Şimdi Ara

Dinsizlerin yaşama amacı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
84
Cevap
0
Favori
1.272
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sürekli din felsefesinden anlamayan teistlerden bunu duyarız: Sizin yaşama amacınız yok. Tam olarak öyle değil...


    Öncelikle “Hayatın Amacı” derken kastetmek istediğimizi anlamalıyız.  Amaç, kelime anlamıyla ‘ulaşmak istenen sonuç’ demektir. O halde ‘hayatın amacı’ derken bir Müslümana göre hayatın amacı cennete ulaşmak olabilir, bir Budist’e göre nirvanaya ulaşmak hayatın amacı sayılabilir, bir Mevlevi hayatın amacını tasavvuf olarak görebilir ve ona göre hayatın amacı ‘Allah ile bütünleşmek’ olabilir. Bir Hristiyan İsa’ya ulaşmayı hayatının amacı olarak görebilir. Bunların hepsi kişisel sebeplerdir.  Buraya kadar saydığım hayatın amacına yönelik inançlar mutlak amaçlardı. Hayatın amacı derken iki şeyden kastediyor olabiliriz:


    1.Mutlak Amaç

    2.Değişken Amaç


    Mutlak amaca inanan ve mutlak amacın olduğunu savunan kişilere göre hayatın amacı herkes için ortaktır. Örneğin yukarıdaki örnekleri düşünecek olursak, bir Müslüman tüm insanların amacının cennete gitmek olduğunu düşünür. Bu herkesin nihai amacı olmalıdır ve değişmezdir. Bir kişi “benim amacım cennete gitmek değil” dese bile yine de kendi hayatının amacı cennete gitmek ve cehennem azabından kurtulmak olacaktır. Bu amaç değişmez. Aynı şey bir Hristiyan için “İsa’ya ulaşmak ”olarak sunulabilir. Mutlak amaç, insanlık için değişmeyen, herkes için aynı olan amaçlardır. İnsanlığın amacıdır.


    Değişken amaç ise bireysel amaçlardır ve hayat içinde kurulan amaçlardır. Özneldir. Kişiden kişiye değişen amaçlardır bunlar. Örneğin bir kişi doktor olmayı amaçlayabilir. Mutlu bir aile kurmak, sıradan bir insan için güzel bir amaç olarak görülebilir. Hayatını insanlık için adayıp iyi “unutulmaz” bir insan olmak kişinin göreli amacı olabilir. Bu tür amaçlar kişiden kişiye değişir, mutlaklığı yoktur ve bireysel amaçlardır.


    Mutlak amaç konusuna iyice girmeden önce, herkesin değişken amaçlara sahip olabileceğini vurgulamak isterim. Bir kişi “mutlu bir yuva kurmak” amacına sahip olmak için ateist olmasına, solcu olmasına, Yahudi olmasına vs. gerek yoktur. Her insan bu gibi değişken amaçlara sahip olabilir. Bu değişken amaçlara, bir tanrıya atıf yapmadan sahip olunabilir.


    İnançlı kişiler tarafından iddia edilen “mutlak amaç yoksa hayat anlamsızdır, mutlak amaç yoksa intihar etmemem için hiçbir sebep yoktur” önermesini garip buluyorum. Nitekim bir insanı yaşamda tutan tek şey tanrı inancı veya mutlak bir amaç değildir. Değişken amaçlar da “intihar etmemek” için yeterli sebepleri oluşturabilir. Mesela kimi sevgilisi için yaşamaya devam eder, kimi yarına olan umutlarına tutunur, kimi ailesine bağlılığından intihara direnir, kimi yaşamaktan zevk alır, kimi içmeyi sever ve bu onu mutlu eder bunun için yaşar, kimi geleceği değiştirmek için her gün gözlerini tekrar açar dünyaya. Bunlar da intihar etmemek için yeterli sebep oluşturmaz mı?


    İnsanların mutlak bir amacı olduğuna inanılabilir. Fakat bu amaca duyulan inanç, amacı doğru kılmaz. Hayatta mutlak bir amacın olduğunu düşünelim. Bu amaç nedir? Cennete ulaşmak mı? Nirvanaya ulaşmak mı? İsa ile birleşmek mi? Allah’ın katına ulaşmak mı? Bunlardan hangisini doğru kabul edebiliriz? Görüldüğü gibi bir ateiste “Senin hayatının amacı yok” diyen inançlıya “Neden senin inancını kabul edeyim ki? Senin hayatının amacını özel kılan nedir? Belki de Budist’in amacı doğrudur, o kişiye göre de senin hayatının amacı yanlış değil mi? Nereden bileyim hayatın amacının senin inandığın görüş olduğunu? ” diyebiliriz.


    Her kişi değişken amaçları, mutlak amaç olarak görüyor olabilir. Örneğin bir kişi ”Hayatın mutlak bir amacı vardır ve bu mutlak amaç mutlu bir yuva kurmaktır!” diyebilir. Bu görüş, mutlak amacı cennet olarak gören kişiden daha rasyonel değildir. Hayatın amacını mutlu bir yuva kurmak olarak gören bir kişinin bu inancını yanlışlayamayız. Mutlak amaç yalnızca din ile temellenince mi anlam kazanır? Hayır! Bu sebeple mutlak amacın temellendirmesini din ile yapmak zorunda olmadığımızı anlıyoruz. O halde mutlak amaçların değişken amaçlardan hiçbir farkı kalmamış olur. İsteyen kişi değişken amacı mutlak amaç olarak gösterebilir, bunda herhangi bir problem gözükmüyor.


    Buraya kadar neyi gördük?

    1- Hayatın amacından bahsederken “mutlak ve değişken” amaç olmak üzere iki tür amaç sayabiliriz. 

    2- “Mutlak amacın” değişmez olduğunu anlayabilmemiz için bu amacı mantıksal bir temele oturtmamız gerekir. 

    3- Bu mantıksal temellendirme kişinin düşüncesine göre değişebilir. (Kişi değişken amacını, mutlak amaç olarak görebilir) 

    4- Mantıksal temellendirme sadece din ile yapılmak zorunda değildir. (Örneğin siyasi bir temellendirme yapılabilir, felsefi bir temellendirme yapılabilir) 

    5- Bu temellendirmeler düşünceye göre değişebiliyorsa ve sadece din ile yapılmak zorunda değilse ateist de kendine göre mantıksal bir temellendirme yapabilir. 

    6- Bir ateist tanrıya atıf yapmadan mutlak bir amaca sahip olabilir.


    Bir ateist mutlak bir amaca sahip olabilir. Bu “ateist mutlak bir amaca sahip olmak zorundadır” ile aynı şey değil, dikkatinizi çekerim. Bu amaca sahip olabilir de olmayabilir de. Örneğin bir ateist siyasi bir görüşü mutlak amaç olarak görebilir. Bir epikürcü “hayatın mutlak amacı, hazdır, zevk almak ve mutlu olmaktır” deyip aynı zamanda ateist olabilir. Bilimle ilgilenen bir ateist “Evrenle ilgilenmek amacımdır” derken aynı zamanda bunun tüm insanlığın amacı olduğuna inanabilir.   


    Açıkça söylemek gerekirse mutlak amacın olduğunu düşünen biri değilim. İnsanlar istedikleri şeyleri amaç olarak seçsinler. Birilerini rahatsız etmediği sürece istediğiniz şeyi amaç olarak edinebilirsiniz. Aynı zamanda bu değişken amacınız sizin geleceğinizi de şekillendirecektir. Ama siz, siz olun hayatın amacının olması için tanrıya atıf yapılmalıdır görüşünü savunmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • bir müslümana göre amaç cennete ulaşmak değil, Allah'ın rızasına ulaşmaktır.
    müslüman herkesin amacının cennet olduğunu falan düşünmez. inanmadığı şeyi amaç olarak gördüğünü söylemen müslümanlara hakarettir.

    mutlak amaç din ile temellenince mi anlam kazanır sana göre hayır müslümana göre evet

    yaradan-insan ilişkisini anlamadıktan sonra bu sorgulamalardan bir şey çıkmaz. kurana göre Allah-insan ilişisi insan-bilgisayar ilişkisinden öte gitmez. ne zaman ki bilgisayar seni sorgular, isteklerine karşı gelirse o zaman sen Allaha isyan edebilirsin. bu mümkün olmadan isyan ve sorgulama hakkın yok. şimdi zorlama morlama demeyin o zaman sizde kullandığınız eşyaya sorun bakalım yapmasını istediklerinizi yapmak istiyor mu zorlama istemeyen zorlamayacak şunu kafanıza iyice yerleştirin

    insan Allah nazarında ancak ve ancak bir mülktür. malik mülkünde istediği tasarrufu yapar.

    müslüman müslüman olmayana rabbini tanıtmakla mükelleftir. yukarıda belirttiğim amaç için


    Ama siz, siz olun hayatın amacının olması için tanrıya atıf yapılmalıdır görüşünü savunmayın.


    cümlesi yukarıda anlattıklarıma binaen müslümana rabbini takma demektir. şeytanın vazifesidir.
    birilerini rahatsız etmediği sürece deyip müslümanın hayatına inançlarına, yaşam amacına müdahele etmek

    siz siz olun müslümanları aptal yerine koymayın




  • Seks, alkol ve bilimum diğer günahlardır. Ha sorsanız bilime katkı yapmak, filozof olmak gibi cevaplar alırsınız. Yersen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dinsiz yasamin olabilrcegine lanit teskil etmeleri..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    bir müslümana göre amaç cennete ulaşmak değil, Allah'ın rızasına ulaşmaktır.
    müslüman herkesin amacının cennet olduğunu falan düşünmez. inanmadığı şeyi amaç olarak gördüğünü söylemen müslümanlara hakarettir.

    mutlak amaç din ile temellenince mi anlam kazanır sana göre hayır müslümana göre evet

    yaradan-insan ilişkisini anlamadıktan sonra bu sorgulamalardan bir şey çıkmaz. kurana göre Allah-insan ilişisi insan-bilgisayar ilişkisinden öte gitmez. ne zaman ki bilgisayar seni sorgular, isteklerine karşı gelirse o zaman sen Allaha isyan edebilirsin. bu mümkün olmadan isyan ve sorgulama hakkın yok. şimdi zorlama morlama demeyin o zaman sizde kullandığınız eşyaya sorun bakalım yapmasını istediklerinizi yapmak istiyor mu zorlama istemeyen zorlamayacak şunu kafanıza iyice yerleştirin

    insan Allah nazarında ancak ve ancak bir mülktür. malik mülkünde istediği tasarrufu yapar.

    müslüman müslüman olmayana rabbini tanıtmakla mükelleftir. yukarıda belirttiğim amaç için


    Ama siz, siz olun hayatın amacının olması için tanrıya atıf yapılmalıdır görüşünü savunmayın.


    cümlesi yukarıda anlattıklarıma binaen müslümana rabbini takma demektir. şeytanın vazifesidir.
    birilerini rahatsız etmediği sürece deyip müslümanın hayatına inançlarına, yaşam amacına müdahele etmek

    siz siz olun müslümanları aptal yerine koymayın
    "Bir Müslümanın amacı cennet'e gitmek olabilir." cümlesinin mantığı sürekli cennete atıf yapıp yaşama amacının olmadığını söylememdi. Cennet olmadan da bir yaşam amacı olabilir, "Ama siz, siz olun hayatın amacının olması için tanrıya atıf yapılmalıdır görüşünü savunmayın." cümlemi de anlamamışsınız. Bir Müslüman yaşam amacı için tanrıya atıf yapabilir fakat bu her görüşteki insanlar için geçerli değildir. Senin yaşam amacın Allah rızasını kazanmak olabilir, bunun için tanrıya atıfta yapabilirsin fakat bir ateist, agnostik tanrıya yaşamına bağlamaz yaşam amacı farklı olabilir veya hayattan zevk almayıp intiharı düşünebilir. Son olarak ekleyeceğim bir nokta bu tarz basit eleştiriler akademik camiada iş yapmaz, herhangi bir ateist bir filozof bu soruya kalkıp cevap verme gereği bile duymaz, bu tarz eleştiriler din felsefesinden anlamayan bilgisiz insanlar tarafından savunulur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 21 Ağustos 2018; 21:12:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-E57029DB9

    Seks, alkol ve bilimum diğer günahlardır. Ha sorsanız bilime katkı yapmak, filozof olmak gibi cevaplar alırsınız. Yersen.
    Bunlar kişisel tercihlerdir sana haram olabilir/olmayabilir ateist buna bakmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-E57029DB9

    Seks, alkol ve bilimum diğer günahlardır. Ha sorsanız bilime katkı yapmak, filozof olmak gibi cevaplar alırsınız. Yersen.
    Kesinlikle katılıyorum. Dinliler peçeteden kendi imkanlarıyla oluştukları için sekse falan hiç bulaşmazlar.

    Ayrıca "bilimum" diye bir kelime de Türkçede mevcut değildir.
  • cevaba bu sefer sondan başlayayıym

    akademik camia dh mi
    sanal ortamın kahvehanesi olmuş forum

    herkesin yaşama amacının tanrı olduğunu nerede söylemişim.
    müslümanın yaşama amacı Allah'ın rızasıdır. bunun içinde her yaptığı şey onun için olmalıdır. bunu hayatına ne kadar tatbik ederse amaca o kadar yaklaşır. bu sizin için bir amaç olmayabilir ama sizin için amaça değil diye müslümanların amaçsız yaşadığını söyleemk akli melekelerini yitirmiş insanın işidir. diğerlerinin yaptığını yapmış tanrı-insan arasındaki ilşkiye hiç değinmemişsin. bu da fikirdaşların gibi senin de aklın tanrıya atıf yapan tarafını dumura uğratma çabası olarak görüyorum
  • Bu atayistlerin şu şöyledir bu böyledir şeklindeki yalanlarına inanmayın. Türkçeye girmişki Atatürk bile kullanmış:

    http://tdk.gov.tr



    bilumum

    sıfat (bi'lumum) eskimiş Arapça bi'l-?umum

    sıfat Bütün, hep, kamu, ... -in hepsi

    "Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur." - Atatürk




    İllede Türkçe değilse peçete de Türkçe değil:

    peçete

    isim (peçe'te) İtalyanca pezzetta

    isim Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası




    Bu islam düşmanlarının hiçbir sözüne itibar etmeyin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MadDeveloper

    Bu atayistlerin şu şöyledir bu böyledir şeklindeki yalanlarına inanmayın. Türkçeye girmişki Atatürk bile kullanmış:

    http://tdk.gov.tr



    bilumum

    sıfat (bi'lumum) eskimiş Arapça bi'l-?umum

    sıfat Bütün, hep, kamu, ... -in hepsi

    "Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur." - Atatürk




    İllede Türkçe değilse peçete de Türkçe değil:

    peçete

    isim (peçe'te) İtalyanca pezzetta

    isim Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası




    Bu islam düşmanlarının hiçbir sözüne itibar etmeyin.
    LOL! Attığınız kelime "bilimum" mu? Sanırım görme bozukluğu var biraz.




  • MadDeveloper M kullanıcısına yanıt
    Şüphesiz ki (ki ayrı) “bilimum yok” diyenlere var bak dedikten sonra “bilumum” yazanlar bir harf hatasıyla bir bölüğün Kristiansand yerine Kristianstad’a gittiğini bilmeyenlerdir. Hayat onlara “hayat ne tuhaf vapurlar filan” dedirtiverir. (Mualla babı)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 22 Ağustos 2018; 8:3:7 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herkes kendine değer veya değmez bir yaşama amacı bulabilir, sıkıntı yok.



    Ama din felsefesinden anlamayan teistlerin değil din felsefesinden ve bilumum şeyden anlamayan ateistlerin paralelforumevrenindesin. Uyandırayım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Rasyonalizm alert
  • Keşke hegel okumak bilsen
  • Peki ya doğruysa? Öteki taraf ya varsa. Sorgu gerçekse. Sen ve dewil pointlerin bizi kurtarır mı?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Dostum güzel yazmışsın da bazı ekleri ayrı yazamayanlar okuyacak bu yazını. Onlardan anlayıp tarafsız yorum yapmalarını beklemek çok büyük bir yanlış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • evet ahlak ve din felsefesi hakkında iki yazıyıp filozofluğa terfi eden ateistlerden sürekli duyduğumuz bir şey. öncelikle hiçbir teist nonteistlere sizin amacınız yok veya amaç edinemezsiniz demez. ahiret veya onun gibi afterlife ve sürekli bir hayata atıf yapmayan din ya da inançların dışında hiçbir amaç rasyonel olmaz der. yeni yetme filozoflar da mutlu bir aile kurmayı mutlak amaç kategorisine yükseltip süreklilik üzerine kurulu insan doğasına bizzat değinen ahiret hayatlı dinlerle aşık attırırlar. öncelikle haz veya mutluluk değil asıl amaç sürekliliği güzel bir şekilde sağlamaktır insan için. bu insan zihninin uzun süreli düşünebilmesi ve hazların ilk etkilerini kaybetmeleri sonucu oluşan bir şeydir. eğer biz hayvan olsaydık süreklilik bizim için önemli olmayacaktı. herhangi bir zevk(sadece ilk akla gelen değil örneğin çok önemli bir buluş yaparak ünlü olup insanlardan taktir görme çabası ve bunun sonucu oluşan vicdan mastürbasyonu da) gerçekten amaç edinilebilirdi. fakat hayvan bilincine sahip değiliz. davranışlarımız genetik değil, iradidir ve etkenleri bir mantıkla değerlendirebiliriz. hayvanların gerçekten bilinçli yani irade sahibi olup farkındalığa sahip oldukları örneğin empati yapabildikleri veya ölümün farkında oldukları gibi şeyler de doğru değildir. içgüdüsel ve genetik özgeci davranışlara sahiptir.

    https://www.bbc.com/turkce/dergi/vert_earth/2016/07/160708_vert_ear_hayvan_intihar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F01EF196D

    Kesinlikle katılıyorum. Dinliler peçeteden kendi imkanlarıyla oluştukları için sekse falan hiç bulaşmazlar.

    Ayrıca "bilimum" diye bir kelime de Türkçede mevcut değildir.

    Alıntıları Göster
    Evet, 20 iq puanına sahip embesil bir arkadaştan aforizmalar görüyoruz.

    Kullanıcı adı Mualla Lahuti Efendi. Türkçe dersi vermeden önce bir daha düşün.
  • Dolma kalemle ateizmi vokerten gencler cogaliyor..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&view=yanlis&kelimez=74

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.