Öğrencinin başını kesip 'Deccal'i vurdum' dedi (9. sayfa)

Evet bu psikiyatrik bir vaka. Bir çoğumuza o kadar da laf düşmüyor doğrusu.

Yalnız bu tarikat yurtlarındaki denetimsizlik için herhalde kim ne dese az gelir. Temel problem de zaten burada sadece bu denetimsizlik. Ne din, ne de başka bir şey.

Beyefendi İslam'ın zahiri batıni kısmı vardır şeklindeki argümanınıza Kur'an veya sünnetten kaynak bulmanız lazım. Dinde delilsiz hüküm olmaz. Peygamber döneminde bugün (veya dün) tarikatlerde yapılan hiçbir uygulama yoktur.

Siz o kitaba bir kaynak olarak i'tibar (o kitaptaki gibi yazayım dedim ahhaha) ediyorsanız zaten çok temel noktalarda sıkıntılarınız var demektir.

Şimdi din idelojileri içindeki insanlarda şöyle bir şey var, dinlerini kotaran insanların öğretilerini ve dinlerinde kullanılmakta olan sıfatları filan ezberleyince kendilerini alim bilge, işte böyle zahiri, mahiri, takva gibi kendi din kotarıcılarının uydurduğu kelimeleri ve yöntemleri ezberleyince, o siyasi iedolojinin içinde kaybolunca kendilerini gerçekten bir şey biliyormuş sanıyorlar, halbuki okudukları kitaplar ilgili ideoloyi kotaran insanların kendi hezeyanları ve hikayeleri, işte dinimizde zahiri, mahiri, takva, gönül gözü, bir çok terim ve kavram uydurulmuştur bu konuda, bu arkadaşlar bunlardan ne kadarını ezberlerse kendilerini o kadar çok bilge sanıyor gariplerim. :)

Aslında ezberledikleri o dini kotaran insanların beyin yıkama taktikleri ve kendi hezeyanları, bunlar diğer dinlerde örneğin Hinduzimde de bolca var, Hizduzim de daha çok var, bir sürü böyle kutsalları ve onların hezeyanları ve öğretileri var, çeşitli kutsal seviyede insanları guru bilmem neleri var, bu arkadaşlar dinleri hakkında bilmedikleri, boşlukta oldukları konuları bu tür insanların hikayeleriyle doldurmayı seçiyor, bunlara inanıyorlar, kafalarındaki şüpheleri bunların hikayeleri ile gideriyorlar, bunların hikayelerini ezberleyince bir şey bilmiş olmuyorsunuz arkadaşlar, bunu bir türlü anlamadınız. Bilgi dediğin şey kanıtlıdır, bilimseldir, tarihdir, değiştirilmesi zor eski yazılı kanun metinleridir mesela ( Kuran gibi, kuran gibi derken kuran'da yazanlar doğru demiyorum, bu dinin temeli, evrenin yaratcısının sözü dedikleri bu metinleri kanıtlar ile karşılaştırdığınızda ortaya çıkan gerçeklerden bahsediyorum ) Bunlar size gerçekten o zaman ne olmuş gösterir, bugün birilerinin bunlara ters, milleti uyutmak için yaptığı keyfi yorumları değil.

Tercüme üzerinden kendi anladığın dilde, anlayarak kur'an tartışılmazmış :) o dini kotaran tezgahtarların tefsirleri, yorumları, kendi uydurdukları hikayeler dikkata alınmalı öyle anlaşılmalıdır ( yani biz ne diyorsak öyle anla diyor :) ) arapçasına anlamadan bakılmalı, ezbere okumalı, anlamadan inanılmalıdır, zira dinimiz düşünmeyi sorgulamayı değil inanmayı emretmiştir, vb çapıtmalar :)

Senin bir şey bildiğini sanmıyorum, islam tarihini bildiğini hiç sanmıyorum, senin dininde bırak "varmıymış orada fetih???" yazmış arkadaş... Kuran'da fetih suresi var suresi?! :) içinde bir sürü fetih, işgal ayeti var, ha fetih derken güzel geliyo kulağa bu işgal ele geçirmedir, fetih dediğimiz bu dur, sen dinini önce anla benim derdimi anlasan ne olacak sen dinini öğren yeter.

Cihad dediğin geniş anlam manlam bunları senin gibi uyanıklar milleti uyutmak için uydurmuştur, "işte iyilik yapmak için verilen uğraşada cihaddır din kardeşlerim filan" bunları affedersin ama saflara, bilgisizlere yutturmak için düşündüler, "cihad islam dinini yaymak için verilen savaştır, bildiğin dinini yaymak için diğer insanlara saldırırsın, bu cihaddır, bunun başka bir anlamı yoktur, başka bir anlamı olduğunu söyleyenler tabi ki sarıklı cübbeli tayfası olacaktır ki millet bu arabistan dinini iyi bir şey bilsin diye" dininle ilgili bilgiyi dininin kotarıcılarından öğrenemezsin, ayette de açıkça yazıyor zaten dinimden olmayanlara kötü davranı onlara cihad edin diyor, ( bak tekrar yazıyorum dinimden olmayanlara kötü davranın, onlara cihad edin diyor, sen ise diyorsun ki cihad iyi bir şey, bu cümlenin anlam yapısına bir kere ters, milleti uyutacağım diye girdiğiniz kılıkların sonuçları bunlar :) )

Aslında konuya vakıf olmadığın için kafanda şüpheler olduğu için tartışmaya açık diyorsun, tartışmaya açık değil siz öyle yapabildiğinizi cihadın anlamını karaladığınızı milleti uyuttuğunuzu sanıyorsunuz, cihad tartışmaya açık bir şey değil, çok net bir şekilde islam tarihi ve ayetlerle ne olduğu sabit bir şey )

sizler istediğiniz kadar debelenebilisiniz ama arap dininizi siz öğrenmeseniz bile çocuklarınız öğrenecek, sizler nasıl zorla Arabistan dinini nesillerin gerçekliği, mantığı, düşünme biçimi yaptınız bizlerde göstere göstere herkese gerçekleri anlatacağız, sizler ise dininizi iyi göstermeye, insanların akıllarını karıştıracağanızı umarak gerçekleri çarpıtmaya devam edin bakalım bunun sonucu ne olacak.

Şimdi cihad ve fetih nedir tabi ki bu dinin içindeki insanlar beyinleri din kotarıcıları ile yıkandığı için, bunu savunmayan biri tarafından cihad nedir anlatıldığında buna inanmak istemiyor, kendi dinlerini iyi gösteren birilerinin dediklerine inanmak istiyorlar, o halde cihad ve fetih nedir size çok yakın biri size anlatsın, halifeniz ömer anlatsın :) belki o zaman kafanız dininizi anlamaya basacaktır.

Cihad, fetih ve islam nedir? Neden cihad, fetih ve islam? Çünkü bunlar islamın tanımıdır.

TEVBE-73 Ey Peygamber! dinimizi inkar edenlere ( dinimizden olmayanlara ) ve münafıklara karşı kötü davranın onlara cihad edin, "

Fetih, 28 "Dininin bütün dîn'lerden üstün kılınması için dinini resulü ile gönderen O'dur..." ( Bu ayet kuşatma ve savaş ayetlerindendir dikkat edin )

Bu dinde savaş gerçekten sizlerle karşı savaşanlamı yapılır?

Arap tarihçi taberi milletler ve hükümdarlar kitabı 3. cilt:

Halife Ömer'in ağzından

"Hicaz sizin için yurt olamaz ( müslümanlra diyor daha iyisine layıksınız :) ) bu ülke ancak otlar yerlerinden otlaklar aramaya yarar, ahalasi ancak otlarında hayvan beslemekle geçinebilir, tanrının kitabında vaad ve emretmiş olduğu gibi yeryüzünde seyr ve seyahat ediniz ( neden seyahat edin diyor şimdi açıklayacak ) ve dahi kitabında vad ettiği gibi sizi yeryüzüne varis kılacağız ( fetih ve ele geçirme için seyahat edin diyormuş, yani sefere çıkma mantığı buradan geliyor ve yeryüzünün kralları, sahipleri müslümanlar olacakmış ) ameliyle andığı amele düşkün muacirler neredeler? Tanrı böyle dinini bütün dinlere üstün kılacaktır, ( ayet Fetih 28 ) dinini yayacaktır, ( tanrı dinini böyle işgaller ve fetihler ile yayacakmış dikkat ömer'in sözü bu, işte islamda savaşın nedeni bu, dinlerinin bütün dinlere bütün toplumlara üstün kılınması, bunu yapmak içinde önlerine gelen herkesin işgal edilmesi, boyunduruk altına alınması, asimileedilmesi, onların bölgesindeki dinlerin zayıf kılınarak kendi dinlerinin onların topraklarında üstün kılınması, baskın kılınması ) kendi dinine yardım edenleri aziz eyleyecektir. Kendi dini ile amel edenleri diğer kavimlerin toprak ve servetlerine varis kılacaktır. Tanrının salih kulları neredeler?"

Ayetle halife ömerin sözlerini karşılaştırın ayeti çok net anlarsınız, ayeti çok net anladığınızda islam dininide anlarsınız, cihadıda, fetih anlayışınıda.

Fetih, 28 "Dininin bütün dîn'lerden üstün kılınması için dinini resulü ile gönderen O'dur..." ( Bu ayet kuşatma ve savaş ayetlerindendir dikkat edin )

Tevbe 29 "Kitap verilenlerden (Yahudi'lerden, Hiristiyan'lardan, vb...) (Dinimizi) din edinmeyenlerle, Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan Allah'ın ve peygamberinin haram ettiği şeyleri haram tanımayan, gerçek din olan İslâm'ı din olarak kabul etmeyen kimselerle boyunlarını büküp, aşağılanıncaya, küçük düşünceye kadar, kendi elleriyle cizye (Kafa parasi) verecek duruma gelene kadar savaşın ( öldürün ) "....... 

koloseliler 3:22 - Colossians 3:22youtube

mmm

https://www.youtube.com/watch?v=HCPhbFPONPQ

ENFAL ( ganimet ) 39: Ve hiçbir fitne ( islam dini dışındaki her şey kötülük, fitne, azgınlık ve sapıklık olarak lanse edilir, islam dini yedirilirken bu yönteme, cümle kurgusuna sıkça başvurulur ) kalmayıncaya ve ONLARIN DİNİ ALLAHIN DİNİ OLUNCAYA ( onların dini bizim dinimiz oluncaya ) kadar, onlarla savaşın.( öldürün )

ENFAL ( ganimet ) 55: Allah katında canlıların en şerlisi, ( en kötüsü ) muhakkak inkâr eden ( dinimizden olmayanlardır ) kimselerdir (kâfirlerdir, güzelce HEDEF GÖSTERİLDİ NEFRET TOHUMLARI EKİLDİ, PEKİ NE ZAMANA KADAR HEDEFDE KALACAKLAR HEMEN ARKASINDAN YAZMIŞ ) Çünkü onlar dinimize inanmazlar. ( islam dininden olmayan herkes şer ve kötülükdür, kureyza katliamını yapan bir ideoloji iyi olan çünkü.

ENFAL ( ganimet ) 38: Dinimizden olmayanlara, dinimizi inkar edenlere söyle yaptıklarından ( Dinimizi inkarlarından vazgeçerlerse ) bağışlanacaklardır. (inkarlarından) vazgeçmezler ise önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, uygulanacaktır... ( hepsi öldürüleceklerdir yukarıdaki diğer enfal ayetlerindeki sondan bahsediyor )

İslam dininde insan neden kesilir? ( asıl ana konuyla ilgili bir ayet daha )

MAİDE-33 Allah ve peygamberiyle ( islam diniyle savaşanların, islam dinini koyduğu kurallarla, uygulamalarıyla, kanunlarıyla savaşanların ) savaşanların, bozgunculuk çıkaranların, ( Örneğin islam dinini dayatmak için cihad ve fetih anlayışıyla ele geçirilmiş feth edilmiş, işgal edilmiş bir toplumun islam dinine karşı direnmesi, birilerinin islam dinini eleştirmesi, islam dinini sorgulaması dahil islam dinine karşı savaş olarak algılanırdı, islam dinini eleştirdiğiniz vakit ona karşı savaş açmış olurdunuz ki, osmanlı dahil bir çok islam ülkesinde bununla ilgili mahkemeler görülmüştür, islam dini ile savaşması durumunda, aynı zamanda bu cihad ayetlerine uygun olarak Allah'ı temsil ettiğini söyleyen cihadçı, işte diğer toplumları ele geçirmeye çalışan kişilere sıkıntı çıkaranların "biz Allah'ı temsil ediyoruz bize boyun eğeceksiniz" dediklerinde bozgunculuk yapıp inanmayanların, karşı koyanların, savaşanların ) cezası öldürülmeleri yahut asılmaları, ya da ELLERİNİN VE AYAKLARININ ÇAPRAZLAMA KESİLMESİ yahut yurtlarından sürülmeleridir. Bu cezalar Dünya'da onlar için büyük bir rezilliktir. Ayrıca ahirette de onlara büyük bir azap vardır."

Şimdi yukarıdaki ayete göre benimde ellerimin ve ayaklarımın çaprazlama kesilmesi gerek, çünkü islam dinini sorguladığım, araştırdığım, ona karşı koyduğum için onunla savaşmış durumda sayılıyorum, fakat bu bize yutturdukları gibi hiç de barış ve sevgi dinine benzemiyor değilmi? :) Aynı bana cevap yazan arkadaşın cihadı tartışmaya açık diye yutturmaya çalışması gibi :) Bir evrenin yaratcısı düşün, insanların el ve ayaklarını çaprazlama kestiriyor? :) daha çok acı çeksinler ve bu acı diğerlerine ibret olsun diye böyle bir uygulama yapılır, bunu düşünen akılında evrenin yaratcısı olduğunu sanmıyorum :) Ben böyle düşünüyorum, dahası bu benim için çok açık, insanların ellerini ve ayaklarını çaprazlama kesin cümlesinin evrenin yaratcısından geldiğine inanmak bana pek akıl işi gelmiyor :)

"Senin bir şey bildiğini sanmıyorum, islam tarihini bildiğini hiç sanmıyorum, senin dininde bırak "varmıymış orada fetih???" yazmış arkadaş... Kuran'da fetih suresi var suresi?! :) içinde bir sürü fetih, işgal ayeti var, ha fetih derken güzel geliyo kulağa bu işgal ele geçirmedir, fetih dediğimiz bu dur, sen dinini önce anla benim derdimi anlasan ne olacak sen dinini öğren yeter."

Ben o ayeti kastediyorum. Fetih suresinden çok şükür haberdarım. O arkadaş ayetleri içlerinde olmayan kavramlarla tefsir ediyor, ben ona tepki gösteriyorum. Keşke okuduğunuzu anlayabilmeniz de tekrar tekrar açıklamak zorunda kalmasam.

Sen istediğin gibi düşünebilirsin, kimse senin zihnini bağlayamaz sonuçta. Savaş olan cihat da vardır öbür türlüsü de. Kimse savaş olan cihata o aslınd ao anlamda kullanılmadı demiyor.

Ben şahsen dinimi günümüzde itibar edilen hümanistik ve batılı kabullere uyumlu hale getirmeye çalışmıyorum. İslam dini statiktir. Bir kısım arada kalmış insan var böyle yollara başvuran, Allah onlara hidayet versin.

İslam hayatın her alanını düzenler, buna savaş da dahildir. Pasifizm iddiasında bulunmuyor zaten burada kimse.

Bak halla savaşta cihad da vardır diyor, kardeşim cihad savaşın ta kendisi :) Sen halen farkında değilsin ben senin uyuttuğun ya da uyutabileceğin nesilden değilim :) cihad savaş savaş kaç kere yazılması gerek bunu senin kafanın alması için? Sana farklı öğrettiler diye bu gerçek olmuyor, gerçek olan tarihde, ( islam tarihinde bile açıkça yazar ) kaynaklarda ve ayetelerde yazıyor. Senin neyi gerçek bildiğin gerçeğin kendisini değiştirmez.

Al cihad bu..

Fetih, 28 "Dininin bütün dîn'lerden üstün kılınması için dinini resulü ile gönderen O'dur..." ( Bu ayet kuşatma ve savaş ayetlerindendir dikkat edin )

Bu dinde savaş gerçekten sizlerle karşı savaşanlamı yapılır?

Arap tarihçi taberi milletler ve hükümdarlar kitabı 3. cilt:

Halife Ömer'in ağzından

"Hicaz sizin için yurt olamaz ( müslümanlra diyor daha iyisine layıksınız :) ) bu ülke ancak otlar yerlerinden otlaklar aramaya yarar, ahalasi ancak otlarında hayvan beslemekle geçinebilir, tanrının kitabında vaad ve emretmiş olduğu gibi yeryüzünde seyr ve seyahat ediniz ( neden seyahat edin diyor şimdi açıklayacak ) ve dahi kitabında vad ettiği gibi sizi yeryüzüne varis kılacağız ( fetih ve ele geçirme için seyahat edin diyormuş, yani sefere çıkma mantığı buradan geliyor ve yeryüzünün kralları, sahipleri müslümanlar olacakmış ) ameliyle andığı amele düşkün muacirler neredeler? Tanrı böyle dinini bütün dinlere üstün kılacaktır, ( ayet Fetih 28 ) dinini yayacaktır, ( tanrı dinini böyle işgaller ve fetihler ile yayacakmış dikkat ömer'in sözü bu, işte islamda savaşın nedeni bu, dinlerinin bütün dinlere bütün toplumlara üstün kılınması, bunu yapmak içinde önlerine gelen herkesin işgal edilmesi, boyunduruk altına alınması, asimileedilmesi, onların bölgesindeki dinlerin zayıf kılınarak kendi dinlerinin onların topraklarında üstün kılınması, baskın kılınması ) kendi dinine yardım edenleri aziz eyleyecektir. Kendi dini ile amel edenleri diğer kavimlerin toprak ve servetlerine varis kılacaktır. Tanrının salih kulları neredeler?"

Seninde dininde savaş cihad neden yapılır ( dinimizden olmamaları sebebiyle, dinimize geçene kadar ) öyle size karşı savaşanlarla saldıranla filan değil, o bu ideolojinin siyaseti, asıl neden ne yazıyor..

ENFAL ( ganimet ) 55: Allah katında canlıların en şerlisi, ( en kötüsü ) muhakkak inkâr eden ( dinimizden olmayanlardır ) kimselerdir (kâfirlerdir, güzelce HEDEF GÖSTERİLDİ NEFRET TOHUMLARI EKİLDİ, PEKİ NE ZAMANA KADAR HEDEFDE KALACAKLAR HEMEN ARKASINDAN YAZMIŞ ) Çünkü onlar dinimize inanmazlar. ( islam dininden olmayan herkes şer ve kötülükdür, kureyza katliamını yapan bir ideoloji iyi olan çünkü.

TEVBE-73 Ey Peygamber! dinimizi inkar edenlere ( dinimizden olmayanlara ) ve münafıklara karşı kötü davranın onlara cihad edin, "

Fetih, 28 "Dininin bütün dîn'lerden üstün kılınması için dinini resulü ile gönderen O'dur..." ( Bu ayet kuşatma ve savaş ayetlerindendir dikkat edin )

Tevbe 29 "Kitap verilenlerden (Yahudi'lerden, Hiristiyan'lardan, vb...) (Dinimizi) din edinmeyenlerle, Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan Allah'ın ve peygamberinin haram ettiği şeyleri haram tanımayan, gerçek din olan İslâm'ı din olarak kabul etmeyen kimselerle boyunlarını büküp, aşağılanıncaya, küçük düşünceye kadar, kendi elleriyle cizye (Kafa parasi) verecek duruma gelene kadar savaşın ( öldürün ) "....... 

ENFAL ( ganimet ) 39: Ve hiçbir fitne ( islam dini dışındaki her şey kötülük, fitne, azgınlık ve sapıklık olarak lanse edilir, islam dini yedirilirken bu yönteme, cümle kurgusuna sıkça başvurulur ) kalmayıncaya ve ONLARIN DİNİ ALLAHIN DİNİ OLUNCAYA ( onların dini bizim dinimiz oluncaya ) kadar, onlarla savaşın.( öldürün )

ENFAL ( ganimet ) 38: Dinimizden olmayanlara, dinimizi inkar edenlere söyle yaptıklarından ( Dinimizi inkarlarından vazgeçerlerse ) bağışlanacaklardır. (inkarlarından) vazgeçmezler ise önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, uygulanacaktır... ( hepsi öldürüleceklerdir yukarıdaki diğer enfal ayetlerindeki sondan bahsediyor )

İslam dininde insan neden kesilir? ( asıl ana konuyla ilgili bir ayet daha )

MAİDE-33 Allah ve peygamberiyle ( islam diniyle savaşanların, islam dinini koyduğu kurallarla, uygulamalarıyla, kanunlarıyla savaşanların ) savaşanların, bozgunculuk çıkaranların, ( Örneğin islam dinini dayatmak için cihad ve fetih anlayışıyla ele geçirilmiş feth edilmiş, işgal edilmiş bir toplumun islam dinine karşı direnmesi, birilerinin islam dinini eleştirmesi, islam dinini sorgulaması dahil islam dinine karşı savaş olarak algılanırdı, islam dinini eleştirdiğiniz vakit ona karşı savaş açmış olurdunuz ki, osmanlı dahil bir çok islam ülkesinde bununla ilgili mahkemeler görülmüştür, islam dini ile savaşması durumunda, aynı zamanda bu cihad ayetlerine uygun olarak Allah'ı temsil ettiğini söyleyen cihadçı, işte diğer toplumları ele geçirmeye çalışan kişilere sıkıntı çıkaranların "biz Allah'ı temsil ediyoruz bize boyun eğeceksiniz" dediklerinde bozgunculuk yapıp inanmayanların, karşı koyanların, savaşanların ) cezası öldürülmeleri yahut asılmaları, ya da ELLERİNİN VE AYAKLARININ ÇAPRAZLAMA KESİLMESİ yahut yurtlarından sürülmeleridir. Bu cezalar Dünya'da onlar için büyük bir rezilliktir. Ayrıca ahirette de onlara büyük bir azap vardır."

koloseliler 3:22 - Colossians 3:22youtube

mmm

https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3DHCPhbFPONPQ&q=EgQuLZpEGP_-q44GIhAyWuumsgoLusNBvBOMk4VtMgFy

Bir şey soracağım, müslümanlar dışında daha iyi yurtlara layık olduğunu düşünen topluluklar yok muymuş?

Şurada cihat hakkında epey detaylı ve delilli açıklamalar mevcut. Dili ingilizce fakat maalesef . İçerisinden kendi tezlerini destekleyecek hükümler çekmekten başka bir şekilde faydalanmayacağını biliyorum ama belki konuyu okuyan iyi niyetli birileri faydalanır.

Ruling on jihad and kinds of jihad - Islam Question & Answer (islamqa.info)

Senin düşmanlık beslediğin bir dini nazarında mümkün olan en kötü şekilde gösterecek şekilde lanse etmenden daha normal hiçbir şey yok.

Adamın önünde ayetler var, dinime geçmezlerse halledin diyor, dinime geçmeyenler kötüdür, onlara kötü davranın cihad edin diyor, arkadaş bana hala cihadı iyi bir şeymiş gibi yedirmeye çalışıyor :) yazar sonuçda onca yıl beyni siyasal bir ideolojinin argümanları ile doldurulmuş, durmadan yazabilir, sonuçda onlarca yıl gerçekliğine inandığı bir dini var, bunları dayandırdığı temeller var, hepsini yazsa aylar sürer, yazsın, kanıt yok, tarih yok yazar :) Farkında olmadığı şey bir hindu da bizi burada dininin laneti ie korkutmaya çalışsaydı ve buraya sayfalarca şey yazsaydı, yazacağı şeyler bu arkadaşın yazdığı şeylerden farklı olmayacaktı, onunla aynı durumda ama farkında değil, ikiside dinini gerçekliğinden emin :)

cihad ayetlerde, islam tarihinde yazıyor zaten, neden ben bir web sitesindeki birilerinin keyfi açıklamalarına ihtiyaç duyayım, zaten bu yüzden dinini bilmiyorsun sen, yönetici kesimin emriyle birilerinin anlatığını gerçek bildiğin ve kendin kaynakları, tarihi ve ayetleri araştırmadığın için, halen dediğim dedik diyorsun, sorgulamaya anlamaya niyetin yok, ayet atıyorum, kafana göre bir kaç tanesine kaçamak cevaplar veriyorsun, o da karşındaki bilgisiz bilmeyen olursa tutar, karşında öyle biri yok, bu konuları yalanlama şansı vermem sana.

Ben birilerinin yalanlarıyla, sözleriyle gerçeği idrak etmenizi tavsiye etmiyorum. Tekrar yazıyorum kanıtlara ve tarihe bakın.

Hiç bir din, hiç bir düşünce biçimi zorla çocuk yaşta beyinlerimizi yıkadıkları hiç bir yönetim kesiminin baskıcı düşünce kavramı bizim ne olacağımızı belirleyemez, ne olacağımıza biz karar veririz, bizim seçimimizdir, insanlar şunu bilmeli onların kaderleri sonları, dinleri ya da içine doğdukları siyasal ideolojiler, bölgedeki geçerli dogmalar, çocuk yaşta zorla beyinlerini yıkadıkları, içine hapsedildikleri gerçeklik kırılamaz, açıkları olmayan zihinsel bir gerçeklik değildir, bunları çözebilir, kırabilir ve ifşa edebilirler... Yeterki ahlaklı, erdemli, gerçeğe ve adalete saygılı insanlar olalım.

onların umurlarında olan tek şey kendilerine çıkan islama sövme fırsatı.

Tasavvufun çıkışı

Sual: Vehhabiler ve bunlara aldanan bazı bid’at ehli, evliyanın yolunu yani tasavvufu, tarikatı kastederek, bunların sonradan çıktığını, bid'at olduğunu söylüyorlar. Tasavvufun dinimizdeki yeri nedir?

CEVAP

Bu hususta Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:

Zahirdeki kemalatın ve manevi makamların hepsi Resulullah efendimizden gelir. Zahirdeki kemalata, yükselmeye sebep olan emirlerini, yasaklarını bizlere din âlimleri bildirdi. Kalbin, ruhun temizlenmesine yarayan gizli bilgileri ve kalb işlerini tasavvuf büyükleri bize ulaştırdı. Kalbe ve bedene yarayan bilgilerimizin hepsi Resulullahtan gelir.

Hazret-i Ömer vefat edince, oğlu Hazret-i Abdullah, (İlmin onda dokuzu gitti) buyurdu. Bazılarının bu söze şaştığını görünce, (Dediğim ilim, herkesin bildiği abdest ve gusül gibi bilgiler değil, Allahü teâlâyı tanıtan bilgilerdir) buyurdu.

Tasavvuf, Resulullahın yolunu gösterir. Tasavvuf büyükleri, kendi hocaları vasıtası ile Resulullaha bağlanmıştır. O büyüklerin çalışma usulleri, sonradan uydurulmuş şeyler değildir. Fena, beka, cezbe, süluk, seyr-i ilallah ve benzerleri gibi isimler, sonradan verilmiş ise de, bu isimlerin bildirdikleri şeylerin hepsi Resulullah efendimizden gelmektedir.

Nefahat kitabında bildirildiği gibi, fena, beka gibi isimleri ilk bildiren zat, Ebu Said-ül Harraz’dır. Zikir de, Resulullahtan gelmiştir. Resulullah efendimiz, peygamber olduğu bildirilmeden önce, mübarek kalbi ile zikretmiştir. Resulullahın çok zaman sükut ettiği, sessiz, düşünceli durduğu; dost, düşman her tarihçinin kitabında yazılıdır. Bu halde bulunmak, isimleri sonradan çıkan şeylerin Resulullahta da bulunduğunu göstermektedir. Bu isimler, hadis-i şerifleri açıklamak için konulmuştur. Mesela tefekkür; fikri, bâtıldan hakka doğru çevirmek olup, (Az bir zaman tefekkür etmek, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha faydalıdır) hadis-i şerifinden alınmıştır.

Eğer, (Tasavvuftaki usuller, vazifeler, kazançlar Resulullahtan gelmiş olsaydı, ayrı ayrı tasavvuf yolları ve tasavvuf sarhoşluğu, dine uygun görünmeyen şeyleri söylemek olmazdı) denirse, böyle değişik sözler ve hâller, insanların istidatlarının, başka başka olmasından ileri gelmektedir. Resulullahtan gelen nisbette, feyzde ve tesirde hiç değişiklik yoktur. Bunun çeşitli insanlara, çeşitli mizaçlara tesiri başka başka olmaktadır. Bir insanın bile çeşitli zamanlardaki hâli, mizacı başka başka oluyor.

Bütün kemalat, Resulullahtan gelmektedir. Fakat herkesin yaratılışına, hazırlığına göre, başka başka tesir etmektedir. Resulullah efendimiz hayatta iken de, herkesin istidadına göre konuşur, mana ve esrarı başka başka sunardı. Resulullah efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’e ince bilgiler anlatırken, yanlarına Hazret-i Ömer gelince, sözü değiştirdi. Sonra Hazret-i Osman gelince, sözü daha da değiştirdi. Hazret-i Ali geldi, başka türlü anlatmaya başladı. Çünkü, her birinin istidadı başka başka idi. (5/59)

Lâ ilâhe illallah demek

Tasavvufta en çok, Lâ ilâhe illallah kelime-i tayyibesi söylenir. (Sözlerin, zikirlerin efdali, en faydalısı, lâ ilâhe illallah demektir) hadis-i şerifi güneş gibi her yerde ışık salmakta iken, bunu söylemek, sonradan meydana çıkmış denilebilir mi? Tasavvuf demek, sünnet-i seniyyeye yapışmak ve bid’atlerden sakınmak demektir.

O halde, tasavvuf zaman-ı saadette yok idi, sonradan meydana çıktı, diyen kimse, sünnet-i seniyyeyi yıkmak isteyen bir İslam düşmanı değilse; menfaat sağlamak, cahilleri aldatmak için şeyhlik perdesi altında İslam’a yakışmayan kötülükleri yapanları anlatmak istiyordur. Böyle tasavvufçular ne kadar çok kötülense yeridir. Bu kötü kimseler, Müslüman göründükleri için, Müslümanlık kötülenebilir mi? Talebesine kötülük yapan öğretmen var diye, öğretmenlik mesleğine kötü damgası basılabilir mi? Evet, bazı cahiller, ahlaksızlar [ve misyonerler] şeyh şekline girdi. Tasavvuf adı altında her kötülüğü yapanlar oldu. Fakat bunlara bakarak, Resulullahın sünnetine yapışan, her kötülükten sakınan Allah adamlarına dil uzatmak pek yanlıştır.

Tasavvuf ehli buyuruyor ki:

İyi olan da, kötü olan da, iyilik yapabilir. Kötülük yapmamak ise, ancak Allah adamlarının özelliğidir. Sıddıklar günah işlemez. (Mektubat-ı Masumiye 2/106)

Allahü teâlâya kavuşmak, Allahü teâlâya yaklaşmak, Allahü teâlâyı tanımak, Allahü teâlâyı sevmek, feyz almak, nurlanmak, ârif olmak, ilm-i bâtın sahibi olmak gibi şeyler, hep kalb ile olur. Bunlara akıl eremez, anlayamaz. Allahü teâlâ, her şeye kavuşmak için bir sebep yaratmıştır. Bir şeye kavuşabilmek için, o şeyin sebebine yapışmak lazımdır. Bildirdiğimiz şeylere kavuşmanın sebebi, kalbi masivadan temizlemektir. Mahlukların varlığını, sevgisini kalbden çıkarmaktır. Buna, (Fena-i kalbi) denir. Kalb, Allah’tan başka her şeyi tam unutursa, yukarıda bildirdiğimiz şeyler, kendiliğinden kalbe dolar. Kalb, görülmeyen, tutulmayan bir şeydir. Yani madde değildir. Yer kaplamaz. Yürek dediğimiz et parçası ile ilgisi vardır. Aklın, dimağ [Beyin] ile olan ilgisi gibidir. Bir şişeye hava sokmak için uğraşmak lazım değildir. Sıvıyı boşaltmak lazımdır. Şişedeki sıvı boşaltılınca, hava kendiliğinden girer. Kalb de böyledir. Mahlukların sevgisi, hatta düşünceleri kalbden çıkarılınca, Allah sevgisi, feyz, nur, marifet, kendiliğinden kalbe gelir. Kalbi mahluklardan temizlemeye sebep de, Ehl-i sünnet itikadı, haramlardan sakınmak, farzları ve nafile ibadetleri yapmaktır. Nafile ibadetlerden, tesiri en çok ve süratli olanı, zikir yapmak ve Allahü teâlânın Velilerinden biri ile beraber bulunmaktır.

Feyz almak için, bu feyze kavuşmuş olan salih bir kimseyi bulmak, onu sevmek, onun yanında yetişmek lazımdır. Vehhabi Feth-ül mecid kitabı da, bunun lazım olduğunu bildiriyor. 335. sayfasında, (Allahü teâlâyı sevmeye kavuşturan on sebepten dokuzuncusu, Allah’ın sadık olan sevenlerinin yanında bulunmaktır. Onların sözlerini dinleyip faydalanmaktır. Onların yanında az konuşmaktır) diyor. Böyle salih kullara Mürşid-i kâmil veya Rehber denir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Her şeyin bir kaynağı vardır. Takvanın kaynağı, âriflerin kalbleridir.) [Taberani]

(Âlimin yanında bulunmak ibadettir.) [Deylemi]

(Zikir, sadakadan daha faydalıdır.) [ibni Hibban, Beyheki]

(Zikir, nafile oruçtan daha hayırlıdır.) [Deylemi, Beyheki]

(Her hastalığın şifası vardır. Kalbin şifası, Allahü teâlâyı zikretmektir.) [Deylemi, Beyheki, Münavi]

(Derecesi en yüksek olanlar, Allahü teâlâyı zikredenlerdir.) [Beyheki]

(Allahü teâlâyı çok zikredeni, Allahü teâlâ sever.) [Beyheki]

Tasavvuf, zikretmek ve ârifleri hatırlamak, onları sevmek ve Resulullahın yoluna yapışmaktır. Bu ve benzeri hadis-i şerifler ve bunların çıkarılmış oldukları âyet-i kerimeler, tasavvufu emretmektedir. Böyle tasavvuf kötülenebilir mi?

Allah’a kavuşturan yollar

Sual: Kitaplarda, Nakşi veya Kadiri yoluyla Allah’a kavuşanların olduğu yazılı. Allah’a kavuşturan yol çok mudur?

CEVAP

Necmeddin-i Kübra hazretleri, (İnsanları Allahü teâlâya kavuşturan yollar, insan sayısı kadar çoktur) buyurdu. Bu söz, talipleri yetiştirmek yolunu bildiriyor; yoksa itikatlarında hiçbir ayrılık yoktur. Bütün Evliyanın itikatları, imanları birdir. Hepsi, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındadır. Sanat sahiplerinin çeşitli iş kollarına ayrılmaları da, öyle rahmettir; fakat itikatta ayrılmak, parçalanmak, böyle değildir. Resulullah efendimiz, (Cemaat rahmettir. Ayrılık azaptır) buyurdu. (M. Nasihat)

Her şeyden, her mahlûktan Allahü teâlâya giden bir yol vardır; çünkü her mahlûkun kendisi ve sıfatları Onun kudretinin eseridir. Bu eserlerin sahibini bulan zeki bir kimse, o yolu ve o manevi bağı görür, anlar. Allahü teâlânın rızasına, marifetine götüren yollar, mahlûkların nefesleri kadardır, sözü de doğrudur. Bu yolların hepsinden vasıl olmak, ahkâm-ı İslamiye’yi yapmaya bağlıdır. Bütün yolların başlangıcı İslamiyet’tir. Yani İslamiyet, bir ağacın gövdesine benzer. Bütün tasavvuf yolları, bu ağacın dalları, damarları, filizleri, yaprakları ve çiçekleri gibidir. (Mektubat-ı Masumiyye)

Bu büyüklerin kitaplarını okumak, sohbetin yarısıdır. Yani büyük bir zatın kitabını severek okuyan kimse, sohbetinde bulunmuş gibi ondan faydalanır.

Hintli bir gurunun kutsalları ve dini hakkında yazacakları şeylerde en az bunlar kadar gerçektir arkadaşlar, ona görede dini bilgelik ve alimlik olacaktır, kendi dinini kotaran, öven, yüce, kutsal ve büyük ( sözde ) insanların kitabını severek okuyan kimselerin, sohbetlerinde bulunmuş gibi onlardan faydalanacağını yazacaktır. Dininin bir fayda ve alimlik olduğunu söyleyecektir :) kutsallık ve gerçeklik olarak şu yazılanlardan temelde farklı olmayacaktır. Farklı olan şey, farklı bölgelerde farklı dinlerle zihinleri işlenmiş bireyler ve hezeyanlarıdır. Temelde bunların hepsi, bu yazılanlar ve kişiler aynı amaca ve ranta hizmet eden siyasal ideolojilerin ( dinlerin ) eseridir. Din dediğimiz şey birilerinin ( o dinin kotarıcılarının ) istediği gibi düşünen kitleleri üretir, ilgili dini kotaranın hizmetinde insanlar üretir, bunu yaparken asla görünürde kendilerine taptırmazlar, o eskidendi, yeni güncellenen tek tanrılı sistemde tanrıya tapıyorsunuz adı altında kendilerini kutsallaştırırlar :) Ganimetler allahındır :) Bizim ülkemizdeki fabrikanın sahipleride böyle insanlar üretilmesini istedi, bunlar üretildi...

Sevgili peygamberimiz buyuruyorki: "Alimler peygamberlerin varisleridir"

"Ümmetimin alimleri ben-i israil'in peygamberleri gibidir"

Birilerinin keyfi ve rantı için kurguladığı, kurallarını koyduğu, kendilerini yönetici atadığı, kimin nasıl düşüneceği ve algılayacağı önceden ayarlanmış bir Dünya'da yaşıyorsunuz, binlerce yıldır bunların yapılmasında kullanılan en yaygın sermaye din denen siyasal ideolojiydi, insan zihni için bir kafes, insan duyguları, zaafları ve çıkarları harmanlanarak kurgulanmış bir beyin yıkama sistemi, hiç kimseye seçim hakkı vermeden, sorgulanması yasak olarak çocuk yaşta insanların beynine zerk ettikleri, insan zihninde istenilen gerçekliği yaratmaya yarayan bir beyin yıkama sistemi. İnsanları tek bir çatı altında toplayıp, tek bir ideoloji ile zorla beyinlerini yıkayarak, büyük kitlelere sahip olmaya yarayan zorunlu siyasal ideoloji... Tek bir ideoloji ve amaçla beyniniz yıkanırsa o bölgede kimse farklı şeylere yönelmez, farklı güç odakları oluşmaz, o tek ideolojiye siz hükmedersiniz dolayısıyla beynini yıkadığınız o büyük kitleyi kontrol eder ve kullanırsınız.

Fakat hiç bir düşünce biçimi zorla çocuk yaşta beyinlerimizi yıkadıkları hiç bir yönetim kesiminin baskıcı düşünce kavramı bizim ne olacağımızı belirleyemez, ne olacağımıza biz karar veririz, bizim seçimimizdir, insanlar şunu bilmeli onların kaderleri sonları, dinleri ya da içine doğdukları siyasal ideolojiler, beyin yıkama sistemleri, bölgedeki geçerli dogmalar, çocuk yaşta zorla beyinlerini yıkadıkları, içine hapsedildikleri gerçeklik kırılamaz, açıkları olmayan zihinsel bir gerçeklik değildir, bunları çözebilir, kırabilir ve ifşa edilebilirler... Yeterki ahlaklı, erdemli, gerçeğe ve adalete saygılı insanlar olalım. Gerçeği anlamak istiyorsanız, gerçeği algılamanızın önündeki bütün engelleri kaldırın, gerçek sandığınız ama yalan olan şeylerin farkında olun, kanıt arayın, tarihe bakın, Zihninizi özgür kılın. Kendinizi ve ne olduğunuzu bilin, Duygularınız, mantığınız, sevginiz ve nefretiniz bile şekillendirilmiş olabilir, zihniniz ne kadar hezeyana batmış olursa olsun, büyük ölçüde yeniden yapılandırılabilir, ancak bu şekilde gerçeği bulabilirsiniz, ancak bu şekilde gerçek Dünya'da yaşayabilirsiniz. Aksi halde birilerinin aklını işlediği, birilerinin ağılındaki koyunlardan olmaya devam edersiniz, yaşadığınızı sanmaya, öldükten sonra dirileceğinize ve bakire kızlarla olacağınızı sanmaya devam edebilirsiniz.

Sizleri bu konuda uyaran çok az insan var, nedenmi? Öncelikle dininiz sevgi ve barış dini :) özgürlük ve insan hakları dini o yüzden :) ikincisi ise hiç biri sizlerin kurtulabileceğine, geleceğe ayak uydurabileceğinize, yalan ve doğruyu ayırabileceğinize inanmıyor ve bu yüzden kendilerini yormak istemiyorlar.

İki chan sultanı başlarımızın tacı sevgili peygamber efendimiz buyuruyorki:

"Kabirden daha dehşetli bir manzara görmedim"

Şimdi sevgili kardeşim:

Tasavvufta yaptığınız "ekstra" ibadetlerin kaynağı yok. Bana kafa sallayan, sağına soluna şiş sokan, gidip "evliyaullahın" eteğini öpen sahabe göster. Din peygamberin sağlığında tamamlanmışsa ve sen bunları gösteremiyorsan bunlar bidattır. Muhammed Masum-i Faruki "Hazretleri" kim? Allah mı Allah rasulu mü? Var mı mesela Ali r.a.'a bağlanıp oradan da silsile ile Allah Rasulüne bağlanan? Yok. Bana senedi sağlam hadis göstermen lazım böyle şeyler iddia edebilmek için. Dinde olmayan bir şeyin olduğunu iddia eden de sen olduğun için ispat yükü senin üzerinde.

"İyi olan da, kötü olan da, iyilik yapabilir. Kötülük yapmamak ise, ancak Allah adamlarının özelliğidir. Sıddıklar günah işlemez."

Tasavvuf ehli kim de neyi buyuruyor? Kim kardeş bu adamlar? Ne gibi bir otoriteleri var?

"Feyz almak için, bu feyze kavuşmuş olan salih bir kimseyi bulmak, onu sevmek, onun yanında yetişmek lazımdır. Vehhabi Feth-ül mecid kitabı da, bunun lazım olduğunu bildiriyor. 335. sayfasında, (Allahü teâlâyı sevmeye kavuşturan on sebepten dokuzuncusu, Allah’ın sadık olan sevenlerinin yanında bulunmaktır. Onların sözlerini dinleyip faydalanmaktır. Onların yanında az konuşmaktır) diyor. Böyle salih kullara Mürşid-i kâmil veya Rehber denir."

Feth-ül mecid kitabı nedir? Yazarının ne gibi bir otoritesi vardır? Neden bu (ve bunun gibi bütün tasavvuf aklayıcı) yazıda ısrarla Kur'an ve Sünnet dışında kaynaklara atıflar yapılmaktadır?

İSLAM DİNİNİN KUR'AN VE SÜNNET DIŞINDA HİÇBİR KAYNAĞI YOKTUR.

İSLAM DİNİNİN KUR'AN VE SÜNNET DIŞINDA HİÇBİR KAYNAĞI YOKTUR.

İSLAM DİNİNİN KUR'AN VE SÜNNET DIŞINDA HİÇBİR KAYNAĞI YOKTUR.

tekrar ediyorum,

İSLAM DİNİNİN KUR'AN VE SÜNNET DIŞINDA HİÇBİR KAYNAĞI YOKTUR.

bilmemkim hazretlerinin yazdığı bilmemne kitabı İSLAM DİNİNİN BİR KAYNAĞI DEĞİLDİR.

Gelelim sonunda kavuştuğumuz hadislere:

Bu hadislerden hiçbiri islama fiilen ruhbanlık getirmeye çalışan tarikat yapılarının meşru olduğunu göstermiyor. Tekrar belirtmek istiyorum ki Allah islam dinini Rasulünün sağlığında tamamlamıştır. O dönemde sizin dergahlarda yaptığınız şeyler yapılıyor muydu? Yapılmıyordu. Yapılıyordu ise lütfen bana delil göster. İbadette aşırıya kaçanları Allah Rasulünün uyardığı bilinmekte. "Zikir" kelimesinin sizin kullandığınız anlamı ile Kur'an'da geçen anlamı arasındaki farkları da bir araştırmanı tavsiye ederim. Oraya o hadisleri yazan arkadaş kitaptan arayıp bulabilmemiz için bir sayfa/sıra, veya takip edebilmemiz için senet bilgisi de vermemiş. Beni hadis uydurup altına taberani yazmaktan ne alıkoyacak mesela?

Necmettin-i kübra kim? Neden hazret? Siz nasıl Allah rasullerine yakıştırdığınız sıfatları başkalarına da yakıştırabiliyorsunuz? Nedir bu bilmemkim hazretleri gelse de ayağını yalasak sevdanız? Nedir bu birilerini hazret etme tutkunuz? Neden ille bilmemkim hazretleri olmak zorunda hayatınızda?

İslam dininde ibadetin nasıl yapılacağı peygamberin sağlığında belirlenmiştir. Dönerek, biraraya gelip kafa sallayarak, karnından yanağından şiş sokarak ibadet yoktur. Bu türbelere kaşık sokmalar, bilmemkim hazretlerinden birşeyler istemeler falan zaten dinin dışındadır.

Her vakit namazın her rekatında okuduğun Fatiha suresinin 5. ayetinin çevirisini lütfen oku. Birden fazla çeviriyi oku. Oku ki o ayette Allah ne buyurmuş bir öğren.

Yok zahiriymiş yok batıniymiş, Allah sizleri tez zamanda içinde bulunduğunuz karanlıktan kurtarsın. Bizleri de doğru yolumuzdan ayırmasın.

Ha bu arada ben hiç yabancı değilim bu tarikat işlerine. Hani yani bilmiyor falan değilim, haberin olsun.

Ha bana da güvenme, ben beşerim yanılırım, doğrusunu Allah bilir, aç Allah'ın indirdiğini oku, okuyamıyorsan çevirisini oku, tercümana güvenemiyorsan birden fazla çevirisini oku, güveniyorsan da bence birden fazla çevirisini oku, bunu sana bir tercüman olarak söylüyorum. Ama bilmemkim hazretlerinin kitabını okuma. Allah Kur'an indirmiş sana okuyasın diye.