KYK borcunu ödeyemeyen gençlerin sayısı 5 milyonu aştı, 300 bin kişiye de icra takibi başlatıldı! (2. sayfa)

devletin verdiği krediyi, öğrenci istediği gibi harcar.eylemin sonucu öğrenciyi bağlar.

ister eğitimine harcar o parayı isterse zevkine eğlencesine.bunun bedelini de öder o ayrı konu...kimseyi bağlamaz.

ne yapılmasını istiyorsun her öğrenciye bir muhasebeci tutup harcamasını faturalandırmasını buna göre kredisinin devam edip etmeyeceğinin belirlenmesini mi ? 

açmayacaksın o zaman her ile üniversite. he açıyorsan da ona göre istihdam altyapısını kuracaksın.özel veya kamu

gerçekten okumak isteyen ve ilgili bilim alanında yüksek öğretim görmek isteyen gidecek üniversiteye.her önüne gelen üniversiteye giderse bunların amacının okumak olmadığını da kabul etmeli o zaman

buna zemin hazırlayana kızacaksın

ara eleman eğitiminin özendirilmediğine

meslek liselerinin ne hale geldiğine

bu kadar yüksek genç nüfusa karşılık gelecek istihdam alanlarının neden yaratılmadığına

neden herkesin üniversite okumak zorunda bırakıldığına

kızacaksın

sonuçlara değil nedenlere kızacaksın 

Hayatın çok (hatta sonsuz denebilir rahatlıkla) değişkenli bir denklem olduğunu unutup kendi bakış açınızdan sadece şu "serseri tipli" insanlar için genelleme yapıyorsunuz.

Ondan sonra "Vay efendim kredi çekmişler ödeyemiyorlarmış, ee o zaman almasalarmış" falan da filan. "Birkaç kişi hariç" diye genelleme yaptığı insanlardan sözde bazılarını dışarıda tutmaya çalışıp komik oluyorsunuz.

Konuyu genelden özele indirip sonra da genelleme yapıp kredi çekenleri yerecek şekilde konuşursanız kusura bakmayın ama ben bunda art niyet ararım.

Bu ülkede yarın ne olacağı bile belli değilken insanların büyük bir kısmının keyfi olarak kredi çektiğini düşünüyorsanız (ekonomi şahaneymiş gibi ya da herkes sizin istediğiniz part time işleri yapmak zorundaymış gibi konuşmanız da cabası) ülkedeki sorunları görmezden gelip "Nasıl bir şey bulsam da şu kredi çekenlere laf söylesem" derdine düşmüşsünüz demektir.

Aynı şeyleri söylüyoruz işte. Tabii ki nasıl harcadığı seni beni ilgilendirmez. Dediğin gibi sonuçlarına da katlanacak, burada ağlamayacak sonra.  

Arkadaşlar kyk borcu alanları eleştirirken yanlış noktalara yada daha doğrusu işinize gelen noktalara değinmiş diğer tarafı örtülü bırakmışsınız.

KYK borclarının ödenmemesine ben de karşıyım.Kendim de KYK falan almadım. Lakin ülkede resmi işsizlik 12.8 seviyesindeyken (bakın bu resmi oran, bir de gayriresmi ama realiteye uygun seviyeleri göz önüne alın) , daha iş hayatına yeni atılmış , daha doğrusu atılamamış adama icra takibi yapmak neresinden bakarsanız bakın tutarsızlıktır. Haberde geçen cümleyi atlamayın. "300 bin kişi, geçimlerini sağlayacak bir işe bile başlamadan öğrenim kredisi borcu nedeniyle yasal takip altına girdi"

bu 300 bin kişi, daha "işe bile başlamadan" icraya düşenler. Toplam icraya düşmüşlerin sayısı değil..

Ülkede işsizlik had safhadayken , kriz ortadayken, 958 milyon liralık devlet ihalesini "ihalesiz" şekilde alan insanlar varken çıkıp da bu ülkenin gençlerini suçlamayın.

Ben gençlerde hata yok sütten çıkmış ak kaşık gibiler demiyorum ama işe bile başlamayan adama icra göndermek, Gss adında borçlandırıp, bir de üstüne borcunu ödemeyenleri hastaneye tedaviye bile almamaya rağmen borcun devam edip üstüne borçlara faiz bindirmek falan.. kusura bakmayın da bu iyi niyetli bir yaklaşım olmaktan çok uzak. Ülkeler ve milletler genç neslin omuzları üstünde yükselir.. Ama gel gelelim bizim ülkemizde gençler başlarını doğrultamasın diye sanki kasıtlı bir müdahale var.

Bir sürü şey yazdım ama sildim. Anladım ki beni hiçbir şekilde anlamayacaksınız.

Hayatın çok değişkenli bir denklem olduğunu çok çok iyi bildiğim için, garantici bir insan olduğum için bunları rahatlıkla söylüyorum zaten. Çünkü tıpkı sizin dediğiniz gibi aklı başında olan bir insan yarın ne olacağı belli olmayan böyle bir ülkede bu işlere girişmez. Bugün bile imkanım olmasına rağmen elimden geldiği kadar hiçbir borca girmemeye, paramı iyi kullanmaya çalışıyorum. Benim kafam rahat.

Siz beni anlamamakta diretmeye devam edin.

Demek istediğim basitti: İnsanların parası olmadığı için mecburen kredi çekiyor. Bulunduğu bölgede part time işlere bütün üni öğrencileri giremez o kadar iş alanı bile yoktur bulundukları bölgede.

Kısacası ben böyle yaptım siz de yapın kafasından çıkın. İnsanlar verilen üç kuruşa bile tamah etmek zorunda kalıyor ki şu an durumlar daha da fena.

Keyfi borca girenler, mecbur olanlardan çok çok daha azdır. Yani insanlar gidip de keyfi 500 bin liralık araba almak için bu krediyi çekmiyor. Hayatını idame ettirmek için yapıyorlar bunu.

İşte anlamadığınız nokta da bu. Sanki durumu olmayan, kredi çekmek zorunda olan insanları da eleştiriyorum gibi tavır takınıyorsunuz bana burada. Benim bu insanlara hiçbir sözüm yok zaten. Neyini anlamıyorsunuz?

Dedim ya genel bir durumu özele indirgeyip genelliyorsunuz diye 

Bu insanların sayısı çok az, o yüzden böyle diyorum.

Barlarda şehir gezilerinde harcıyorlar demişsin de ayda 550 lira kredi yatıyor ne barı ne şehir gezisi gidiş geliş 200 lira bilet parası tutuyor zaten :D

Sanki ayda 10 bin lira yatıyor...

Alın lan içeri bekliyorum, KYK mi da sayısal loto tutturmadigim sürece ödemeyi düşünmüyorum

Önce okuduklarımı iyi anlayın. Benim üniversite okuduğum zamanlarda dedim.  

Hani birisine saçmala şu konuda desem, bu kadar mantıksız alakasız anca bu yorum yazılabilirdi. Tebrikler TOP saçma mesajı için.