Şimdi Ara

Fiat 500X Geliyor.. (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
0
Favori
4.105
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 07 note

    Bu araçta iç mekan kalitesi beklediğimden daha iyi.Yol tutuşunun iyi olduğundan bahsedilmiş.Genel olarak eleştirilen sürüş pozisyonu ve arka süspansiyonun rakiplerine göre biraz gürültülü olması.Tam emin değilim ama arka süspansiyon multi-link olabilir.

    Arka süspansiyon MacPharson tipi tam bağımsız.. Bu segmentte daha önce bir tek Countryman'de vardı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeArAnGeL



    Bu modele neden bu kadar gıcığınız olduğunu da ben anlayabilmiş değilim. Bence Fiat'ın son yıllarda ürettiği en heyecanlı ve ruhlu araba. Ancak L bence de fiyasko idi. Ben doğrudan 500 ve 500C için konuşuyorum. Süper araba. Fiat iş görsün diye A noktasından B noktasına giden sıradan vasıtalar değil, otomobil üretebildiğini yıllar sonra tekrar göstermiş oldu.

    Araç işinizi görür, görmez, fiyatı size çoktur azdır bunlar tartışılır. Araç sizin işinizi görmüyorsa almazsınız. Fiyatı çok geliyorsa almazsınız. Bu, aracın kötü olduğu anlamına gelmez. Sıfırını ben de asla almam. Türkiye'de bu tarz arabalarda değer kaybı çok oluyor. Ancak bu, araba kötü demek değil. Türk milletinin ihtiyacına hitap etmiyor demek. Aman etmesin zaten. Bir şeyleri de sevmesinler, istemesinler ki bana ikinci elde ekonomik alıp binecek keyif arabaları kalsın... Zaten bir elin parmağı kadar böyle araba... Şu an eşimin arabasını değiştirmeyi düşünüyorum ve Fiat 500 veya Alfa MiTo düşünüyorum. 2-3 yaşında, kazasız ve az kullanılmış arabalar içinde satıldıkları fiyata alınacak en esprili, keyifli araba 500 olabilir. Mesele bu araba işini görür mü görmez mi? Büyüklük ve bagaj gereği işini görmezse aynı fiyata espriyi, keyfi azaltıp daha işlevsel arabalar bakmak gerek. Ancak bu araç işimi görecekse, ruhsuz arabalara neden bineyim?

    Kısaca, fiyattan bağımsız konuşuyorum, Fiat 500 her işimi görecekse, Ford Focus'a binmem. Tercih meselesi bu işler. Şükür ki markalar da Türkiye'yi düşünüp araba üretmiyor. Araba Türkler için üretilse idi, tüm arabaların 700 litre bagajı, montofon ineği gibi kasası, üzerinde her türlü janjanlı aksesuarı, kromajı, sis farı, gündüz farı, ledi, ikaz ışığı, projektörü falan olurdu. Bir de montofon ineği gibi kasaya bit kadar bir motor... Bagaja da tam boy stepneyi attın mı dadından yenmez... Şükür, Türkiye'yi sallayan yok.

    Tam 500L'yi neden sevmediğimi yazacaktım ki sizin Ülkemi ve milletimi sevmediğinizi anladım. Kimsenin bu ülkeyi düşünerek araba üretmesine gerek yok. Biz kendi arabamızı kendimiz üretiriz ve sizin dediğiniz gibi montofon ineği gibi de olmaz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeArAnGeL

    quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeArAnGeL



    Bu modele neden bu kadar gıcığınız olduğunu da ben anlayabilmiş değilim. Bence Fiat'ın son yıllarda ürettiği en heyecanlı ve ruhlu araba. Ancak L bence de fiyasko idi. Ben doğrudan 500 ve 500C için konuşuyorum. Süper araba. Fiat iş görsün diye A noktasından B noktasına giden sıradan vasıtalar değil, otomobil üretebildiğini yıllar sonra tekrar göstermiş oldu.

    Araç işinizi görür, görmez, fiyatı size çoktur azdır bunlar tartışılır. Araç sizin işinizi görmüyorsa almazsınız. Fiyatı çok geliyorsa almazsınız. Bu, aracın kötü olduğu anlamına gelmez. Sıfırını ben de asla almam. Türkiye'de bu tarz arabalarda değer kaybı çok oluyor. Ancak bu, araba kötü demek değil. Türk milletinin ihtiyacına hitap etmiyor demek. Aman etmesin zaten. Bir şeyleri de sevmesinler, istemesinler ki bana ikinci elde ekonomik alıp binecek keyif arabaları kalsın... Zaten bir elin parmağı kadar böyle araba... Şu an eşimin arabasını değiştirmeyi düşünüyorum ve Fiat 500 veya Alfa MiTo düşünüyorum. 2-3 yaşında, kazasız ve az kullanılmış arabalar içinde satıldıkları fiyata alınacak en esprili, keyifli araba 500 olabilir. Mesele bu araba işini görür mü görmez mi? Büyüklük ve bagaj gereği işini görmezse aynı fiyata espriyi, keyfi azaltıp daha işlevsel arabalar bakmak gerek. Ancak bu araç işimi görecekse, ruhsuz arabalara neden bineyim?

    Kısaca, fiyattan bağımsız konuşuyorum, Fiat 500 her işimi görecekse, Ford Focus'a binmem. Tercih meselesi bu işler. Şükür ki markalar da Türkiye'yi düşünüp araba üretmiyor. Araba Türkler için üretilse idi, tüm arabaların 700 litre bagajı, montofon ineği gibi kasası, üzerinde her türlü janjanlı aksesuarı, kromajı, sis farı, gündüz farı, ledi, ikaz ışığı, projektörü falan olurdu. Bir de montofon ineği gibi kasaya bit kadar bir motor... Bagaja da tam boy stepneyi attın mı dadından yenmez... Şükür, Türkiye'yi sallayan yok.

    Tam 500L'yi neden sevmediğimi yazacaktım ki sizin Ülkemi ve milletimi sevmediğinizi anladım. Kimsenin bu ülkeyi düşünerek araba üretmesine gerek yok. Biz kendi arabamızı kendimiz üretiriz ve sizin dediğiniz gibi montofon ineği gibi de olmaz.

    Ülke ve millet sevgisinden bahseden kim? Herşeyi de böyle muhabbetlere çekmesek olmaz yani. Sanırım ülke ve millet sevgisi konusunda nasihat edilmesi gereken son kişilerden biriyim bu forumda. Sebeb-i detaylarına burada girmeye lüzum görmüyorum.

    Milletimizi genel olarak otomobil konusunda son derece zevksiz ve karakteri oturmamış buluyorum. Bunun millet sevgisi yoksunluğu ile, ülke düşmanlığı ile bir alakası yok. Otomobil konusunda Türk milleti zevksiz abi! Bunu söylemek milleti sevmemek mi? Değil. Otomobil kültürü çok tırt bir konu. Milletimle tek derdim otomobil zevkleri ve bu konudaki görmemişlikleri olsun. Her milletin kuvvetli olduğu konu, üstün olduğu meseleler, genetik yatkınlıkları, tarihinin verdiği gelişmişlikler var. Türk milletinin de var ve Türk olmaktan gurur duyuyorum (Cumhurbaşkanımızın defaatle bizi dünyaya rezil ettiği anlar hariç). Ancak otomobil kültürü Türk milletinin genetiğine işlemiş değil. Bu güçlü olduğumuz kültürel bir alan hiç değil.

    Türkiye pazarı büyük bir pazar olmakla birlikte, vergi ve yakıt fiyatı gereği Avrupa pazarına paralel ilerleyen bir pazar. Bu yüzden otomobil üreticilerinin Türk milletinin zevkine göre otomobil üretmesine gerek kalmıyor. Çünkü Türk milletinin zevki, yakıt ekonomisi ve vergi oranları ile törpülenip, Avrupa pazarına zaten ayak uyduruyor. Ancak Türkiye vergi ve yakıt konusunda bir cennet olsaydı ve şimdikinin iki katı kadar bir pazar olsaydı o zaman iş değişirdi ve Türkiye pazarında ilgi çekecek çok görgüsüz otomobiller görebilirdik. Aynı şekilde bu vergi oranları ve bu yakıt fiyatları ile şimdikinin 2-3 katı bir pazarda gene üreticiler Türkiye odaklı üretim yapmayı düşünürlerdi. O zaman da sınıfının en büyük, en hantal, en gösterişli, içi en boş, motoru en küçük otomobilleri fena sükse yapardı. Zevksizlik şöleni yaşardık. Hali hazırda yaşıyoruz. Boş Jetta'yı otomobil sanan bir çoğunluktan bahsediyoruz...

    Türkiye'nin otomobili diye geçmişte üretilen otomobillerden biri İtalya'nın sıradan, kutu gibi, dizayn olarak başarısız ve Türkiye'de üretilmeye başlandığında dizayn edileli 20 yıl olmuş bir otomobiliydi. Türk'ün otomobili diye bize bu kaktırıldı. Ondan önce aynısını bir Ford kasası ile Anadol'da gördük. Türk milleti de bunu yedi, kimse kusura bakmasın. Türk milletinin bir otomobil görgüsü, estetik algısı, zevki olsa idi, Kuş serisi de, Anadol da başarısız olmalıydı... İnsanlar %33 daha çok para verip BMW 3.16 alabilecekken peşinat ödeyip, 2 ay sıraya girip Şahin aldı bu ülkede. Fiat Linea'nın adını Tofaş Doğan yapsalar, 40.000TL'ye bunu satarlarken, 60.000TL'ye BMW 3.16 satılıyor olsa hangisini alırdınız? Türk milleti Doğan'ı almış... Geçmiş zaman tabi. Şimdi algılar çok değişti ve gelişti. Ama zevklerin oturması uzun sürer... Daha pişmesi lazım Türklerin otomobil zevki için...

    Bir yandan geçmişteki Amerikan furyasının etkileri Türkiye'de hala görülüyor. Apayrı bir segment ve bazıları görgüsüzlük şaheseri olmakla birlikte, kaslı ve keskin hatlara olan sevgimiz Amerikan'lardan gelmekte. 50'li model Amerikanlarla dolmuş işletenleri ben bile hatırlıyorum... Güzel zamanlarmış... İtalyan dizaynları Fiat sayesinde Türk milletinin beğenisinin bir kısmını oluşturdu bir yandan. Ancak işlevsellik konusuna fena takık Türk milleti. Yılda bir kere uzun yola çıkan adam bile 600 litre bagaj, E sınıfı arka diz mesafesi arıyor. Saçma... Sana ne arka koltuktan? Sen mi oturacaksın? Çocuğun oturacak... Bırak o düşünsün... Otomobili kullanırken zevk alma kriteri yok Türk milletinde. Kabul etmemiz lazım.

    Türk milletinin severek bağrına basacağı araba:
    - Amerikan arabalarındaki kaslı görünüş. Şişirilmeden üretilmiş, sert hatlı, sert çizgili otomobil.
    - İtalyan dizaynları gibi bir bütünlük ve şiirsellik.
    - Mümkün olduğunca büyük iç mekan, büyük bagaj
    - Yakıt ekonomisi (gerekirse performanstan ve kullanım zevkinden ödün veren)

    Benim aradığım özellik:
    - Mümkün olan en iyi yol tutuş
    - Mümkün olan en yüksek sürüş keyfi
    - Kaza güvenliği

    İkisini kombinlediğimde enteresan bir araba çıkıyor; ama ne yapsak büyük iç mekan ve büyük bagaj konusunda milletimin istekleri ile benim beklentilerim örtüşmüyor. Kombin şudur:

    - Aluminyum kafes şase. Ultra hafif, kaza güvenliği konusunda iddialı, tek parça şase olduğu ve aracın tavanından tabanına bağlantılı olduğu için buggy gibi bir şase hissiyatı ile sürüş keyfi. (C sınıfında 900kg mümkün.)
    - Amerikan kaslarına sahip, italyan çizgilerinde bir dış görünüm.
    - Elektrik altyapısına hazırlık ve 900kg'nin sekme etkisinin yol tutuşa olumsuz yansımaması için her modelde 4 çeker opsiyonu.
    - 900 kg araba yaptım diye 1.2 90hp uyuz bir motor saplamak yerine, 120hp'den başlayan motor seçenekleri...

    Milletimin otomobilden beklentileri ile benim beklentilerimi kavuşturmanın tek yolu bu gibi duruyor. Çıkarsak peynir ekmek gibi satarız. Zübbe üretici olacağım. Emniyet kemerine gergi sensörü koyuyoruz artık. Adaptif kafalıklar için şart. Gergi sensörünü aynı zamanda kandırılamayan bir "emniyet kemeri takılı mı?" sorgusu için de kullanıyoruz ve kemeriniz takılı değilse el freni inmiyor. Bu konuda gelen şikayetlere de "biz aptallara otomobil satmak istemiyoruz. Eğer kemer takmayacaksanız, belki de bizim hedef kitlemizde değilsinizdir." diyoruz. Yukarıdaki araba yurt dışında satış patlaması yapacağından, yerli pazarda büyük bir iddiaya da gerek yok zaten.




  • Güzel yazmışsın.
  • Bu çocuk ünlü bir sihirbaz.. Heralde 500X temalı gösteri yapacak..

  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.