Oyun şirketi kurmak istiyorum bazı sorularım var. (2. sayfa)

Hani hep derler ya başkalarının dediklerini çok önemsemeyin diye, bunu hayatımda ilk defa bu kadar iyi anladım. Adama bak gelmiş bana çöpçü ol diyor. Kendisi hayatta bir bok beceremeyen mal oğlu mallardan sadece bir tanesi kendisi hayal kurmayı bilmiyor gelmiş burda hayalleri olan insanlara da çomak sokuyor. Komik ☺

O kadar cahilsin ki

Şu an bir yapabileceğin tek şey derslerine çalışmadığın zamanlar oyun geliştirmeye devam edip portföyünü zenginleştirmek olur.

Liseyi bitirdiğin zaman ise şirket kurmakla alakalı planlarına daha profesyonel bir şekilde devam edersin.

Hmmm abi güzel tavsiyeler.. ben de tek bir alana yönelmek istiyorum. ama şuanlık tam ne istediğime karar verememiş sayılırım. Sadece aklımda mobil sektör var. Onun dışında 2d mi 3d mi platformer mi hiç bir oyun konusuna yönelemedim bu unity ile tanıştığım zamandan beri bir şeyler deneyip öğrenmek için farklı farklı projeler açtım falan.

oyun mu yapmak istiyorsun ?

kendi şirketin mi kurmak istiyorsun ?

zengin mi olmak istiyorsun ?

öncelikle buna karar ver.

oyun yapacağım diyorsan

insanlar neden oyun oynar

oyun beynin hangi kısımlarını çalıştırır.

belli yaş gruplarının oyunla etkileşimi farklıdır.

düşük yaş grubu sadece etrafta görmediği seslere ve renklere olumlu tepki verir.

orta yaş grubu : sistemi anlamak ve sistemde yer edinmek için sistem mantığı olan oyunları sever.

bir çok insan iş yerinde sömürülüpte 2+2=4 ettiğini göremediği için bu tarz mantık tatmin oyunlarını sever.

ileri yaş grubu ; büyük bir ihtimalle emekli olmuş veya geçmişinde çok sıkıntı yaşamış insanlar

özellikle tetris gibi ne grafik ne ses sadece düz mantık insanı resmen hipnotize eden kafayı boşaltan oyunları oynar.

oyun aslında bir öğrenme ve aynı zamanda bir terapi similasyonudur.

Candy Crush Saga oyunun içerik temasını incelersen

7 den 77 ye burada yazan tüm öğeleri içerdiğini göre bilirsin.

tüm dünyada en fazla oynanan oyundur.

tabi deli kanlı döneminde aşırı adranalin isteyenler 3d fps oynuyor.

ama en çok parayı Candy Crush Saga götürüyor.

çünkü 3 farklı yaş grubuna hitap ediyor.

soru şu 1 milyon $ mı kazanmak istersin.

yoksa 1 milyar $ mı kazanmak istersen.

unutma günün birinde sende yaşlanacak ve reflekslerin 3d fps oynamaya pekte izin vermeyecek

he bu arada bu yoruma +1 vermeyi de unutma ! laf değil gerçek bilgiyi paylaşıyorum burada.

Bir isletmenin amaci kar etmektir. Dolayisiyla sen oyun sirketini karliliga getirecek ciktiyi uretmeyi ilk basta hedeflemelisin. Yani ister oyun yap ister satin al dagit once kar edecek bir model insa edebilmelisin. Sonrasi uzun bir yol ancak ilk adim burasi

Benim yaşım küçük kuramam, büyüdüğümde kuracağım kurarsam adını Buner Yazılım yapçam.

Saolun hocam.

Yazılan yorumlara üstün körü bir göz gezdirdikten sonra yorum yapmaya karar verdim. Benim bakış açımdan konuyu ve sorulan soruyu ele alırsak, yapılan yorumlar alakasız ve tavsiyeden uzak. Hatta yorum yapanların yazılım sektöründe çalıştıklarını düşünmüyorum. Pek tabi bu benim kişisel görüşümdür.

Gelelim işin tavsiye kısmına. Bir kaç tane dişe dokunur yorum gördüm, genel bir toplama ve biraz da ekleme yapacağım, o yüzden önceden yazılmış olan kısımları tekrarladığım için şimdiden özür dilerim.

1- Öncelikle anadilini iyi öğren. Saçma bir tavsiye gibi geliyor şu an sana, eminim. Bildiğin Türkçe'den bahsediyorum. Yaşın genç olduğu için bu konu gerçekten çok önemli. İzin verirsen sana bir örnek üzerinden ne demek istediğimi anlatayım. Aslında örnek şu an burada açılmış olan başlık. Sorulan soruyu ve gelen cevapları tane tane okursan fark edeceksin ki, yorumların bir kısmı, sorudan bağımsız ve gereksiz. Burada olası iki durum var,birincisi kişiler ya okuduğunu anlamıyor veya sadece anlamak istediği kısmı kırpıyor olabilir, ikincisi trollük yapıyor olabilir. Benim düşüncem ilk seçenek. Anlamamak veya sadece bir kısmını kesip almak - benim tabirimle yarım yamalak anlamak - ileride programlama ile uğraşacaksan büyük problem. Algoritma tabirini duymuşsundur diye düşünüyorum. Bir bakıma, bir şey programlarken izlediğin yol haritası olarak düşün bunu. Eğer düzgün anlayamazsan, düzgün bir algoritma kuramazsın. Bu durum, yapacağın işler kompleksleştikçe seni işin içinden çıkamayacağın durumlara sokar. Uzun bir süre programlama ile uğraşıp belli bir seviyeye gelirsen ne demek istediğimi daha iyi anlayacağına eminim.

2- Oyun geliştirmeye devam ederken bir yandan da programlama tarafına giriş yap. Madem unity kullanıyorsun, C#'a veya javas'e aşina olduğunu düşünüyorum. Bunlar senin için birer avantaj. Bu dillerden birini daha derin öğrenmeye başla, uzman ol demiyorum ama öğren. Daha sonra git SQL öğren. Öğrendiklerinle beraber ufak tefek, basit şeyler geliştir. HTML ve CSS'e değinmiyorum çünkü onlar senin için çerez olur. Bunları da kullanarak üstün körü uygulamalar veya web siteleri de geliştirirsin. Çok karmaşık şeyler olmasına gerek yok. Bir taraftan bunları öğrenirken ortaya çıkan ufak ürünleri bir kenara kaydet dursun. Oyun geliştirme işinde başarıya ulaşamasan da, Üniversite okumasan da, ileride yazılım sektörüne girmeye karar verirsen, iş başvurusunda "bunları ben yaptım" diyebileceğin ürünler seni bir adım ileri taşır. Yani ayakları yere basan planların olsun. Bir planın yatarsa her şeyini kaybetme. Oyun olmazsa yazılım olur gibi düşün. Bir şekilde para kazanmak lazım bu hayatta.

3- İngilizce olmazsa olmazı. Kodların hepsi ingilizce kelimelerden ibaret. İngilizce bilmek sana; yeni kodları öğrenmende kolaylık sağlar, daha fazla kaynağa erişmeni sağlar, yabancı forumlarda daha fazla kişiden yardım almanı sağlar. Bunların haricinde sosyal olarak da sana yabancı insanlarla tanışıp kaynaşma imkanı verir. Üniverside de yabancı uyruklu öğrencilerin bir kaç kişinin etrafında kümelenmesinin sebebi, geri kalan kesimin ingilizce konuşamamasındandır.

4- Üniversite şart ama benim üniversite tavsiyem diğer arkadaşların yazdıklarından biraz farklı olacak. Eğer apartmandan bozma bir üniversiteye gidip, hiç bir sosyal çevre yapamadan, 3 ortalama ile ile mezun olucaksan, hiç gitme daha iyi. Üniversitenin en büyük avantajı diploma değildir. Bunu aklının bir köşesine yaz. Birincisi sana çok çeşitli zeka seviyesinden, kültürden, düşünce tarzından vs vs insanlarla tanışma imkanı verir üniversite. Bu çevre eğer iyi kullanırsan senin en büyük kazancın olacaktır. Bakış açısı kazandırır, sana iş gönderir veya referans olurlar. Çevrenin artıları çoktur. Arkadaşlarımın sayesinde çok farklı yerlerde çalıştım, onlarında bir kısmı benim sayemde iş buldular vs. Birimizin gözünden kaçan diğerinin dikkatini çekiyordu. Gelelim diploma kısmına. İş başvurularında diploma olmazsa olmaz ama yazılımda o işler pek diploma ile yürümüyor. Oyun geliştirme de yazılımın içerisinde yer aldığı bir sektör, o yüzden genel anlamda yazılım sektöründen bahsediyorum, yanlış anlaşılma olmasın. Neyse, konumuza dönecek olursak, yazılım sektöründe diploma pek tabi soruyorlar ama iş dönüp dolaşıp yetenekte bitiyor. En sevdiğim kısmı burası işte. Adam kayırma gibi bir durum genel anlamda söz konusu değil. Diploma da söz konusu değil. Bu sektörde iş dönüp dolaşıp, "yapabiliyor musun, yapamıyor musun?"'a geliyor. Çok diplomalı arkadaşa veda ettim, bir çok diplomasız arkadaşla da çalıştım. Bu yüzden illa bir diploma almalıyım kafasına girmene gerek yok. İzin verirsen bu üniversite kısmını çok kısaca toparlicam.

A- Kazanabiliyorsak bu sektöre giriş için, apartmandan bozma olmayan! bir devlet üniversitesinin ilgili bölümünü kazanıp gidiyoruz

B- velev ki iyi üniversitelerin ilgili bölümlerini kazanamıyoruz, o üniversitede herhangi bir bölümü kazanıp, ilgili bölümün derslerine girerek kendimizi geliştirebiliriz. amacımız diploma almak değil, çevre edinip, sektöre girmek.

C- yok illa diploma diye diretiyorsak, orta karar bir yüksek okula gidebiliriz. Diplomamızı alana kadar 2 yılımız var. Bu sürede öğrendiğimiz her bir bilgi kırıntısı ile ufak tefek de olsa birşeyler geliştirip, diplomamızı alır almaz iş başı yapabiliriz.

D- Yaşımız çok genç olduğu için gözümüzü karartıp, 18 yaşımıza kadar kendimizi geliştirip, lise sonrası işe başlayıp, piyasada pişebiliriz.

NOT: Tavsiyelerim senin analitik bir zekaya sahip olduğun varsayımı üzerine kuruludur. Limit, türev, integral gibi lise matematiğinin son konularını bulmaca çözer gibi çözebiliyorsan, Türkiye ortalamasının üzerinde bir analitik zekaya sahipsin demektir.

Şimdi olabilecek senaryoları çoğaltabiliriz. İşin gerçeği ben bunları kendi genç halime yazar gibi yazdım. Burada en en en önemli olay kişinin kendini ve yeteneklerini iyice tartıp kendisine bir yol haritası çıkarmasıdır. Yapılan planların ayakları yere basmalı ve yedek planları da olmasıdır.

Son olarak kendi tecrübelerimi yazmak istiyorum. Buradan itibaren tavsiye değil, kısa bir öz geçmiştir. Memleketin sayılı üniversitelerinden birinin zamanında revaçta olan bir mühendislik bölümüne lise birinciliği ile girdim. Mühendislik bölümü olduğu için sayısalcı olduğumu anlamıştırsın. İlk programlama ile tanışmam seçmeli bir ders sayesinde oldu. Yeteneğim de vardı çabuk kavradım. Game maker çok basit olduğundan oyun geliştirme işlerinde GMS kullandım. Zaman geçti, üniversiteyi bitiremedim. İngilizceyi de üniversitemin değil, yazılım sayesinde öğrendim. Hobi olarak arkadaşlara yazdığım basit uygulamalar zaman içerisinde büyüdü. Öneriler ve ihtiyaçlar doğrultusunda SQL de öğrendim. Tabi bunları yaparken üniversite bitmedi. En son bırakıp köyüme geri dönüş yaptım. Yarım sene kadar kafa dinledim, bu süre zarfında farklı bölümlerden mezun olan arkadaşlarıma ufak uygulamalar yazmaya devam ettim. Bir süre sonra bir arkadaşımın çalıştığı fabrika beni IT departmanında işe aldı. Oradaki arkadaşlardan da bir şeyler öğrendikten sonra, farklı farklı firmalarda çalışmaya başladım. Beni işe alan yerleri, daha iyi fırsatlar çıkınca hemen terk ederek nankörlük etmedim ama işi öğrendikçe kazanılan paranın da arttığı bir gerçek. Olay bu. Oyun geliştirmeye devam ediyorum bu arada. Planlarımda bir aksaklık olmazsa eğer, yılbaşına yakın kendi şirketimi kurup, şansımı deneyeceğim.

Uzun olduğunun farkındayım. Tekrar özür dilerim. Yıkıcı bir yılın, sıkıcı bir akşamından iyi geceler dileyerek yazımı sonlandırıyorum.

matematik değil analitik zeka gerekli. üniversite gereksiz demedim aksine avantajlarını söyledim. Diploma gereksiz dedim. Bunu da tamamen diplomayı hiçe sayarak söylemedim, yazılım sektörü diplomadan daha çok yetenek işi olduğu için dedim. Amaç öğrenmekse, bölüme girmek değil, bilgiye ulaşmak ve öğrenmek amaçlanmalı. yazılım sektöründe bir bölüme gidebilmek için fizik, kimya, biyoloji, matematik ve geometri çalışması ve sınava girmesi lazım. Pırıl pırıl beynini bir daha kullanmayacağı boş bilgilerle doldurup, sınav streslerine girip bölümü kazanmak yerine, bir şekilde istenilen üniversiteye girip, kazandığı bölüm yerine, yazılımla ilgili fakültenin derslerine öğrenmek için girmesi ve sınav gayesinin olmaması daha avantajlı bir durum bana sorarsan. Revaçta dediğim bölüm inşaat mühendisliği. 2010 yıllarında paraların betona gömüldüğü yıllardan bahsediyorum. Mezun olabilmeyi başarmış, hala görüştüğüm arkadaşlarımın durumları kötü olmamakla beraber pek iyi de sayılmaz. Mahkeme mahkeme alacak peşinde perişanlar ve çoğundan daha iyi bir kazancım var şu an. Keşke kendi derslerime girmeyip daha erkenden bazı şeyleri öğrenseydim diyorum kendime hala. Şu an çok daha iyi bir yerde olabilirdim. Çok daha fazla kazanabilirdim.

Güzel kardeşim oyun sektörünü tek tip 3d third-person bakış açısına sahip, objelerin bire bir gerçek dünyadaki gibi hareket ettiği ürünlerden ibaret mi sanıyorsun? Bu arkadaş bire bir dünya simülasyonu mu yapacak? Ezbere dayalı eğitim sistemimizdeki fizik derslerinin analitik düşünme yetisi kazandırdığına dair bir örnek verebilir misin? Kaldı ki yaptığın önerme iki taraflı da yanlış. Ne fizikten, matematikte iyi dereceli arkadaşların çoğunluğu programlamaya yatkın denebilir ne de bu konularda beceriksiz arkadaşlar programlamada da başarısız olur denebilir. Bir ikincisi, benim için sudoku çözmek ile integral almak arasında pek fark yok. Bir tanesinin kuralları diğerinden daha fazla. Olay bu. Bizim eğitim sistemimiz de tüm kuralları ezberde tutup, o şekilde bulmayacı çözmemiz beklenen bir sistem sadece. Analitik düşünme artı avantaj sağlasa bile, programlama başlı başına ayrı bir iletişim aracı. Yabancı bir dil öğrenip, konuşmak gibi. Kaldı ki işin matematiğe bindiği falan da yok. Nereden çıkarıyorsun bunları? Oyun kısmına gelirsek, kullanacağın matematik ilkokul seviyesine de inebiliyor. Senin tasarımına, oyunun tarzına göre değişkenlik gösterir. back-end çalışıyorum ama sektöre girişim oyun geliştirme hobimle başladı. Hala da devam ediyorum.