Şimdi Ara

Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
328
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Nietzsche bu kitabında Nihilizm'in ilkelerini ortaya koyarken, bazı durumlardan bahsediyor, bir yerden sonra her şey anlamsız gelecek, bu sadece bir aşama diyor. ''Bu sadece bir aşama'' derken yani anlamsızlıktan sonra ne geleceğinden pek bahsetmemiş. Acaba neyi kastediyor?




  • Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu  sana garanti ederim bunu kendi de bilmiyordur.


    biz onlara basitce dinsiz diyoruz


    abimiz hic bir seyin anlami olmadigini soyluyor


    kesin sag kolunu zaten bir anlami yok diye bakalim izin verecek mi


    demek ki varNietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu 



    Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu


    o zaman bunu cikartan amcanin neden bir anlami olsun verin eline iddialarini gitsin..Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu 




    ben turkcesini yazayim...nette ilk defa



    bu dusunceye sahip kisiler hic bir seye inanmadiklari icin her sey bos geliyor onlara oldukca mantikliNietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu  asil tez konusu onlara digerlerinin neden uyduklaridir.


    sonra ne mi olur...hayat anlamsiz dusuncesinin sonu intihardir...iste din bu yuzden var hayatin anlamini bulmak icin


    kandirilmayin...hepsinin niyeti ayni


    onlara uyarak akilli olunmaz


    tam tersi olunur




    Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu


    Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu


    Nietzsche'nin Güç İstenci Kitabında Bahsettiği ''Anlamsızlık'' Durumu


    bilmem anlatabildim mi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pspsexer -- 11 Haziran 2023; 3:3:49 >




  • Üst insana giden bir aşamadan söz ettiği aşikar. Bu arada Nietzsche kendisine ve felsefesine yapılan popüler nihilist yakıştırmasını görebilseydi bunu herhalde hakaret addederdi; bilhassa Hıristiyanlığı negatif bir tavır takınarak nihilizm addeden ve bu çerçevede nihilizm karşıtı olarak anlaşılması gereken anti Hıristiyan argümantasyonunu düşününce kendisine nihilist sıfatının verilmesini pek doğru bulmuyorum.

    Ahlaki sübjektivist yakıştırması insandan bağımsız ve öznenin her koşulda uymak zorunda olduğu objektif bir moral kodun, diğer bir deyişle ahlaksal bir "hakikatin" varlığına inanmayan Nietzsche'ye muhtemelen daha uygun düşer, ki üst insanı insanın kendisini aşmak için yaşaması gereken bir kader olarak gören birisine böylesi bir gömlek biçmek bile tartışmalı sayılır. Nietzsche'ye - kuramsallık ve metafiziğin "yaşama karşıt olarak nihilizme" yatkınlığından dolayı - anti kuramcı ve anti metafizikçi ama felsefe yapmak için kuramsallığa ve metafiziğe başvuran "diyalektik" bir aktivist diyebiliriz. Bu konuda Nietzsche kendini kutuplardan, çelişkilerden, tanrı Zeus'un veya tabiatın gücünden söz eden Efesli filozof Herakleitos'un yanında konumlandırır. En çok Herakleitos'un yanında kendini rahat işittiğini söyler. Nietzsche birçok açıdan standart teorik veya kavramsal kaygıları bulunmayan gerçek bir nihilizm karşıtı "eylem filozofu". O sebeple Hitler ve Nazileri Nietzsche'nin felsefesiyle kendilerinin ırkçı ve sapkın ideolojileri ne denli alakasız olursa olsun, Nietzsche'nin kışkırtıcı telkinlerine ve dünyayı değiştirmek üzere mesihyanik eylemci bir faaliyetteymiş gibi görünen, bu konuda yer yer megalomanlığa varan o iddialı dobra tavrına bayıldılar (kız kardeşi zaten Nietzsche'nın yazılarını tahrif ederek Alman milliyetçiliği yüklemiş).
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Hocam bu kitabında Nihilizmden söz ediyor, ama bana kalırsa Nietzsche için Nihilizm bir amaç değil araç, bir oyuncak sadece. Fakat insanın boşluğa düştüğü o anlamsızlık devresinden söz ediyor ki, felsefesine maruz kalınca kaçınılmaz bir süreç olarak insan içine giriyor bu sürecin. Nietzsche şu soruya cevap vermiyor: İnsan üst insana ulaşmak için bir gergin ip, peki üst insan üst üst insana gerilecek bir ip mi peki, bu kısır döngü şeklinde devam mı ediyor?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Denamint -- 12 Haziran 2023; 13:22:59 >
  • Denamint kullanıcısına yanıt

    O anlamsızlık evresi zaten üst insanın üstesinden geldiği bir vaziyet değil mi ben mi yanlış biliyorum? Tekrar ediş ve sonsuzluk Nietzsche'ye göre insan psikolojisinde yıldırıcı etkiye sahip ve nihilizmin dayanaklarından birisi, üst insan bu tekrarlılık veya sonsuzluk örüntüsüyle başa çıkabilen ve bengi dönüş yaşamı olumlayıcı bir öznenin tarifi. "İnsanlar" olarak nihilistik yatkınlık sergileyip kısır döngü olarak gördüğümüze bengi dönüş diyerek kucaklayıp ona uyum sağlayabilen ama uyum sağlarken çileci bir vecd halinde kendini aşan bir kimsedir "üst insan". Katı bir ateist olan ama ateizmine zerre kıymet vermeyen Nietzsche esasında bu sebeple "Tanrı öldü" diyor. Nietzsche için tanrının ontolojik statüsünün yani varlığının veya yokluğunun pek bir önemi yok. Ancak, - en azından Hıristiyanlıktaki - tanrı kavramını insanın kendisini aşmada, üst insanlaşmasında ciddi bir engel olarak görüyor. O sebeple tanrı öldü diyor. Buna mukabil döngüsellik, tekrarlılık, sonsuzluk ne derseniz deyin yadsınamayacak kadar gerçek, adeta yaşamın özünde var denebilir. O sebeple Nietzsche üst insanı oluşturmada bunları - varlığı soyut veya vahiysel tanrı gibi - yadsıyamaz. Üst insanın olumsadığı "yaşamın" unsurları olarak bunların benimsenmesi, içselleştirilmesi bir yerde kaçınılmaz. Yoksa yaşam olumlanamaz. Hayatın her alanına sokulan, boyun eğilen bir tanrı ve dünyayı değersizleştirip tarlalaştıran öteki taraf inancı ile de yaşam olumlanamaz. Sözünü ettiğin o "kısır döngü" yaklaşımından da nihilizm hastalığı gelişebilir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Hocam insan sürekli bir devinim ve değişim canlısı. Üst insan bence cümleye bir nokta olmayacak, belki de insan çok sonraları kestiremeyeceğimiz bir yere varacak, aynı 8-10 milyon yıl önce bir faremsi memelinin bizi kestirememesi gibi. Sizin düşünceniz nedir?



    Hocam bir de böyle soruyorum bana kızmıyorsunuz değil mi 

  • Nietzsche zaten nihilizmi aşılması gereken bir nevi bir hastalık gibi değerlendirir. Dinlerden arınınca hayatınızın anlamını kaybetmeniz dolayısıyla bir anlamsızlık bataklığına düşeceksinizdir. Ancak bu bir aşamadır, bu aşamayı açarsanız kendiniz etrafınızdaki değerleri tekrardan oluşturacak ve kendinize bir anlam bulabileceksiniz. Kısacası üst insana giden bir aşama diyebiliriz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Freedt32 -- 14 Haziran 2023; 22:41:20 >
  • Denamint kullanıcısına yanıt

    Üst insan bence Nietzsche'nin düşünsel ilerlemişliğinin ve felsefi gururunun dışa vurumu. Üst insan kavramını esasında insanları vasat bulan ve bu ilgili insanları dönüştürecek bir kıvılcımı işe yaramasa bile çakmayı içten içe arzulayan birisinin - yani Nietzsche'nin - vasatlığa tepkisi gibi görüyorum. Bir yandan üst insan kendi felsefi jargonundaki güç istenci ve efendi ahlakı nosyonlarının mantıksal bir sonucu ve sınırlı insan varlığının sınırsız öznesel varlığa bu hareket noktalarından evrimi olarak yorumlanabilir. Müdanasız ve hassasiyetlere aldırmaz tavırlı Nietzsche'ye sorabilseydik kendisinin insanlara bu yol gösterme durumu herhalde Dionysosçu bir oyundur, bir tragedya sanatçısının oyunu, bu sanatçının kurumlu ancak trajik bir Yunan tanrısı (veya asli varoluşun peygamberi, iyiliğin ve kötülüğün kozmik kavgasının ötesine geçmiş haberci Zerdüşt) gibi insanlara yol göstermeye tenezzül etmesi. Kısaca toparlarsak, Nietzsche insanların sefil vasatlığından kaçabilmek için sınırsız hayal gücüne bel bağlıyor. İnsanlara da seyirci olarak burada bir yer açıyor. Nietzsche mesela bu çerçevede tarih içerisinde Napolyon Bonapart gibi tamamen hayalleriyle devinen, aslında yalnızca hayalleriyle sınırlanmış olan ve realiteyi tamamen kendi aleyhinde olsa bile takmayan ve katışıksız istenciyle durmaksızın bir savaş veren adeta çelik gibi şahsiyetlere bayılıyor. Nietzsche nasıl daha fazla sayıda böyle üst insan, daha doğrusu belki de asla varolamayacak üst insana yakınsıyacak böyle çelikten ve tutkulu insan varlığı inşa edilebilir, bunun imkanlarını tasavvur etmeye çalışıyor. Olası üst insanın oluşum veya kaderini betimliyor. Üst insanın ama ironisi iddia ettiğim gibi, aslında Nietzsche'nin hayal gücü yoluyla kaçış psikolojisinin bir ürünü olması. Üst insan aslında Nietzsche'nin gerçekliğin tüm ağırlığı ve acısı karşısında huzur veya daha Nietzsche-vari bir tarzda direnç bulduğu ninni.


    Yok estağfurullah. Bilakis bu tarz entelektüel muhabbeti seviyorum.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Anlamsızlık sadece bir aşamadır. Çünkü anlam'a muhtaç olmamız bir zayıflıktır. Anlam arayışımız bizi yoldan saptırır kandırılmamıza dolandırılmamıza yol açar.

    Bir bebeğin meme arayışı gibidir. Zamanla olgunlaşınca meme ihtiyaç duymazsın. Anlam da öyle.

  • Üstinsan'ın kendi anlamını yaratacağı aşamayı kastediyor işte. Bana göre Nietzsche'nin Üstinsanı anlamı yaratmakta her zaman başarısızdır. Bunlar ancak yaşamak için uydurduğun araçlar ve amaçlardır. Olabildiğince insanın Üstinsan'a ulaşmasını istemekte vakit kaybıdır. İnsanların yaşamalarından bana ne? Ben aksine ölmelerini isterim. Hristiyanlığa kısmi aseksüellik üstünden bilinmesi de komiktir. Arizona kertenkelesi zevkleri aseksüelleri asla cezbetmez. Gerçek üstünlük budur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-A0041A01F -- 20 Ocak 2024; 1:23:25 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.