Şimdi Ara

Volvo s40 1.9t4 alınır mı? İlan içerir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
1
Favori
13.820
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu araçla ilgili bilgisi olan varmıdır internette genellikle turbosu zayıf deniyor motor ömrü ne kadardır birde lpg sıkıntı yaratırmı ? bu araçla ilgili tavsiyeleri bekliyorum https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volvo-ms-car-dan-1998-volvo-s.40-1.9t4-200hp-manuel-vites-497550432/detay



  • Hocam özünde bu arabalar gayet dayanıklı ve durup dururken arıza yapmayan araçlar. Sadece motor değil genel olarak. Gerek elektrik tesisatı gerek alt takımları, gerek kaporta aksamı, otomatik şanzımanı olsun son derece sağlam ve kronik sorunları olmayan sıkıntısız arabalardır. Ama gel gelelim denklemin içine Türk sanayi ustaları girince ucu bitmeyen bir sorunlar silsilesi başlıyor.
    Mesela bir örnek vereyim: Bu arabalarda karterin içinde meydana gelen buhar basıncını tahliye etmeye yarayan, ve diğer marka arabalardan çok daha gelişmiş ve kompleks bir sistem (PCV) bulunuyor. Bu sistemin çeşitli elemanları (hortumları, yağ ayırıcı kutusu vs.) 100-150 bin km.'de ömrünü tamamlıyor. Bu sistem tamamen tıkanınca oluşan basınç tahliye edilemediğinden, bu basınç, motorun bütün keçelerinden yağ sızdırmasına, rölantinin bozulmasına ve yağ kapağını açınca yağ buharı çıkmasına sebep oluyor. Bu sızdırma fark ediliyor ve kimse PCV sisteminin varlığından haberdar olmadığından hemen keçeleri değiştiriyorlar, içinden yağ geçen her parça için "sorun bundan olabilir" deniliyor. Uçuk miktarda bir parça ve işçilik ücreti verdikten sonra bir bakıyorsunuz o da ne?, trigeri sökmeden önce kam millerini sabitlememişler, motorun zamanlaması kaymış. Sonra bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Alakasız şeyleri değiştirip duruyorlar, günün sonunda arabanın sahibi yetti artık deyip satıp kurtuluyor, volvo'nun da adı kötüye çıkıyor.

    Halbuki bu arabalardan gerçekten anlayan ustalarımız olsa, ilk önce PCV sistemini kontrol ederdi, 250 liraya yeni PCV kiti alınır, 200 lira da işçilik verir, 450 liraya dükkandan çıkar mutlu mesut arabasına binmeye devam ederdi. Bu sebeple bu arabaları alacak kişilerin arabaların tekniğinden anlaması, kendi yapabileceği tamirleri mümkün mertebe kendisi yapması, motora anahtarı değdirmeden önce detaylı bir analiz ve araştırma yapması gerekiyor. Nitekim ben kendi s40'ımda bu şekilde yapıyorum ve şu an 280 bin km'de. Ne yağ-su eksiltiyor ne de arıza lambası yakıyor. Yakıtı ve performansı da hala fabrika verilerine yakın.

    Mesela goodorevil hocamızın kendi arabasının direksiyonunda yaşamadığı kalmadı. Direksiyonu ne tarafa çevirirseniz, topladığınızda araba o tarafa çekiyor, yolun eğimi ne tarafaysa araba o tarafa doğru gitmeye çalışıyordu. Bu sorunu halletmek için gezmediği usta, değiştirmediği parça kalmadı, adama komple alt takım yaptırdılar ama sorunu hala çözülmedi. Sonrasında sıkıntısını köyde yaşayan bir usta çözdü. Bu arabanın aksını daha önce revizyon yapmışlar, bunu yapan "usta" geri toplarken aksı yerinde tutan segmanı takmamış. Komik bir fiyata direksiyonunun sorununu halletti.

    İşin özeti, yolunuz sağlam bir ustayla kesişirse, veya kendi arabanızın ustası olursanız fazla sorun yaşamazsınız. Yaşadığınız sorunlar da arabanın yaşı ve kilometresinden kaynaklı, her arabada olabilecek sorunlar olur. Ömrü dolan sensörler, hortumlar değişir vs.
    İlandaki aracı daha önce de aynı firmadan ilanda görmüştüm. Bu biraz soru işareti geldi bana. Yoksa 98 model de olsa 186 bin km'deki 25 bin liralık T4 ilanda beklemez.
    Ayrıca S40 alınıyorsa en aşağı 2001 model alınmalı. Makyajla araba ciddi iyileşim geçiriyor. Güvenlik (Zannediyorum ki 2001 ile birlikte T4'ler 8 hava yastığına ulaştı), şase sağlamlığı, görünüm ve bazı sorunların iyileştirilmesi söz konusu. Ayrıca 2000 öncesi T4'ler 4 ileri, 2001 ve üzeri T4'ler 5 ileri.

    Ama şu var, T4'ün temizi pek kalmadı. Eğer illa turbolu Volvo S40 bakılıyorsa 2.0T de alınabilir. Hatta 2003-2004 2.0T bulunursa evladiyelik bile olur.

    LPG atmosferiklerde sıkıntı yaratmıyor ama turboyu bilemiyorum. Eğer ısrarla sadece T4 bakacaksanız çok temiz olmasına özen gösterin ki 25 bin liraya T4 alınmaz bana göre.

    Onun dışında benzin basınç regülatörü kronik sorunludur ve pahalıdır. Ama bir kere değişince bir daha o parça arıza yapmaz. Mekanik parçaları ucuzdur ama kaporta ve özel parçaları pahalıdır. Turbo konusu şöyle sıkıntı, yan sanayisi bulunmuyor, orijinali pahalı. Turbosu sıkıntılıysa "Yaptırırım" diye düşünüp almayın.

    Genel olarak yol tutuşu çok iyidir, sadece 200 beygir önden çekişte belki biraz kafadan kaymaya sebep olabilir ama arabanın kendi şasesi yol tutuş konusunda gayet başarılı. Arka taraf çok bağlantılı bağımsız süspansiyon. Frenlerin güven vermediği söyleniyor ama ben memnunum. Manuel şanzımanları M56 kodlu şanzımandır, 4. viteste 6500 devirde 195 km/sa 5. viteste de 6500 devirde 235 km/sa yapabilir (T4 yapar, benim araçta da M56 şanzıman var ama 5. vitesi bitiremiyor atmosferik olduğundan)

    Son olarak şöyle bir detaydan bahsedeyim, T4 harici S40'lar 15' jantla gelir ve orijinal ölçü 195/55R15'tir ancak ara ölçü olduğu için pahalıdır, o yüzden 195/60R15 falan takarlar, T4'lerde de 205/50R16 lastik ölçüsü var. Bulması zor bir ebat olabilir. Çamurluk içleri de biraz ufak olduğu için mesela 195/55R16 taktığımda ya da 195/60R15 takıldığında tekerlek çamurluğu biraz fazla dolduruyor. Orijinal ölçü de azıcık pahalı.

    Son olarak lafı toparlarsam, sadece ilk sahibinden, tüm bakım geçmişi ispatlanabilen bir T4 alınabilir. Onun dışında 2.0T ya da performans beklentisi çok değilse 2.0 atmosferik öneririm.
  • .
  • bunun 2002 modelinden benin arkadaşımda vardı. satmak zorunda kaldı çünkü arabadan anlayan yok. ciddi ciddi yaptıramıyordu . sorun olunca.volvo forumdan bakıyordu arızalara. en sonunda sattı yeti aldı. onun aracı da 180bin civarındaydı bayağı sıkıntı çıkardı buna.bir yerlerinden yağ kaçırıp duruyordu. volvo sağlam falan diye aldı ama öyle olmadı.
  • Kullanıcısını çağıralım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: teneke1236737

    Kullanıcısını çağıralım.

    2 sene 2001 modelini kullandım. km biraz soru işareti düşük geldi. sağlam ve bir arabadır ama motor ve turboyu kontrol ettirirseniz iyi olur.
  • İlandaki aracı daha önce de aynı firmadan ilanda görmüştüm. Bu biraz soru işareti geldi bana. Yoksa 98 model de olsa 186 bin km'deki 25 bin liralık T4 ilanda beklemez.
    Ayrıca S40 alınıyorsa en aşağı 2001 model alınmalı. Makyajla araba ciddi iyileşim geçiriyor. Güvenlik (Zannediyorum ki 2001 ile birlikte T4'ler 8 hava yastığına ulaştı), şase sağlamlığı, görünüm ve bazı sorunların iyileştirilmesi söz konusu. Ayrıca 2000 öncesi T4'ler 4 ileri, 2001 ve üzeri T4'ler 5 ileri.

    Ama şu var, T4'ün temizi pek kalmadı. Eğer illa turbolu Volvo S40 bakılıyorsa 2.0T de alınabilir. Hatta 2003-2004 2.0T bulunursa evladiyelik bile olur.

    LPG atmosferiklerde sıkıntı yaratmıyor ama turboyu bilemiyorum. Eğer ısrarla sadece T4 bakacaksanız çok temiz olmasına özen gösterin ki 25 bin liraya T4 alınmaz bana göre.

    Onun dışında benzin basınç regülatörü kronik sorunludur ve pahalıdır. Ama bir kere değişince bir daha o parça arıza yapmaz. Mekanik parçaları ucuzdur ama kaporta ve özel parçaları pahalıdır. Turbo konusu şöyle sıkıntı, yan sanayisi bulunmuyor, orijinali pahalı. Turbosu sıkıntılıysa "Yaptırırım" diye düşünüp almayın.

    Genel olarak yol tutuşu çok iyidir, sadece 200 beygir önden çekişte belki biraz kafadan kaymaya sebep olabilir ama arabanın kendi şasesi yol tutuş konusunda gayet başarılı. Arka taraf çok bağlantılı bağımsız süspansiyon. Frenlerin güven vermediği söyleniyor ama ben memnunum. Manuel şanzımanları M56 kodlu şanzımandır, 4. viteste 6500 devirde 195 km/sa 5. viteste de 6500 devirde 235 km/sa yapabilir (T4 yapar, benim araçta da M56 şanzıman var ama 5. vitesi bitiremiyor atmosferik olduğundan)

    Son olarak şöyle bir detaydan bahsedeyim, T4 harici S40'lar 15' jantla gelir ve orijinal ölçü 195/55R15'tir ancak ara ölçü olduğu için pahalıdır, o yüzden 195/60R15 falan takarlar, T4'lerde de 205/50R16 lastik ölçüsü var. Bulması zor bir ebat olabilir. Çamurluk içleri de biraz ufak olduğu için mesela 195/55R16 taktığımda ya da 195/60R15 takıldığında tekerlek çamurluğu biraz fazla dolduruyor. Orijinal ölçü de azıcık pahalı.

    Son olarak lafı toparlarsam, sadece ilk sahibinden, tüm bakım geçmişi ispatlanabilen bir T4 alınabilir. Onun dışında 2.0T ya da performans beklentisi çok değilse 2.0 atmosferik öneririm.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goodorevil

    İlandaki aracı daha önce de aynı firmadan ilanda görmüştüm. Bu biraz soru işareti geldi bana. Yoksa 98 model de olsa 186 bin km'deki 25 bin liralık T4 ilanda beklemez.
    Ayrıca S40 alınıyorsa en aşağı 2001 model alınmalı. Makyajla araba ciddi iyileşim geçiriyor. Güvenlik (Zannediyorum ki 2001 ile birlikte T4'ler 8 hava yastığına ulaştı), şase sağlamlığı, görünüm ve bazı sorunların iyileştirilmesi söz konusu. Ayrıca 2000 öncesi T4'ler 4 ileri, 2001 ve üzeri T4'ler 5 ileri.

    Ama şu var, T4'ün temizi pek kalmadı. Eğer illa turbolu Volvo S40 bakılıyorsa 2.0T de alınabilir. Hatta 2003-2004 2.0T bulunursa evladiyelik bile olur.

    LPG atmosferiklerde sıkıntı yaratmıyor ama turboyu bilemiyorum. Eğer ısrarla sadece T4 bakacaksanız çok temiz olmasına özen gösterin ki 25 bin liraya T4 alınmaz bana göre.

    Onun dışında benzin basınç regülatörü kronik sorunludur ve pahalıdır. Ama bir kere değişince bir daha o parça arıza yapmaz. Mekanik parçaları ucuzdur ama kaporta ve özel parçaları pahalıdır. Turbo konusu şöyle sıkıntı, yan sanayisi bulunmuyor, orijinali pahalı. Turbosu sıkıntılıysa "Yaptırırım" diye düşünüp almayın.

    Genel olarak yol tutuşu çok iyidir, sadece 200 beygir önden çekişte belki biraz kafadan kaymaya sebep olabilir ama arabanın kendi şasesi yol tutuş konusunda gayet başarılı. Arka taraf çok bağlantılı bağımsız süspansiyon. Frenlerin güven vermediği söyleniyor ama ben memnunum. Manuel şanzımanları M56 kodlu şanzımandır, 4. viteste 6500 devirde 195 km/sa 5. viteste de 6500 devirde 235 km/sa yapabilir (T4 yapar, benim araçta da M56 şanzıman var ama 5. vitesi bitiremiyor atmosferik olduğundan)

    Son olarak şöyle bir detaydan bahsedeyim, T4 harici S40'lar 15' jantla gelir ve orijinal ölçü 195/55R15'tir ancak ara ölçü olduğu için pahalıdır, o yüzden 195/60R15 falan takarlar, T4'lerde de 205/50R16 lastik ölçüsü var. Bulması zor bir ebat olabilir. Çamurluk içleri de biraz ufak olduğu için mesela 195/55R16 taktığımda ya da 195/60R15 takıldığında tekerlek çamurluğu biraz fazla dolduruyor. Orijinal ölçü de azıcık pahalı.

    Son olarak lafı toparlarsam, sadece ilk sahibinden, tüm bakım geçmişi ispatlanabilen bir T4 alınabilir. Onun dışında 2.0T ya da performans beklentisi çok değilse 2.0 atmosferik öneririm.

    Hocam yuttun mu bilgileri maşallah.




  • x571 X kullanıcısına yanıt
    Hocam özünde bu arabalar gayet dayanıklı ve durup dururken arıza yapmayan araçlar. Sadece motor değil genel olarak. Gerek elektrik tesisatı gerek alt takımları, gerek kaporta aksamı, otomatik şanzımanı olsun son derece sağlam ve kronik sorunları olmayan sıkıntısız arabalardır. Ama gel gelelim denklemin içine Türk sanayi ustaları girince ucu bitmeyen bir sorunlar silsilesi başlıyor.
    Mesela bir örnek vereyim: Bu arabalarda karterin içinde meydana gelen buhar basıncını tahliye etmeye yarayan, ve diğer marka arabalardan çok daha gelişmiş ve kompleks bir sistem (PCV) bulunuyor. Bu sistemin çeşitli elemanları (hortumları, yağ ayırıcı kutusu vs.) 100-150 bin km.'de ömrünü tamamlıyor. Bu sistem tamamen tıkanınca oluşan basınç tahliye edilemediğinden, bu basınç, motorun bütün keçelerinden yağ sızdırmasına, rölantinin bozulmasına ve yağ kapağını açınca yağ buharı çıkmasına sebep oluyor. Bu sızdırma fark ediliyor ve kimse PCV sisteminin varlığından haberdar olmadığından hemen keçeleri değiştiriyorlar, içinden yağ geçen her parça için "sorun bundan olabilir" deniliyor. Uçuk miktarda bir parça ve işçilik ücreti verdikten sonra bir bakıyorsunuz o da ne?, trigeri sökmeden önce kam millerini sabitlememişler, motorun zamanlaması kaymış. Sonra bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Alakasız şeyleri değiştirip duruyorlar, günün sonunda arabanın sahibi yetti artık deyip satıp kurtuluyor, volvo'nun da adı kötüye çıkıyor.

    Halbuki bu arabalardan gerçekten anlayan ustalarımız olsa, ilk önce PCV sistemini kontrol ederdi, 250 liraya yeni PCV kiti alınır, 200 lira da işçilik verir, 450 liraya dükkandan çıkar mutlu mesut arabasına binmeye devam ederdi. Bu sebeple bu arabaları alacak kişilerin arabaların tekniğinden anlaması, kendi yapabileceği tamirleri mümkün mertebe kendisi yapması, motora anahtarı değdirmeden önce detaylı bir analiz ve araştırma yapması gerekiyor. Nitekim ben kendi s40'ımda bu şekilde yapıyorum ve şu an 280 bin km'de. Ne yağ-su eksiltiyor ne de arıza lambası yakıyor. Yakıtı ve performansı da hala fabrika verilerine yakın.

    Mesela goodorevil hocamızın kendi arabasının direksiyonunda yaşamadığı kalmadı. Direksiyonu ne tarafa çevirirseniz, topladığınızda araba o tarafa çekiyor, yolun eğimi ne tarafaysa araba o tarafa doğru gitmeye çalışıyordu. Bu sorunu halletmek için gezmediği usta, değiştirmediği parça kalmadı, adama komple alt takım yaptırdılar ama sorunu hala çözülmedi. Sonrasında sıkıntısını köyde yaşayan bir usta çözdü. Bu arabanın aksını daha önce revizyon yapmışlar, bunu yapan "usta" geri toplarken aksı yerinde tutan segmanı takmamış. Komik bir fiyata direksiyonunun sorununu halletti.

    İşin özeti, yolunuz sağlam bir ustayla kesişirse, veya kendi arabanızın ustası olursanız fazla sorun yaşamazsınız. Yaşadığınız sorunlar da arabanın yaşı ve kilometresinden kaynaklı, her arabada olabilecek sorunlar olur. Ömrü dolan sensörler, hortumlar değişir vs.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 3 Kasım 2017; 23:8:41 >




  • Boşuna çağrılmıyoruz konuya.

    Ama @nacker hocam da gayet bilgili ya.
  • Motor ömrü konusunda forumda rahmetli "meteg" usta volvo'nun kendi ürettiği benzinli motorlar için bakımlarını düzgün yaparsanız bir milyon km götürür diyordu. LPG ve turbo olması ömrü ne kadar etkiler bilmiyorum. Ama mekanik olarak (yağsız susuz kalmadığı müddetçe) başınıza iş açmaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 3 Kasım 2017; 22:55:11 >
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Hocam inanın yolum volvo ile kesişmeden önce arabaların teknik işleri hakkında anca temel bilgi sayılabilecek kadar bilgim vardı. Bizim ustalardan ve kazık niyetine kullandıkları işçilik ücretlerinden sonra biraz da merak ile bu hale geldim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 3 Kasım 2017; 20:8:37 >
  • 2000 modelini kullanmıştım.

    Hayattaki büyük pişmanlıklarımdan biridir 5 ay sonra %10 karla bile olsa satmak zorunda kalmak...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nacker

    Hocam özünde bu arabalar gayet dayanıklı ve durup dururken arıza yapmayan araçlar. Ama işte denklemin içine Türk sanayi ustaları girince ucu bitmeyen bir sorunlar silsilesi başlıyor.
    Mesela bir örnek vereyim: Bu arabalarda karterin içinde meydana gelen buhar basıncını tahliye etmeye yarayan, ve diğer marka arabalardan çok daha gelişmiş ve kompleks bir sistem (PCV) bulunuyor. Bu sistemin çeşitli elemanları (hortumları, yağ ayırıcı kutusu vs.) 100-150 bin km.'de ömrünü tamamlıyor. Bu sistem tamamen tıkanınca oluşan basınç tahliye edilemediğinden, bu basınç, motorun bütün keçelerinden yağ sızdırmasına, rölantinin bozulmasına ve yağ kapağını açınca yağ buharı çıkmasına sebep oluyor. Bu sızdırma fark ediliyor ve kimse PCV sisteminin varlığından haberdar olmadığından hemen keçeleri değiştiriyorlar, içinden yağ geçen her parça için "sorun bundan olabilir" deniliyor. Uçuk miktarda bir parça ve işçilik ücreti verdikten sonra bir bakıyorsunuz, trigeri sökmeden önce kam millerini sabitlememişler, motorun zamanlaması kaymış. Sonra bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Alakasız şeyleri değiştirip duruyorlar, günün sonunda arabanın sahibi yetti artık deyip satıp kurtuluyor, volvo'nun da adı kötüye çıkıyor.

    Halbuki bu arabalardan gerçekten anlayan ustalarımız olsa, ilk önce PCV sistemini kontrol ederdi, 250 liraya yeni PCV kiti alınır, 200 lira da işçilik verir, 450 liraya dükkandan çıkar mutlu mesut arabasına binmeye devam ederdi. Bu sebeple bu arabaları alacak kişilerin arabalardan anlaması, kendi yapabileceği tamirleri mümkün mertebe kendisi yapması, motora anahtarı değdirmeden önce detaylı bir analiz yapması gerekiyor. Nitekim ben kendi s40'ımda bu şekilde yapıyorum ve şu an 280 bin km'de. Ne yağ-su eksiltiyor ne de arıza lambası yakıyor. Yakıtı ve performansı da hala fabrika verilerine yakın.

    Mesela goodorevil hocamızın kendi arabasının direksiyonunda yaşamadığı kalmadı. Direksiyonu ne tarafa çevirirseniz, topladığınızda araba o tarafa çekiyor, yolun eğimi ne tarafaysa araba o tarafa doğru gitmeye çalışıyordu. Bu sorunu halletmek için gezmediği usta, değiştirmediği parça kalmadı, adama komple alt takım yaptırdılar ama sorunu hala çözülmedi. Sonrasında sıkıntısını köyde yaşayan bir usta çözdü. Bu arabanın aksını daha önce revizyon yapmışlar, bunu yapan "usta" geri toplarken aksı yerinde tutan segmanı takmamış. Komik bir fiyata direksiyonunun sorununu halletti.

    İşin özeti, yolunuz sağlam bir ustayla kesişirse, veya kendi arabanızın ustası olursanız fazla sorun yaşamazsınız. Yaşadığınız sorunlar da arabanın yaşı ve kilometresinden kaynaklı, her arabada olabilecek sorunlar olur. Ömrü dolan sensörler, hortumlar değişir vs.

    o bütün tamirat işlerinde var. ya bilerek böyle yapıyorlar ki sürekli gelsin yolayım kafası.düzgün yaparsa sanayiye 5 yıl uğramayacak adam.yada gerçekten bu kadar cahiller. volvoda cidden öyle ama tarihi yanlış vermişim araç 204 modeldi. sanayide yaptıracak adam bulamıyordu.servis var ama her zaman ayak altı olmuyor. ilçede oluyorsun araba bozulsa il'e götüremiyorsun falan.sıkıntı cidden türkiye de. volvo yu geçtim peugeot yu tamir ettirecek adam bile bulamıyorlar. millet yana yakıla peugeot dan anlayan usta arıyor.




  • x571 X kullanıcısına yanıt
    Evet hocam bizim ülkemizde araçlara layık oldukları şekilde davranılmıyor maalesef. Servis konusunda da haklısınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nacker -- 3 Kasım 2017; 22:59:22 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nacker

    Evet hocam bizim ülkemizde araçlara layık oldukları şekilde davranılmıyor maalesef. Servis konusunda da haklısınız.

    sanırım en güzel temel olarak aracından anlamak. yağını filtresini zamanında orjinal parça ile değiştireceksin.geri kalan bazı parçaları da artık bozulmadan serviste değiştireceksin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nacker

    Hocam inanın yolum volvo ile kesişmeden önce arabaların teknik işleri hakkında anca temel bilgi sayılabilecek kadar bilgim vardı. Bizim ustalardan ve kazık niyetine kullandıkları işçilik ücretlerinden sonra biraz da merak ile bu hale geldim

    Hocam valla ben de bunu satarsam (Ki işler o şekilde gelişiyor gibi) bir daha Volvo'ya sadece usta mevzusundan girmem. Araba çok güzel, yola oturuşu gidişi falan ama usta nazı çekmekten sıkıldım.
    Şeytan diyor al bi sıfır Dacia falan, bin gitsin.




  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Honda aldım sanayinin yolunu unuttum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BekiRoRo

    Honda aldım sanayinin yolunu unuttum...

    Mesele arıza meselesi değil, basit bir yağ değişimi için Bosch Car Service 'Biz ona bakmıyoruz' diye burun kıvırdı.
  • bu araç mitsubishi carisma ile kardeş;mitsubishi volvo ortak üretimi

    1.9 dizel motorlarda renault olsa gerek

    aynı motor carisma da da kullnıldı.

    hayırlı günler.
  • tasshelhoff kullanıcısına yanıt
    Hocam bahsi geçen motor dizel değil. Sadece Amerika'da satışa sunulan 1.9 litre dizel motor renault motoruydu. 1.9 t4 ise benzinli ve volvo üretimi bir motor.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.