Şimdi Ara

Birimciler gelsin:) (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
265
Cevap
1
Favori
10.416
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
54 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Müdür be ne diyorum sen ne diyorsun yav :))

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hemican

    Abd de Asgari ucretin 3000 dolar oldugunu dusunmuyorsun herhalde 



    Alıntıları Göster
    Yok :)) Senin dediğine göre tüm kesinti vergiler düşüldükten sonra 1700usd imiş.

    Eski konuda öyle demiştin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Division Bell

    Yok :)) Senin dediğine göre tüm kesinti vergiler düşüldükten sonra 1700usd imiş.

    Eski konuda öyle demiştin.

    Alıntıları Göster

    Eyalate gore cok degisken.

    1600-1700 ortalama bu tarz bir hesap icin normal. Daha dusukleri de vardir.


    Benim yasadigim yerde 9.6 dolar saatlik mesela. Aylik 1300-1400 eder net ancak.



    O konuda da oyle yazmistim

    Alıntı

    metni:
    Amerikada federal asgari ucret saatlik 7.5 dolardir. Googledan bakabilirsiniz. Yani haftada 40 saatten. Ayda 1250 dolara gelir. Ki bu brut ucrettir. Neti daha dusuk olur.Ama eyaletlerin kendi asgari ucretleri vardir. Cogu 12 civarindadir. Bu da aylik 2000 eder. Yine brut ucrettir. Neti eyalete gore degisse de 1600-1700 e gelir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hemican -- 15 Nisan 2021; 19:43:19 >




  • oha, bunu tarif etmek için konu açılmış, üzüldüm açıkçası.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hemican kullanıcısına yanıt
    tamam hocam ben de o yuzden kac asgari ucretle diyorum ya.
    amerikada full mustang 30/1.2 = 25 ay asgari ucret.
    turkiyede en hesapli arabs olan egeanin en baz en ucuz modeli 150 desek en ucuz manuel egea 60 asgari ucret.
    buna var mi itiraz? mustang ile mustangi degil egeayi kiyasladik 3 kat fark var bakin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 26_bbz_26

    tamam hocam ben de o yuzden kac asgari ucretle diyorum ya.
    amerikada full mustang 30/1.2 = 25 ay asgari ucret.
    turkiyede en hesapli arabs olan egeanin en baz en ucuz modeli 150 desek en ucuz manuel egea 60 asgari ucret.
    buna var mi itiraz? mustang ile mustangi degil egeayi kiyasladik 3 kat fark var bakin.

    Benim buna itirazim yok.

    Benim ititazim 160 bin egea. 160 bin lambo. Egea ile lambo ayni fiyat denmesine sadece.


    Ya da 100 bine ikinci el egea alma 100 bine Amerikada m5 var denmesine.


    Ayni noktaya geldik gene asgari ucrete boldun. Ben zaten asgari ucrete oranlamaya yanlis demedim. yaklasik olarak dogru dedim o hesap tarzina.



    Benim 3 kata 5 kata, 50 kata bir lafim yok zaten hesap yontemi mantikli oldugu surece, yukarida araba satis rakamlarina gore de hesap yaptik. Araba almak yaklasik 9 kat daha kolay ABD de Turkiyeye gore.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hemican -- 15 Nisan 2021; 21:6:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu açıklama daha önce yapıldı, boşuna konu açmışsın. Evet yöntem yanlış ve bunun yanlış olduğu da yüksek ihtimalle zaten biliniyordu.


    Alıntı

    metni:
    10 metre 10 inch ile ayni diyemezsiniz. 10kg 10 pound ile ayni diyemezsiniz, 10 km 10 mil ile ayni diyemezsiniz. Muhendislik okuyanlar, sayisal alanlarda okuyanlar, ekonomi okuyanlar bunu cok iyi bilir. Ayni sekilde 10 TL 10 dolar ile ayni da diyemezsiniz.


    Aynı değil zaten, olay da o zaten. Sayısal değerlerin aynı olduğu ama birimlerin farklı olduğu ortam ve şartları kısa yoldan anlatabilmek için birim akımı ortaya çıkmıştı. Düşün elin conisi 1600 dolar net maaş alsa sen de 1600 TL net maaş alsan ve eline her iki ülkedeki ürünlerin fiyat listeleri olsa aradaki alım gücü farkını çok net bir şekilde görebilirdin değil mi? Veya net 2000 Avro kazanan Hans vs 2000 TL kazanan Mehmetim olsa gibi.


    Alıntı

    metni:
    Ikinci ise bir yontem dogru bir yontemse farkli farkli kosullarda dogru sonuclar vermelidir. Eger vermiyorsa bu teori yanlistir. Yani bu birim hesabi dogru bir yontem ise her kosulda uygulanabilir olmalidir.

    Yöntem zaten belirli koşullarda (sayısal değerleri aynı ya da çok yakın olduğu durumlar) geçerli. Yoksa bu bir yöntem de değil. Her koşulda uygulanamaz hatta çoğu koşulda uygulanamaz, hem de ezici çoğunlukla uygulanamaz. Örneğin sen Japon Yeni dersin iş orada biter. Amaç kur çevirisi yapmadan, hesaba kitaba girmeden, köyden inmiş şehire 60+ yaşındaki Ahmet emmiye bunu kısa yoldan anlatmaktı, bir dönem. (şu asgari ücretin sayısal olarak Almanya'daki ve ABD'deki kazançlara denk olduğu dönemlerde. Artık o dönem de bitti tabi, TL malum.) Şimdi madem olay PPP açıklamaktı, yöntemi yanlış da olsa Big Mac ile açıklayabilirlerdi; neden birim diye bir şey çıkardılar diyebilirsin. Haklısın ama muhtemelen Big Mac deyince köyden indim şehire 60+ Ahmet emmi bize "Big Mac" ne oluyo yeğenim diyecekti. Hamburger diye açıklık getirsen "amaan biz zaten öyle gavur şeylerini yemiyoruz." diyerek kestirip atacaktı. İki saat de boşuna bunu açıklamış olacaktın. PPP desen anlamayacak, kur çevirisi yapsan algıları yetişmeyecek. Anca onun ilgilendiği ve ilgisine yakın genel geçer şeyleri uzun uzun anlatacaksın. Başlayacaksın domatesten, biberden gireceksin; gıda giyim derken en son teknolojiye geleceksin. O da uzun iş.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kenbalx K kullanıcısına yanıt

    Bahane hocam. Kendin diyorsun “Boş durmamışlar dünya markaları çıkartmışlar.” Ben de bunu söylüyorum. Adamlarda eğitim seviyesi yüksek.

    Amerika’da Adamların Harvard diye bir üniversitesi var, kaç yılında kurulmuş bir bak. Osmanlı’nın dünyada süper güç olduğu, zengin olduğu zamanlar. yani senın dediğin gibi bir durum yok. Adamlar o zamandan beri bilime önem veriyor.

    Bahane olduğunu başka nerden mi biliyorum: Amerika’da, Google da çalıştım birkaç sene mühendis olarak. Turkıyedeki çalışma ortamıyla karşılaştırabiliyorum. Türkiye’de çalışanlar iş olmayınca neden olmadığını açıklamak için bahane üretir. Amerika’da ise gecesini gündüzüne katar, cözer sorunu. Bu yüzden zaten, düz mühendis olup, süper lig futbolcusu gibi sözleşmeyle odüllendirilirler. Türkiyedeki mühendisler daha mı aptal, tabi ki hayır. Ama maalesef kültürümüz çalışmamak üzerine.


    Dikkat ettiysen amerıkada daha fazla doktora mezunu var demedim. Amerıkadakı doktora dereceli insan sayisi, Türkiye’deki lise ve üzeri eğitimi olan insandan fazla dedim. Yukarıda Harvard örneğinde verdiğim gibi, 3-400 yıldır önem veriyorlar eğitime.

    hala ucuz su-bu diyorsun. Google’da çalışan ortalama bir muhendısın şirkete maliyeti yıllık 400-500 bin dolar. Dünyanın en pahalı yerınde ofisleri. Ve hala yeni startuplar orda kuruluyor bu kadar pahalı olmasına rağmen. Sence neden turkıyede kurulmuyor?


    Gecen yumurta fiyatlarını karşılaştırayım dedım, turkıyede amerıkadan pahalı yumurta. İşciligin, yer vs masrafının amerıkanın 5-6 da biri olmasına rağmen, amerıkadan pahalı nasıl yumurta üretmeyi başarıyoruz diye bir sor kendine. Bunların hepsi, akıl mantık kullanıp, ekomık verimi arttırmak yerıne, belli gayelerle saçma sapan alınan kararların sonucu.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mghfreud

    Bahane hocam. Kendin diyorsun “Boş durmamışlar dünya markaları çıkartmışlar.” Ben de bunu söylüyorum. Adamlarda eğitim seviyesi yüksek.

    Amerika’da Adamların Harvard diye bir üniversitesi var, kaç yılında kurulmuş bir bak. Osmanlı’nın dünyada süper güç olduğu, zengin olduğu zamanlar. yani senın dediğin gibi bir durum yok. Adamlar o zamandan beri bilime önem veriyor.

    Bahane olduğunu başka nerden mi biliyorum: Amerika’da, Google da çalıştım birkaç sene mühendis olarak. Turkıyedeki çalışma ortamıyla karşılaştırabiliyorum. Türkiye’de çalışanlar iş olmayınca neden olmadığını açıklamak için bahane üretir. Amerika’da ise gecesini gündüzüne katar, cözer sorunu. Bu yüzden zaten, düz mühendis olup, süper lig futbolcusu gibi sözleşmeyle odüllendirilirler. Türkiyedeki mühendisler daha mı aptal, tabi ki hayır. Ama maalesef kültürümüz çalışmamak üzerine.


    Dikkat ettiysen amerıkada daha fazla doktora mezunu var demedim. Amerıkadakı doktora dereceli insan sayisi, Türkiye’deki lise ve üzeri eğitimi olan insandan fazla dedim. Yukarıda Harvard örneğinde verdiğim gibi, 3-400 yıldır önem veriyorlar eğitime.

    hala ucuz su-bu diyorsun. Google’da çalışan ortalama bir muhendısın şirkete maliyeti yıllık 400-500 bin dolar. Dünyanın en pahalı yerınde ofisleri. Ve hala yeni startuplar orda kuruluyor bu kadar pahalı olmasına rağmen. Sence neden turkıyede kurulmuyor?


    Gecen yumurta fiyatlarını karşılaştırayım dedım, turkıyede amerıkadan pahalı yumurta. İşciligin, yer vs masrafının amerıkanın 5-6 da biri olmasına rağmen, amerıkadan pahalı nasıl yumurta üretmeyi başarıyoruz diye bir sor kendine. Bunların hepsi, akıl mantık kullanıp, ekomık verimi arttırmak yerıne, belli gayelerle saçma sapan alınan kararların sonucu.

    Hocam basima bir sey gelir diye korkuyorum ama bazi soylediklerinde cok haklisin.

    Turkiyede ve Amerikada calisma kulturu bir hayli farkli. Tabiiki herkes icin gecerli degildir ama genel olarak.

    Turkiyede bir rahatlik var. Oglen 1 saat sohbet muhabbet yemek yenir, sigara molasina cikilir sohbet edilir, toplanti oldugu zaman hemen cay kahve gelir oncesi sonrasi sohbet muhabbet, mesaiye kalip sohbet eden olur vs. vs. Akdeniz kulturu aslinda (Italya falan bizden de beter bu konuda)


    Amerikada adam yemegini masasinda yer bitirir calismaya devam eder. Ya tabi ara sira muhabbetli de yer ama bazen, onda da bir saati pek gecirmez. Sigara icen zaten cok azdir. Icen de icer geri gelir. Oyle toplantida cay kahve icim falan yoktur.

    Google bu sohbet muhabbet yeme icme olaylarinda biraz daha rahat sanirim ama eminim orda da muhendisler cok ara vermeden calisiyorlardir.


    Doktorali, masterli olayi zaten beyin gocu denen olay hocam. Dunyanin her yerinden kaymak tabakayi aliyor okullarina kabul ediyor, burs veriyor vs. O da yetmiyor sonra yine Dunyanin her yerinden hazir okumus elemanlari aliyor. Gocmenlik sistemi egitimli elemani ulkeye getirmek uzerine kurulmus. Gidip de 3 milyon Suriyeli almiyor adam. Her yil 100-200 bin muhendis/doktor vs. aliyor her sene baska ulkelerden.


    Mesela ornek verdigin HArvardin yuzde 23u yabanci ogrenci bu oran master ve Doktora da daha da ariyor. MBAde yuzde 33 yabanci.


    Bu arada niye dondun hocam?





  • Hemican kullanıcısına yanıt

    Bir deneyeyim dedim hocam, tabi esimin ricalarini da kiramadim :). Aile ile biraz zaman gecirmek iyi olur diye düşündük. Turkiyede hic calismamak, emekli hayatı yasamak amaciyla dönme kararı aldım ama döneceğimi söyleyince şirketim, Türkiye’den çalışmaya devam etmem konusunda baya ısrarcı oldu :).

    Bizim meslek (yazılım mühendisliği) suan çok revaçta. Türkiye’de olmazsa, karar verdikten sonra 1-2 hafta icinde dünyanın istediğin ülkesine gidebilirsin meslekte iyiysen. Hem Amerikan vatandaşlığı da var. O yüzden pek dusunmedim donme kararı alırken.



    Bu arada, Amerika’daki master ve doktoralilsrdan yabancıların sayısını çıkarsan bile, hala çok fazla oluyor. Zaten kritik işlerde yabancıları çalıştırmıyorlar. O uçakları vs yapan kişiler hem vatandaş hem de güvenlik soruşturmasını geçmiş insanlar. Bazı yerlere çifte vatandaş olanları bile almıyorlar. Yanı demek istediğim, adamların her türlü insan kaynağı var. Hem de, üniversiteleri dünyanın en iyileri olduğundan, baya kaliteli insan kaynağı var.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mghfreud -- 16 Nisan 2021; 7:30:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mghfreud

    Bir deneyeyim dedim hocam, tabi esimin ricalarini da kiramadim :). Aile ile biraz zaman gecirmek iyi olur diye düşündük. Turkiyede hic calismamak, emekli hayatı yasamak amaciyla dönme kararı aldım ama döneceğimi söyleyince şirketim, Türkiye’den çalışmaya devam etmem konusunda baya ısrarcı oldu :).

    Bizim meslek (yazılım mühendisliği) suan çok revaçta. Türkiye’de olmazsa, karar verdikten sonra 1-2 hafta icinde dünyanın istediğin ülkesine gidebilirsin meslekte iyiysen. Hem Amerikan vatandaşlığı da var. O yüzden pek dusunmedim donme kararı alırken.



    Bu arada, Amerika’daki master ve doktoralilsrdan yabancıların sayısını çıkarsan bile, hala çok fazla oluyor. Zaten kritik işlerde yabancıları çalıştırmıyorlar. O uçakları vs yapan kişiler hem vatandaş hem de güvenlik soruşturmasını geçmiş insanlar. Bazı yerlere çifte vatandaş olanları bile almıyorlar. Yanı demek istediğim, adamların her türlü insan kaynağı var. Hem de, üniversiteleri dünyanın en iyileri olduğundan, baya kaliteli insan kaynağı var.

    Tabiiki fazladir hocam, ben zaten onu hani adam kendi vatandasini egitmekle kalmiyor, bir de disardan yetenekli gorduklerini alip ustune egitiyor kendi is gucune katiyor anlaminda dedim. Amerikali olanlar az anlaminda demedim. Bir zaman sonra zaten onlarda vatandas oluyor. Boylece toplam nufus icindeki egitimli kesim gittikce artiyor. Evet Lockheed Marteen e falan girmek icin vatandas olmak gerekiyor.

    Yani kritik is dediginiz tabi genelde savunma sanayi ya da devlet guvenligi (CIA vs.). Onun haricinde ozel sirketlerde yabancilar guzel yerlere gelebiliyor.


    Yazilim isi guzel hocam. Benim de arkadaslarim var istedigi yerden calisan kiskanmiyorum desem yalan olur:)





  • Bizde boş durmamışız cumhuriyetin ilk yılları kurulan fabrikalar sonradan gelen yönetimler tarafından kapatıldı. Satıldı. Misal bir marsal planı vardır amerikalıların siz üretmeyin biz bedavaya verelim gibi birşeye çıkıyor. Eskiden uçak üretiyormuşuz. Devamı gelse boing gibi bir markamız olurdu belki. Bizi yönetenlerin hangisi gerçek vatanseverdi.


    Yada yakın örnek;


    https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/abdli-dev-turk-oyun-sirketi-peaki-18-milyar-dolara-satin-aldi-5848662/


    Alıntı

    metni:
    ABD merkezli oyun şirketi Zynga'nın CEO'su Frank Gibeau, Türk oyun şirketi Peak'i 1,8 milyar dolara satın aldıklarını açıkladı. Böylece Zynga, kendi tarihinin en büyük şirket satın almasını yaparken, Türkiye'den de ilk kez bir teknoloji girişimi, 1 milyar doların üzerinde bir rakamla satılmış oldu.


    Peak kendi yoluna devam etse belki batacak belki dahada büyüyecekti ama sahibi yeter bukadar para diyip çekilmiş. :)



    Eğitim ARGE filan önemli bu işlerde ama dahada önemlisi rakiplerini ortadan kaldırmak. Onlar bu işi çok güzel yaptılar.



    Bizdede gecesini gündüzüne katıp çalışanlar var. Ama emeğinin karşılığını alamadıkça küsüp mesaisini doldurmaya bakan insanlara dönüşüyorlar. Devrim arabasının filmini seyretmişsindir.



    Bizimde köklü medreselerimiz filan varmış ama zamanla fetö hoca gibi ajan/dini çıkarları için kullanan hocaların kontrolüne girmişler. Hatta 1846 da üniversite gibi bişey olan darülfünun açmak istemişler onada karşı çıkmışlar. Din filan savaşırken iyide barış zamanı pranga oluyor.


    https://tr.wikipedia.org/wiki/Dar%C3%BClf%C3%BCnun


    Alıntı

    metni:
    İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşu 1933 yılında 2252 numaralı kanun ile Darülfünun’un (Fen Evi) üniversiteye çevrilmesi ile olmuştur. Fen eğitimi vermek ve Avrupa’daki üniversitelerin karşılığı olması amacıyla Darülfünun ilk olarak 1846 yılında kurulmuş, ancak medreselerden gelen tepkiler sonucunda kuruluşundan birkaç gün sonra kapatılmıştır. Okulu açma çabaları 19. yüzyıl boyunca karşılıksız kalmıştır ve 1900 yılında Darülfunun yeniden açılmıştır (Dölen, 2008). II. Meşrutiyet aydınları kızların da üniversiteye girebilmelerini savunmuşlardı ancak toplumdan tepki görmüşlerdi. Kızlar için ayrı bir üniversite kurma fikri için çalışmalar 1908 yılından sonra hızla olgunlaşmıştır. Halkın tepkisini çekmemek için önce serbest konferanslar şeklinde kızlara eğitim verilmiş ve kız üniversitesinin (İnas Darülfununu) kurulabilmesi için 1914 yılına kadar beklemek gerekmiştir. Bu okul açıldıktan sonra da tepkiler sürmeye devam etmiştir (Baltacıoğlu, 2008). İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşu Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’da kurduğu Medreseye dayandırılsa da, daha gerçekçi olan kuruluş tarihi Darülfünun’un kurulduğu 1846 yıldır. Medreseler yapı ve kültür olarak üniversiteden çok farklı olduklarından, İstanbul Üniversitesi için kuruluş yılının 1453 olarak kabül edilmesi gerçekçi değildir. Darülfünun ile ilgili reform çalışmaları yapılması Cumhuriyetin ilk yıllarından beri düşünülmekteydi. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılında Darülfunun’u ziyaretinde de gördüğü durumdan memnun olmadığı bilinmektedir (Özata, 2013). Ziyaretinden önce de Darülfünun hakkında birçok olumsuz haberler almaktaydı. 1924 yılında okulun bahçesinde fotoğraf çektirmek isteyen öğrencilere hocalar tarafından günah diye izin verilmemesi ve cezai işlem başlatılması bu örneklerden önemli biridir. 1930 yılındaki ziyaretinde Mustafa Kemal Atatürk’ün Darülfünun’da katıldığı bir dersten fotoğraf Şekil 1’de verilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 1930 yılındaki ziyaretinde Darülfunun’da çok sıcak bir ortam olduğunu söylese de bazı sorduğu teknik sorulara tatmin edici içerikte cevap alamamıştır. Ülkenin kalkınması için Darülfunun’un gelişmiş ülkelerin üniversiteleri ile rekabet edebilecek nitelikte olmasını elzem görmüştür. Emin (Rektör) Muammer Raşit Bey ile görüşmesinde ihtiyaç duyulduğu ifade edilen tutarın en az iki katı paranın Darülfünun’a harcanması gerektiğini söylemiştir. 


    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/704578#:~:text=T%C3%BCrkiye'nin%20ilk%20%C3%BCniversitelerinden%20%C4%B0stanbul,Teknik%20%C3%9Cniversitesi%20(1959)%201960%20y%C4%B1l%C4%B1na



    Yumurta konusuda aynı sebep. Bizim yumurta üreticisi kümesini pahalı elektrikle ısıtıyor. İthal yem ve aşı filan kullanıyor. Amerikalı ise tam tersi. Yemini kendi üretiyor. Enerji ucuz.



    Şimdi araba üretmeye kalktık. Pahalı hammadde ve enerji ile arabanın fiyatı abd deki yumurta gibi olacak. Belkide zarar edip kapanacak.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kenbalx -- 16 Nisan 2021; 9:59:35 >




  • almanya asgari ücret 1600 € - etin kilosu 8 € - 1 maaşla alınan et 200 kg.

    bu kadar sığırın olduğu güzel yurdumda asgari ücret 2800 tl - etin kilosu 70 tl - 1 maaşla alınan et 40 kg.


    hakkaten ha adamlar birim bazında bizden düşükler ama bizden 5 kat fazla et yiyolla.

    dipnot: almanya avrupa asgari ücret sıralamasında 8. sıradadır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erka1907 -- 16 Nisan 2021; 11:51:31 >
  • Konuda bu açıklama yapıldı mı bilmiyorum. Ama yine de yazmak istedim.


    Birim muhabbetini bir kenara bırakarak sadece ucuzluk konusuna değineceğim.


    Örnek olarak Almanya'a bir aracın fiyatına 20 bin euro diyelim. Ancak Türkiye'de aynı araç yaklaşık olarak 300 bin TL değerinde.


    Birim konusunu bir kenara bırakarak para biriminden konuşursak şu anda euro güncel olarak 9.69 TL yani 20 bin euro'yu TL'ye bile çevirsen 193.800 TL yapıyor.


    Türkiye'de satış fiyatıyla karşılaştırırsan yine de yaklaşık 2 katı kadar fark mevcut. Alım gücünden bahsetmiyorum bile. Ülke ekonomisi çökmüş durumda hala biz bir yerlerden tutmaya çalışıyoruz işte.

  • Aslında birim derken herkes kazanılan parayı da hesaba katıyor. Yoksa tek başına birim saçma. Burada asgari maaş 2500 iken orada atıyorum 2000. Ama bizde araba 400bin iken orada 50bin. Tek başına birime bakmak saçma. İşin içine kazanılan paranın da girmesi lazım. Bu birim olayının ortaya çıkmasının nedeni millet oradakini de TL’ye çevirip kıyaslıyordu, bazen daha pahalı olabiliyordu. Ama maaşı unutuyorlardı. Birim olayı çıkınca bu gibi kişilerin kafasına daha kolay giriyor. Yine yanlış tabii, ama zaten yanlışı doğru olarak savunana böyle öğretiyosun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • besttrr kullanıcısına yanıt

    Hocam afedersiniz de Türkiye'nin neresinde kiralar ortalama 900 tl?


    Sıradan küçük şehirlerde bile boş 1+1'lerin fiyatı en az 700-800 lira. 1+1 demeye de bin şahit. Odaya bir yatak koyuyorsunuz oda doluyor. Zaten hepsinde odalar karanlık. Bundan bahsetmiyorum bile.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: SpesifikBrush

    Aslında birim derken herkes kazanılan parayı da hesaba katıyor. Yoksa tek başına birim saçma. Burada asgari maaş 2500 iken orada atıyorum 2000. Ama bizde araba 400bin iken orada 50bin. Tek başına birime bakmak saçma. İşin içine kazanılan paranın da girmesi lazım. Bu birim olayının ortaya çıkmasının nedeni millet oradakini de TL’ye çevirip kıyaslıyordu, bazen daha pahalı olabiliyordu. Ama maaşı unutuyorlardı. Birim olayı çıkınca bu gibi kişilerin kafasına daha kolay giriyor. Yine yanlış tabii, ama zaten yanlışı doğru olarak savunana böyle öğretiyosun.
    Genelde bu birim hesabini aklinca alaya alıp ortalığı bulandirip mevzuyu punduna getirip örtpas etmek isteyenler hükümetin internetteki ajanlari.

    Şuan yeni moda bu hareket. Ülkenin foyası ve gercekleri ortaya cikmasin, yarattiklari sahte algı bozulmasın diye ne yapacaklarini şaşırdılar.

    Gelismis ulkelerle aramizdaki alim gücü farki boru gibi ortada fezaya doğru da gidiyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bir suru hesap kitap yapilmis vs. ben kendi tecrubemden ornek vermeye calisayim.


    Yazilimciyim, 30 kusur yasima kadar Turkiye'de yasadim, Turkiye sartlarina gore iyi maas aldim. Orta sinif ustu kendiniz zengin zanneden beyaz yakalilardandim. Bekar halimle, ayrilmadan once sanirim 2014 gibi mercedes A serisi alabilmistim kendime 36 ay vade ile.


    Hollanda'ya tasindim, yazilimciyim hala. Turkiye'de ayrilmadan once yonetici pozisyonunda calisirken buraya kidemli muhendis olarak geldim ( mudur pozisyonu ile aramdaki maas farki max %15'tir ) burada orta sinif hayati suruyorum. Esim ile tanistim burada ve evlendim, bekar degilim Turkiye'deki yasamimdan en buyuk farki bu. Her iki ulkede de ayni isi yapiyorum. Esimde kabaca muhasebeci diyebilecegimiz bir is yapiyor, maasi Hollanda ortalamasinin biraz altindadir.


    Alim gucunu soyle tarif edeyim, Turkiye'de yasamayi hayal dahi edemeyecegim ev alabildik esimle beraber. Evi alirken ikimiz de Hollanda vatandasi olmadigimiz halde hic pesinat vermeden 30 yil kredi kullanabildik. Odedigimiz mortgage eski evimizin kirasindan daha dusuk. Cok sukur gelirimiz ile guzel bir hayat surup bir miktar para da biriktirebiliyoruz her ay.


    Simdiye kadar hic arabaya ihtiyacimiz olmadigi icin fiyatlara dahi bakmadim ama kismetse ailemiz genisleyecek, o yuzden araba bakmaya basladim son bir kac aydir. 2025 yilindan sonra zaten benzinli&dizel arac satisini yasaklayacaklar o yuzden elektrikli araclara bakiyorum. Bizim gibi orta sinif, maasli calisan bir ailenin alabilecegi/leasing ile kiralayabilecegi elektrikli araclar mercedes eqa/eqc, bmw ix3, volvo xc40, tesla 3/Y gibi araclar. Ben eger Turkiye'de kalip maasli olarak calismaya devam etseydim simdiki hayatimi yasamam mumkun degil.


    Alim gucunu sadece otomobil uzerinden karsilastirmak da anlamsiz. Burada herkesin yedigi temel gida urunleri ile ayni kalitede urunu almayi birak bulmak dahi zor Turkiye'de. Elektronik, seyahat/tatil, egitim vs. gibi konularda alim gucunun Turkiye ile arasinda ucurum var. Orta sinif bir ailenin kisin ( kis cok zor gectigi icin genelde tatile o zaman gidiliyor ) 10 gun Bali'ye tatile gitmesi gayet normal.


    Komsunun oglu 16 yasinda, markette raflara urun diziyor. Kendi yas grubu icin asgari ucret gunluk 25€ civari sanirim. Playstation 500€, kabaca 2-3 ay haftasonlari markette raf dizerek kendisine playstation alabiliyor bu cocuk. Anasinin babasinin basinin etini de yemiyor, calisirken de kimse ona kole gibi davranamiyor, hakkini yemeyi aklindan dahi geciremiyor.


    Butun bunlari gectim, alim gucunun yuksek ve gelir dagiliminin dengeli olmasi sayesinde insanlar huzurlu, mutlu. Ay sonunu nasil getirecegim derdindeki insan sayisi az. Huzur olunca guven de oluyor parayla asla satin alamayacaginiz. Sabaha karsi clubtan cikmis universite ogrencisi kiz bisikletle evine donerken parkin icinden korkmadan gecebiliyor. Sabah evden cikiyorsunuz, yolda karsilasitiginiz komsu size gulumsuyor, otobuse biniyorsunuz sofor gulumseyip selam veriyor. Bunlar Turkiye'deki insanlarin unuttugu cok kucuk ama yasam kalitesini gercekten yukselten seyler.





  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt

    Hakkaniyetli yazınız için teşekkürler.

    Yoksa sizde buralar bitmiş ülkemizin kıymetini bilin modunda takılabilirdiniz


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: trakyAli-1986

    Hakkaniyetli yazınız için teşekkürler.

    Yoksa sizde buralar bitmiş ülkemizin kıymetini bilin modunda takılabilirdiniz

    Turkiye'nin cografyasindan baska kiymetinin bilinecegi herhangi bir seyi yok malesef. O guzelim cografyanin da el birligi ile icine ediliyor o baska mesele.

  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.