Her yer yıkıldı, benim binam mı mesele? Bana binayı soramazsınız! (2. sayfa)

Ortaya şu soru çıkıyor: "Yargıçları kim yargılayacak?".

Mesela ben bu konularda direkt asılmasından yanayım. Kanuna nizama gerek yok. Alacaksanız tören eşliğinde bütün ülkede canlı yayınlayarak asacaksınız.

Bu kadar basit. Bizim halkımız kendiliğinden kurallara uymaz hep kaçmanın yolunu arar. Bizim insanımıza diktatör lazım. Göstere göstere " dediğimi yapmazsanız dar ağacında sallanırsınız " mesajını vereceksin.

Bu ülkede bir şeyler düzelsin mi istiyorsunuz? En azından bir Saddam bulmanız gerekli daha azı ile bu ülkede hiç bir başarılamaz.

Bu dediğin de para ile alakalı değil mi? Mesela benim Fatihteki deponun orada bir bina var adamlar mağazaya kiralayabilmek için kolonları kesip kaldırmışlar iç kısımdaki. Sonradan o binayı satmaya çalıştılar kimseye söylemediler ama exper kredi için her geldiğinde kolonların kesildiğini söyledi ve 12 yıl binayı satamadılar.

Ama satabilselerdi birine mezar satmış olacaklardı. Anlayacağın para için bir çok şeyden kaçıyorlar. Malzemeden çalıyorlar malzemeden çalmazsa fazla kat çıkıyorlar fazla kat çıkmazlarsa open ofis yad amagaza yapmak için kolon ekmeiyorlar vs. vs.

Maksimum kar için öldürme/ölme riskini göze alıyorlar.

Bizim halkı ben tanıdım. Bundan asla vaz geçmiyorlar. Bundan vaz geçirmek için gerçekten sağlam bir diktatör lazım. Örneğin KK gibi İsveç Finlandiya tipi birisi hiç bir şey yapamaz bu ülkede. Saddamdan beter biri lazım bu ülkeye Tayyip bile yetersiz bu konuda.

Öyle zaten bu işler çok fazla müşteri müteahhit insafına bırakılıyor. Eskiden proje kontrol birimleri vardı bağımsız siyasi kavgalardan dolayı onları kaldırdılar. Şimdi tüm ğnsiyatif müteahhit ile belediye insafına kaldı.

Diktatörlük ile alakası yok. Teknik bağımsız kontrol denetimleri çok eksik ve bunların en büyük sebebi belediye ve bakanlık insiyatifleri diktatör dediğin adam gelse başı boş bıraksa aynı şeyler olur.

Çözüm denetim

Aslında mesela ben şu an 2 bina yıktım kentsel dönüşüm için bu zemin etüdü ve proje onayında çok sıkıştırıyorlar.

Bence olay rüşvette patlıyor. Eğer biraz tanıdığın varsa ve iyi par averirsen en geçmemesi gereken projeleriniz bile onaylanıyor.

Bir iki haftaya kalmaz içerde sana neler sorarlar.

Binası yıkılana ve bunda sorumluluğu bulunana ağırlaştırılmış müebbet hatta mümkün olsa da idam verilse. Ayrıca ailesine de tüm vatandaşlık haklarından mahrumiyet verilecek.

Eleştirme yapma demenin adı siyaset yapma oldu. Eleştiriye tahammülü olmayanların kılıfı siyaset yapmayın demek oldu.

Kullanılan kumun, betonun, demirin kalitesi standardın altında ise delil olmaz mı? Mesele o değil. İşin uzmanları çok rahat tesbit ederler. Asıl mesele 1999 depreminde olduğu gibi Veli Göçer gibi birini günah keçisi ilan edip diğerlerinin işin içinden sıyrılmaması lazım. Her kim sorumlu ise yargılanmalı ve gereken cezayı almalıdır.

Yasaya göre eğer binada vefat olursa yıkılırsa deprem, sel, vs o zaman yaptırım var

eğer deprem oldu diyelim binada hasar aldı o zaman görevini yerine getirmiş sayılıyor ölüm yoksa ceza da yok doğal afet için

Yapılan yapıya baktım farklı eksenlerde perde kolonlar

kullanılmış. Yani oldukça sağlam diye düşünüyorsunuz. Ama yıkılıyor.

DEmekki kullanılan betonda yada işçilikte bir hata vardı . Yada demir sayısı azdı.

ÜStad aşağıda görseli paylaştım bolca farklı eksenlerde perde kolon kullanmış. Nasıl yıkılmış bende hayret ettim.

Sen nerde yaşıyorsun? Türkiye olmadığı kesin gibi. Bu polyanacılığın başka bir açıklaması olamaz.