Şimdi Ara

2020 F/P Tatil Fırsatları (130. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6.088
Cevap
192
Favori
38.053
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 128129130131132
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • tatil fırsatları platformu birden ayrı başlıkta tartışılması gereken başlıkların karşılıklı salvolarına dönmüş. bir turizmci olarak turizmci gözüyle naçizane görüş paylaşmak isterim.

    1) İade konusu: bugün genel anlamda (otel, hava yolu, cruise, yurt dışı turu) vs. temel olan durum ulaşım olduğundan, ulaşımda da her ne kadar herkes uçakla gitmese de, turizmde baz alınan durum hava yolu, yayınladığı tamim ve o bölgeye olan erişebilirlik baz alındığından, hava yolları da iade süreçlerinde de eğer şimdi iptal etsen bile, iptal ettiğin uçuşa olan bölgeye uçuşun başlamasından 74 gün sonrasına kadr iade hakkı vermesinden sonra, THY'nin bu tamimini de TÜRSAB baz alıp, aynı hakkı otelcilere de tanınmasını istemesi ve Türkiye Otelciler Birliğinin de bu kararı alması sonucunda iade sürecindeki mevcut durum ayı hava yolları gibi oldu.

    Haziran, Temmuz gibi uzak dönemde olan tatilcilere bekleyin bakalım ne olacak durum görelim dendi.

    Mayıs ayı içinde olanlara, örneğin İstanbul'da yaşayan birisinin Antalya Tatili için, iade sürecinde giriş tarihinden 74 gün sonrasında yapabilir. yada firma bu ücreti, sadakat programı kapsamında puan, gelecek tatil tedariği için bakiye olarak kullanma teklifini sunabilir.

    bir nokta da şuraya değinelim, x firma yapıyor, y firma ölücü yapmıyor mantığına. yapan X firmanın sahibinin aynı zamanda TC Turizm Bakanı olduğu, eğer olmasaydı onlar neler yapardı, bu firmanın daha önceki bu şekilde mücbir sebep durumlarında iade politikasını nasıl yaptığını (Mesela örnek olsun diye söylüyorum, olayın siyasi boyutu ile alaka kurulmasın) Turizmde yakın dönemde Covid-19 dan önceki en büyük mücbir sebep doğuran durum 15 Temmuz ve sonrasındaki OHAL döneminde devlet memurlarının durumu idi. Yurt dışına, hatta şehir dışına çıkışları bile ilgili bağlı olduğu kurumdan alacağı 'gidebilir' izni onayına bağlı idi. şikayet web sitelerini, forumda o dönemde devlet memuru olup mağdur olanların açtıkları konulara bir bakın derim, firma parlatmadan önce.

    2)Sertifiaksyon Sistemi ve Turizm faaliyetlerinde Normale dönüş: Bir Turist Rehberi, ayrıca İzmir'de Holding şirketi bünyesindeki IATA üyesi seyahat acentasında outgoing ve incoming operasyon sorumlusu, kurumsal rezervasyonlar (otel) supervizörü olarak net olarak söylemek gerekirse, her kim ki turizmde 2020 için umudum var, normalleşince her şey düzelir diye düşüncesi vardır, kendisi Pollyanna'dan bile saftır.

    Böylesine bir pandemide, üstelik enfekte olan kişi, daha belirtiler gözükmeden yani kişi kendini hasta olduğunu bilmeden kuluçka döneminde de testleri negatif çıkan bir durumda bile TAŞIYICI VE BULAŞTIRICI durumda olan bir hastalıktan bahsediyorum,

    istediğin sertifika kriterini getir, istediğin önlemi al, maalesef önüne geçemiyorsun.

    Bunu şu açıdan söylüyorum, birileri, ateşimi ölçtürürüm, maskemi takarım, sosyal mesafeye uyarım, giderim tatilimi yaparım diye düşünüyorsa unutsun o düşünceyi. çünkü dediğim gibi virüsten enfekte olduğunu farkedene kadar çoktan bulaştırıcı oluyorsun ve hadi bu ülkede ticareti, parayı, tatili, eğlenceyi kendi sağlığından daha önemli görenler var ama Avrupa'lı öyle değil. Bugün AB kendi içinde Schengen anlaşmasını Covid-19 dan ötürü katı kurallarla revize etmeyi, hatta iptal etmeyi düşünürken, cruise şirketleri özellikle ilk vakalarda yaşadığı olumsuz durumlardan ötürü yaşadıkları utanç ve vicdan azabı ile ortaya çıkmaya çekinirken, hava yolları uçuşlar konusunda hala daha kapalı iken, Bizde bu şekilde adımlar atmak gerçekten vahim, özellikle de yurt dışı partnerlerimiz tarafından endişe verici olarak karşılanmakta.

    Sn. Bakan Mayıs'ı işaret edip, İncoming'in (Yurt dışından ülkemize gelen turizm faaliyetlerini) önce Asya Pazarı ile başlayacağını söyledi.

    Asya Pazarında ülkemizde son 5 yılda ağırlık Çin'de. ve biz şu anda İstanbul - İzmir bile uçamazken, muhtelemen bilim kurulu tavsiyeleri ile bu durumu Mayıs sonuna kadar devam edecekken. VİRÜSÜN çıkış noktası olan pazar ve ülkeden turist almak çok vahim sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim.

    istedğin kadar, ateş ölç, termalden geçir, kişi daha kuluçka döneminde ise çıkmayacaktır, ama bulaştırıcı olacaktır. ve Turizm kadar da sosyal mesafe kuralını aşacak kadar iç içe olabildiğin bir durum daha yoktur.

    en basitinden uçakla bir yere gideceksen bile, evden çıktın, terminale gitmek için bir yolculuk, hadi diyelim araban var, terminale gittin, gittiğin terminalin ve ulaşım aracının kuralları doğrultusunda en az 3-4 görevli ile yakın temas, bindiğin araçtaki, diğer kişiler, inişte yine 1-2 temas, sonrasında gideceğin yere varış vs. derken 1 seyahat ortalama 100 kişi ile ortam paylaşma söz konusu.

    3) Turizm İştiraklerinde durum: Turizm'de ziraat gibi geriden gelen bir sektör. ve turizm daha 15 Temmuz sürecinin maddi olumsuzluklarını silememişken şimdi de Covid-19 çıktı.

    açıklayıcı olmak adına şu şekilde özetleyeyim, örneğin bir otelin gecelik kişi başı ücreti 450 TL Otel bunu belirlerken cost - yani maliyet hesaplaması yapar. Burada en önemli durum sunduğu hizmetteki ürünlerin fiyatları, vergiler ve harçlar ve son olarak tüketicinin tüketim miktarıdır.

    mesela burada basit bir örnek, Konaklamada müşteri olarak ödediğimiz kdv %8, ama otelcinin benim restaurantta otururken elimi sildiğim, afedersiniz wc de kullandığım wc kağıdandaki kdv %18. Otellerde en büyük kriterimiz olan hijyenin sağlanması adına temizlik malzemelerinin kdv si %18 gibi

    yani otelin geceliği 450 TL bunda en fazla maliyeti 200-250 TL olsa %90 kar yaptı mantığında iseniz zaten yanlış yoldasınız. bakın daha maaş ve sgk olaylarına falan girmedim.

    ayrıca erken rezervasyon kampanyasının temelinde yatan şey aslında devremülk sistemindeki mantık. Otelci bir sonraki yaza oteli hazırlamak durumundadır. bina bakımı, mobilya yenilemesi, tedarik anlaşmaları (gıda, temizlik malzemerleri) yapması yani sıcak paraya ihtiyacı var. bunun içinde aynı devremülk mantığı gibi, kış ayında satım yani rezervasyon sürecini başlatır, gelen para ile de işte bu işleri yapar.

    yani eğer siz, erken rezervasyon ile paraları topladı, kendini düşüneceğine, müşterisini düşünsün para iadesi yapsın diyorsanız, bir üst paragrafta belirttiğim yüksek karlılık oranındaki düşünceniz gibi yine yanıldığınızı söylerim, zira ellerinde para yok.

    İşte Bu noktada bir çok otel işletmesi şu an zor durumda, bir tarafta sezona hazırlık için harcanan kaynak, diğer taraftan şu anda bilim kurulu tavsiyesi ve hükümet kararı ile kapalılar ama vergi, harç, prim ve fatura gibi devlet kalemlerine olan yükümlülükleri (Unutmayın bunlarda normal vatandaşa gelmediği gibi turizmcilere de borç silme, vaz geçme gelmedi, erteleme geldi, yani ödenecek) vs. si varken bir çok iştirak ve işletme iflas noktasına gelecek. büyük olan, küçülerek devam edecek, orta ve küçük ölçekliler maalesef iflasa kadar sürüklenecek. Bu arada ülkemizde son dönemde diğer sektörlerde gözüken, franchise bizde de mevcut. Bakıyorsunuz otelin kapsında atıyorum Hilton yazıyor, ama fatura ticari ünvanı Ali Veli Petrol ve Turizm A.Ş Yani Hilton'un tabelasını almış, ama işletmesi şahısta. İşte bu noktada, Hilton sadece tabela olarak orda, eğer Ali Veli ekonomik anlamda sıkıntıya girerse oteli işletememeye başlarsa, Hilton'la olan anlaşmasında yükümlülükleri yerine getiremezse, Hilton anlaşmayı bitirir, tabelayı söker, sende kalırsın.

    O yüzden Corona önlemleri bitecek, her şey eskiye dönecek zihniyeti çok saf bir düşünce. Tavsiyem, alacağınız tatil ürünlerini az önce verdiğim örnekteki gibi otellerden değil, turizmdeki tabiri ile management yani yönetime, markaya bağlı olan otellerden alın. Eğer işletme yerli ise, kimin olduğuna bakın.

    seyahat acentelarini, Otelci ile müşteri arasındaki köprü vazifesi gören ve kazancını, otelden mal ettiği fiyatla size satış yaptığı fiyat arasındaki fark olan komisyon ile kazanç elde eden kurumlar olduğunu unutmayın. Dolayısıyla iade sürecinde de, iade kararı ve iradesi ve prosedürünün sizin satın aldığınız seyahat üründe olduğunu, acentenin insiyatifinde olmadığını hatırlayınız.

    Güvenilir olan firmalardan rezervasyon yapmaya bakın. güvenilir olmayanlardan kastım, merdiven altı, tokatçı acenteleri kastediyorum. sizden rezervasyon ücretini alırlar ama otele iletmezlerse, işte o zaman yandınız demektir.

    bunları belirtiyorum, zira zaten pamuk ipliğindeki sektör, bu virüsün yarattığı ekonomik olumsuzluklardan ötürü iyice kötüye gidecek.

    Turizm, mal değil, hizmet üretir. ama hizmet denen soyut kavramın hammadesi somut kavramlardır. şu anda enerjiden, gıdaya (mesela gıda deyince tarım girer, malum, virüsten ötürü oda sıkıntıya girdi, gıda fiyatı artarsa, bu sizin evinizin mutfağı ve ekonomisine yansıyacağı gibi, otelin maliyet ekonomisine ve otelin mutfağına yansıyacağını unutmayın) pek çok kavramda fiyat artışı söz konusu. ortada para yok. turizm için durum zor. zaten en başta söylenmişti en çok etkilenecek sektör diye.

    şimdi bütün olumsuzlukları, Asyalı gelir, sertifikasyon vs. gibi süslü kelimelerle silmeye çalışmak, umut pompalamaktan başka bir şey değil.




  • Dediklerin mantıksız
    Ticarette kar olduğu gibi zararda vardır
    Bende şirket sahibiyim ve 1 aydır kapalı olmama rağmen tıkır tıkır ödemelerimi yapıyorum

    Bu jolly olsun ets olsun 3-5 yıllık firma değiller. Keza otellerde aynı. Hangisi 3-5 yıllık otel sueno mu rixos mu?
    20 - 30 yıldır kar eden bir kurum 6 aylık bir krizi atlatacak sermayeye sahip değilse bu sorun global değil firma bazlı bir sorundur. Ve ben bunda art niyet ararım.

    1 sene önce 2018 de 4000 tl olan güralı 2019 da 12 bin tl ye geçen sene sattıklarında arada ki enflasyon farkı %11 di. %300 kar ile satarken sıkıntı yok , iade ederken sıkıntı var demek ticaret değildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çoğu firma 2020 için kuruş yatırım yapmamışken şimdi çıkıp ağlanıyorlar. Karlılıklarını sürdürebilmek adına erken rezervasyon paralarını cepte tutmak istiyorlar olay bu. Yok yeme içme anlaşmaları yok gıda fiyatları vs. Bunlar bahane. Daha şubat ayında bu işin rengi beli olduğunda bir çok çalışanı yeni sezona başlatmayıp ortada bıraktılar. Sanıyormusnuz ki oteller depoları yeme içmeyle doldurup açık büfeleri dizdiler. Ben inanmıyorum buna. Sezon ortasında patlak verseydi durum daha farklı olurdu, o zaman belli bir yatırımdan söz edebilirdik.

    Bunun dışında otelini yenileyen, tadilatını yapan firmalar zaten kalıcı yatırım yapıyorlar, sadece bu senelik yatırım değil.

    Son bir düşünce paylaşayım. ETS'nin sahibi dolayısı ile otellerden erken rezervasyon paralarını istedikleri gibi geri çekip müşteriye iade edebiliyorlar. ETS sahibine, anladığım kadarı ile oteller yokuş yapamadı. Ama jolly gibi firmalar otellere söz geçiremiyorlar. Oteller burada ikili oynuyor açık ve net. O nedenle turizmciler ağlamasın.




  • metulen kullanıcısına yanıt
    Ets sahibi bakan olmasıydı zırnık alamazlardı.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Shafter kullanıcısına yanıt
    dediklerim mantıksız olduğu için mi Almanya en büyük kaynağını milli hava yolu Lufthansa'ya ayırdı.

    İtalya zamanında özelleştirdiği milli hava yolu Alitalia'yı kurtarmak için pandemi ile uğraşırken 500 milyon € kaynak ayırdı.

    Fransa Renault'tan sonra en büyük kaynağı AirFrance veriyor.

    Amerika, dünyada en fazla hava yolu şirketine sahip ülke, hava yolu taşımacılığı %40 küçülecek.

    Yıllardan beri uçuyorlar, yıllardan beri faaliyettler ve havadalar, hadi döndürsün bakalım kendini o zaman senin mantığında.

    hiç bilmediğin sektör ve dinamikleri hakkında kendini nasıl bir tutupta ben ödeyebiliyorsam oda ödeyebiliyorum diyebilirsin ki?

    Kaldıki ben kimseyi korumadan sektörün iç yüzünde bilinmeyenlerini özetleyip durum hakkında özet yapmaktan başka gaye taşımadım. evet turizmciyim, ama mesleğim gereği beni ne otel, ne acente, bağlar en nihayetinde rehber olarak, çıkarım turuma, bakanlığın rehberlik ücreti için belirlediği fiyat üzerinden; tur eğer 1 günlük ise 587 TL, 1den fazla gün ise (Karadeniz, Gap Turu gibi)gün başına 708 TL alır, dediğim gibi çalıştığım şirkette de kurumsal seyahat işleri ve operasyon faaliyetlerini yürütmeye devam ederim.

    MAdem Sueno Rixos'a değindin onlara da değinelim, Fettah Bey, Rus ortaklarına ödeme yapabilmek için deli gibi kredi arıyor şu anda. baktığında 20 yıllık firma, bu sene, her zamankinden daha büyük çaplı bir Rus turist operasyon sayısına imza attı. Covid başlayınca Rus tur operatörleri mücbir sebep deyip paralarını iade istedi.

    Fettah Tamimce dediğin gibi 3-5 yıllık değil, 20 senelik şirket. her sene de kar etti. hadi senin mantığında ödesin o zaman neden ödeyemiyor? Rusya'da da emin ol bu şekilde TR'den tatil aldık, iptal ettik, geri alamıyoruz şeklinde dönüyor ki bu Türk Turizm'i açısından da kötü bir imaj çünkü Rus operatörde Paranızı Türkiye'deki otel ve operatörden alamıyoruz diyor. bu durum global turizm gündemine de yansıdı. Zaten bakan'ın mayıs sonunda faaliyete başlayacağız ve sertifka sistemi getirceğiz açıklaması da bu yönde, geri ödeme yapacak para yok bari hizmeti verelim diyorlar. ama genel anlamda daha süpermarkete bile büyüklüğüne göre 10 kişiden fazla giremiyorken otele nasıl alacaksın adamı? mesela otobüslerde taşıma haddinin %50 si ile taşıyorsun uçakta bunu yaptığında taşıdığın yolcunun full kapasitedeki maliyette birim maliyetteki kişi başına olan maliyet hesaplaması var. şimdi ise eğer uçağa da getirsen, o total maliyeti % 50 kapasiteye böldüğünde arada çıkan fark var, bunu yedirmen içinde en kötüsünden uçak farkı alman gerekecek, ben müşteri olarak baktığımda bana ne derim, ama işin içinde rakamsal ve maliyet açısından da durum var ve bunu kurtaramadığın durumda zararına iş yapmış olacakları için, bu durum bile başlı başına bir paradoks zaten. ama şu mantık doğru değil, yıllarca kazandılar, birazda harcasınlar. covid-19 durumunu otelci, hava yolu, acente çıkarmadı, dolayısıyla kendinden kaynaklı olmayan mücbir sebebin mali yükünü kimse karşılamak istemez, hadi diyelim istekli olsun, belirttiğim gibi turizmde mali döngü ve işleyiş, normal ticaretteki gibi değildir.

    mal üretirsin, girdi faturalarını işlersin, malı satarsın, faturasını kesersin ödemesini alırsın. Hizmet öyle değil ki. Ürettiğin bir şey yok. hizmetin alış veriş anı yani senin bugün Temmuz ayı için yaptığın rezervasyonda daha hizmet ifa olmadığından ötürü fatura değil, proforma kesersin, genel muhasebeye tabi olduğun için, otel faturayı ancak çıkışta keser. bak bu bile işleyişteki en temel farklılıktır. olaya bu açıdan bakmanı tasiye ederim. bir diğer örneğini de ilk mesajımda vermiştim. Konaklama'da kdv %8, ama odanın temizliğindeki ürünün, restauranttaki masa üzerindeki peçetenin ve bilimum diğer ürünlerde %18 kdv ödüyor. ve bir turizm işletmesi %60 -%70 karlarla çok kazanmıyor, %10-%15 marj, komisyon vs. ile sürümden kazanıyor.

    Ayrıca ilk mesajımda da belirttim, otellerde franchise mantığı var, yada otel el değiştirir ama müşterinin kafasında yer ettiği için değiştirmek istemez. Mesela Rixos TEkirova, adı Rixos ama sahibi Siwss Otellerinin sahibi.

    koskoca hava yolları uçamadığı için bütün filoları yere çekti, uçak park maliyeti araba park etmeye benzemez, Yeni Kapı'yı silme doldursan, araç başına günlük 5 bİN tL Desen, aylık parası 1 uçağın 1 günlük hangar parası etmez.

    sen ödeme yapıyorum derken, eğer kira gideri varsa kirayı da içine katıyorsundur, kira da ay ay gidersin, Turizmde mülk kirlaa yılıkktır, yıllık ödemenin %40 ı peşin alınır.

    15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otel olan Grand Yazıcı, Rahmetli Bursa spor Başkanı İbrahim Yazıcı (şimdi oğullarınmın) şirketinin İŞLETMESİNDEDİR, MÜLK KOÇ'undur, kiralar. Grand Yazıcı bu seneki kira bedelini hala yatırmadı, Mart 11 diyelim covid için tarihi, geriye dön, 3 aydan beri ödeme yapmmamış mülk kirası için ama baktığında Grand Yazıcı erken rezervasyon döneminde en çok satılan otel oldu. Senin mantığında yüksek marjla Yazıcı sattığı rezervasyonların parası ile Koç'a borcunu ödemek yerine üzsrine mi yattı?

    dediğim gibi Turizm sektörü, sanayi, perakende, tarım, sağlık sektörü gibi dinamiklere sahip bir sektör değil maalesef ve bu durum bu ülkeye özgü de değil, globalde böyledir. çoook farklı bir sektörü, kendi günlük, yada iş hayatında ki dinamiklerle kıyaslamak elma ile armudu bile değil bak dometesi kıyaslamaktır ki özellikle domates dedim çünkü bir meyvedir domates. işte bizim günlük hayatımızda sebze dediğimiz ama aslında meyve olan domates gibi farklılığı olan bir sektördür.

    1 dip not daha son olarak, THY bile -ki kesin bilgidir, devletin resmi hava yoludur, Cumhurbaşkanı tarfından bu süreçte uçak biletinin kdv'si düşürülmesinde koruma altına almak adına yaptığı bir eylemdir. bu firma bile, pilotundan hostesine yer hizmetlisinden mühendisine yaka, mevkii, kıdem gözetmeksizin tüm çalışanlrına maaş ödemesinde %80'lik kesintiye gitti, kısa çalışma ödeneğine baş vurdu. 3 ayda 1 alınan ikramiyeleri bak erteleme demiyorum, kaldırdı!
    %20 kurumdan maaş alacaklar, kalan %80 in tamamıda kısa çalışma ödeneğinden gelemeyeceği için,çünkü kısa çalışma ödeneğinde ayulık gelirin ne olursa olsun, ödenek belli bir kısmı ödeniyor. sen düşün artık hava yolu çalışanının durumunu. burdan otelciye, tur operatörüne pay biç sonra.

    senin mantığında yıllardır uçuyorlar ödesinler, 3-5 yıllık firma değil, kaç yıllık firma dahası devlet firması.

    turizm öyle bir sektör ki bir kurumu 1 günde zengin de eder, çalıştığın ülke, bölgeye göre 1 terör faaliyeti olur, 1 savaş çıkar, bir virüs peydah olur, siyasi ikdidar değişir, 10 dakikada batarsın.




  • radko kullanıcısına yanıt
    Ben ne dedim? Bakan olunca ödüyorsan bir zahmet diğer şekilde de ödemeni yap. Ya da ödememeye hakkın varsa ets ye de ödeme madem. Nereden bakarsan bak çifte uygulama.
  • metulen kullanıcısına yanıt
    radko kullanıcısına yanıt
    ets'nin aynı zamanda Voyage, maxxroyal, land of legends ve Elexus otellerinin de sahibi olduğunu yani iade yapması için otelden de iade almayı beklemesini gerekmediğini hatırlatırım sana.

    adam sol cebine aldığını sağ cebinden çıkartıyor hepsi bu.

    tabi oda bir yere kadar dayanabiliyor. bu süreçte geçen ayın 20 sinden itibaren Voyage, MAx Royal ve Eleksus olmak üzere bakanın otellerinde çalışan personel çıkarmaları 700'Ü buldu. bunu kötülemek, siyaset politika yapmak için konuşmuyorum, burası yeri değil çünkü. yine turizmci ve turizm çerçevesinde belirtyiyorum, büyük m2 hatta dönümlerle ölçülen büyüklükte her şey dahil sistemle 7/24 hizmet veren tesislerde personel sayısının azalması demek, hizmet hızı, hizmet ağı ve hizmet kalitesinin düşeceği anlamına gelir. az personelle tüm taleplere yetişemezsin, bu durum oda temizliğinin aksamasına, büfede çeşitlerin bir anda çıkmamasına, barda kuyruklara, masada ki tabakların alınmasına sirayet eder bilgilendirmek isterim.

    Ersoy Bakan olduktan sonra, birçok oteli bakanın acentesi diye tek yetkililik anlaşmalarını ets ye kaydırdı. Hatta bu durum basına e basın yoluyla meclise de taşındı, sektörde tekel hatta tekelden ziyade tröst'e gidiyor bu durum diye. kimse oralı olmadı.

    ETS'den kalanda diğerleri ile devam etti zaten ama diğerleri noktasında işte o otel işletmesine ait olan firmanın durumu ile paralel durumda zaten.




  • Tüm acenteler parayı iade etmese ,sistem tıkanır ve hiç kimse yaz sezonu için güvenip de acente üzerinden rezervasyon yaptırmaz ,(ancak güvenilir oteller üzerinden rezervasyon yapılabilir ,pek çok otel mağdur olurdu) Yani olay sadece bakan olayı değildir bunun bir göstergesi de SETUR dur , o da iade yapıyor ,Koç ,3-5 kuruş için karizmayı çizdirmez ,itibarını yitirmek istemez

    Netice de itibarını kaybeden şirketler yavaş veya hızlı dibe doğru giderler .Ticaretin kanunudur bu .

    Tabi bu durumun en olumsuz tarafı ise tekelleşmeye doğru gidilmesidir ki , bu da ileride müşteri için daha pahalı hizmet almasına yol açar .
  • ugurrsy U kullanıcısına yanıt
    Allah aşkına Seturda kaç tane otel var zaten?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    "Ersoy Bakan olduktan sonra, birçok oteli bakanın acentesi diye tek yetkililik anlaşmalarını ets ye kaydırdı"

    Bundan dolayıdır ki , ETS kredi kartlarında farklı fiyat uygulamaya başladı ,daha önce Yapı kredi bankası kartına fiyatı değiştirmeden daha fazla taksit imkanı sunarken , bu bankayla anlaşmasını sonlandırıp Garanti Bankasıyla anlaştı ve bu bankanın kartı dışındakilere öyle böyle değil, okkalı fiyat farkı uygulamaya başladı ve yavaş yavaş tekelleşme bu uygulamayla birlikte başlamış oldu
  • metulen kullanıcısına yanıt
    Ben yorumumu yazdıktan sonra bakanla ilgili yazarak düzenlemişsiniz yorumunuzu

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • radko kullanıcısına yanıt
    benim yazımda düzenleme yok, mesajın özgün hali orada. buna rağmen nasıl böyle yazabiliyorsun? Sanırım konuda kasıtlı olarak gerginlik çıkarma peşindesin.
  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    Söylediklerinizde haklı olabilirsiniz ama şunu farklı yorumluyoruz; "adam sol cebine aldığını sağ cebinden çıkartıyor hepsi bu", bu dediğinden de anlaşılacağı üzere para geri gidip halka dönüyor. Burada bakanın otel veya acente sahibi olmasından ziyade paranın sorunsuz geri halka dönebilmesi önemli. Diğer acenteler ne yaptı. 10birim benden aldı, 9 birimini otele verdi, otelde henüz vermediği bir hizmete karşılık bu parayı geri veremem batarım dedi. belki bir senelik 10birim karşılığında hizmet hakkın bende saklı diyecek. Seneye ortalık durulduğunda (inş.) otele gitmek istediğinizde de aynı hizmet için sizden ekstra 3-4 birim daha para isteyecek. Bu durumda kime kalıyor ihale?
  • metulen kullanıcısına yanıt
    peki ben şöyle sorayım senden aldığı 10 birimden 9 unu otele verdikten sonra geriye kalan 1 ile kendini döndüyorken

    burada acente aracı iken, aldığı 1 lerle, müşterimi mağdur etmeyeyim düşüncesi ile kaç müşterisinin, otelin yapmadığını , otel adına yapıp ödeyebilir? Buna kim dayanabilir?

    Kaldıki 1618 sayılı Seyahat Acenteleri kanunu ve ticaret hükümleri kapsamında, iş mahkemeye gittiğinde acenteye uygulanan yaptırım yasa ile de çerçevelenmiş durumda. Özetle, iptal, iade durumlarında acente iptal iade durumlarında talebi karşılayamadığı zaman müşterisine oluşturduğu mal ve hizmet faturalarını ibraz edip, müşterisine satış fiyat fturasındaki fark kadar kalanı ödemekle mükelleftir.
    yani ancak komisyonu, hizmet bedelini alabilirsin acenteden

    x acentenin ödemenin tamamını yapması için senin adına yaptığı otelden iadeyi alması gerekir. ben sadece yine siyaset, politika, eleştirilerine girmeden durum tespiti için yaptım, çünkü TR'de hem acentesi, hemde oteli olan tek bir girişimci var oda zaten turizm bakanı oldu :) onun ödeme yapması kolay. Ha makamı üzerinden eleştiri değilde şöyle bir soru sorabilirim, eğer ETS'nin sahibi aynı zamanda bakan olmasaydı bu kadar kolay iade yaparmıydı? bu muamma

    bu arada ETS her iade talebini şaak diye yapıyor diye bir algı oluşmasın, onunda yapamadığı hizmetler var, mesela yurt dışı turları. uçaklı olanlarda mesela sıkıntıda hava yolu uçuştan 74 gün sonra iade verirken oda hava yolunun bu kuralına göre veremiyor, yada paran bende kredi kalsın diyor.

    seneye ortalık durulduğunda otele giderken yine para isteyecek dediğinde orada acente olarak yapacak bir şey yok maalesef. Şöyle örnek vereyim, en büyük Turizm fuarı ITB Berlin covid nedeni ile iptal edildiğinde, otellerden iade istedik. Otel dedi ki iade etmem, kredin bende kalsın, önümüzdeki senenin fiyatının farkını öder rezervasyonu kesinleştirirsin dedi. Yani burada gerçekten bu niyeti yaklaşan otel ve bu otel Berlin Messe (fuar alanı) içindeki otel bunu bu yapıyor düşün.

    çünkü bir başka mesajımda belirtmiştim, turizmde oluşan her maliyet satış fiyatına direkt etki eder. tedarikçi de dur az kazanayım da yansıtma yapmayayım, yada maliyetlerden sonra %10 değilde % 5 marj koyayım demez maalesef.




  • ugurrsy U kullanıcısına yanıt
    eleştiri noktası ile tarafsızlığımı görmüşsündür sanırım.

    ancak bu noktada belirttiğin noktada ets nin tekelleşme sürecine değilde eleştiriyi bankalara yönlendirebilirim.

    her banka her sektöre aynı yaklaşmıyor maalesef, turizme de ek taksitler, düşük vadeler uygulayan bankalar çok az

    mesela Axess'in turizme hiç bir artısı yok, aksine lanet okuyorsun.

    her ne kadar Koç firması Setur ile ,Marina ile, Dİvan ile kendisi turizm sektörünün bizzat içindeyken, bankası olan YKB turizm sektörüne ödeme, ek taksit, vade gibi kavramlarda bir özelliği yok.

    tatil harcamaları için tercih edilecek kartlar, Bonus, Paraf, Maximum ilk akla gelenler, tatil, seyahat harcamalarında bu kartlar avantajlı.

    yani bu noktada acenteden ziyade banka ve bankanın turizme olan yaklaşımı önemli. bankacılıkta Turizm Pos'u diye bir kavram var, Turizm şirketlerinde pos işlemlerinde bankalar katı.




  • winwin35 kullanıcısına yanıt
    Zaten ben acentelerden ziyade otellerin uygulamasını eleştiriyorum. Acenteleri ise basiretsiz olmakla itham ediyorum. Burada konu ETS niye ödüyor'a dönüyor. Bence odak kayması yaşıyoruz. ETS nasıl ödüyor elbette konuşalım ama diğer acenteler neden bu kadar pasif kaldılar. Ya bu 9birimi götüren otellerden niye adam gibi dönüş alamıyoruz ta tüm topu acenteye atıyorlar. Direk otelden alanlar hariç hanginize otel yetkilisi arayıp ta hal hatır sordu şu ana kadar? Henüz başlamamış bir sezonun parası çok önceden alındı ve şuan verilmeyeceği belli olan hizmetler bahane edilerek geri ödenmiyor. Yani daha önce saydığım konular haricinde otellerin bu sene min gider/ min gelir dengesi ile seneyi kurtarması gerekiyorken şuan baya baya %60/70 erken rezervasyon parası ile hiç gelmeyecek müşterilerin masraflarını bahane ediyorlar. Daha öncede yazdım gene yazıyorum, o halde yazlık mekan işletenlere, cafe ve parlara da gidiyormuş gibi ödeme yapalım. Yazık değil mi o insanlarda para yatırdılar bu işe. Ama bu kadar göz önüne galmiyorlar, kimse sallamıyor onları. Ama alınan parayı haklı göstermek için her yerde bu otelleri savunanlar oluyro.




  • 
Sayfa: önceki 128129130131132
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.