Kanal İstanbul! Hakkındaki Düşünceleriniz Neler? (5. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Denorath

Öncelikle ben bir uzakyol gemi kaptanıyım. Yıllardır kimyasal tankerlerde yerli ve yabancı firmalarda görev icra etmekteyim. Doğal olarak deniz hukuku da görev tanımlarım içerisindedir. İstanbul boğazı dünyanın seyri en zor olan yerlerinden biridir. Kuvvetli akıntılar, keskin dönüşler ve ciddi rüzgarlar alan bir bölgedir. Boğazın etrafında kaç milyon insan yaşadığınıda takdir ediyorsunuzdur umarım. Montrö anlaşmasına olan itirazlarıma gelince;
1. Montrö Türk boğazlarını uluslararası su yolu olarak tanımlar. Bundan dolayı geçiş yapan ticari gemilerde kılavuz kaptan alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bir örnekle açıklarsam Almanya’da bulunan Kiel kanalından geçmek isteyen ortalama bir ticari gemi geçiş başına acenta masraflarıyla birlikte 10000€ civarında bir ücret ödemek zorundadır. Hernekadar IMO gemiler için “strongly advised pilotage” şerhini koysada bugün itibariyle hatırı sayılır sayıda gemi pilotsuz seyir yapmaktadır. 15 yaşını geçmiş ufak çaplı (4-5bin tonluk) bir petro-kimya tankerinin en ufak bir makina yada dümen arızası veya seyir zafiyetinden dolayı boğazda yapacağı bir kazanın sonuçları inanın bana beklenen büyük İstanbul depremini bile mumla aratabilir.
2. Askeri gemiler sadece bilgi vermek kaydıyla istedilkleri gibi boğazlardan geçiş yapabilirler. Bunu engelleyemezsiniz. (Savaş halinde eğer taraf isek engelleyebiliyoruz) Bu sebeple USA her yıl Karadenize savaş gemilerini gönderir ve geçerken de (mesela geçen yıl) silahlarını 3. Köprüye çevirip bize gözdağı verir.

Kaçınız İstanbul’da yaşıyor bilmiyorum ancak bu projeye karşı çıkmak sadece muhalif olmakla açıklanamaz. Günde nereden baksanız 170-180 geminin geçtiği ve deneyimli kaptanlar için bile seyrin bu kadar zorlu olduğu bir yere alternatif bir güzergah oluşturmak istenmesi ve tüm zorluklarına rağmen bunun siyasi iradeyle ortaya konulması takdir edilmesi ve muhalif olsun yada olmasın sonuna kadar desteklenmesi gerekmektedir.

Bazı arkadaşlar bedava olanı varken neden gemiler ücretli bir kanalı kullansın gibi geyikler çevirmişler. Kazın ayağı öyle değil arkadaşlar. Hükümet uzun bir süredir zaten seyrü sefa emniyetini bahane ederek özellikle de tanker sınıfı gemileri Çanakkale ve Karadeniz girişlerinde hatırı sayılır günler bekletiyor. Bunu da insiyatif alarak yapıyor. Yabancı basını takip ederseniz özellikle Rusya, Yunanistan gibi ülkelerin her fırsatta Türkiye’yi IMO’ya şikayet ettiğini görürsünüz. Bugünlerde bir tankerin günlük kirasının 10-12 bin dolar civarında olduğunu düşünürseniz ve bu tankerin boğaz geçişi için en az 3-4 gün bekletildiğini de hesaba katarsanız yeni İstanbul kanalından geçişin onlar için ne denli karlı olabileceğini de anlamış olursunuz.

Son olarak Panama ve Süveyş kanallırının yıllık gelirlerini de bir araştırın isterim. Dünya’daki her ülke bu tip kanallardan milyarlarca dolar gelir elde ederken bizim “gel geç kardeşim uğurlar ola” gibi bir yaklaşım sergilememiz düşünülemez bile.

Bu kanal ayrıca ülkemiz denizcileri, kılavuz kaptanları, romorkör hizmetleri, deniz acentaları, gemi donanım satıcıları ve shipshandler’lar açısında da oldukça fazla istihdam sağlayacaktır.

Emniyet konusuna daha önce de değinmiştim zaten. Hadi diyelim siz kendinizi önemseiyorsunuz bari çoluk çocuğunuzun geleceğini önemseyin. Tekrar ediyorum şu an Allah korusun İstanbul boğazında olabilecek bir kaza yada düşman bir ülke tarafından yapılabilecek kaza süsü verilmiş olam bir saldırı boğazın ekolojik dengesini yerle bir edeceği gibi sayısız insanın ölümüne ve büyük bir ekonomik zarara sebep olacaktır.

Boğazlar yol geçen hanı değildir. Montrö’yü bypass ederek yapılacak yeni bir kanal ülkemize ve denizcilik sektörümüze ve daha da önemlisi geleceğimize dair atılmış en önemli adımdır. Bu projenin karşısında durmak en hafif itibariyle caheltle açıklanabilir.

Saygılar..

quote:

Hatırlayanlarınız varsa, Selimiye’nin önlerinde Independenta tankeri 7-8 ay yandı.

quote:

Orijinalden alıntı: por favor

İnşallah çatır çatır yapılacak.

quote:

Orijinalden alıntı: Perturbator

Bu çatır çatır kafasıyla yapılamaz, İstanbul toprağına müdahale edileceği için İstanbul halkına sorulmalı.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Denorath

Öncelikle ben bir uzakyol gemi kaptanıyım. Yıllardır kimyasal tankerlerde yerli ve yabancı firmalarda görev icra etmekteyim. Doğal olarak deniz hukuku da görev tanımlarım içerisindedir. İstanbul boğazı dünyanın seyri en zor olan yerlerinden biridir. Kuvvetli akıntılar, keskin dönüşler ve ciddi rüzgarlar alan bir bölgedir. Boğazın etrafında kaç milyon insan yaşadığınıda takdir ediyorsunuzdur umarım. Montrö anlaşmasına olan itirazlarıma gelince;
1. Montrö Türk boğazlarını uluslararası su yolu olarak tanımlar. Bundan dolayı geçiş yapan ticari gemilerde kılavuz kaptan alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bir örnekle açıklarsam Almanya’da bulunan Kiel kanalından geçmek isteyen ortalama bir ticari gemi geçiş başına acenta masraflarıyla birlikte 10000€ civarında bir ücret ödemek zorundadır. Hernekadar IMO gemiler için “strongly advised pilotage” şerhini koysada bugün itibariyle hatırı sayılır sayıda gemi pilotsuz seyir yapmaktadır. 15 yaşını geçmiş ufak çaplı (4-5bin tonluk) bir petro-kimya tankerinin en ufak bir makina yada dümen arızası veya seyir zafiyetinden dolayı boğazda yapacağı bir kazanın sonuçları inanın bana beklenen büyük İstanbul depremini bile mumla aratabilir.
2. Askeri gemiler sadece bilgi vermek kaydıyla istedilkleri gibi boğazlardan geçiş yapabilirler. Bunu engelleyemezsiniz. (Savaş halinde eğer taraf isek engelleyebiliyoruz) Bu sebeple USA her yıl Karadenize savaş gemilerini gönderir ve geçerken de (mesela geçen yıl) silahlarını 3. Köprüye çevirip bize gözdağı verir.

Kaçınız İstanbul’da yaşıyor bilmiyorum ancak bu projeye karşı çıkmak sadece muhalif olmakla açıklanamaz. Günde nereden baksanız 170-180 geminin geçtiği ve deneyimli kaptanlar için bile seyrin bu kadar zorlu olduğu bir yere alternatif bir güzergah oluşturmak istenmesi ve tüm zorluklarına rağmen bunun siyasi iradeyle ortaya konulması takdir edilmesi ve muhalif olsun yada olmasın sonuna kadar desteklenmesi gerekmektedir.

Bazı arkadaşlar bedava olanı varken neden gemiler ücretli bir kanalı kullansın gibi geyikler çevirmişler. Kazın ayağı öyle değil arkadaşlar. Hükümet uzun bir süredir zaten seyrü sefa emniyetini bahane ederek özellikle de tanker sınıfı gemileri Çanakkale ve Karadeniz girişlerinde hatırı sayılır günler bekletiyor. Bunu da insiyatif alarak yapıyor. Yabancı basını takip ederseniz özellikle Rusya, Yunanistan gibi ülkelerin her fırsatta Türkiye’yi IMO’ya şikayet ettiğini görürsünüz. Bugünlerde bir tankerin günlük kirasının 10-12 bin dolar civarında olduğunu düşünürseniz ve bu tankerin boğaz geçişi için en az 3-4 gün bekletildiğini de hesaba katarsanız yeni İstanbul kanalından geçişin onlar için ne denli karlı olabileceğini de anlamış olursunuz.

Son olarak Panama ve Süveyş kanallırının yıllık gelirlerini de bir araştırın isterim. Dünya’daki her ülke bu tip kanallardan milyarlarca dolar gelir elde ederken bizim “gel geç kardeşim uğurlar ola” gibi bir yaklaşım sergilememiz düşünülemez bile.

Bu kanal ayrıca ülkemiz denizcileri, kılavuz kaptanları, romorkör hizmetleri, deniz acentaları, gemi donanım satıcıları ve shipshandler’lar açısında da oldukça fazla istihdam sağlayacaktır.

Emniyet konusuna daha önce de değinmiştim zaten. Hadi diyelim siz kendinizi önemseiyorsunuz bari çoluk çocuğunuzun geleceğini önemseyin. Tekrar ediyorum şu an Allah korusun İstanbul boğazında olabilecek bir kaza yada düşman bir ülke tarafından yapılabilecek kaza süsü verilmiş olam bir saldırı boğazın ekolojik dengesini yerle bir edeceği gibi sayısız insanın ölümüne ve büyük bir ekonomik zarara sebep olacaktır.

Boğazlar yol geçen hanı değildir. Montrö’yü bypass ederek yapılacak yeni bir kanal ülkemize ve denizcilik sektörümüze ve daha da önemlisi geleceğimize dair atılmış en önemli adımdır. Bu projenin karşısında durmak en hafif itibariyle caheltle açıklanabilir.

Saygılar..