Şehir hastanesi ödemelerine sansür!!! (3. sayfa)

Kimse yemiyor bunları artık. İyice alay konusu ediyorlar kendilerini.

Başka argümanları yok ki. Baştakiler de bunlar da mecbur bunu demek zorundalar. O zamanki hükumetleri falan karıştırsalar laf atma amaçlarına ulaşamazlar.

Ama dediğin gibi insanlar artık bunlardan sıkıldı, 20 yıldır aynı söylemler olmuyor. Hadi ilk yıllarda eskiyle karşılaştırırsın ama şimdi kendi dönemine bakmamak için 20 sene, 50 sene eskiyle karşılaştırıyorlar ve komik oluyor.

Her yatakta bir kisi yatiyor ne lan?  

Ülkede her şey mi kötü gider ya..

Milletin cebindan para caliniyor diyoruz, hastaneler soyle boyle diye hikaye anlatiyorsunuz...

Ben bir sey demiyorum ki, halkin parasini nereye harcadigini halktan gizleyen AKP.

Ne dedi Tayyip: "Halka hesap verecek degiliz!"

Ya akit beyinli kardeşim bu hastane,gecekondu ve hızlı şehirleşme krizlerinin asıl sebebinin 80 li ve 90 lı yıllarda Özal sebebiyle köyden kente göçün plansız hızlandırılması olduğunu bilmeden bik bik ötüp durma. Büyükşehirlerin köyden kente göç nedeniyle, gecekondular yüzünden ne krizler geçirdiğini bilen bilir o dönemde.

Beynin yok fikrin var.

80 ve 90 larda Anap gecekondulara cayır cayır tapu dağıtıp, şehirlerin yarısını gecekondulara çevirdiği günleri bilmeden konuşma. Altyapı yok, okul yok, hastane yok.

Sonuç suçlu yine CHP zihniyeti öyle mi.

Sağcılar her türlü haltı yer, suçu solculara atar.

Bu kural hiç değişmez.

Kac para harcandi? Bu para hangi kalemler icin kimlere odendi?

Hesap vermeden kacmak yok!

Bugün eminim Suriyelilere ülkeye dolduran siz akit kafalılar, yarın bu pisliği temizlemeye uğraşanlara iftira atıp suçlamaya başlarsanız hiç şaşırmam.

Ne kadar?

Kac para?

Aylik maliyeti ne kadar?

Turkce anlamiyorsunuz herhalde, bir de Ingilizce sorayim:

How much does it cost?

Bunlar icin her ay kime ne kadar para verildigini soruyorum ben. Var mi cevabiniz?

Aciklasinlar o zaman kalem kalem, neden bu sansur, nedir bu korku?

Hocam niyetin kötü değil, o sebeple teşekkür ederim.

Şimdi 1920 de ülkede 4 tane eczacı bir elin parmakları kadar doktor vardı. 1970 lerde bile göz, kadın doğum, üroloji, ortopedi diye doktorlar yoktu, sadece cerrah ve dahili diye 2 branş vardı. Bunları yazarken şu amaçla yazıyorum, suyu bile döksen olduğu yerde kalmıyor akıyor, zaman geçtikçe tabi ki iyileşmeler ve ileri gitme olacak.

Sağlık sistemi ile ilgili olarak benim de takdir ettiğim olaylar var. Özellikle 3 çeşit hastanenin tek çatıda toplanması, evet ilaç ücretlerinin ve kuyruğunun azaltılması, kısmen aile hekimliği sistemi, doktorların vatandaşı sömürmesi (* sonra tekrar değineceğim) nin önüne geçilmesi vb.

Sağlık sistemi popülizme kurban gitti. Hemen daha fazla hastane ile sorunu çözebileceğini düşünmüşsün, çok yanlış. Hastane sayısı gayet yeterli veya elimizdeki en az olan şey hastane değil. Esas sorun şu bu toplum neden bu kadar çok hasta. Neden bu kadar çok hastaneye geliyor. Uzman hekimlerin muayene ettiği hastaların yüzde kaçı gerçekten uzman hekim muayenesine ihtiyaç duyuyor (yüzde 25 bile değil). Acil servise gelen hastaların yüzde kaçı gerçekten acil (yüzde 10 bile değil). Elimizde en az olan şey koruyucu ve 1. basamak hekimlik. Bakınız covid de 1 ay önce tedbirleri gevşettik (koruyucu hizmetleri hiçe saydık) ve yeterli aşılama yapamadık (1. basamak hizmet ve koruyucu hekimlik) her yer hasta doldu. 2 misli hastane olsa bu şekilde davranırsak o da dolar. Ancak koruyucu hizmetler oy getirmez, düşün devlet seni koruyor, yediğin gıdanın kalitesini test ediyor, patronunu takip ediyor seni çok fazla stres etmesin diye, şehir içinde dizel arabayı yasaklıyor vb bir sürü alanda devlet vatandaşının sağlığını takip ediyor, vatandaş kanser hastalığına yakalanmıyor, şimdi bu vatandaş nasıl anlatacak hastaneye gittim de şöyle güzeldi böyle iyiydi diye. Böyle olunca oy getirmez. Birde senin iktidarının attığı adımlar 30 yıl sonra kişilere yansıyacak. Halbuki devlet görevini zamanında yapmadı, hastayı da çok daha pahalıya tedavi etti bir de kişi kansere yakalandı sağlığından oldu. Akıllı insan işi değil. Ancak işte biz bu sistemi çok iyi sanıyoruz, neden çünkü gözümüzün önünde ve gözümüzü daha iyi boyuyor.

Sağlıktaki bu olay eğitimdeki akıllı tahta yaptık ancak eğitimin içi fos kaldı olayı ile bire bir benzer. Ancak nitelikli eğitim 20 yıl sonra oy getirmeye başlar. Akıllı tahta ve okul binası yapmak hemen oy getirir.

Amacım siyasileri eleştirmek değil. Pek tabi hatalarını konuşur anlatırım, babam olsalar yaparım. Biz ne talep edersek siyasiler bize onu sunacak. Bu gün Akp yarın bir başkası. Bizler bilinçlenelim daha iyisini talep edelim. Bu amaçla yazdım, umarım aklınızda bir soru işareti uyandırabilmişimdir.

*bu gün hastalar hekimleri sömürüyör, Afrikada çalışan bir doktor Türkiye'de çalışan bir doktorun tüm para birimlerinde 3-4 misli maaş alıyor. Tanzanya kadar bile kazanamıyorlar.

Saygılarımla

Siz de haklisiniz, patronu, efendisi kimse ona hesap verecek. Millete degil muteahhitlere hesap veriyor olmasi durumu ozetliyor.

Hocam o üye kasıtlı propaganda yaptığından bu tarz şeylere cevap vermez. Tahrik etmeyi de çok sever, o yüzden ciddiye alma.

Bu konuda ayni noktada bulusyoruz. Ikimiz de AKP'in millete hesap vermekten kactigi konusunda hemfikiriz.

Ben de onu diyorum, halk yerine gercek efendilerine hesap veriyorlar.