En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4966. sayfa)

Octopussy • 1983 / John Glen

Sovyetler Birliği, Batı Almanya'ya müdahil olarak burada bir karışıklık çıkararak askerini güçlerini kaydırmayı hedefler. Duvarın bu tarafındaki hiyerarşik güçler de panolarla belirtilmiş, en aşağıdaki Almanca yazıyla o dönemdeki Almanların konumu izleyiciye yansıtılmıştır. Filmin çoğu Hindistan'da geçiyor. İngiltere'nin de zamanında burada faaliyetlerini yürüttüğünü unutmamak gerek. Yine karşıt bir Sovyetler motifi yaratmaya devam ediyor seri. ABD’nin en büyük başarısızlıklarından birisi olan Küba’ya filmde hiç alakasız bir sahne ile yer verilmiştir. Sovyetler Birliği’nin bir generalinin NATO’ya karşı doğrudan eylem içinde bulunmak istemiş, nükleer yıkım konusu yeniden ön plana çıkarılmıştır. 

Estetikten biraz yoksun olduğunu hissettirdi bana film. Bir iki orijinal sahnesi hariç klasik politik bir Bond filmiydi. Aksiyonun da tempo olarak insanı yerinden hoplatan nitelikte olmadığını da söyleyebiliriz. 

6/10

Çok değişik ama güzel bir film. tam bir manyak gerçekten ve sadece 2 oyuncu. onlar da yönetmen, senarist, oyuncu ve hatta kameraman :D

Crazy Rich Asians • 2018 / Jon M. Chu

Amerika'da yaşayan Çinli bir kızın, Singapur'da üst düzey bir sosyeteye gelin gitmesiyle ilgili bir hikaye. Zamanında çok fazla gişe yapan filmlerden biri olsa da hikaye farklı bir dille işlenmemiş. Tek fark olarak Çin kültürünü aile penceresinden muhafazakar gösterenler için, aslında sıradan para görmüş görgüsüz sosyete modelinden öteye gidemediklerini gösteriyor. Gayet eğlenceli, çerezlik olduğunu söyleyebilirim. 

7/10

Para Kamyonu - wrath of man

Maceralı aksiyonlu jason statham fimlerinden biri daha. Konu klişe ve biraz dağınık, ooo denicek kadar hızlı işlemiyor ama sıkıcı değil, sonlara doğru hafif bi la casa de papel tadında, filmin sonunu daha farklı beklesemde iyi sayılır ve bence izlenmeli.

Dom za vesanje • 1988 / Emir Kusturica

Emir Kusturica, Balkanlar adına çok önemli bir yönetmen. Coğrafyanın portresini çok iyi resmedenlerden. Bunların arasından da çoğu insanın başyapıt dediği Çingeneler Zamanı var. Hayatın akışına uymayan doğaüstü gücü olan insanların, fakirliğin pençesinde sürdüğü bir ömrün kısa bir metrajı var bu filmde. Cisimleri hareket ettirebilen Perhan ile Stalker filmine selam var. İsa'nın mucizelerini kendinde toplayıp herkese şifa dağıtan bir kadın da mevcut filmde. Milano Katedrali, Aziz Petrus Bazilikası gibi yapıları gösterirken aslında bir yerde; film bu doğa üstü gücü olan insanları tanrıya yakınlaştırarak uçarı bir üslup kazanır. Fakirliğin içerisinde kendi coğrafyasında kültürünü harmanlamış çingeneler Kusturica formuyla rüyaların da sekanslara dahil edilmesiyle kendince bir sinema dili oluşturmuş. Tabii anlattığı çingene yaşantısının gerçekle alakası olmadığını da söyleyelim.  

Tabii tüm bunlara rağmen filmle bir türlü barışamadım. Anlatılan hikaye son derece dağınık ve biçimsizdi. Karakterlerin önceki sahnede yaptıkları eylem, sonraki sahnelerle garip şekilde uyumsuzluk içerisindeydi. Fakat bunun nedeni çekilen versiyonlarla alakalı olabilir. Filmin tam versiyonu 4 saat 30 dakika. İzlediğim sürüm 2 buçuk saat olduğu için böyle bir izlenim bırakmış olabilir. Mevcut haliyle bende başyapıt etkisi değil, iyi film etkisi bile uyandırmadı. Tüm bunlara rağmen müthiş Goran Bregovic müzikleri hala benim için baştacı, ayrı bir evren.

6/10 

Sunshine(2007)

Güneşin enerjisi sona ermek üzere ve bu durumu kurtarmak için dünyadan bilim insanları gönderiliyor. Konusunu hoşuma gitti , görsel açıdan aynı şekilde güzel bir film hazırlamışlar fakat bir şeyler eksikti, aradığım tadı bulamadım oyunculuk ve senaryodan kaynaklı olabilir. 7/10

Changeling(2008)

Küçük çocukların ebeveynleri arasında geçen drama filmleri beni hep etkiler buda onlardan biri oldu.Gerçek bir hikayeden alınmış olması beğenimi daha çok arttırdı. Ayrıca Angelina Jolide de güzel oynamış. Clint Eastwood'un elinden çıktığı belli 9/10

Vicdan: 4/10

Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? : 4/10

Karışık Kaset: 5,5/10

Kaçış (Running Scared)

4/10

Bütün film boyunca Paul Walker oynadığı karakter rus-amerikan kırması sevimsiz bir çocuğun peşinden koşturuyor.Aksiyonumsu bir film bu film yüksek puanlar almış ne alakaysa.Boş vakitte öylece izlenmeli vasat bir aksiyon filmi.Gecenin bir yarısında TV denk gelip sırf Paul Walker in filmi diye sonuna kadar izledim...

Çok abartılıyor. Gerçekliği çok güzel. Zaman mekan kavramı çok güzel işlenmiş. Göze batmıyor.

ama yani cidden, hiç birşey yok.

Underground-1995 filmini beğenmiştim. Ama nemanja kusturica denen adam benim için , 2005 yılında “Biz sadece Türklerden canımızı kurtarmak için Müslüman olduk" deyip , Ortadoks, sırplığa geçtiğinde ölmüştür. Dahası sözleri sırp/hırvat Goran Bregović I bile rahatsız etmiş , iş/arkadaşlık ilişkilerini kesmiştir. Sanat , ideoloji , din birbirine ilişkilendirilmeli mi bilemem ama bu konuda ben ilişkilendirmeyi seçiyorum.

Pek âlâ ilişkilendirebiliriz aslında. Yönetmenin en ufak bir hayat görüşü bile her zaman yapımlarına yansır hiç şaşmaz. Ama bu tarz demeçler beni pek etkilemiyor açıkçası. Bunun dışında Bregovic'in bundan dolayı ilişkisini kestiğini bilmiyordum açıkçası, çok teşekkürler bilgi için.

Evet Goran Bregović ile araları bu yüzden açıldı…(Bir sürü şey yazdım sonra sildim)…özeti ; içinde doğduğun , büyüdüğün kültüründen beslendiğin topluma , dine küfretmek iyi sonuçlar doğurmaz. Özellikle dinleri yüzünden katliama uğramış bir toplumda , katliamı yapanların dinine , milliyetine geçmek. Sana iltifat edip bir yerlere getiren toplum birden arkandan çekiliverir.

The Killing

Kubrick'in ilk işlerinden birisi ve en iyilerindenmiş, anlatımına bayıldım, snatch, lock stock vs. filmlerin tarzını sevenler mutlaka bakmalı, sıkmadan oldukça vurucu film. son dakikalar baya da gerildim

8/10

The Others

korkaklıktan dolayı bu tarz filmlere hep uzak kalmıştım, korkak olarak kalmaya devam edesim geldi  . üst düzey bulmadım ama gerilim sevenler bakabilir. nicole kidman da baya güzelmiş

6/10

The Dictator

Türkiye'de bu kadar serbest espri yapılabilse bundan çook daha kaliteli yapımlar çıkacağına kalıbımı basarım, her türlü ideolojiden her türlü şeyle dalga geçebildiği için elbet yakalayan bir yer oluyor ve gülüyorsunuz, son 30 dakikayı ayrı bi sevdim.

7.2/10

Cüneyt Arkın filmleri, açıkçası fena değil hatta dönemine göre iyi de sayılır.

Nobody • 2021 / Ilya Naishuller

John Wick aksiyon algısını sinemada bariz şekilde değiştirdi. Bazı tür filmleri izlerken suspension of disbelief kavramı üzerinden yol almak gerek. Wick türevi işler bunun daha da ötesini seyirciden isteyerek artık aksiyonun da bir nevi mizansane, oyun sahnesine çevrilmesine yol açtı. Hatta kadınlar üzerinden de çıkarımlar yapıldı; Atomic Blonde, Anna, Red Sparrow vb. işlerle beraber. Neredeyse hepsinin konusu soğuk savaş ile ilgiliydi ve değilse bile merkezde direkt düşman Rusya idi. Fakat hepsi kötü ya da iyi bir senaryo üzerinden tematik aksiyon lütfediyordu izleyiciye.

Nobody filminde herhangi bir senaryodan bile bahsetmek mümkün değil. Script inanılmaz klişelere sırtını dayıyor. Buna rağmen aksiyon anlarında farklı sahnelere yer vermesi seyir zevkini artıran unsurlardan. Filmin farklı bir noktası var. Temel aksiyon karakterlerine farklı açıdan yaklaşarak sıradan aile babasını merkezine alıyor ve çoğu hareket adeta b movie referanslarına götürüyor bizi. Bu abartılar sahneleri çoğu kez absürt bir komiklik içerisine almış filmde. İyi olabilirdi ancak en önemli yerlerde slow motion ile beraber müziğin giriyor olması filmi manga çabası içerisinde tuhaf ve kaypak bir romantizme sürüklemiş. 

Son derece iyi bir çerezlik, dakikalar zevkle geçiyor. Tümden ele aldığımızda ise sonrasında akla gelecek hiçbir şey vaad etmiyor.

6.5/10

Beş Vakit • 2006 / Reha Erdem

Rutine hapsolmuş köy çocuklarının hikayesi Beş Vakit. Köy ortamının tüm parçalarını sunarken aynı zamanda ebeveynlerinin tutsağı olmuş bu çocukların anlatısını sunar. Belli bir akış üzerinden gitmediği bir gerçek. Bunun yerine insanların birbirleriyle olan ilişkileri, aile düzenleri yönetmenin ortaya çıkardığı tespitlerle şekillenir. Atmosferin ve doğanın insanlardan koparılamaz olduğu gerçeği bu filmde de ortaya çıkar. Köyün çeşitli bölgelerinden görünümler, rüzgarlarla dans eden ağaç dalları, dağlar; bu görüntülerin arkasına yerleşmiş gotik melodilerle adeta klasisizmin etkisindedir. Sık sık Kiyarüstemi ve Nuri Bilge Ceylan filmi benzeri fotoğraflamalara rastlarız.

Sadece bu gibi yalın anlatıları, ince nüanslarıyla izlenesi bir filmdir.

7.5/10

Nomadland (2020) 10 / 7.5 Hayatın içinden gayet güzel bir film. Oscar ödülü hakkı mı onu bilemedim...

Güzel

imdb.com/title/tt12590438