Şimdi Ara

Evrim teorisini düşününce size de saçma gelmiyor mu? (16. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
363
Cevap
1
Favori
8.636
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Çok bir bilgim olmamakla birlikte bildiklerimi söyleyeyım.Dediğiniz değişimlerin olma ihtimali var ve oluyordurda.

    Bu tip durumlarda geniş bir bakış acısıyla düşünmek lazım.Yani ölen hayvanların nerde öldüğüde önemli bence çünkü ortama göre uzun süre şeklini koruma durumuda var.Kutuplarda bir buzun içinde 1 milyon yıl duran kemikle. Arabistanda bir dağ başında ölen hayvanın kemıklerı aynı sekılde kendibi koruyamaz diye biliyorum.

    Bulunan fosillerse bence tamamen güvenilir çünkü bir çok test ve karşılaştırmadan geçirilerek gerçekten mantıklı acıklamalarla size bilgileri verebiliyorlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Çok bir bilgim olmamakla birlikte bildiklerimi söyleyeyım.Dediğiniz değişimlerin olma ihtimali var ve oluyordurda.

    Bu tip durumlarda geniş bir bakış acısıyla düşünmek lazım.Yani ölen hayvanların nerde öldüğüde önemli bence çünkü ortama göre uzun süre şeklini koruma durumuda var.Kutuplarda bir buzun içinde 1 milyon yıl duran kemikle. Arabistanda bir dağ başında ölen hayvanın kemıklerı aynı sekılde kendibi koruyamaz diye biliyorum.

    Bulunan fosillerse bence tamamen güvenilir çünkü bir çok test ve karşılaştırmadan geçirilerek gerçekten mantıklı acıklamalarla size bilgileri verebiliyorlar.

    kemik hastalıkları, yer çekimi gibi bir çok faktör var. Kutuplarda yer çekimide daha fazla. Fakat kutuplarda populasyon sayısı az.
    fosillerden kesin bir sonuç beklemez bence. Çünkü şuan bile birçok insanın kemik yapısı farklı. Çevre şartları, iş şartları kemiklerimizi etkiliyor.
    Fosillerden DNA elde etmeden türleri gruplandırmak biraz sakat gibi. Değişimleri evrim yerine, modifikasyon sağlamış olabilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Bununla ilgili Celal Şengör'ün çok güzel bir açıklaması vardı. Her ne kadar küçük bir kemik parçası olsa bile, alanında uzman paleontologlar kemiğin nasıl bir canlıya ait olduğunu anlayabiliyorlar. Ayrıca herhangi kimyasal bir bozunma varsa bu anlaşılabiliyor. Zaten fosil bulgularının bu kadar az olmasının sebebi de bu kimyasal bozunmalar. Fosillerin günümüze kadar ulaşabilmesi için, bir kayaç gibi bir şeyin içinde kalması gerekiyordu sanırım. Aksi halde trilyonlarca fosil bulabilmemiz gerekirdi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akcaliberg

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Bununla ilgili Celal Şengör'ün çok güzel bir açıklaması vardı. Her ne kadar küçük bir kemik parçası olsa bile, alanında uzman paleontologlar kemiğin nasıl bir canlıya ait olduğunu anlayabiliyorlar. Ayrıca herhangi kimyasal bir bozunma varsa bu anlaşılabiliyor. Zaten fosil bulgularının bu kadar az olmasının sebebi de bu kimyasal bozunmalar. Fosillerin günümüze kadar ulaşabilmesi için, bir kayaç gibi bir şeyin içinde kalması gerekiyordu sanırım. Aksi halde trilyonlarca fosil bulabilmemiz gerekirdi.

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14* yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Edit: C14 değilmiş. Başka tür, radyoaktif yöntemler. C14ün yarılanması süre 15bin yıl



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Perceptron -- 18 Ağustos 2014; 13:30:37 >
    < Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: akcaliberg

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Bununla ilgili Celal Şengör'ün çok güzel bir açıklaması vardı. Her ne kadar küçük bir kemik parçası olsa bile, alanında uzman paleontologlar kemiğin nasıl bir canlıya ait olduğunu anlayabiliyorlar. Ayrıca herhangi kimyasal bir bozunma varsa bu anlaşılabiliyor. Zaten fosil bulgularının bu kadar az olmasının sebebi de bu kimyasal bozunmalar. Fosillerin günümüze kadar ulaşabilmesi için, bir kayaç gibi bir şeyin içinde kalması gerekiyordu sanırım. Aksi halde trilyonlarca fosil bulabilmemiz gerekirdi.

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14 yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Fosillerin yaşı C14 methoduyla tespit edilemez kardeş.C14 methodu 50,000 yıldan sonrası için kullanılmaz.Milyon yıllık fosillerde çeşitli radyoaktif elementlerin yarılanma sürelerine göre yaş tespiti yapılır.Hata payı %1 dir.Yani 1 milyon yıllık fosilin yaş tespitinde +/- 10 bin yıl hata yapılabilir.Fosiller,her kayaç çeşidinde oluşmaz.Fosillerin oluşabilmesi için kayacın tipinin tortul kayaç olması gerekir.Püskürük kayaçlarda fosil taraması yapılmaz.




  • Evrimin olması yaratıcının varlığını gereksiz kılar. Tabi hem yaratıcının hem evrimin olduğunu iddia edenler de var...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14 yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Milyon yıllık fosiller C14 yöntemiyle ölçülmüyor.

    Bence iyi araştır çünkü Kurandaki kelimeleri değiştirip değiştirip "bu zaten kuranda yazıyordu" derken lazım olacak.

    Allah muhafaza kuranda zaten c14 yazıyordu falan dersin sonra kazı çevirmek daha zor olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14 yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Milyon yıllık fosiller C14 yöntemiyle ölçülmüyor.

    Bence iyi araştır çünkü Kurandaki kelimeleri değiştirip değiştirip "bu zaten kuranda yazıyordu" derken lazım olacak.

    Allah muhafaza kuranda zaten c14 yazıyordu falan dersin sonra kazı çevirmek daha zor olur.

    Tamam. Yukarda sizden önce C14 olmadığından bahsedildi. Sadece yanlış hatırladığım yere takılmanız ilgi çekici.
    Burada Kurandaki kelimeleri değiştiren yok. Ne saçmalıyorsun sen?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14 yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Milyon yıllık fosiller C14 yöntemiyle ölçülmüyor.

    Bence iyi araştır çünkü Kurandaki kelimeleri değiştirip değiştirip "bu zaten kuranda yazıyordu" derken lazım olacak.

    Allah muhafaza kuranda zaten c14 yazıyordu falan dersin sonra kazı çevirmek daha zor olur.

    Tamam. Yukarda sizden önce C14 olmadığından bahsedildi. Sadece yanlış hatırladığım yere takılmanız ilgi çekici.
    Burada Kurandaki kelimeleri değiştiren yok. Ne saçmalıyorsun sen?

    Tabi canım kurandaki kelimelerin birden fazla anlamı yok.

    kurandaki geçen bilmemne kelimesinin kırk tane anlamı vardır bilime en uygun olanını koy geç. sonra da bak buda kuranda yazıyormuş de.

    başka ne yapabiliyorsunuz ki zaten.

    kuranın bilime yanaşma çabası da çok manidar.




  • En başta Evrim teorisinin tamamı Darwin'in olmadığını bilmek lazım. Darwin sadece Cinsel ve Doğal Seleksiyon mekanizmalarını ortaya çıkardı. Bundan başka onlarca mekanizma daha vardır.
  • bilgehankalkan kullanıcısına yanıt
    Gelişmişlik nedir sizce ? İnsanlar gelişmiş canlılar mıdır ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    Su bile kayaçlara yy lar için de ilginç şekiller verebiliyor. Kimyasal bir bozulmayada gerek yok, sıcaklık farklarıyla taşlar bile ufalanık kum haline gelip, geri birleştiklerinde yeniden taş olabiliyorlar. Ayrıca yy'lardan bahsetmiyoruz burada milyon yıllardan bahsediyoruz. Yüksek oranda kalsiyum içeren kemikten bahsediyoruz burda, onun doğadaki karşılığı olan kireç taşları, doğada hiç direnç gösteremiyor.
    Fosillerin zamanlarını belirleyen C14 yönteminin bile tutarlılık oranı tartışılıyor.

    Milyon yıllık fosiller C14 yöntemiyle ölçülmüyor.

    Bence iyi araştır çünkü Kurandaki kelimeleri değiştirip değiştirip "bu zaten kuranda yazıyordu" derken lazım olacak.

    Allah muhafaza kuranda zaten c14 yazıyordu falan dersin sonra kazı çevirmek daha zor olur.

    Tamam. Yukarda sizden önce C14 olmadığından bahsedildi. Sadece yanlış hatırladığım yere takılmanız ilgi çekici.
    Burada Kurandaki kelimeleri değiştiren yok. Ne saçmalıyorsun sen?

    Tabi canım kurandaki kelimelerin birden fazla anlamı yok.

    kurandaki geçen bilmemne kelimesinin kırk tane anlamı vardır bilime en uygun olanını koy geç. sonra da bak buda kuranda yazıyormuş de.

    başka ne yapabiliyorsunuz ki zaten.

    kuranın bilime yanaşma çabası da çok manidar.


    Bunun zorunuza giden tarafı ne?
    Kurana , bilimsel kaynak gözüyle bakıp , yalanlayan celistigini soyleyen , dil bilgisi cahili insanlara cevap vermem , neden kuran ile bilmi birlestirmek olarak algılanıyor . halbuki bunu yapan sizsiniz .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • darkjuva kullanıcısına yanıt
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Entropi

    Mitokondri'lerimizde üretilen her bir enerji bu entropiye karşı koyabilmek içindir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaptan Haddock

    Siz Kuran'ın doğru olduğunu söylüyorsunuz. Ama ben Kuran ile bilimsel teorilerin çeliştiğini ifade ediyorum. Somut verilere dayanan teoriler ile kitapta yazılanlar, en basitinden teolojinin felsefesi bilim ile uyumsuz ben onu ifade ediyorum. Ayet doğrudan sözlük anlamı ile çevrilmiş. Ne bir fazla, ne bir eksik anlam var sizin %100 doğru olduğunu iddia ettiğiniz ayette. O ayeti referans almıyorum sizin referans aldığınız kesin doğru olduğunu savunduğunuz ayet ile somut verileri, bilimsel teorileri karşılaştırıyorum.

    Somut verilerle uyuşmayan herşey çürütülür çünkü gerçeklik ile uyuşmaz. Siz hala mantıksız şekilde anlamı etkilemez diyorsunuz ama pişirilen toprak, çamur kurudur çünkü suyu buharlaşır. Son cümlenizde bile kendinizi ve tuttuğunuz şeyi mutlak doğru olarak görme durumu var ve bu düşünceyi benimseyemeyenler kör sizin için. Japon bilim adamları çok şansızlar çünkü malesef doğuştan "körler" sizin için.

    şuna bak kör saatçiden bana laf atiyor
    kardeş sorunda senin düşünme mantıkin zaten .
    soyut ile somutu kiyasliyorsun
    Şiir ile makaleyi kiyasliyorsun.
    Bu kiyaslamada somut verileri degil teoriyi kullandigini sende söylüyorsun .
    Materyalizmin dışınada çıkamıyorsun. İlerde atom deneylerinden sonra herşeyi parçacıklardan olmadığını kanitlandiginda ne yapacaksın merak ediyorum .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaptan Haddock

    quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen

    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeen


    quote:

    Orijinalden alıntı: vuslat06

    Evrim once goz gibi bi organi aciklasin. Nasil olustu tek hucreli canli saga sola carpiyodu benim bi goze mi ihtiyacim var dedi

    O söylediginin aciklamari mevcut hemde hic sacma degil arastirirsan bulabilirsin

    Madem evrim var maymundan insana donusum sureclerini kanitlayan ara formlar canlilar nerde arkadas.. Nerde bu fosiller kalintilar...

    İnsan hep insandi en basindan beri Hz. Ademden bu yana.. Donus ancak Allahadir.. Saygilar

    kardeş dünyada hiç bir şey seni beklemıyor şuan bilimin bulabildikleri bu kadar ayrıca ara formlar zaten mevcut ama sayısı çok az hz.adem diyede bir şey yok

    Fosiller sizce ne kadar güvenilir bir kaynak ?(tam bilmediğim için soruyorum)
    Bu katı / kemik cisimlerin , iddaa edilen zaman içinde doğa tarafından asitler, darbelerler kimyasallar değilme ihtimali yok mu?
    Şuan sırtımızdaki omurga kemikleri bile eyilip açayıp şekillere dönmemizi sağlıyabiliyor. Ayrıca kemik erimesi filanda var.
    Hastalıklar sebebiyle maymunlar gibi yüremek zorunda kalan insanlar var.
    Bildiğimiz kadarıyla DNA okadar yıl dayanmıyor ve fosillerde yok. Neye göre bu türleri tespit ediyorlar kemiklere göre mi?

    Canlı kemikleri toprakta çok yüksek basınç ve kaplanma durumu altında fosilleşir. Eğer kemik kimyasal veya fiziksel olarak çok bozucu bir etkiye uğruyorsa eğer zaten orada fosil (canlı izi) oluşması çok zor. Fosillerinde büyük bir kısmı bu yüzden binlerce yıl sonra oluşsa bile bazı faktörler yüzünden yok olabiliyor veya bozuluyor. Bu bozulma olursa bile yapılan testler ve incelemeler sayesinde bu bozulmalar ve değişiklikler farkediliyor. Ayrıca hiç bozulmadan günümüze ulaşabilen tek parça fosiller mevcut. Ama bu tarz fosiller canlı volkan lavları içinde kalırsa veya tortul kayaçların yaygın bulunduğu bataklıklarda ölürse oluşuyor. Fosillerde canlı özellikleri kemiklerin şeklinden ve yapısından anlaşılıyor. Örnek olarak uçan dinozorların kemikleri aynı yarasalar gibi ve aynı kuş kemikleri gibi kemiklerinin içi boşluklu. İlkel insan örneklerinin kafataslarından zeka seviyesi, görme kabiliyeti ve göz çukurları, burun yapısı vb özellikler incelemeler ile öğrenilebiliyor. Yanlış hatırlamıyorsam kafasına aldığı bir darbe sonucu ölen çok eski bir insanımsı fosili mevcut. Kafatasındaki çukurdan ve çukurun sebep olduğu çatlaklardan fiziksel hasarlar, kimyasal testlerden kimyasal hasarlar veya fosil yaşı ölçülüyor.

    Teşekkürler . Tamamını okudum , fakat insanlar tarafından yapılan kiyaslamalarinda , cikarimlarinda bir dogruluk oranı vardır . Yani diğer olasılıklarda mümkün . Yani bi nevi dedektiflik oluyor bu .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaptan Haddock

    Kör Saatçi'yi okumadım Ön yargı böyle birşey olsa gerek.

    Soyut şeyler (aşk, sevgi, öfke vs) hepsi beynimizdeki kimyasal reaksiyonların ve hormonların bir sonucudur. Ben söylemiyorum bunu, Tıp ve Biyolojinin araştırma konusu.

    kör saatcideki benzer bi mantık kurmuşunuz ordan aklıma geldi dogru değilmiş demek .
    serotonin vb hormonlar gerçekten duygulari etkiledebilir . Fakat bunun oranlari çok garip bir konu . Mutluluk seviyesinde serotonin verdiginuzde her zaman beklediğiniz sonucu alamiyorsunuz . Yani nöroloji daha gerideyken . Bu teoriden ileri gidemez . Hayvanlardaki bilinç ile insaninki tartışma konusu . Beynimizin bir kısmı bilgisayar gibi çalışıyor fakat bizi farklı kılan kısım meçhul .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kaptan Haddock

    Kör Saatçi'yi okumadım Ön yargı böyle birşey olsa gerek.

    Soyut şeyler (aşk, sevgi, öfke vs) hepsi beynimizdeki kimyasal reaksiyonların ve hormonların bir sonucudur. Ben söylemiyorum bunu, Tıp ve Biyolojinin araştırma konusu.

    kör saatcideki benzer bi mantık kurmuşunuz ordan aklıma geldi dogru değilmiş demek .
    serotonin vb hormonlar gerçekten duygulari etkiledebilir . Fakat bunun oranlari çok garip bir konu . Mutluluk seviyesinde serotonin verdiginuzde her zaman beklediğiniz sonucu alamiyorsunuz . Yani nöroloji daha gerideyken . Bu teoriden ileri gidemez . Hayvanlardaki bilinç ile insaninki tartışma konusu . Beynimizin bir kısmı bilgisayar gibi çalışıyor fakat bizi farklı kılan kısım meçhul .

    Mutluluk diye tanımladığımız durum sadece serotonin ile meydana gelmez. melatonin, serotonin ve endorfin hormonlarının salgılanmasıyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Tek başına serotonin verirseniz olmaz.
    Bu üç hormonu verseniz de olmaya bilir. Bilinç altında yatan etmenler gibi daha birçok etken vardır. Bunları tam olarak tanımlayamıyor olmamız ya da hangi hormonun ne seviyede olması gerektiğini bilmiyor olmamız bunun arkasında ruhani şeyler arama gerekliliğini ortaya çıkarmaz.




  • Gelişmişlik canlının dış çevresi ile etkileşiminin artmasıdır. Kendine barınak kurmasıdır, medeniyet kurmasıdır, teknolojisini ilerletmesidir. İnsanı gelişmiş bir canlı olarak kabul ediyorum bu yüzden.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanlık açısından düşünecek olursak, barınak, teknoloji, medeniyet vs hepsi adaptif başarıyı artırmak için yapılan davranışlardır.
    Mesela barınağı ele alalım. Barınak sayesinde ısınabilir ve yırtıcılardan korunabiliriz. Bu da bizim genlerimizi diğer nesiller aktarma şansımızı artırır.
    Bu sadece insanların evrimsel tarihinde yaptığı bir adaptif bir hamledir. Bunları yaptık çünkü yırtıcılarla başa çıkabilecek yeteneklerimiz yoktu, beynimiz evrildi çünkü avlanmamız gerekti, ve aslında buna pek de elverişli değildik. - bununla ilgili bir kaç ayrı görüş de var sadece bu değil-- et yemeye başlamamız da bunu hızlandırdı--

    Ama bir hamam böceğini düşünelim. 300 milyon yıldır dünyadalar ve bir çok felaketten gördüğümüz gibi çok rahat kurtuldular. Aslında bakarsak evrimsel başarıları bir çok türden daha fazla.- belki bizden bile-
  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.