Şimdi Ara

Köfteci Yusuf piyasaya girince çakalların iflas etmesi (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
268
Cevap
3
Favori
47.551
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
132 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Köfteci Yusuf’ta çalışan arkadaşlarım kesinlikle yemeyin derken ucuz diye savunmaya çalışmamak lazim. Biraz damak tadı olan farkı anlar zaten. Herkese afiyet olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • PES_21_Murat kullanıcısına yanıt
    Her şehrin halkı kendi yemeğini över. Size göre akçaabat başkasına göre Tekirdağ köftesi başkasına göre İnegöl köftesi..

    Kesin yargı yanlış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fulton

    Hocam lahmacun demişken, eğer imkanı olan varsa kıymasını kendi alıp evde o lahmacunun içini hazırlayıp fırına verip yaptırırsa mükemmel oluyor. Hem maliyet olarak çok uygun hem de daha sağlıklı ve lezzetli. Mutlaka imkanı olan denesin.

    Alıntıları Göster
    Çok doğru. Yakınlar da fırın var dışardan malzemeleri getirince pide lahmacun yapıyor. Geçen yarım kilo lahmacun içi götürdüm 17 lahmacun yaptı. Çok güzel oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OneForSorrow

    2019 Türkiye'sinde şu konuşulan konular gerçekten acı.Normal bir Avrupa ülkesinde günlük rutin olarak yenebilecek şeyler için üçün beşin hesabı yapılıyor,yapılmak zorunda kalınıyor.Birileri de ejder meyveli smootilerini içiyor...
    Ama o milleti için içiyor...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • acquiles kullanıcısına yanıt
    Fastfood zincirlerindeki hamburger köfteleri, Yusuf'tan sağlıklıdır demedim ki? Sadece hızlı pişirile et ve köftenin yüzeyi yanma sonucu oluşan 3 tehlikeli kimyasal bilgisini verdim.

    Çernobil faciasına gelince, onun bir kurgu ve medya senaryosu olduğuna dair çeşitli bilgiler var.

    Ömrümüzün kısalmasına gelince, ömrümüzün süresi sadece kendimize bağlı değil. İlkokuldan itibaren vurulduğumuz onca aşılar, sadece başağrısı için aldığımız kutu dolusu ilaçlar, antibiyotikler, yediğimiz onca hamburger,kola vs'ler, spor yapamadığımız beton şehirler... ömrümüzü hem süre hem kalite olarak kısaltıyor.

    Ancak burada sözkonusu ettiğim şey, seçimimiz olmayan o faktörlerden cok, seçimimiz dahilindeki şeyleri bilmek. Lezzetli olsun, müşteri begensin diye fazla pişirilmiş etteki kimyasalların, 1 paket sigaradaki kimyasallardan da zararlı olabileceğini, köftenin içine katılan soya veya benzeri maddelerin masum olmadığını bilmek. Olay budur.




  • O zaman neredeyse sulu yemeklerin tamamı güme gidiyor. Sürekli de katı gıdalar tüketilmez ki. Ha ben tüketiyorum ama arada canım bu bakliyatlardan birini içeren bir sulu yemek çekmiyor değil. Özellikle soğuk aylarda. Zaten yazın bunları yemiyoruz. Bunları az ve kararında tüketmek en iyisi. Yoksa benim bunları komple kesmemin imkanı yok. Ben bu kadar çok incelersem aç kalırım muhtemelen. Her zaman da aynı şey yenmiyor. Bayıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 7 Ekim 2019; 0:38:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: retrocr

    arkadaşlar ben uzun yıllardır gıda piyasasındayım. öncelikle şunu söyliyeyim. yediğiniz şeyde etten çok yağ var. bu işletmeler kendi dönerlerini hazırlıyorlar ve yağ oranını en yüksekte tutuyorlar. bu şekilde ucuza satıyorlar. dikkat ettiyseniz ekmekğin içine garnitür koymuyorlar. çünkü koyulan garnitür bile etten pahallıya geliyor. ayrıca self servis hizmet veriyorlar. yani kısabilecekleri herşeyden kısıyorlar. kar oranları çok düşük. ben bunun sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. önümüzdeki dönemde fiyatları zamlanacaktır. et ne kadar düşük kalitede olsa da birçok masraf kalemi hala mevcut. usta, elektrik doğalgaz, personel, kira gibi giderler zamlanarak devam ediyor. sizin düşündüğünüz gibi gıda piyasasında sürüm mantığı pek yoktur. müşteriniz arttıkça personelide arttırmanız gerekiyor.
    Köfteci Yusuf self servis değil yalnız. Sadece hesabi cikarken kasaya ödüyorsunuz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • CyberXTR kullanıcısına yanıt
    Öncelikli konu 'ne yiyeceğiz' den cok 'neyi yememeliyiz' olmalı. Bakliyat ürünleri yenilmemesi gereken ürün sınıfında. Tahıl ürünleri ise mümkün old az yenilmeli. Ben ekmeği sadece kahvaltıda yediğim bol tereyağ + sızma zeytinyağını dengelemek için, sulu yemek var ise (sulu köfte, tepsi pirzola, zeytinyağlı taze fasulye* gibi) onun suyuna batırmak için yiyorum. Sek şekilde doyma amaçlı yemiyorum.

    Uygun fiyatlı ve sağlıklı ve lezzetli birçok şey var. Cogu kez iş kahvaltıda bitiyor. Ukrayna, Rusya, vs birçok ülkede sabah kahvaltılarında birden fazla yumurta yenildiğini duydum. Hayvansal protein ve yağ kesin şart. Biraz da vücudumuzu dinleyerek yemeli içmeli. Geçenlerde bir gece biraz başım ağrıyordu keyfim iyi değildi. Cok istemediğim halde Teflon tavada tereyağ üstünde 2 yumurta kırıp hafifçe pişirdim, kaya tuzu ile tuzladım çok az ekmek ile yedim, baya iyi geldi. Kendimizi kandırabiliriz fakat vücudumuzu kandıramayız.

    Bu konu çok geniştir. Anlatsam sayfalar sürebilir. Ancak bir örnek ile konuyu özetleyeyim: Geçen yıl bel ağrım bayağı arttı. Masabaşı çalışanı olduğum için belim zorlanıyor tabi. Haftada 1-2 çiğ kuzu kalbi yiyerek ve birkaç önlem alarak 3 ay içinde ağrı kayboldu, belim eskisinden de güçlü oldu. Şu anda tüm gün masabaşında otursam dahi belim ağrımıyor. Kuzu kalbinde C vitamini, yağ ve protein var ve çiğ olarak yediğinde onlar maksimum etki gösteriyor. Peki bunları nerden öğrendim? Aajonus Vonderplanitz'in seminerleri ve 'we want to live' adlı belgesinden. Aajonus Vonderplanitz doktor değil ama doktorların bilmediği birçok seyi bizzat kendi üstünde deneyerek birçok değişik şeyler yiyerek kendisini deney tahtası yaparak öğrenmiş biri.

    * Taze fasulye de bakliyat grubundan fakat annem yazları cok sık yapıyor ve de güzel yapıyor, ben de bazen yiyorum :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Fulton F kullanıcısına yanıt
    adamda damak mı var ki zevki olsun?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt
    Sulu besinler, vücudun hidrasyonu açısından önemli. Ancak buradaki su, "su katılarak sulu olmuş kuru fasulye yemeği"ndeki su olmamalı. Kuru fasulye kurutulmadan önce doğal olarak su içerir ancak o haliyle 5 adet yeseniz zehirlenirsiniz. Cunku bahsedildiğii gibi fasulyede PhytohemAgglutinin / PHA, Leucoagglutinin / PHA-L adında 2 farklı lektin vardır ve lektin, ilan edilmemiş bir zehirdir. Ayrıca yine fasulyede Amilopektin C adında bir nişasta bileşiği vardır ve sindirimi zordur. Kışa girerken yapılacak şey varsa o da bol yağlı et yemektir. Hem cok lezzetli de olur. Et illa ki cok pahalı olmak zorunda değil. Metro Grosmarketin kendi markası olan Aro marka konserve ton balığı örneğin SuperFresh vs ile aynı kalitede ve oldukça uygun fiyatlı. Salam, sucuk ve sosis ise aşırı katkı maddelerinden dolayı kötü. Fakat asıl olay kahvaltıda bitiyor. Bol tereyağlı bir dilim ekmek , beyaz peynir, zeyinyağ+limonlu domates ve 1-2 yumurta ile güne başla, cok ağır iş yapmadığın sürece akşama kadar cok acıkmazsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • canaydin0 C kullanıcısına yanıt
    Dünya Döner... Gerçekten et diyorsun bu nasıl bir tat nasıl bir güzellik ya hastasıyım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu sahibi herhalde bu restoranın ortağı ya da çalışanı.Nasıl da savunuyor.
  • Köftesi lastik gibi olan sağlığına ve ailesine değer veren aklı başında bir insanın dükkanının önünden bile geçmeyeceği ucube mekanlar sinsilesi. :)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • En güzeli esnaf lokantası. Fiyatları uygun ve doyurucu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hic yemedim. Merak etmedim bile. Turk insani abartmayi ovmeyi cok sever.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • köftesini beğenmiyorum.

    ama dana bonfile gayet güzel, patates kızartması gayet güzel ( sağlıklı değil yemeyin ) , mercimek çorbası ise şaşırtıcı derece başarılı.
  • Köfteci Yusuf 9 liraya köfte ekme nerde hani lakin ben Yusufun bozduğunu düşünüyorum köftelerin içi pişmeden kırmızı geliyor,Ankaraya dev restoran açtılar içerde 10-15 kadın pişiriyor ancak yoğunluktan mı nedir iyi pişirmiyolar..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bella Ciao -- 7 Ekim 2019; 9:25:30 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 80 TLye köftenin kilosunu satıyor.Zaten mekan kirası ödemiyor. sadece eleman gideri var. kimileri köftenin içine karbonat koyar. bu da köftenin mangalda yağıyla pişerken küçülmemesini aksine şişmesini sağlar. kimine göre lastik gibi gelir kimi de bu köfyteyi çok sever.

    Ben genelde karbonatla pişmiş köfteyi sevmem ama zaman zaman Yusufa da gittiğim oluyor. bir müsafir geldiğinde gidip yemek işini görüp çıkabileceğimiz bir yer. Artık İBB tesisleri bile ucuz deği. Kişi başı yemek içecek 30-35-Tl tutuyor.

    Yusuf şu ara hayat kurtarıcı.

    şu da bir gerçek; Bu adamı yıllardan beri geri çekmeye indirmeye çalışıyorlar. Çok analiz yapıldı köftesi eti düzgün çıktı. Bir tane soya çıksa inanın rakipleri çarşaf çarşaf ilan verirdi.
  • canaydin0 C kullanıcısına yanıt
    Ekrem Coşkun nasıl bir dönercidir ya. yemeyen yesin, yedirsin. böyle bir lezzet yok. hayatımda ilk kez yediğimde, ertesi gün gittim tekrar yedim :D
  • evden taşıyın yemekleri eskiden ananız babanız amcanız dayınız dedeniz yaptı
    siz yapınca mı utanıyorsunuz
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.