Asgari Ücrete Zam Gelirse Her Şeyin Zamlanacağını Söyledik (7. sayfa)

korkunç bilgisiz insanlar var. asgari ücret ile pahalılığın zerre ama en ufacık zerre kadar alakası yok. beyler kaç yaşındasınız gözünüzü seveyim ya. şu patronların gazına gelip burada cahil cahil konuşmayın. o zaman en ucuz ülke asgari ücretin en düşük olduğu ülke olurdu ekonomik olarak üst sıraya yükselirlerdi. bütün ülkeler asgari ücreti düşürerek ekonomi düzeltirlerdi. böyle bir şey mümkün mü. aksine ne kadar asgari ücreti yükseltip pahalılığı azaltırsan okadar iyi ülke olursun. ekonomi olmadıkça üretim olmadıkça dışarıya ürün satmadıkça çok zor. çin asgari ücreti düşürerek mi ekonomisini geliştirdi yoksa bir şey üretip bütün dünyaya satarak mı?

Son cümleye kadar neyse ama Çin'de asgari ücret düşük olduğu için bir şeyler üretip dünyayı ele geçirdi. 20 sene önce günde 1 dolara çalışan işçiler vardı çünkü Çin ekonomiyi bir savaş (dünyayı ele geçirmek için araç) olarak görmeye başlamıştı totaliter rejim olduğu içinde buna karşı çıkabilende yoktu. 20 sene sonra maaşlar 200 dolardan başlayıp 12 bin dolara kadar çıkıyor artık. Çin'deki zengin insan sayısı Amerika'dakinden fazla

Üretimin ana unsuru maliyettir maliyet pahaliysa ve çalışan yoksa üretim olmaz. Köyde aylık 1000 lira gelir olduğu için buğday üretimi azaldı ama sonuçta yine de var ve tüm buğdayı ithal etmiyoruz( çünkü daha fakir veya daha ucuza buğday üreten ülkeler var) yevmiyeler düşük olduğu için patates domates yazın çok ucuz . Tarımda da şehirdekine yakın asgari ücret olsaydı çoğu şey daha pahalı olurdu ve buğday pamuk gibi ürünlerin üretimi dururdu. (Pamuğu yine fakir ülkeler üretiyor zengin ülkeler ise yüksek teşvik veriyor Yunanistan gibi)

Asgari ücret ve vergiler düşükse orda ürünler ucuzdur ama gelir de düşükse satın alma gücü de düşüktür bu nedenle fakir ülke dediğimiz ülkelerde ucuzluk vardır ama satın alma gücü de azdır. Bu yüzden fakir ülkeye diğer ülkeden gelenler kendini zengin hisseder mesele Bulgaristan Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen kendini iyi hissedecektir memur ,emekli ,asgari ücreti artır bunu engelleyemezsin. Bunu çözmenin tek yolu çalışan sayısını artırmaktır. Çalışan sayısının artması için vergilerin düşük ( memur emekli reformu ve yolsuzlukla mücadele) ücretlerin piyasa tarafından belirlenmesi gerekir

Hane halkı gelirini arttırmanın en basit yolu vergi indirimi ki bundan da bahsettim. Vergi indirimi için devlet harcamalarını kısmalı ve adam gibi gelir üzerinden vergi almalı. bu da bütük bir reform demek. AKP yapar mı? amacı bu değil. yeme derdinde onlar.

asgari ücretin yada ücretlerin fiyatlara etkisini görmek için %100 yerli üretim ürünleri karşılaştırman gerekli. Mesela 1 şişe yada 1 damaca su ücretini karşılaştır ücretlerin yüksek olduğu yerde su fiyatının da yüksek olduğunu göreceksin . Yine elma domates gibi %100 yerli üretim olanları karşılaştırabilirsin. içki sigara petrol doğalgaz gibi ürünlerde yüksek vergi olduğu için yanlış sonuç verecektir.Muz, ekmek (buğday) zeytinyağı,mısır, kiraz, şeftali gibi ithal ürünler de insanları yanıltacaktır bahsedilen ingiltere Almanya isviçre Belçika gibi ülkelerde bunların hangisi yetişiyor bakmak lazım

BÜtçede ÖTV ve KDV'nin oranı %60-%70 arası. Gelir vergisi %20-%30 arası bir oranda. işletmelerden toplana kurumlar vergisi de %15-%20 arası yanlış hatırlamıyorsam. Şimdi mantıken aldığımız her üründe ÖTV oranları %30 gibi değil. Telefon, araba, vs. hariç ki bunlar da sürekli tüketilen ürünler değil. bir vatandaşın ödediği ÖTV+KDV oranı ile ödediği gelir vergisi yaklaşık aynı oranlarda olmalı. Şimdi neden gelir vergisi ile ÖTV+KDV arasında bir uçurum var? kabaca bu iki kalemin birbirine yakın olması beklenir ki bana sorarsan gelir vergisi oranının daha yüksek olması gerekir. Burada açıkça görülyor ki devlet gelir üzerinden vergi almıyor. ALAMIYOR değil. ALMIYOR. neden almıyor? çünkü kendi çevresinin vergi vermesini istemiyor. gene kurumlar vergisine baktığımızda, kurumlar, çalıştırdıkları insanlardan çok çok daha az gelir elde ediyor gözüküyor. Bu da pek mümkün gelmiyor bana.

Ne yapılmalı KDV+ÖTV azaltılmalı, elektrik üreticisi-otoyol işletmesi vs. bunlara verilen imtiyazlar acilen iptal edilmeli. Hükümet işszizliği örtmek amacı ile kamu personelini son 10 senede uçurdu nerede ise 2 katı kadar kadro oluşturuldu. Bunlar acilen elenmeli ki içinde işe gitmediği halde para alan milyonlar var, bazı gazetelere haber bile oldu.

bugün Türkiye Cumhuriyet bir titan saadet zincirine döndü. her ihale, her harcama, yapılan her iş karşılığında devasa paralar dönüyor ortalıkta. paralar belli yerlere akıyor, bunlar sayıştay raporlarında da mevcut. isteyen bakabilir.

şu meşhur beşliye yapılan vergi afları kadar büyük bir rezillik yok. vergi affı denen bir kavram zaten yeterince adaletsiz. vergi vereni enayi yerine koyup sistem dışına çıkmaya zorluyorsun. aklı başında hiç bir insanın yapmayacağı iş.

Devlet acilen bu harcamaları kısmak zorunda. bu bir tercih değil artık. halkın geliri düşüyor, gelir düştükçe vergi toplayamazsın, vergi toplayamazsan o borcu nasıl ödeyeceksin? mümkün değil. burada çok ciddi bir karar almak zordundasın. vergileri ADİL olarak ZENGINDEN FAZLA, FAKİRDEN AZ olacak şekilde yeniden yapılandırman gerekiyor. nereden buldun yasası getirmen gerekiyor. adamın bindiği araba 2 milyon lira. yıllık yakıt masrafında ödediği vergi, gelirinin 10 katı. görünüşe göre adam kazanmadığı parayı harcıyor.

Fakir adam kazandığı aylığın %100'ünü harcar. yani para sisteme geri döner. zengin adam kazandığı paranın %5'ini anca harcar. üstü bankalara gider ki şu zamanda bu paralar yurt dışına giderek ülke ekonomisi dışına itiliyor. yani sen gelirden vergi almazsan sisteme giren para sürekli azalır. burası en zor iş, tabii ki, ancak zor diye de boş bırakılmaması gerek. zengin bir yolunu bulur vs. bunu da engelleyecek sistemleri kurmakla yükümlüsün. yani zengin yolunu bulur demek sadece bahane.

Dediğim gibi KDV+ÖTV oranlarında düzenleme şart. tabii bu ithal ürünlerde değil. zorunlu tüketim ürünlerinde yapılmalı. sonrasında yakıt-elektriki-doğalgaz üçlüsünde acil kararlar alınmalı, kayıp kaçak bedellerinin faturalara yüklenmesi gibi kurallar kaldırılmalı. firmalar batacaksa batsın, bu sistem daha fazla yürümez. maliyeti kuruş olan elektrik piyasaya 10 kat fazlasına satılmamalı. bunlar hem maliyeti dolayısıyla ürün fiyatlarını düşürecek, insanların maaşlarına zam olmadan alım gücü artacaktır. tabii burada "ulan zaten millet bu paralara almaya alıştı, daya fahiş fiyatı" uyanıklığı yapan işletmelere de göz açtırılmamalı.

ithal edilen kalemleri de çıkarmak gerek. hangi ürünlerde açık fazla, hangilerini teşvikler ile burada üretebiliriz. öncelikli hedef kaçakları en aza indirmek olmalı. yoksa unu ithal et, buğdayı ithal et, patatesi git Suriye'den al, pamuğu Yunan'dan al sonra çık "paramız var ki alıyoruz" gibi tarihin en salakça lafını et sistemi ile gittikçe daha da fakirleşiriz.

tabii bu arada IMF ile anlaşma da zorunlu gözüküyor.

edit: yazarken eklemeyi unuttuğumu fark ettim. bizim en büyük sorunumuz ahlak çöküşü. kim kime ne kaptırırsam mantığında. üç kuruş için atmadığımız kazık, yemediğimiz halt kalmıyor. bu tepeden başlıyor. ne yazı ki balık baştan kokuyor. üsttekiler öyle örnekler veriyor ki vatandaşa, onlar da gördüğünü uygulayabildiği kadar uyguluyor. yazık bu memlekete. bunu da çok ciddi bir adalet reformu ve yerinde, hızlı, adil verilen kararlar ile engelleyebilirsin.