En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (34. sayfa)
-
-
Houseki no Kuni'yi bugün üçüncü kez bitirdim. İlk izlediğim gün aldığım heyecan ve hazzın birebir aynısını aldım. Kusursuzun tanımı bu olsa gerek.
Monogatari de bitti sayılır. Haksızlık etmişim diyorum.
-
Çok övüldü ve büyük umutlarla bu seriye başladım. İlk bölümler akıyordu ama sanki bir şey eksik gibiydi ve sonra anime tamamen saçma bir hal almaya başladı. Ben World Building olan animeleri seviyorum ama bu anime daha karakterleri ve dünyayı tanıtmadan direkt olaya atladı. Ve bizim bilmediğimiz şeyleri gözümüze sokmaya çalıştı yani benim bunu anlamamı nasıl bekleyebilir? Aşırı hızlı geçilmiş çoğu yer ve o kadar sıkıcılaşıyor ki turnuvadan sonra ilgimi komple kaybettim zaten. Son bölümleri de silah zoruyla izlediğimi söyleyebilirim.
Aşırı klişe bir anime. Neden bu kadar övüldüğünü anlamıyorum. Dövüş sanatı falan da yoktu herkesin bildiği Karate ve Tekvando vardı diğerleri zaten süper güç veya dövüş sanatı bile değil. Yani kısacası bir şeyler yok üstüne kurulabilcek.
İlk bölümler olmasaydı puanım daha düşük olurdu.
5/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Okeanix -- 6 Ekim 2020; 15:10:29 >
-
Demon Slayer 10/10 kesinlike harikaydı.
-
Kuroko no Basket
5 senedir görmezden geldiğim, spor animesinin içerisinde süper güç ne arıyor diye sorgularken dün itibariyle ilk sezonunu bitirdiğim anime
Aslında bir seriye karşı önyargım olmaz ama başlamadan önce Kuroko kötü bir anime diye düşünüyordum ta ki başlayana kadar çünkü bazı yönleriyle gerçekten kötüymüş, spor animesi olmasına karşın bu denli yüzeysel olmasını kesinlikle beklemiyordum bu anime Haikyuu ile birlikte spor animeleri içerisinde tanınırlığı en yüksek anime
Animelerde en büyük önceliğim karakterler ve karakter gelişimidir (power up geçersiz) çünkü konu ne kadar güzel olursa olsun karakterler seri içerisinde benim pik noktamdır eğer içi doldurulmamış karakterler varsa o animeyi izlemek benim için fazlasıyla zor tabi Kuroko'dan herhangi bir konu beklentim yoktu burada genel olarak yorumluyorum
Kuroko'ya 2 konuda çok büyük eksi yazarım 1.sebep bu denli yüzeysel olması 2.sebep ise animede yan karakterler yok,açmak gerekirse Kuroko rolü gereği gölge fakat kişiliği bile öyle bu durumda hem oyun içinde hem karakteri açısından kendisi tamamlayıcı durumunda
Mangaka özel 5'li için güzel bir karakter oturtmuş çünkü bu nesil gelene kadar anime fazla monoton yan karakterlerin üzerine hiç düşünülmemiş olduğu direkt göze çarpıyor ve bu canavar nesil geldikçe Kuroko'nun kişiliği onların yanında tamamlanıyor o kısımdaki eksi kapanıyor ama bu 5'linin olmadığı yerde sizi kendisine çekebilecek herhangi bir karakter yok buna Kuroko'da dahil ve yan karakterlerin dandikliğinin üzerine tekrar basıyorum
Toparlamak gerekirse ilk sezonun yarısı fazla monoton özel beşli gelmeye başladıkça kapatılan karakter açığı maalesef yüzeyselliği konusunda en ufak ilerleme barındırmıyor benim nezdimde Kuroko'nun en büyük zayıf yönleri bunlar
O kadar yan karakter diye söylendim spor animeleri dahilinde 3-4 tane sayacak olursam yalnızca ''yan karakter'' yönüyle bile Kuroko'dan ağır basacak olacak animeler benim için şöyle;
Cross Game
Diamond no Ace
Haikyuu
Yowamushi
Slam Dunk
EyeShield 21
O denli popüler olunca insanın Kuroko'dan beklentisi bence en az yukarıda saydıklarım kadar olmalı,kaldı ki ben yalnızca yan karakter konusunda karşılaştırdım bir bütün olarak yukarıdakilere göre Kuroko fazla eksiği olan bir anime en azından ilk sezonu için bunu rahatlıkla söyleyebilirim
-
-
Perfect Blue (1998)
Tür: Drama, Korku, Psikoloji, Cinayet
Baş karakter olan Mima müzik kariyerini bırakıp oyuncu olmaya başlıyor. Ama çevresindekileri hayal kırıklığına uğratmamak için reddedemediği tecavüz sahnesini canlandırdıktan sonra içsel çatışmalar yaşamaya başlıyor ve oyuncu karakterinin ve gerçek benliğinin içinde kişiliğini karıştırmaya başlıyor. Bu esnada işiyle alakalı olarak diğer insanlar cinayete kurban gitmeye başlıyor; çıplak fotoğraflarını çeken fotoğrafçı, tecavüz sahnesinde tecavüz eden dublör vs. Kendisi de bütün bunların içindeki içsel karmaşasından kurtulmaya çalışıyor.
Konu güzel ama David Lynch yönetmenliğinde bi film olarak izleseydim daha çok beğenirdim çünkü çizim tekniklerine gözüm bir türlü alışmadı. Benim için tek artısı dijital renklendirme olmamasıydı.
7/10
-
@-erna- ve @flean'den duyduğum ama unutmadığım Iyashikei türündeki animelere güzel bir örnek bu anime. Ost müzikleri de çok özenle seçilmiş. Kimsenin kötü diyebileceğini sanmıyorum.
Aria serisi
Türü: slice of life, shounen, bilim kurgu
Çok sakin bir anime bu. Sadece şu açılış müziğinin ilk 10 saniyesine bakarak bile animenin ne kadar sakin olduğunu anlayabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=dhweqnnDUnI&feature=youtu.be
Bu sakin yapısı ve 2005 yapım eski olması sebebiyle pek bilinmeyen ve herkese hitap etmeyen bir anime. Türkanimede hiç yorumları yok nerdeyse. Ama 2005 yapım olsa da görüntü kalitesi bence gayet güzel.
Şu resme bakın. Animede sık sık bu tür manzara resimleri var. Animenin konusu ise kısaca şöyle: 2301 yılında, artık Aqua olarak bilinen Mars'taki Neo Venezia şehri, insanların gondollarla gezdiği ve Undine denilen profesyonel gondolcular tarafından rehberlik edildikleri bir turist merkezi haline gelmiştir. Neo Venezia dediği bildiğimiz Venedik. Başrol pembe saçlı kız Akari ise gondol kullanan Undine'lerden biri.
Animede bu tür güzel replikler geçerken zaman zaman hayatı sorgulatan replikler de var. Ama en çok sevdiğim ise hayat felsefesi olabilecek replikler bolca var. Animenin ana teması ise sevgi. Evet sevgi. Kendinizi sevmek, herkesi sevmek, işini sevmek, hayatı sevmek, küçük şeylerden mutlu olmak... Bu ve buna benzer şeyleri anime çok güzel bir şekilde işliyor. Böyle basit bir konunun mantıklı ve mantıklı olmayan tarafları karakterler arasında tartışılıyor. Özellikle 9. bölüm ve 11. bölümü çok sevdim ben. İçim tamamen pozitif enerji ile doldu. İyi ki izlemişim bu animeyi.
Aria the Animation puanım 8/10
Buraya kadar sadece ilk sezondan bahsettim. İzlemeyi düşünenler için küçük bir rehber:
Aria the Animation 13 bölüm
Aria the Natural: Sono Futatabi Deaeru Kiseki ni... (special bölüm, bölüm 0 niyetine)
Aria the Natural 26 bölüm
Aria the Natural ova 1 bölüm
Aria the Origination 13 bölüm
Aria the Avvenire ova bölümleri 3 bölüm
3 sezonda bu animede pek çok şey görmek mümkün. Karakter gelişimleri çok hoş. Yapısı ile sakin bir anime olsa da zaman zaman farklı türlere de girmiş. Bölümlük, tadımlık yapmış bunu. Sanki istesem o türleri de yaparım der gibi. Ama en güzel yanı ise animenin hissettirdiği duygular... Zaman zaman hüzünlendiren, zaman zaman nostalji yaşatan, zaman zaman kahkaha attıran bu animeyi izlemek çok keyifliydi. Replikleri ile, verdiği mesajlar ile, görsel şöleni ile çok iyi bir animeydi. Sakin anime seven herkese tavsiye ederim.
Aria the Natural puanım 8/10
Aria the Origination puanım 9/10
Aria the Avvenire puanım 7/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 10 Ekim 2020; 13:10:59 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Spor animeleri serüvenime hızla devam ediyorum.
Diamond no Ace ve yeni sonra eren Ahiru no Sora'dan sonra Yowamushi no Pedal'ın da ikinci sezonunu bitirdim. İnsanın yağmur çamur demeden bisiklet süresi geliyor. Yol bisikleti almamak için kendimi zor tuttuğum anlar oluyor ama katlanır bisikletim ile idare ediyorum şimdilik. 3. sezon için biraz ara vereceğim ama animenin 3. ve 4. sezonları da var. Spor animesi sevip diğer serileri izlemiş, Yowamushi no pedalı izlememiş olan varsa öneririm.
-
Gangsta
8.2/10
+lar
İyi çizmler
Hoş atmosfer
Karakteristik yapılar
İyi bir anlatım
İlgi çekici hikaye
-ler
Yarım kalıp döt gibi ortada bırakılması
Nicolasın sağır olması
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Başbilen
Gangsta
8.2/10
+lar
İyi çizmler
Hoş atmosfer
Karakteristik yapılar
İyi bir anlatım
İlgi çekici hikaye
-ler
Yarım kalıp döt gibi ortada bırakılması
Nicolasın sağır olmasıStudyo iflas ettiği için yarıda kaldı. Bir de mangadan bölüm gelmiyor diye biliyorum. Devam etse de yine de yarıda kalmak zorunda kalacak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Herattaa -- 13 Ekim 2020; 17:33:44 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Fma ve fate/zero izledim, FMA efsaneymiş bu zamana kadar izlemediğime üzüldüm :DD fate ise eh işte..
-
quote:
Orijinalden alıntı: wallenste1nFma ve fate/zero izledim, FMA efsaneymiş bu zamana kadar izlemediğime üzüldüm :DD fate ise eh işte..
FMA izlediğinize göre animelere yeni başladınız Fate/Zero ilk animeler olarak izlenmesi iyi bir seçenek değil.
Bazı çok iyi serilerin Fate/Zero, Re:Zero gibi serilerin değerini çok anime izledikten sonra daha iyi anlıyorsunuz.
-
Hocam aslında 100-150 tane falan izledim ama dönem dönem oldu yani 10 seneye yayıldı bu, fate/zero iyiydi ama felsefi olmasına rağmen derinliğe erişemedim. Hellsing, ergo proxy vs. animeleri daha çok özümseyebildim. Fmayi izlememe sebebim ilk serinin çok kötü çizimleri olmasıydı, yeniden yapmışlar seriyi onu izlediğim zaman aradigim seyleri bulamama ragmen aşık oldum.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Knights of Sidonia - Sidonia Şovalyeleri
Çok güzel bir evren oluşturmuşlar. Baya ilginç ve hoş fikirler bulmuşlar, bu sayede gelecek tasvirini inandırıcı hale getirmişler fakat kurgusu sorunlu, bu kadar güzel bir animenin, kurgusundaki saçmalıklar insanı zorluyor.
- Baya ilginç ve gerçekçi teknolojiler ve bu teknolojilerin yan etkisini kullanımının verebileceği zararları güzel işlemişler.
- Düşmanlar, çarpışmalar ve aksiyon gayet güzel.
- Dünyanın tarihi vb altı doldurulmaya çalışılmış
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Animenin kusurlarını sıralıyorum. - Ana karakter tam bir dangalak, sürekli animenin başından sonuna kadar tereddüt içerisinde ve yetersiz bir insanmış gibi davranıyor. - Sidonia sakinleri bir kişiye karşı tavırlarını hergün 180 derece değiştirmekte oldukça başarılılar. Bir gün sizi linç edecekmiş gibi davranırken, ikinci gün bir anda bağırlarına basıyorlar, üçüncü gün tekrar linç edecekmiş gibi olup dördüncü gün sizi yine bağırlarına basabiliyorlar. Herifler npc gibi olduğu için kamuoyu savaşlarda yaşanan ufak bir aksilikten ötürü bile bir anda size karşı dönebiliyor. - Ana karakterin bir çekiciliği olmamasına rağmen mıknatıs gibi kızları üzerine çekiyor ve bir yerden sonra Negate'nin haremini izliyormuş gibi hissetmek beni üzdü açıkçası. Animenin 2. sezon finalinde final sahnesinin Negate'yi seven bütün kızları aynı anda kurtararak abuk bir şekilde bitirimesi garibime gitti açıkçası. - Bir insan soyunurken neden kapıyı kilitlemez veya kapı bile olmayan bir yerde soyunur ? İki kız soyunuyor ve kapıyı açıp dalabiliyorsunuz sonra tabi klasik saçmasapan tepkiler vb... - 2. sezondan itibaren kurgunun melez kız üzerinden işlenmesi, onunda Negate'ye sanırım aşık olması, bilmiyorum arkadaşlar kurgu yanlış ve kolaya kaçılmış gibi hissettiriyor. - Şimdi animenin başında bir ölümsüzler meclisi gösteriliyor. Bunlar gizemli bir üst akıl olarak tanıtılıyor, herşeyi perde arkasından yöneten gizli el gibi birşey bunlar. Tamam bakıyoruz ve diyoruz ki bu herifler kesin önemli bir rol oynayacak animede fakat kadınla uşağı gitti bunları vurdu sonra hiçbirşey olmamış gibi anime devam etti. Bu ölümsüzleri bu şekilde harcayacaksan neden koydun bunların bu kadar işlevsiz fügüran gibi gitmesi hem gerçekçiliği hem kurguyu zedeledi bana kalırsa. - Keza şu meşhur Oriachi'nin labarutavarı herif Sidonia'yı yıkacak deneylerde bulunmuş adamı yakalayıp ölmekten beter etmişsiniz anlarımda herifin labarutavırını mühürlerken hangi akla hizmet beyin kontrol eden parazitleri labarutavarda bıraktınız ve bu parazitler 100 yıl nasıl yaşadı ve oradaki o cüce kız nedir vb yine saçmasapn bir olay. - 100 yıldır kağnı gibi gelişen Sidonia teknolojisi animenin başlamasıyla beraber her gün yeni bir icatla entellektüel devrimini yaşıyor. Madem bu kadar zekiydiniz 100 yıl ne halt ettiniz diye düşünüyor insan. Sonuç olarak animenin kurgusundan gördüğüm şey finalde mangakanın çok fena batıracağı yönünde izlenimler edinmeme yol açtı. Toparlayacak olursam. Knight of Sidonia çok güzel bir aksiyon animesi, kendisini oldukça ciddiye alıyor ve çok derin olaylar anlatacakmış gibi yapıyor fakat bunu yapabilecek kapasitesi olmadığını her saniyesinde hissediyorsunuz. Dolayısıyla bu anime çok büyük ve güzel bir tiyatro salonunda , güzel dekorlar eşliğinde dandik bir tiyatro oyunu izlemek gibi hissettiriyor. Ama animenin aksiyon tarafı gerçekten çok güzel.
10/7
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 21 Ekim 2020; 23:18:48 >
-
Güzel inceleme olmuş ama o kadar eksikten sonra 7 puana şaşırdım. Ben de [link=https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/141472936]şurada[/link] kısaca yazmışım derdimi. Açıkçası attack on titan'a benzeyen anime demişlerdi o yüzden çok hayal kırıklığına uğramıştım...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 22 Ekim 2020; 1:26:5 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Çizimler güzel, evren güzel, aksiyon güzel, müzikler güzel : )
Eksilerin çoğu tek bir noktanın farklı farklı yorumlanmasına dayanıyor, hepsinin ortak noktası hikayede çuvallama var fakat animenin genel kalitesi yüksek.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.İnsanların fotosentez yapması, çift cinsiyetli olması, geminin hareketi ile yapay yerçekiminin kalkması ve kendini trabzanlara bağlayamayanların ölmesi vb çok orjinal fikirler. Tuvaleti kendinden uzay elbisesi de öyle : ) Mekiklerin, belli formasyonlara girerek hızlı uçması, gaunaların onları öldüren maddeye tepki vermesi o maddenin adeta onları mıknatıs gibi çekmesi. Bunlar hoşuma gitti açıkçası. Aslında Hoshijiyo'yu kurtardıktan hemen sonra ölmesi gerçekten cesur ve animenin gerçekliğine olumlu yansıyan bir karardı fakat daha sonra gauna olarak geri dönmesi hoşuma gitmedi. Dediğin gibi ilk başta 1 tane Gauna ile mücadele ederken ecel terleri dökerlerken sonra leblebi gibi hepsini harcamaları da bütün animelerde genelde ortaya çıkan güç dengelerini koruyamama probleminin bir yansıması.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Ekim 2020; 1:32:43 >
-
Evet bilim kurgu kısmını güzel yapmışlar ama ana karakterin hikayesi ve animedeki aksiyon kısmı olmamış bence.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Son zamanlarda pek yazmamışım buraya. Kısa kısa yazayım bari.
Kamisama no Memochou
Türü : Gizem
Bölüm sayısı: 12
Bu anime light novel'den yapılma bir gizem animesi. Gizem animesi olduğu için oldukça akıcıydı. 12 bölümü 2 günde bitirdim. Durarara'nın doğaüstü olmayan versiyonu gibiydi. Ama fazla beklentiye girmeyin Durarara kadar iyi değil bu anime. Konusu ise kısaca kawai başrolümüz dedektif Alice'in, çevresinde olan olayları çözmesi diyebilirim.
Dedektif hikayeleri, gizem türü animeleri sevenlere bu pek duyulmamış animeyi tavsiye ederim.
7/10
So Ra No Wo To
Bölüm sayısı :12
Türü : Müzik, askeri, slice of life, bilim kurgu
Bu anime de iyashikei türüne giriyor. Fakat askeri bir anime olduğu için ilk başta tuhaf gelebilir. İlerleyen bölümlerde neden askeri anime olduğu tam olarak anlaşılıyor. Fena değildi tavsiye ederim.
7/10
Yuru Camp
Bölüm sayısı: 12
Türü: slice of life, komedi
Güzel bir iyashikei animesi daha bitti. Bu anime direkt kamp ile ilgili bir anime. İlk bölümden itibaren birçok farklı bölgede kamp yapılıyor. Özellikle Fuji dağı vurgulanmış. Bu animeyi izlerken Antartika'ya gitme serüvenini anlatan Sora yori mo Tooi Basho animesi geldi aklıma. Onu izlemeyen varsa onu da tavsiye ederim. Zaten bu tür animeler, "yapmak istediğin bir şey varsa yap, ne bekliyorsun! " mesajı verip insanı gaza getiren animeler. Bu animeden sonra kamp olmasa da piknik alanlarını gezmeye başladım. Tatil günlerinde evde oturacağıma daha çok doğa ile iç içe olmak lazım :)
9/10
One Outs
Bölüm sayısı : 25
Türü : spor, psikolojik, seinen
Üf ne animeydi be. Spor animesi olarak beyzbol anlatılıyor ama olay çok farklı. Sanki satranç oyunu izler gibiyiz. Hem de süreye karşı. Rakibin hamlelerini tahmin etmek hem de 3-4 hamle sonrasını... Beyzbol bilmiyorum ama dedim bu spor neymiş böyle. İzlerken ben de biraz öğrenmiş oldum. Gerçi dediğim gibi beyzboldan çok akıl oyunları vardı animede resmen. Futbolda kırmızı kart yiyerek maçı kurtarmak gibi ilginç olaylar olur ya hani bu animede de buna benzer şeyler vardı. Ama akıl oyunlarının haddi hesabı yok. Bir yerden sonra beynim yandı resmen. Sinsi, zeki karakterleri sevenlere spor animesi de izlerim diyenlere bu seinen animeyi tavsiye ederim.
9/10
Bu arada animenin bittiği yerde mangası devam etmiş ve manga 175 sayı yapmış, merak eden mangasından devam eder ama bence animesi de güzel yerde bitti.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Anime: Uzaki-chan wa Asobitai
Puan: 6.8 /10
Konusu: İki tane üniversiteli var. Biri kız biri erkek. Kız çocukla takılmaya çalışıyor ama çocuk asosyal sonra arkadaş oluyor.
Fikrimi yazardım ama spoiler olur diye yazmıyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Anormal zirve -- 24 Ekim 2020; 20:0:55 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X