Şimdi Ara

On binlerin vicdan mahkemesi (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
144
Cevap
1
Favori
3.034
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakanto

    "Onlar hepimiz ermeniyiz diye böğürürlerken... " işte sizin olaya bakışınız bu... böüren hayvanlar gibi değil mi? ahh kardeşim ahh ne zaman hümanist düüncelere daha çok değer vereceksin? illa senin mi azınlık olman lazım? illa insanları anlaman için nir hususta azınlık mı olman lazım?

    Sen beni yanlış anlamışsın başından beri
    Ben ermeni olmadığı halde sözüm ona hak hukuk adına
    hepimiz ermeniyiz diye slogan atan ermeni olmayanlaradır
    Bir insana Ermeni,yahudi şu bu diye kızılır mı,kızılabilir mi ?
    Konunun başından beri buna vurgu yaptım
    Ama konuyu açanın amacı başkaydı
    Siz onu farkedemediniz
    Hedefi direkt olarak devletin kendisidir
    Dolaylı olarak devletiyle kendisini özdeşleştiren halktır
    Nitekim 'bana sövüp saysaysanız da umrunda değil' diyebilmiştir
    Sanırım alışık forum sayfalarına 'değer yargısı olmadığı için'
    Aile efradını bırakıp gitmeye




  • Bu konu uzar ve gider .Biri neden "Hepimiz Ermeniyiz" dediniz der.Diğeri diyoruz der.Neyse baya aşmış konu 3. sayfaya gidiyor ve kapatılmaması ilginç demek ki adminler çok uğramıyor buraya

    Ermenice dinlediğim müziklerden izninizle bu konuya bir tane Ermeni Türküsü koymak istiyorum.İyi geceler.



    not:Amaç Ermeni propagandası yaratmak değildir videodan da görebilirsiniz bir yurttaş türkü söylüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Son of Hades -- 25 Ocak 2012; 0:13:49 >




  • Şahsım adıma söylüyorum

    Bazı durumlar vardır ki

    Hümanizmin b.kunu çıkarmanın hiç bir anlamı yoktur.
  • Böğüren birileri var evet, yukarıda da çok net görülüyor zaten.
  • Alıntı

    Almanya’da Türklerin düzenlediği bir toplantıda Prof. Dr. Hasan Köni,
    “Ermeni meselesi” başlıklı bir konuşma yapmış ve şöyle demişti:
    “Tehcir sırasında, yerinden olmamak için ‘convert’ olan yani Müslümanlığa dönen Ermeniler de var.
    Bunların kim olduğunu bilemiyoruz. Sayıları 300-400 bin kişi.
    Ayrıca dönmüş Museviler ve dönmüş Rumlar da var.
    Bunları maalesef Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarını rahatsız etmemek için açıklamıyor.
    Belki de devletin içinde de yüksek rütbeye gelmiş, Ermeni kökenli dönmüş insanlarımız var.”
    Yaşar Canca ise şu hatırlatmada bulunmuştu:
    “Hrant Dink, bir Ermenistan gezisinde oradaki muhataplarına’ Siz 1.5 milyon kişiden bahsediyorsunuz.
    Oysa ayni dönemde yaklaşık 500 bin Ermeni, din değiştirip Türk olmuştu.
    Bunları neden dikkate almıyorsunuz?’ diye sordu.
    Muhatabı da ’Bu konunun gündeme gelmesi, davamıza zarar verir’ cevabını verdi.
    Dink, bir yazısında Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in yetim Ermenilerden olduğunu ve bu konuda elinde belgeler yazdı ve kıyamet koptu.
    Dink, ‘Elimde belgeler var’ diyordu. Peki bu bilgiye ulaşan Dink, başka hangi bilgi ve belgelere ulaşmıştı.
    Acaba kim veya kimler toplumu aldatma açısından kendini hangi kimlikle saklı tutuyordu?”
    -------------
    O binlerce sözüm ona dönmüş-bana göre dönmemiş-ermeniden
    Birkaçı burda kin kusmaya devam ediyor
    Hem de Türk kimliği altında
    'soros aydınları' köşelerinde kitaplarında her gün Devletimize saldırıyorlar.
    Türkieye'de bazı kitleler ''Türk ''sözcüğüne fena halde alerjisi var.
    Neredeyse Türk'üm demek faşit bir söylem olarak görülüyor ,Atatürkçü olduğumuzu fısıldaşarak söylememizi isteyenler var.
    Türküm deyince hele de milliyetçiyseniz çağın gerisinde kalmış ilan ediliyorsunuz.
    Bu günlerde türkiyede gerici insan tanımı budur !

    ---------------------
    Şimdi bu dönüp dönmediği belirsizlere
    Ya da nereye döndükleri belirsiz güruha
    Sakın ola devletini milletini bilen insanlarımız
    Kanmasın !
    Amaçları önce hak hukuk deyip
    1 yalana inandırmak için 1000 doğru şey söyleyerek
    Önce düşüncelerinizdeki doğru katılığı,yumuşatmak sonra da istedikleri şekli vermektir
    Bu da bellidir,tazminatlar,toprak vs taleplerdir




  • "Hepimiz Ermeniyiz" sloganının muhteviyatını çözemediğimiz sürece, bu sloganı "Türklüğe" yöneltilmiş bir hakaret olarak algıladığımız sürece yerimizde saymaya devam ederiz. Bir Türk'ün, Kürt'ün, Arnavut'un, Boşnak'ın, "Hepimiz Ermeniyiz" pankartıyla eyleme katılması o bireyi Ermeni yapmaz; hoş öyle olmuş olsa bile ne zararı var, onu da anlamış değilim. Ayrıca, bahsi geçen eyleme katılanların farklı milliyetlerden, dinlerden, görüşlerden olmasının "bilinenlerce" sorun teşkil ediyor oluşu, kendisini yaşadığı devletin aslî sahibi olarak gören bu zümrenin düşünce yapısını da çok iyi yansıtıyor. Bu "bilinenlerce", istenmeyen bir olay başgösterdiğinde, olayda adı geçenler hemen "dinsiz, milliyetsiz, soysuz" diye itham edilir, hemen Taksim Meydanı'nda sallandırılırlar. Her biri "dönme" ilan edilir, çünkü bunun başka açıklaması yoktur; on yıllardır milliyetçilik çimentosu ile ayakta kalan bir idari yapıyı eleştirmek, olsa olsa bir "dönmenin" işi olabilir. Ülke tarihi boyunca oluşan "kaşınmaması gereken" yaraları gündeme getirmek, 1946 yılında derlenmiş Azınlıklar Raporu'nu eleştirmek ancak bir "dönmenin" işi olabilir. Üstelik, kaşınmaması gereken yaraları kaşımak, eleştirilmemesi gereken olayları eleştirmek ve sağduyu kurulmaması gereken halkları düşünmek "hümanistliğin b.kunu çıkarmaktır" aynı zamanda. Yani, hümanistliğin sınırlarını, kıstaslarını da onlar belirlerler. Onlara göre, kişi, kendi milliyetinden olanları eleştirmediği sürece hümanisttir. Öyle ki, hümanistliğin birinci şartı milliyetçi olmaktır birçoğuna göre.

    Milliyetçiliği açıklamak ya da çok fazla eleştirmek gibi bir amacım yok. Zira böyle bir uğraşta bulunmak tartışmayı bambaşka mecralara sürükler ki bu da konunun dağılması demektir. Yalnızca şunu söyleyebilirim ki; milliyetçi olmamak dinsiz olmak, kansız olmak, soysuz olmak, dönme olmak, entel olmak değildir. Milliyetçi olmamak, insanlık alemini, Türk, Kürt, Ermeni, Çerkes diye bölümlere ayırmak yerine bir bütün olarak değerlendirmektir. Önemli olan ekmektir ve size milliyetçiliği aşılamaya çalışan "büyükler" her gün pasta yerlerken sizin ekmeğiniz yoksa, milliyetinizin hiç önemi yoktur. Zira, açlığın vatanı yoktur. Her şey bir yana, milliyetçilik, aç kitleleri birarada tutabilmek, daha fazla çalıştırabilmek için tok kitlelerin ortaya attığı bir illüzyondan başka bir şey değildir. Milliyetçi tok kitleler, tıpkı dünya tarihindeki örneklerde olduğu gibi; istihdam ettikleri açları önce "milletin ortak çıkarı" adına en ağır koşullarda çalıştırır, sonra bir ekonomik kriz başgösterdiğinde işsiz kalan bu aç kitleleri yine "milletin ortak çıkarı" adına dünya savaşlarına gönderir, cephelere sürerler. Peki, kazanan tarafların sürekli değiştiği bu savaşlarda, değişmeyen tek taraf olan "kaybedenler" kimlerdir? Açlar. Üstelik bu basit döngü savaş sonrasında da aynen devam eder. Bazı çevrelerin şişirdiği ılımlı milliyetçilik kavramının da klasik milliyetçilikten pek bir farkı yoktur, zira ılımlı milliyetçilik kavramı, Orwell'in Hayvan Çiftliği romanında geçen "Bütün hayvanlar eşittir, ama bazıları daha eşittir" cümlesini çağrıştırır. Tüm bu örnekler dahilinde, milliyetçi olmamak hâlâ entellik yapmakla eşdeğer tutulabilir mi?




  • @SVGA

    Neden bu kadar karşı tepki verdin anlamış değilim
    ''pkk ile tabanımız aynıdır , pkk terör örgütü diyemeyiz'' diyen ahmet Türk e,
    Türkler bilmem kaç bin ermeni ve kürtü ''katletmiştir'' ," bize bir devlet lazımdı kurduk" diyen orham pamuka,atilla yayla gibi Kemalizm düşmanlarına,
    ermeni soykırım sempozyumları düzenleyen üniversitelere,
    ''ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır'' dedikleri için aydınlarımızı tutuklatan sözde demokratik ülkelere
    Bana verdiğin tepkinin onda birini vermişmiydin,verirmiydin?

    Hrant Dink tehcirden kurtulmak için müslümanlığı kabul eden ermenilerin olduğunu ve bunları araştırdığını söylemişti.
    Neden hrant dink'i ırkçılıkla suçlamadın?
    Bunlarla ilgili tek harf yazmayan sen,benim milliyetçiliğime neden bu kadar takıldın ?

    Bölücü ermenilerin en fazla PKK içerisinde yer aldığını
    İmralı’da tutuklu bulunan teröristbaşı apo, ikinci kez devlet başkanı seçilen ermenistan devlet başkanı Koçaryan’a gönderdiği mektupta,
    1915 tehcirini soykırım olarak tanıdıklarını bildirdiğini niye yazmıyorsun

    Tikko'nun eski kadrolarında oldukça fazla ermeni olduğunu
    Hatta hrant dinkin de eski bir tikkolu olduğunu neden yazmıyorsun ?

    pkk başkanlık konseyi üyesi nuriye kespir, merkez komite üyeleri bekir bakırcıoğlu ve musa haciyav’ın da sözü edilen ermenilerden olduğu
    Behçet Cantürk, ASALA konusunda ön plana çıkan bir isim olduğunu
    Diyarbakır Lice nüfusuna kayıtlı Cantürk’ün annesi, Hatun Demirciyan isimli bir Ermeni olduğunu
    Cantürk’ün yasadışı yollardan elde ettiği paraları önce ASALA, sonra pkk’ya aktardığı, pkk’nın kaçırdığı uyuşturucuyu dünya piyasalarına pazarladığını
    Neden yazmıyorsun da felsefeyle geçiştirmeye çalışıyosun?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nocen -- 25 Ocak 2012; 22:24:58 >




  • ermeni-hıristiyan garbis altınoğlu, TKP/ML örgütünün teorisyenliğini ve genel sekreterliğini yapmış.
    tikkoya yakın internet sitelerinde hala yazıları yayımlanıyor.
    1946 doğumlu Garbis Altınoğlu, Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi Bölümü mezunu.
    Babası Ohannes Altınoğlu da 1957’de Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile İslam olan dinini Hıristiyan olarak değiştirmiş.
    Gördüğünüz üzre önce dönmüş,sonra tekrar dönmüş,fırıldaklar

    ermeni asıllı bir diğer tikko mensubu ise orhan bakır (armanek bakırcıyan)
    Bakırcıyan, 12 Eylül öncesi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde okurken arkadaşı hrant dink ile birlikte
    Surp Haç Lisesi’nde belletmen olarak görev yapıyordu.
    bakırcıyan daha sonra hrant ve arkadaşı stefan ile sol örgütlere katılma kararı aldı.
    Ancak ermeni oluşları işlerini zorlaştırmasın diye hırant, Fırat; stefan, Murat;
    armanek ise Orhan adını aldı.

    Dağa çıkan ve sonraki yıllarda Ali Ağa koduyla Tunceli ve civarında terör estiren armanek,
    nam-ı diğer Orhan, o bölgedeki gizli ermenilerle temas kurmayı başardı.
    1978’de askerî bir operasyon sırasında öldürüldü.
    1988’de İzmit yakınlarında bir tikko evini basan güvenlik güçleri, ermeni asıllı Türk vatandaşı manvel demir’i yaralamış;
    ancak manvel kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
    Demir, Ömer kod adıyla TKP/ML’nin İstanbul İl Sekreterliği görevini yürüttü. tikko’nun Zeytinburnu sorumlusu Aziz Demirel de ermeni asıllı idi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    @SVGA

    Neden bu kadar karşı tepki verdin anlamış değilim
    ''pkk ile tabanımız aynıdır , pkk terör örgütü diyemeyiz'' diyen ahmet Türk e,
    Türkler bilmem kaç bin ermeni ve kürtü ''katletmiştir'' ," bize bir devlet lazımdı kurduk" diyen orham pamuka,atilla yayla gibi Kemalizm düşmanlarına,
    ermeni soykırım sempozyumları düzenleyen üniversitelere,
    ''ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır'' dedikleri için aydınlarımızı tutuklatan sözde demokratik ülkelere
    Bana verdiğin tepkinin onda birini vermişmiydin,verirmiydin?

    Hrant Dink tehcirden kurtulmak için müslümanlığı kabul eden ermenilerin olduğunu ve bunları araştırdığını söylemişti.
    Neden hrant dink'i ırkçılıkla suçlamadın?
    Bunlarla ilgili tek harf yazmayan sen,benim milliyetçiliğime neden bu kadar takıldın ?

    Bölücü ermenilerin en fazla PKK içerisinde yer aldığını
    İmralı’da tutuklu bulunan teröristbaşı apo, ikinci kez devlet başkanı seçilen ermenistan devlet başkanı Koçaryan’a gönderdiği mektupta,
    1915 tehcirini soykırım olarak tanıdıklarını bildirdiğini niye yazmıyorsun

    Tikko'nun eski kadrolarında oldukça fazla ermeni olduğunu
    Hatta hrant dinkin de eski bir tikkolu olduğunu neden yazmıyorsun ?



    Ben milliyetçiliğin sistematiğini açıkladım, üstelik konumuz Hrant Dink suikastiydi, siz konuları bu noktaya getirdiniz. Ama madem görüşümü beyan etmemi istiyorsanız birkaç şey söyleyebilirim. Ben, kimseyi ırkçılıkla, milliyetçilikle suçlamadım; ne sizi, ne de bu forumdan bir başkasını. Sadece milliyetçiliğin sistematiğini açıklamak yoluyla bazı milliyetçi zümrelerin genel düşünce yapısını anlattım. Bu demek değildir ki anlattıklarım sadece Türk milliyetçileri için geçerlidir, dünya üzerindeki her tür milliyetçi bu anlattıklarıma yakın bir düşünce yapısındadır ve milliyetçi politikalar da dünya genelinde birbirlerine benzer gelişim çizgileri izlerler.

    Antropoloji, etnoloji gibi toplumun önyargıyla yaklaştığı bilimler bile milliyetçiliğin, ırkçılığın ta kendisi değildir. Lakin, bu bilimlerden elde edilen veriler bir ırkı, diğer ırklardan üstün göstermek gibi bir kötü amaç için kullanılıyorsa, bu eylemin adı milliyetçilik yapmaktır. Yani, ne Yusuf Halaçoğlu'nun, ne de Hrant Dink'in Ermeniler konusunda yaptıkları araştırmaları eleştirmek gibi bir amacım olamaz. Lakin, bu araştırmalardan elde edilen verileri "Bakın işte, bu milletin değerlerini eleştirenler zamanında Ermeniyken korkudan Türklüğü kabul eden dönmelerdir" gibi hilkat garibasi bir söylemde bulunursanız, bu söyleme katılmam mümkün değildir. Ne tarih, ne antropoloji, ne de etnoloji, milliyetçilik kavramı çerçevesinde değerlendirilmemelidir. Değerlendirilirse, bu bilimlerin her biri bilim olmaktan çıkar, adeta bir propaganda aracına dönüşür.

    Kemalizm eleştirileri konusunu da bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Bir kişiyi kendi fikrinizi eleştiriyor diye dönmelikle, satılmışlıkla itham ederseniz, sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Eğer cesaretiniz varsa bu eleştirileri kendi bilgilerinize dayanarak vereceğiniz cevaplarla çürütmeye çalışırsınız; yoksa da "dönme, satılmış, kansız" der geçersiniz.

    Kürt sorunu ve Ermeni sorunu üzerine yazdıklarınız, öyle görünüyor ki, bir genellemenin eseridir. Yani, bir ülkede sivillere zarar verenleri, vermeyen hemşehrileriyle bir mi tutacağız? Örneğin; Çerkesler terör suçu işlediler, okul bastılar diye "Tüm Çerkesler teröristtir" mi diyeceğiz? Nasyonal sosyalist Almanlar soykırım yaptılar diye tüm Almanları katil mi ilan edeceğiz? Muaviye'nin zulümlerini diğer tüm Müslümanların sırtına mı yükleyeceğiz? Sapla samanı ayırt edemeyeceksek aklımız niye var? Benim amacım kimseyi aklamak, ya da kimseyi karalamak değil; benim amacım farkındalık yaratmaktır. Ayrıca, milliyetçilik bağlamında, siz de diğer tüm toplumların milliyetçileriyle birlikte aynı teorik çizgidesiniz. Dünya tarihindeki katliamların azımsanamayacak kadar büyük bir bölümünün milliyetçilik davası yüzünden yapıldığını farkettiğinizde neden "sizin milliyetçiliğinize" bu kadar taktığımı anlayacaksınız.

    Ayrıca, yazdığım o ilk mesajda belirttiğim "bilinen zihinler" kavramına dahil oluyorsunuz gitgide; "Onu söylüyorsun, bunu da söyle!". Ben tüm katliamları lanetleyebilirim ve lanetliyorum da, kim yapmış olursa olsun, sağ ya da sol farketmez, çünkü ne bir fanatiğim, ne de bir milletin milliyetçisiyim; peki siz "kendi milliyetçiliğinizin" geçmişini sorgulayabilir misiniz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA


    Ben milliyetçiliğin sistematiğini açıkladım, üstelik konumuz Hrant Dink suikastiydi, siz konuları bu noktaya getirdiniz. Ama madem görüşümü beyan etmemi istiyorsanız birkaç şey söyleyebilirim. Ben, kimseyi ırkçılıkla, milliyetçilikle suçlamadım; ne sizi, ne de bu forumdan bir başkasını. Sadece milliyetçiliğin sistematiğini açıklamak yoluyla bazı milliyetçi zümrelerin genel düşünce yapısını anlattım. Bu demek değildir ki anlattıklarım sadece Türk milliyetçileri için geçerlidir, dünya üzerindeki her tür milliyetçi bu anlattıklarıma yakın bir düşünce yapısındadır ve milliyetçi politikalar da dünya genelinde birbirlerine benzer gelişim çizgileri izlerler.

    Antropoloji, etnoloji gibi toplumun önyargıyla yaklaştığı bilimler bile milliyetçiliğin, ırkçılığın ta kendisi değildir. Lakin, bu bilimlerden elde edilen veriler bir ırkı, diğer ırklardan üstün göstermek gibi bir kötü amaç için kullanılıyorsa, bu eylemin adı milliyetçilik yapmaktır. Yani, ne Yusuf Halaçoğlu'nun, ne de Hrant Dink'in Ermeniler konusunda yaptıkları araştırmaları eleştirmek gibi bir amacım olamaz. Lakin, bu araştırmalardan elde edilen verileri "Bakın işte, bu milletin değerlerini eleştirenler zamanında Ermeniyken korkudan Türklüğü kabul eden dönmelerdir" gibi hilkat garibasi bir söylemde bulunursanız, bu söyleme katılmam mümkün değildir. Ne tarih, ne antropoloji, ne de etnoloji, milliyetçilik kavramı çerçevesinde değerlendirilmemelidir. Değerlendirilirse, bu bilimlerin her biri bilim olmaktan çıkar, adeta bir propaganda aracına dönüşür.

    Kemalizm eleştirileri konusunu da bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Bir kişiyi kendi fikrinizi eleştiriyor diye dönmelikle, satılmışlıkla itham ederseniz, sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Eğer cesaretiniz varsa bu eleştirileri kendi bilgilerinize dayanarak vereceğiniz cevaplarla çürütmeye çalışırsınız; yoksa da "dönme, satılmış, kansız" der geçersiniz.

    Kürt sorunu ve Ermeni sorunu üzerine yazdıklarınız, öyle görünüyor ki, bir genellemenin eseridir. Yani, bir ülkede sivillere zarar verenleri, vermeyen hemşehrileriyle bir mi tutacağız? Örneğin; Çerkesler terör suçu işlediler, okul bastılar diye "Tüm Çerkesler teröristtir" mi diyeceğiz? Nasyonal sosyalist Almanlar soykırım yaptılar diye tüm Almanları katil mi ilan edeceğiz? Muaviye'nin zulümlerini diğer tüm Müslümanların sırtına mı yükleyeceğiz? Sapla samanı ayırt edemeyeceksek aklımız niye var? Benim amacım kimseyi aklamak, ya da kimseyi karalamak değil; benim amacım farkındalık yaratmaktır. Ayrıca, milliyetçilik bağlamında, siz de diğer tüm toplumların milliyetçileriyle birlikte aynı teorik çizgidesiniz. Dünya tarihindeki katliamların azımsanamayacak kadar büyük bir bölümünün milliyetçilik davası yüzünden yapıldığını farkettiğinizde neden "sizin milliyetçiliğinize" bu kadar taktığımı anlayacaksınız.

    Ayrıca, yazdığım o ilk mesajda belirttiğim "bilinen zihinler" kavramına dahil oluyorsunuz gitgide; "Onu söylüyorsun, bunu da söyle!". Ben tüm katliamları lanetleyebilirim ve lanetliyorum da, kim yapmış olursa olsun, sağ ya da sol farketmez, çünkü ne bir fanatiğim, ne de bir milletin milliyetçisiyim; peki siz "kendi milliyetçiliğinizin" geçmişini sorgulayabilir misiniz?

    Kişisel olarak benim milliyetçiliğim Atatürk milliyetçiliğidir
    Yani kendi devletimi ve milletimi muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak için çalışmak
    Hep derim milliyetçilik herkese göre değil
    Birileri faşistlik anlar gider hmussoliniden örnek verir
    Diğeri ırkçılık der hitleri örnek gösterir
    Sizin açıklamaya çalıştığınız milliyetçiliğin sistematiği olsa olsa
    Milliyetçiliği ırkçılık ve/veya faşistlik sananların mantalitesidir
    '...hilkat garibasi bir söylemde bulunursanız...'
    Bunu okuyunca gülümserken dokundu da doğrusu
    Nasıl bu kadar duyarsızsınız
    Bir duyguyu,düşünceyi,öfkeyi bir başkası harekete geçirir
    Yani durup dururken ortaya çıkmaz bu türden şeyler
    Ben de Atatürkçülüğü eleştriyorum
    Ama sizin gibi kelime ve felsefe oyunlarına girmek için Kemalizm demiyorum
    'Sapla samanı ayırt edemeyeceksek aklımız niye var? '
    Bu sözünüzü başta kendiniz için düşünün derim
    Ayrıca bir milliyetçi olmama rağmen kızmama rağmen
    Sanmıyorum öldüremem,yapamam bunu
    Ama meydanı da boş bırakmam!
    Alınmayın ama 'hepsi ermenicilerin' hümanistliği rockefellerın,rothshildsin hümanistliği kadar
    Eğer hala he...erm... diyebiliyorsanız sizin için de geçerli bu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nocen -- 25 Ocak 2012; 23:24:02 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Einheitsfront

    quote:

    Orijinalden alıntı: _Akıncı

    Hümanist lay lay lomcular doluşmuş yine. Türkler faşisttir, katildir, heeyyyyt ulaaan!

    Hrant Dink bir Türk vatandaşıydı ve ölümü en ince ayrıntısına kadar aydınlatılmalıdır. Bu devletin görevidir.

    Amaaaa, iş Türk'e çamur atmaya gelince salya sümük saldırıyor millet. Hepimiz Ermeni'yiz, denmesinin sebebi ayrıca sözde Ermeni soykırımıdır, bunu savunmaktır.

    Rum askerler yürürken ''En iyi Türk, ölü Türk.'' dediklerinde sorun yok. Ermeniler çeteler kurup Osmanlı Müslmanlarını öldürünce sorun yok, Kafkaslardan ve Balkanlardan göç eden yüz binlerce Müslüman ölürken sorun yok.

    Ama Ermeni ölünce biz katiliz (H. Dink için söylemiyorum).

    Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Biz 1900'lü yıllarda Rumları öldürmüş olabiliriz, Ermenileri öldürmüş olabiliriz. Bunlara doğrudur diyen yok. Peki onlar Müslümanı öldürünce neden kimsenin gıkı çıkmıyor. Anadolu'da şu kadar Ermeni vardı, ne oldu bunlara diye çemkiren şahıs Erivan'daki Müslüman nüfusa ne olduğunu neden sorgulamıyor.Adamlar daha dün Karabağ'ı çoluk çocuk katlettiler, hala mazlum ayaklarına yatıyorlar.



    Efendim hala daha dediklerimizi anlamıyorsunuz 3. kez söylüyorum.Burada "Hepimizi Ermeniyiz" sözü anadoluda yaşamış ve acıları taze olan Ermeni yurttaşlarımızın yanında olmaktır amaç , onların türkülerine , ağıtlarına şahit olmaktır.Ermeni ırkçısı yok mu elbette var.Ona kesinlikle karşıyım.Burada bu sözü söyleyen herkes karşı olmayabilir ama ben karşıyım.Önemli olan burada Ermeni yurttaşlarımıza karşı insancıl olabilmektir.Ki bu aynı şey Kürtler, Boşnaklar, Gürcüler içinde geçerlidir

    Senin Türklere karsı bir düşmanlığın olduğu herhalinden belli.
    24 tane Mehmetçik vurulduğunda çıkıp hepimiz Mehmet'iz hepimiz Türk'uz dedinizmi.
    Türkiye Cumhuriyetinde yaşadığınızı unutmayın.
    Yediğiniz çanağa pislemeyin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA


    Ben milliyetçiliğin sistematiğini açıkladım, üstelik konumuz Hrant Dink suikastiydi, siz konuları bu noktaya getirdiniz. Ama madem görüşümü beyan etmemi istiyorsanız birkaç şey söyleyebilirim. Ben, kimseyi ırkçılıkla, milliyetçilikle suçlamadım; ne sizi, ne de bu forumdan bir başkasını. Sadece milliyetçiliğin sistematiğini açıklamak yoluyla bazı milliyetçi zümrelerin genel düşünce yapısını anlattım. Bu demek değildir ki anlattıklarım sadece Türk milliyetçileri için geçerlidir, dünya üzerindeki her tür milliyetçi bu anlattıklarıma yakın bir düşünce yapısındadır ve milliyetçi politikalar da dünya genelinde birbirlerine benzer gelişim çizgileri izlerler.

    Antropoloji, etnoloji gibi toplumun önyargıyla yaklaştığı bilimler bile milliyetçiliğin, ırkçılığın ta kendisi değildir. Lakin, bu bilimlerden elde edilen veriler bir ırkı, diğer ırklardan üstün göstermek gibi bir kötü amaç için kullanılıyorsa, bu eylemin adı milliyetçilik yapmaktır. Yani, ne Yusuf Halaçoğlu'nun, ne de Hrant Dink'in Ermeniler konusunda yaptıkları araştırmaları eleştirmek gibi bir amacım olamaz. Lakin, bu araştırmalardan elde edilen verileri "Bakın işte, bu milletin değerlerini eleştirenler zamanında Ermeniyken korkudan Türklüğü kabul eden dönmelerdir" gibi hilkat garibasi bir söylemde bulunursanız, bu söyleme katılmam mümkün değildir. Ne tarih, ne antropoloji, ne de etnoloji, milliyetçilik kavramı çerçevesinde değerlendirilmemelidir. Değerlendirilirse, bu bilimlerin her biri bilim olmaktan çıkar, adeta bir propaganda aracına dönüşür.

    Kemalizm eleştirileri konusunu da bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Bir kişiyi kendi fikrinizi eleştiriyor diye dönmelikle, satılmışlıkla itham ederseniz, sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Eğer cesaretiniz varsa bu eleştirileri kendi bilgilerinize dayanarak vereceğiniz cevaplarla çürütmeye çalışırsınız; yoksa da "dönme, satılmış, kansız" der geçersiniz.

    Kürt sorunu ve Ermeni sorunu üzerine yazdıklarınız, öyle görünüyor ki, bir genellemenin eseridir. Yani, bir ülkede sivillere zarar verenleri, vermeyen hemşehrileriyle bir mi tutacağız? Örneğin; Çerkesler terör suçu işlediler, okul bastılar diye "Tüm Çerkesler teröristtir" mi diyeceğiz? Nasyonal sosyalist Almanlar soykırım yaptılar diye tüm Almanları katil mi ilan edeceğiz? Muaviye'nin zulümlerini diğer tüm Müslümanların sırtına mı yükleyeceğiz? Sapla samanı ayırt edemeyeceksek aklımız niye var? Benim amacım kimseyi aklamak, ya da kimseyi karalamak değil; benim amacım farkındalık yaratmaktır. Ayrıca, milliyetçilik bağlamında, siz de diğer tüm toplumların milliyetçileriyle birlikte aynı teorik çizgidesiniz. Dünya tarihindeki katliamların azımsanamayacak kadar büyük bir bölümünün milliyetçilik davası yüzünden yapıldığını farkettiğinizde neden "sizin milliyetçiliğinize" bu kadar taktığımı anlayacaksınız.

    Ayrıca, yazdığım o ilk mesajda belirttiğim "bilinen zihinler" kavramına dahil oluyorsunuz gitgide; "Onu söylüyorsun, bunu da söyle!". Ben tüm katliamları lanetleyebilirim ve lanetliyorum da, kim yapmış olursa olsun, sağ ya da sol farketmez, çünkü ne bir fanatiğim, ne de bir milletin milliyetçisiyim; peki siz "kendi milliyetçiliğinizin" geçmişini sorgulayabilir misiniz?

    Kişisel olarak benim milliyetçiliğim Atatürk milliyetçiliğidir
    Yani kendi devletimi ve milletimi muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak için çalışmak
    Hep derim milliyetçilik herkese göre değil
    Birileri faşistlik anlar gider hmussoliniden örnek verir
    Diğeri ırkçılık der hitleri örnek gösterir
    Sizin açıklamaya çalıştığınız milliyetçiliğin sistematiği olsa olsa
    Milliyetçiliği ırkçılık ve/veya faşistlik sananların mantalitesidir
    '...hilkat garibasi bir söylemde bulunursanız...'
    Bunu okuyunca gülümserken dokundu da doğrusu
    Nasıl bu kadar duyarsızsınız
    Bir duyguyu,düşünceyi,öfkeyi bir başkası harekete geçirir
    Yani durup dururken ortaya çıkmaz bu türden şeyler
    Ben de Atatürkçülüğü eleştriyorum
    Ama sizin gibi kelime ve felsefe oyunlarına girmek için Kemalizm demiyorum
    'Sapla samanı ayırt edemeyeceksek aklımız niye var? '
    Bu sözünüzü başta kendiniz için düşünün derim
    Ayrıca bir milliyetçi olmama rağmen kızmama rağmen
    Sanmıyorum öldüremem,yapamam bunu
    Ama meydanı da boş bırakmam!
    Alınmayın ama 'hepsi ermenicilerin' hümanistliği rockefellerın,rothshildsin hümanistliği kadar
    Eğer hala he...erm... diyebiliyorsanız sizin için de geçerli bu

    Bahsettiğiniz milliyetçilik türü, daha önce de belirttiğim gibi, Orwell'in o meşhur romanında geçen "Bütün hayvanlar eşittir, ama bazıları daha eşittir" cümlesini çağrıştırıyor. Ilımlı milliyetçilik adı da verilen bu milliyetçilik türü güçlü bir sömürü aracıdır. Bunu daha önceki mesajlarımda açıklamıştım. Tekrar okursanız, yazdıklarınızın cevabını orada bulacaksınız.

    Siz, milletinizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek istiyorsunuz dediğinize göre; peki, muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmeniz için diğer geri kalmış milletleri kullanmak yoluyla ezmek zorunda kaldığınızda, yani yine tarihe yazılmış diğer "muasır" medeniyetlerin yaptığı gibi emek ve hatta kültür sömürüsünü bir gelişme, ilerleme, medenileşme aracı olarak kullanmak zorunda kaldığınızda bu yaptığınız adalete, insancıllığa sığacak mı? Üzgünüm, fakat milliyetçilik bir toplumu eninde sonunda bu çizgiye götürür. Milliyetçi bir rejim gücü eline geçirinceye kadar bağımsızlıkçı çizgidedir; fakat gücü eline geçirdiğinde çevresindeki milletlere, hatta küresel kapitalizmin sağladığı ortam sayesinde ta Fizan'da kalmış milletlere hükmetmeye başlar. Rejimlerin böyle bir niyeti yoksa da, kapitalizmin sunduğu ortamda ayakta kalmanın birincil şartı bu olduğundan, gelişim hep bu çizgiyi izler. Yani, benden milliyetçilik gibi tarih boyunca sömürü aracı olarak kullanılmış bir fikri akıma sempati beslememi beklemeyin. Kemalizm ya da Atatürkçülük, sonuçta ikisi de aynı akım. Kemalizm tanımını kullanarak kastettiğim ilkeler bütünü, aslında sizin Atatürkçülük adıyla kabul ettiğiniz ilkeler bütünüdür. Kemalizm tanımlamamla neyi kastettiğimi de anlamışsınız zaten. O yüzden bunda bir kelime oyunu görmüyorum.

    "Felsefe" yapıyorum, evet, ağır bir dil kullanıyorum belki. Fakat, karşımdakini önemsediğimden, ciddi bir tartışma ortamı inşa etmek istediğimden böyle bir dil kullanıyorum. Yoksa ben de sokak ağzıyla konuşup işime gelene aslan-kaplan, işime gelmeyene it, soysuz, kansız diyebilirdim. Üslubumuz bu olacaksa, ben yokum, bunu da bilmenizi isterim. Ayrıca, milliyetçiliğin sistematiğini anlatabilmem için siyaset felsefesinden yardım almam gerek. Eğer, bu durum sizi rahatsız ediyorsa bir felsefe sözlüğü edinmenizi tavsiye ederim, çünkü milliyetçiliği bundan daha basit kelimelerle tanımlayamam.

    Benim kastettiğim, ne ırkçılık, ne faşistliktir; benim kastettiğim milliyetçiliğin ta kendisidir. Eğer aslî kavramından soyutladığınız bir milliyetçiliğe inanıyorsanız, üzgünüm, çünkü hayal kurmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. Hitler, Mussolini vb., hepsi kendi ülkelerinin iç-örgütlenmelerini tamamladıktan sonra sömürüye başlayan milliyetçilerdir. Örneğin, Hitler, kendi ülkesine dayatılan Versay yaptırımlarını ekarte etmesinin ardından "Lebensraum"u, yani Alman yaşam alanını genişletmek adına harekete geçmiştir. Başlangıçta ne kadar masummuş değil mi? Üstelik, Alman yaşam alanını genişletirken de en çok daha önce bahsettiğim o "aç" kitleyi sömürdü Hitler yönetimi. Yani, her milliyetçiliğin -eğer vazgeçilmezse- eninde sonunda geleceği yer faşizm bataklığıdır. Faşizmin temel yapısını açın, araştırın. Neden bir bu tarz bir milliyetçi ile bir faşisti birbirinden ayıramayacağımızı anlayacaksınız. Ortada sap ve saman olsa da ayırt etsek keşke...

    Ayrıca, yaptığım onca emek sömürüsü ve kapitalizm eleştirisinden sonra beni Rockefeller ve Rotschild gibi emek sömürüsü denince akla gelen ilk isimlerle bir tutmanıza sadece gülüyorum. Anlaşılıyor ki yazdıklarım idrak edilmemiş ya da hiçe sayılmış. Ayrıca, "Hepimiz Ermeniyiz" söylemini sansürlemenizden de "alınmayın ama" bir faşist olduğunuz açıkça belli oluyor. Zira, görülüyor ki, Ermeni olmayı bir hakaret olarak algılıyorsunuz. Ha, siz faşistliği önemsemezsiniz, tipik "milleti önemsemek faşistlikse, faşistim, evet" mantığındasınızdır, işte o zaman diyeceğim bir şey yoktur.




  • Şunu sorucam bugün hepimiz ermeniyiz lafına takılanlar aynı zamanda şunu diyorlar eğer o kelimeler olmasa bygün bu kalabalık on binler değil yüzbinler olurdu yani gerçekten ciddimisiniz yani ben bunu santoro cinayetinde zirve yayın evinin basılmasından veya padoveseyi öldürenin akıl sağlığı yerinde değil denilirken göremedim. neden bu yüzler toplanmadı yoksa bunlarda herkes biz papazız hepimiz hristiyanız dediler diyemi kimse toplanmadı?Yani bu insanlar için toplanmayan neden hrant için toplansın hadi santoro pontusçu denildi zirve yayınevi misyoner denilsin peki padovese için yüzlerin toplanmama sebebi ne oldu?Buna birşey uyduramadım acaba ne?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elliniki -- 26 Ocak 2012; 0:11:03 >
  • Hrant Dink tehcirden kurtulmak için müslümanlığı kabul eden ermenilerin olduğunu ve bunları araştırdığını söylemişti.
    Neden hrant dink'i ırkçılıkla suçlamadın? diyorsun. pekii islam peygamberini türk soylu olduğuna diar aratıtmacı tarih proflarını ! ırkçı diye suçladın mı?

    amerika kıtasındaki kızılderililerin dahi türk olduğunu söyleyen tarihçileri ırkçı diye suçladın mı?

    türklerin 1071 de anadoluya geldiğni bildiğin hale köklerini sümerlere dayamaya çalışah sahtekar tarihçileri ırkçılıkla suçladın mı?

    anadolunun yerli hakları olan ermeni-kürt-keldani-asuri-süryanilerin tarhini yalan yanlışlarla gencecik beyinleri zehirleyenleri ırkçılıkla suçladın mı?

    yada türk tarih kurumu eski başkanı mhp milletvekili Halaçoğlunu "ermeniler techirden kurtulmak için alevi oldular" dediğinde ırkçılıkla suçladın mı?

    deveye sormuşlar neden boynun eğri .......




  • Bakın, bu coğrafya sıradan bir coğrafya değil. Medeniyetlerin kurulduğu, yıkıldığı, yakıldığı bir coğrafya... Üzerinde sayısız imparatorluklar kurulmuş ve dünya nazarında da hep gözde olan bir coğrafya. Büyük devletler ve özellikle emperyaller kendi geleceklerini, refahlarını bu coğrafya üzerine kurgular. Bu topraklarda İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da ya da Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında attığınız naraları atamazsınız ! Hele, içinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde "Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Sarı Çizmeli Mehmet Ağayız..vs" sloganları atmak abesle iştigaldir. Safiyane duygular ile o gruplara katılan olabilir, bunları tenzih ederim ancak yapılanı mazur görmek, göstermek hele de demokratik hakmış gibisinden "süslü" cümlelerle palavra sıkamazsınız ! Elini verirsen kolunu kaptırırsın. İyi niyetli, hoş görülü olalım derken tamiri mümkün olmayan hadiselere meydan verirsin. Askere kurşun sıkan, demokratik özerklik naraları atan, Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit eden zibidilerle, televizyonlara çıkıpta "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ermenilerden özürü dilemelidir." diyen zihniyetlerle aynı safta neyin hakkını arıyor sunuz ? Bunlar o grubun içinde görünen, bilinenler ya bilinmeyenler ?

    Son zamanlarda ortaya çıkan "Yunan tarihinde Ege savaşı diye bir savaş yoktur.", "Ermeni vatandaşlarımızdan özür diliyoruz."..vs gibi söylemler neden sürekli dile getiriliyor, düşünüyor muyuz ? Amaç demokratikleşmek ya da komşularla sıfır sorun politikası gütmeye çalışmak mı ?

    Uzatmadan, yapılanın ya da yapılacak olan şeylerin sebep-sonuç ilişkisini gözeterek hareket etmek zorundayız.


    Düzeltme.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Vakkas. -- 26 Ocak 2012; 3:38:34 >




  • Nocen, Allah sana kolaylık versin kardeşim. Yazdığın herşeyi destekliyorum. Kalıp sana burda destek çıkmak isterdim ama bu tür konularda çabuk sinirlenen biriyim. Öyle ki üstümdeki mesajları okuduktan sonra oturup bu mesajı sakin sakin yazmam için aradan 1 saatin geçmesi gerekti. Muhtemelen bu son mesajım olur. Kendini yalnız hissetme diye yazdım.

    Yazmaya başlamışken ufak birşeyi söylemeden geçemiycem. Yukarda bir arkadaş sanırım Milliyetçiliği ırkçılıkla aynı şey sanıyor. Musollini ve Hitlere açıkça milliyetçi demiş de. Şoka girdim. O arkadaş için Mustafa Kemal Atatürk'ten bir alıntı yapıcam. Gerçi kendisi kabul eder mi bilmem zira yazdıklarını okuduktan sonra Atatürk'ü sevip saydığı konusunda ciddi şüphelerim oluştu.

    " Dünyanın bugünkü durumu hiçte parlak görünmüyor. Her ülke gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde. İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış.Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini, ülkesinin, sekiz milyon faşist gencin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor.İtalyan gençlerine kara gömlekler giydirerek çoktan tarihe gömülmüş bulunan Roma İmparatorluğu'nu kurmayı, bu şartlandırılmış gençlere aşılamaya çalışıyor. Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik, faşizmin bir başka, bir büyük tehlikeli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır.Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören menundur. Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır. Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propogandasının, yoksulu ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ortada bir gerçektir. Ancak komünistlik de bir ideolojidir. Diğer taraftan, varlıklarını başka ve özellikle yoksul ve geri kalmış ülkeleri sömürerek sürdüren, yeni kuşaklarını da bu ideolojiyle yetiştirmekte olan siyasi ve ekonomik emperyalistler vardır. "



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Siyah. -- 26 Ocak 2012; 1:48:17 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kabuska

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Kim azınlık?
    Kürt nüfusu 2015' de %60 olacak.

    %60 olur mu bilmem ama çocuklarının isimlerini bilmeyen bir sürü kişi olduğu kesin.....

    +1

    Ayrıca eğer sen bilinçsizce, amaçsızca yapabildiğin kadar çocuk yapıyorsan, sonra adam gibi yetiştirmiyorsan (istisnalar vardır mutlaka) o nüfus sadece kağıt üzerindedir.

    Ayrıca sözde faşizme karşı çıkmak için atılan bir slogan olan Hepimiz Ermeniyiz, daha çok ırkçılık barındırıyor.

    HEPİMİZ İNSANIZ demeleri lazım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA

    Kim ne derse desin, "bilinen" zihinler yine devrede:
    Hrant için yürüyeceğinize, Azeriler için yürüyün;
    "Hepimiz Ermeniyiz" diyeceğinize, "hepimiz Türküz" deyin;
    "Kominist" kitaplar okuyacağınıza, Nutuk'u okuyun;
    Auschwitz'de öldürülen çocuklara üzüleceğinize, Karabağ'da öldürülen çocuklara üzülün;
    Araplar gibi "merhaba" diyeceğinize, Türkçe "günaydın" deyin;
    Dünya tarihi okuyacağınıza, Türk tarihini okuyun;
    İnsanlığın kurtuluşunu düşleyeceğinize, sadece Türkleri koruyun;
    ve daha onlarcası...

    Lakin, Hrant için yürüdüğü kadar, Azeriler için de yürüyeni; "Kominist" kitaplar okuduğu kadar, Nutuk'u da okuyanı; sadece bir toplumun değil, sistemin milliyetçilik safsatası ile böldüğü tüm insanlığı küresel kapitalizmin dayatmalarından kurtarmaya çalışanı sevmez bu "bilinen" zihinler. Onlar için, dünya sadece Türkler'den ibarettir, dünya tarihi sadece Türkleri yazmalıdır, çünkü dünya üzerindeki tüm milletlerin kökeni Türktür ve Türk olduğunu kabul etmeyen, kendini doğup büyüdüğü kültür ile özdeşleştiren bir Kürt, Ermeni, Arap, Arnavut, Boşnak vb. kökenli bir Türkiye vatandaşı, olsa olsa kapitalizmin ve siyonizmin kuklasıdır. Çünkü bu "bilinen" zihinler için tek gerçek çimento Türk milliyetçiliğidir; bu çimentoyu karan jeepli büyükbaşların emrinde parti bürolarında paspas yapan, çay demleyen, kavgadan kavgaya koşturan dar gelirli çocuklar da damarlarındaki asil kanın bilincindeki çocuklar. Bu "bilinen" zihinler için, topyekün bir kapitalizm eleştirisi yapmak, ya fakir-fukara edebiyatı yapmaktır, ya da en iyi ihtimalle "koministlik" yapmak. Bazen birkaç radikal çıkar, nasyonal sosyalizmden bahseder ve kapitalistleri "bizden olanlar ve olmayanlar" diye ikiye bölen bu saçmalığın kapitalizmi alt edeceğini iddia eder. İnsan yaşamı için gerçekten önemli olup olmadığı ayrıntılarıyla irdelenmeden "soy/kan/köken" milliyetçiliği güdülür, üstelik çoğu zaman akşama yiyecek bir kap yemeği zor bulan romantik çocuklar icra ederler bu milliyetçiliği.

    Ermeni olduğu için katliamı meşru, hatta gerekli görülen bir adam var ve bir de bu adamı unutturmamak için "Hepimiz Ermeniyiz" pankartlarıyla yürüyen insanlar... Tabii, bir de buradaki ironiyi görmek istemeyen, "Ben Ermeni değilim!" diye bağırıp duran huysuz çocuklar var elbette.

    Güzel kardeşim, Azeriler katledilirken, Tatarlar sürgün edilirken, Uygurlar asimile edilirken Türktün, hepimiz öyleydik; ne değişir bir kaç saatliğine Ermeni de olsan?

    Ey, adalet yanlısı "çimentocu" kardeşim! Hepimiz Türk olduğumuzu kabul edersek tüm sorunlarımız hallolacak mı? Alt sınıf-üst sınıf ayrımı son bulacak mı? Alt sınıflar, bürokratların, milli şeflerin, modern kralların tahakkümü altında ezilmekten kurtulacaklar mı? Tıpkı hayatlarını idame ettirebilmek için hizmet ettikleri kodamanlarınki gibi, yarın yiyecekleri ekmeği düşünmeden, gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir hayata kavuşacaklar mı? Irgatlar, toprak ağalarının; fabrika işçileri, patronların insafına kalmaktan kurtulacaklar mı? Kısacası, modern toplumun bir mozaiği andıran kozmopolit yapısı reddedildiğinde, kent ile kır, zengin ile fakir, hükmeden ile hükmedilen arasındaki uçurum ortadan kalkacak mı?

    Bu sorulara gerçekten içine sinecek kadar samimi birer cevabın var mı?

    quote:

    Kim ne derse desin, "bilinen" zihinler yine devrede:
    Hrant için yürüyeceğinize, Azeriler için yürüyün;
    "Hepimiz Ermeniyiz" diyeceğinize, "hepimiz Türküz" deyin;
    "Kominist" kitaplar okuyacağınıza, Nutuk'u okuyun;
    Auschwitz'de öldürülen çocuklara üzüleceğinize, Karabağ'da öldürülen çocuklara üzülün;
    Araplar gibi "merhaba" diyeceğinize, Türkçe "günaydın" deyin;
    Dünya tarihi okuyacağınıza, Türk tarihini okuyun;
    İnsanlığın kurtuluşunu düşleyeceğinize, sadece Türkleri koruyun;
    ve daha onlarcası...


    Bunun ucu faşizme çıkar hocam, tamam haklısınz da Auschwitz'de öldürülen çocuklar can, insan değil mi mesela ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: D_Rose

    quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA
    Kim ne derse desin, "bilinen" zihinler yine devrede:
    Hrant için yürüyeceğinize, Azeriler için yürüyün;
    "Hepimiz Ermeniyiz" diyeceğinize, "hepimiz Türküz" deyin;
    "Kominist" kitaplar okuyacağınıza, Nutuk'u okuyun;
    Auschwitz'de öldürülen çocuklara üzüleceğinize, Karabağ'da öldürülen çocuklara üzülün;
    Araplar gibi "merhaba" diyeceğinize, Türkçe "günaydın" deyin;
    Dünya tarihi okuyacağınıza, Türk tarihini okuyun;
    İnsanlığın kurtuluşunu düşleyeceğinize, sadece Türkleri koruyun;
    ve daha onlarcası...


    Bunun ucu faşizme çıkar hocam, tamam haklısınz da Auschwitz'de öldürülen çocuklar can, insan değil mi mesela ?

    Yazdıklarımı daha dikkatli okuyun; yukarıdaki cümleler tipik bir Türk milliyetçisinin kaleminden çıkabilecek cümlelerdir ve ben bu cümleleri milliyetçilik adı verilen fikrî akıma inananların düşünce yapısını özetleyebilmek adına yazdım. Çevrenize baktığınızda bu cümleyi sarfedebilecek kadar alçalmış onlarca insanla karşılaşabilirsiniz. Yukarıdaki cümleler benim cümlelerim değildir; ben sadece rastladığım, kulak misafiri olduğum bu talihsiz cümleleri paylaşmak, okuyucuya duyurmak niyetindeyim. Paylaşayım ki herkes bu düşünce yapısının ne kadar "insancıl(?)" olduğunu görsün.

    Yazdıklarıma ek olarak; milliyetçilik ile ırkçılık aynı şey midir, değil midir, bu farklı bir konu. Fakat kısaca belirtebilirim ki, milliyetçilik, ırkçılığa giden en kısa yoldur ve Hitler ile Mussolini de eylemlerinden dolayı milliyetçilik denince ilk akla gelen isimlerdir. Önceki mesajlarımda, milliyetçi bir idari yapının gelişim evrelerinden bahsetmiş, buna örnek olarak da Nazi Almanyası'nı göstermiştim. Yazdıklarım okunmadan eleştirilmeseydim keşke. Önceki mesajlarımda, milliyetçi bir idarî yapının özgür olana kadar ulusal bağımsızlıkçı, özgürlüğün ilanının ardından kalkınana kadar milli birlikçi, kalkındıktan ve gelişmeye başladıktan sonra ise sömürgeci bir yapıya bürüneceğinden bahsetmiştim, yine bahsediyorum. Ayrıca, her ulusal bağımsızlık mücadelesi bir anti-emperyalist mücadele değildir, anti-emperyalist bir havaya bürünüp bürünmeyeceğini bağımsızlık ilanının ardından izlenecek politikalar ya da meydana gelecek toplumsal gelişmelerin sonucu gösterecektir.

    Milliyetçilik, hoşgörü sosuyla harmanlanmak suretiyle daha göze hoş görünür bir hale getirilmeye çalışılıyor ya da açık büfe haline getirilerek isteyenin anlamak istediğini anladığı bir şekle sokulmaya çalışılıyor olabilir. Her iki durum da milliyetçiliği masum ya da mazur gösteremez! Milliyetçiliğin "soft"u, -daha önce de bahsettiğim gibi- "Bütün hayvanlar eşittir, ama bazıları daha eşittir" mantığındadır ve şu an kendini milliyetçi olarak kabul eden çevrelerin çoğunluğu -kendilerine itiraf etmekten korksalar da- bu görüştedirler. Diğer kısım, yani aşırı milliyetçiler ise bırakın eşitliği, farklı olana yaşam hakkı bile tanımazlar. Soft milliyetçilerin, aşırı milliyetçiliğe geçiş süreçleri kısa sürer aslında; hoşlarına gitmeyen her olay, canlarını sıkan her durum, onları, bütün bir halkı kapı dışarı etmeyi, bütün bir muhalif kitleyi "dönme" ilan etmeyi gerektiren "Ya sev, ya terket" noktasına getirir. Sonra olay unutulur, durum iyileşir ve onlar yeniden soft milliyetçiliğe geri dönerler. Kendi görüşlerini de sürekli "Atatürk milliyetçiliği", "ılımlı milliyetçilik" gibi tabirlerle mazur göstermeye çalışırlar. Ne gariptir ki, bu ülkedeki aşırı milliyetçi fikir adamları da, ılımlı milliyetçi fikir adamları da aynı kaynaktan beslenmektedir: Kemalizm. Mesela, Türkçüler olarak da adlandırılan aşırı milliyetçiler, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur", "Kanını taşıyandan başkasına inanma" gibi sözlerini şiar edinirken, daha ılımlı milliyetçiler yine Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" gibi ılımlı sözlerini şiar edinirler. Burada görünen o ki, isteyen, istediğini, istediği gibi kabul etmektedir. Ama görünüşte hepsi milliyetçi öyle değil mi? Üstelik bir ılımlı milliyetçi, temel aldığı ideolojiden de hareketle sosyalist fikirleri düşman olarak benimseyebilir, ondan uzak durmaya çalışabilir; fakat ben şu ana kadar bir ılımlı milliyetçinin, bir aşırı milliyetçiye "Kardeşim, senin bu yaptığın kökten yanlıştır" dediğini duymadım pek. O, sözlerine hep "Haklısın, ama..." diye başlar ve "ama"ların o çelişkilerle dolu dünyasına istemeden giriverir her seferinde. Sonra tartışma biter, muhabbet dağılır, bizimki yine "soft" milliyetçiliğe geri döner. Ne âlâ...

    Tüm bunların yanı sıra, eski klişeler yavaş yavaş başgösteriyor: "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde öyle sloganlar atma, öyle eylemler yapma", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler sona erene dek düşüncelerini kendine sakla", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla çalış, daha fazla fedakarlık yap", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla sabır göster"... İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar sırf Ermeni olduğu için suikasti unutturulmaya, hatta mazur gösterilmeye çalışılan bir gazeteciyi "Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarıyla unutturmamaya çalışmak da olmaz o zaman değil mi? E, o zaman, en iyisi içinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar susalım biz...

    Son olarak, görüş frekansınızı öğrenmek için şu soruları kendinize bir sorun: Gerçekten de "hoşgörülü" müsünüz, değil misiniz? "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını sansürleyenlerden misiniz, değil misiniz? Ermeni olmak sizin için hakaret mi, değil mi? Sizin için tüm insanlık bir midir, yoksa bir milletin çıkarları diğerlerinin üstünde midir? "Bir Türk dünyaya bedeldir" diyenlerden misiniz, yoksa "Bu dünya hepimize yeter" diyenlerden mi? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar frenkansınızı belirleyecektir.




  • Ne de güzel o süslü cümlelerle içinizdeki bitmez tükenmez nefreti kusuyorsunuz Türk milletine, Atatürk'e ve onun devrimlerine karşı.

    Serap 16 yaşında otobüste teröristlerin attığı molotof yüzünden cayır cayır yandıktan sonra neredeydiniz ey sevgili hümanist, dünya vatandaşı bireyler?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 1881 -- 26 Ocak 2012; 20:50:51 >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.