Şimdi Ara

1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
106
Cevap
1
Favori
9.290
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Uludağ'ın ormanlarında kayboldular ise bulunmaları çok zor. Uçsuz bucaksız ormana sahip. İçinde bir çok ayı, vahşi hayvan var. Böyle yerlere rehbersiz gitmemek lazım. Bursa'da dağcılık kulübüyle zirveye çıkmışlığım var. Oldukça da sis vardı ancak adamlar defalarca gittiğinden bölgeyi çok iyi biliyorlardı.
  • Merak ediyorum ve bilmiyorum. Bir dağcının üzerinde olması gereken mont neden üzerinde değildir? Bu mont üzerinde herhangi bir yırtıcı hayvana ait yada benzer iz yahut yırtık var mı acaba? Bir insanın montunun kolay kolay üzerinden çıkabileceğini düşünmüyorum bir nedeni olmalı diye düşünüyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AD1C0BD9B

    Merak ediyorum ve bilmiyorum. Bir dağcının üzerinde olması gereken mont neden üzerinde değildir? Bu mont üzerinde herhangi bir yırtıcı hayvana ait yada benzer iz yahut yırtık var mı acaba? Bir insanın montunun kolay kolay üzerinden çıkabileceğini düşünmüyorum bir nedeni olmalı diye düşünüyorum
    Çok fazla ihtimal var bu konuyla ilgili. 1) Hipotermi geçirenlerde paradoksal soyunma görülebiliyor. Yani kişi bilinçsiz bir şekilde soyunmaya başlıyor. Ancak bu durum ölüm gerçekleşmeden önceki evredir. Yani böyle bir şey yaşasa şahsın cesedi kıyafetlerinden en fazla birkaç metre mesafede bulunurdu. 2) Mert eğer dereye düştüyse Efe onu kurtarmak için montunu ve beresi ıslanmasın diye üzerinden çıkarıp suya atlamış olabilir. Akabinde kıyafetini geri dönüp alamayacak duruma düşmüş olabilir. 3) Mert tek başına hayatta kaldıysa Efenin malzemelerini iz bırakmak için koymuş olabilir. 4) Yırtıcı hayvan saldırsaydı montta yırtılma boğuşma izi vb. durumlar görülürdü. Etrafta kan izine de rastlanmamış. Ayı saldırma ihtimali yok denecek kadar az zira kış mevsiminde ayılar seyrek avlanır. Kurt sürüsü ikisine de saldırsa cesetlerini hiçbir şekilde montun bulunduğu bölgeden taşıyamazlardı ve mutlaka başka izlere rastlanırdı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elma -- 11 Aralık 2019; 1:2:11 >




  • Elma kullanıcısına yanıt
    1 numarayı duymuştum hocam. Şimdi bir de o çubuk oraya nasıl saplanmış . Saplandıktan sonra hemen hareket edebilir mi ? Oraya kadar sürüklenme ihtimali var mı? Bunların hepsini düşünüyor insan. Eğer çubuk ortadaysa suda sürüklenme ihtimali olmaz diye düşünüyorum . Ancak dışarıdan bir şekilde gelebilir mi onu da sanmıyorum. Bu kadar şey birbirine yakınsa mantıklı bir açıklama yapılmalı bence

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hadi bu alanda cep telefonu çekmedi. UHf telsiz veya uydu telefonu mutlaka olmalıydı.
  • DEMİRCİEFE kullanıcısına yanıt
    Hocam bir de diyorlar ki kıyafetler tırmanma ve soğuğa karşı uyumsuz imiş. Bu arkadaşlar acaba amatör dağcılar mıymış daha önce burada tırmanma yapmışlar mı tırmanma konusunda bilgisizler mi bilemiyoruz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AD1C0BD9B

    1 numarayı duymuştum hocam. Şimdi bir de o çubuk oraya nasıl saplanmış . Saplandıktan sonra hemen hareket edebilir mi ? Oraya kadar sürüklenme ihtimali var mı? Bunların hepsini düşünüyor insan. Eğer çubuk ortadaysa suda sürüklenme ihtimali olmaz diye düşünüyorum . Ancak dışarıdan bir şekilde gelebilir mi onu da sanmıyorum. Bu kadar şey birbirine yakınsa mantıklı bir açıklama yapılmalı bence
    Derenin debisi konusunda bende merak ediyorum açıkçası eğer debisi yüksekse benim düşüncem sürüklenmiş olabilecekleri yönünde. Alan ayrıca çok kayalık. Eğer suda hayatlarını kaybettilerse cesetleri muhtemelen bir kayanın altına/arasına sıkışmış olabilir. Ayrıca şöyle bir durumda var;

    2017 yılında Büşra Boz adında bir kız Uludağ'da kaybolmuş ve 18 saat sonra sağ salim bulunmuştu. Kaybolduğu ana ait verdiği ifadesinde şöyle bir cümle geçiyor:

    "Yönümü şaşırdım geri dönmek istedim bir çukura düştüm çukur suyla doluydu. Boyuma kadar su vardı. Suya battım ancak fotoğraf makinemin tripotu sayesinde kurtuldum. Tripodtan destek aldım. Kuyuyu karla doldurdum . Bağırdım seslendim kimse yok mu diye telefonumu açmaya çalıştım ancak telefonum soğuktan donmuş açılmadı. Şehre doğru inmek aklıma geldi. Çünkü başka türlü bulamayacağım diye düşündüm ışıklara doğru yürümeye başladım yolda hayvanların ayak izlerini takip ettim. Onlar mutlaka bir suya ya da dereye çıkmışlardır diye düşündüm. Öylede oldu su buldum. Dere vardı yer yer derinlikleri vardı oraya düşmeyeyim derken 2 kez 6 -7 metre yüksek yerlerden yuvarlandım. Ama su içmeyi başardım. Daha sonra tripotumla önüme destek yaparak inmeye başladım"

    Benzer şeyleri bu iki arkadaşta yaşamış olabilir.




  • 1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu

    Efe daha önce Uludağ'ın zirvesine tırmanmış.
  • Beyler bilenler yaza bilir mi bu dağcıların meslekleri neler?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İngilizce bilenler missing in american national parks yazıp araştırsın. Ormana girip aniden kaybolan insanlar var cinayet, hayvan saldırısı falan değil, komplo teoricileri uzaylılar diyor.David paulides isminde eski bir polis ve dedektif bu kaybolanları araştırmış. Bende röportajını dinledim biraz komplo teorisi ancak böyle kaybolup bulunanların cesetleri dere yatağında veya saçma şekilde dağın üst kısımlarında bulunuyormuş neden saçma dedim çünkü kaybolan bir insan doruğa doğru yürümez aşşağı doğru gitmesi gerekir. İlginç bir durum bakalım ne çıkıcak. Şu durumda bir insan neden soğukta montunu çıkarıp beresini cebine koyar bana hipotermi açıklaması hiç mantıklı gelmiyor.
  • Derede ikinci bir baton bulundu.

    BURSA VALİLİĞİ'NDEN BASIN AÇIKLAMASI

    11.12.2019 tarihinde kayıp olan iki dağcıyı arama faaliyetleri, kayıp dağcılardan Efe SARP'a ait montun Kürekli Deresi bölgesinde bulunması nedeniyle insansız hava araçları (Drone) ile bu alan esas alınarak sürdürülmektedir.

    Dün bulunmuş olan tırmanış batonuna yaklaşık 10 metre uzaklıkta suyun üst kısmında farklı bir baton bulunmuştur. Çevresinde detaylı arama yapılmış olup, bir iz ve bulguya rastlanmamıştır.
  • bilmeden amatörce uludağa çıkmakla aptalca iş yapmışlar 12 gün oldu yaşamaları imkansız ötesi bir olay doğada yırtıcı hayvanlara denk gelebilir tabiatın kanunudur bu mevta olarak kabul edilmesi lazım ülüsü bile bulunamayabilir arama kurtarma çalışmaları bu saatten sonra gereksiz geliyor ruhlarına birer fatiha okuyup gündemden düşmelidir
  • Bu dağcılar kaybolma ihtimaline karşı GPS cihazı filan almıyorlar mı. Bu cihazlardan tam yer tespiti yapılamıyor mu.
  • Baton dedikleri şeylerin rüzgar ile taşınma yada taşınabilme ihtimali nedir? Eğer rüzgar yada harici bir doğal etken ile taşınamayacak durumda ise akıntıya kapılma durumu olabilir. Dere yatağı boyunca takip edilirse belki bir sonuç alınır. Bu durum da birisinin dereye düştüğü diğerinin onu kurtarmaya çalıştığı şeklinde yorumlanabilir. Bu halde montu ve bereyi açıklayabiliriz . Ama batonları bu halde dahi açıklayamıyorum belki diğerinin tutması için uzatmış olabilir bilemedim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • AKUT resmi Twitter hesabında hava muhalefeti sebebiyle arama çalışmalarına ara verdiğini duyurdu.

    Mert Alpaslan'ın eşi Burcu Alpaslan Twitter hesabından "Sevgilimi aramaktan vazgeçmeyin ne olur. Ne olur azaltmayın çalışmaları, yetkilere yalvarıyorum, Yaşıyor o, bırakmayın ne olur" paylaşımında bulunarak yetkililerden arama çalışmalarını durdurmamalarını istedi. Sosyal medyadan pekçok kişi de çalışmaların devam etmesi yönünde destek veriyor.

    1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu


    Burcu Alpaslan ayrıca bugün Ulusal Kanal adlı haber sayfasına telefonla bağlanarak konuyla ilgili çok önemli bilgiler verdi:

    "Eşimin çantasını birlikte hazırladık, kamp ocağı dahi var, bıçağı var ayakkabıları montu bunların hepsi çok sağlam. Herkes elinden geleni yapıyor ama ben bugün güne şöyle uyandım; Orada bizim kuzenlerimiz, tanıdıklarımız Uludağdalar. Bu sabah uyandıklarında otelde kimsenin olmadığını, jandarma dışında söylüyorum bunu oradaki insanların azaldığını söyledikleri için yakınları olarak umudun kesilmesinden korkuyoruz. Efe'nin babası avcılığı, dağdaki mağaraları dahi öğrettiğini söylüyor. Ekiplerin azalmasını endişeyle karşıladık. Devletin desteği çok büyük. Her seferinde söylüyorlar bu aramalar bulununcaya kadar devam etmeyecek diye fakat yapılacak birşeyler hala olmalı.

    Çok sağlam bir mücadele verdiklerini görüyoruz bakın iki baton yan yana. Bu çok güzel bir işaret demek ki bir aradalar. Bir arada oldukları müddetçe doğayı bilen ve teçhizatları olan iki yetişkin insan için doğada kalmaları çok zor değil. Fakat zaman geçiyor."

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • AFAD resmi Twitter hesabından Jandama Özel Harekat, Jandarma Arama Kurtarma ve Sivil toplum örgütlerinin desteği ile arama çalışmalarına devam edildiğini duyurdu.

    1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu
    1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu
    1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu
    1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AD1C0BD9B

    Merak ediyorum ve bilmiyorum. Bir dağcının üzerinde olması gereken mont neden üzerinde değildir? Bu mont üzerinde herhangi bir yırtıcı hayvana ait yada benzer iz yahut yırtık var mı acaba? Bir insanın montunun kolay kolay üzerinden çıkabileceğini düşünmüyorum bir nedeni olmalı diye düşünüyorum
    en kuvvetli ihtimal şu ; dağcılık çok efor sarfettiren bir şey olduğu için karlı havada bile sıcaklama oluyormuş. büyük ihtimal üst montunu (altta ikinci mont var) çıkartıp çantasına tutturdu, ama gece karanlıkta mont düştü ve geri dönüp bulamadı.

    paradoksal soyunma olamaz çünkü öyle olmuş olsaydı montun yakınlarında cesedinin bulunmuş olması gerekirdi. dereye düşüp kurutma amacıyla montu çıkartma da olamaz çünkü mont kuru idi bulunduğunda, ve öyle olmuş olsa montu orada bırakmaz.

    mont ince bir rüzgarlık-yağmurluk montu. yani büyük ihtimal içinde ikinci mont var. dağ yürüyüşlerinde ter bastığını dağcılar söylüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 15 Aralık 2019; 13:0:6 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >






  • ekşi'de şu adamların söylediğinin onda birini söyleyen linç yiyor. neymiş efendim adamların kurtulma ihtimalleri olduğu için ehemmiyet veriyorlarmış. kazalarda ölenler falan bizim kontrolümüz dışındaymış.

    birsürü insan kanser oluyor ve parasız oldukları için tedavi olamayıp göz göre göre oluyorlar. o kişiler için de ağıt yaksak ya. çünkü onları iyileştirmek bizim kontrolümüzde olan bir şey.

    ekşi'de: "arama çalışmaları devam etmezse devlete verdiğim vergiler haram olsun" diyen kekolar var. bu kekolara şunu söylemek gerek; o arama çalışmalarına giden insanlar gönüllü kişiler. sen de gitsene o kadar düşünceli isen.

    bu tamamen: "bir şeyin yapılmasını istiyorum ama yapmak zor geliyor, o zaman kendime bir bahane üretmeliyim, bahanem de şu olsun: ben yapamam yeteneğim yok sen yap" oldu. adam gitsin canını tehlikeye atsın ama sen evde kahveni yudumlarken: "vergim haram olsun sakın durmayın" diye ego kas. senin verginle çıkmıyor o adamlar dağa. o adamlar para almıyorlar. senin vergin olmasa da çıkacaklardı zaten. adam canını ortaya koyuyor gönüllü olarak, sen ise evinden: "valla ha vergimi haram ederim sakın durmayın aramaya devam" diyerek aklınca duyar kasıp kendi vicdanını tatmin edeceğini düşünecek kadar zavallı bir pisliksin. herkes vicdansız ama bi tek sen düşüncelisin. senin gibi canını ortaya koyup arama çalışmalarına katılan dağcıların değerli emeklerine hakaret eden bir kişi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 15 Aralık 2019; 13:13:7 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 01001101 kullanıcısına yanıt
    Batonlar hakkında fikrin var mı hocam ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-AD1C0BD9B

    Batonlar hakkında fikrin var mı hocam ?
    arama çalışmaları videosu vardı. arama ekibi derenin öbür tarafına geçmek istiyorlar. ama bu o kadar kolay değil çünkü köprü yok. bir noktada kayanın üzerine basarak geçiyorlardı ama öylesine zor bir iş ki yani izlerken ben heyecandan gidecektim. bir kişi üstteki bi kayaya tutunuyo, onun önündeki ikinci kişi de ona tutunuyor. bu ikinci kişi tek ayağını dere üzerindeki kayaya atmış. ve geçen kişiler de geçerken bu ikinci kişiye tutunarak geçiyorlar ama çok zorlanıyorlar yani. bilen bilir, dere yataklarındaki taşların kayaların falan üzerleri çok kaygan olur. burada kar da var. yani her yer kaygan.

    baton derenin içinde derin bir noktada bulundu, ve suyun dibine saplanmış idi. o kadar derin ve ulaşılamaz bir nokta ki sanırım batonu oradan almadılar bile. böyle bir noktada o batonun kendiliğinden oraya saplanmış olması imkansız. onu saplayan kişinin de dereye girmeden derenin dışından bu saplama işini yapması imkansız. kısacası, ne yazık ki en az birisi dereye düşmüş ve kanyondaki şiddetli su akışında durmayıp sürüklenmeye başlamış, hemen sonrasında da aklına batonu geliyor ve batonu suyun dibine saplayıp akıntıya rağmen durabilmeyi başarıyor. başarıyor başarmasına ama sorun şu ki, o akıntıya karşı ters yönde ilerlemesi lazım, suya düştüğü noktaya geri ulaşıp çıkabilmek için. ama bunu yapamıyor. bi yandan da suyun içinde donuyor ve hemen çıkması lazım. ve sonunda: "kendini akıntıya salayım, akıntı beni az ilerde sığ bi noktaya atacaktır, rahatça çıkarım" diye düşünmekten başka çaresi kalmıyor.

    benim kafamda kurmuş olduğum senaryo bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 15 Aralık 2019; 14:49:38 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.