< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Quantum Limit -- 6 Aralık 2020; 13:8:13 > < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Öldükten sonra kendimi izleyebilsem... (3. sayfa)
-
-
Onu biliyorum falak uykuda çok az miktarda salgılanır ve hiç bir yan etkisi olmuyor.
DMT'nın büyük miktarda olması şart. Burada tercübe konuşur ve ben ölüm atlattım. DMTın ne olduğunu çok iyi bilirim, her şeyi derinden yaşadım ve algıladım. Bu tecrübe normal hayattaki algılarımızın çok dışındadır ve ilginç olduğu kadar da korkutucu. Bir kez başınıza geldiğinde bir daha yaşamak istemezsiniz çünkü buna cesaretiniz yetmez.
Ölüm atlatmak kolay değil ve bu benim atlattığım 4. ölümden sonuncusuydu. Daha eskiden 3 kez atlattım çocukken ama DMT etkisini sadece bir kez deneyimledim 10 yıl evvel (26 yaşında).
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Quantum Limit -- 6 Aralık 2020; 13:36:12 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
İslam inancına göre insanlar kıyamette diriliyor.Allah'a iman etmeyenler,içki alkol zina yapanlar cehenneme,iman edip Allah'ın emirlerine uygun yaşayanlar cennete girecek.Cennette iyi olan herşey var ne istersen onu diliyorsun.100 milyon araba istersin saray istersin uçmak istersin hasta olamayayım dersin isteklerin yerine gelir.Cehennemde ise yıllar boyunca lavdan 100 kat daha sıcak bir ateş ile yanarsın. Arkadaşa bunları anlatacaktım. Öldükten sonra diriliriz diyecektim de ateistmiş anlatmaya gerek kalmadı herkes kendine kalmış. -
quote:
Orijinalden alıntı: Quantum Limit
Pardon
Hayır ölünmüyor çünkü öznel gerçekliği yaşamıyoruz ve gerçek olan sadece sizsiniz (bilincinizdir). Sistem, çevre demiyorum çünkü "gerçeklik"(gözlemleme hareketi) ve ELEKTRONUN; dalga formundaki ÇÖKÜŞÜ evrenin çok küçük bir bölümünde gerçekleşiyor o da beyninizden, bilincinizden gelen etkilerin sonucudur. Fakat dediğim gibi yine de her şey algıya dayalıdır ve algılarımız ÖZNEL gerçeklik sınırının çok dışında.
Evrendeki her şey ve her fiziksel ilişki atomaltı kuvvetlerin dengesidir. Tüm uzay "kumaşı" bir bilgi ve "veri" alanıdır.o halde ben kafama sıktığımda, aynı şuandaki işlevlerimi(görmemi,duymamı,farkında olmamı,becerilerimi) devam ettirebileceğim öyle mi? hayır ise; işte bu sonuç ölümdür, bu olguya ölüm diyoruz biz.
-
Sen olayı biyolojik "ölümle" karıştırdın. Ben (fiziksel) enerji-maddeden söz ettim. Maddenin temelinde (kökeninde) ölüm yoktur, ENTROPİ var.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
dostum söylediğine bende katılıyorum. fakat konudaki "ölüm" biyolojik ölüm anlamını taşıyor, enerji-madde anlamını değil. bu yüzden biyolojik bir ölümden bahseden birisine, farklı olguyu gösterip ölüm yoktur demenin anlamsızlığına vurgu yapıyorum ben.
-
Hocam, işte bende diyorum ki biyolojik ölüm hiçbir şeyi ifade etmiyor (sevdiklerimiz için üzülürüz tabi o ayrı) çünkü temelde bizi biz yapan (ve tüm evreni) hep aynı "yapıtaşlarıdır" ve bilincimiz. Bunlar aynı (kuantum) HİÇLİĞİN "dalga" potansiyelleridir.
Sizin şu anki sezgileriniz ve bilinciniz "maddenin" bir sabit alan ve zaman diliminde olduklarını varsayması, tüm bunların gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Şu anda yersiz bir alandasınız (bknz. kuantum dolanıklık). Bu tıpkı uzayın büyük patlamadan önceki hali gibidir. Büyük patlama ve enerji-"maddenin" ortaya çıkışı bu sorunu çözmedi.
Düşünebiliyor musunuz sevgili hocam. Yersizlik (ve şu anki kuantum dolanıklık) uzayın var oluşundan ve öncesinden beri hala gerçerlidir ve bu şu ana kadar bilim tarihindeki en büyük keşiflerden biri.
Yani gözlemlenen evren aslında boş, BÜYÜK bir HİÇLİKTİR. Biz SANAL bir evrende yaşıyoruz ve tüm enerjiler bilgi ve veriden ibarettir ve süperpozisyondadır. Evrendeki tüm bilinçli varlıkları ortadan kaldırırsak süperpozisyon ilkesine de gerek kalmaz ve evren tamamen dalga potansiyellerinden ibaret olur. Ki zaten öyle.
Gerçek şu ki bir gerçeği sadece öğrenip anlamak yetmez, bir de bunu kabullenme durumu var.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Quantum Limit -- 6 Aralık 2020; 17:47:24 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Hayatınızın en önemli iki günü; biri doğduğunuz gün, diğeri ise neden doğduğunuzu anladığınız gündür.
-
Duygular beyin tarafından yaratılır. Her şey dünyayı nasıl gördüğünüzle ilgili bir durumdur. Beynini kontrol edebilen insan aşmış insandır.
Kitap önerisi: Yalnız adamın hayalleri J.J. Rousseau
-
Ölüm=Dünyadaki aktivitenin son bulması. Elektrikli bir robotun fişinin çekilmesi gibi bir durum. Senin alınmış backup'un başka bir evrende tekrardan başlatılabilir veya kaldığın yerden devam ettirilebilir.
-
Doğmadan önce neysek öldükten sonra da aynısı. Aklı selim kim ölmek ister ki : ) Hayatı iyisiyle de kötüsüyle de deneyimlemekten başka çaremiz kalmıyor
Sezgilerimizin bize illetti şeyin gerçeklik olmadığını bile bile yaşama sımsıkı sarılıyom ve yanımda her zaman en az bir iki sevdiğim insanın olmasını diliyorum. Dilerim sizi daha da çok sevenleriniz olur, yalnızlık çok zor çünkü, bunu 35'şimden sonra daha iyi anladım
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Hayattaki en zor şey sosyallik olmadan beyin dengesini kurabilmektir. Hayata sımsıkı sarılmak deyiminin tam olarak bende bir karşılığı yok çünkü yaşamımı tehdit eden bir unsur yok. Her şeye alım gücüm var ve 20li yaşlarda ayaklarımın üzerinde durabiliyorum. Her istediğim şey kapıma kadar geliyor. Ama atalarımız böyle yaşamıyordu; beslenmek için hareket etmek, avlanmak zorundaydılar.
-
Sosyallik önemlidir hocam. Benim mesela geçmişte bazı hareketli dönemlerim de oldu ama o zamanlar gençtik enerjiktik tabi.
Şimdi ise (son yıllardan beri) bazı fizksel rahatsızlıklarım var (saysam şaşarsın).
Yaşlandıkça yalnızlığın ne kadar zor olduğunu daha iyi anlayacaksın gençken insan umursamıyor çünkü. Ölene kadar her geçen zamanla hep olgunlaşıyoruz ama başta yaşadıklarımız tecrübeler çok önemli ve her şey iyi olacak diye bir kural yok. Bazı olayların önüne geçemiyorsun. Mesela geçmişte baya olumsuz olaylar yaşadım.
Hatta öz babam ben bebekken beni öldürmek istedi ve annem ve anneannem kurtarıyor. Bu atlattığım ilk ölüm idi. İyi günlerimiz de oldu ama fazla sayılmaz. İstersen anlatayım biz burada bir aile sayılırız.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Quantum Limit -- 6 Aralık 2020; 19:4:45 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Hocam bilinciniz yerleştikten sonra neredeyse her şey sizin tercihinizdir. Hayatta mutlaka sürprizler olacaktır ancak bu kadar ölümden korkmamak lazım. Şunu unutmayın; hayatta istediğiniz her şey korkunun diğer tarafındadır.
Burada amacımız; varlığımızı hissedeceğimiz zaman boyunca, en az acıyla hayatımızı tamamlamak olmalıdır. Bunu yapmayı sağlayan en büyük etmen de insanın kendini kontrol edebilmesidir.
-
Bir süre sonra kendini kontrol etmekten yorulursun ama her kontrol lehimizde değil malesef.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Tarihte bunu başarmış insanlar varsa ki varlar; demek ki biz de başarabiliriz demektir.
-
"Ben" dediğin vücut aslında sana ait değil. Beyin dahil hiçbir şey sana ait değil. Sana ait olan sadece ruh-seçimlerin.
Sen bedenini kullanan bir şoförsün. Beden de Allah'ın evren de Allah'ın. Senin sadece seçim hakkın var, bunu sağlayan sistem de Allah'ın.
Bunu bilince ne ölümden ne fakirlikten korkabiliyorsun.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X