Şimdi Ara

Mutluluk

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
506
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Neden hep bir şeyi elde ettiğimiz zaman mutlu olacağımızı sanıp, hatta onu aldıktan sonra ölsem de gam yemem triplerine girip, aldıktan sonra da tekrar başka bir şeyin peşinde koşuyoruz? Hani sadece ilk aldığımız şey bize yeterdi? Mutlu olmuştuk? Bence beynimizde bir şey, tam mutlu olacakken, bir şeyleri etkiliyor, engelliyor yine boşluğa düşüyoruz. Oysa hep mutlu olsak, eminim daha başarılı olabiliriz hayatta. Açıkçası bu his bana hiç normal gelmiyor. Çocukken gayet de, hep mutlu olabiliyordu insan. Çocukken kendisi için yaşayabiliyor insan, ölümsüz görüyor kendini.

    Yetişkin olunca kendi için yaşama içgüdüsünü kaybediyor. Oyun oynamayı çok severdim ama artık çok sıkılıyorum. Kız arkadaşım olsun çok isterdim ama olmuyor, olsaydı eminim ondan da sıkılırdım. Yüzmekten de sıkılıyorum, yoruluyorum. Bir şeyler, içinde kaskatı oluyor insan büyüyünce ve sıkılınca. Taş kalpli biri oluveriyorsun.

    Çok garip değil mi? İnsanın ailesiyle, arkadaşlarıyla güzel zaman geçirdikten hemen sonra yalnız kalınca, hayattan sıkılması, ölmek istemesi? Demek ki mutlu yasam, bunalima engel degil. Hatta icine atmakla da alakasi yok. Bazi seyleri kelimeyle anlatamazsin zaten. Anlatsan bile ne degisecektir ki?

    Surasi bir gercek ki hayatta en ufak sey bile asiri angarya, dusunen adam icin. Elimi kaldirmak bile. Neden bedenlerimiz var da, bir seyleri yapmak icin hareket etmek zorundayiz? Hatta ve hatta, neden yokuz? Yok olsaydik yine en azindan, bedenlerimizin olmadigi durumda bir seyleri yapmak icin dusunmek durumunda olmayacaktik. Sonucta dusunurken de enerji gidiyor.
    Veya, ruh veya ne derseniz diyin, bunun bir standby konumu hali var mi hic enerji harcamadigimiz?
    Cunku bir taraftan, cennet de verilse bana o dinlerdeki, istemezdim. Onda da bir seyler yapmak zorundasin. Var olmak, enerji israfi bir nevi.
    Bedenim guclu ama o elimi kaldirmak beni nefessiz birakiyor. Ruhumu somuruyor. Cok film izliyoruz, filmlerde adam elini uzatiyor, eline su bardagi geliyor ve iciyor. Cok basit gorunen bu sahne bile bizi cok etkiliyor aslinda.

    Hayalinde bedeninin olmadigini dusundugu seyin aninda oldugunu dusunen insan icin, elini kaldirmak bile cok zordur evet. Fakat peki, hayallerimizden vaz mi gececegiz? Aslanlar gibi, aktivitelerimiz sadece aclik toklukla mi ilgili olacak? Veya aslanlar bir sey dusunurler mi? Mutlu olan bir aslan gordunuz mu mesela? Sadece ac ve tok aslan vardir. Ve yavrusu olan ve olmayan olabilir en fazla.

    Hayal gucumuz aslinda bize yuk oluyor. Aciz yaratiklariz, cunku orneklerimiz diger canlilardan oteye gitmiyor. Onda bile, mesela aslanin dusunup dusunmedigini bilmiyoruz. Sahi, dusunmek nedir ki? Aklindan birtakim kelimeler geciyor. Nedir ama gercekte? Niye dusunebiliyoruz?

    Aslinda bence bilgisayarlardan cok farkli degiliz. Kelimeler veya sekiller uzerinde islem yapiyoruz dusunurken. Felsefe dedigimiz sey de, rastgele kelimeleri birlestirip, anlamli olanlari secip ortaya koymak bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CSB yazmayan adam -- 1 Ağustos 2018; 5:2:48 >







  • Hayati mutlu yasamak icin yasarsan mutsuzlugun kolesi olursun.

    Hayati aci ve tatlilariyla bir butun olarak kabul etmeye calis.

    Sevdigij biri olunca mutlu olmak icin evlenirsen bu hedefle evlenmis milyarlarcasi gibi mutsuz veya bosananlardan olacaksin.

    Asil mutluluk yolun sonu degil kendisidir..

    Gercek yol bu degil..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sething -- 1 Ağustos 2018; 7:3:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Su saate sana bu konuyu actirip bana yorum yaptiran duzeni seveyim..:)

    Bolumde akli basinda adam yok mu..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim kastettigim, "hoppa" bir mutluluk gibi degil. Daha agirbasli, iste ben buralardan geldim diye haykiran, anilariyla, gecmisiyle yasayan sadece elindekiyle yetinen bir mutluluk. Sonucta bir seyi elde ettikten sonra o sadece anilar olarak kaliyor. Eger insan bu sekil mutlu olabilseydi belki, ileriki hedefleri icin daha az hirsli olup, basaramadigi zaman hic uzulmeyecekti. Kisi boyle dusunmeye kendini zorlayabilir pekala, ama dogal olarak boyle hissetmesi tabii ki cok iyi olurdu.



    Keske icimizin de bir otopilotu olsaydi da, ki bazen otopilota geciyoruz ama her zaman olmuyor, geriye yaslanip seyredebilseydik. İkinci bilinc gibi. Cok nadir yasar insan bu hissi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bence bunlarin hepsinin dogadan asiri uzaklasmayla ilgisi var. Koyde yasarken, cok rahat oluyor insan. Kolunu kaldirmaktan yorulmuyor. En azindan, biraz daha yesillik olsaydi sehirler, belki bu konuyu acmamis olabilirdim de. 4 saat uyuyup dinc kalkabiliyor olurdum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • CSB yazmayan adam C kullanıcısına yanıt
    Konuda ve ustte yazdiklarinin cevabini felsefeciler verebilir aslinda ama son mesajinin cevabini vende elimden geldigince vermeye calisayim.

    Bizlerin mutsuzlugu mutsuzluktan degil mutlulugun ankamini bilmememizden kaynaklaniyor.

    Koy yumurtasiyla bahce domtasiyle mutlu olan da var ve ferrwrisiyle hala mutsuz olanda var..

    Kimi kral ufacik ulkesindeki mutlu olan herkesle mutludur kimi kral yarisini zorbalikla yonettigi dunyada mutludur..

    Bana gore kisinin mutlulugunun anahtari egoizmden kurtulmus realist karakterdir..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne kadar az beklenti ve istek o kadar az hayal kırıklığı ve mutsuzluktur bana göre. Bir de kendini bedenini ve maddi şeyleri çok önemseyen insan kolay mutlu olamaz. Azla elindekiyle yetinen kişi mutlu olur. Daha iyisini elbette herkes ister ama bu hırs ve ihtiras boyutundaysa mutsuz eder. Mutlsuzluk herkes için vardır ve yaşanmalıdır. Tabi kronik bir hal almadan ve travma boyutunda yaşanmadan. Sabah içtiği bir bardak çay bile mutlu eder insanı. Yeter ki o anı yaşayıp, ihtiras ve egolarından arınmış olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi supernova034 -- 3 Ağustos 2018; 11:32:52 >
  • Gerçek benliğine ulaşmaya çalışırsan daha sahici duygular yaşayacaksın. Daha sahici olursan, daha sahici geri dönüşler alırsın hayattan. Daldan dala atlamak gibi olmaz, hepsinin birer manası olur, hepsi birer basamak olur.

    Tabi hayata komple tepetaklak bakman lazım. Tanrı-cinsellik gibi konuları sorgulaman lazım, bugune kadar öğrendiklerini unut sadece kendine has iç sesinle sorgula. Gerekirse bu forumdan da çık git.
    İçindeki sahici tarafa ulaş ve onu yaşa, ister mutlu ol ister mutsuz ol ister bunalımda ol. Ama yeter ki sahici ol.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.