Şimdi Ara

İnsan Nedir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
0
Favori
676
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Abiler ablalar yarına "İnsan Nedir" adlı bir deneme yazmam lazım ama aklıma etkileyici şeyler gelmedi yardımcı olur musunuz? Hem tartışmış oluruz

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >



  • İnsan hayvandır,kesinlikle övülmemesi gerekir
  • "Insan nedir" sorusuna tam olarak bir "biyolojik"(ozelliksel tanimlama) cevap mi verilecek yoksa felsefi(anlamlamdirma) acisindan mi ?

    Deneme yazacaksan fazla kasmana gerek yok bence. Biraz dusun ve fazla yogun olmayacak bir sekilde yaz. Ama eger ille de yogun olacak dersen 1 2 deneme kitabi okuyarak " ele alinan konunun deneme acisindan nasil islenisi" hakkinda bilgi sahibi olabilirsin. Ondan sonra da "Insan" hakkinda fazla derin olmadan kucuk capli bir arastirma yapip denemeni kendin yazarak orjinallik katabilecegini dusunuyorum. Arastirmalarin sonucunda kafana takilan bir sey oldu mu actigin konuya sorar bu konu da bilgi sahibi olan uyelerden gerekli cevaplari alabilirsin.

    Ustteki arkadasin dedigi sey deneme yazinin ilk cumlesi olabilir ben begendim acikcasi.

    Iyi yazmalar dilerim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • soruyu veren yobaz ise
    insan evrenin uğruna yaratıldığı (yüceltiyoruz) Allah a tapınmanın şart koşulduğu (küçümsüyoruz) şerefli bir varlıktır.
    materyalist ise
    insan maymunla ortak atadan türemiş 4.sınıf primattır..

    5 üstünden 4.95 garanti..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    İnsan hayvandır,kesinlikle övülmemesi gerekir
    Bozuk saat gibisin.yeminlen..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu kainatın en şerefli mahluku olarak yaratılan insan hakkında “iki ayaklı hayvan” ve “düşünen hayvan” gibi utanç verici tarifleri görmemiz de mümkündür. Felsefe tarihinin kurucuları olarak gösterilen Sokrat, Aristo ve Platon gibi isimlerinde insan için yaptığı tanımlar “İnsan” ı anlatmak konusunda çok sönük kalmıştır.

    İnsan tanımını ve mahiyetini anlamakta Elbette Kuran’ı ve Efendimiz (SAV)’i anlamaktan geçiyor. İşte bu noktada Kuran’ın hakikatlerini ve Efendimiz (SAV)’in getirdiği nuru bize anlatan ve asrımızı bir güneş gibi aydınlatan Risale-i Nur İnsanı ve hayatı anlamada ufkumuzu aydınlatıyor.

    Bediüzzaman Said Nursi'nin insan anlayışı şimdiye kadar yapılmış tariflerin dışında tamamen orijinal tespitlerdir. Kainatı bir ağaç olarak gören Bediüzzaman insanı da bu ağacın bir meyvesi, hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalatü Vesselam cihetiyle çekirdek-i aslisi ve kainat sarayının en mükerrem misafiri olarak görerek insana hak ettiği gerçek değeri verir.

    İnsanın tanımını yaparken kainatı da okuyan Bediüzzaman Hazretleri kainat sarayı ile insan arasındaki o müthiş bağı şu ifadelerle özetler :

    “Kainat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer' ve ekilmesine nezarete memur ve yüzer fenler ve binler san'atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve mes'uliyetli nazırı ve kainat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve cüz'i ve külli harekatı kaydedilen bir mutasarrıfı…”

    Dünya yolculuğunda insanın çok büyük bir vazifesi olduğunu ve bu vazife için önünde iki yol bulunduğunu belirtir ve der ki :

    “Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve cüz'i ve külli harekatı kaydedilen bir mutasarrıfı ve sema ve arz ve cibalin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrayı omuzuna alan ve önüne iki acib yol açılan, bir yolda zihayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı” evet insana teklif edilen iki yol ve yolculuğun sonunda insanı bekleyen ebedi saadeti veya mutsuzluğu beklediğini belirterek adeta insanlık hakikatinin tılsımını bizlere gösteriyor.

    Bu dünyada insanın aciziyetini ve buna rağmen kabiliyetçe en donanımlı varlığın da insan olduğunu belirten Bediüzzaman, bu donanımlara sahip olan bir varlığın ebediyete mazhar olduğunu belirterek insanı ve mahiyetini bizlere çok güzel bir şekilde özetler. Risale-i Nur Külliyatı’nın bir çok yerinde insanı ele alan Bediüzzaman, bir çok düşünürün asırlardır cevap bulamadığı sorulara ilkokul öğrencisinin bile anlayacağı bir tarzda kusursuz bir üslupla cevaplar verir.




  • Aslında bu meseleye girmek önemli. Öncelikle hukuki nitelik taşıyan bütün metinlerde "insan" 20. yüzyıla kadar beyaz ve özgür erkeği tariflerdi. Bahsettiğim hukuki metinler magna carta, on emir, kutsal kitaplar emirlerini de kapsar şekilde. Bu tanımlara baktığımızda insan dediğimiz kavram beyaz ve özgür erkek oluyor. Zaten bakarsan hem antik yunan polisinde hem de roma sitesinde sadece mülk sahibi erkekler "vatandaş" sayılarak yani insan sayılarak oy hakkı tanınmış. Tabii artık bunlar tamamen geçersiz. hukuken insan soyundan gelen, bir insandan olma canlı varlık oluyor. (anti parantez hilkat garibesi denenler. Ama onlar da insan statüsünde işlem görür.)Peki daha yüz yıllık bir tanım insanı tanımlar mı? Şüpheli.
    Şöyle soralım o zaman; İnsanı öteki canlılardan ayıran özellikleri nedir? Kompleks bir sisteme sahip olmasıyla bir çok tek hücreli ve az gelişmiş varlıktan ayrılır. Memeli olmasıyla da kendini yine bir çok canlılıktan ayırır. Ama burada da insanı bir gorilden ayıran bir şey bulamayız.
    Hakları çerçevesinde insana bakabiliriz. Doğuştan insan hangi haklara sahiptir? Yaşam hakkı, inancına göre beslenme hakkı, barınma hakkı vb. Peki bunların tamamı bir goril kabilesinde de gözlemlenmez mi? Bir goril de kendi yaşamını savunmak için güç uygular, kendi sindirim sistemine uygun besin yer ve kendine bir alanda barınak sağlar...
    Peki nerede başlıyor fark? İnsan büyük bir farkla diğer tüm canlılıktan güçlü bir şekilde ayrılır; soyutlama yeteneği. (Burada bazı maymunlar da kısmen buraya girer yalnız.) Marx'tan alıntıyla söyleyeyim; "Bir arı ile bir mimarı ayıran şey, mimarın yapıtını önce kafasında yapmasıdır." Yani biz bir şeyi düşünür, kafamızda şekillendirir, sonlandırır ve öyle hayata geçiririz. İçgüdüsel davranışlardan ayrılan bu yönümüz bizi diğer canlılıktan farklı kılar. Soyutlama yeteneği sayesinde bahsettiğimiz haklara bazı eklemeler yaparız; onurlu yaşamak hakkı örneğin. Şerefli bir biçimde beslenmek örneğin vs. Bunlar soyutlama yeteneğinin katmanlı üstü olan kültürden kaynaklanır. Evet bir goril de yaşamını savunur ama onun için yaşamın "onurlusu" yoktur. Biz onursuz bir yaşamı istemeyiz çünkü üst düzeyde kültür soyutlaması bunun bize "ahlaki" olmadığını söyler. Bütün bunlar da bizim soyutlama yeteneğine sahip olduğumuzla alakalıdır. Yani insan bir şeyi yapmadan kafasında yapabilen iki ayaklı bir memeli olarak diğer canlılıktan ayrılır diyebiliriz.




  • Aristo insana politik hayvan - zoon politikon der. Yerinde bir tanım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kütahyalı 77

    Bu kainatın en şerefli mahluku olarak yaratılan insan hakkında “iki ayaklı hayvan” ve “düşünen hayvan” gibi utanç verici tarifleri görmemiz de mümkündür. Felsefe tarihinin kurucuları olarak gösterilen Sokrat, Aristo ve Platon gibi isimlerinde insan için yaptığı tanımlar “İnsan” ı anlatmak konusunda çok sönük kalmıştır.

    İnsan tanımını ve mahiyetini anlamakta Elbette Kuran’ı ve Efendimiz (SAV)’i anlamaktan geçiyor. İşte bu noktada Kuran’ın hakikatlerini ve Efendimiz (SAV)’in getirdiği nuru bize anlatan ve asrımızı bir güneş gibi aydınlatan Risale-i Nur İnsanı ve hayatı anlamada ufkumuzu aydınlatıyor.

    Bediüzzaman Said Nursi'nin insan anlayışı şimdiye kadar yapılmış tariflerin dışında tamamen orijinal tespitlerdir. Kainatı bir ağaç olarak gören Bediüzzaman insanı da bu ağacın bir meyvesi, hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalatü Vesselam cihetiyle çekirdek-i aslisi ve kainat sarayının en mükerrem misafiri olarak görerek insana hak ettiği gerçek değeri verir.

    İnsanın tanımını yaparken kainatı da okuyan Bediüzzaman Hazretleri kainat sarayı ile insan arasındaki o müthiş bağı şu ifadelerle özetler :

    “Kainat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer' ve ekilmesine nezarete memur ve yüzer fenler ve binler san'atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve mes'uliyetli nazırı ve kainat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve cüz'i ve külli harekatı kaydedilen bir mutasarrıfı…”

    Dünya yolculuğunda insanın çok büyük bir vazifesi olduğunu ve bu vazife için önünde iki yol bulunduğunu belirtir ve der ki :

    “Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve cüz'i ve külli harekatı kaydedilen bir mutasarrıfı ve sema ve arz ve cibalin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrayı omuzuna alan ve önüne iki acib yol açılan, bir yolda zihayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı” evet insana teklif edilen iki yol ve yolculuğun sonunda insanı bekleyen ebedi saadeti veya mutsuzluğu beklediğini belirterek adeta insanlık hakikatinin tılsımını bizlere gösteriyor.

    Bu dünyada insanın aciziyetini ve buna rağmen kabiliyetçe en donanımlı varlığın da insan olduğunu belirten Bediüzzaman, bu donanımlara sahip olan bir varlığın ebediyete mazhar olduğunu belirterek insanı ve mahiyetini bizlere çok güzel bir şekilde özetler. Risale-i Nur Külliyatı’nın bir çok yerinde insanı ele alan Bediüzzaman, bir çok düşünürün asırlardır cevap bulamadığı sorulara ilkokul öğrencisinin bile anlayacağı bir tarzda kusursuz bir üslupla cevaplar verir.
    Yanlış anlama da Kopyala-Yapıştır yapmışsın gibi geliyor. Aristo'nun ve Platon'un Insan tanimini bilmiyorum ama Sokrat'ın insan tanimi gayet yerinde. Buyuk ihtimalle Risale Nur Sitesinden bir alinti yapmissin. Keske kaynagi koysaydin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Atatürkün en sevdiğim sözlerinden biri

    "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur (sürekli alkışlar). Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir."

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • "İnsan Nedir?" Amerikalı yazar Mark Twain tarafından 1906'da yayınlanan kısa bir öyküdür. Başlık, "insan olan, ona dikkat etmen ..." ile başlayan Mezmur 8: 4'ü ifade eder. Determinizm ve özgür irade ile psikolojik egoizm fikirlerini içerir.
  • İnsan evrendir. Evren insanı barındırır, insan da içinde bir evren barındırır.
  • Pek kötü bir şeydir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Pek kötü bir şeydir
    Bu mudur yani..

    Kendinden utanmalisin..

    Maun ve gurgen ile..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-ED4010EAB

    İnsan evrendir. Evren insanı barındırır, insan da içinde bir evren barındırır.
    Kesinlile ayni forumlarda dolaniyoruz.

    Cok yakinda kim oldugunu bulacam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsan denen varlığın yarısı zeka , diğer yarısı devasa bir kibirdir.
    Doğaya karşı en zayıf canlı olmasına rağmen tüm kainatın kendisi için yaratıldığinı iddia edecek kadar kör kibre sahiptir.
    Kendisi efendi , diğer canlılar figürandir ona göre.
    Aslında , tüm kâinatta ve doğada karınca neyse odur, tüm diğer canlılar gibi...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İnsan iki eli, iki gözü, iki kulağı, iki ayağı, bir ağzı, bir burnu olan canlıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-ED4010EAB

    İnsan iki eli, iki gözü, iki kulağı, iki ayağı, bir ağzı, bir burnu olan canlıdır.
    O halde 2 ayagi ustudneyken tum canlilat insandir..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sething S kullanıcısına yanıt
    iki eli, iki gözü, iki kulağı, iki ayağı, bir ağzı, bir burnu olan ve konuşabilen diyelim
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.