Şimdi Ara

Komünistlik bir gençlik modası mı? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
150
Cevap
0
Favori
5.820
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yadigar.

    Önemli bir nokta?
    Başbakan neden 3 cocuk dedi.

    Ucuz iş gücü lazım.Avrupanın Çini olmak icin gerekli adımlar atılıyor.

    Bunu ilk defa bendenden duyun.

    Trakab projesi ile önce trayaya Avrupa Birligine şartlı alınacak.Bu sayede bu topraklar avrupanın kirli sanayisi icin ideal bir yatırım alanı olacak:
    Bunun için tekirdaga liman yapıldı.Yıldız daglarına nükleer tesis projesi devam etmekte.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Manero

    Her aile 3 çocuk doğursun diyenler sizce neyi körüklemeyi amaçlamaktadır?
    Sınırlı kaynakaların olduğu bir dünyada neye güvenerek bunu yapabilirsin?
    Eğitim sistemin belli,kişi başı gelirin belli iken,kanımca kapitalist yapı devletin bazı şeylere göz yumması ile oluşur,bir savunma aracı olarak komünistlik geçici bir akımdır.Hararete göre bazen ikisi birbirini tamamlar olan arada kalanlara olur.




    Geçenlerde Avrupada kültür değişimi hakkında bir belgesel izlemiştim.Avrupanın gittikçe yaşlanan nüfusu yüzünden oluşan göç ve bu nedenle azınlıkların Kültürlerini yok etmesiyle ilgiliydi.
    Kültürlerin yok olmaması için en az 2,5 çocuğun olması gerekiyormuş.Belkide RTE o belgeseli izlemiştir

    Düzeltme:yazım yanlışı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EfsaneKaşif -- 14 Aralık 2009; 13:34:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yadigar.

    Önemli bir nokta?
    Başbakan neden 3 cocuk dedi.

    Ucuz iş gücü lazım.Avrupanın Çini olmak icin gerekli adımlar atılıyor.

    Bunu ilk defa bendenden duyun.

    Trakab projesi ile önce trayaya Avrupa Birligine şartlı alınacak.Bu sayede bu topraklar avrupanın kirli sanayisi icin ideal bir yatırım alanı olacak:
    Bunun için tekirdaga liman yapıldı.Yıldız daglarına nükleer tesis projesi devam etmekte.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Manero

    Her aile 3 çocuk doğursun diyenler sizce neyi körüklemeyi amaçlamaktadır?
    Sınırlı kaynakaların olduğu bir dünyada neye güvenerek bunu yapabilirsin?
    Eğitim sistemin belli,kişi başı gelirin belli iken,kanımca kapitalist yapı devletin bazı şeylere göz yumması ile oluşur,bir savunma aracı olarak komünistlik geçici bir akımdır.Hararete göre bazen ikisi birbirini tamamlar olan arada kalanlara olur.




    Burasının kültür ve bilim olduğunu hatırlatmalıyım. İstatistiksel olarak soyun devamı için 2.2 çocuk yapmak gerekir. Başbakan da bunu bildiğin için öyle dedi. Öküz altında buzağı aramanın mantığı yok.




  • Gerçekten avrupa ülkelerinin insanlari çok bencil oldu.Etrafimda tanidigim yüzlerce insan yanliz yasiyor.Evli olanlarda çocuk yapmiyor.Okullarda yabanci çocuklarin orani bazi yerlerde %80 den fazla.
    Fakat buna karsi devletler bir çarede aramiyor.Tamam çocuk parasi veriyorlar.Ama bundanda yabancilar faydalaniyor.
    Bazi sektörlerde kalifiye insan bulmak imkansiz.Mesela en az kalifiye gerektiren islerde bile çalisacak insan yok.Mesela bina yapiminda insan gücû bulmak imkansiz.Elektrikçi,her türlü el emegi gerektiren tamir isleri.Firmalar için muhasebe isleri durmus vaziyette.Kalifiye eleman yok.Artik firmalar muhasebe islerini hindistanda yaptiriyor.Web araciligi ile.
    Avrupanin Tûrkiye ye karsi tutumu sarkozy ve merkel in sahsi tutumlari yûzûnden engelleniyor.Yoksa Tûrkiye nin insan gûcûne çok ihtiyaçlari var.Son giren dogu avrupa ülkeleride bence iflasa gidiyor.Zira bütûn gençlik bu ülkeleri terk etmis durumda.Zaten onlardada dogum orani ekside!Mesela Bulgaristan bosalmis durumda.Slovakyada ayni durumda.
    Bizim bütûn bunlari bilip avrupaya hiç taviz vermememiz gerekiyor.Hele Kibris ta.Kesinlikle hakli oldugumuz bir yerde.Kibris in su ana kadar çôzûm bulunamamasinin altinda Kibris ta denizde bulunan gaz ve petrol yataklari.Insanlarimizin bilinçli ve dikkatli olmasi lazim.Tûrkiye nin bazi alanlarda avrupaya ihtiyaci tabiki vardir ama avrupanin Tûrkiye den baska alternatifi bile yok.Tûrkiye onlarin tek kurtulus can simidi.
    Konuya gelirsek.Komunism zaten zor bir yönetim sekli.Ister istemezde bu yônetim seklinde insan haklari ve demokrasi bir yerden sonra kalmiyor.Tabiki iyi taraflari var.Kûba bu yônetim seklinin en iyi uygulandigi ûlke idi ama ambargolar bu ûlkeyi zor durumda birakti.Ama saglik hizmetleri,okul ve egitimli insan konusunda bizden kat ve kat daha iyiler.Ukrayna bile bu konuda bize fak atar.ki ekonomik olarak çok zor durumdalar
    Bizde ise tam uçurum.Zenginler vergi ve maas konusunda tamamen cimriligin son haddinde!Tam bir yabani kapitalizm.Insanlari kullan kullan at.Kimsenin zenginlerin parasinda gôzü yok ama bu para haksiz kazanç olursa!Vergiden ve isçi maaslarindan kaçirilip çabucak dolar milyoneri olmak!!!Bu imkan sadece bizde ve bazi güney amerika ûlkelerinde mümkün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 2000watts -- 14 Aralık 2009; 14:35:42 >




  • @döküntü

    Burasının kültür ve bilim olduğunu hatırlatmalıyım. İstatistiksel olarak soyun devamı için 2.2 çocuk yapmak gerekir. Başbakan da bunu bildiğin için öyle dedi. Öküz altında buzağı aramanın mantığı yok



    hadi yaaa sen aç çocuğunu doyuramadıktan sonra , yeterli eğitim vermedikten sonra, eğitim verdiğin gençleri istihdam edemedikten sonra kültürünü mü devam ettirmiş olursun yoksa arkadaşın söylediği gibi ucuz iş gücü mü oluşturmuş olursun?

    işte sizin anlamadığınız, kafanızın durduğu nokta da bu zaten... çok boyutlu düşünemiyorsunuz o yüzden bir koyunu gütmek kadar kolay yönlendiriliyorsunuz...

    ona buna akıl vereceğinize, şurda bunu aramayın demeden önce saf olmayın biraz... buzağı aramak olarak değerlendirdiğiniz şey beyni kullanmak oluyor bence siz de kullanmayı deneyiniz...




  • @döküntü
    Burasının kültür ve bilim olduğunu hatırlatmalıyım. İstatistiksel olarak soyun devamı için 2.2 çocuk yapmak gerekir. Başbakan da bunu bildiğin için öyle dedi. Öküz altında buzağı aramanın mantığı yok

    Abartmayalım beyler Sayın RTE'nin istatistiksel oranları bildiğini nereden biliyorsunuz? Gerçi sanıyorum Ulema'ya danışmış ve doğurun, doğurun, üreyin diyen bir kitabı okumuş olabilir!
    3 çocuğun istihdamı ve en önemlisi de Eğitimleri için gereken kaynaklardan bahseden yok! Maymun kategorisine namzet 3 adet çocuk yapmak yerine insan özelliklerinde 1-2 çocuk gözönüne alınmalı bence.
    Nüfus önemli olsaydı dünyanın gelişmiş ülkeleri Çin ve Hindistan vs. olurdu. Avrupa ve ABD değil!




  • Aklı olan ve kullanabilen herkes dünyadaki en güzel rejimin Komunizm olduğunu bilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GökaLp. -- 14 Aralık 2009; 18:41:55 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: paganra



    hadi yaaa sen aç çocuğunu doyuramadıktan sonra , yeterli eğitim vermedikten sonra, eğitim verdiğin gençleri istihdam edemedikten sonra kültürünü mü devam ettirmiş olursun yoksa arkadaşın söylediği gibi ucuz iş gücü mü oluşturmuş olursun?

    işte sizin anlamadığınız, kafanızın durduğu nokta da bu zaten... çok boyutlu düşünemiyorsunuz o yüzden bir koyunu gütmek kadar kolay yönlendiriliyorsunuz...

    ona buna akıl vereceğinize, şurda bunu aramayın demeden önce saf olmayın biraz... buzağı aramak olarak değerlendirdiğiniz şey beyni kullanmak oluyor bence siz de kullanmayı deneyiniz...



    kültür ve bilim belli üslubu var, sen benim kim olduğumu zekamla nereleri başardığımı biliyor musun da buraya gelip küstahça bana dil uzatmaya çalışıyorsun. Çocuğa bakamazsan 3 çocuk yapmazsın kardeşim. Ama istatistiksel olarak 2.2 çocuk şart. Bu bilimsel bir ispat. 1970lerde Alman bilim adamları tespit ettiler, 2050ye kadar Almanya nüfusunu öngörmeye çalıştılar ve 2010 rakamlarını yakaladılar. Adamlarda her türlü istihdam ve türlü imkan var ve kayboluyorlar yok oluyorlar. Başbakan yarın bir gün bunun olmasını istemediği için böyle dedi ve hala da ısrarla diyor. Başbakanı beğenmeyebilirsiniz, sizin sorununuz ben onun müdafisi değilim ama burada apaçık bir durum var ve sırf siyaset yapacağız diye de beyaz olan duvara siyah denilmez. İyiniyetle adam akıllı muhatap kabul ettim tüm aşağılamalarına rağmen ha yok amacın üzüm yemek değilse, ben dayak yiyecek bağcı değilim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy


    Abartmayalım beyler Sayın RTE'nin istatistiksel oranları bildiğini nereden biliyorsunuz? Gerçi sanıyorum Ulema'ya danışmış ve doğurun, doğurun, üreyin diyen bir kitabı okumuş olabilir!
    3 çocuğun istihdamı ve en önemlisi de Eğitimleri için gereken kaynaklardan bahseden yok! Maymun kategorisine namzet 3 adet çocuk yapmak yerine insan özelliklerinde 1-2 çocuk gözönüne alınmalı bence.
    Nüfus önemli olsaydı dünyanın gelişmiş ülkeleri Çin ve Hindistan vs. olurdu. Avrupa ve ABD değil!


    Gerekli açıklamayı yukarıda yaptım. Ek olarak belirtmeliyim ki 2050 yılında Almanyada Almanlar azınlık durumuna düşecekler, Türk ve Afrika kökenlilerin nüfusu 2050de %60ın üzerine çıkacak o ülkede. Şimdi kanuni düzenlemeler ile dışarıdan göçleri engellemeye zorlaştırmaya çalışıyorlar. Çin ve Hindistan-ın dünya ekonomisindeki yerini tartışmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Güçleri ortada. Ama orada herkes 3 çocuk yapsaydı nüfusları bu kadar kalabalık olmazdı, şimdi nüfusları kalabalık hatta bu yüzden 3çocuktan fazla çocuk yapanlardan vergi alıyorlar, neden 3 çocuk çünkü neslin devamı her halükarda şart.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: GökaLp.

    Aklı olan ve kullanabilen herkes dünyadaki en güzel rejimin Komunizm olduğunu bilir.


    Aklım var, şu an komünizm nerede uygulanıyor, yaşanıyor dünyada? Söyle gidip orada yaşayayım. Bir kaç tane kitapta peri masalı anlatmakla masalda geçen hikayeler hemen yaşanmıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GökaLp.

    Aklı olan ve kullanabilen herkes dünyadaki en güzel rejimin Komunizm olduğunu bilir.

    Sizin mantığınıza göre dünyanın en akıllı insanları Kübalılar.
    Neden gidip Küba vatandaşı olmuyorsunuz merak ettim.
  • Sevgili Döküntü,
    Almanya'nın nüfusundaki sorun 3 çocuk yapmamakta yatmıyor; nüfus artış hızının eksi (-) olmasında yatıyor. İşgücü için gerekli olan oranı tekrar tutturabilmeleri için gerekli olan gen. nüfus ihtiyacının kaynağı ve iteklerinin temeli budur. Yani nedenleri bizimkinden farklıdır.
    Çin'de 3 çocuk yapandan fazladan vergi alınmıyor, çünkü 3 çocuk yapmak yasak. Belirli eyaletlerde ise eğer ilk çocuk kız olursa, ikinci çocuğa izin var.

    Gelelim "Bilim Kültür" bölümüne uygun bir cevap yazmaya;

    1- İşsizlik oranı bir yıl önceye göre 3,6 puan artarak % 13’e; işsiz sayısı ise 972 bin artarak 3 milyon 269 kişiye çıktı;
    2- ILO verilerine göre işsizlik oranındaki yıllık artış eğilimi dünya ortalamasının (0,7 puan), gelişmekte olan ülkelerin (0,3 puan) ve gelişmiş ülkelerin (2,5 puan) üzerinde.
    3- Türkiye’de işsizlik oranının artış hızı dünya ortalamasının 5 katı.
    4- Haziran 2009’da bir yıl önceye göre sanayi istihdamı 473 bin kişi azaldı. İşsizlerin 330 bini sanayiden kaynaklandı.
    5- Haziran 2009’da işgücü 809 bin kişi artarken, istihdam 164 bin kişi azaldı. 424 bin kişilik erkek istihdamı azalışını, 260 bin kişilik kadın istihdamı artışı telafi etmeye çalıştı.
    6- Kentlerde istihdam 427 bin kişi azaldı. Genç istihdamındaki azalış 206 bin kişi oldu.
    7- Genç işsizlik oranı % 18’den 5,7 puan artarak % 23,7’ye çıktı. Kentlerde bu oran % 20,8’den 7,3 puan artışla % 28,1’e yükseldi.
    8- İşgücüne katılma oranı % 48,1’den % 48,8’e yükselirken mevsimlik çalışan 104 bin kişi ve ev kadını 166 bin kişi çalışma talebi ile işgücüne dahil oldu.
    9- İş bulma umudu olmayan ve iş aramadığı halde çalışmaya hazır kişi sayısı 222 bin kişi arttı.
    10- Tarım dışı sektörlerde işsizlik oranı % 11,9’dan 4,5 puan artışla % 16,4’e yükseldi.
    11- Kayıt dışı istihdam oranı % 44,9’dan % 45,7’ye çıktı. (99 bin kişi arttı)
    12- Ücretli ve yevmiyeli sayısı 296 bin kişi azaldı.
    13- En geniş alternatif tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 735 bin kişi oldu.

    Bu verilere bakarak;
    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ‘in açıkladığı sonuçlara göre nüfusumuz %1,31 artarak 71 milyon 517 bin 100 kişi olmuş durumda.

    Nüfus artış hızımız şu anda Hindistan ve İrlanda ile birlikte en hızlı nüfus artışına sahip 3 ülkeden biriyiz.

    Bunu yorumlamak gerekirse;
    Yeni doğan bu çocukların byük bir kısmı (genç işsizlik oranı ve genç istihdamında görüldüğü gibi) bırakın gemicik sahibi olmayı, ne Amerika'ya gidip orada eğitim görüp vatanında askerlik yapmayacak kadar maddi güce sahip olacak, ne de Burdur'da bedelli askerlik yapabilecek. Hatta, bu insanlar ekmek alacak para bulamayacak duruma gelecek. Hatta bu insanlar bir şekilde sisteme isyan edecek ve bu yüzden büyük şehirlerdeki özel güvenlikli siteler oluşmaya başlayacak. Çünkü gençler aç kalacak ve kendileri açken, birilerinin çocukları gemiciklerle oyunlar oynayacak ve başka birileri de 17 yaşındaki çocuklarına aldıkları spor arabaları bu gençlerin gözlerine soka soka gezecek.
    Bu olanlar yetemeyecek, televizyonlar da her fırsatta bu gençlere mafya olmayı, haksız kazancın ne kadar kolay elde edildiğini, bu parayı kazananların ne kadar iyi şartlarda yaşadıklarını ve ne kadar vatansever olduklarını gösterecek. Televizyon kanalları bakacak ki bunlar yetmiyor, diyecekler ki "gelin biz evinize girelim, özel hayatınızı tüm ülkeye gösterelim, size de para verelim". Aç ve genç insan ne yapacak sizce? Evini açacak, en mahrem bilgilerini televizyonda insanlarla paylaşacak ve bunun karşılığında da 3 kuruş para alıp günü kurtarmış olacak. Genç ve aç bayanlar ne yapacak acaba? Televizyonda ya da sokakta gözlerine sokulan lüks ve kolay yaşam şekline ulaşmak için ellerinde ne varsa ortaya koyacaklar. Karşılığını da aralarından sadece birkaçı alabilecek. Gerisi ise hayatlarına yaralarıyla devam edecek.
    Bu durumu gören ve alternatif bir ekonomiye sahip diğer televizyon kanalları ise, hemen olaya müdahale edecek ve bu dünya ile bağları kesip tüm mutluluğu diğer tarafta aramalarını öğütleyecek bu genç ve aç insanlara. Bu genç ve aç insanlar tüm mutluluğu diğer tarafta ararken, onlara bu yolu gösterenler ise bu tarafta çoktan mutluluğu yakalamış olacak.
    İnsanların kaçacak yeri kalmayacak. İş olmayacak, eğitim olmayacak, sağlık olmayacak ve aç insanda olacağı kadar ahlak kalacak geriye.

    Bunları görebilmek için bundan 10 sene önce Arjantin'e bakmak yeterliydi ve tüm dünya ekonomik çöküntü ile ilgili yorumlarını Arjantin'e bakarak yaparlardı. Şimdi ise, yukarıda saydığım olaylar ne Arjantin'de ne de Rusya'da yaşanıyor. Sadece bir ülkede yaşanıyor.

    Ben hakkımı size devrediyorum ve başbakan gibi 3 çocuğumu da kendi eğitim sistemini belirlediğim ülkede eğitmek yerine türban yasağına dayanarak Mısır ya da Arabistan'da okutmak bir kenara dururken Amerika'da okutmaya gücüm yetene kadar 1 çocukla idare edeceğim; gerisini siz yapın ki ırkımız yok olmasın. Ha gün gelir, ben de gemicikleri dizerim sıraya, ailemden çıkan herkes ve damat olarak aldıklarım daha 23 yaşında holdinglere genel müdür olur, o zaman ben de derim ki "3 çocuk yapın, bizim çocukların şirketlerine sigortasız çalışacak ve işini kaybetme korkusuyla ses çıkarmayacak adam lazım" ama bundan önce, sanırım ben doğacak çocuklarımı İlahiyat mezunu olduğu iddia edilen ve üniversite diplomasını hiçkimsenin görmeyi başaramadığı ve vatanın tüm kaynaklarını kullanırken bile iki çocuğundan birini bedelli askerlik yaptırıp diğerini de askere göndermeyen, 3 çocuğundan birini yurda bile sokmayan bir insandan kaç çocuk yapacağımı öğrenmeyi düşünmüyorum.

    Saygılar...




  • Konu komunizmden nufüsa nasıl geldi ya?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Reasonable

    Konu komunizmden nufüsa nasıl geldi ya?

    gerçekten konuyu açarken hiç buralara kadar geliceğini tahmin etmemiştim ama yararlı oldu mesela 3 çocuk diyaloğunu farklı bir açıdan görmüş oldum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Sevgili Döküntü,
    Almanya'nın nüfusundaki sorun 3 çocuk yapmamakta yatmıyor; nüfus artış hızının eksi (-) olmasında yatıyor. İşgücü için gerekli olan oranı tekrar tutturabilmeleri için gerekli olan gen. nüfus ihtiyacının kaynağı ve iteklerinin temeli budur. Yani nedenleri bizimkinden farklıdır.
    Çin'de 3 çocuk yapandan fazladan vergi alınmıyor, çünkü 3 çocuk yapmak yasak. Belirli eyaletlerde ise eğer ilk çocuk kız olursa, ikinci çocuğa izin var.

    Gelelim "Bilim Kültür" bölümüne uygun bir cevap yazmaya;

    1- İşsizlik oranı bir yıl önceye göre 3,6 puan artarak % 13’e; işsiz sayısı ise 972 bin artarak 3 milyon 269 kişiye çıktı;
    2- ILO verilerine göre işsizlik oranındaki yıllık artış eğilimi dünya ortalamasının (0,7 puan), gelişmekte olan ülkelerin (0,3 puan) ve gelişmiş ülkelerin (2,5 puan) üzerinde.
    3- Türkiye’de işsizlik oranının artış hızı dünya ortalamasının 5 katı.
    4- Haziran 2009’da bir yıl önceye göre sanayi istihdamı 473 bin kişi azaldı. İşsizlerin 330 bini sanayiden kaynaklandı.
    5- Haziran 2009’da işgücü 809 bin kişi artarken, istihdam 164 bin kişi azaldı. 424 bin kişilik erkek istihdamı azalışını, 260 bin kişilik kadın istihdamı artışı telafi etmeye çalıştı.
    6- Kentlerde istihdam 427 bin kişi azaldı. Genç istihdamındaki azalış 206 bin kişi oldu.
    7- Genç işsizlik oranı % 18’den 5,7 puan artarak % 23,7’ye çıktı. Kentlerde bu oran % 20,8’den 7,3 puan artışla % 28,1’e yükseldi.
    8- İşgücüne katılma oranı % 48,1’den % 48,8’e yükselirken mevsimlik çalışan 104 bin kişi ve ev kadını 166 bin kişi çalışma talebi ile işgücüne dahil oldu.
    9- İş bulma umudu olmayan ve iş aramadığı halde çalışmaya hazır kişi sayısı 222 bin kişi arttı.
    10- Tarım dışı sektörlerde işsizlik oranı % 11,9’dan 4,5 puan artışla % 16,4’e yükseldi.
    11- Kayıt dışı istihdam oranı % 44,9’dan % 45,7’ye çıktı. (99 bin kişi arttı)
    12- Ücretli ve yevmiyeli sayısı 296 bin kişi azaldı.
    13- En geniş alternatif tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 735 bin kişi oldu.

    Bu verilere bakarak;
    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ‘in açıkladığı sonuçlara göre nüfusumuz %1,31 artarak 71 milyon 517 bin 100 kişi olmuş durumda.

    Nüfus artış hızımız şu anda Hindistan ve İrlanda ile birlikte en hızlı nüfus artışına sahip 3 ülkeden biriyiz.

    Bunu yorumlamak gerekirse;
    Yeni doğan bu çocukların byük bir kısmı (genç işsizlik oranı ve genç istihdamında görüldüğü gibi) bırakın gemicik sahibi olmayı, ne Amerika'ya gidip orada eğitim görüp vatanında askerlik yapmayacak kadar maddi güce sahip olacak, ne de Burdur'da bedelli askerlik yapabilecek. Hatta, bu insanlar ekmek alacak para bulamayacak duruma gelecek. Hatta bu insanlar bir şekilde sisteme isyan edecek ve bu yüzden büyük şehirlerdeki özel güvenlikli siteler oluşmaya başlayacak. Çünkü gençler aç kalacak ve kendileri açken, birilerinin çocukları gemiciklerle oyunlar oynayacak ve başka birileri de 17 yaşındaki çocuklarına aldıkları spor arabaları bu gençlerin gözlerine soka soka gezecek.
    Bu olanlar yetemeyecek, televizyonlar da her fırsatta bu gençlere mafya olmayı, haksız kazancın ne kadar kolay elde edildiğini, bu parayı kazananların ne kadar iyi şartlarda yaşadıklarını ve ne kadar vatansever olduklarını gösterecek. Televizyon kanalları bakacak ki bunlar yetmiyor, diyecekler ki "gelin biz evinize girelim, özel hayatınızı tüm ülkeye gösterelim, size de para verelim". Aç ve genç insan ne yapacak sizce? Evini açacak, en mahrem bilgilerini televizyonda insanlarla paylaşacak ve bunun karşılığında da 3 kuruş para alıp günü kurtarmış olacak. Genç ve aç bayanlar ne yapacak acaba? Televizyonda ya da sokakta gözlerine sokulan lüks ve kolay yaşam şekline ulaşmak için ellerinde ne varsa ortaya koyacaklar. Karşılığını da aralarından sadece birkaçı alabilecek. Gerisi ise hayatlarına yaralarıyla devam edecek.
    Bu durumu gören ve alternatif bir ekonomiye sahip diğer televizyon kanalları ise, hemen olaya müdahale edecek ve bu dünya ile bağları kesip tüm mutluluğu diğer tarafta aramalarını öğütleyecek bu genç ve aç insanlara. Bu genç ve aç insanlar tüm mutluluğu diğer tarafta ararken, onlara bu yolu gösterenler ise bu tarafta çoktan mutluluğu yakalamış olacak.
    İnsanların kaçacak yeri kalmayacak. İş olmayacak, eğitim olmayacak, sağlık olmayacak ve aç insanda olacağı kadar ahlak kalacak geriye.

    Bunları görebilmek için bundan 10 sene önce Arjantin'e bakmak yeterliydi ve tüm dünya ekonomik çöküntü ile ilgili yorumlarını Arjantin'e bakarak yaparlardı. Şimdi ise, yukarıda saydığım olaylar ne Arjantin'de ne de Rusya'da yaşanıyor. Sadece bir ülkede yaşanıyor.

    Ben hakkımı size devrediyorum ve başbakan gibi 3 çocuğumu da kendi eğitim sistemini belirlediğim ülkede eğitmek yerine türban yasağına dayanarak Mısır ya da Arabistan'da okutmak bir kenara dururken Amerika'da okutmaya gücüm yetene kadar 1 çocukla idare edeceğim; gerisini siz yapın ki ırkımız yok olmasın. Ha gün gelir, ben de gemicikleri dizerim sıraya, ailemden çıkan herkes ve damat olarak aldıklarım daha 23 yaşında holdinglere genel müdür olur, o zaman ben de derim ki "3 çocuk yapın, bizim çocukların şirketlerine sigortasız çalışacak ve işini kaybetme korkusuyla ses çıkarmayacak adam lazım" ama bundan önce, sanırım ben doğacak çocuklarımı İlahiyat mezunu olduğu iddia edilen ve üniversite diplomasını hiçkimsenin görmeyi başaramadığı ve vatanın tüm kaynaklarını kullanırken bile iki çocuğundan birini bedelli askerlik yaptırıp diğerini de askere göndermeyen, 3 çocuğundan birini yurda bile sokmayan bir insandan kaç çocuk yapacağımı öğrenmeyi düşünmüyorum.

    Saygılar...


    Sevgili forumdaşım;

    Ben iktidar politikalarını desteklemiyorum, yanlış her zaman yanlıştır. Ama kültür ve bilimin genel kanısı öküz altında buzağı aramaktadır. Başbakan 3 çocuk dedi, soyun devamı için gerekli olan bir şey. Sizin yeterli maddi durumunuz yoktur yahut da vardır ama yapmak istemiyorsunuz ayrı konu. Bu konularda herhangi bir çıkarımda bulunmadım şunu belirtmek isterim ki, ülke yönetiminin siyasi tavrından ziyade benim demek istediğim şuydu; Başbakan duvara beyaz diyorsa, kesin burada bir çıkarı vardır o şöyle adamdır, böyle adamdır diye her söylemde farklı arayışlar içerisine girilmesine karşıyım. Biz üç kardeşiz, neslin devamı için, babam bunu 20 yıl öncesinden biliyordu o yüzden 3 kardeşiz, başbakan dediği için değil. Sonuçta başbakanın temel ödevi ülke sorunlarıyla mücadele edip ülkenin refah seviyesini artırmak, bunu yapıp yapmaması yahut yanlış şeylerle uğraşması beni ilgilendirmiyor ben hiç bir siyasi düşüncenin boyunduruğunda at gözlükleriyle savunma yapmaya çalışan birisi değilim. Burada bir önermenin nedenini siyasi olarak yanlış ve farklı yorumlayarak olmadık yerde yanlış çıkarımlarda bulunulmuş ondan bahsettim. Ben bu forumda İçki yasağında da ya da herhangi bir özgürlük ihlalinde hep liberal tavır takındım, kendimce objektif olma çabası içindeyim, doğru neredeyse oradayım. İlk başta dediğim gibi yanlış yanlıştır. 3 çocuk yapılması neslin devamı için şart, şayet halkımız fazla çocuk yapıyorsa bunun düşürülmesi filan iktidar politikası haline gelebilir, o da başbakanın sorunudur ama ben sadece burada 3 çocuk yapılmasının nedeninde oynanmaya çalışan oyuna dikkat çekmek istedim, sebebi gayet açık ve net. Ama bu bölümde siyaset yasak olduğu halde bu kadar açık bir uygulamayı bile siyasi olarak kaygı haline getiren, siyasi tartışma yapan üyeleri uyarmak için o şekilde tavır aldım. Hangi kesimden olursa olsun bunu hep yaparım. Forumda daha fazla vakit geçirdiğiniz de beni daha iyi anlayacağınız kanaatindeyim, iyi forumlar.




  • Gençlerin siyasetle alakalı olmaları güzel. Genç yaşlarda bazı konulara eğilim özenmekle başlıyor. Moda denilmez.
    Gençken hayaller, imkansızlığı istemeler güzel oluyor. Malesef komunizmin vaadleri hayalden ibaret.
    Sıkıcı geliyor gençlere ilkokuldan beri yanlış yöntemlerle Atatürk ve Osmanlı tarihi dinlemek. Eğer komunizme yönelim suçsa bu devlet politikasının, dünya düzeninin eseri. Hepsi hiçbirşey olamadan öleceğini düşünüyor, zengini kıskanıyor, eşitlik istiyor. Hepsini alnından öperim. Siyasetle ilgilensinler ortalığı dinazorlara bırakmasınlar da hangi görüşte olursa olsunlar. Aslında işin alternatifi de var yakın tarih okumuşlarsa bilirler yeşil komunizm yani Erbakan hoca. tabi bu işin şakası. :P

    Çok takılmamak gerek ileride %90'ı sosyal demokrat olacak yada yalın solcu olacak bu güzel haber.

    Küba'ya giden yaklaşık 1 yıl kalan 1.derece akrabam var. Pek de güzel şeyler söylemedi.
    Zaten bu devirde sadece komunizmin bir ülkede uygulanması birşey ifade etmez. Toplu bir dünya düzeni lazım. Diğer ülkeler dışlıyor çünkü. Başta ABD olmak üzere pek çok ülke ve bu da ilerleyişi engelliyor. Küba'ya selam , Livorno taraftarına selam ama bu iş bu devirde yalan...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BARIŞA ÖZLEM -- 14 Aralık 2009; 23:49:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Reasonable
    Konu komunizmden nufüsa nasıl geldi ya?


    Çünkü bir yerde hepsi birbiriyle bağlantılı düzensiz üremenin çarpıklıkları kapitalizmin işine gelmektedir buda ilerde isyanı peşinde getirir.


    Ayrıca neslin devamını savunanlar hangi nesilden bahsediyorlar sadece iş gücü olarak görülen eğitimsiz,cahil bir nesilde bir yerlerde oluşacaktır.Mesajın gittiği yer açık her seferinde 10-15 tane çocuk doğrutanlar için 3 katı üretim algılansın maksat.

    Neslin devamı aklı başında insanların oluşturduğu bir toplumda faydalı olur.Bunun için devletin her organı en iyi şekilde işlemeli.Bunlar oluşmuyorsa her türlü isyan doğar.Belliki kendimize güveniyoruz ama işsizlik oranları ortada ve dahada artması tek korkum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thoughtless

    Yukarıda saydıklarınız ne insanda doğuştan var ne de insandaki kalıtsal bir özellik. Kimse aç gözlü,bencil olarak doğmuyor. İnsanların böyle olmasına neden olan mevcut düzendir.

    Pratikte uygulanamadığını nereden biliyorsunuz?SSCB'ye mi bakıyorsunuz? Kapitalist bir Dünyada tabii ki ayakta kalamaz dediğiniz devlet. Sonuçta bütün hammadeler bulunmuyor coğrafyasında bu nedenle herşeyi kendi üretemiyor bu yüzden kapitalist devletlerle bazı konularda işbirliği içinde olmak zorunda.

    Kapitalizm düşünmeden hareket ediyor. Çok beğendiğiniz kapitalist sistemin doymak bilmez kar hırsı kendi sonunu da hazırlıyor. Aşırı bir üretim var ama üretileni satın alacak insan yok. Sonuçta telepe dayalı üretim yok ve üretici daha çok kar için daha çok üretiyor. Sonuçta pazar mala doyunca satışlar düşüyor karlar azalıyor. Elde mal kalıyor. Burada rekabet ortaya çıkıyor. Üretici elinde kalan malları satabilmek için diğerlerinden daha ucuza stmaya başlıyor. Bunu yaparken kar elde etmek için tabii işçi ücretlerini de düşürüyor. Sonuçta o malı alacak olanlar o işçiler. Gene alım düşecek ve böyle bir çıkmaza giriyor kapitalizm. Kapitalizmin sonun getirecek olan da budur. Kapitalizmin yarattığı açgözlülük kapitalizmin sonun getirecek.


    Fıkra niyetine okudum sağol.




  • bana kalırsa kesinlikle bir gençlik modası çevremde çok kişi var bunlara özenen

  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Tolga

    bana kalırsa kesinlikle bir gençlik modası çevremde çok kişi var bunlara özenen

    ,


    aynen dotum
  • Gençlikte herhangi siyasi bir oluşuma katılan gençler modadan dolayı değil , 18-25 yaş arası hormonların vücutlarını istila etmesi sonucu doğruyu hiç bir zaman göremeyip , herşeyi istedikleri an değiştirebilecekleri hissine kapılmalarından kaynaklanmaktadır.

    Bu his 25 yaşında sonra ufak ufak gerilemeye başlar yani kısacası akılları başlarına gelir.Ondan sonra ucuz yırtanlar hayatlarına devam ederler ama hormonlarına laf geçiremeyenler veya diğerlerinden daha akıllı olduklarını sanıp bu siyasi hareketlere daha sık sarılanlar ise , bugünlerde sık sık Tv lerde yayınlanan " keşke orda olmasaydı " tarzı programlarda başlarına gelenleri anlatıp gözyaşı dökerler ve her zaman başkalarını suçlarlar.

    Siz siz olun şunu unutmayın Dünya siyasi oluşumlarını tamamlayalı 50 yıl oluyor biz hala komünistlikten , faşistlikten bahsediyoruz.Geçin bunları hayatınızı en iyi nasıl idame edersiniz onun derdine düşün , spor,sanat,bilim,teknoloji ile uğraşın.




  • Sen paranın herşeyi satın aldıgı her türlü igrencligin mübah görüldügü ezilenlerin ve emperyalistlerin dünyasında yaşamaktan mutluluk duyabilirsin.

    Ama bazı insanlara bu düzen mide bulandırıcı gelebiliyor.

    Bu yüzden ideallerindeki dünyayı yaratmak icin 68 kuşagı bütün dünyada kendi feda etti.

    Bir adım ileri gidilebilseydi şuan çok farklı bir dünyada yaşıyor olabilirdik.

    Ama pes etmek yok.

    Biz göremesekte cocuklarımız gençlerimiz sınırların olmadıgı eşit adil demokratik kızıl bir dünyaya merhaba diyecekler.


    quote:

    Orijinalden alıntı: khanturks1

    Gençlikte herhangi siyasi bir oluşuma katılan gençler modadan dolayı değil , 18-25 yaş arası hormonların vücutlarını istila etmesi sonucu doğruyu hiç bir zaman göremeyip , herşeyi istedikleri an değiştirebilecekleri hissine kapılmalarından kaynaklanmaktadır.

    Bu his 25 yaşında sonra ufak ufak gerilemeye başlar yani kısacası akılları başlarına gelir.Ondan sonra ucuz yırtanlar hayatlarına devam ederler ama hormonlarına laf geçiremeyenler veya diğerlerinden daha akıllı olduklarını sanıp bu siyasi hareketlere daha sık sarılanlar ise , bugünlerde sık sık Tv lerde yayınlanan " keşke orda olmasaydı " tarzı programlarda başlarına gelenleri anlatıp gözyaşı dökerler ve her zaman başkalarını suçlarlar.

    Siz siz olun şunu unutmayın Dünya siyasi oluşumlarını tamamlayalı 50 yıl oluyor biz hala komünistlikten , faşistlikten bahsediyoruz.Geçin bunları hayatınızı en iyi nasıl idame edersiniz onun derdine düşün , spor,sanat,bilim,teknoloji ile uğraşın.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.