Şimdi Ara

Einstein : Bu hayatı 2 şekilde yaşarsın...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
2.256
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • "Bu hayatı 2 şekilde yaşarsın: Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mucizeymiş gibi…” Albert Einstein

    İnsanlığın en ilginç ayrımlarından biridir bana göre. Nasıl olur da insanlar görmez, nasıl olur da bişey yokmuş gibi sefil ve aşşağılık hayatlarını devam ettirir? Şu evrene bakmak bile insanı kendinden alır götürür. Bir çiçek, içerisinde tatlı özler oluşturur, arılar onu toplarken polenleri kendilerine bulaştırır, kilometrelerce ötedeki başka bir çiçeği dölleyip o çiçeğin neslini devam ettirir. Bir kavak ağacı, tüylü hafif tohumlar üretir, rüzgar bu tohumları kilometrelerce öteye taşır.

    Milyonlarca tür canlının, milyarlarcasının bir arada yaşadığı bu ekosistem, trilyonlarca yıldızdan oluşan trilyonlarca galaksiden oluşan şu evren.

    Mucizenin içinde yaşayıp da mucize yoktur demek, nasıl bir düşüncenin ürünüdür?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 18 Ocak 2018; 0:30:27 >



  • Kendimi ortaokul din dersinde gibi hissettim konuyu okuyunca. Hatta şu önerme geldi aklıma hemen: resim=ressam => ağaç=tanrı. Çok basit ve yanlış düşünce temelleri bunlar. Mükemmelliğe nereden bakıyorsun? Yapılan metrolar da karıncalar için mükemmel? Kilometreelerceee hem de... Hayran kalabilselerdi insanoğlunu tanrı ilan ederlerdi herhalde. Bizim de bundan haberimiz olmazdı.

    Şu anda hayran olduğumuz şey evrenin, canlıların ve düzenin mükemmelliği değil, bilinmezliği.
    bir insanı bilime yönlendiren şeyler; merak, heyecan ve hayranlık.

    mucizelere inanmadan da pekala hayranlık duyulabilir.

    keşfetmenin heyecanını tadan insan vardır, tatmayan insan vardır.

    asıl ayrım bence burda saklı.

    ki muhtemelen rahmetli aynştayn burda mucizeyi dini bağlamından kopartarak bir tür benzetme yapmış.
  • bir insanı bilime yönlendiren şeyler; merak, heyecan ve hayranlık.

    mucizelere inanmadan da pekala hayranlık duyulabilir.

    keşfetmenin heyecanını tadan insan vardır, tatmayan insan vardır.

    asıl ayrım bence burda saklı.

    ki muhtemelen rahmetli aynştayn burda mucizeyi dini bağlamından kopartarak bir tür benzetme yapmış.
  • Kendimi ortaokul din dersinde gibi hissettim konuyu okuyunca. Hatta şu önerme geldi aklıma hemen: resim=ressam => ağaç=tanrı. Çok basit ve yanlış düşünce temelleri bunlar. Mükemmelliğe nereden bakıyorsun? Yapılan metrolar da karıncalar için mükemmel? Kilometreelerceee hem de... Hayran kalabilselerdi insanoğlunu tanrı ilan ederlerdi herhalde. Bizim de bundan haberimiz olmazdı.

    Şu anda hayran olduğumuz şey evrenin, canlıların ve düzenin mükemmelliği değil, bilinmezliği.
  • Doğayi ilginc bulmak, onu merak etmek, insanin hep yaptigi sey.



    Ona "mucize" demek değil. Mucize zaten doğa üstü demek.



    Her olayin, bilinen ve bilinmeyen her mevzunun rasyonel bir açiklamasi var. Mucize diye bir sey yok.
  • Aklın algılayamadığı şeydir mucize, 200 yıl önce uçağın uçmasıda mucizeydi gibi..
    Yukarda yazıldığı gibi herşeyin açıklaması ve nedeni var ama bilim ve akıl yetersiz geliyor.
  • Çocukların ve gençlerin büyük bir kısmı sonraki yaşlarında hayret ve meraklarını yitirirler; alışkanlığa teslim olurlar. İnsanlar günlük hayata çok farklı nedenlerle öylesine sıkı bir şekilde bağlanırlar ki hayata ve dünyaya hayret etme duygularını bastırırlar.

    Bunun önemli nedenlerinden biri şüphe etmekten vazgeçmemiz, dogmatik yanıtlarla yetinmemizdir.
    Şüphe eden insan, gerçekliğin göründüğü gibi olmayabileceğini, görünüşün gerisinde farklı nedenler olabileceğini düşünür. Bununla birlikte şüphe ederek ve sorgulayarak yaşamak her zaman ve herkes için kolay olmaz. Bu yüzden insanların büyük bir çoğunluğu kendilerine açık iki alternatiften biri olarak şüphe yerine rahat bir yaşamı seçerler. Şüphenin ve sorgulamanın riskinden, zaman zaman kaygıya yol açabilen yapısından kaçan insanlar, çoğu zaman alışkanlıklara bel bağlarlar.

    Birde günlük hayatta normal karşıladığımız küçük soruların ardında büyük cevaplar yatabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Prof.Celal Şengör -- 14 Mart 2018; 22:36:51 >




  • Doğal hal denen bir sureç var. Evlenmek iş kurmak eser yapmak hak mı?



    Bunlar tabiatın değil ebeveynin bahşi hususlar. Dünyada metan seviyesini arttırmak tarıma elverişli alanı betonlaştırmak ozonu delmek vs. Bunlar iğfaldir.



    Bakış açısını netleştirmek lazım.
  • Mucize yoktur, açıklanamayan gerçeklikler vardır.
  • karmaşıklığa işaret edip tasarımcıyı bulma. ne kadar da yaratıcı bir fikir.
  • Ben eskiden Einstein'ın hayatını kendimce baya bi incelemiştim, o yüzden içime hiç sinmedi bu konudaki alıntı. Biraz araştırdım, Einstein dememiş öyle bir şey. Kayda dökülü konuşma ve yazılarının hiçbirinde o söz yok.

    Bu alıntı 2006'da, şu kitap, sayfa 68'de kullanıldıktan sonra popülerleşmiş.

    Kaynak alınan (White 1942g.): Yani Gilbert White'ın Fransa ve Almanya Güncesi, bu alıntının tek ve orijinal kaynağı. Peki bu kaynağın kendisi nereden kaynaklanıyor? Hiçbir yerden; kaynak, yer, zaman belirtilmeksizin: “As I look back over the truly crucial events in my life I realize that they were not planned long in advance. Albert Einstein said, ‘There are only two ways to live your life. One is as though nothing is a miracle. The other is as though everything is.’” ifadeleri kullanılmış.

    Gilbert White'ın bu satırları nasıl yazdığına yönelik akla en yatkın açıklama, David Reichenstein’ın Die Religion der Gebildeten (1941) kitabından ilham almış olması.. Çünkü bu kitap, Gilbert'ınkinden 1 sene önce basılmış ve tam da bu konular konuşulmuş Einstein ile.

    Orada Reichenstein, bir soru soruyor Einstein'a, diyor ki Liebert'in kuantum mekaniğinde mucizevi ifadelere müsaade eden belirsizliği ve indeterminizmi hakkında ne düşünüyorsunuz?
    Einstein da, böyle bir şeyi kabul edemeyeceğini, çünkü kanuni rasyonalitenin mevcut olmadığı bir alan hakkında konuşulduğunu söylüyor:“it dealt with a domain in which lawful rationality does not exist. A miracle, however, is an exception from lawfulness; hence, there where lawfulness does not exist, also its exception, i.e., a miracle, cannot exist.”

    Türkçesi:(Mucize, yasallığın bir istisnasıdır; dolayısıyla, yasallığın bulunmadığı bir alandadır. Yasallığın bulunmadığı bir alanda ise, yasallığın istisnaları da bulunamaz, yani mucize diye bir şey var olamaz.)

    Tıpkı yanlışlıkla hadis üretmek gibi bir şey bu. Gilbert White, o Einstein alıntısını bir tür dikkatsizlik ya da yanlış anlamayla üretmiş olabilir en iyi ihtimalle, yukarıdaki Einstein ve Reichenstein'ın konuşmasından yola çıkarak. Çünkü kayıtlar tam tersini, Einstein'ın mucize diye bir şeyin olamayacağını söylediğini gösteriyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 18 Ocak 2018; 17:23:49 >




  • miracle.... miraç......

    ilginç bir ikili daha.

    bu düşünüşe göre mucize aslında yükselme ya da gezinti gibi ortak bir meal taşıyor.
  • Mucize denilen zırvaları umursamayan insanların hayatları sefil ve aşağılık mı oluyormuş? Sen kimsin ki insanların hayatları hakkında yargılarda bulunma hadsizliğini gösteriyorsun!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 19 Ocak 2018; 21:32:37 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Mucize denilen zırvaları umursamayan insanların hayatları sefil ve aşağılık mı oluyormuş? Sen kimsin ki insanların hayatları hakkında yargılarda bulunma hadsizliğini gösteriyorsun!
    evillol.gif]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ulpi -- 20 Ocak 2018; 0:53:6 >
  • Eskiden olsa gülerdim ama artık bu muhabbetlerden sıkıldım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Eskiden olsa gülerdim ama artık bu muhabbetlerden sıkıldım.

    Güzel edebi bir şekilde yapılabilinirse gülerim ama bazıları bunu beceremiyor, bundan dolayı gülemiyorum ve can sıkıcı bir hal alabiliyor. Kaldı ki bu yazılanlar birçok kişi tarafından ciddice savunulmaktadır, hem de profesörler bile var! nice üniversite mezunu var, akademisyen var böyle. balığı amfibiye çevir diyen pembe gömlekli dayı bir de bir sürü atıf almış ve kendisi biyoloji profesörü!!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Eskiden olsa gülerdim ama artık bu muhabbetlerden sıkıldım.

    Güzel edebi bir şekilde yapılabilinirse gülerim ama bazıları bunu beceremiyor, bundan dolayı gülemiyorum ve can sıkıcı bir hal alabiliyor. Kaldı ki bu yazılanlar birçok kişi tarafından ciddice savunulmaktadır, hem de profesörler bile var! nice üniversite mezunu var, akademisyen var böyle. balığı amfibiye çevir diyen pembe gömlekli dayı bir de bir sürü atıf almış ve kendisi biyoloji profesörü!!

    O değilde Save The Day, senin bu evrimle ilgili fikirlerin sanki bayağı değişmiş geldi bana... Yanılıyorsam düzelt.

    Ayrıca benzer "saçma" karşı fikirleride gördük..

    Aslı tolun, Şafak bilmem ne gibi evrim savunucularıda yukardaki verdiğin örneklere rahmet okutur...

    Hatırlarsın sen...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ugarb

    quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Eskiden olsa gülerdim ama artık bu muhabbetlerden sıkıldım.

    Güzel edebi bir şekilde yapılabilinirse gülerim ama bazıları bunu beceremiyor, bundan dolayı gülemiyorum ve can sıkıcı bir hal alabiliyor. Kaldı ki bu yazılanlar birçok kişi tarafından ciddice savunulmaktadır, hem de profesörler bile var! nice üniversite mezunu var, akademisyen var böyle. balığı amfibiye çevir diyen pembe gömlekli dayı bir de bir sürü atıf almış ve kendisi biyoloji profesörü!!

    O değilde Save The Day, senin bu evrimle ilgili fikirlerin sanki bayağı değişmiş geldi bana... Yanılıyorsam düzelt.

    Ayrıca benzer "saçma" karşı fikirleride gördük..

    Aslı tolun, Şafak bilmem ne gibi evrim savunucularıda yukardaki verdiğin örneklere rahmet okutur...

    Hatırlarsın sen...

    Alıntıları Göster
    mucize mucizedir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ulpi -- 20 Ocak 2018; 1:11:37 >




  • hayat bi mucizeyse nolmuş yani?
  • bilinmeze nasıl hayran olur ki insan aslında tarih bize bilinmezin korkuya sebep olduğunu gösterir. korku da iki sonuca ulaştırır ya korkar kaçar ya da düşman olu yok etmeye çalışır
  • belli bir uzayda bir oluşu nedene bağlı kılıp o oluş üzerinde konsensus oluştuktan sonra başka bir nedeni ilk nedneni sorgular şekilde ortaya koyarsanız bozunum denen süreç başlar.

    a ve b evlendi c yi yaptı ve ne olursa olsun bu çocuk bizim eserimizidir dedi. bu çocuk evlat, kardeş, eş, düşman, dost, her şekilde tanımlanabilir.

    sorun belli bir uzayda bu tanım serbestisinin c nin d ile münasebeti sonucu tekrar dünyaya geldiği anlaşıldığı ana kadardır.

    artık a ve b kesinlik taşıyan eyleminin neticeleri konusunda tanımda bulunamaz ve ilk halde mucize olan sonrasında tekrar ettiği sürece anlamsız çoğalımlara döner.

    .........................


    a ve b türeme konusunda evlat tezini kabul etişken c nin d ile ilişkisi bunu yanlışlar. c esasen ben benim değil sizin doğumunuzdum der. yani a ve b varken c ile d nin ürünü olan ç geldiği anda anlaşılır ki anne ya da baba denen birey mucizesini kaybetmiş bir yokluğa sürüklenir.

    c varken yoktur. ancak d ile münasebette ç olup yokken var olana döndüğünde aradaki o mucizevi varlığı anlaşılır ve sönüme uğrar.

    .........................

    apaçık mucizenin c nin d ile olan munasebetinden önce olduğu görülür. bu şey varken yok olabilen bir nesneyi anlatmaktadır. ben türeme eylemine girmediğim sürece bir mucizeyim.

    ancak girdiğim anda oluşacak ç nin mucizevi yönü beni sıradanlaştırmakta.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 14 Mart 2018; 23:34:18 >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.