Şimdi Ara

Sızma Zeytinyağı Hakkında Bilgiler (623. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14.795
Cevap
531
Favori
1.195.230
Tıklama
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
48 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 621622623624625
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sızma Zeytinyağı Hakkında Bilgiler Sızma Zeytinyağı Hakkında Bilgiler
    Eski yağ sıcak yemeklerde değerlendirsem mi ama dibinde tortular var kafamı karıştırıyor 🤔

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Hved kullanıcısına yanıt
    Duyusal kontrol temiz ise, İsterseniz kağıt filtre, tülbent gibi şeylerle süzebilirsiniz. Yemeklerde kullanın, zeytinyağı değerli.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Hved kullanıcısına yanıt

    kapağı hiç açılmamış yağ yemeklerde kullanın ziyan etmeyin.

  • selamlar,


    arkadaşlar.


    daha önce yazmıştım.


    burada çok değerli yorumlar , gurmeler , tat almışlar var.


    öncelikle emeğinize sağlık ..




    içimlik. polifenerol oranı yüksek , şifa niyetine.. bana 2 ürün tercihinde bulunabilirmisiniz. dönüşümlü kullanmak istiyorum :..



    teşeküür ederim . saygılarımla.

  • yusufziya Y kullanıcısına yanıt

    Burada daha fazla değerli yorumlar, gurmeler, tat almışlar vardı. Ama mesajları yönetim tarafından sık sık silindiği için artık pek yazmıyorlar.

  • yusufziya Y kullanıcısına yanıt

    bir kaç sayfa geriye dönük bile çokça tavsiye var.

  • Ürünümüzü trendyola ekledik.Denemek ve hakiki zeytinyağı tadı almak isteyenler için,

    Trendyolda KARAOGLANLİ DİYE ARATİP BULABİLİRSİNİZ.

    Sevgiler.
    Sızma Zeytinyağı Hakkında Bilgiler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • karaoglanlıdogalurunler kullanıcısına yanıt

    bu zamanda bu fiyatla hayırlısı olsun ne diyelim

  • Fiyat yüksek mi ?


    Şuan 49.90 kampanyada


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gatila

    Burada daha fazla değerli yorumlar, gurmeler, tat almışlar vardı. Ama mesajları yönetim tarafından sık sık silindiği için artık pek yazmıyorlar.

    işin garibi açık açık ürün pazarlayan mesajlara dokunulmuyor ? bkz üstteki mesajlar

  • karaoglanlıdogalurunler kullanıcısına yanıt

    Hem piyasaya yeni girdik diyorsunuz, hem sezon sonuna giriyoruz, hem de lt fiyatı 100 TL'ye fahiş fiyata satıyorsunuz bir de milletin aklıyla dalga geçer gibi pahalı mı diye soruyorsunuz... He bi de indirimli fiyatmis:))) siz kendi ayağınıza sıkmaya devam edin...


    Maalesef bizim ülkemizdeki sıkıntının zeytin kalitesi olmadığını, esnaf sıkıntısı olduğunu bir kez daha görmüş olduk


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sizin maliyetlerden haberiniz yok sanırım.kullandigim şişe maliyeti sadece 7.5 TL + KDV kargosu 13 tl kullandığım strafor 1.90 + KDV daha saymami isterseniz. Hepsini anlatabilirim şişenin bana maliyeti 40 TL


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende 1.5 asit zeytinyağı pet şişede litresini 25 ten satmayı biliyorum.Delinmiş patlamış kargolarla da uğraştırabilirdim müşterileri.

    Ama yeni şirketiz şuan için para kazanma derdim yok elimizden gelenin en iyisini vermeye çalışıyoruz.Kendimizi cevirelim yeterli benim için ömrümüz olursa 2-3 sene sonrada buralarda olacagız inşallah.Herzaman işimin arkasında olacağım.


    Foruma özel kampanyada yapacağım.Bu işten iyi anlayan arkadaşlar tadına baksın diye.Yine burdan haber ederim.

  • Tanımam etmem ama karaoğlanlı bana gayet samimi geldi. Evet fiyatı uygun diyemeyeceğim, şahsen benim 1 litre zeytinyağına 100 tl verebilecek imkanım yok. Ama bu paraları verebilen çok insan var hem bu mecrada, hem farklı mecralarda. Kaldı ki trendyolda baktım, sorular cevaplar gelmiş ürüne, 3 de yorum yapılmış. Paketlemesi ve yağın kalitesi çok beğenilmiş. İşini iyi yapan insan er yada geç hak ettigi değeri bulur. Bana da karaoğlanlı firması işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor gibi geldi.
    Tasarruf yapılabilecek, ürün fiyatını aşağı çekebilecek bir çok kalem mevcut. Strafor yapmayıp bir çok satıcı gibi dandik bir kartona sarabilir, yada bazılarının yaptığı gibi sadece naylon sarıp gönderebilir. Koyu renkli özel cam şişe kullanmaz, şeffaf düz standart bir şişe kullanabilir. Ama kalite aynı olabilir mi o zaman? Güneş ve ışık gören zeytinyağı ile koyu renkli cam şişe içindeki zeytinyağı hiç bir olur mu.

    Soğuk sıkım denilip yoğurma esnasında 30 küsür derecelere çıkan hamurdan üretilen yağlarla yoğurma esnasında 26 dereceyi geçmeyen hamurdan üretilen yağ bir olmaz. Kalite anlamında da, maliyet anlamında da. Birinden 4 5 kg zeytinden 1 kilo yağ çıkarken diğerinden 7 8 kiloda ancak 1 kilo yağ çıkar, bu da maliyeti nerdeyse 2 katına çıkarır.

    Hilmi yıldırım, nova vera, menteşe som, Özgür beyin orfionu, nermin hanım vs vs vs liste uzar gider. Bunların hangisinin 500 ml şişesi 50 TL den uygun? Belki bu beyefendi onlardan daha iyi veya aynı kalitede yağ üretiyor.

    Özgür beye çok büyük saygım var, yıllardır takip ediyorum. Hem bu işi en iyi şekilde yapmaya çalışan, hem de mum misali etrafını aydınlatmaya çalışan, tüketiciyi bilgilendirmeye çalışan, bildiği her şeyi paylaşmaya çalışan biri. Tabi son zamanda ısrarla küstürdüler adamı o ayrı. Sadede geleyim, özgür bey de 5 6 sene evel karaoğlanlı ile aşağı yukarı aynı durumdaydı, bugün geldiği nokta ortada.

    Yağı denersiniz, beğenmezsiniz, kimse buna bir şey diyemez. Parasının yağı değil dersiniz ona da eyvallah. Veya benim gibi "benim bütçemi aşıyor, bu paralara yağ alıp deneyemem" diyebilirsiniz. Ama yağı tatmadan nasıl pahalı olduğunu iddia ediyorsunuz anlamadım. Burada litresi 300 400 TL ye yağ alan insanlar var. Herkesin pahalı anlayışı farklıdır, bu bütçeyle alakalı bir durum. Belki yağı tadınca çok pişman olacaksınız söylediklerinizden, belki "gerçekten de bu kalite bu fiyata ucuz bile" diyeceksiniz. Nasıl bu kadar ön yargılı ve peşin peşin hükümlü olabiliyorsunuz.

    Bir kaç yıl önce Dilara Elmas hanım da İncirya markasıyla piyasaya girerken, burada paylaşım yaparken anlamsız tepkilerle karşılaşmıştı. Daha yağını denememiş insanlar tarafından resmen taşlanmıştı. Ben de bu duruma anlam veremeyip tepki gösterince bir kaç kendini bilmez beni alışveriş yaptığım incirya firması ile ilişkilendirme terbiyesizliğini yapmıştı bilip bilmeden. Sonra ne oldu gördük. Bugün n11, hb, gg ve trendyolda en çok satan yağlardan biri incirya. Hem de 5 litre teneke 170 180 tl civarında fiyata. Öyle 100 120 liraya değil. O gün tadına bakmadan incirya neymiş 5 para etmez deme gafletinde bulunanlar bugün konuşsun bakalım.

    Karaoğlanlı firması sahibi beyefendi, siz doğru bildiğiniz yolda devam edin. Mutlaka kendi müşteri kitlenizi oluşturursunuz işinizi iyi yapıp kaliteli ürün üretip satın alanları pişman etmediğiniz sürece. Tek eleştirim şu olacak, 1, 2, 5 litre gibi maliyeti düşüren ambalajlar da satışa sunabilirseniz daha çok kişinin alma imkanı olur. Kalın sağlıcakla.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Beyefendi içtenlikle teşekkür ederim.Soylemek istediklerimi çok net yansitmissiniz.Ben zeytinyağı gurmesi yada tadım uzmanı değilim ama zeytin ağacının gölgesinde büyüdük bende babamda dedemde organik nedir doğal nedir iyi biliriz.Bu oluşuma girerken diğer firma yağlarını tadarak girdik kendimizin onlardan kalır yanı olmadigini düşünüyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Trendyolda 36 TL ye düşmüş fiyat. Siz mi ekstra kampanya yaptınız trendyol mu kendi komisyonundan kampanya yaptı. 36 TL gayet rekabetçi bir fiyat olmuş.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Marvelklein

    Tanımam etmem ama karaoğlanlı bana gayet samimi geldi. Evet fiyatı uygun diyemeyeceğim, şahsen benim 1 litre zeytinyağına 100 tl verebilecek imkanım yok. Ama bu paraları verebilen çok insan var hem bu mecrada, hem farklı mecralarda. Kaldı ki trendyolda baktım, sorular cevaplar gelmiş ürüne, 3 de yorum yapılmış. Paketlemesi ve yağın kalitesi çok beğenilmiş. İşini iyi yapan insan er yada geç hak ettigi değeri bulur. Bana da karaoğlanlı firması işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor gibi geldi.
    Tasarruf yapılabilecek, ürün fiyatını aşağı çekebilecek bir çok kalem mevcut. Strafor yapmayıp bir çok satıcı gibi dandik bir kartona sarabilir, yada bazılarının yaptığı gibi sadece naylon sarıp gönderebilir. Koyu renkli özel cam şişe kullanmaz, şeffaf düz standart bir şişe kullanabilir. Ama kalite aynı olabilir mi o zaman? Güneş ve ışık gören zeytinyağı ile koyu renkli cam şişe içindeki zeytinyağı hiç bir olur mu.

    Soğuk sıkım denilip yoğurma esnasında 30 küsür derecelere çıkan hamurdan üretilen yağlarla yoğurma esnasında 26 dereceyi geçmeyen hamurdan üretilen yağ bir olmaz. Kalite anlamında da, maliyet anlamında da. Birinden 4 5 kg zeytinden 1 kilo yağ çıkarken diğerinden 7 8 kiloda ancak 1 kilo yağ çıkar, bu da maliyeti nerdeyse 2 katına çıkarır.

    Hilmi yıldırım, nova vera, menteşe som, Özgür beyin orfionu, nermin hanım vs vs vs liste uzar gider. Bunların hangisinin 500 ml şişesi 50 TL den uygun? Belki bu beyefendi onlardan daha iyi veya aynı kalitede yağ üretiyor.

    Özgür beye çok büyük saygım var, yıllardır takip ediyorum. Hem bu işi en iyi şekilde yapmaya çalışan, hem de mum misali etrafını aydınlatmaya çalışan, tüketiciyi bilgilendirmeye çalışan, bildiği her şeyi paylaşmaya çalışan biri. Tabi son zamanda ısrarla küstürdüler adamı o ayrı. Sadede geleyim, özgür bey de 5 6 sene evel karaoğlanlı ile aşağı yukarı aynı durumdaydı, bugün geldiği nokta ortada.

    Yağı denersiniz, beğenmezsiniz, kimse buna bir şey diyemez. Parasının yağı değil dersiniz ona da eyvallah. Veya benim gibi "benim bütçemi aşıyor, bu paralara yağ alıp deneyemem" diyebilirsiniz. Ama yağı tatmadan nasıl pahalı olduğunu iddia ediyorsunuz anlamadım. Burada litresi 300 400 TL ye yağ alan insanlar var. Herkesin pahalı anlayışı farklıdır, bu bütçeyle alakalı bir durum. Belki yağı tadınca çok pişman olacaksınız söylediklerinizden, belki "gerçekten de bu kalite bu fiyata ucuz bile" diyeceksiniz. Nasıl bu kadar ön yargılı ve peşin peşin hükümlü olabiliyorsunuz.

    Bir kaç yıl önce Dilara Elmas hanım da İncirya markasıyla piyasaya girerken, burada paylaşım yaparken anlamsız tepkilerle karşılaşmıştı. Daha yağını denememiş insanlar tarafından resmen taşlanmıştı. Ben de bu duruma anlam veremeyip tepki gösterince bir kaç kendini bilmez beni alışveriş yaptığım incirya firması ile ilişkilendirme terbiyesizliğini yapmıştı bilip bilmeden. Sonra ne oldu gördük. Bugün n11, hb, gg ve trendyolda en çok satan yağlardan biri incirya. Hem de 5 litre teneke 170 180 tl civarında fiyata. Öyle 100 120 liraya değil. O gün tadına bakmadan incirya neymiş 5 para etmez deme gafletinde bulunanlar bugün konuşsun bakalım.

    Karaoğlanlı firması sahibi beyefendi, siz doğru bildiğiniz yolda devam edin. Mutlaka kendi müşteri kitlenizi oluşturursunuz işinizi iyi yapıp kaliteli ürün üretip satın alanları pişman etmediğiniz sürece. Tek eleştirim şu olacak, 1, 2, 5 litre gibi maliyeti düşüren ambalajlar da satışa sunabilirseniz daha çok kişinin alma imkanı olur. Kalın sağlıcakla.

    Merhabalar ...Öncelikle yazınızı okuyunca işletme sahibi ben olsaydım çok büyük keyif alırdım çünkü ,yağı satın almamış ve tadım yapmamış birisinin beni bu denli koruyup kollaması hoşuma giderdi....Ufak eleştirilerim olucak umarım yanlış anlamazsınız amacım yıkıcı olmak değil,yapıcı olmak...N11,Trendyol gibi e-ticaret platformlarında en çok satılan yağın 170-180 liraya satıldığını söylemişsiniz fakat ürünün çok satılması o ürünün 'KUSURSUZ' olduğunu göstermez ...Zaten zeytinyağını kimyasal değerlerini gösteren belge ile yollasak bile bu ürünün iyi-kötü olduğunu anlıyacak bir bilgi birikimine sahip değiliz toplum olarak ... (Referans değerleri yazılı olmamak şartıyla)...Duyusal anlamda toplumun %99 gibi büyük bir oranı halen salamura zeytin kokusuna alışkındır zeytinyağında ve bu kokununda gerçek-hakiki-kusursuz olduğunu düşünürler...Başka bir konu ise 'Olgun hasat' yağı toplum olarak yemeklerde kullandığımız için yağın özellikleri hiç dikkatimizi çekmez oysaki olgun hasat yağı ülkemizde 'Kusursuz' olarak yapabilen işletme 1 elin parmağını geçmez....Bu sayfanın amacı; hem kimyasal hemde duyusal açıdan tamamen kusursuz yağları bulmak ve üzerine yorum yapma sayfasıdır...Son olarak ürünün çok satılması ve kısıtlı miktarda olmaması ürünü niteliksiz kılar ve kafalarda soru işaretinin oluşmasına sebeb olmalıdır hele ki 2020 hasadında kimsede istenilen miktarda ürün yokken ...


    Dipnot: Herhangi bir firmayı hedef alarak yazılmamıştır...





  • Merhaba Semih bey. Hiç yanlış anlamadığımı ve alınmadığımı belirtmek isterim. Umarım siz de yazacaklarımı yanlış anlamaz ve alınmazsınız.


    Bütünlüğü koruyabilmek adına cümle cümle cevap vereceğim.


    "Öncelikle yazınızı okuyunca işletme sahibi ben olsaydım çok büyük keyif alırdım çünkü ,yağı satın almamış ve tadım yapmamış birisinin beni bu denli koruyup kollaması hoşuma giderdi"


    Yazımın kimin hoşuna gittiği/gideceği, kimin hoşuna gitmediği/gitmeyeceği inanın yazarken hiç umrumda değildi, şu anda da değil. Ben yazımın hiç bir kısmında karaoğlanlı firmasını korumadım, kollamadım. Sadece nötr-objektif-tarafsız kaldım. Yazımın bir yerinde bile karaoğlanlı zeytinyağının koku, renk, kıvam, yakıcılık, acılık, meyvemsilik gibi bir özelliği ile ilgili tek bir yorumumu dahi bulamazsınız. Ne olumlu ne de olumsuz anlamda. Övdüğüm 2 şeyi vardı ki bunlar için de ürünü satın almaz gerekmezdi. 1. koyu renkli, ışık geçirmeyen cam şişe. 2. şişenin kendine özel strafor içerisinde gönderilmesi. Satın almış olduğum zeytinyağlarından The Mill de bunu yapıyor. Böylece teslimat esnasında kırılmış, eğilmiş, akmış, kokmuş, hava almış şişe/tenekelerle karşılaşmıyorsunuz. İade etmekle uğraşmıyorsunuz. Kaldı ki bu şekilde zarar görmüş olarak teslim aldığım ve iade ettiğim yağların bazılarının iade talebi kabul edilmedi. Yağın kullanılmış olduğunu veya tekrar satışa sunulabilir şekilde iade edilmediğini iddia ettiler, iade talebimi reddedenler. Bana bu şekilde gelen ürünü başka ne şekilde iade edebileceksem.. Gidip mağazasından veya fabrikasından satın aldığınız yağlar için bu önemli olmayabilir, ama internet üzerinden satın aldığınız yağlarda bu çok önemlidir. Bir firma yetkilisi ilk kargodan itibaren buna özen gösteriyorsa, oradan cebinde kalacağı 3-5 kuruşun peşine düşmüyorsa bu benim için önemlidir.


    "N11,Trendyol gibi e-ticaret platformlarında en çok satılan yağın 170-180 liraya satıldığını söylemişsiniz fakat ürünün çok satılması o ürünün 'KUSURSUZ' olduğunu göstermez ...Zaten zeytinyağını kimyasal değerlerini gösteren belge ile yollasak bile bu ürünün iyi-kötü olduğunu anlıyacak bir bilgi birikimine sahip değiliz toplum olarak ... (Referans değerleri yazılı olmamak şartıyla)...Duyusal anlamda toplumun %99 gibi büyük bir oranı halen salamura zeytin kokusuna alışkındır zeytinyağında ve bu kokununda gerçek-hakiki-kusursuz olduğunu düşünürler"


    Burada Karaoğlanlı'dan İncirya'ya atlamış olduk. Eğer daha 2-3 yıl önce piyasaya çıkan İncirya gibi bir firma bir kaç yıl içerisinde emsallerinden öne çıkıp, N11, Trendyol, Hepsiburada ve Gittigidiyor gibi Türkiye'nin en büyük online satış platformlarında en çok satan ürünler arasında yer alabiliyorsa bu bir BAŞARIDIR. İster kabul edin, ister kabul etmeyin. Kaldı ki ben yazımın hiç bir yerinde İncirya'nin 'KUSURSUZ' olduğunu iddia etmedim. 'BAŞARILI' olduğunu iddia ettim. Bunu sadece online satış platformlarındaki satış rakamlarına bakarak söylemiyorum. Kendi evime ve yakın çevreme en az 15 tane 5 litre teneke satın almış, kendi kullandıklarım yağların hepsini beğenmiş, yakın çevremden de olumlu geri dönüşler almış biri olarak söylüyorum. Kaldı ki bahsettiğim online satış platformlarında İncirya ürünlerinin yorumlarına, değerlendirmelerine bakarsanız ne kadar yüksek puan aldığını, satın alan kişilerin ne kadar memnun kaldığını görebilirsiniz. Ben yüksek puan verenlerin tamamının tadım uzmanı olduğunu iddia etmiyorum tabi ki, ama on binlerce yorum, on binlerce müşteri değerlendirmesinin tamamının "güvensiz" ve zeytinyağının iyi-kötü olduğunu anlayabilecek kapasitede olmayan insanların yorumu olarak göremez hiç kimse. Bu yorumları/değerlendirmeleri yapanlar arasında mutlaka zeytinyağından pek anlamayan kişiler vardır, ama bu forumda veya başka platformlarda zeytinyağı ile ilgili her şeyi araştıran, deneyen, tadan ve zeytinyağındaki kusurları tespit edebilecek bir çok insan vardır. Özetle İncirya firması öyle veya böyle Türkiye'de çok fazla eve girdi, çok fazla müşteri tarafından beğenildi. Bana göre bu sadece takdir edilecek bir şey. İncirya'nın tadına baktıysanız veya bakarsanız burada ona göre yorumlarsanız ben kendi adıma memnun olurum. Bu forumda yıllardır bulunuyorum, bazen yazıyorum, bazen sadece okuyup takip ediyorum. Önceki mesajlarınızı ve dolayısıyla sizi biliyorum. Sizin gibi sektörün içindeki bir insanın, henüz tadına bakılmamış zeytinyağı hakkında bu derece olumsuz bir tavır takınması, peşinen 'KUSURLU' olduğunu ilan etmesini çok garipsedim. Bunu Karaoğlanlı için söylüyorum ama İncirya için de geçerli. Her ikisi için de "denemek lazım, tadına bakmadan bir şey diyemem, ne şartlarda üretildiğini, depolandığını ayrıntılı bilmek lazım" benzeri hiç bir cümleniz yok. Mahkemenizi kurdunuz, yargılamanızı yaptınız, Türk Milleti adına cezayı kestiniz. Neredeyse elinizden gelse online satış platformlarından kaldıracaksınız her iki ürünü de.



    "Başka bir konu ise 'Olgun hasat' yağı toplum olarak yemeklerde kullandığımız için yağın özellikleri hiç dikkatimizi çekmez oysaki olgun hasat yağı ülkemizde 'Kusursuz' olarak yapabilen işletme 1 elin parmağını geçmez"


    Benim olgun hasat veya erken hasat yağ ile ilgili hiç bir yorumum olmadı. Karaoğlanlı ile ilgili yaptığım yorumda ise firma sahibinin hamurun maksimum sıcaklığının 26 derecede tutulduğunu, eğer verilen bu bilgi doğruysa piyasada "soğuk sıkım" adı altında satılan, sadece zeytin hamuruna verilen suyun sıcaklığı ölçülerek, zeytin hamurunun karıştırma yoğurma esnasında maksimum kaç dereceye çıktığını umursamayan, denetlemeyen bir çok yağdan öne çıkacağını belirttim. Ben şahsen kusursuz yağın da peşinde değilim. Çünkü o bahsettiğiniz bir elin parmağını geçmeyen kusursuz zeytinyağı üreten firmaların 1 litre için ne fiyat biçtiklerini hepimiz biliyoruz. Ben devlet memuru olarak zeytinyağının litresine bugünkü şartlarda 50 TL'den fazla vermem, veremem. Bu yüzden alabildiğim en uygun fiyata, alabildiğim en iyi zeytinyağını almaya çalışırım. Sürekli farklı markalar denerim, beğendiklerimi not eder kampanyada fiyatı düşünce tekrar satın alırım. 5 litrelik ambalajda satın alıp cam şişelere aktarıp kullanırım.


    "Bu sayfanın amacı; hem kimyasal hemde duyusal açıdan tamamen kusursuz yağları bulmak ve üzerine yorum yapma sayfasıdır..."


    Bu sayfanın amacını kim belirlemiş, kim denetliyor bilmiyorum. Ama benim bu sayfaya girerken amacım zeytinyağı piyasasındaki gelişmeleri takip etmek, piyasadaki yağlarla ilgili olumlu/olumsuz yorumları görmek, kampanyalardan haberdar olmak. Zeytinyağı ile ilgili verilen bilgilerden faydalanmak.


    "Son olarak ürünün çok satılması ve kısıtlı miktarda olmaması ürünü niteliksiz kılar ve kafalarda soru işaretinin oluşmasına sebeb olmalıdır hele ki 2020 hasadında kimsede istenilen miktarda ürün yokken"


    Bir ürünün çok satılması veya miktarının kısıtlı olmaması o ürünü niye kısıtlı kılıyormuş onu hiç anlamadım doğrusu. Fason yağ alıp piyasaya sürülüyorsa haklı olabilirsiniz, ancak adamın kendi zeytin bahçesi varsa ve bu bahçesinde de binlerce ağacı varsa, tek elden bu ağaçların bakımını yapıyor, hasatını yapıyor, zeytinin sıkımını yapıyor, depolamasını, paketlemesini, satışını yapıyorsa ürün niye niteliksiz olsun? Bu mantıkla gidersek adamın küçük bir bahçesi, 10 tane zeytin ağacı varsa, senede 40 litre zeytinyağı elde edebiliyorsa, ürünü az satıldığı ve kısıtlı miktarda olduğu için Türkiye'nin en iyi ve en nitelikli zeytinyağıdır. Böyle bir şey olabilir mi?

    Bugün Nova Vera, Hilmi Yıldırım, Menteşe Som, Orfion, Nermin Hanım Ovilo, Güvenasa, Özköyüm gibi firmaların stoğu bitmiyorsa, yılın her ayında piyasaya zeytinyağı arz edebiliyorlarsa, iyi de satış rakamları varsa, gerek online platformlarda gerek kendi satış sitelerinde, bu yağlar niye niteliksiz olsun? Eğer sırf piyasaya ürün arz edebilmek için fason üretim yapıyorlarsa, başka bahçelerin, toptancıların yağını kullanıyorlarsa işte o zaman niteliksiz olurlar. Bunu da bilinçli zeytinyağı tüketicisi anlar. Bu sayfada görülen son örneği Şerifoğlu - Domat ürünüydü. İlk deneyenler çok beğendi, şiddetle tavsiye etti, ancak bir süre sonra satın alanlar -ki bunların bazıları ilk satın alanlardandı- yağın kalitesinin düştüğünü ilk alınan ürünle aynı kalitede olmadığını belirttiler. Benim bildiğim İncirya - Dilara Elmas yıllardır komşusu olan bir zeytin çiftçisinin tüm ağaçlarındaki zeytinleri satın alıyor, kendi işletmesinde işleyip zeytinyağı haline getiriyor. Tek bahçe ürünü, iyi de işleniyor ve muhafaza ediliyorsa niye niteliksiz olsun? Hatırladığım kadarıyla Karaoğlanlı firması yetkilisi de burada önceki mesajlarından birinde; tanıdığı, bildiği birine ait zeytin bahçesindeki zeytinlerin hasat zamanı tamamını satın alarak sıkımını kendisi yaparak/yaptırarak (kendi işletmesinde veya sıkım esnasında başında durduğu bir zeytinyağı sıkım işletmesinde) bu ürünü elde ettiğini ve depoladığını söylemişti.


    Bence bir ürünün nitelikli veya niteliksiz, kusurlu, az kusurlu veya kusursuz olduğu hakkında ithamda bulunabilmek için ürünü denemek lazım. Türkiye'nin en iyi tadım uzmanı, sektör önderi de olsanız, tadına bakmadığınız bir yağ hakkında yorum yapmanız yanlış.


    Kafalarda soru işareti oluşmasında hiç bir sakınca yok. Tabi ki tanımadığımız, bilmediğimiz bir ürün hakkında şüphelerimiz, tereddütlerimiz, soru işaretlerimiz olması gayet normal. Olmalı da. Ama bu soru işaretleri o ürünün daha tadına bakmadığımız halde kötülememizi mi gerektirir?


    Yazımın bundan sonraki kısmı Semih beye hitaben değil, genele hitabendir.


    Ben Karaoğlanlı'nın yağının iyi olduğuna dair hiç bir yorum yapmadım, tadına bakana kadar da yapmam. Ama benim anlamadığım firma ve yağ hakkında olumsuz yorum yapabilenler bunu neye dayanarak yapabiliyor? Nerden biliyorsunuz hayatınızda tadına bakacağınız en iyi yağ olmadığını? Ben burada kimseye gidin Karaoğlanlı alın da demiyorum. Beni ne ilgilendirir, ben bir devlet memuruyum. Gaziantep'teyim. Cebime giren yok çıkan yok. Ama burada tadına henüz bakmadıkları bir yağ hakkında olumsuz, satın almayı, denemeyi düşünebilecek insanları vazgeçirme potansiyeli olan yorumlar yapmanın sebebi nedir, amacı nedir, kime, neye hizmet eder? Sektöre yeni hiç bir girişimci girmesin mi istiyorsunuz?


    Piyasaya Karaoğlanlı diye yeni bir firma girmiş, sahibi de bu sayfaya gelmiş, ilk aşamadan beri buradan gelişmeleri paylaşıyor, hem firmasının tanıtımını yapıyor, hem zeytinyağı tüketicilerine bir seçenek sunuyor. Bu adama tepki göstermek niye? Maliyetini bilmeden, muhasebeciliğine soyunmak niye? Yağının çok pahalı olduğunu iddia etmek niye? Ambalaj, etiket, karton paketleme, strafor paketleme, kargo ücreti, online satış platformunun komisyonu gibi giderleri bilip bilmeden peşinen "kazıkçı" ilan etmek niye? Burada bir çok kişinin sonsuz saygı duyduğu Özgür bey defalarca maliyetlerin, girdilerin sürekli artmasından şikayet ve sitem etmede mi buradan?


    Karaoğlanlı'nın fiyatı size yüksek gelmiş olabilir, almayabilirsiniz, benim gibi eleştiri yapabilirsiniz 1, 2, 5 litrelik ambalajlar sunmalısınız, o zaman maliyet azalacağı için litre fiyatı da düşecektir diyebilirsiniz, foruma özel indirim isteyebilirsiniz, ürünü hakkında sorular sorabilirsiniz. Peki sizler bu dediklerimin hangisini yaptınız? Yaptığınız şey üreticinin şevkini, hevesini kırmak, peşinen "kazıkçı" ilan etmek, yağını "şaibeli" veya "düşük kalite" ilan etmek, insanların satın almasını engelleyebilecek yorumlar yapmak.


    Bir yağ hakkında ister kalite, ister fiyat, ister başka bir konuda yorum yapabilme hakkınızı kendinizde bulabilmeniz için o yağı satın alıp denemek zorundasınız. Aksi takdirde yorum yapma hakkınız yoktur. Bu şekilde anca hakka girersiniz, boş ithamlarda bulunmuş olursunuz, insanların ekmeğiyle oynamaya çalışmış olursunuz.


    Bir kez daha altını çizerek söylüyorum; ben Karaoğlanlı firmasının zeytinyağı ile ilgili olumlu hiç bir yorum yapmadım. Tadına bakmadan da yapmayacağım. Firma sahibinin söylediği gibi tek bahçe ürünüyse, erken hasatsa, soğuk sıkımsa, uygun şartlarda depolanmışsa, eğer bütçenize uyarsa satın alıp deneyebilirsiniz, uymazsa da foruma özel indirim veya genel indirim talep edebilirsiniz. Bunların hiç birini yapmaya da bilirsiniz. Ben denemek istemiyorum, indirim de istemiyorum diyebilirsiniz. Ama o zaman olumsuz yorum yapmayacaksınız, yapamazsınız, hakkınız yok çünkü. Satın alırsınız, denersiniz, ondan sonra isterseniz yerin dibine sokarsınız yağı, "hayatımda denediğim en kötü yağ" diyebilirsiniz. Buna kimse bir şey diyemez. Ama denemediğiniz, tatmadığınız yağ hakkında da atıp tutamazsınız. Tabiri caizse firmayı taşlayamazsınız, şeytan değil bu.


    Karaoğlanlı Trendyol'da 5. yorumu almış, tamamı 5 yıldız. Yorumların hiç biri "hızlı kargo, iyi paketleme, yağın tadına daha bakmadım, bakınca güncellerim" şeklinde değil. Tamamı şişenin içindeki yağla, tadıyla, kokusuyla, kalitesiyle alakalı yorumlar. Kafanızdaki soru işaretlerini kaldıracak şey firmayı takip etmektir, sahibine aklınıza takılan şeyleri sormaktır, peşinen "denemeye değmez" ilan etmek değildir. Saygılar





  • Villa Turqan'ı ben de merak ediyorum. Bu aralar sık sık karşıma çıkıyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Marvelklein

    Merhaba Semih bey. Hiç yanlış anlamadığımı ve alınmadığımı belirtmek isterim. Umarım siz de yazacaklarımı yanlış anlamaz ve alınmazsınız.


    Bütünlüğü koruyabilmek adına cümle cümle cevap vereceğim.


    "Öncelikle yazınızı okuyunca işletme sahibi ben olsaydım çok büyük keyif alırdım çünkü ,yağı satın almamış ve tadım yapmamış birisinin beni bu denli koruyup kollaması hoşuma giderdi"


    Yazımın kimin hoşuna gittiği/gideceği, kimin hoşuna gitmediği/gitmeyeceği inanın yazarken hiç umrumda değildi, şu anda da değil. Ben yazımın hiç bir kısmında karaoğlanlı firmasını korumadım, kollamadım. Sadece nötr-objektif-tarafsız kaldım. Yazımın bir yerinde bile karaoğlanlı zeytinyağının koku, renk, kıvam, yakıcılık, acılık, meyvemsilik gibi bir özelliği ile ilgili tek bir yorumumu dahi bulamazsınız. Ne olumlu ne de olumsuz anlamda. Övdüğüm 2 şeyi vardı ki bunlar için de ürünü satın almaz gerekmezdi. 1. koyu renkli, ışık geçirmeyen cam şişe. 2. şişenin kendine özel strafor içerisinde gönderilmesi. Satın almış olduğum zeytinyağlarından The Mill de bunu yapıyor. Böylece teslimat esnasında kırılmış, eğilmiş, akmış, kokmuş, hava almış şişe/tenekelerle karşılaşmıyorsunuz. İade etmekle uğraşmıyorsunuz. Kaldı ki bu şekilde zarar görmüş olarak teslim aldığım ve iade ettiğim yağların bazılarının iade talebi kabul edilmedi. Yağın kullanılmış olduğunu veya tekrar satışa sunulabilir şekilde iade edilmediğini iddia ettiler, iade talebimi reddedenler. Bana bu şekilde gelen ürünü başka ne şekilde iade edebileceksem.. Gidip mağazasından veya fabrikasından satın aldığınız yağlar için bu önemli olmayabilir, ama internet üzerinden satın aldığınız yağlarda bu çok önemlidir. Bir firma yetkilisi ilk kargodan itibaren buna özen gösteriyorsa, oradan cebinde kalacağı 3-5 kuruşun peşine düşmüyorsa bu benim için önemlidir.


    "N11,Trendyol gibi e-ticaret platformlarında en çok satılan yağın 170-180 liraya satıldığını söylemişsiniz fakat ürünün çok satılması o ürünün 'KUSURSUZ' olduğunu göstermez ...Zaten zeytinyağını kimyasal değerlerini gösteren belge ile yollasak bile bu ürünün iyi-kötü olduğunu anlıyacak bir bilgi birikimine sahip değiliz toplum olarak ... (Referans değerleri yazılı olmamak şartıyla)...Duyusal anlamda toplumun %99 gibi büyük bir oranı halen salamura zeytin kokusuna alışkındır zeytinyağında ve bu kokununda gerçek-hakiki-kusursuz olduğunu düşünürler"


    Burada Karaoğlanlı'dan İncirya'ya atlamış olduk. Eğer daha 2-3 yıl önce piyasaya çıkan İncirya gibi bir firma bir kaç yıl içerisinde emsallerinden öne çıkıp, N11, Trendyol, Hepsiburada ve Gittigidiyor gibi Türkiye'nin en büyük online satış platformlarında en çok satan ürünler arasında yer alabiliyorsa bu bir BAŞARIDIR. İster kabul edin, ister kabul etmeyin. Kaldı ki ben yazımın hiç bir yerinde İncirya'nin 'KUSURSUZ' olduğunu iddia etmedim. 'BAŞARILI' olduğunu iddia ettim. Bunu sadece online satış platformlarındaki satış rakamlarına bakarak söylemiyorum. Kendi evime ve yakın çevreme en az 15 tane 5 litre teneke satın almış, kendi kullandıklarım yağların hepsini beğenmiş, yakın çevremden de olumlu geri dönüşler almış biri olarak söylüyorum. Kaldı ki bahsettiğim online satış platformlarında İncirya ürünlerinin yorumlarına, değerlendirmelerine bakarsanız ne kadar yüksek puan aldığını, satın alan kişilerin ne kadar memnun kaldığını görebilirsiniz. Ben yüksek puan verenlerin tamamının tadım uzmanı olduğunu iddia etmiyorum tabi ki, ama on binlerce yorum, on binlerce müşteri değerlendirmesinin tamamının "güvensiz" ve zeytinyağının iyi-kötü olduğunu anlayabilecek kapasitede olmayan insanların yorumu olarak göremez hiç kimse. Bu yorumları/değerlendirmeleri yapanlar arasında mutlaka zeytinyağından pek anlamayan kişiler vardır, ama bu forumda veya başka platformlarda zeytinyağı ile ilgili her şeyi araştıran, deneyen, tadan ve zeytinyağındaki kusurları tespit edebilecek bir çok insan vardır. Özetle İncirya firması öyle veya böyle Türkiye'de çok fazla eve girdi, çok fazla müşteri tarafından beğenildi. Bana göre bu sadece takdir edilecek bir şey. İncirya'nın tadına baktıysanız veya bakarsanız burada ona göre yorumlarsanız ben kendi adıma memnun olurum. Bu forumda yıllardır bulunuyorum, bazen yazıyorum, bazen sadece okuyup takip ediyorum. Önceki mesajlarınızı ve dolayısıyla sizi biliyorum. Sizin gibi sektörün içindeki bir insanın, henüz tadına bakılmamış zeytinyağı hakkında bu derece olumsuz bir tavır takınması, peşinen 'KUSURLU' olduğunu ilan etmesini çok garipsedim. Bunu Karaoğlanlı için söylüyorum ama İncirya için de geçerli. Her ikisi için de "denemek lazım, tadına bakmadan bir şey diyemem, ne şartlarda üretildiğini, depolandığını ayrıntılı bilmek lazım" benzeri hiç bir cümleniz yok. Mahkemenizi kurdunuz, yargılamanızı yaptınız, Türk Milleti adına cezayı kestiniz. Neredeyse elinizden gelse online satış platformlarından kaldıracaksınız her iki ürünü de.



    "Başka bir konu ise 'Olgun hasat' yağı toplum olarak yemeklerde kullandığımız için yağın özellikleri hiç dikkatimizi çekmez oysaki olgun hasat yağı ülkemizde 'Kusursuz' olarak yapabilen işletme 1 elin parmağını geçmez"


    Benim olgun hasat veya erken hasat yağ ile ilgili hiç bir yorumum olmadı. Karaoğlanlı ile ilgili yaptığım yorumda ise firma sahibinin hamurun maksimum sıcaklığının 26 derecede tutulduğunu, eğer verilen bu bilgi doğruysa piyasada "soğuk sıkım" adı altında satılan, sadece zeytin hamuruna verilen suyun sıcaklığı ölçülerek, zeytin hamurunun karıştırma yoğurma esnasında maksimum kaç dereceye çıktığını umursamayan, denetlemeyen bir çok yağdan öne çıkacağını belirttim. Ben şahsen kusursuz yağın da peşinde değilim. Çünkü o bahsettiğiniz bir elin parmağını geçmeyen kusursuz zeytinyağı üreten firmaların 1 litre için ne fiyat biçtiklerini hepimiz biliyoruz. Ben devlet memuru olarak zeytinyağının litresine bugünkü şartlarda 50 TL'den fazla vermem, veremem. Bu yüzden alabildiğim en uygun fiyata, alabildiğim en iyi zeytinyağını almaya çalışırım. Sürekli farklı markalar denerim, beğendiklerimi not eder kampanyada fiyatı düşünce tekrar satın alırım. 5 litrelik ambalajda satın alıp cam şişelere aktarıp kullanırım.


    "Bu sayfanın amacı; hem kimyasal hemde duyusal açıdan tamamen kusursuz yağları bulmak ve üzerine yorum yapma sayfasıdır..."


    Bu sayfanın amacını kim belirlemiş, kim denetliyor bilmiyorum. Ama benim bu sayfaya girerken amacım zeytinyağı piyasasındaki gelişmeleri takip etmek, piyasadaki yağlarla ilgili olumlu/olumsuz yorumları görmek, kampanyalardan haberdar olmak. Zeytinyağı ile ilgili verilen bilgilerden faydalanmak.


    "Son olarak ürünün çok satılması ve kısıtlı miktarda olmaması ürünü niteliksiz kılar ve kafalarda soru işaretinin oluşmasına sebeb olmalıdır hele ki 2020 hasadında kimsede istenilen miktarda ürün yokken"


    Bir ürünün çok satılması veya miktarının kısıtlı olmaması o ürünü niye kısıtlı kılıyormuş onu hiç anlamadım doğrusu. Fason yağ alıp piyasaya sürülüyorsa haklı olabilirsiniz, ancak adamın kendi zeytin bahçesi varsa ve bu bahçesinde de binlerce ağacı varsa, tek elden bu ağaçların bakımını yapıyor, hasatını yapıyor, zeytinin sıkımını yapıyor, depolamasını, paketlemesini, satışını yapıyorsa ürün niye niteliksiz olsun? Bu mantıkla gidersek adamın küçük bir bahçesi, 10 tane zeytin ağacı varsa, senede 40 litre zeytinyağı elde edebiliyorsa, ürünü az satıldığı ve kısıtlı miktarda olduğu için Türkiye'nin en iyi ve en nitelikli zeytinyağıdır. Böyle bir şey olabilir mi?

    Bugün Nova Vera, Hilmi Yıldırım, Menteşe Som, Orfion, Nermin Hanım Ovilo, Güvenasa, Özköyüm gibi firmaların stoğu bitmiyorsa, yılın her ayında piyasaya zeytinyağı arz edebiliyorlarsa, iyi de satış rakamları varsa, gerek online platformlarda gerek kendi satış sitelerinde, bu yağlar niye niteliksiz olsun? Eğer sırf piyasaya ürün arz edebilmek için fason üretim yapıyorlarsa, başka bahçelerin, toptancıların yağını kullanıyorlarsa işte o zaman niteliksiz olurlar. Bunu da bilinçli zeytinyağı tüketicisi anlar. Bu sayfada görülen son örneği Şerifoğlu - Domat ürünüydü. İlk deneyenler çok beğendi, şiddetle tavsiye etti, ancak bir süre sonra satın alanlar -ki bunların bazıları ilk satın alanlardandı- yağın kalitesinin düştüğünü ilk alınan ürünle aynı kalitede olmadığını belirttiler. Benim bildiğim İncirya - Dilara Elmas yıllardır komşusu olan bir zeytin çiftçisinin tüm ağaçlarındaki zeytinleri satın alıyor, kendi işletmesinde işleyip zeytinyağı haline getiriyor. Tek bahçe ürünü, iyi de işleniyor ve muhafaza ediliyorsa niye niteliksiz olsun? Hatırladığım kadarıyla Karaoğlanlı firması yetkilisi de burada önceki mesajlarından birinde; tanıdığı, bildiği birine ait zeytin bahçesindeki zeytinlerin hasat zamanı tamamını satın alarak sıkımını kendisi yaparak/yaptırarak (kendi işletmesinde veya sıkım esnasında başında durduğu bir zeytinyağı sıkım işletmesinde) bu ürünü elde ettiğini ve depoladığını söylemişti.


    Bence bir ürünün nitelikli veya niteliksiz, kusurlu, az kusurlu veya kusursuz olduğu hakkında ithamda bulunabilmek için ürünü denemek lazım. Türkiye'nin en iyi tadım uzmanı, sektör önderi de olsanız, tadına bakmadığınız bir yağ hakkında yorum yapmanız yanlış.


    Kafalarda soru işareti oluşmasında hiç bir sakınca yok. Tabi ki tanımadığımız, bilmediğimiz bir ürün hakkında şüphelerimiz, tereddütlerimiz, soru işaretlerimiz olması gayet normal. Olmalı da. Ama bu soru işaretleri o ürünün daha tadına bakmadığımız halde kötülememizi mi gerektirir?


    Yazımın bundan sonraki kısmı Semih beye hitaben değil, genele hitabendir.


    Ben Karaoğlanlı'nın yağının iyi olduğuna dair hiç bir yorum yapmadım, tadına bakana kadar da yapmam. Ama benim anlamadığım firma ve yağ hakkında olumsuz yorum yapabilenler bunu neye dayanarak yapabiliyor? Nerden biliyorsunuz hayatınızda tadına bakacağınız en iyi yağ olmadığını? Ben burada kimseye gidin Karaoğlanlı alın da demiyorum. Beni ne ilgilendirir, ben bir devlet memuruyum. Gaziantep'teyim. Cebime giren yok çıkan yok. Ama burada tadına henüz bakmadıkları bir yağ hakkında olumsuz, satın almayı, denemeyi düşünebilecek insanları vazgeçirme potansiyeli olan yorumlar yapmanın sebebi nedir, amacı nedir, kime, neye hizmet eder? Sektöre yeni hiç bir girişimci girmesin mi istiyorsunuz?


    Piyasaya Karaoğlanlı diye yeni bir firma girmiş, sahibi de bu sayfaya gelmiş, ilk aşamadan beri buradan gelişmeleri paylaşıyor, hem firmasının tanıtımını yapıyor, hem zeytinyağı tüketicilerine bir seçenek sunuyor. Bu adama tepki göstermek niye? Maliyetini bilmeden, muhasebeciliğine soyunmak niye? Yağının çok pahalı olduğunu iddia etmek niye? Ambalaj, etiket, karton paketleme, strafor paketleme, kargo ücreti, online satış platformunun komisyonu gibi giderleri bilip bilmeden peşinen "kazıkçı" ilan etmek niye? Burada bir çok kişinin sonsuz saygı duyduğu Özgür bey defalarca maliyetlerin, girdilerin sürekli artmasından şikayet ve sitem etmede mi buradan?


    Karaoğlanlı'nın fiyatı size yüksek gelmiş olabilir, almayabilirsiniz, benim gibi eleştiri yapabilirsiniz 1, 2, 5 litrelik ambalajlar sunmalısınız, o zaman maliyet azalacağı için litre fiyatı da düşecektir diyebilirsiniz, foruma özel indirim isteyebilirsiniz, ürünü hakkında sorular sorabilirsiniz. Peki sizler bu dediklerimin hangisini yaptınız? Yaptığınız şey üreticinin şevkini, hevesini kırmak, peşinen "kazıkçı" ilan etmek, yağını "şaibeli" veya "düşük kalite" ilan etmek, insanların satın almasını engelleyebilecek yorumlar yapmak.


    Bir yağ hakkında ister kalite, ister fiyat, ister başka bir konuda yorum yapabilme hakkınızı kendinizde bulabilmeniz için o yağı satın alıp denemek zorundasınız. Aksi takdirde yorum yapma hakkınız yoktur. Bu şekilde anca hakka girersiniz, boş ithamlarda bulunmuş olursunuz, insanların ekmeğiyle oynamaya çalışmış olursunuz.


    Bir kez daha altını çizerek söylüyorum; ben Karaoğlanlı firmasının zeytinyağı ile ilgili olumlu hiç bir yorum yapmadım. Tadına bakmadan da yapmayacağım. Firma sahibinin söylediği gibi tek bahçe ürünüyse, erken hasatsa, soğuk sıkımsa, uygun şartlarda depolanmışsa, eğer bütçenize uyarsa satın alıp deneyebilirsiniz, uymazsa da foruma özel indirim veya genel indirim talep edebilirsiniz. Bunların hiç birini yapmaya da bilirsiniz. Ben denemek istemiyorum, indirim de istemiyorum diyebilirsiniz. Ama o zaman olumsuz yorum yapmayacaksınız, yapamazsınız, hakkınız yok çünkü. Satın alırsınız, denersiniz, ondan sonra isterseniz yerin dibine sokarsınız yağı, "hayatımda denediğim en kötü yağ" diyebilirsiniz. Buna kimse bir şey diyemez. Ama denemediğiniz, tatmadığınız yağ hakkında da atıp tutamazsınız. Tabiri caizse firmayı taşlayamazsınız, şeytan değil bu.


    Karaoğlanlı Trendyol'da 5. yorumu almış, tamamı 5 yıldız. Yorumların hiç biri "hızlı kargo, iyi paketleme, yağın tadına daha bakmadım, bakınca güncellerim" şeklinde değil. Tamamı şişenin içindeki yağla, tadıyla, kokusuyla, kalitesiyle alakalı yorumlar. Kafanızdaki soru işaretlerini kaldıracak şey firmayı takip etmektir, sahibine aklınıza takılan şeyleri sormaktır, peşinen "denemeye değmez" ilan etmek değildir. Saygılar

    Köşe yazısı edasında uzunca paragrafınızı görünce çok şaşırdım ve bir yandan da çok mutlu oldum...Belki sizin kadar uzun yazamıyacağım ama elimden geldiğince cevap vermeye çalışayım ..Umarım bu sefer yazdıklarımı eleştirel boyutta algılamazsınız..Öncelikle yazı yazılırken veya herhangi birisi ile iletişim halindeyse insanlar genelde birbirlerine değer verirler ve 'UMRUMDA DEĞİL' kelimesini kullanmamaları gerekiyor tabi ben böyle düşünüyorum ve hayatımı bu şekilde sürdürüyorum, tabir-i caizse fıtratımda yok bu kelime...


    'Övdüğüm 2 şey var' kelimesine istinaden sadece şu cevabı verebilirim size : Aslında firmanın çok unique birşey yapmadığı ,zaten olması gerekeni yaptığıdır...Extrem birşeyler yapmıyor firma tamamen olması gerekeni yapıyor...(Koyu renk cam şişe+özel strafor)



    'BAŞARI'dan bahsedilecekse o zaman TARİŞ,KOMİLİ,KRİSTAL bunları konuşalım safyada...(Size göre başarı; çok satılması ve bilinirliğinin olması )


    Sizin saymış olduğunuz markaları ben kötülemişim gibi bir algı oluştu yazınızı okuyunca...Şunu söyleyim size, firma sahibinin haberi bile olmaz kendilerinin yağını tattığımdan veya yağını italya,ispanya ve Japonyadaki exper arkadaşlarımla ortaklaşa değerlendirdiğimden....Hülasa,yorumda bulunursam yağ hakkında muhakkak bilgim vardır...


    Olgun hasat ile ilgili genel bir yorumdu yaptıklarım yoksa x firma şöyle üretiyor z firması böyle yapıyor demek değildi..Çok özensiz üretiliyor olgun hasat yağ dikkat edilsin diye uyarı mahiyetindeydi..



    Bu sayfanın amacını kimse belirlemedi ama,hem kimyasal hemde duyusal açıdan tamamen kusursuz yağları bulmak ve üzerine yorum yapma sayfasına evrildi hak verirseniz....



    'Herhangi bir ürün kısıtlı değilse kalitesi sorgulanmalıdır'...Siz buna fason dersiniz ben başka şeyler derim...


    Bu arada bilinçli bir tüketici olarak sizi tebrik ediyorum ve daima sorgulayıcı yaklaşmanızı devam ettirmenizi temenni ediyorum...





  • 
Sayfa: önceki 621622623624625
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.