Şimdi Ara

İmmateryalizm v Materyalizm

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
2
Favori
587
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İmmateryalizm bilindiği gibi varolmak algılanmış olmaktır düşüncesi. Yani materyalizme göre algının şartı varlıktır fakat immateryalizm ise varlığın şartı algıdır der.

    Biraz daha açalım benim algılamamın dışında tekil olarak bağımsız bir masa sandalye yoktur. Fakat materyalizm o hep oradadır der.

    Şimdi immateryalizm düşüncesi hologram evren teorisiyle irtibatlandırılabilir mi? Materyalizmle karşılaştırırsak daha güçlü olabilir mi?


    Bence olabilir çünkü soyut birşeyin nedensellik ilkesi kuramıyoruz. Algı şartsız olarak hep var diyebiliriz. Fakat materyalizm nedensellik ilkesinden sürekli sonsuza kadar ilerleme söz konusu. Fikirlerinizi merak ediyorum




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 23 Kasım 2016; 17:33:58 >







  • algı konusunda bana göre bir şey değişken olmayan sabit değer olmalıdır.

    bana göre sana göre ona göre denirken bir şey devamlı surette değişken bir halle değişkenin ta kendisi olup algıda birlik(vahdet-tevhid) sağlamalıdır.

    bunun mümkün olması şu açıdan imkan dahilinde. dünya bir nesneydi durağandı tekillikti ancak biri onu öyle bir hızla fırlattı ki o döne döne bir galaksiden diğerine akıp akıp gitti.

    şu an için algının sırlı bir aynada bir nokta olduğunu düşünün bu şeye zaman ve mekan denen yüzeyde sabit değildir. cam durağan haliyle dahi akışkandır ve yerçekimine doğru büzüşür.

    sana göre bana göre denen algı durumundaki yeknesaklık zaman ve mekanın mutlak olarak akışkan yapısı konusunda tevhid edebilir. cam denen sırlı yüzey aslında hareket eder ve yamulmaya büzüşmeye(zaman ve mekanda şekilsizlik biz buna yaşlanma diyeceğiz) başlar.

    bence ayna ve ayndaki görüntünün varlık ve algı konusunda bize anlatacağı değeri ortak nokta kabul edersek materyalin ve materyalsizliğin varlık ve algı konusundaki pozisyonunu anlayabiliriz.

    bence madde değişmezdir eylemsizdir.

    bu çıkarıma göre ben büyüdükçe(fizik bedenim) madde her ne kadar eylemsiz olsa da küçülür. küçük topum aslında bilye büyüklüğündeymiş derim. algım ve varlığın mevcudattaki yeri maddenin eylemsiz halini durağan halde dahi değişime tabi kılar. bu durum bana göre akan zaman ve mekanın algısıdır. ben ve madde sabit değerken algı sorununa düşen zaman ve mekan olur.

    şimdi maddesiz evren ve maddesi mevcut olan evrende ruh sorununu kişisel olana değil zamanın ve mekanın ruhuna atfetmek mümkündür.

    algıda tekillik(bana göre sana göre değil sadece bizce demek) zaman ve mekanın algısını anlamak bakımından bence şart-ı adidir.

    bu kavram bizden büyüktür ve ruh sahibidir. bu ruh bilinene manada bizi kapsar ve son sözü söyler.

    evet kanımca zamanın ve mekanın bir ruhu vardır ve insan üstel fonksiyonu bana göre zaman olan bir mekanda bu ruhu kendisine ait olarak addederek varlık ve algı konusunda kendisine ait olmayan bir duyumsamayı yanılsama olarak yaşar.

    varlık ve algı konusunda insanın kendisine ait çıkarımındaki değişken yapı zaman ve mekanın ansal değerini anlayamama ile ilgili olmalıdır. zira materyalin varlığı ve yokluğu üzerine algının gerçellendiği düzlemin mahiyeti devamlı bir devinim geçirir. bu düzlem hakkında da ayrıca konuşulabilir.

    sonsuz kütle denilen bir arguman var. insanın sonsuz kütlesi cimasal faaliyeti olarak maddeye devamiyet katan üretim faaliyeti olmakta. cinsiyeti alınmış mesela melek olmuş varlık ise sonsuz kütleyi mana aleminde yaşarken maddesiz evreni anlatmakta. bu açıdan materyalin mevcudiyeti denen halin yani eşeyin insandan alınması yani ölüm hali maddesiz evrenin tanımına en yakın hali oluşturur. mevcuda gelen şeyin insan ürünü olamayacağına kanaat getirilen en yakın hal budur denebilir.

    insani algıyı değiştirmek için öncelikle cinsel kökeni sarsmak lazımdır. bu sarsılışı yaşamayan varlığın her iki düşünceye de varlık ve algı bakımından ayrıksı itirazları vardır ve olacaktır.

    saygılarımla...




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    hocam güzel anlattında sen maddeyi baştan var olarak kabul ediyorsun. fakat bunu nereden bilebiliriz ki? algımızdan öte varlık varmı yok mu nasıl bileceğiz? herşey illüzyon olabilir. bu mantık bu aralar çok kafama yattı. hayat gerçek değilmiş gibi geliyor
  • aslında kabul ettiğim madde değil zaman ve mekanın ruhu. bu bizden önce ve sonra var olacak duyumsama aracımız. bu olmadan varlığın algısı mümkün değil.

    sessiz ısısız bir kainatta varlık algısı nasıl oluşur? uyarıcı bir mesajla. peki bu mesaj yoksa varlığı neye göre kıyaslarsınız?

    bence insanın saf algısına bu şekilde ulaşılabilir. ölüm denen safahatin yaşayan vasfını yaşamak lazım. bu kabulde belirttiğim üzere sonsuzluk algısı veren cimasal faaliyetin ara dönemlerinde mümkün.

    ergenliğe girmemiş kız ve erkek çocuğu, ay halinden kısmen kesilen hamile kadın, ay hali bitmiş kadın, erkeklikten ümidini kesmiş eril birey, inzivaya çekilmiş erkek gibi kavramlar bu açıdan varlık ve algı konusunda sonsuzluk algısına düşmeden gerçekçi çözümler üretebilir.

    hamile kadın bu açıdan en özel örnektir. bu kadın yaşam ve ölüme dair aynı örneği aynı zamanlı taşır.




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    çok güzel bir yorum teşekkürler. zaman aslında canlı bir varlık der sufiler bana bunu çağrıştırdı söyledikleriniz
  • Öncelikle Hado77 tarzı yazmanız sorunuzun ne olduğunun anlaşılmasını güçlendiriyor. Her zaman için en güzel dil, en arı dildir. Felsefecilerin soyut ve "şey"li dil kullanmalarını hiç sevmem. Akıl yerine us demekle ellerine ne geçiyorsa?

    Soruya gelirsek, Berkeley'in öznel idealizmini güncel olarak metafizik ve bilim kurgu olarak ele alabiliriz. Metafizikte işin içine ruhlar periler girecektir, maddeyi tümden reddedip her şeyin ruhun bir yansıması olan düşünceden türediğini savunmak demektir, bu kulağa hoş gelse de en az Odin'in gerçekliği kadar gerçektir, hatta çoğu dini inançtan bile çok daha dogmatiktir. Bu da 21.yy dünyasında materyalizm karşısında ezilmesine sebep olur, fakat eski çağlarda özellikle aydınlanmadan önce bu fikir akımı elbette çok daha üstündü.

    Bilim kurgu kısmıyla yorumlarsak, aslında Matrix'in de Berkeley felsefesi temelime kurulu olduğunu söyleyebiliriz. Evet, dış dünya diye bildiğimiz her şey bilimsel olarak da gerçek olmayabilir (teori üstünde) ama sorun şu ki bu simülasyonu oluşturan madde nasıl reddedilebilir?

    Kişiden kişiye değişir mi bilmiyorum ama rasyonel olarak değil materyalizmin, nihilizmin bile öznel idealizminden daha üstün olduğunu söyleyebilirim. En azından nihilizmde tümden bir yokluğu kabul etme vardır, madde diye bildiğimiz şey yokluktan geldiğine göre aslında o da yokluğun bir yansımasıdır, varlık ve yokluk aynı şeydir. Ancak öznel idealizmde yokluk kabul edilmediği gibi, ruh türünden metafizik bir boyuttan, düşünceler dünyasından söz edilmektedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • J.Valjean kullanıcısına yanıt
    Güzel soru fakat konuya materyalist kısımdan yaklaşıyoruz. Eğerki immateryalizm doğruysa simülasyonu oluşturan madde değil algı. Yani elimle dokununca, bakınca, koklayınca vs sanıyoruzki baştaki etken madde. Fakat buradaki yüklem konumunda olan algı. Yani algının vücudundaki belli duyu organlarıyla olduğunu düşünüyorsun. Fakat bunuda algılıyorsun. Duyumsama sezgi algı herşey ama herşeyin yüklemi. Yani simülasyonu madde oluşturuyor demek için algından ayrı maddeyi ispatlaman lazım ki bu da imkansız.

    Evet dogmatik yapısı vardırda ama bu dogmatik yapısı materyalizmide dogmatik yapar bence. Çünkü immateryalizmin sorgulanamaması maddenin sorgulanamaması demek. O zamanda materyalizmde sorgulanamıyor.

    Materyalizmle çok içselleşmişiz. Bu yüzden hayatın sahte olması anlamsız geliyor. Fakat oturup şöyle bir derin tefekkür bence bu felsefeyi baya anlamlı kılıyor. Hayatı ben sahne gibi tasavvur ediyorum. Bir anda nereden nasıl geldiğim belirsiz bir şekilde sahnede buluyorum kendimi ve oyun bitince nereye nasıl gideceğimi bilmiyorum. Sanırım sahnede oynanan oyundan kendimi biraz olsun soyutlamalıyım.

    İdealizm'e daha geçmedim hocam o konuda gereksiz konuşmayayım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 25 Kasım 2016; 4:33:43 >




  • Atom dediğimiz yapı; elektron, proton, nötron ve kuarklardan oluşan bir modeldir. Burada atomaltı parçacıklar birbirinden ayrı halde bulunmaz. Yanı elektron farklı nötron farklı değil. Özlerinde onlar, neredeyse boş bir atomu dolduran, belli ve değişmez yapılar olarak kabul görür.

    Klasik ve yıllardır anlatılmış bu model, bilinç konusunu, bilincin maddenin içinden, somut bir şey olarak oluştuğu ve maddenin kendisi olduğu yönünde fikirlere sebebiyet vermiştir. Ancak ortada tek bir maddesel formun tesbitini yapmak ve her şeyi onunla açıklamak pek kolay olmamıştır. Yani her şeyin teorisi seviyesine gelmek için bu model yeterli olmamış. Bir şeyler ters gitmiştir.
    Kısaca şöyle ;

    İlk olarak her şey atomlardan oluşuyor denmesine karşın, Cisimler, renkler, kısacası dünya, farklılıklardan oluşuyor dualite içeriyor. Fakat bu mantıkta Aslında özde sadece bir madde olmasına ve o da belli bir yapı içermesine rağmen, biz tek bir şekil, tek bir ses veya renk görmüyorüz. Peki bir cisimi farklı kılan şeyin maddesel olması mantıklı mıdır ? Yanı elinizde sadece tek bir notayla farklı notalar çalabilir misıniz ?



    Bilinç aslında burada devreye giriyor. Bilinç evrendeki maddesel kanunları dolduran bir fenomen olmasına karşın evrenle etkileşime girebiliyor. Yani aslında buranın dışından bakıyor ama burası ondan bağımsız değil. Madde ondan bağımsız değil. Kuantum ve simülasyon teorilerinin özünde de bu var. Onlar burada devreye girip, atomaltı dediğimiz yapının, özünde soyutun bir somut illüzyonu ortaya çıkardığını öne sürüyor.



    Yani aslında evren solid ve hareketsiz yapıda tek bir boyuttan oluşuyor. O boyutta her şey olup bitmiş halde. 


    Bu durum rüyaları andırıyor ve bence önemli ipuçları sunuyor. Kısaca anlattım göz atabilirsiniz.

    https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dada12 -- 4 Eylül 2018; 20:14:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.