Şimdi Ara

Asgari Ücrete Zam Gelirse Her Şeyin Zamlanacağını Söyledik (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
160
Cevap
0
Favori
10.398
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
105 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Musty86

    Kardeş dolar nerde düşüyor ya?1gün düştü diye fiyatlar şaaakkk diye düşecek mi sanıyonuz? Sene başı ve sene sonu dolar fiyatına bak ve düşüşü beklemekte ne kadar haklısın gör. Saçma sapan yorumlar yapmayın şuraya lütfen

    6 kasım 2020 de dolar 8,50 değil miydi? şuan 7,40tl. yani 1 tl kadar düşmüş işte. 8,50 lere çıktığında yapılan zamlar geri alındı mı biz ondan bahsediyoruz. 1 sene evvelki 5.90tl olduğu fiyattan bahsetmiyorum. o artış zaten 2020 yılı içinde yapılan zamlar ile fiyatlandırılmıştı. ben kasım ayındaki yükselişten sonraki düşüşten bahsediyorum.

  • Ülkenin %44'ü asgari ücretli, Patron beğenmiyorsan çık yerine hemen adam bulurum diyor ki haklı çok da rahat yeni asgari ücretli personel bulur.


    Burada birileri gelmiş boş edebiyat yapıyor. Sen işten ayrılsan hemen yeni gelecek olan adam hazır merak etme asgari ücrete milyonlarca insan bekliyor çünkü Asgari ücretle iş bulmak bile çok zor.

  • ozbey08 kullanıcısına yanıt

    Kasımla şimdiki ürünlerin hangisine zam gelmiş bir söylermisin? Karpuz zamlanmış mı diceksin? Portakal ucuzlamışmı? Kasımda dolar fırladı ve çok geçmeden düştü. Fiyatlar günlük artıp düşmüyor yani.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kenbalx

    Garip bir denklem. Bu iş tavukmu yumurtadan çıkar, yumurtamı tavuktan çıkar gibi birşey.


    Enflasyon var diyemi asgari ücret artıyor, yoksa asgari ücrete zam geliyor diyemi enflasyon oluyor.


    Üretilen her malda işçi ücreti bir maliyettir. Malın fiyatını etkiler. Yapılan zamlarda elbet etkisi vardır. Hatta devlet asgari ücrete 500TL zam yaptı vatandaşın alım gücü arttı, üreticilerde düşen kazanç oranlarını bu oranda arttırmış olabilir.


    Ama bence asıl suçlu üretimdeki dışa bağımlılık. Hammadde, gübre, enerji dövize endeksli. Yerli üretici bile dolara endekslemiş kendini.


    Vatandaşın alım gücünü koruyabilmek için yapılıyor maaş zamları ama yeterli olmuyor. Cumhuriyet tarimizdede böyle böyle paradan 6sıfır atılacak hale gelmişti.

    Asgari ücret alan kesim çok fazla ve maaş oranı diğer mesleklere göre rasyonel değil. Gelir dağılımı adaletsizliğini koruyalım, sıkı sıkı sarılalım derken ekonomi batmış umurlarında olmuyor çakalların. Asgari ücretli kimilerinin de bunlara oy vermesi ile iki taraf da kokuşuyor

    Sistem kökten değişmediği için asırlardır içinden çıkamadığımız kısır döngüye giriyoruz, o asgari ücret bir şekilde kuşa dönüyor...

    Döviz düşerken asgari ücretin yükseltilip fiyatların arttırılması da algı operasyonu. Nasıl kimileri Koç Holding'i yeme Cengiz Holding'i ye diyorsa birileri de yiyeceksen asgari kesimi ye diyor ve kendisine oy verenleri de hakikaten yemiş durumda değil miyiz? Aması var işte aması, çoğu kişi bunları g ö r e m i y o r...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • eleştirmen gereken şeyin, her yere uyduruk üniversiteler açanlar, sınav sorularını ona buna sızdıranlar, üniversite eğitim kalitesini orta okul seviyesine indirenler olduğunun farkında değil misin? ormana bakmayıp, ağaçlar yamuk demek tek kelime ile yüzeyselliktir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Musty86 M kullanıcısına yanıt
    kasımda 49 lira olan market sıvıyağı, 60 lira oldu . sus artık.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1234Rambo

    eleştirmen gereken şeyin, her yere uyduruk üniversiteler açanlar, sınav sorularını ona buna sızdıranlar, üniversite eğitim kalitesini orta okul seviyesine indirenler olduğunun farkında değil misin? ormana bakmayıp, ağaçlar yamuk demek tek kelime ile yüzeyselliktir.

    bunu yapan sensin işte.

    üniversite mezunu adam asgari ücretle çalışıyor diye asgari ücret artsın istemek ya da işsizlik var demek esas sorunu gölgeler.

    ortada kaliteli adam yok ki ülke kalkınsın. her anlamda sığ ve geri bir toplumuz. öyle basit çarelerle de sorunumuz çözülmez kronik bir sorun bu. insan kalitesi ile alakalı.


    bir de her yere üniversite açanlar kadar bu üniversiteleri talep edenler ve oralara okumaya gidenler de suçlu. önce iğneyi kendimize batıralım. zart zort üniversitesinden mezun olup da "her yere üniversite açtılar" "üniversite mezunları işsiz" demek hata.





  • mevcut ve asıl sorumlu olan siyasi partiye laf ettirmem, gerekirse bütün ülke gençliğine aptal, tembel, vasıfsız derim diyorsun. sen ne zararlı birisin öyle. ayıp sözcüğünü ezberle, anlamını öğren. sonra çıkıp muazzam (!) bilgilerini bizlerle paylaşırsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asi_mawi

    Keşke düşürseydik herşeyin fiyatı düşerdi o zaman.  

    Asgari ucrete zam yapmasalar veya dusurselerdi. ozaman herseye zam yapamayacaklardi. Zam yapmalari icin bahane gerek.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1234Rambo

    mevcut ve asıl sorumlu olan siyasi partiye laf ettirmem, gerekirse bütün ülke gençliğine aptal, tembel, vasıfsız derim diyorsun. sen ne zararlı birisin öyle. ayıp sözcüğünü ezberle, anlamını öğren. sonra çıkıp muazzam (!) bilgilerini bizlerle paylaşırsın.

    ne ilgisi var iktidar 20 senedir var. türkiye 100 senedir

    hatta ondan önce osmanlı

    son 300 400 senedir halk aynı kafada aç ve işsiz


    işte suçu kendinde aramazsan bir 400 sene daha böyle gider. akp gider mkp gelir o gider ckp gelir sonuç DEĞİŞMEZ.


    eldeki malzeme bu. elimizde sadece patates var sen diyorsun ki pasta yiyeceğim. önüne kötü bir patates ezmesi gelince bunu neden iyi yapmadın demek yerine pastam nerde diyorsun.


    kalibre kalite yetenek ve potansiyel diye bir şey vardır. onu kullanamadan gerçekleştimeden hayllarin peşine dalmaya gerek yok




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-96DE7F07E -- 22 Ocak 2021; 17:37:31 >




  • yahu, bütün avrupa'nın göz bebeği korona aşısını bile bizim insanımız buldu. nerede? avrupa'da. çünkü burada kaliteli insan, ülkeyi son 20 yılda yönetenler tarafından istenmiyor. kalitesiz, biat edecek kullar isteniyor sadece. sana laf anlatmak çok zor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1234Rambo

    yahu, bütün avrupa'nın göz bebeği korona aşısını bile bizim insanımız buldu. nerede? avrupa'da. çünkü burada kaliteli insan, ülkeyi son 20 yılda yönetenler tarafından istenmiyor. kalitesiz, biat edecek kullar isteniyor sadece. sana laf anlatmak çok zor.

    mesele genetik mi? o bulan adamın çocukluğu almanyada geçmiş orada yaşamış orada büyümüş alman ekmeği yemiş. genetik olarak türk olsa da yapı olarak alman.

    senin verdiğin örnek beni destekliyor. kaliteli insan olmak doğuştan gelen bir özellik değildir. kalitesizlik sistemsizliğin sonucudur.


    mesela dağ başındaki üniversiteden mezun adam kendini üniversite okumuş sayıyorsa orada kalitesizlik vardır

  • hamza abim kesinlikle doğru söylüyo asgari ücreti 1 tl yaparak ülkedeki tüm sorunları çözebiliriz

  • Enflasyonu olan para birimine sahip olduğumuzu arkadaşa izah edin. Sen asgari ücrete 1 lira bile zam yapmasan gelecek hafta zamlar yine peş peşe gelirdi türkiye'desin aloo

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tek_Kisilik_Muhalefet

    Liberaller asgari ücretliye zenginlik vaat etmiyor olabilir ama çalışanların %90ına asgari ücretin üstünde gelir vaat edebilir veya işsizlere iş vaat edebilir


    Tabii mesele maaşların %60ını devlet ödemesi şu an hatta asgari ücreti de devlet belirlediğinden %80 maaşı devlet belirliyor . Liberaller için tek mesele asgari ücret olamaz bu ortamda bir çalışan 7 bin liralık üretim yapıyorsa ve devlet 4binini alıyorsa çalışan devlet maaşımı 2300 lira yaptı diye sevinmemeli . Ömür boyu asgari ücrete mahkum eden sistemle ne ev ne sıfır otomobil alabilecektir...


    İnsanlar enflasyonun kaynağının kamu harcamaları olduğunu artık bilmelidir tartışmaya gerek yok 2001 öncesini bilmeyenler için belki tecrübeleri yoktur ama KİTler nedeniyle oluşan açık Ecevit'li IMF dönemindeki özelleştirmelerle kapandı ama sonra memurlar emekliler YİD yolsuzluk nedeniyle yine oluştu



    Alıntıları Göster

    Bir kere özelleştirmeler 1984'te başladı. Asgari ücreti de devlet belirliyor. Bunun sebebi de insani yaşam şartları için. Özel sektörde kimse devletin zarar eden kuruluşuna alıcı olmaz eğer işin içinde başka şeyler yoksa. Satılan satıldı geriye kalanlar devlete patladı.

    2001 öncesi bir sürü yerli sermayeli banka varken şu an yok. Özelleştirilen kurumlarda özel ve tekel olarak halkı soymaya devam etmekte. Bir kere özelleştirme böyle olmaz. Rekabet yok.

    Asgari ücretten şikayet eden biri çalışanların %90'ına asgari ücretin üzerinde gelir vaat etmez. Zaten asgarinin yüksekliğinden şikayetçisin ne yüksek geliri ne vaadi?

    Sen sadece karşındakiyle savunduğun kesimin çıkarlarının farklı olduğunu anladın kendi fikrine yaklaştırmak için uyduruk birşey söyledin.

    7 bin liralık üretimin 4 binini devlet almaz. Evet devlet çok para alır ama bu devlet çalışandan para almasa batar gider. Zaten patron kesimi doğru düzgün vergi ödemez.

    Vergilerin düşmesi demek devletin küçülmesi demektir. Devlet küçülürse oy aldığı kesimleri besleyemez iktidarı gider.





  • Asgari ücrete zam yapmasalardı yine bu zamlar gelecekti.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man

    Bir kere özelleştirmeler 1984'te başladı. Asgari ücreti de devlet belirliyor. Bunun sebebi de insani yaşam şartları için. Özel sektörde kimse devletin zarar eden kuruluşuna alıcı olmaz eğer işin içinde başka şeyler yoksa. Satılan satıldı geriye kalanlar devlete patladı.

    2001 öncesi bir sürü yerli sermayeli banka varken şu an yok. Özelleştirilen kurumlarda özel ve tekel olarak halkı soymaya devam etmekte. Bir kere özelleştirme böyle olmaz. Rekabet yok.

    Asgari ücretten şikayet eden biri çalışanların %90'ına asgari ücretin üzerinde gelir vaat etmez. Zaten asgarinin yüksekliğinden şikayetçisin ne yüksek geliri ne vaadi?

    Sen sadece karşındakiyle savunduğun kesimin çıkarlarının farklı olduğunu anladın kendi fikrine yaklaştırmak için uyduruk birşey söyledin.

    7 bin liralık üretimin 4 binini devlet almaz. Evet devlet çok para alır ama bu devlet çalışandan para almasa batar gider. Zaten patron kesimi doğru düzgün vergi ödemez.

    Vergilerin düşmesi demek devletin küçülmesi demektir. Devlet küçülürse oy aldığı kesimleri besleyemez iktidarı gider.



    Alıntıları Göster

    *Özelleştirme Ecevit'le başladı diyen olmaz zaten fakat maliyetli özelleştirmeler zarar eden kurumları Özelleştirmek zordur .Mesela 10bin maaşlı işçilerin olduğu ve bin kişinin olması gereken yere 3bin işçinin çalıştığı yeri özelleştirmek zordur. Burayı kimse satın almaz devletin burdakileri emekli etmesini tazminatlarını ödemesini ister ilkönce

    -(Ecevit'in özelleştirmeye bakışı): Bir zamanlar özelleştirmeye karşı mücadele veren safta yer alan Ecevit, şimdi farklı konumda bulunuyor. ‘‘Şimdiye kadar izlenen özelleştirme stratejileri beklenen sonuçları vermedi, hedefler tutturulamadı.’’

    ‘‘Özelleştirme kapsamına alınan KİT'lerin, bir depoya alınmış gibi işlem görmesi şevklerini kırdı. Geleceğe yatırımlarını engelledi. Devlete astarı yüzünden pahalıya mal oldu.’’

    Kurumun ismini anmadan konuşsa da, Özelleştirme İdaresi'ni bir ‘‘depoya’’ benzetiyor.Ecevit, satışı biten KİT'lerin devlete olan zararının, satılanların üzerine çıkmaya başladığını da vurguluyor. https://www.hurriyet.com.tr/muharrem-sarikaya-ecevitten-ozellestirme-ozelestirisi-39088881 (1 Temmuz 1999)

    -Telekom ve THY’nin özelleştirilmesi üzerinde önemle durulduğunu ve Telekom’un özelleştirilmesine ilişkin kararnamenin yürürlüğe konulduğunu kaydeden Ecevit, “Böylece taahhüt edilen acil hususlar yerine getirilmiş olmaktadır” dedi. İhalelerde son teklif verme tarihinin Telekom için 14 Mayıs 2001, THY için de 28 Şubat 2001 olarak belirlendiğini söyleyen Ecevit IMF’den 10.4 milyar dolar tutarında ek rezerv kolaylığı sağlandığını ve alınan önlemlerle birlikte piyasanın normal koşullara dönmeye başladığını anlatan Ecevit, “IMF’den ek kaynak sağlanmasına ilişkin görüşmelerde diğer konuların yanı sıra özelleştirmelerin hızlandırılması da gündeme gelmiştir. Özelleştirme, uluslararası kredi kuruluşlarının Türkiye’ye bakış açılarının olumluya çevrilmesi, yani ülkemizin kredibilitesi bakımından yaşamsal önem taşımaktadır” diye konuştu. http://arsiv.ntv.com.tr/news/51098.asp

    -...1999'da IMF ile yapılan stand- by anlaşmasında özelleştirme performans kriteriydi. Bu kritere göre 2000'de 7.6 milyar dolar, 2001'de 6 milyar dolar özelleştirme geliri hedeflendi. Böylece Türk Telekom, mobil telefon lisansları, elektrik dağıtım ve üretim işletme imtiyazlarının hızla özelleştirilmesi gerekiyordu. Fakat 2000 yılının sonbaharına gelindiğinde Ecevit Hükümeti'nin koalisyon ortağı MHP'li Ulaştırma Bakanı, Telekom özelleştirmesine karşı olduğunu söyleyince Ecevit'in bakanı uyarmasına rağmen piyasalar bir anda karıştı. Kısaca koalisyon ortakları özelleştirmenin uygulanmasında anlaşamayınca performans kriteri tutturulamadığı için Türkiye büyük bir krize girdi. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/yasar/2013/10/31/ozellestirmede-rekor-turkiyenin

    -AKP öncesi kapısına kilit vurulan fabrikalar https://www.aydinlik.com.tr/akp-oncesi-hukumetlerin-kapisina-kilit-vurdugu-fabrikalar-mehmet-akkaya-kose-yazilari-nisan-2018


    SONUÇ: Türkiye'de özelleştirme belki 24 ocak kararlarını uygulamak için getirilen Özal ile başlamış olabilir ama asıl ivmeyi İMF 'yle anlaşan Ecevit hükümetinde yakalamış fakat Ecevit'in hükümet ömrü az olduğu için kaymağını AKPli hükümetler yemiştir. Devletin sırtındaki yük azalınca enflasyon kontrol altına alınmıştır fakat bu kaynak bolluğunu AKPli hükümetler yatırıma aktaracağına popülizm sonucu emekliye memura yolsuzluklara aktarmış ve sonrada ülke geriye gitmiştir


    **Asgari ücreti devletin belirlemesindeki amaç insani yaşam şartları olamaz, bu sosyalizmdir o zaman resmi 5milyon işsize de iş bulsun .Memurun maaşı belirlenirken bu olabilir fakat özel sektör çalışanların maaşı belirlenirken devlet sadece çalışanı düşünemez işsizi de düşünmesi gerekir. Şimdi sen 7-8bin liralık üretimde bulunuyorsun 4bini devlet alıyor 2300ü de çalışan alıyor peki burda işsizin payı nerde 4bin lira alan devlet işsize iş üretiyor mu yok. Sadece makarna kömür veriyor. Burda 10 milyon işsizin de hakkı korunması için işçi-işveren serbest olmalı devletin payının azalması gerekir


    ***Asgari ücretin artması asgari ücretlinin durumunu iyileştirmez bilakis asgari ücretliyi asgari ücrete mahkum bırakır. Asgari ücretlinin durumunu iyileştirecek şey 5-10 milyon yeni çalışanın işgücüne katılması ve şimdiki 2300 liranın satın alma gücünün artmasıdır. Bir Liberal asgari ücretin artmasını istemez doğrudur fakat senin aldığın 2300 liranın değerini artırır şöyle ki sen 7-8 bin liralık üretimde bulunuyorsun devletin aldığı 4bini düşür mesela 2bine düşürelim kaldı 5-6 bin çalışanlar 1500 lira ile 10-15 bin arasında alabilir ortalama diyelim 4-5 bin. Bu durumda 2000 lira maaşı olan ekmeği 1 liradan sütü 2 liradan eti 20 liradan alacağı için şimdiki asgari ücretliden (2300tl) daha fazla satın alma gücüne kavuşacaktır. Şimdi 16 milyon ssk ve bağkurlu varsa 10 milyon işsizden 8 milyonu işgücüne katılınca ülke %50 büyüyecek 800 milyar dolarlık milli gelir kısa sürede 1.2 trilyon dolara yükselecek ortalama satın alma gücü %50 artacaktır . Bu basit işgücü artışıyla olan artış , katma değerli işlerde çoğalınca artış daha da fazla olacaktır


    ****Devletin küçülmesi gerekir zaten bu da devletten geçinmek istemeyenlerin çoğalmasına bağlı .bu da ssk'lılar bağkurlular işsizler işverenler hatta bazı ( devletin malı deniz yemeyen keriz demeyen) emekli-memurların çoğunluğu ele geçirmesiyle olabilecek bir şey




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 23 Ocak 2021; 6:25:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borakhan

    Söylediklerinizde doğruluk payı var tabii. Ancak ülkenin ihraç ettiği mallara baktığınızda katma değeri yüksek ürünler değil. bu da ihraç ettiğiniz ürünlerden kazancınızın düşük, emeğin yoğuın olduğu anlamına gelir. Bu da ihracat artışını gelir artışı sağlama konusunda yeterli olmayacağını anlamına gelir. ve tabii ki bir de küresel krizi de dikkate almamız gerek. Şu anda pandemi nedeni ile oluşan daralma ve gelir kaybının düzelmesi en az2-3 sene sürecek deniyor. bu 2-3 sene boyunca ihracat artışı ve gelir artışı düşük kalacak demektir. Bütün analizler belli bir süre kendi yağımız ile kavrulacağımızı gösteriyor da ne yağ var ne de yemeklik malzeme.


    ikincisi zaten ülkenin ana sorunu tükettiğini üretememesi. yani geçtim ihracı daha kendi ihtiyacımızı görmekten aciziz. 2002'den beri dış ticarette zarar etmemiz de bunun delili. öncelikle üretimi arttırarak iç piyasya yeter seviyeye gelmemiz gerektiğini düşünüyorum. burada da kastettiğim buğday, arpa, pamuk, et, süt, yem, gübre, tohum vs. gibi daha önce yeterli üretilip te bugünlerde dışa bağımlılı olduğumuz kalemlerde ithalatı bitirmemiz gerek. iç piyasa canlı olursa, yani üretici ürerttiğini rahat satabilirse bu durumda daha fazla üretebilecektir.


    ek olarak gerek üreticinin, gerek tüketicinin üzerindeki vergi yükü çok yüksek. bu vergi yükü ürünün fiyatını rekabet edilebilir seviyerlere çekilmesini engelleyen bir unsur. devletin çiftçiye verdiği teşvik, çiftçinin kullandığı mazottan aldığı vergiyi karşılamıyor daha. burada vergi reformu lazım. ÖTV+KDV gibi vergilerden acilen vaz geçip gelir üzerinden adil bir vergilendirme sistemi kurulmalı. bu sayede hem ürerticinin rekabet gücü artacak hem de tüketcinin maaşına zam olmasa dahi alım gücü artacaktır.


    bunları toplarsak eğer, yurtdışı taleplerin düşük olması, üreticinin rekabet imkanının kısıtlı olması nedeni ile iç piyasanın üretimi desteklemesi durumunu oluşturuyor. Bu da hane halkının gelirinin arttırılması ile mümkün. Ülkenin kalkınması için topyekün bir üretim hamlesi yapması gerek. Bu üretimi de hem yurt içine hem de yurt dışına çok rekabetçi fiyatlara sarabilmesi gerek.


    Tabii ki hem yurt içinde gelir yaratmamız gerek hem de yurt dışından dış ticaret fazlası ile gelir oluşturmamız gerek. Fakat önümüzdeki 1-2 sene boyunca pandemi nedeni ile yaşanan ihracat düşüşünü hane halkı gelirini arttırarak iç talep ile desteklememiz gerek. bunu yaparken de ithalat miktarını da mümkün olduğu kadar düşürmemiz gerek. yani hane halkı gelirinin daha fazla dış ticaret açığına sebep olmamasını sağlamalıyız. Bunun sebepleri de belli ancak burada anlatarak daha da uzatmayayım yazıyı.


    tabii aşı mevzusu da var. umarım aşılama sonuç verir ve 2021 turist sezonunu boş geçmeyiz yoksa halişiz daha da harap olacak.


    edit:imla

    Yine aynı noktaya gelicem. '' Hane halkı geliri nasıl artırılacak?''


    Maaşlar artırılarak hane halkı geliri artırılamaz. İnsanların TL maaşı arttı ama milli gelir 700 milyar dolara düştü kişi başı milli gelirde dolar bazında düştü hatta memur-emekli hatta asgari ücretlinin maaşı da dolar bazlı düştü yani maaşlar artırılarak gelir artmıyor


    insanların maaşı artırılarak ancak birkaç aylığına aynı otomobilin arkadan 5 kişinin ittirmesi yada aküyle benzinli motora geçinceye kadar ki durum gibi bir fayda sağlar sonra basılmış fazla para yada zamlarla yüksek enflasyona neden olacaktır ve maaşlar eriyecektir


    Hane halkının gelirinin artmasının en kolay yolu işgücüne katılan insan sayısını artırarak çözülür.Ülkede 10milyona yakın atıl işgücü vardır... Bu asgari ücretin düşmesi,yolsuzluğun bitirilmesi, emeklilik reformu ve de memur sayısının düşmesiyle olur. Bugün asgari ücret 5bin liradır enerji maliyeti Türkiyede rakip ülkelere göre (Çin vietnam polonya romanya vs)daha pahalı dersek 6bin bile diyebiliriz. Asgari ücret 4 bine düşerse Türkiye Çin vietnam polonya slovakya gibi ülkelerle rekabet edebilir . Asgari ücretin 4bine düşmesi için de vergilerin düşmesi gerekir bunun içinde YİD gibi yolsuzluk işlerin bırakılması emeklilik-memurluk reformu yapılmasını gerektirir... Böyle olduğunda 2bin lira 3-4bin liralık satın alma gücüne ulaşacaktır




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 23 Ocak 2021; 7:37:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 1234Rambo kullanıcısına yanıt

    Bazı şeyler dönemsel ataklar yapabiliyor. Dolar fırlarken akaryakıt fiyatları düşmüştü. Yağın fiyatı dolara veya enflasyona bağlı zıplamadı. Geçen senelerde patates 6-7 liraydı şimdi 1,5-2lira buna ne diceksin o zaman? Cahile laf anlatmak zor derler senle uğraşamıyacağım. Bende memnun değilim ülkenin durumundan ama at gözlüklerini çıkarmak lazım arada bir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.