Bildirim
1 Aralık'ta Uludağ'da kaybolan iki dağcının cesedi 18. günde bulundu
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Umarım bulunurlar. Yazın Uludağ’a gidip insanlar burada mı kayboluyor dersiniz. Ama kış gözgözü görmüyor. Ormana girmişler. Ya daire çiziyorlar ya da mağara gibi bir yerdeler.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Maalesef umut yok.
Kimseyi incitmek istemem ama... Bile bile lades.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
-
Anladığım kadarıyla kaybolmuşlar ve kuvvetle muhtemel yürüdükce iyice uzaklaşıp yollarını tamamen kaybetmişler. O sis var ya o sis, dağda insana bildiği yeri bile şaşırtır. Besin bulup ateş yakabildilerse hayatta kalma şansları var. Bunu başaramadılarsa daha ilk gün veya 2. Gün ölmüş olma ihtimalleri çok yüksek. Benim kanaatimce maalesef öldüler. Cesetlerini yırtıcı hayvanlar parçalamış olabilir. Bu durumda yetkililer ceset parçalarını bulduklarında ancak dna testi ile kimliklerini tespit edebilir. Ölüm sebebi hipotermi diye düşerler otopside kayıtlara. Maalesef üzgünüm. Keşke umutvari konuşabilseydim😕
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İAmSterdam06 -- 10 Aralık 2019; 22:28:58 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
dyatlov geçidi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
benım anlamadıgım şu, uludag kaç km lık bir alan buranın yetkililerde bir haritası yok mu..nerde dere var, nerde magara var,nerde ucurum var... bu kadar bir alanda kayıplar bulunamıyorsa vay halimize.kaldı kı 10 günde beri kar da yagmıyor.. -
benimde aklıma bu olay geldi..10 koca gün onca aramalara rağmen iz yok hala..çok esrarengiz bir hale geldi bu kaybolma durumu,bana garip geliyor açıkçası ve takip ediyorum olayı.quote:
Orijinalden alıntı: CeyKalDa
dyatlov geçidi -
Donmuş derenin tabaninda olmasinlar cozukken batmislardir sonra dere donmustir ?
Ayrica yasama ihtimalleri %0 değil mi ?
Daha 2. Günden falan ateş yakmalari gerekirdi bir iz olusurdu, duman vs sicaklik termal kamerada görünürdü ama o da yok. Ateş yakmadilarsa yaşamaları da imkansız.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Üzüldüm bu arkadaşlara. Tahminime göre ayı saldırısına uğradılar. Birisine ayı saldırınca diğeri kaçtı, dereyi geçmeye çalışırken sulara kapıldı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Montun 70 metre ilerisindeki butonu iki gün sonra bulmak garip belki öncesinde üstü karla kaplıydı hava ısındıkça açıldı. Bu buton ve montun bulunduğu yerin rakımını bilen var mı?
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
-
Bu olay ;
kendini bişey sanıp da karakışta, doğaya meydan okuyarak dağlara oralara buralara çıkma cesaretinde bulunanlara ders olur..
Birşeyler ters gittiğide sadece kendinizi değil, arkanızdaki 100 lerce insanı da düşünün.. Tipiye yakalansak kaybolsak, bir sürü insana eziyet çektireceğiz diye basit bir düşünce bile, insanı bu kışta dağa bayıra çıkmasını engellerdi
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dekareme -- 10 Aralık 2019; 23:49:14 > -
Kürekli deresinin çevresindeki arazi yapısı çok kötü. Oldukça yüksek uçurumlara ve dev kayalara sahip. Drone'nun çekmiş olduğu görüntüde arazinin ne kadar çok yükseklik farkına sahip olduğunu görebilirsiniz. Böyle bir alanda arama yapmak hele ki bu mevsimde eminim çok zordur.
-
Herzaman bir umut vardir hocam, oyle soylemeyin. Ailelerinden okuyanlar olabilir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Muhtemelen rotalarından geri dönüşe geçtiler ama otel bölgesine gittiklerini sanıp montun bulunduğu yere gittiler.
Bu sene Kartalkaya da zirvedeyken bi sis bastı gözümün önünü göremedim ama Allah dan yeni kaliteli bi gözlük almıştım o biraz görüş açısı verdi de ufak ufak kayarak aşşa indim. Bence bu tür yerlere flaşör koymaları lazım dubayla mubayla olmuyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OnurFB1453 -- 11 Aralık 2019; 0:18:54 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Evet kayboldukları gün bölgede görüş mesafesi çok düşükmüş. Zirveden dönüş sonrası oteller bölgesine sol tarafa dönecekleri yerde (muhtemelen yoğun sis nedeniyle yön duygularını kaybettikleri için) düz devam edip vadiye inmişler.quote:
Orijinalden alıntı: OnurFB1453
Muhtemelen rotalarından geri dönüşe geçtiler ama otel bölgesine gittiklerini sanıp montun bulunduğu yere gittiler.
Bu sene Kartalkaya da zirvedeyken bi sis bastı gözümün önünü göremedim ama Allah dan yeni kaliteli bi gözlük almıştım o biraz görüş açısı verdi de ufak ufak kayarak aşşa indim. Bence bu tür yerlere flaşör koymaları lazım dubayla mubayla olmuyor. -
Karış karış kayıtlı. Mesele kar, hava koşulları vs.. bu soğukta maparada ateşdiz hayatta kalamazlar maalesef.quote:
Orijinalden alıntı: DEMİRCİEFE
benım anlamadıgım şu, uludag kaç km lık bir alan buranın yetkililerde bir haritası yok mu..nerde dere var, nerde magara var,nerde ucurum var... bu kadar bir alanda kayıplar bulunamıyorsa vay halimize.kaldı kı 10 günde beri kar da yagmıyor..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Merak ediyorum ve bilmiyorum. Bir dağcının üzerinde olması gereken mont neden üzerinde değildir? Bu mont üzerinde herhangi bir yırtıcı hayvana ait yada benzer iz yahut yırtık var mı acaba? Bir insanın montunun kolay kolay üzerinden çıkabileceğini düşünmüyorum bir nedeni olmalı diye düşünüyorum
|
Ekşi'de uzun tartışmalarda herkes soğuktan, açlık ve susuzluktan bahsetmiş ama dizlerinin bağının çözülmesi olayından bahseden olmamış gibi.
aslında Everest de dahil birçok noktada gerçekleşen dağcılık ölümlerine baktığınızda, susuzluk çekmese de, donmak üzere olmasa da, yere yığılıp yürüyemez duruma geldiği için orada kalıp ölen insanların çok fazla olduklarını görüyosunuz. yıllar önce dağdaki bir şelaleye gitme deneyimim var. 10 gidiş 10 dönüş 20 km mesafe, ama yol yok, bildiğin dağ. o gün dönüşte bunu ben de yaşamıştım. hayatında bunu hiç yaşamamış olan kişilerin bunun ne kadar değişik ve ciddi bir durum olduğunu anlamaları güç olacaktır. şöyle söyliyim, gerçek anlamda yürüme gücünüz bitiyor ve yığılıyorsunuz. çok kasarak ağlaya sızlaya yürümeye devam edebilirsiniz ama çok yavaş ilerlersiniz ve kuvvetle muhtemel yakın mesafede tekrar yığılırsınız. ben bunu dağda yaşadım ama yaz günü ve gündüz vakti yaşamıştım. ve yanımda beni ayağa kalkma konusunda her seferinde motive edecek deneyimli bir rehber köylü vardı. hele hele böyle bir olayı kış günü karlı bir gecede, ve panik halinde yaşamış olsaydım, psikolojik baskının da etkisiyle kendimden geçerdim heraldi. ben bu olayı yaşadığımda defalarca kez yere yığıldım, her seferinde halüsinasyonlar görüyordum, bana "kalkmak zorundasın" diye bağıran köylü arkadaşımın sesini bile duymuyor gibiydim, bilincim gelip gidiyo gibi oluyodu ve kafam da zonkluyodu, her seferinde 10-15 dakka yığılı bekleyip, sonra güçlükle kalkıp biraz daha yürüyüp tekrar yığılıyordum. önüme baktığımda aşmam gereken çok büyük tepelerin var olduğunu görüp tekrar moralman yıkılıyordum. çok korkmuştum. telefon çekmeyen bir dağın üzeri, ormanın içi idi orası. o gün nasıl geldim bilmiyorum ama öyle ya da böyle, özellikle arkadaşımın asla yere oturmaması sayesinde (çünkü o da yorgun ve oturursa uyuya kalmaktan korkuyor, en doğrusunu yaptı hiç oturmamakla) bir şekilde ilerledik. neyse ki yaz vakti günler uzun idi. akşama doğru köye yaklaştığımızda arkadaşım beni bırakıp köye koştu ve tanıdık biriyle birlikte traktörle gelip beni almışlardı. traktörü gördüğümde sevinçten delirmiştim ama gülümseyecek enerjim bile yoktu. yani bu tarz olaylarda insanın ne kadar yorulabileceğini çoğu kişi anlayamıyor, çünkü şehirdeki yaşamlarımızda bu derece yorulmuyoruz hiç. buyüzden Ekşi'de 100+ sayfa başlık yazıldığı halde dizlerinin bağının çözülmesi ve olduğun yere yığılma olayına neredeyse hiç değinilmemiş. aslında Karadeniz'de dağ yürüyüşüne çıkan kişilerden bile bunu yaşayan çoktur. bu yüzden birçok rehber dağda yığılan turistleri sırtlarına alıp taşıryarak köye indirirler. durum o derece kötü oluyo yani. haritadan baktım. Zirve şeridinden itibaren bedenlerin bulunduğu Cumalıkızık yakınlarına kadarki kuş uçuşu mesafe sadece 3km. yani çok yakın aslında. ama işte şöyle bi gerçek var ki, kaybolmadan önce de muhtemelen 7-8 km yürümüşlerdi. dağ yürüyüşü çok yorucudur çünkü yol yok, sürekli o çalının üzerinden zıpla, bu çalının altından geç. muhtemelen Cumalıkızık tarafında şehrin ışıklarının yakın olduğunu görüp biz buraya hızla ineriz diye düşündüler ama çok yorgunlardı ve hava çok soğuk idi. vakit gece idi. şehre yakın bi yere kadar inmişler ama sonucu getirememişler. bu yaz Bursa çevresinde yaptığımız bisilet turunda konaklama noktalarımızdan biri Cumalıkızık civarında, tepelik bir kamp yerinde idi. yaz olmasına rağmen gece soğuktu. kamp yerinden Uludağ'a doğru baktığımda adeta sonsuzluğa doğru giden bir yamaç gibi görünüyordu ilerisi. akşam çadırları kurduktan sonra dağa doğru dönüp yamacı uzun uzun seyretmiş ve: "şurdan çıksan çıksan nereye kadar gidersin acaba" diye de muhabbetini yapmıştık. şimdi bu kişlerin oradan aşağı inmek isterken başaramamış olmalarını öğrenmek garip oldu. |
Şu cinleri bir kere kameraya çekin milyonlarca lira kazanın eğer böyle olaylar gerçek olsaydı termal kamera, normal kamera çoktan kayıt altına alınır çeken adam zengin olurdu.
|
Esrarengiz birşey yok. Çakma dağcılar bilmedikleri bir dağda kış vakti dağcılık yapmaya giderse olacağı bu.
|
Benzer içerikler
- ümit özdağ passat
- seçim arabaları şikayet
- 2001 krizinde memur maaşları
- necip fazıl kısakürek atatürk
- emre ayan nagehan alçı boşandı
- türkiye"nin en büyük fabrikası
- gsm operatörleri
- yeşil nasim
- 1 gram kaliforniyum ne kadar
- starlink türkiye fiyat
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X