Şimdi Ara

İYİNİYETLİ KİŞİNİN TAM EHLİYETSİZDEN HAK KAZANMASI? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
1
Favori
1.911
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Tam yargı davası açılabilir dersek demiştim. Neden tam yargı davasının açılabileceğini düşünmek durumunda kalmış olabilirim?

    Saygılarımla...


    Bir kere demediniz. 2-3 yerde tam yargı davası dediniz. Tapu sicilinin yanlış tutulması bizi TMK 1007'ye götürüyor. Yüksek mahkemelerin de çeşitli kararlarında TMK 1007'den doğan zararlarda adli yargının görevli olduğu açıkça belirtildiğinden zaten tam yargı davasının düşünülmesinin anlamı yok.
  • Memurun yaptığı işlem zarar var idarenin sorumluluğu mevcut. Dava nerede açılır? Açılması gerekir? Açılmazsa neden açılmaz

    Benim 3 tane arkadaşım var biri savcı biri hakim biri avukat. 1 tane gulu hukukçu olarak paylaşın dedim. Paylaşabilecekler mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O yazıyı avukat gibi okursanız dersek manası çıkar. Bu kısım çok önemli. Zannettiğinizden ziyade sizi zanna duşurebilecek olana dikkat etmelisin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Memurun yaptığı işlem zarar var idarenin sorumluluğu mevcut. Dava nerede açılır? Açılması gerekir? Açılmazsa neden açılmaz

    Benim 3 tane arkadaşım var biri savcı biri hakim biri avukat. 1 tane gulu hukukçu olarak paylaşın dedim. Paylaşabilecekler mi?

    Hukuki yorum konusunda zorlamaya gerek yok. Açıkça tapu sicilinin tutulmasından doğan zararda devletin özel hukuk ilkeleri gereğince sorumluluğu TMK 1007'de düzenlenmiş. Adli yargı görevlidir. Yargıtay ve Danıştayca da kabul edilen bu hususta tartışmak yersiz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    O yazıyı avukat gibi okursanız dersek manası çıkar. Bu kısım çok önemli. Zannettiğinizden ziyade sizi zanna duşurebilecek olana dikkat etmelisin.



    Avukat değilim olmayı da düşünmüyorum. Kürsüde olmayı tercih ederim. İyi geceler.
  • Sizi kırdıysam özür dilerim. Amacım bu değildi.

    Davayı yanlış açsak gorevsizlikle gider. Kıyamet kopmaz.

    Biz kanunu yorumlarken savunduğumuz kişinin haklarını korumakla mukellefiz. Kanunlarda idare taraf olduğunda kişiye karşı idarenin haklarını korur.

    Bu tur bir dava niteliği itibari ile idari yargılamaya tabidir. Avukat bunu der. İdare ise mulkiyet ile ilgili bir konuda vatandaşımla karşı karşıya gelirsem bu bana olan güveni sarsar. Bu yüzden bu dava turunu tazminat davası olarak değerlendiriyorum ve adli yargıyı görevli görüyorum der. Bu tutumunu ileride değiştirebilir.

    Sonuç olarak hukuk bir butun. Net bir kanı her daim oluşamayabilir.

    Konuya donersek tam ehliyetsiz kişinin misli malları bozulmaya tabiyse değerini kaybedecekse ve aciliyet halin icabı ise 2. Kişi durumu belgeleyerek gerek kendisiyle gerekse 3. Kişilerle sözleşme aktedebilir.

    Bu durumda ortada ikinci kişiyle yapılmış bir sözleşme olup olmaması da önem taşımaz. Vekaletsiz iş görme hukumlerine göre de bu mesele halledilebilir.

    2. Ve 3. Kişilerin iyiniyeti bu sırada sorgulanmaz karine olarak iyi niyetli kabul edilir. Dolayısıyla gayri mumeyyizin yaptığı işlem rıza şartı aranmaksızın geçerli kabul edilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Sizi kırdıysam özür dilerim. Amacım bu değildi.

    Davayı yanlış açsak gorevsizlikle gider. Kıyamet kopmaz.

    Biz kanunu yorumlarken savunduğumuz kişinin haklarını korumakla mukellefiz. Kanunlarda idare taraf olduğunda kişiye karşı idarenin haklarını korur.

    Bu tur bir dava niteliği itibari ile idari yargılamaya tabidir. Avukat bunu der. İdare ise mulkiyet ile ilgili bir konuda vatandaşımla karşı karşıya gelirsem bu bana olan güveni sarsar. Bu yüzden bu dava turunu tazminat davası olarak değerlendiriyorum ve adli yargıyı görevli görüyorum der. Bu tutumunu ileride değiştirebilir.

    Sonuç olarak hukuk bir butun. Net bir kanı her daim oluşamayabilir.

    Konuya donersek tam ehliyetsiz kişinin misli malları bozulmaya tabiyse değerini kaybedecekse ve aciliyet halin icabı ise 2. Kişi durumu belgeleyerek gerek kendisiyle gerekse 3. Kişilerle sözleşme aktedebilir.

    Bu durumda ortada ikinci kişiyle yapılmış bir sözleşme olup olmaması da önem taşımaz. Vekaletsiz iş görme hukumlerine göre de bu mesele halledilebilir.

    2. Ve 3. Kişilerin iyiniyeti bu sırada sorgulanmaz karine olarak iyi niyetli kabul edilir. Dolayısıyla gayri mumeyyizin yaptığı işlem rıza şartı aranmaksızın geçerli kabul edilir.



    Kırıldığım yok sadece ısrarınız beni şaşırtıyor. Avukat bunu der demeniz de bayağı garip. Bu sadece sizin yorumunuz. Ülkede 85.000'den fazla avukat bulunuyor çoğunun görüşünü bilmiyorsunuz bile. Burada şimdi reklam olmaması açısından link vermeyeceğim, çeşitli avukatların web sitelerinde bu tür davalarda neden adli yargıda görülmesi gerektiği açıkça anlatılmış. Kaldı ki "idare ile karşı karşıya gelmemek" yorumu hukuki bir yorumdan uzak. Çünkü TMK 1007 sorumluluğu devletin sorumluluğudur. Bizzat kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere. İdarenin mülkiyet ile ilgili bir konuda vatandaşıyla karşı karşıya gelmesinde güveni sarsılmasından endişe ediliyor da devletin aynı konuda vatandaşla karşı karşıya gelince güveni sarsılmasından endişe edilmiyor? Her "idare-memur-zarar" üçlüsünü gördüğü yere idari yargıyı ilgilendirir demek ezbercilikten ibarettir. Zaten hem adli yargı hakimleri hem de idari yargı hakimleri bu konuda hemfikirler ki yargıtay ve danıştay kararları da birbirine paralel ve uyumlu. Son mesajımdır, daha fazla bu konu hakkında cevap yazmak istemiyorum size iyi geceler.




  • Haklısınız diyim. Geçtiğimiz yıl idare aleyhine tazminat davası açılmıştı. Davada ben de vardım. Bu konu orada tartışılmıştı.

    Konularda 3. Şahıs gibi duşunulen kısımlarda ne yapılabilir diyerek ufuk oluşturmak istedim. Bazı şeyler kitaptan oğrenilmez dedik ama neyse.

    Biz arkadaşlarla tartışıp bu sonuca ulaşmıştık. İdare bu sebepten oturu idari yargının dışına çıkarmış olabilir demiştik.

    Eskiden telefon hacizleri vardı mal beyanı vardı ev hacizleri vardı. Avukat arkadaşlar inkisarımı anlayacaklardır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tanıdığınız avukatlardan haciz mahallinde avukatın bulunup bulunamayacağı konusunda bilgi alın benim net bir kanaatim oluşmadı. Şahsi olarak Genişçe de bir inceleme yapın beni şahsen uyarın. Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Tanıdığınız avukatlardan haciz mahallinde avukatın bulunup bulunamayacağı konusunda bilgi alın benim net bir kanaatim oluşmadı. Şahsi olarak Genişçe de bir inceleme yapın beni şahsen uyarın. Saygılarımla...

    Başka bir isteğiniz var mı?
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.