Şimdi Ara

### Türkiye'de Fotoğraf Etiği ve Fotoğrafçıların Hukusal Sorunları ### (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
1
Favori
6.020
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bipekkan

    Bu konu sürekli güncel kalmalı, sonuna kadar okuyabildiğim ender topiklerlerden.
    Özellikle @Sh@rKs-PoWeR ve @odéon'a katkılarından ötürü açık teşekkür. Bu arada @Zommby'nin en önemli mesajlarından birinin, bir kısmı adını vermekten çekinen bir "Sn. Yönetici" tarafından adet olduğu üzere silinmiş, nedendir ki acaba ?!

    Geri kalan kısmı ilk mesaja eklemişti Can... Sorun yok yani bipekkan hocam...
  • Konunun üzerinden epey zaman geçmiş ama benim merak ettiğim bir konu var bir özel gün fotoğrafçısının (düğün,doğum vs...) çekip düzenlediği fotoğrafları kendi sitesinde yayınlama hakkı nedir?Aile onayı ne kadar gereklidir?
  • Yazılanları ilgiyle okudum ancak ya genellemelerden yada başınızdan geçen olaylardan bahsetmişsiniz...

    Yaklaşık 3 yıldır sokaklarda fotoğraf çekiyorum. En çok kullandığım lensler 24-70 ve 35mm. 70-200 ile de çektiğim karelerim yok değil.

    Bence gözden kaçan noktalar var, mesela; fotoğraf çekmek deklanşöre basma süresi kadar kısacık değildir. Tele ile sokakta uzaktan sniper yapıp, 2 saniyede 1 fotoğraf çekilmez. Eğer modele selam verir, konuşur, adını sorarsanız, bir fotoğraf için yarım saat muhabbet edip, iyice modele yaklaşır ve doğallığı koruyabilirseniz hem güzel fotoğraflar çeker, hem de izin konusunda da sıkıntı yaşamazsınız...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fotoğraf sözleişmelerinde syok sitelerin maddeleri çok uzun.. sokakta insan fotoğrafı çekerken imzalamaya korkuyorlar. apple storeden hazır sözleşme varmış. onu kullanan var mıhttp://fatihnebioglu.com/ipad-icin-model-ve-ozel-mulkler-icin-izin-belgesi/
  • Epeydir yazılmamış konuyu hortlatmış olacağım ama aramalarım esnasında karşılaşınca naçizane kendi düşüncelerimi de paylaşayım istedim. Doğa fotoğrafcılığı benim için her zaman bir numarada olsa da sokak fotoğrafcılığı ve spontane portre de ilgi çekici ve heyecan verici bir alan. Herkesin takıldığı konularla ortak benimkiler de... Tepki almak, dikkat çekmek, tatsız bir durum yaşamak, rahat olamamak gibi. Bu karmaşık duygularla uğraşırken iç güdüsel olarak geliştirdiğim bazı davranışları daha sonra Jay Maisel, Don McCullin, Steve McCurry gibi fotoğrafcılardan duymak ilginç geldi - ama aklın yolu bir derler. Şunu da belirteyim bu adını verdiğim fotoğrafcıların bulabildiğm tüm videolarını indirdim ve her gün tekrar tekrar izliyorum. New York en az istanbul kadar zor, ve Jay Maisel NYC'de sokak fotoğrafları çekiyor. Onun anlatıkklarını tekrar tekrar dinledikçe daha kolay içselleştiriyorum ve uygulayabiliyorum (bahsettiğim videolar ingilizce olarak bulunabiliyor)

    Ben aslında son derece çekingen olsam da insanlar beni fotoğraflarını çekerken yakaladıklarında onlara gülümsüyor ve çektiğim kareyi gösteriyorum genelde. Eğer çekmeden yakalanırsam samimi bir şekilde onlarda bana ilginç gelen ne ise söylüyorum... Giysileri mi, jestleri mi, saçları mı. Diyalog kurmak sokak fotoğrafcılığının bir parçası. Çok nadir olarak 55-200mm vede %98 50mm lens kullanıyorum. Elbette bela çıkaracağı dünden belli tiplerden uzak duruyorum. İstanbulda nedense daha çekingendim, sonra şartlardan dolayı taşındığımız Yalova'da biraz daha rahatım. Hatta Çınarcık küçük, insanları meraklı olmasına rağmen daha rahat hareket ediyorum. "Gazeteci" yakıştırmasına en çok burada rastladım. En çok söylediğim şey "sanatla uğraşan insandan zarar gelmez, elinde fotoğraf makinesi ile gezenler değil silahla gezenler bize zarar verir" oluyor. Istanbulda genelde Bağdat Caddesi, Moda ve Kadıköy merkezi yerlerinde oluyordum... Yaşamın acısı / kederini v.s. yansıtmak zorunda olduğuma inanmıyorum. TV, gazete v.b. medya araçları o işi profesyonel olarak yapıyorlar zaten. Yalovada ve Çınarcıkta da güzel konuların peşinde oluyorum... Yüreğime dokunan şeyler fotoğraf karesi olarak kayıt ediliyor.

    Artık deviantart / 500pix / flickr / tumblr'daki sayfalarımı kapattığım ve Google ne yazık ki G+'ı rezil ettiği için (ki bir süre öncesine kadar blogumla beraber sadece G+ kullanırdım) - instagramdan da tiksindiğimden dolayı nihai alternatif olarak Facebook sayfamı kullanıyorum:https://www.facebook.com/keremgo3d/ -- çekimlerimden örneklere bakabilirsiniz isterseniz, biraz aşağı doğru kaydırma yapmanz gerekecek 2012-2013 arası çekimlerim istanbuldan, sonrası Yalova ve Çınarcıktan

    Şunu da eklemek istiyorum o büyük ağır dSLR'lar, Canonun abuk subuk beyaz tele objektfleri, Nikon'un içi boş olduğu halde 80 kilo gelen gövdeleri v.b. sokak fotoğrafcılığı için uygun değil (yanlış anlaşılmasın iki markayı da çok sever ve takdir ederim ama işe göre alet vardır). Henry Cartier Breson, Joel Meyerowitz gibi fotoğrafcılara bakarsanız Range Finder makineler kullandıklarını görürsünüz. Eğer şahsen Leica M Typ 240 ve 50mm Summicron F/1.4 edinme imkanım olsaydı çok sevdiğim mütevazı Nikon D90'ım ve Nikkor 50mm F/1.8D'mi hemen bırakırdım.

    Son olarak da gerçekten çok ama çok rahat sokak fotoğrafcılığı yapılabilecek benim bildiğim tek yer Tokyo. Kaldırımın orta yerine 8x10" Large Format kurup uzun pozlamayla restoran ve içindekileri çekseniz gene de size sataşan, uyaran v.s. olmaz. Diğer yandan karşımdakini tedirgin ve mutsuz edecek bir fotoğraf bana da aynı şeyleri hissettireceği için ne kadar güzel bir kare olursa olsun çekmemeyi tercih ederim.

    Biraz uzun oldu, yazdıklarımı ukalalık olarak algılamayacağınızı umuyorum. Sonuçta kendi mütevazı fikirlerim, mütevazı makinem ve çekimlerim. Ve hala öğreniyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2274D8842 -- 15 Aralık 2015; 22:40:33 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.