Şimdi Ara

Muhteşem yüzyıldaki gibi osmanlıda cinsellik antik romadaki kadar çok mu yaygındı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
498
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Muhteşem yüzyıldaki gibi osmanlıda cinsellik antik romadaki kadar çok mu yaygındı?


(En Son Oy Tarihi: 16.1.2024)
Giriş
Mesaj
  • Muhteşem yüzyıl adlı kanuni sultan süleyman osmanlısını anlatan diziyi çoğunuz izlemiştir.dizide neredeyse her bölüm öpüşme ve sevişme sahneleri vardı.hatta tavernalarda ve hanlarda günümüzün amerikasındaki gibi kadınlar erkeklere teklif edip yatağa davet ediyordu.kısacası osmanlı cinsel yaşamının antik romadan farkı yoktu.gerçektede böyle miydi? osmanlılarda cinsellik bu dizideki gibi çok mu yaygındı?


    Not:konu belki kural dışı konu olabilir.eğer öyleyse bu kuralları bilmediğimden konuyu açıyorum.adminler ceza vermesin lütfen.




  • soruyla alakasız ama osmanlı türk dizilerinde her zaman bilinçli bir şekilde yanlış gösterilmiştir. bunun da olumlu ve olumsuz bir çok sebebi vardır. cinsellik tabii ki yaygındı. insan demek hayat demek cinsellik demektir özellikle sanayi devrimi öncesi dünyanın her yerinde bu böyledir. antik roma diye bahsettiğin şey onların saray hayatı aslında. osmanlıda da saray hayatı pek tabii cinsellik ile doluydu. halkın günlük yaşantısı ise çok daha farklıydı. balkanlardaki yaşamla anadoludaki yaşam arasında çok fark var.

  • Muhteşem yüzyıl adlı rezil rüsva dizi, asla gerçek Osmanlı'yı yansıtmıyor... At sırtından inmemiş, hayatı şavaş meydanlarında geçmiş padişahı, kadın düşkünü ve hareminden çıkmayan bir kişilik gibi gösterdiler. Bu yüzden bir bölümünü birkaç dk olsun bile izlemedim...

  • Shiro Battousai kullanıcısına yanıt

    sadece sanayi devrimi öncesi değil.günümüzdede seks bir yaşam biçimi olarak görülüyor.hatta günümüzde cinsellik antik çağlar hariç bütün çağlardan yani ortaçağdan ve rönesans çağından daha çok artmıştır.sebebi basit; dünyayı amerika yönetiyor.ve amerikanın yöneticileri amerikada şöyle bir algı oluşturup amerikalıların yaşamını bu şekilde değiştirmişlerdir; hayatta cinsel birleşme dışında aynı cinsiyetten olsa bile iki canlı varlığın birbiriyle aktivite temasları ve sadece cinsel zevk değil normal zevkte dahil sevgi ve zevk veren bütün aktiviteler yani spor yapmak muhabbet etmek karşılıklı yemek yemek oyunlar oynamak vs. iki insan ya da iki canlı arasındaki bu tür sevgi ve zevk veren sevgi ve zevk oluşturan bütün aktiviteler ve eylemler sekstir hepsi cinsel seks olmasa bile seksin bir alt koludur.bu yüzden iki canlı arasındaki aktiviteler seksin bir parçası alt kolu olduğundan amerikada seks karşıtlığı bitmiştir.ve seks antiliği ve düşmanlığı kökünden kaldırılmıştır.amerika antik romanın ve osmanlının yapamadığını yaparak seks sorununu bu şekilde çözmüştür.var mı dünyada amerika gibi bir ülke? insanın söylerken dili titriyor 





  • dekareme kullanıcısına yanıt

    at üstünden inmiyor savaşmaya doymuyor diye erkekliğini mi kaybetmiş oluyor


    git bakalım oku bakalım fatihin at üstünden inmeyen oğlunu, sadrazam neden zehirleyip öldürmüş




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rajeesh -- 9 Kasım 2023; 21:36:21 >
  • Rajeesh kullanıcısına yanıt

    afedersin ama burda sen değil o adam haklı.neden diyecek olursan muhteşem yüzyılda 1529-1533 yılları arasında yaşanan ve 2 büyük askeri sefer olan alman seferlerini yani osmanlıyla avusturya ve habsburg savaşlarının hiçbirini vermediler.ve kanuninin bağdat savaşınıda göstermediler.böyle bir diziden ne beklersin ki? elbette kanunininde cinsel yaşamı vardı.ve bu diziye savaş sahneleride eklenerek daha makul bir şekilde gösterilebilirdi.ama dizide kanuni neredeyse her bölüm kadınlarla yatıyor.hiç askeri seferlere katılmıyor.işte böyle olduğu zamanda dizide cinsellik abartı olmuş oluyor.bahsettiğin fatihin oğlu meselesine gelince o şehzade çapkındı evet doğru ama sadrazam o şehzadeyi çok kadınla yatıyor diye değil sadrazamın kendi karısıyla o şehzadenin ilişkisi olduğunu öğrendiğinden o şehzadeyi öldürdütüyor.mesele cinsellik değil yani.

  • Ne Antik Roma'nın, ne de Osmanlı'nın kendilerini diğer geleneksel toplumlardan ayırt edip öne çıkaracak kadar ekstrem bir cinsel yaşamı yoktu. Roma'da gayrimeşru ilişkiler, genelevler, hayat kadınları, köleye tecavüz mevcuttu ama toplumun değerleri ve namus çerçevesinde ayıplanan, yeri geldi mi yüz kızartan veya ciddi cezalara konu olan hassas ve görece tabulu mevzulardı. Günümüzün cinsellik konusunda çok daha toleranslı modern toplumlarında da öyle değil midir? Cinsellik halen hassas bir mesele değil midir? Roma'da günümüzdekinden daha da hassas ve çok daha ciddi bir meseledir. Açıkça tehlikelidir. O nedenle Roma'yı günümüze kıyasla devamlı seks partileri dönen sınırsız erotizm dolu bir yer sanmak cahilce bir stereotipleştirmedir. Bazı Romalı erkekler - bilhassa genç olanları - belden aşağı muhabbetler yapar, hayat kadınlarıyla düşüp kalkar, genelevleri veya hafifmeşrep tavernaları mesken edinir; bazı Romalı kadınlar da ikinci sınıf yurttaşlar olarak erkekler kadar geniş cinsellik imkanlarına sahip olmasa da çeşitli türden gayrimeşru ilişkiler yaşar veya - alt sınıflardan gelenlere - hayat kadınlığı bir geçim kapısı olabilirdi kabul ama günümüzdeki bir topluma kıyasla Roma toplumunda bunların daha fazla yaşandığına dair aslında elimizde pek bir delil bulunmuyor. Bilakis ifşa olmuş bir zinanın Roma'da başınıza açacağı dertler - evlenmeden cinsellik yaşamanın gayet normal karşılandığı modern toplumlardakinin aksine - çok daha büyük. İmparatorun ailesinden bile olsanız zina ediminiz ortaya çıkarsa başınız büyük derde girebilirdi. Kendinizi sürgüne yollanmış bulabilirdiniz.

    Osmanlı ise cinsellik konusunda muhtemelen şimdiye kadar ufak ufak değindiğim Roma'dan bile daha katıydı. Ama çok eşlilik ve malum harem kültürü - harem kurumunun yanında cariye veya köle kullanımıyla beraber - şüphesiz Osmanlı'daki cinsel yaşama karmaşık ve günümüzdekinden oldukça farklı bir boyut katıyordu.

    Özetle,

    - Hem Roma'da hem de Osmanlı'da cinsellik katı düzenlemeler ve tabularla sıkıca kontrol altında tutulmaya çalışılan iffetle ilgili bir meseleydi ve Romalılar, Osmanlılar gibi geleneksel toplumlar cinsellik fantazileri ilgili toplumların bünyesindeki çatlaklarda varlığını sürdürse de modern toplumlar kadar cinselliğe açık ve toleranslı değillerdi. Zina ilgili toplumlarda hatırı sayılır bir yer edinse de gayri ahlaki addediliyordu. Esasında bir suç edimiydi. Uygunsuz sayılan cinsellik faaliyetlerine ilişkin cezalar, tabular, kaygılar, önyargılar, kınayıcı negatif yaklaşımlar vardı. Günümüzde bu faaliyetlerin çoğu gayet normal karşılanmaktadır. Bir yaptırımı yoktur.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Canım kardeşim, konuyu Osmanlı ya da şu ülke bu dönem diye kısıtlama. İnsanoğlu var ise cinsellik var demektir. Sen A 101 e veya Bim e girip cips kola alıp çıkıyorsun diyelim, birisi de girip kondom alıp çıkıyor, hatta genelde kondom bulunmuyor bile tükeniyor yani.


    Yani demek istediğim şu veya bu dönem diye düşünme. Günümüzde hemen her mahallede genelev var veya genelev yok diyelim hayat kadını var. İnternete eskort yazman yetiyor birini bulmak için.


    Demek istediğim, cinselliğin olmadığı bir saniye bile yok. Mesela ben bu mesajı yazarken birilerin yeni çocuğu rahme düştü ya da birilerinin spermi birilerinin bedenine düştü. Ya da müzmin bekarlar ağlayarak, hüzünle mastürbasyon yaptı.


    Bir diğer yandan hayatında cinselliği tatmadan ölenler var. Ya da cinsel sorunları olanlar var.



    Var oğlu var. Yani eğer katma değer bir şeylerle meşgul olmayan bir toplum varsa orada cinsellik normalden daha çok var demektir. Zira zengin parası ile , zeki insan yetenekleri ile, fakir avradı ile oynar kardeşim.


    Oysa ki her şeyin yeri ve zamanı vardır ama toplum olarak her şeyi iç içe yaşamayı severiz.


    Gavur yapmış etmiş gayret, müslüman bakmış etmiş hayret diye bir laf var toplum arasında bilmiyorum hiç duydunuz mu? Yani kıssadan hisseyi ele almak gerekir ki, Maslov un ihtiyaçlar hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmadan kimseye -yani topluma, bireylere insanlara- gün yüzü yok -odaklanamama,katma değere yönelememe-


    velhasıl kelam

    İnşallah herkes mutlu mesut hayatlar yaşar diyorum ve mesajımı sonlandırıyorum.


    Ekleme: Tabular, yöreler, dinler, inanışlar vs vs tümünden muaf yazılmıştır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 10 Kasım 2023; 19:46:48 >




  • XpressMusic34 kullanıcısına yanıt

    cinselliğin olmadığı bir saniye bile yok derken neyi kastettin bilmiyorum ama bu söz şu şekilde doğru: günümüzde dünya nüfusu eski zamanlara ve hayvan nüfusuna göre çok çok daha fazla.yaklaşık 8 milyar insan günümüzde yaşıyor ki bu daha önce hiç olmamış bir nüfus popülasyonu.yani dünya insanlarının sayısı arttığı için dünyada çok fazla insan olduğu için cinsellik sürekli her saniye yaşanıyor.atıyorum biri gider ilişkiye girer ama aynı anda başka insanlar ps5 oynar ya da diğeri mc donalds yer yani herkes her an farklı şeyler yapar.işte cinsellik bu yüzden her an yaşanıyor.dünya nüfusu fazla olduğu için.

  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    dediklerin çok doğru sonuna kadar katılıyorum.eğer antik roma böyleyse o zaman bence günümüzün batı dünyası antik romadan daha çok cinsellik yaşıyor ve cinselliğe çok daha düşkün.ama bir sorum var eğer antik roma halkı senin dediğin gibiyse neden spartacus adlı tv dizisinde çok aşırı cinsellik vardı ve yaşanan cinsellikler normal görülüyordu? dizide neden senin dediğin ahlaki değerler kanunlar ve tutumlar yoktu? mesela arena tanrısı lakaplı gannicus bir tavernada hayat kadınıyla perde arkasında ilişkiye giriyordu yani herkesin bulunduğu bir ortamda.hatta ilişkisi bitince hayat kadınının sahibine para ödemişti.eğer antik roma senin dediğin gibiyse neden spartacus dizisinde anlattığın şeyler yoktuda çok aşırı cinsellik vardı? ayrıca neden antik roma resimleri ve heykelleri çok çıplak? bu 2 soruya cevap verirsen sevinirim çünkü dediklerin ilgimi çekti.

  • Kılıç Ustası kullanıcısına yanıt

    Birincisinin cevabı çok basit ve ticari,


    Sex sells. :)


    Bir yandan günümüzün Batılı toplumlarında cinsellik veya erotizm öyle eskisi kadar tabu değil; umuma açık sanatta, sinemada vs kısa süreliğine dahi olsa uluorta sergilenebilir. Antik Roma veya Yunan'dan da cinselliği açıkça sergileyen çok sayıda artistik parça kaldı. Ama bu ilgili toplumlarda bir akım olarak artistik temsili natüralizmin veya realizmin hakim olmasıyla, çok tanrılı inanç sistemlerinde cinselliğin bereketle ve doğanın üretkenliğiyle özdeşleştirilmiş oluşuyla alakalı. Yani ilgili Greko Romen cinsellik tasvirleri - ki bir kısmı şüphesiz tamamen erotizm maksatlıydı ve genelevlerde yer alıyordu - natüralist temsili sanat anlayışının ve cinselliğin kainatın ve toplumun doğumunda, yeniden üretiminde ve işleyişinde merkezi bir rol oynadığı din anlayışlarının sonucuydu. İbrani tek tanrıcılık geleneğinin şekillendirdiği toplumlarda böylesi tasvirler hem dinen açıkça günahtı hem de yalnızca tanrının mutlak kudret ve iradesinin eseri olan esas büyük yaratılışla alakasızdı. O sebeple bir tanrıya adanmış çok tanrıcı bir tapınakta cinsellik tasvir edilse de, bir sinegog, kilise veya camiide bunu göremezsiniz. İbrani tek tanrıcılığında cinselliğin bütün bir varoluştaki rolü çok tanrıcılığa kıyasla çok daha kısıtlıdır. Çok tanrıcılıkta mevcut varoluş neredeyse tamamen cinselliğin bir sonucu. Yunan ozan Hediodos'un antikitede temel dini metinlerden birisi addedilmiş kitabının yalnızca başlığı bile fikir verebilir: Theogonia (Tanrıların Doğuşu). Burada tabiattaki fenomenleri temsil eden tüm tanrısal soyların aralarındaki münasebet sonucu - pekala cinsel yoldan - türeyişi anlatılır. Ana Tanrıça veya Toprak Ana, Cinsellik Tanrıçası ya da Bereket Tanrısı kültleri de bu konuda bir fikir verebilir. Büyük göğüs, geniş veya büyük açık cinsel organ tasvirleri hep bu evrensel addedilen üretime ve arzu edilen berekete göndermedir. En önemlisi de böylesi bir teolojik ve kozmolojik temelde gelişen cinsellik veya erotizm yalnızca klasik Greko-Romen sanat ve din formlarında karşılaşılmaz. Antik çok tanrıcılığın diğer ve çok daha eski bağlamlarında da görülür.


    Peki genel anlamda antik insanlar neden evreni veya evrendeki unsur ve güçleri temsilen tanrıları cinsel bir üretim olarak gördüler? İnsanın bir şeyin oluşumuyla ilgili birinci elden en açık ve çarpıcı deneyimi cinsellik ve doğum. O sebeple topraktan ürün aldığını görünce arada böyle bir bağlantı kurmuş. "Toprak Ana" veya "Ana Tanrıça" demiş. Bir yandan bilhassa da Hint-Avrupa geleneğinde gökyüzü de "Her Şeyin Babası bir Tanrı" olmuş. Yani toprağı yağmurlarla vs dölleyen, kızgın olduğunda yıldırımlar saçan hanedeki o büyük otorite figürü. Bu anlamda Roma bağlamındaki Pater Familias'ın (ailenin reisi olan erkeğin veya babanın) karşılığı. Ama işte bir Pater Familias evdeki genç bir kadın köleyle atıyorum dediğiniz gibi bir perde arkasında ilişkiye girerken - esasında çoğu durumda rıza sosyal statü yoluyla zorla alındığı için tecavüz ederken - yakalanırsa (bknz: Yaşlı Cato'nın Hayatı, Plutarkos) en yakınları kendisi adına çok utanabilirdi. Roma toplumunun genelinde bir skandal veya dedikodu malzemesi yapılabileceği için bu durumu gizlemeye çalışabilirlerdi. Tabii burada anlatımın vurgusu bir toplumda cinselliğin meşru ve gayrimeşru formalarıyla yerinden ziyade bir anda - istismara neredeyse sonuna kadar açık doğasından dolayı - kölelik kurumuna kayabilir. Romalılar dahil antik toplumlarda modern toplumların aksine kölelilik gerçeğinin varlığından dolayı suistimal edilebilecek seks köleleriyle karşılaşmak mümkün. Ama garip şekilde Romalı erkeklerin seremonik sembolü toga ile gezen ve togalarıyla mesleklerine işaret eden Romalı hayat kadınları köle değillerdi. Basitçe kötü yola düşmüş addedilen, genelde düşük sosyal sınıflardan gelen özgür kadınlardı. Gerçekten de hemen ortaya çıkabilecek basit yerlerde, neredeyse sadece bir perde veya kapı arkasında işlerini gerçekleştiriyorlardı. Popüler tarihsel drama olarak Spartacus dizisinde geçtiğini aktardığın şey gerçekten aslında o kadar da uzak değil. Ama bu Roma'nın genel anlamda varoş ve ucuzcu yapısıyla ilgili. Roma'yı adacıklar (insulae) denilen izbe ve tıkışık apartmanlar doldururdu. Çoğu insan bu tarz yerlerde ikamet eder, hayat kadınlarının iş meskanları da buralarda bulunan odacıklar olurdu.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Anladığım kadarıyla antik romada cinsellik çokta yaşansa azda yaşansa yaşanan gayri meşru ilişkiler hep orda burda kenarlarda kimse görmeden yapılıyordu.romayı tasvir eden heykel ve resimlerin çıplak olmasıda o zamanlar cinsellik dinle bağlantılı olduğu için ve dinde o tasvirlerde sanat olduğu için o tasvirlerde insanlar o yüzden çıplaktı.eğer antik romada durum böyleyse bana göre ahlak ve cinsellik olarak günümüz insanından çok daha aşırı ve abartılı bir cinsel hayatları yokmuş.bana göre bunlar gerçekten herkesin bilmesi gereken bir konu.keşke bu tür paylaşımlar tüm internette yapılsada insanlar bilinçlense.

  • Kılıç Ustası kullanıcısına yanıt

    Hocam bu işin saat sınırlaması yok ki.   


    Bir de üstteki mesajıma ek yaptım, güncelledim. Tekrar kontrol ederseniz çok sevinirim.

  • Anladigim kadariyla eskiden cinsellik hakkinda oek konusulmayan ama cok yapilan bir seydi.

    Simdi ise cok konusulupta az yapilan birseye donmus. O kadar kadinla ayni anda olan adam sayisi azalmis.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Padişah ve yüksek devlet makamında olanlar için evet. Onlar oldukça zengin olduğu için istedikleri kadar cariye alabiliyorlardı. Sıradan halk için hayır. Sıradan halk cariye alabilecek kadar varlıklı değildi. Çok eşlilik de yaygın değildi.

  • Evet,yaygındı ve bu Osmanlıda bu kadar sorun değildi.Bugün ise muhafazakar çevreler Osmanlı diye radikal bir din devletini hayal ediyorlar ve bunu 'gerçek' sanıyorlar.Onlara göre Osmanlı devleti bugünkü Suudi Arabistan,Afganistan veya Pakistan gibi bir yerdi.Halbuki Osmanlı tarihindeki Padişahların eşleri ve onlardan olma çocukları cinselliğin aktif olarak yaşandığını bizlere çok net bir şekilde gösteriyor.


    Mesela Muhteşem Yüzyılda konu edinilen Kanuni Sultan Süleyman'ı ele alalım.Muhafazakar çevreler bu padişahın at sırtından inmediğini söylerler ve sanki hayatında cinselliğin hiç olmadığını vurgularlar.Halbuki Kanuni yaşarken şu kadınlarla cinsel münasebetlerde bulunduğu biliniyor;


    1-Hürrem Sultan

    2-Mahidevran Sultan

    3-Gülfem Hatun

    4-Fülane Hatun


    Bu kadınlardan olmak üzere Kanuni Sultan Süleyman'ın 10 çocuğu olduğu biliniyor.Bunlarda;


    1-Şehzade Mustafa

    2-Şehzade Selim

    3-Şehzade Mehmet

    4-Şehzade Bayezıd

    5-Şehzade Cihangir

    6-Şehzade Mahmut

    7-Şehzade Murat

    8-Şehzade Abdullah

    9-Mihrimah Sultan

    10-Raziye Sultan


    Öte yandan mesela III.Murat vefat ettiğinde tahtta çıkan oğlu III.Mehmet kardeş katli kanunu nedeniyle 19 'erkek' kardeşini birden boğdurmuştur.Bunlar sadece 'erkek' çocuklardır.III.Murat'ın 8 adette kız çocuğu olduğu bilinir ve yaşarken 6 adet eşi bulunuyordu.


    Görüleceği üzere Padişahların cinsel hayatları gayet normal ve yerindeydi ancak günümüzde Padişahları 'insan üstü varlıklar' ve 'evliya' olarak gören muhafazakar çevrelerce bundan bahsetmek tarihe hakaret gibi lanse ediliyor.


    Ayrıca Osmanlı toplumu içerisinde genelev işlevi gören yerlerde vardı ancak buralarda sadece köle kadınlar ve hrıstiyan-yahudi inancına mensup kadınlar bulunuyordu.Mesela Muhteşem yüzyıl dizisinde gösterilen o kadınların erkeklerin karşısında oynadığı ve seviştiği 'han' benzeri yerlerde çalışan kadınların tamamı müslüman olarak gösterilmedi.Hatta bir bölümünde Kanuninin kız kardeşi ile evli olan Lütfi paşa 'fuhuş' yapan bir müslüman kadını çok sert bir şekilde (edep yerini dağlamak) cezalandırması işleniyordu.Bu açıdan dizide fuhuşun müslümanlar arasında kesin bir şekilde yasaklandığı ve devlet tarafından takip edildiği gösterilmişti.Keza Ebu Suud efendinin sahnelerinin birinde bir kocanın karısını genç bir erkekle zina etmekle suçladığı gösterilmiş ve Ebu Suud Efendiden şeriata göre ceza vermesini talep etmişt.


    Kısacası Muhteşem Yüzyıl dizisinin eleştirilecek çok yanı olsada Osmanlıdaki gündelik yaşamı,haremi ve saray entrikalarını olabildiğince doğal bir şekilde anlattığını düşünüyorum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 17 Kasım 2023; 4:3:28 >




  • Long Nightt kullanıcısına yanıt

    iyide güzel kardeşim çok eşli ve çok çocuklu olmak cinselliği aşırı yaşamak anlamına gelmiyor ki.mesela muhammed alinin 4 farklı kadından 9 çocuğu vardı.george foremanın 5 farklı kadından 12 çocuğu var.mike tysonın 3 farklı kadından 5 çocuğu var.bob marleyin 7 farklı kadından 10 çocuğu var.elon muskın 3 farklı kadından 7 çocuğu var.yani diyeceğim bu örneklerdeki insanların çoğu amerikalı boksör zenciler olsada 20. yüzyıl insanları.yani modern çağı temsil ediyorlar.burda anlatmak istediğim padişahların çok çocuklu olması onların cinselliğe çok aşırı düşkün oldukları anlamına gelmiyor.

  • Kılıç Ustası kullanıcısına yanıt

    Daha nasıl aşırı yaşayacaklar acaba?Yani ne olsa cinselliği aşırı yaşamış olacaklar?


    Ek olarak belirteyim cinselliği aşırı yaşamak vs benim açımdan bir problem değil.Sorun ülkemizdeki bir kesimin cinselliği ayıplaması özellikle Osmanlı padişahlarına ve Osmanlı dönemine bunu yakıştıramamasından çıkıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 26 Kasım 2023; 15:21:28 >
  • Long Nightt kullanıcısına yanıt

    cinselliği aşırı yaşamak demek çok çocuk yapmaktan ziyade hergün aynı ya da farklı farklı kadınla ilişkiye girmektir.hergün olmasa bile 2-3 günde bir girilen cinsel ilişkide aşırı sayılmaktadır.cinselliğin aşırısı çok çocuklu olmak değil sürekli yani hergün cinsellik yaşamaktır.osmanlı padişahları sadece yatakta yatan koltuğa uzanan masa başında onu bunu çizen insanlar değildi.hepsinin belirli bir yükümlülüğü sorumluluğu vardı.koskoca tarihin en büyük ve en güçlü imparatorluklarından birini yönetmek kolay mı? sadece cinsellikle yaşasalardı devleti yönetemezlerdi.

  • Kılıç Ustası kullanıcısına yanıt

    Sadece cinsellik yaşıyorlardı mı dedim?Osmanlı padişahları imparatorluk yöneten kişilerdi bu doğru ama bu konuda yalnız değillerdi.Divan ve divan üyeleri imparatorluk yönetiminde padişaha yardım etmek için vardı.Dahası cinsellik dediğin iş saatlerce,günlerce sürecek bir eylem değil.Sabah devlet işleri ile meşgul olup geceleyinde pekala özel hayatlarına zaman ayırabilirlerdi ki bunu Padişahların sahip olduğu kadınlarından ve bol çocuk sahibi olmalarından pekala görebiliyoruz.Üstelik bildiğimiz bu çocuklar doğumu gerçekleşebilen çocuklar ve kayıt altına alınabilenler.Bunlar dışında 'ölü' doğan birçok şehzade ve sultan var.Bunlarda genelde devlet kayıtlarına geçmez.Mesela bazı Osmanlı padişahlarının türbelerinde küçük küçük sandukalar olur ama bunlar kimdir necidir bilinmez zira kayıtlara geçmemiştir.


    Tekrar söylüyorum aşırı cinsellik yaşamak 'ayıp' ya da 'utanılacak' birşey değil.Kaldı ki bahsettiğimiz dönemlerde çok kadın sahibi olmak normal bir durumdu.Osmanlı padişahlarda dönemlerine göre davranmışlar hepsi bu.





  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.