Ay’a tekrar gitmek neden bu kadar zor? (3. sayfa)

saadettin teksoy varken gerisi boş hocam :D

Problemi tam anlamadım. Ay'dan kalkmak aslında daha kolay zira daha az kütlesi uyarınca kaçış hızı aşağı yukarı Dünya'dakinin beşte biri kadar ve Ay'ın sürtünmeye yol açacak bir atmosferi bulunmuyor. 60'larda zaten uzun süredir varolan roket teknolojisi ciddi gelişim göstermişti. Basit mühendislik bilgisidir, roketler bildiğimiz jet motorlar gibi hava emip yanma odasında sıkıştırarak tepkime üretmiyor. Kaçış hızını aşmak ve diğer hareket girdileri için gereken itici gücün tepkimesini hava toplamadan içerisindeki kimyasalları yanma odasında sıkıştırarak yapıyor. Kısaca atmosfere ihtiyaç duymuyor. Uygulaması ve hesaplamaları ayrıntılı uzmanlık işi ve ciddi bir organizasyon ve yatırım meselesi ama prensipleri veya temel mantığı basit. Fizik yasaları da, mühendislik uygulamaları da bunlara izin veriyor. Roketlere, atmosferin ötesine gidilmediğine vs inanmayan insanlar bile var. Onlara yönelik olarak söyleyeyim.

Tarihsel bağlam haberde ve mesajlarda da bahsedildiği gibi belli, ideolojiler ve sistemler arası Soğuk Savaş, Amerikan - Sovyet Uzay Yarışı. Bu devletler gerçekten dünyadaki diğer ülkelerle mukayese edildikleri zaman açıkça süper güçtüler ve farklı ideolojiler ve ticari ilişkileri bulunsa da birbirinden bağımsız kabul edilen sistemleri / bloklarıyla birbirleriyle yarışıyorlardı (Batı ve Doğu Blokları). Günümüzün çok daha karmaşık ve tüketime meraklı dünyasının aksine adeta rakipsiz gibiydiler ve bu iki süper devlet için kıtalararası balistik füze (ICBM) teknolojileri bazında askeri gücün de göstergesi olacak şekilde uzay sanayisi ve programı yatırımları çok revaçtaydı. Bu işlere muazzam kaynaklar dökebiliyorlardı ve zaten bu söz konusu aşırı bipolar rekabetçi konjonktür gereği dökmeye teşvik vardı.

Daha kişisel veya bireysel denebilecek etkenler, Kennedy gibi başkanların Ay programlarının başlaması ve sürmesi konusundaki ısrarı, III.Reich'ın roket programında başat rol oynamış ünlü Alman roket bilimci Werner von Braun'un dahil edilmesi vs.

Bu arada çoğu insan ilk Sovyetlerin Ay'a - insansız, hem de defalarca kez- ulaştığına fazla dikkat etmez. :) (bknz: Luna Programı, Луна / Luna zaten "Ay" demek) Yani Amerikalılar açısından bunu geçmenin tek yolu insan göndermekti. Sovyetler çünkü uzay yarışında neredeyse her konuda öncülüğü üstleniyorlardı. Mesela uzaya ilk insanı onlar göndermişti (bknz: Yuri Gagarin, 1961). İlk erkekten sonra ilk kadını da (bknz: Valentina Tereşkova, 1963). Kaçış hızını aşıp Dünya'dan kurtulan ve Ay'ın bulunduğu uzay boşluğuna açılan ilk insan yapımı nesneyi de (bknz: Luna 1, 1959). Dünya'nın yörüngesine oturan ilk insan yapımı nesne de malum (Sputnik 1, 1957) Burada Werner von Braun'un Sovyetlerdeki muadili denebilecek direktör ve tasarımcı Sergey Korolyov'a da atıfta bulunmak gerekir.

Kısaca ABD'nin - kendisinin geriden geliyormuş gibi bir profil teşkil ettiği - bu manzara karşısında prestij kaygısı inanılmaz derecede fazlaydı ve Amerikan politika yapıcı elitin üzerinde Sovyet uzay programındaki süratli ilerlemeden dolayı ABD'nin ve kapitalist liberal dünyanın - komünizm - karşısındaki genel imajına dair politik baskılar mevcuttu. Eğer ABD bu konuda kararlı adımlar atmazsa kendilerinin gözünde "uzay tamamen kızıla boyanabilirdi".

Soğuk Savaş'ın son sıcak fazının bir "Yıldız Savaşları" muhabbeti altında geçtiğini unutmamalıyız. Bu son fazda Sovyetler uzaydan gelecek Amerikan teşebbüslerine karşı bir korkuya kapılmışlardı. Soğuk Savaş'ın birazcık bahsettiğim ilk fazında ise tam aksine Amerikalıların kendisi Sovyet uzay programının uğursuz görünen gelişiminden ve başarılarından gayet rahatsızdılar. Çünkü Amerikalıların gözünde Sovyetler bunu özellikle ICBM'lere ilişkin ölümcül ve önlenemez bir askeri kabiliyete - ve hatta hayal gücü için daha da beteri bir uzay istila gücüne - dönüştürebilirlerdi.

dıt dıt

dıt dı

dııııııı

diye bi müziği vardı  

Aslında ABD aya gitmedi.

Oh be şunu bir kerede ben yazdım, cahillik mutlulukmuş  

Bilgi için teşekkürler. Açıkcası ben uzaya gidilmedi iddiasını savunmuyorum. Ama diğer tarafta da aklıma takılan noktalar var o nedenle sorguluyorum ve mantık çerçevesinde iddiaları değerlendiriyorum. Mesela Ay'a kadar ulaşan kısım nasıl bir araçtı? Serbest yönlendirilebiliyor muydu? Nasıl bir roketleme sistemine sahipti? Sonuçta ciddi bir mesafeden bahsediyoruz, yeterli ivmeyi ne şekilde elde ettiler dönüş yolunda? Yer çekimi olmasa bile yüksek hıza ulaşmak yine de kolay olmamalı. İnternette bu detaylarla ilgili basit ve anlaşılır bilgiler var mı bilmiyorum.

Mesajın başına özellikle yıldız koymuştum. :) Ama Kubkric kısmı doğru, hatta bu yüzden öldürüldüğünü söyleyenler de var.

@Metin Yasir Akpınar Yazı güzel ama gözü tırmalayan bazı imla hataları var. Onları düzeltirseniz güzel olur. Elinize sağlık.

Evet işte akla, mantığa yatmayan noktalar var. O yüzden şüphecilik ve sorgulama :)