Şimdi Ara

ÇİN'in kültüründe makyavelizm mi var?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
68
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Online bir oyun oynuyorum, ne zaman çince nickli biri gelse hile kullanıyor %90 ihtimalle. Redditte okudum kazanmak pahasına her şey mübah görülüyormuş, bu doğru mu? Türkçe olarak araştırdım ama bulamadım bir bilgi.




  • Savaş Sanatı Makyavelizm ise var.

    Çin kültürü Makyavelist veya Çinliler Makyavelist çok indirgeyici ve dışlayıcı ifadeler hani spesifik olarak Makyavelist bir politika yapma tarzını illa Çinler icra ediyor veya Çin kültüründe illa Makyavelist anlayış ve uygulama övülüyor ve aşılanıyor diyemeyiz. Her toplumda Makyavel örüntüler bulunabilir, bulunmayadabilir. Makyavelizm zaten illa ki bir amaç için hile yapılması anlamına gelmek zorunda değil. Bu tarz bir Makyavelizm okuması da düşünce olarak Makyavelizmi indirgeyicidir. Makyavelizmin karakteri hile kendisine, bilhassa inandırıcılığını bozacak biçimde imajına zarar verecekse hileden kaçınır. Makyavelizmin esas özelliği salt anlamıyla hileden ziyade politik pragmatizmdir; özellikle korkuyu, tutumluluğu ve basmakalıp Hıristiyanî ahlakın gerektiğinde köşeye atılabileceğini vurgulayan bir pragmatizm. Bu pragmatizm ama zalim ve gözü karadır. Bu zalimlik ve gözü karalık gerektiğinde yalan söyleme ve manipülasyonun geçerliliğiyle de beraber Makyavelizmin öyle olmadığı halde düpedüz bir ahlaksızlık gibi algılanmasına yol açar. Çinliler işte bu kriterlere göre ne kadar pragmatiktir yoksa değil midir tartışılır.

    Mesela Makyavel daha teknik askeri bir mesele olarak paralı asker kullanımından hazzetmez. Ama Çin kendi tarihinde paralı asker kullanmış bir güç. Derine indikçe böyle çelişkiler hatta bağlam dışılıklar bulmak kaçınılmaz. "Makyavelizm" veya Makyavel sadece siyasi teorisinden ibaret değil. Prens sonuçta bir kitap. Haliyle içinde çok şey söylüyor.

    Bir de anekdot ve kısa bir sezgi olarak yazayım; sanırım kadim Çin literatüründe Batı literatüründe olan çoğu muhabbet mevcut. Muhtemelen Çin'in metinlerinde deneyimli bir mandarinin kaleminden dökülmüş bir Çin Makyavelizmi de var. Ama Çin tüm bunları - düzen için otorite kaynaklarına vurgu yapan muhafazakar geleneği ve bu gelenekle uyumlu olup dogmatize ettiği otoriteryen Konfüçyüsçülüğü yüzünden - Batı kadar üretken ve verimli bir zemine oturtamıyor. Batı kadar dinamik eleştireye tabi tutamıyor. Çin geleneği düşünür rolüne soyunanların serbestçe kapıştığı pozitif ve progresif bir cennetten ziyade üretilen bir bilgiyi tekeline almaya veya bazen de yasaklamaya ve kontrol altına almaya kalkışan geleneksel imparatorluklar çıkartıyor. Göğün oğlu olan imparator göksel düzene dayanan otoritesini sarsabilecek entelektüel meydan okumaları tolere edemezdi. Çinli aile reisleri ailenin diğer mensuplarının meydan okumalarını tolere edemezdi. Mandarin hiyerarşisi saygısızlık addedilecek bir şeyi kaldıramazdı. Bu gibi formlarıyla Çin'de bir Makyavelist veya çok benzeri metin üretildiyse bile ilk bakışta gayri ahlaki tonuyla böyle bir toplumda anlamlı bir yer edinmesi zor. Sun Tzu'nin Savaş Sanatı misal Makyavel'in Prens'ine nazaran ifadelerinde ahlaken çok daha ölçülü ve zaten ahlaksaldır. Çin kültürüne daha uygundur. Prens'in kaygısı ise prensin bekasıdır. Ahlakının onarılması değil. Bu anlamda döneminin İtalyası'nın bağlamında Makyavel'in zaten yönetici elitleri toptan ahlaksız kimseler olarak gördüğü de varsayılabilir. Ama Makyavel bir diplomat ve Greko-Romen kültürle yetiştirilmiş erken bir Avrupa aydını / entektüeli olarak bolca erdem övgüsü de yapmıştır. İnsanları da övmüştür. Bu anlamda Makyavel'i klasik Yunan biyografi yazarı filozof Plutark gibi düşünebiliriz. Yani tıpkı ünlü Yunan ve Romalı siyasilerin hayatlarını anlatan Plutark gibi o da insanı ahlaki zaafları ve sağlam yanlarıyla bir bütün olarak görüp sağlam yanlarını öne çıkarıyor. Ama bir farkla, Makyavel bir hükümdar veya prens rolünde olan kimse için politik pragmatizmi de diğer erdemlerin önüne geçebilecek ve diğer erdemler pahasına öncelik kazanacak kendine has bir erdem olarak görüyor. Bu anlamda Makyavel kendi bakış açısında aslında tutarsız değil. Ama klasik veya temel ahlaksallığa önem yükleyen bizim açımızdan iki yüzlü veya hipokrat bulunabilir. İngiliz felsefe tarihçisi sosyal eleştirmen ve analitik filozof Bertrand Russell da bundan az çok dem vurarak Makyavel'in samimiyetini sorgular. Makyavel zaten temel ahlakı öncelleyen herkes için bir öcü veya şeytan gibidir.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.