Şimdi Ara

Siz hiç katil gördünüz mü ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
245
Cevap
0
Favori
10.646
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Her zaman bunlar aklımıza gelmiyor, her zaman düşünemiyoruz ama aynı fikirdeyiz. Her şeyi her an hatırlayamıyoruz. Bu anlamlı hatırlatma için teşekkürler umarım aklımız başımıza gelir.
  • gerçekten çok güzel bir yazı olmuş.okurken duygulandım.hergün trafikte öyle yanlışlar yapıyoruz ki....
    değerli arkadaşlarım sizlerden ricam eğer bu foruma giriyorsak ve bu ülkede demokratik bir güç isek çevremize örnek olalım.bilinçli olalım.en azından diğer insanlardan farkımız olsun.0-100 e hızlı çıkmak insan hayatından ve yaşlı gözlerden daha önemli değil.
    bu yazıyı hiç unutmayacağım ve ne zaman hız yaparsam bu yazıyı hatırlayacağım.sonsuz teşekkürler.
  • Arkadaşım bende yazını arkadaşlarıma mail olarak ilettim, müsaden olmadan. Hakkını helal et... tekrar böle bir yazı için teşekkür ederim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Makif13

    Hayatınızda hiç ölü bir çocuğun yüzüne baktınız mı ? Ya bir anneye oğlunun öldüğünü söylediniz mi ? Dışarıda hüzün ve merak ile bekleyen kalabalığa " maalesef kaybettik.." demenin dayanılmaz ağırlığını yaşadınız mı? Aracın çarptığı annesinin kucağından yola fırlamış 3 yaşındaki bir kız çocuğunun " annneee, annneee.." diye feryatlarını dinleyip, " annen birazdan gelecek.." derken, o annenin bir daha asla dönmeyeceğini bildiğiniz hiç oldu mu ?...

    Siz hiç katil gördünüz mü ? Yurtdışındaki üniversitelerde zorlu eğitim sürecini tamamlayıp, ülkesine geldikten sonra hız meraklısı bir sürücünün tekerlekleri altında canını veren dünya güzeli bir kızı ?... Ve hızın yarattığı adrenalin fırtınasından yaşamın ölümlü yüzüne düşmüş sürücünün "ben şimdi ne yapacağım" diyen çaresiz yüzünü ??? Her gün aynada gördüğünüz suratın bir gün katil olabileceğini hiç düşündünüz mü ?

    Hangi otomobil daha performanslıdır ? 0-100 arasını 7.4 saniyede mi 10.1 de mi alıyorsunuz ? En güzel makası kim atar ? Virajda yanlamak ne demektir ? Yeşil ışıkta nasıl kalkıyor hangi araçlara toz yutturuyoruz ? Hafif ticari aracım niçin 140 km hızın üzerine çıkmıyor ? Bu yollarda 90 km hız sınırlaması çağımıza uyuyor mu ??? Şehir içinde sol şeritte 120 km hızla seyreden araca sellektör yaptım ama yol vermedi adam denyo mudur ?...

    Ben bir beyin cerrahıyım. Ortalama 2 günde bir trafik kazasında ölmüş yüz görüyorum. Annelere "oğlunuz ... maalesef.." diyorum. Yaşamın ince ipini saatler süren operasyonlarda bağlamaya çalışıyorum. Hüzünlü insanların ağlamalarını dinliyorum... Ölü canlar konuşamıyorlar. Konuşabilselerdi, katilin ne muhteşem bir makine olduğunu anlatacaklardı. 100 km hıza 7 sn'de ulaşmış ve bedenini 3 metre uçurmuştu, hele o spoileri ne de muhteşemdi.

    Dün 6 yaşında bir kız çocuğu getirdiler. Hızperver bir otomobilin kontrolsuz sollamasında (ya da svrulmasında) aracın aynası çocuğun sol gözüne çarpmış, alnının sol tarafındaki kemikler parçalanmıştı. Kırmızı renkli yaratık kazadan sonra kaçmış kayıplara karışmıştı.... Akşam eve geldiğimde 65 yaşındaki annem arka taraftaki sokak arasındaki markete giderken, 18 yaşından küçük olduğunu tahmin ettiği iki sürücünün kalkış yarışmasına tanık olduğunu anlatıyorsu. Yaşını anlayabilecek kadar yakından görmüştü sürücüyü çünkü kulakları yırtan bir feryat ile kendisine çarpmaya santimler kala durmuştu araç....

    Nedense hafif ticari araç sürücüleri tek biçim haline gelmeye başladılar. Combo'lar Caddy'ler, Partner'ler WRC'nin İstanbul ayağını yaşamaktalar her gün. Ben ise bunlara baktıkça bir katilin yüzünü görmekteyim. Ammannn bu da mı sorulur " Performans yaşamdan daha değerlidir" Yaya geçitleri ise yayaları ezmek için işaretlenmiş alanlardır.

    Burası bir otomobil topiği ve bu sözcüklerin burada yeri yok. Burada performans konuşulur, hız konuşulur... İntenet kullanan, iyi eğitim görmüş bu kadar insanın yapacağı birşeyler de olamaz mı ? Bir yerden başlayıp, başlatıp kuralların herşeyden üstün olabileceğini insanlara anlatamaz mıyız. İleri sürüş teknikleri kadar emniyetli sürüş tekniklerini de yazamaz mıyız. Kırmızı'da durmanın, şehir içinde 50 km hızı geçmemenin önemini anlatamaz mıyız. Hızı kalkışı, yanlamayı yalnızca pistlerde deneyemez miyiz ? Bilmiyorum DH üyeleri olarak ortak ne gibi çalışmalar yapabilir insanları uyarabiliriz ...

    Bir gün aynada gördüğümüz bu yüz de katil olabilir...

    Neyse bu topiğin yeri burası olmayabilir..Emre, Serkes en iyisi siz bu topiği kilitleyin..

    Edit :Son cümledeki noktadan sonraki ban kaldrırıldı



    yazın için sonsuz teşekkürler.tüm arkadaşlara forward lıycam.tabi izninle




  • bu durumun nedeni tamamen cahillik. Kursa gitmeden ehliyet alanlar, arbayı ehliyet değil sen kullanıyorsun diyenler, vurdun dumaz hareket sergileyenler.

    Babam bikere Romanya ya gitti ve döndüğünde, trafiklerine hayret ettim dedi.

    REsmen bir robot gibilermiş yaya ve sürücüler tamamen kurallara uyuyorlarmış. Belirli yerlerde yaya geçitleri var eğer yaya o çizgie basıp geçmeye niyetlendiği anda hemen durup yol veriyorlar (tabi bizim gibi şehir içinde basa bas gitmiyorlar) ama yaya , yaya geçitinde değilde yolun her hangib bir yerinden geçmek isterse hiç bir sürücü yol vermiyerek korna çalarak uyarıyormuş.

    Zaten televizyonlarda da görürüyoruz nekadar güzel düzenli yolları var yabancıların, bizim yollarımız da dandik, her yer kazılı, her yerde çukur acele eden insanlar. Hele yayalar tamamen cahil insan toluluğu remsen bir Türk pisikolojisi (aman beee bişey olmaz ne olacak) okumuşu cahili aynı tepkiyi gösteriyor.

    Biraz daha hoş görülü , bilgili bir toplum olsak bunların hiç biri yaşanmayacak aslında. Ve inşalah şu ehliyet alma işi zorlaşır her önüne gelen ehliyet alamaz inşallah. Periyodik sağlık kontorlleri olur , belirli bir zaman sonra tekrar direksiyon sınavı gibi şeler olurda insanlar bu saya de bilgilerini taze tutarlar.

    Arabayı ehliet değil, sürücü kullanır ehliyetin önemi yok mantığı çok ama çok yanlıştır. Arabayı sürebilmek için Ehliyet alırsın adı üstünde sürücü belgesi bir takım testlerden geçince veriliyor ama sözde tabi.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Yazılımcı Online


    ...
    Babam bikere Romanya ya gitti ve döndüğünde, trafiklerine hayret ettim dedi.

    REsmen bir robot gibilermiş yaya ve sürücüler tamamen kurallara uyuyorlarmış. Belirli yerlerde yaya geçitleri var eğer yaya o çizgie basıp geçmeye niyetlendiği anda hemen durup yol veriyorlar (tabi bizim gibi şehir içinde basa bas gitmiyorlar) ama yaya , yaya geçitinde değilde yolun her hangib bir yerinden geçmek isterse hiç bir sürücü yol vermiyerek korna çalarak uyarıyormuş.
    ...





    Aynen dedigim gibi. Millet uydurmuyor yani, Avrupada trafik düzenli diye. Hakikaten görmek lazim farki anlamak için.



    quote:



    ... . Periyodik sağlık kontorlleri olur , belirli bir zaman sonra tekrar direksiyon sınavı gibi şeler olurda insanlar bu saya de bilgilerini taze tutarlar.

    ...



    periyodik PSIKOLOJIK saglik kontrolleri olmali. Psikologlar söförün sinirlerini zorlayacaklar biraz, sanki gerçek (Türkiye) trafik sartlarindaymis gibi. Sonra tepkilerinden anlasilir sakin kalabiliyor mu diye. Sakinligi elden birakiyorsa 6 ay el konulmali mesela ehliyetine.




  • Suç sadece sürücülerde mi?

    Ehliyet sınavına giriyoruz, doğru dürüst okuması olmayanlar yazılı sınavda.
    Direksiyon sınavında, yandaki hoca sürücüye pedallarla yardım etmeye kalkıyor.
    Bu insanlar sürücü diye aramıza karışıyor.

    Demin ışıklarda kırmızıda geçen polis arabasına tosluyordum.
    3,5 yıl önce yediğim hız cezasında (bu en son cezaydı) polis "bak burada hız sınırı 50 ama biz 90'a kadar yazmıyoruz, sen 94'le geçtin" dedi. +40 çok değil mi? Benimki de hata tabi.

    Üst geçitlerin altı, yaya geçidi gibi. 3-4 ay önce yeğenim Büyükçekmece'de birini ezdi, adam öldü, hata tamamen yayada. Hiç ceza almadı.

    Ne yapmalıyız? Ne yapabiliriz? Sadece kendi davranışlarımızı düzeltmek yetmiyor malesef.

    Yazıdan etkilenmemek elde değil. En azından bizlerden kaynaklanan hataları en aza indirmemizde faydalı olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mllm -- 29 Mayıs 2006; 17:56:55 >




  • mükemmel bir yazı
    bu yazı abartmıyorum benim içinde bir dönüm noktası oldu
    büyük riskler almam sürati sevmem ama herşeyi bir kez daha düşünmeme sebep oldu...
    arkamda bırakacaklarım veya benim yüzümden arkada kalacak gözü yaşlı insanlar....
    Allah kimseye böle bir acı yaşatmasın...

    dikkatli olalım...
    hayat bir yere maksimum 1 saat erken varmaktan daha değerlidir......
  • Hocam, yazı için çok teşekkürler. Gerçekten çok etkileyici.
    Trafik konusunda malesef çok duyarsız bir milletiz. Sadece kendimizi düşünerek alkollü ve trafik kurallarına aldırış etmeden çok rahat araç kullanabiliyoruz. Ama neden karşımızdaki insanın yaşama hakkını elinden almaya çalışıyoruz?
    İşim dolayısıyla her gün yaklaşık 100 km yol gidiyorum ve sayısız kaza tehlikesi atlatıyorum. Kimi zaman makas yaparak yolda ilerleyenler, kimi zaman ayna kullanmadan şerit değiştirenler, kimi zaman ise aracında bulunan sinyal kolunun sadece bir aksesuar olduğunu zanneden yaratıklar. Lütfen arkadaşlar, bencilliği bırakalım ve diğer insanların da yaşamaya hakları olduğunu unutmayalım.

    Edit: Yazım hatası.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dublör -- 29 Mayıs 2006; 18:34:57 >
  • Gerçekten çok haklısın kardeşim,benim yaşım daha araba sürmeye,sürdürmeye yeterli değil ama her zaman aklımdadır böyle konular...Allah razı olsun abicim.
  • walla arkadaşlar gereken her şeyi yazmış

    ben daha ehliyet alıcak yaşta deilim önümüzdeki senenn sonunda alıcam ama babamla trafikte giderken gerçekten çok tedirgin oluorum allahtan babam kurallara uyuo ama dier insanların nabıcağı belli olmuo

    ehliyeti olmadığı halde babasının arabasını ksçırıp hız deenemesi yapıp bunu marifetmiş gibi kameraya çekip bize serettirmeye çalışan sorada aaa sen trafiğe çıkmıomusun ne eziksin dien arkadaş(!)lara tepkimi çok güzel bi şeklde gösteriorum
    teyzeme daha 16 yaşındayken millet vekilinin oğlu bi minibüsle çarpmış o ş.refsiz hiç ceza almadı çünkü babası millet vekiliydi ama teyzem bunun acısını 37 senedir çekio ve hayatının sonuna kadarda çekicek tam 12 ameliyat geçirdi o genç yaşında okulunu bırakarak 9 sene hastanede yatmak zorunda kalmış.
    çok yakın bi akrabamız okula yeni başlayan kızını okulun ilk günü okuldan almaya giderken yolda sürücü kursu hocası(!) tarafından eziliyor hemde o hocayım diye geçinen it kırmızı ışıkta geçior ve bu ş.refsiz . . . ehliyet alıcak kişilere ders verio göya.

    trafiğin bu durumunu gördükçe araba kullanmayı çok sevdiğim halde (trafiğe kapalı alanlarda bakın trafiğin tenha olduğu yerler deil trafie kapalı alanlardakullanıorm) acaba yaşım tutunca ehliyet almasammı die düşünüorum

    çok güzel bi yazı umarım birilerine ders olmuştur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tunerrus -- 29 Mayıs 2006; 19:35:10 >




  • Yazıyı yazan arkadaşa da, yanıt verip katkı sunan arkadaşlara da çok teşekkürler.

    Ben farklı bir şey söylemek istiyorum. Evet eğitim şart. Peki ama bu eğitimi kim verecek. Devlet mi? Üç aşağı beş yukarı bir eğitimi hepimiz alıyoruz. Ehliyet kursuna da gidiyoruz. Aile terbiyemiz de var. Peki bu trafik canavarları nereden geliyor? Uzaydan değil elbette. Bu insanlar içimizde. Kardeşimiz, komşumuz, arkadaşımız, babamız, çalıştırdığımız elemanımız, patronumuz vs... Bence en önemli eğitim birbirimize vereceğimiz eğitim. Sadece söylemekle olmuyor arkadaşlar. Trafikte bazen tepkileri ve küfürleri göze almak gerekiyor. En önemli eğitim kurallara uyduğunuzu insanlara göstermek. Ben gerektiğinde yol ortasında durup yaşlı ve çocukların yoldan geçebilmesini sağlarken arkamdan gelen korna seslerini ve yedi sülaleme edilen küfürleri duymuyorum. Boş yolda şerit değiştirirken, ya da ara sokakta hiçbir araba yokken sinyal yakarken insanların bana salakmışım gibi bakmalarını görmüyorum. E5 te önümdeki araçla takip mesafesini koruyarak 90 km hızla giderken arkamdan sellektör yapıp gözümü alan yaratığa karşı tek yaptığım aynamı gece konumuna almak oluyor. Şehirlerarası otobanda kilometrelerce boş yolu sıkılmadan 120 km sabit hızla gidebiliyorum. Trafikte acemi bir bayan sürücü önümde hatalı ve riskli bir hareket yaptığında kornaya basıp el kol hareketi ile bağırıp onu iyice korkutup panikletmiyorum. Bunu yapanların da önüne geçip "sus" işareti yapıyorum. Yine bana edilen küfürleri duymuyorum. Bunların hepsini de insanlara gösteriyorum.

    Arabadan inip kavga etmek kolaydır arkadaşlar. Dayak yersiniz ya da dayak atarsınız. Türk insanı buna zaten alışık. Asıl cesaret herşeyi göze alıp kurallara sonuna kadar uymaktır bu ülkede. Asıl alkışlanacak insalar bunu göze alan insanlardır.

    Bu yazılarla gösterilen duyarlılığı hepimizin trafikte birbirimize örnek olarak göstermemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

    Herkese kazasız mutlu günler diliyorum...




  • Bu yazıyı okuduktan sonra kendimize ilk söyleyeceğimiz şey bir daha hız yapmayacağım, çok dikkatli kullanacağım, mümkün olduğunca levhalara uyacağım olacak. Ama arkadan ilk sellektör yapan insan olduğunda, herhangi bir ticari araç bizi solladığında yine içimizdeki trafik canavarı uyanacak ve bize diyecek ki bu adam seni nasıl geçer. Bizim de sonsuz güvenimiz bir şey olmaz diyerek bu gaza gelmeyi destekleyecek ve bastıkca basacağız..Yani bu okuduğumuz yazıları, gördüğümüz karelerin hepsini unutup eskisi gibi devam edecek.

    Sonra eğitimsizlik; hangi birimiz ehliyet kursuna son gününe kadar devam ettik.(ben 1 gün gittim. gittiğim gün de benim dönemim değilmiş.) Hadi buradaki çoğu belirli bir bilinç düzeyine sahip, gazladığında başına neler geleceğini biliyor da. Başta kamyon, otobüs ve minibüs şoförleri ne olacak..Bu ülke ilkokul 3'ten terkler bile ehliyet alabilsin diye çıkarttığı trafik yasasını değiştirdi.

    Patron maaşından kesmesin, bir an önce gideyim diye 20 saat direksiyon sallayan otobüs şoförleri var. Daha fazla mal taşıyayım da 3-5 kuruş fazla kazanayım diyen kamyoncular..Minibüslerini, halk otobüslerini balık istifi gibi dolduranlar..Bunlar da fakirlikten..

    Karayolları; yollar delik deşik, yeterli levha yok, bazen geceleri bırakın ş.arası yolları, şehir içi e-5 bile zifiri karanlık..İstanbul'da oturanlar bilir, akmerkez-z.kuyu bağlantı yolu.Bu yolun yapımında hiç bir mühendisin çalışmadığını, yol açılalı 2 sene olmasına rağmen kaza sayısının bir kaç tanesi yaralanmalı olmak üzere 100 ü bulduğunu biliyor musunuz. Yani bu ülkenin trafik sorununu oluşturan o kadar çok şey var ki..Ne söylesek boş..




  • Makif 13

    Sayın hocam;dediklerinize katılmamak elde degil.toplumsal bilincin yükselmeyecegi yurdumuzda daha ne ölü yüzler görecegiz.tabi ki burası bir otomobil topiği burada bilgileri paylaşacağız sorunları çözeçegiz ama son surat kadranın fotosunu cekip bu olayı çok meşru bir olaymiş gibi sitede yayımlanmasına karşıyım.hala aşırı hızın ve dikkatsizliğin nelere mal olacağını anlayamayan ,kestiremiyen insanları kınıyorum.



    could not help but fell me ashamed to live in a land where SPEED is a game. diyorum susuyorum.
  • Merhaba,

    Aramızda böylesine değerli beyinlerin olması Ülkemiz adına umut verici...

    Duyarlılığın için tebrikler...


    quote:

    Orjinalden alıntı: Makif13

    Kısa süre içinde gelen çok sayıda mesajı okuyunca bu duyarlılığı çok sayıda kişinin içinde taşıdığını memnuniyet ile görebiliyoruz. Bu duyarlılığın satırlardan çıkıp uzun soluklu bir sivil toplum hareketine dönüşmesi gerekliliğini artık görmemiz gerekiyor. Kızını kaybetmiş bir babanın Ankara yürüyüşü gibi başlayıp bitmemeli.

    1.Bilgisizlik
    2.Eğitimsizlik
    3.Denetimsizlik üçlüsü çözümlenmeden göz yaşlarının dineceğini düşünmüyorum.

    Bilgisizlik, sürücü kurslarının vermediği (veremediği değil) eğitimin bir sonucu. Ehliyet sınavlarına Birkaç kez görevli olarak katılmış bir tanıdığım, girdiği sınavda iki öğrenciyi geçirmediği için bir daha sınavlara davet edilmediğini anlatmıştı bana. Tüm kurslar ehliyet sınavını kazandırma başarısı ile övünüyorlar ancak öğrencilerinin trafik sabıkaları hakkında maalesef hiçbir bilgi veren yok. İyiliğin ölçütü sınav komisyonunu razı etmeyle doğru orantılı.

    Eğitimsizlik sanırım en zor çözülebilecek olan sorun. Aileden başlayıp, okul sürecini işine alan bir sürecin sonucu... Çözümünü açıkçası bilemiyorum. Çevremize ve kendimize saygı, ilave olarak kendimize hakim olabilmek belki de pek çok kazayı (ve de kavgayı) engelleyebilir.

    Denetimsizlik belki de en kolay çözümlenebilecek olan konu. Devletin bir sorumluluğu. Bu sorumluluk konusunda devlet denetim olanaklarının kullanımı ve yaygınlaştırılması konusunda sürekli olarak uyarılmak zorunda. Bireyler de şikayet hakkını kullanmalı, şikayetlerinin sonuçlarını şeffaf bir ortamda denetleyebilmelidirler.

    Notlar :

    1.Lütfen acil hastalarınızı sizler hastaneye yetiştirmeye kalkmayın ve 112 numaralı telefonu arayın. Çok daha emniyetli bir yoldur.
    2.Hız yaparak hasta yetiştirmeye çalışan ambulansların arkasına girip boşalan yoldan yararlanacak uyanıklar arasındaki savaşının içinde olmayın.
    3.Ben de babamı 33 yıl önce trafik kazasında kaybetmiştim. Ve öldüğünde o 40 ben 12 yaşındaydım...




  • Umarim bu yazi birbirimizi bilinclendirmek icin bi baslangic olur.
    Paylastiginiz icin cok tesekkurler.
  • Yazdığım mesaj hakkındaki güzel sözcüklerinize, övgülerinize üzülerek teşekkür ediyorum. Keşke kazalar olmasa, keşke insanlar ölmese ve keşke böylesi yazılara gerek duymasak. Elbette bu yazıyı istediğiniz her yere iletebilirsiniz, bunun için izine gerek yok. Ancak tek bir ricam olacak iletirken kendinizden de bir kaç sözcük ekleyin ki hiç olmazsa bu konuda ortak bir şey yaptım diyelim. Ortak bir bilinç oluşturalım... Hepinize güzel bir gün dilerim.
  • UP bence bu konu olabilidiği kadar durabildiği kadar yukarda durmalı arkadaşlar hatta üst konu olmalı yeni üye olanlar yeni girenler öncelikle okumalı daha hayallerini büyütmeden birşeylerin farkına varırlar....
  • Konu ikinci sayfaya düşmesin di mi?
  • Kayseri'den üzücü bir kaza haberi...

    http://www.milliyet.com.tr/2006/05/30/son/sontur18.asp
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.