ÖZGÜR ÖZEL MAALESEF ZOKAYI YUTTU

Hocam gazeteci Sabahattin Önkibar'da günlük 15 dakikalık yayınladığı videolarda bu konuya değiniyor. Diyor ki: "Özgür Özel'in böyle davranması, en çok Erdoğan'a yarıyor. Seçimde ağır bir hezimete uğrayan Erdoğan'a Özgür Özel can simidi oluyor. Özgür Özel'in Erdoğan'ın karşısında ezik görünmesinden dolayı Erdoğan, kaybettiği seçim hakkında Cumhur ittifakı bu seçimden zafer ile çıkmıştır diyebildi. Yav Özgür bey böyle yaparak mı iktidara geleceksiniz. Bu zamana kadar iktidar ile mücadele etmeyen muhalefet, iktira gelemedi. Turgut Özal, 1989 yerel seçimlerinde 3. olduktan sonra Demirel ile İnönü Özal'a cici gözükmeye çalışmadı. Sert bir muhalefet yaptılar. Halkın sorunlarını gündeme getirdiler. Bir sonra ki seçimde karşılığını aldılar. Kimse size altın tepside iktidarı vermez."

Birde hocam sözde muhalif gazeteciler Özgür Özel'i öve öve bitiremiyor. Çok stratejik bir biçimde siyaset yapıyor. Erdoğan ile görüşmesi çok doğru bir karar diyip, Özgür Özel'i gazlayıp duruyorlar. Tamam 1 kere konuşursun, parti olarak düşüncelerini aktarırsın ama seçimden önce seni gale almayan kişiler ile seçimden sonra bu samimiyet ne? Bu seçimde CHP 1. parti olmasaydı, Erdoğan görüşme teklifi edecekmiydi veya Özgür Özel görüşelim dese tamam diyip kabul edecekmiydi? Tamam hocam, iktidar ile muhalefet partileri kavga dövüşlü olmasın ama muhalefet görevini yerine getirsin. Muhalefetin görevi, iktidar zora düştüğünde can simidi olmak değil. Misal hocam İyi parti kurultayını kazanan Müsavat Dervişoğlu, Erdoğan ile bir görüşme yapmadı. Aksine tek adam sistemini kökleştirecek bir revizyona, anayasaya karşıyız dedi. Ona rağmen Özgür Özel'i öve öve bitiremeyen gazeteciler, Dervişoğlu hakkında Erdoğan ile beraber anayasa yapacak. Dervişoğlu sarayın adamı diyorlar. E o zaman Özgür Özel'de sarayın adamı desenize, oda sürekli saraydan çıkmıyor.

Özgür Özel'in böyle olacağını seçim önceside söylemiştim ben ve taşlanmıştım. Özel seçimleri kaybetseydi şuan CHP'de kurultay sürecini konuşuyor olacaktık ancak Özel'in dahi beklemediği bir seçim başarısı gelince Özel kendi koltuğunu çok sağlama aldı. Adam imajını bile değiştirdi.

Özgür Özel bire bir şekilde 2.Kılıçdaroğlu olmaz ama Kılıçdaroğlu'nun çizgisine yakın şekilde CHP'de genel başkanlık yapacağı ortada.

Daha düne kadar 6lı masa tiyatrosunda parlamenter sistemi destekleyen Özel bugün anayasa değişikliği konusunda "parlementer sistem düşünülmesse biz yokuz" diyemiyor..Laf cambazlığıyla yok mevcut anayasa uygulanıyormu yok hapistekiler çıkarılacakmı muhabetti edip sonundada anayasa değişikliği konusunda açık kapıyı bırakmaktan geri kalmıyor.

Özel şuan tam bir zafer şarhoşluğu içinde CHP'nin güçlü lideri konumunda tıpkı Kılıçdaroğlu gibi hareket etmeye başladı. Bu yönden Kılıçdaroğlu ile çizgisi aynı.

İmamoğlu ve Yavaş konusunda ise belirgin şekilde Özel bu 2 ismi gölgede bırakacak şekilde adımlar atıyor. Özellikle Erdoğan görüşmesi sürecinde Özel partinin lideri konumunda hareket etmeyi kendine hak buldu ve muhalif cenahın İmamoğlu ve Yavaş'a olan ilgisini kulak arkası etmeye başladı zira bu 2 belediye başkanı seçimleri kazandıktan sonra Erdoğan'a nezaket ziyareti yapmak için randevu talep etti, Erdoğan ikisinide red etti. Özel bunu bile bile Erdoğan ile görüşmeyi kabul ederek 2 belediye başkanına Erdoğan tarafından yapılan bu dışlama politikasına tek laf edemedi ve umursamadı çünkü Özel partide artık bu 2 belediye başkanının ön planda olmasını istemiyor.

Peki İmamoğlu bu süreçte ne yaptı? gitti yabancı kanallara sürekli demeçler vererek "Ben buradayım, yaşıyorum" mesajı vermeye çalıştı. Özel'de buna karşılık yurtdışına giderek sosyalist parti başkanlarıyla, Almanya cumhurbaşkanıyla buluşup kendini tanıttı, CHP'yi yurtdışı politikanın tek söz sahibi olarak ilan etti. Yani İmamoğlu'nun yabancı kanallara verdiği mesajların parti mesajı olduğunu ima ederek kendisinin bu politikaları yürüttüğünün altını çizdi.

Özel'in bu kısa zamanda yaptığı siyasi ataklar boşa değil. Siyasi zihniyet olarak Özel CHP'de Kılıçdaroğlu dönemine çok yakın şekilde politika yürütecek ve muhaliflerin istediği İmamoğlu yava Yavaş isimlerini ikinci plana atarak kendisini öne çıkaracak. Özel bir sonraki genel seçimlerdede İmamoğlu yada Yavaş'ı asla aday göstermeyeceğide belirgenleşiyor zaten. şuan ben bu süreci 6lı masa ilk kurulduğunda aday kim olacak tartışmaları içerisinde klişe bir siyasi söyleme dönüşen "aday ismi yıpratmamak için böyle hareket ediyor" muhabbetine benzetiyorum. Özel bir sonraki seçimde kendini aday gösterebilmek için çok erkenden adımlar atmaya başladı. Bunu gören şuan çok az insan var, hatta görüpte görmemezliğe verende var. Bu sürecin sonu Özgür Özel'e çıkacak, Kılıçdaroğlu gibi partinin lideri benim diyecek, 50 yıl sonra partiyi 1.parti haline getirdim, sandıkları patlattım, aday olmak benim hakkım diyecek ve aday olacak..Yalandan parti tabanı yoklamaları, anketleriyle kendisinin aday olmasını meşru hale getirecek.

İmamoğlu ise bana göre CHP'de genel başkanlık seçiminde aday olmadığı için çok pişman olacak. Elleriyle parti başına getirdiği Özel onun biletinide kestiği zaman bunu net şekilde göreceğiz. Bu tür kritik süreçlerde cesareti olmayanlar siyasette tutunamaz, İmamoğlu'nun eline çok iyi fırsat geçti ama İBB koltuğunu riske atmamak için "harcanabilir" gözüyle Özel'i destekledi ve Özel kazanıncada destek olmaktan başka çaresi kalmadı.

Özel'de İmamoğlu'nun bu kafa yapısını çok iyi biliyor ve "lider artık benim" diyor. Yani tabiri caizse öküz öldü ortaklık bitti ama bu dışarıya yansıtılmıyor. Özel gelecekteki genel seçimlerde İBB'yi kaybetmemek adına İmamoğlu yerinde duracak diyip farklı manevralarda bulunacaktır. İmamoğlu'da bunu sezinlediği için şuan yabancı kanallara sanki parti genel başkanıymış gibi demeçler veriyor ama Özel'de baskın çıkıyor. 3-4 aya İmamoğlu ve Yavaş ile ilgili muhalif kanallarda haber dahi görünmeyecek. Özel aşşağı Özel yukarı haberlerle Özel parlatılacak.

Burası Türkiye hocam, hiç belli olmaz. Türk siyasetinde ne olacağını kestirmek zor. Devlet Bahçeli içinde AKP ile ittifak yapmaz. AKP ile ittifak yapmak, MHP'nin tüzüğüne ters diyorlardı. Aha sonuç ortada.

Deniz Baykal Dublörüne dönmüş..

Özgür Özel şuan en doğrusunu yapıyor aslında. Belediye başkanlarını geri planda tutarak seçime daha 4 yıl var belediyeye ve hizmetlerine odaklanmalılar. İlk günden Türkiye ve genel gündeme girerek kendilerini yıpratmaları saçma olur. İmamoğlu sürekli dünya basınına demeç vermeye kafa çıkartmaya çalışıyor ama bunlar ters teper.

Özgür Özel bu süreçte siyaseten bütün hamleleri yapsın sorumlulukları aslın. Yanlış bir iş yaparsa Özgür Özel'in başına kalsın. Doğru yaparsa partisine ve adaylarına yazar. Zamanı gelenbe kadar ADAY YIPRANMASIN işte :)

Seçime 3-5 ay kala İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı kimse çıkar aday olur zaten.

Her siyasetçi kariyerini zirvede yani Cumhurbaşkanlığında bırakmak ister (bahçeli hariç).Dolayısıyla Özel'in siyasi hedefini büyütmesi normal.Bu nedenle hiç şaşırmıyorum.KK ve 2023 seçim faciasından sonra CHP yönetimi az buçuk akıllanmaya başlamıştı ancak beklenmedik yerel seçim zaferi bunuda alıp götürdü.Yerel seçim zaferinin dinamiklerini doğru okuyamayan bir CHP lideri ve yönetimi ile karşı karşıyayız.

Ayrıca malum kişinin yeniden aday olabilmesi için anayasanın değişmesi gerekiyor.Gerçi zaten önceki seçimde de aday olamıyordu ama alakasız şekilde '2017 referandumu ile anayasa değişti.Yeni sistemde yapılan ilk seçim 2018 olduğu için 2023 seçimlerinde tekrar aday olabilir' gibi zorlama bir yorum yaparak malum kişinin adaylığını sağlamışlardı.KK'da ses çıkarmamıştı.Şimdi tekrar aday olabilmesi için hatta iki dönem daha aday olabilmesi için tıpkı 2017'de olduğu gibi bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var...Bu değişikliğin sorunsuz sağlanması içinde CHP'ye yani Özel'e ihtiyaçları var..Özel boşuna malum kişi tarafından muhattap alınmıyor ve yandaş kanallarda gösterilmiyor...Şimdilik sırtı sıvazlanıyor ve bu durum Özel'in hoşuna gidiyor gibi...Eğer bu ilgi devam ederse korkarım Özel anayasa değişikliğine 'varım' diyecek ve 2028'de 2023'ün tekrarını seyredeceğiz...

Eşek bile aynı çukura iki kere düşmez diye bir laf vardır. İnsan dediğin hatalardan ders alır gidip Özgür Özel'de KK'nin yolundan gider ve daha iyi adaylar varken halkın vatandaşın sesine kulak vermeyip ben aday olacam derse onun bileceği iş seçimi AKP'ye hediye etmek istiyorsa yapsın...

Lakin şuan izlediği siyaseti ben mantıklı buluyorum. Ilımlı bir hava karşılıklı nezaket çerçevesinde bir siyaset. Yıllardır Türkiye'de görmediğimiz işler bunlar. Erdoğan ile çay içti diye bak kimsenin incileri dökülmedi. Veya 2 Mayıs ta görüşeceklermiş görüştü diye CHP yok olmayacak... KK nin inadına ve saçma muhalefetine 15 yıl gitti bu ülkede. Emin ol KK kalsaydı dolar 100 TL de olsa 2028 de kazanamazdı seçimi bu kafa ile.

KK yıllarca Saray dedi ben onla görüşmem dedi saraya gitmem dedi ERdoğan'a tek adam dedi diktatör dedi ne geçti elinize ? Yok Erdoğan'a sayın demez o geldiğinde ayağa kalkmaz. Gittikleri yerde tokalaşmazlar. Ülkenin sorunları için ve kutuplaşmanın azalmasın için bu tarz hamleler şart. Kimşe şeytan değil kimse öcü değil. Yarın öbürgün CHP seçimi kazansa AKP'ye oy veren yüzde 35-40 lık kesim yok olup gitmeyecek sonuç olarak gene birlikte yaşayacaz...

Sürekli 15 yıldır yıkıcı muhalefet anlayışı har karşıtlık anlayışı ile ne derlerse karşıyız ne yaparsalar karşıyız. Yaptırmayız yıkarız ettirmeyiz biz gelince kaldıracaz kapatacaz siyaseti tutmuyor işte.

4 yıl boyunca seçim yok ki her gün bağırarak veya atıp tutarak sert muhalefet yaparak ne geçecek eline ? Onu anlamıyorsunuz inatla.

Bu ılımlı süreç en çok AKP'ye zarar aslında. Eskiden Muhalefet saçma sapan söylemlerde bulunur ve AKP seçmenini kenetlerdi birbirine. Zorla bize oy verme der gibi davranırdılar. Ama şuan Özgür Özel görüşme talep ediyor anayasa mı olur görüşürüz diyor üllke sorunları diyor. Hiç yoktan LAF SÖZ HAKKI OLMUŞ OLUYOR...

Yarın gider anayasa görüşmesine şartlar sunar veya başka bir konu olur fikir belirtir. Hiç yoktan ben fikrimi söyledim uyup uymamak iktidar bilir der çekilir kenara.

Not: Bu arada anayasanın değişeceğine bende ihtimal vermiyorum. Ama karşılıklı uzlaşayarak 3-5-10 veya 40-50 madde değişebilir. Acil sorunlar ile ilgili karşılık lı adımlar atılabilir diye düşünüyorum.

2023 seçimlerinde Erdoğan'ın aday olma konusu değişen anayasada belirtilmediği için bir yasal boşluk oluşmuş oldu ve tekrar aday oldu. Yani önceki anayasal yönetimde Cumhurbaşkanı olan yenilenen anayasada tekrar aday olursa 2.kez aday olur diye bir madde yer almadığı için hukukçuları ikiye böldü. Teknik olarakda yenilenen anayasada eski anayasal düzendeki süreçler sıfır sayılır. Eğer anayasa yine yenilenirse ve Cumhurbaşkanı aday olma süreçleri belirtilmesse (muhtemelen öyle düşünüyorlar) Erdoğan tekrardan 2 kez aday olma hakkına kavuşacak. Zaten erken seçim alınırsada tekrardan aday olma hakkı kanunen elde etmiş oluyor.

Özgür Özel'e gelince yukarıda yazdığım gibi şuanki duruşu ve eğilimleri 31 mart seçim öncesine göre çok farklı. Özel'de bariz şekilde İmamoğlu ve Yavaş'ı gölgede bırakma, belediye başkanı seviyesinde gösterme çabası var. Yavaş'ı bir kenera koyarsak ( o zaten 5 yıl sonra siyaseti bırakacağını söylüyor, 6lı masa sürecinde olduğu gibi etliye sütlüye dokunmuyor) İmamoğlu için bu süreç çok sancılı geçecek gibi görünüyor.

Mesela Erdoğan-Özel görüşmesi sonrası Özel'in fikren gideceği bazı yollara İmamoğlu katılmassa sürtüşmeler yaşanır. Nasılki 6lı masa sürecinde Kılıçdaroğlu'nun yaptığı siyaseti eleştirip İmamoğlu'nu destekleyen CHP'liler olduysa benzer süreçler Özel ve İmamoğlu arasındada yaşanabilir. Özel o ileri noktalarda eğer koltuğu tehtid altına girecek bir duruma gelirse İmamoğlu için "o bir belediye başkanı, görevleride bellidir" gibi İmamoğlu'nun sınır çizgilerini göstererek onun aday olmaması adına yeni bir cephe oluşturabilir. Kılıçdaroğlu öyle yapmıştı ve Akşener masadan ayrıldığında dahi 2 belediye başkanını aday olarak değil yardımcı konumunda sembolik bir değer biçerek kerhen seçime girmişti, yani 2 başkanı yine kendi gölgesi altına hapsetmişti. Özel'de liderlik ve adaylık konusunda kimyası bozulabilir. Bunada kimse "olmaz" diyemez..Olmasa Akşener ile İmamoğlu-Yavaş ilişkileri kanlı bıçaklı olmazdı..Yani nereden nereye..Yüzü rabbi yesirden alçak hain insana 1 yılda değişim yaşandı bu ülkede..

BPT, Mahluklar, Pusholder gibi hesaplar muhalif hesaplar değil, iktidara yakın hesaplar. Bunlar iki, üç tane muhalif paylaşım yapar sonra en kritik anda iktidarın lehine paylaşım yaparlar.

İktidar özellikle Ekrem İmamoğlu'nun adını anmıyor. Bu yüzden muhalif sandığınız hesaplar ve haber kanalları hep Özgür Özel'i öne çıkarıyor. Çünkü iktidar bir sonraki seçimde İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemiyor. Her şeye Özgür Özel'e bağlı ya bu haberlere aldanıp ileride Cumhurbaşkanlığı adaylığına oynayacak Kılıçdaroğlu gibi ya da oyuna gelmeyip İmamoğlu'nu aday gösterecek.

Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın erken seçimde aday İmamoğlu olacaktır. ÖÖ Erdoğan ile görüşsün ve en çok emeklinin durumunu dayatsın. Karşılık alamazsa ki alamayacağı belli, çıkıp halka durumu bir bir anlatsın. Erken seçime gidilmediği her geçen sürede daha da dibe batacağımız belli oldu.