Şimdi Ara

ülkemizin en birinci çözüm üretmesi gereken sorunu nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
0
Favori
4.544
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • nedir?
    işsizlikmi?nasıl?neden birinci?
    eğitim mi?nasıl?neden birinci?
    .........................................
    vs.vs.vs...

    sorunları kelebek etkisi ile tetikleme analiz,yüksek bir yerden nazar,aklı-selim ile, germeden irdeleyelim mi?

    bizim forum nereye gelmiş?nereye gidiyor?bakalım bir duruma

    ideoloji den sıyrılmış,yüksek ufuk sahibi,nefes alan,nefes alana değer veren insanlar çoğunlukta olursa,
    tetikleyen düzeneklerin sonu hayra çıkar diyerek,kısaca önceliğimi eğitim den yana kullanıyorum.
    ama bu değişmeyen bir fikrim değil,herkesten bir açılım bekliyor,güzel bir memleketi kurtaralım sohbeti hedefliyorum...


    nedir?



  • Vergilerde düzenleme yapılması gerekir yoksa herkes keyif içinmi araç kullanıyor? düzenlenirse ekonomi kalkınır sanıyorum ve işsizlik bunun en büyük sebebinin anlamsız bürokasi ve vergiler olduğu kanaatindeyim, bu iki sorun bertaraf edilirse bunlardan sonra hiçbir ürünün piyasada tekel gibi kalmaması gerekir örneğin türk telekom.
    Birde günümüzün yüzsüz siyasetçileri güzelce vatandaşını karşısına alıp refandum yapacağına gider ab, abd söz alır söz verir halt etmiş! yasak olmasa neler yazardım neler..
    ilaven param olacaktı ne biçim lardım bunları aklınız dururdu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kryeck -- 7 Ekim 2006; 20:56:25 >




  • bence eğitim. saçma sapan bir eğitim sistemimiz var. mesela 12 yıla çıkartmaya uğraşılıyor zorunlu eğitim. çıkarılırsa eğer lise mezunu ama okuma bilmeyen adamlar olacak ülkede. bence eğitim eskisi gibi zorunlu 5 yıl olmalı. ondan sonra temel beceri ölçen bir sınav yapılmalı. okuduğunu anlama, basit matematik işlemleri, basit mantık soruları içeren. bu sınavı geçemeyenler yani 3*5 i hesaplayamayanlar, 1 paragraflık metni okumak için 5 dakikaya ihtiyaç duyanlar 5. sınıfın sonunda elenmeli. ondan sonra şimdiki ortaokul sistemi gibi bir sistem ile devam edilmeli. orta okulun sonunda ise artık bilgi ölçen bir sınav yapılmalı . ardından öğrenciler yeteneklerine göre liselere ayrılmalı. üniversiteler de düzene sokulmalı. gereksiz yereüniversite mezunu yetiştirmenin mansaı yok. yılda 1000 işletmeciye ihtiyaç varsa 20000 tane mezun verilmemeli veya 1000 inşaat mühendisine ihtiyaç varsa 5000 tane mezun verilmemeli.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    bence eğitim. saçma sapan bir eğitim sistemimiz var. mesela 12 yıla çıkartmaya uğraşılıyor zorunlu eğitim. çıkarılırsa eğer lise mezunu ama okuma bilmeyen adamlar olacak ülkede. bence eğitim eskisi gibi zorunlu 5 yıl olmalı. ondan sonra temel beceri ölçen bir sınav yapılmalı. okuduğunu anlama, basit matematik işlemleri, basit mantık soruları içeren. bu sınavı geçemeyenler yani 3*5 i hesaplayamayanlar, 1 paragraflık metni okumak için 5 dakikaya ihtiyaç duyanlar 5. sınıfın sonunda elenmeli. ondan sonra şimdiki ortaokul sistemi gibi bir sistem ile devam edilmeli. orta okulun sonunda ise artık bilgi ölçen bir sınav yapılmalı . ardından öğrenciler yeteneklerine göre liselere ayrılmalı. üniversiteler de düzene sokulmalı. gereksiz yereüniversite mezunu yetiştirmenin mansaı yok. yılda 1000 işletmeciye ihtiyaç varsa 20000 tane mezun verilmemeli veya 1000 inşaat mühendisine ihtiyaç varsa 5000 tane mezun verilmemeli.
    @denoo
    banlama ile kızma ile küsme ile yerimizde saydırmadık mı? ortak geleceğimizi abad etme güzelliğini...
    biri vergi artıralım biri düşürelim der..biri özel teşebbüs biri devlet hizmet etmeli der...
    bu böyle devam eder...ilk öncelikli çözüm ürettiğimiz sorun,tetikleyerek ne yaralarımıza melhem olabiliri irdeleyelim....

    @beorn26
    bana sinan aygün ü hatırlattı yazdıkların...
    eğitim dedin benle aynı paralelde...

    mesela diyorum,
    eğitim te küçücük bir politika değişikliği,20-30-50 yıl sonraya nasıl bir sonuç çıkarır...?
    örneğin 12 yıllık zorunlu eğitim kanunlaştığında,gelecekte bizi neler bekler...?
    şimdinin büyük sorunu diplomalı cehalet,bu süreçte ne yöne kayar...?
    yada herbiri pırlanta bir nesil bize doğrumu bakıyor...?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: driver

    @denoo
    banlama ile kızma ile küsme ile yerimizde saydırmadık mı? ortak geleceğimizi abad etme güzelliğini...
    biri vergi artıralım biri düşürelim der..biri özel teşebbüs biri devlet hizmet etmeli der...
    bu böyle devam eder...ilk öncelikli çözüm ürettiğimiz sorun,tetikleyerek ne yaralarımıza melhem olabiliri irdeleyelim....

    @beorn26
    bana sinan aygün ü hatırlattı yazdıkların...
    eğitim dedin benle aynı paralelde...

    mesela diyorum,
    eğitim te küçücük bir politika değişikliği,20-30-50 yıl sonraya nasıl bir sonuç çıkarır...?
    örneğin 12 yıllık zorunlu eğitim kanunlaştığında,gelecekte bizi neler bekler...?
    şimdinin büyük sorunu diplomalı cehalet,bu süreçte ne yöne kayar...?
    yada herbiri pırlanta bir nesil bize doğrumu bakıyor...?

    Alıntıları Göster
    yanlış hatırlamıyorsam Almanya'da 1.5 milyon Türkiye'de ise tam 7-8 katı öğrenci varmış... Onlardaki uygulama herkese aynı eğitim çatısı olmasa da karakter tahliliyle meslek uyarlama programlarına yöneltmektir. Bu şu demek; devlet hem ihtiyacı olan her konuda kalifiye eleman (müh. dok. öğrt.) bulabiliyor hem de yetişen öğrenci belli programlardan geçtikleri için rahatça işini yapabiliyor.

    Yani onlar sistemi oturtmuşlar abi

    Bence sorunun %100 lük bi kaynağı yok bugün sokağa tüküren adamdan tutunda hastanede yatan adama kadar herkesin belli bi payı her devlet kademesinin yanlış olan uyarlamaları var.

    Bazı konularda özellikle eğitim sisteminde ciddi revizyonlara gidilmeli diye düşünüyorum...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: er_dem

    yanlış hatırlamıyorsam Almanya'da 1.5 milyon Türkiye'de ise tam 7-8 katı öğrenci varmış... Onlardaki uygulama herkese aynı eğitim çatısı olmasa da karakter tahliliyle meslek uyarlama programlarına yöneltmektir. Bu şu demek; devlet hem ihtiyacı olan her konuda kalifiye eleman (müh. dok. öğrt.) bulabiliyor hem de yetişen öğrenci belli programlardan geçtikleri için rahatça işini yapabiliyor.

    Yani onlar sistemi oturtmuşlar abi

    Bence sorunun %100 lük bi kaynağı yok bugün sokağa tüküren adamdan tutunda hastanede yatan adama kadar herkesin belli bi payı her devlet kademesinin yanlış olan uyarlamaları var.

    Bazı konularda özellikle eğitim sisteminde ciddi revizyonlara gidilmeli diye düşünüyorum...

    Alıntıları Göster
    dar görüşlülük




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vese

    dar görüşlülük

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar anlamıyormusunuz eğitimden ziyade yolsuzluklar ve devletin vatandaşa çektirdiği ağır vergiler yüzünden kim sektörün'de sağlıklı bir işveren olabilir?

    @driver elbette yerimde saymak istemiyorum şiddetle'de bir yere kadar olacağını biliyorum, siyaset durumu hakkında hemen hiç bir şey bilmiyorum ve bu halimle nasıl demokratik davranabilirim? elimden ne gelir? yapılması gerekenler ortada ve neden yapmıyorlar? bunun üzerinde durmak lazım kanaatindeyim.

    Doğal olarak hükümete sinirliyim. sebepler: 1- benzin vergisi 100 de 75 utanmasalar 100 de 100 yapacaklar. 2- vergiyi tahsil edemeyince vergi artırıyorlar tabiri caizse devletin tepesinde 3 maymunu oynuyorlar.
    3- Yeri geliyorki iş sahibi olmak isteyeni bürokasiyle anasından doğduğuna pişman ediyorlar.(bu eğitimle alakalı ama temelinde yolsuzluk adam kayırtmaca var)
    4- allah kitap diyorlar merak ediyorum o kitabı açıp okumuşlarmıdır?
    5- daha yazarsamki ellerimden hiç hoş sözler çıkmayacak, allah yukarıda.
    6- oy filan atacağımı sanmıyorum hemde hiç birine.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vese

    dar görüşlülük

    Alıntıları Göster
    Deveye neren eğri diye sormak gibi olur bu soru ancak öncelik bence de eğitimdedir.İşsizliğe gelince zaten tüm avrupanın sorunu işsizlik sorunu kısmen çözülebilir ama tamamen çözülemez.Ülkemizin eğitim sistemi öncelikli olarak düzeltilmelidir.İlköğretim orta öğretimi geçelim hadi diyelim sorunların çoğu maddiyattan kaynaklanıyor,üniversitelre öncelikli olarak düzeltilmelidir.Üniversitelerimiz bilim üretmiyor,kaynaklarını boşa kullanıyor.Üniversitelerde öğretim üyelerinin kademe atlayışları,çalışmaları yeniden düzenlenmelidir.Devlet ödeneği verip ne yaparsan dememeli araştırmaları daha sıkı takip etmeli,yökün yetkileri değiştirilmeli iyi çalışan bir denetleme kurulu haline gelmelidir.
    Hiçbirşey yapamıyorsak bakarız bir avrupa ülkesindeki üniversiteler nasıl çalışıyor,o sistemi alıp kendimiz kullanırız.En yüksek derecede çözülebilecek ve en önemli sorun olarak bunu düşündüm.Ancak insanların haklarını yememeyi öğrenmek üniversite eğitiminde öğretilmiyor çok büyük bir sorun da bu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vese

    dar görüşlülük

    Alıntıları Göster
    1- Geçim sorunu var.
    Devlet içindeki tüm bireyler ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde para kazanmaları gerekiyor. Konut ve sağlık alanlarında sıkıntısı olmamalı. Yoksulluk sınırının Kamusen 2.043 YTL olduğunu söylüyor. İnsanın insan gibi yaşaması için asgari bu tutarın bir ailenin eline geçmesi gerekiyor.
    Vatandaş ya işci olacak ya patron önce vatandaşın aç karnı doymalı.


    2- Milli Bütünlük
    Türk halkı arasında çok fazla bölünmeler var.

    İrtica, Sunni kesim.
    * x cemaate bağlı sunniler
    * y cemaate bağlı sunniler
    bu gurupların çoğu müslüman olma ortak noktası dışında katı sınırlarla birbirinden ayrılıyor.

    * Askeriyeyi sevmeyenler,
    * Kimliklerinde müslüman yazan fakat başı kapalı birini görünce gerici diyen okuma ve çalışma hakkı vermeyenler
    * Atatürkçüler,
    * Aleviler,
    * Kürtler,
    * Müslüman Kürtler
    * Alevi Kürtler
    * Dağdaki teröristler ve şehirlerdeki aynı fikirde olan sempazitanlar.
    * Ülkücüler
    * Ülkücü mafyalar.


    Farklı kesim insanlarla sohbet ettiğimizde görüşlerini dinliyoruz.Bunların hepsi varolan sorunlar ve guruplaşmalar.

    Basının, İnsanları birbirine düşman etmede üstüne yok. İnsanların düşüncelerini kendi yayınlarına göre şekillendirmek istiyorlar. Başarılıda oluyorlar. Millet olarak gittikçe parçalara ayrılıyoruz.
    İç çatışmalar yaşanıyor.


    3- Eğitim
    Öğretmenlerin iyi eğitim verebilmeleri için iyi yetiştirilmeleri gerekmekte. Müfredatta düzeltilmeli.
    Şimdiki hükümet döneminde Kamu kesimi işci alımlarında, alınan personelin %50'si milli eğitim bakanlığına atanıyormuş. Ciddi bir rakam. Umarım nitelikli eğitimcilerin oranı yüksektir.

    Bunlar benim kişisel görüşlerim. Bu sorunlar nasıl çözülür bilmiyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metas

    1- Geçim sorunu var.
    Devlet içindeki tüm bireyler ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde para kazanmaları gerekiyor. Konut ve sağlık alanlarında sıkıntısı olmamalı. Yoksulluk sınırının Kamusen 2.043 YTL olduğunu söylüyor. İnsanın insan gibi yaşaması için asgari bu tutarın bir ailenin eline geçmesi gerekiyor.
    Vatandaş ya işci olacak ya patron önce vatandaşın aç karnı doymalı.


    2- Milli Bütünlük
    Türk halkı arasında çok fazla bölünmeler var.

    İrtica, Sunni kesim.
    * x cemaate bağlı sunniler
    * y cemaate bağlı sunniler
    bu gurupların çoğu müslüman olma ortak noktası dışında katı sınırlarla birbirinden ayrılıyor.

    * Askeriyeyi sevmeyenler,
    * Kimliklerinde müslüman yazan fakat başı kapalı birini görünce gerici diyen okuma ve çalışma hakkı vermeyenler
    * Atatürkçüler,
    * Aleviler,
    * Kürtler,
    * Müslüman Kürtler
    * Alevi Kürtler
    * Dağdaki teröristler ve şehirlerdeki aynı fikirde olan sempazitanlar.
    * Ülkücüler
    * Ülkücü mafyalar.


    Farklı kesim insanlarla sohbet ettiğimizde görüşlerini dinliyoruz.Bunların hepsi varolan sorunlar ve guruplaşmalar.

    Basının, İnsanları birbirine düşman etmede üstüne yok. İnsanların düşüncelerini kendi yayınlarına göre şekillendirmek istiyorlar. Başarılıda oluyorlar. Millet olarak gittikçe parçalara ayrılıyoruz.
    İç çatışmalar yaşanıyor.


    3- Eğitim
    Öğretmenlerin iyi eğitim verebilmeleri için iyi yetiştirilmeleri gerekmekte. Müfredatta düzeltilmeli.
    Şimdiki hükümet döneminde Kamu kesimi işci alımlarında, alınan personelin %50'si milli eğitim bakanlığına atanıyormuş. Ciddi bir rakam. Umarım nitelikli eğitimcilerin oranı yüksektir.

    Bunlar benim kişisel görüşlerim. Bu sorunlar nasıl çözülür bilmiyorum.

    Alıntıları Göster
    eğitim ve sağlık düzelmesi lazım.geri kalanlar kendiliğindne gelir.
    eğitimsiz insanlar bölücülük vs yapıo.haksız mıyım?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aspci

    eğitim ve sağlık düzelmesi lazım.geri kalanlar kendiliğindne gelir.
    eğitimsiz insanlar bölücülük vs yapıo.haksız mıyım?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: aspci

    eğitim ve sağlık düzelmesi lazım.geri kalanlar kendiliğindne gelir.
    eğitimsiz insanlar bölücülük vs yapıo.haksız mıyım?


    bölücülük yapanlar sadece eğitimsizler değil. ama eğitimsizleri kandırmak daha kolay orası doğru.

    bence federasyon başkanı olmak için bile üni mezuniyeti gerekirken, bu zorunluluğun milletvekili seçilmek için olmaması saçma. bence milletvekili seçilmek için de üni mezunu olması şartı konulmalı. hiç olmazsa okuma yazmasını bilen,biraz yontulmuş tipler girer meclise.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    quote:

    Orjinalden alıntı: aspci

    eğitim ve sağlık düzelmesi lazım.geri kalanlar kendiliğindne gelir.
    eğitimsiz insanlar bölücülük vs yapıo.haksız mıyım?


    bölücülük yapanlar sadece eğitimsizler değil. ama eğitimsizleri kandırmak daha kolay orası doğru.

    bence federasyon başkanı olmak için bile üni mezuniyeti gerekirken, bu zorunluluğun milletvekili seçilmek için olmaması saçma. bence milletvekili seçilmek için de üni mezunu olması şartı konulmalı. hiç olmazsa okuma yazmasını bilen,biraz yontulmuş tipler girer meclise.

    Alıntıları Göster
    şu an 25 e çekmeyi düşünüyolar milletvekili yaşını sizce doru mu?iiler girsin derken belki de beyinleri yıkanmış çocuklar gircek?

    yok zaten orda genelleme ytaptm çok doru olmasa da,eğitimliler de yapıor ama onlar kandırıldıkları için değil,kendi menfaatleri için.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    quote:

    Orjinalden alıntı: aspci

    eğitim ve sağlık düzelmesi lazım.geri kalanlar kendiliğindne gelir.
    eğitimsiz insanlar bölücülük vs yapıo.haksız mıyım?


    bölücülük yapanlar sadece eğitimsizler değil. ama eğitimsizleri kandırmak daha kolay orası doğru.

    bence federasyon başkanı olmak için bile üni mezuniyeti gerekirken, bu zorunluluğun milletvekili seçilmek için olmaması saçma. bence milletvekili seçilmek için de üni mezunu olması şartı konulmalı. hiç olmazsa okuma yazmasını bilen,biraz yontulmuş tipler girer meclise.

    Alıntıları Göster
    En birinciden başlayıp sorunları sıraladık Çareleri Kur’an eczanesinden bulundu.Bunlar ve bulunan çareler;

    Birincisi: ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.

    Çaresi İslam ahlakını,iman gerçeklerini fiillerimizle yaşayarak göstermemiz. ,Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmememiz idi.

    Nasıl ki eski zamanda Müslümanların ilerlemesi, düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve saldırganlığını durdurmak, silâhla, kılıçla olmuş. İstikbalde silâh, kılıç yerine hakikî medeniyet ve maddî ilerleme ve hak ve hakkaniyetin mânevî kılıçları düşmanları mağlûp edip dağıtacak.Müslümanlar bunu anladılar ve çalışıyorlar.


    İkincisi: doğruluğun toplumun siyasi hayatında ölmesi.

    Bu hastalık ta insanımızın silkinmesi ile aksini netice veriyor.
    Çünkü insanımızı kimse kolay kolay kandıramıyor.Piyasadaki silik sözlere rağbet azaldı.
    İnsan yaratışındaki hak ve hakikatı bulma arzusunun önündeki zincirler kırıldı ve kırılıyor.
    Gereksiz özgürlük kısıtlamaları azalıyor.

    Evet doğruluk İslâmiyetin esasıdır. Riyakârlık, fiilî bir nevi yalancılıktır. Dalkavukluk ve alçakça bir yalancılıktır. Ayrılık ve fitne zararlı bir yalancılıktır. Yalancılık ise, Sâni-i Zülcelâlin kudretine iftira etmektir.

    İnançsızlık evreni yalanlamaktır. İman doğruluktur.Müslüman doğru olamak zorundadır.Bunun farkına varılmaya başlandı.Yalana artık prim verilmiyor.
    Siyasetciler de bu süzgeçten geçiriliyor.


    Üçüncüsü: birbirimize düşman olmaya gösterdiğimiz özen ve sevgi.

    Bu sevgi yerini düşmanlığa düşmanlık esasına bırakmaya başladı.
    Şimdi müslümanın müslümanı detaylar yüzünden eleştirisi azaldı.


    Dördüncüsü: Müslümanları birbirine bağlayan manevi bağları bilmemek.


    Kolektif akla olan ilgi ve şahsi fikrinde gereksiz inatlaşmaların kırılması ile bu engel de kalkıyor.Kimse nemelazım demiyor ve tembellik etmiyor.herkes elinden geleni yapıyor ve daha fazlasını yapacak.

    İnsanlarımız gerek cemaatler gerek bireyler bazında birbirinin şahsi kusurlarına bakmamayı öğrendi.Herkes kendi eksiğini gidermekle meşgul.

    Manevi bağlarımızın bunları gerektirdiğini biliyoruz artık.Fitnelere rağbet etmiyoruz.
    Bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözü defnedildi.

    Beşincisi: Çeşit çeşit bulaşıcı hastalıklar gibi yayılan baskılar,

    İslâmın ayaklarına konulmuş çeşit çeşit baskıların kayıtlarını, zincirlerini açacak, dağıtacak, birlikte ve danışarak iş yapma,hak ve özgürlüklere olan ilgi,bu prangaları kırıyor.Allah’a kul olan başkasına kulluğu kabul etmez.insanımız bu güzel düşünce tetikledi.baskılar yavaş yavaş kalkıyor.zalimlere baş eğme dönemi geride kalıyor.

    Altıncısı: kişisel çıkarlarından asla taviz vermeme.

    İnsanımızın himmeti milleti oldu.Anladık ki,şahsi menfaatlerden önce Allah rızası gelir.Bu bizi birey birey millet yaptı.Artık nerede mazlum görsek Allah rızası için yardımına koşar olduk.İnancımızın kuvvetlenmesi ile bu hal daha da yaygınlaşacak.

    Özetle bizim düşmanlarımız cahillik,ihtiyaçlar ve bölünmeler idi.Şimdi din,fen ve bilim,sanat,birlik silahları ile bunlar imha ediliyor.

    Bizler çok ümitliyiz.Şu istikbal inkılapları içinde en yüksek gür seda islamın sedası olacaktır.
    Bizim için mazideki gururlu yaşantılarımız geleceğimiz oldu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akarahmet

    En birinciden başlayıp sorunları sıraladık Çareleri Kur’an eczanesinden bulundu.Bunlar ve bulunan çareler;

    Birincisi: ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.

    Çaresi İslam ahlakını,iman gerçeklerini fiillerimizle yaşayarak göstermemiz. ,Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmememiz idi.

    Nasıl ki eski zamanda Müslümanların ilerlemesi, düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve saldırganlığını durdurmak, silâhla, kılıçla olmuş. İstikbalde silâh, kılıç yerine hakikî medeniyet ve maddî ilerleme ve hak ve hakkaniyetin mânevî kılıçları düşmanları mağlûp edip dağıtacak.Müslümanlar bunu anladılar ve çalışıyorlar.


    İkincisi: doğruluğun toplumun siyasi hayatında ölmesi.

    Bu hastalık ta insanımızın silkinmesi ile aksini netice veriyor.
    Çünkü insanımızı kimse kolay kolay kandıramıyor.Piyasadaki silik sözlere rağbet azaldı.
    İnsan yaratışındaki hak ve hakikatı bulma arzusunun önündeki zincirler kırıldı ve kırılıyor.
    Gereksiz özgürlük kısıtlamaları azalıyor.

    Evet doğruluk İslâmiyetin esasıdır. Riyakârlık, fiilî bir nevi yalancılıktır. Dalkavukluk ve alçakça bir yalancılıktır. Ayrılık ve fitne zararlı bir yalancılıktır. Yalancılık ise, Sâni-i Zülcelâlin kudretine iftira etmektir.

    İnançsızlık evreni yalanlamaktır. İman doğruluktur.Müslüman doğru olamak zorundadır.Bunun farkına varılmaya başlandı.Yalana artık prim verilmiyor.
    Siyasetciler de bu süzgeçten geçiriliyor.


    Üçüncüsü: birbirimize düşman olmaya gösterdiğimiz özen ve sevgi.

    Bu sevgi yerini düşmanlığa düşmanlık esasına bırakmaya başladı.
    Şimdi müslümanın müslümanı detaylar yüzünden eleştirisi azaldı.


    Dördüncüsü: Müslümanları birbirine bağlayan manevi bağları bilmemek.


    Kolektif akla olan ilgi ve şahsi fikrinde gereksiz inatlaşmaların kırılması ile bu engel de kalkıyor.Kimse nemelazım demiyor ve tembellik etmiyor.herkes elinden geleni yapıyor ve daha fazlasını yapacak.

    İnsanlarımız gerek cemaatler gerek bireyler bazında birbirinin şahsi kusurlarına bakmamayı öğrendi.Herkes kendi eksiğini gidermekle meşgul.

    Manevi bağlarımızın bunları gerektirdiğini biliyoruz artık.Fitnelere rağbet etmiyoruz.
    Bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözü defnedildi.

    Beşincisi: Çeşit çeşit bulaşıcı hastalıklar gibi yayılan baskılar,

    İslâmın ayaklarına konulmuş çeşit çeşit baskıların kayıtlarını, zincirlerini açacak, dağıtacak, birlikte ve danışarak iş yapma,hak ve özgürlüklere olan ilgi,bu prangaları kırıyor.Allah’a kul olan başkasına kulluğu kabul etmez.insanımız bu güzel düşünce tetikledi.baskılar yavaş yavaş kalkıyor.zalimlere baş eğme dönemi geride kalıyor.

    Altıncısı: kişisel çıkarlarından asla taviz vermeme.

    İnsanımızın himmeti milleti oldu.Anladık ki,şahsi menfaatlerden önce Allah rızası gelir.Bu bizi birey birey millet yaptı.Artık nerede mazlum görsek Allah rızası için yardımına koşar olduk.İnancımızın kuvvetlenmesi ile bu hal daha da yaygınlaşacak.

    Özetle bizim düşmanlarımız cahillik,ihtiyaçlar ve bölünmeler idi.Şimdi din,fen ve bilim,sanat,birlik silahları ile bunlar imha ediliyor.

    Bizler çok ümitliyiz.Şu istikbal inkılapları içinde en yüksek gür seda islamın sedası olacaktır.
    Bizim için mazideki gururlu yaşantılarımız geleceğimiz oldu.


    Alıntıları Göster
    Eğitim öncelikli sorun bence.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hlya_pink

    Eğitim öncelikli sorun bence.

    Alıntıları Göster
    İşsizlik



    İnsanlar parasız kalınca sorunlar da ardlarından gelir.Bu şekilde de en EĞİTİMLİ insan bile yanlış yollara sapabilir.


    Örnek: Bir doktor ve arkadaşı banka soymuşlardı.Bankanın koruması ikisinide kaçarken öldürmüştü.TV'de baya ses getirdi.Olay hakkında tartışmalar oldu.En sonunda da koruma hapse girdi.


    Örnek: Sokakta 1 paket sigara ver adam öldüreyim diyenler var.

    Örnek: Kayseri'de durumu iyi olan varlıklı bir kişi alış-verişden dönerken birisi adama bıçak dayar ve evine kadar götürür(Tabi bıçak tutan kişi ters hareket yapma kötü olur der...).Eve vardıklarında ortadaki manzara durumu iyi olan kişiyi üzer.Bomboş bir gecekonduda aç bekleyen 4-5 çocuk ver anneleri.Daha sonrasında durumu iyi olan şahıs satın aldığı herşeyi aileye verir.Daha sonrasında kendisi ve kendisi gibi olan arkadaşlarıyla irtibata geçerek adam iş bulur, ailesine maddi yardım yapar...(Bu olay tamamen gerçektir)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ata

    İşsizlik



    İnsanlar parasız kalınca sorunlar da ardlarından gelir.Bu şekilde de en EĞİTİMLİ insan bile yanlış yollara sapabilir.


    Örnek: Bir doktor ve arkadaşı banka soymuşlardı.Bankanın koruması ikisinide kaçarken öldürmüştü.TV'de baya ses getirdi.Olay hakkında tartışmalar oldu.En sonunda da koruma hapse girdi.


    Örnek: Sokakta 1 paket sigara ver adam öldüreyim diyenler var.

    Örnek: Kayseri'de durumu iyi olan varlıklı bir kişi alış-verişden dönerken birisi adama bıçak dayar ve evine kadar götürür(Tabi bıçak tutan kişi ters hareket yapma kötü olur der...).Eve vardıklarında ortadaki manzara durumu iyi olan kişiyi üzer.Bomboş bir gecekonduda aç bekleyen 4-5 çocuk ver anneleri.Daha sonrasında durumu iyi olan şahıs satın aldığı herşeyi aileye verir.Daha sonrasında kendisi ve kendisi gibi olan arkadaşlarıyla irtibata geçerek adam iş bulur, ailesine maddi yardım yapar...(Bu olay tamamen gerçektir)

    Alıntıları Göster
    Tembellik...
    Ülkemizde her problemin altında tembellik yatıyor.
    Kapitalist sistemle çelişen tembel insanlarız.
    Çarkları döndürecek olan bizler, döndürmeyi bırakıp çarkların arasına sıkışmayı tercih ediyoruz. Sonunda çarklar arasında ezilen yine biz oluyoruz...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dellci

    Tembellik...
    Ülkemizde her problemin altında tembellik yatıyor.
    Kapitalist sistemle çelişen tembel insanlarız.
    Çarkları döndürecek olan bizler, döndürmeyi bırakıp çarkların arasına sıkışmayı tercih ediyoruz. Sonunda çarklar arasında ezilen yine biz oluyoruz...

    Alıntıları Göster
    bunu tek cevabı vardır o da istikrar. her on yılda bir ekonomik kriz yaşamak zor oluyor.
  • Güzel bir konu.Tebrik ederim.Benimde çorbada tuzum olsun.En birinci sorun, bu sorunları çözebilecek yetenek ve gücü elinde bulunduranlardır.!!!(samimi söylüyorum)
    Hemen herkesin kabul ettiği belli başlı sorunlar zaten biliniyor 3 aşağı 5 yukarı.mesele bu sorunları tesbit etmek değil.bunları çözebilme gücü var mı yok mu?mesele burda bence.belki gücü var ama çıkarı farklı olduğu için çözülmüyor.yok eğitim yok sağlık yok adalet hepsi biliniyor hemde acayip.
    Tekrar ediyorum.sorunlar biliniyor ama bunları çözecek güç var mı yok mu?
    işte.. soru. varsa neden çözülmüyor?yoksa.neden bu güç elinde yok kim engelliyor. niye engelliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kimnenasıl

    Güzel bir konu.Tebrik ederim.Benimde çorbada tuzum olsun.En birinci sorun, bu sorunları çözebilecek yetenek ve gücü elinde bulunduranlardır.!!!(samimi söylüyorum)
    Hemen herkesin kabul ettiği belli başlı sorunlar zaten biliniyor 3 aşağı 5 yukarı.mesele bu sorunları tesbit etmek değil.bunları çözebilme gücü var mı yok mu?mesele burda bence.belki gücü var ama çıkarı farklı olduğu için çözülmüyor.yok eğitim yok sağlık yok adalet hepsi biliniyor hemde acayip.
    Tekrar ediyorum.sorunlar biliniyor ama bunları çözecek güç var mı yok mu?
    işte.. soru. varsa neden çözülmüyor?yoksa.neden bu güç elinde yok kim engelliyor. niye engelliyor.
    üretim üretim üretim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: irfanyus

    üretim üretim üretim

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: irfanyus

    üretim üretim üretim

    üretiyoruzda istikrar olmadınmı neye yarar. ilk başta istikrarlı bir ortam yaratmalıyız ki bu hükümetin az takdir ettiğim icraatlarından biridir üretimimizi artıralım. az üretimde bulunuyoruz ama çok tüketiyoruz bunu dengelemekde önemli.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.