Burada paylaşıldı. Film kategorisi itibariyle ilgimi çektiği için izleyeyim dedim. 5.9 çok bile 5 puan alsa iyiymiş Bol vaktiniz varsa çerezlik film niyetin izlenir < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (5028. sayfa)
-
-
Serinin ikinci ve üçüncü filmine benziyor. John Wick 1 bir başkaydı. Film sitesinde denk gelince izleyeyim dedim. Filme kusur bulmaya gerek yok ama daha orijinal seyirciyi bazen ters köşe yapacak şekilde,dikkat çekici bir senaryo ile çekilebilirmiş
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
serinin ilk filmi. namı diğer akrep kral. ünü ile birlikte ardından 4 film daha geldi ama asla bu ilk filmin tadını vermedi. her zaman ilkler en güzeli olur
ımdbThe Scorpion King (2002) ⭐ 5.5 | Action, Adventure, Fantasyhttps://www.imdb.com/title/tt0277296/ -
Üniversiteye gittiğim yıllarda arkadaşla izlediğim efsane filmlerden biriydi o yıllarda. Aklımda kalan sahne adamın erkeklik uzvunu koparıp köpeğe yedirmesi.
(Pardon, Hostel Part II'de olabilir o dediğim sahne)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 16 Mart 2024; 18:22:10 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
O bahsettiğin sahne Hostel II'ye ait.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Para karşılığı insanları zengin ruh hastalarına sunuyorlar. Kurban olarak seçtikleri kız da başka bir zenginin kızı çıkıyor. Bunu ispatlayıp işkencecilerle para konusunda anlaşıp kendisine işkence edecek olan adamın erkeklik uzvunu testislerle birlikte deşiyordu o sinir ve gerilimle. Her iki filmi de severim ama ilk filmi daha çok sevmiştim.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Set It Up (2018) - 7/10
Romantik komedi türünün duayen bir izleyicisi olarak çok keyif alarak izledim. Rick karakterini oldukça sevmiştim. Son bölümde kendisine biçilen rolden çok hoşlanmadım. Öte yandan hayatımın bir bölümünü New York’ta geçirmeye, en azından New York’ta bir teras partisine katılmak istediğime karar verdim. Bir de izlerken Zoey Deutch’a aşık olmak zorunlu değil mecburi. Glen Powell ile iyi bir çift ve ikili olmuşlar. Hafta sonu filmi olarak gayet iyi. Sevgiliyle de izlenir. 13. dakikadan önce küçük bir espri var ama eşcinsel karakter filme 13. dakikada giriyor. Bu da "Netflix filmiyim" deme şekli zaten.
Free Guy (2021) 7/10
Yılının en keyifli filmlerinden olmuş. Seyir zevki yüksek, akıyor. Ama elbette daha iyi olabilirmiş. Nereden esinlenilmişse güzel düşünülmüş. Belki Wreck It Ralph’ten de esinlenme vardır. Bu yüzden özgün senaryo diyemeyeceğim. Derin de değil, yüzeysel. Birkaç oyundan parçalar birleştirilmiş. Aynı zamanda internet ve yazılım dünyasından da kesitler var. Özellikle Amerika’da yazılım sektörünü araştırınca Hint popülasyonunun sektörde yer edindiğini görebilirsiniz. Tıpkı Free Guy’daki gibi. Hafta sonu modu için güzel film. Verdiği mesajda hayatımızı kodlanmış gibi yaşadığımıza değinmesi çok ince.
Don't Breathe (2016) - 7/10
Gerilim seviyesi yüksek, seyir olarak da akıyor. Zaten süresi de 1.5 saat, aksiyonu da bol olunca su gibi akıp gidiyor. Kör bir adamın hırsızların dünyasını karartmasına değinmesi basit ama başarılı bir fikir. Fakat mantık hataları çok göze batıyor. Daima "kaç, kurtul ama ağır hareket edip yakalan." Bu kadar göze batmasını sevmedim. Sonunu beğenmedim. Bu şekilde bitmesi kabul edilebilir ama dikkatli izleyiciler için final sahnesi de mantık hatası barındırıyor. Bu arada değinmeden edemeyeceğim. Gördüğüm en sapıkça sahnelerden biri de bu filmdeydi.
Türünde başarılı, ikincisi de gelmişken izlenir.
Zombieland: Double Tap (2019) - 6/10
İlk film kaliteli bir çerezlikti. Bu biraz daha çıtır çerez kıvamında kalmış. Rengarenk mekanlar ve çekimler, bol hareketli sahneler var. Woody Harrelson’ı gördüğümde mutlu olduğumu fark ettim. Emma Stone ise biraz "ilk filme ayıp olmasın" diye oynamış gibi isteksiz gözüktü bana. Filmin mizahi yanı bence kötü değil ama herkese de hitap eden bir mizah değil gibi. Zoey Deutch aptal sarışını çok tatlı oynamış ama hala mizah içeren bir filmde aptal sarışın karakteri olması biraz garip geldi. İlerlemeli, arkadaşlarla stres atmalı bir zombi öldürme oyunu tadında.
Jolt (2021) - 6/10
Film akıyor. Çok basit bir hikayesi ve kurgusu var. Sonunu da çok başlarında tahmin ettim. Ama film gerçekten akıyor. Dizi gibi hızlıca geçiyor. Hiç olayı uzatmadan direkt aksiyona giriyor. Dip boyası gelmiş Kate Beckinsale ilerleyen yaşına rağmen çok zarif. Filmde Lindy’nin geniş ve otantik stüdyo dairesini de çok beğendim. Kendilerince mizah yapmaya çalıştıkları birkaç sahneyi ise görmezden geldim.
Looper (2012) - 7/10
İyi ve "eh işte" diyebileceğim yanları var. Başlangıcı iyi, çekiyor. Olayı da kısaca özetliyor. Zaman döngüsü, bilim kurgu, soru işaretleri vs. çok karıştırmamak için olayı özetliyor. Bu bazı filmlerde kötü sayılabilir ama Looper’da yeterli olmuş. İzleyiciyi yormuyor ya da daha az yoruyor. Zira çekimler, şehirler, arabalar film 2042’de geçiyor hissi vermiyor. Joseph Gordon yine rolün hakkını vermiş ama o makyaj hiç olmamış. Jeff Daniels’ı böyle bir rolde görmek de hoşuma gitti. Emily Blunt ne zaman filme dahil olacak diye bekledim. Temposu başarılı. İzlemesi kesinlikle keyifli. Ama zaman yolculuğundan bağımsız olarak bir şeylerin eksik kaldığı hissiyatını da sürekli veriyor. Çok daha iyi bir yönetmenin elinde çok daha iyi bir film olabilirdi. Ama puanları ve eleştirilerine bakınca da aslında istenilen başarıyı da elde etmiş görünüyor. Çıktığı dönemde de konuşulduğunu zaten hatırlıyorum.
Wonder (2017) - 7,5/10
İç ısıtan, tam bir hafta sonu ve aile filmi. Her yaşa hitap ediyor. Owen Wilson baba rolünü çok güzel oynamış. Film hiç duygu sömürüsüne girmiyor. Bu konuda biraz şüphem vardı. Hani bazı filmler sırf ağlatmak için olur. Wonder’da bu yok, tamamen samimi. Auggie gerçekten komik ve eğlenceli bir karakter. Summer, Jack Will gibi çocuk karakterler de çok başarılıydı. Ablasının gözünden de anlatılmasını beğendim. Hatta köpek Daisy’yi bile samimi buldum ben.
"Belki de başkalarının ne düşündüğünü bilseydik kimsenin sıradan olmadığını bilirdik."
Happiest Season (2020) - 6,5/10
Noel teması ve kültürünü sevdiğim için kötü havalı Pazar günü filmi olarak seçtim. Abby’ye film boyunca pislik gibi davranılması biraz abartı gelse de, neticede çok detaya takılmamak gereken filmlerden. Kristen Stewart’ı antipatik ve yeteneksiz bulanlar çoğunlukta olmasına rağmen ben kendisini izlerken keyif alıyorum. Happiest Season’daki rolü de yakışmış. Bitiş jeneriğinde ufak bir sürpriz yapılacağını bile tahmin etmiş olsam da keyifle izledim.
Life in a Year (2020) - 7/10
Çok klasik bir işleniş, ortalama oyunculuklar var. Aslında filmin amacı tam olarak duygulandırmak. Böyle göze soka soka duygulandıran birçok filmi sevmiyorum. Life in a Year'i izlerken bu numarayı yemem diyordum ama yedim. Yine hislendim.
Blue Bayou (2021) - 7/10
Durağan, dramatik, etkileyici ve doğal bir hikaye. Çok hüzünlü. Bazı sahneleri fazlasıyla duygulandırıyor. Özellikle final sahnesi. Parker karakteri Antonio'nun hayatına dokunuyor, annesini hatırlatıyor. Aralarında bir bağ hissediliyor. Ama bana kalırsa orada eksik kalan bir şeyler var.
Marley & Me (2008) - 7/10
Hikayenin en güzel yanı; bir aksiyon yok. Gizem yok. Entrika yok. Dümdüz ve sıradan aile hikayesi izliyorsunuz. Ailenin kuruluşu, devamı, hızlı hızlı geçiyor. Owen Wilson'ı hep benzer rollerde izlediğimi düşündürse de pozitif baba rollerini kendisine yakıştırıyorum. Bir hayvanı sahiplendiğinizde değil onu kaybetmek, eski fotoğraflarına baktığınızda bile duygulanıyorsunuz. Elinizde büyüyen bir canlı, tarifsiz bir mutluluk ve hüzün bu. Siz ona bir hayat veriyorsunuz, o tüm hayatını size veriyor. Filmin sonundaki şahane replik gibi. Siz fakir misiniz, zengin misiniz, aptal ya da zeki misiniz; fark etmiyor. Filmini izlemek bile bu kadar duygulandırıyor işte, gerçeğinin tarifi yok.
Don't Look Up (2021) - 7/10
Övüldüğü veya gömüldüğü kadar yokmuş. Verdiği güzel mesajlar var. Mesela "aslında her şeye sahip olduğumuzu" vurgulaması güzel. Politik mesajlar güzel. Dünyanın farklı yerlerinden o an yaşananları göstermesi gibi güzel sahneleri de var. Ama 2,5 saat 5 saat gibi geçiyor. Seyir zevki düşük. Çok iyi oyuncu kadrosu filmi izletiyor, merak da ettiriyor. Sonunu beğendim diyebilirim. Komedi de olsun, absürt sahneler de olsun ama Don't Look Up bana biraz fazla sulandırılmış geldi.
Un cuento chino (2011) - 6/10
Absürt bir olayla başlamasına rağmen doğal ilerleyişiyle sıkmadan izletiyor. Ancak Roberto ve Jun arasında oluşan bağın duygusal tarafının daha kuvvetli olmasını bekledim. Roberto yalnızlığa alışmış, nispeten huysuz bir adam. Jun ile aynı dili konuşamamasına rağmen birbirleri arasında çok güzel bir bağ kuruluyor. İşte bunun altı biraz daha doldurulabilseydi belki daha güzel olabilirdi. Sonunda bağlanma şekli de "eh işte" dedirtti.
-
-
Öncelikle şunu belirteyim "Sydney Sweeney" fanatiği , hayranı biri olarak sırf o var diye izledim diyebilirim. Filmden beklentim pek yoktu. Sydney'in güzelliği bile filmde resmen engellenmiş. 2 sahne haricinde giysili halini görmüyoruz. (diğerleride aynı şekilde)
Sony kendi çapında Marvel sinematik evreni yaratmaya çalışıyor ama öyle kötü yürütüyorlar ki bu olayı , DC'nin yaptıklarından bile kötü. Önce Venom sonra Morbius ve şimdi de örümcek kadın ablalarımız.
Filmin 2.si gelecek gibi bitti. Büyük ihtimal Spiderman filmlerine bağlanacaklar. Belki bir Venom , Spiderman ve Madame Web kombosu görebilir.
Film notu: 3/10
ımdbMadame Web (2024) ⭐ 3.7 | Action, Adventure, Sci-Fihttps://www.imdb.com/title/tt11057302/?ref_=ext_shr_lnk
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TncyKrmn -- 17 Mart 2024; 21:52:35 >
-
https://m.imdb.com/title/tt0166924/?ref_=ext_shr_lnk
David lynch yapıyor bu işi bu filmde top 5 girer
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
The Royal Hotel (2023) 10 / 6.5 Yol filmi sevenler izleyebilir.
-
2.dünya savaşında ingiltere'de sabotajcı olarak eğitilen 12 norveçli gemi ile ülkelerine dönerken naziler gemiyi batırır. Biri olay yerinde ölür
10 kişi esir alınır 1 kişi ise kaçmayı başarır
Biraz piyanist filmine benziyor. 2.dünya savaşı temalı filmleri sevenlere öneririm
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sağolasın hocam, yol filmlerini çok severim. Bu türden başka bildiğiniz filmler varsa yazarsan sevinirim.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Tabiki paylaşırım
-
Kuru Otlar Üstüne (2023) 10 / 8.5 Bu film için ne diyeblirim ki, Adeta 3 saat 20 dakika Sinema ziyafeti yaşattı
6 saat bile sürse gözümü kırpmadan izlerdim.
-
İkinci kitabını çıkarmak için ilham kaynağı arayan bir yazarın bol seks soslu hikayesi. Kameranın iyi kullanımı ve oyunculuk dışında elle tutulur taraf göremedim. Ne alt metin sahneleri destekliyor ne de bu sahneler metne anlam katacak kadar derin. Bunun da ötesinde film ilginç olmaya çalışan fakat cringe olmaya evrilen tuhaf seks sahneleriyle de hafızalarda kalıcı olmayı reddediyor. Refn tadı aldım fazlasıyla. Oğlunun, babasından öğrenmesi gereken çok şey var. 5/10
-
Çok bilinen klasik korku filmi. İmdb puanı çok yüksek.
Günümüz filmlerine göre kurgusu basit kalıyor ama 54 yıllık bir film olduğunu belirtelim
Korku filmi olarak bilinse de gerilim dozu daha fazla
Klasik filmleri sevenlere öneririm
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Tam 25 yıllık bir film. bana göre ölmeden önce görülmesi gereken filmlerden biri. namı diğer şehrin azizleri
-
Listeye almıştım hocam ama uzun süreli olduğu için riske girip izlememiştim henüz. Tavsiye ettiğinize göre fazlasıyla izlemeye değer bir eser gibi duruyor.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Yorumlarında da dedikleri gibi konsept (prosopagnozi) güzel fakat icra felakete yakın. Bazı sahneleri kaliteliyken bazısı ucuz bir diziden veya geç akşam kuşağı filminden hallice. Filmde doğal olmayan, "Neden böyle oldu?" "Neden buraya gitti?" "Neden böyle davrandı?" dedirten, hayatın akışına uymayan birçok hadise mevcut. Hepsi amatörlüğün göstergesi. Oyunculuk da ortalama düzey ile abartının arasında gidip geliyor yani vasattan hallice. Filmde kesinlikle aktrisle beraber ilk Resident Evil'daki amnezi temasına öykünme var ama belli ki bu öykünmeyle filme dahil edilen Milla Yovoviç burada çok dengesiz, doğallıkla vasatlık arasında gidip gelen bir performans sergiliyor. Diğerleri zaten var veya yok gibiler ama en azından içlerinde bulundukları duruma uyum sağlayabiliyorlar. Tıpkı sahnelerin kalitesi ve oyunculuk gibi karakterlerin zeka seviyesi de senarist ve direktörün amatörlüğü nedeniyle - filmin söylediğim doğallık noksanlığına katkıda bulunacak şekilde - dalgalanıyor. 4/10.
-
Konusu bence gayet anlamlı ve yerinde olan, bol vahşilik içeren ve farklı öldürme fantazilerini dahil etmiş bir korku/gizem filmi. Kendini zombiye evirmiş ve gözü birşey görmeyen Abd menşeili Black Friday abazanlarını güzel imgelemişler. Bence izleyin. Sonu Sheriff açısından muğlâk bittiğinden devam filmi gelebilir düşüncesindeyim. Puanım 6/10.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Sheriff şaşırtmadı başından beri ama Ryan veya mavi gözlü sakallı mağdur adamdan da (Mitch) şüphelenmedim değil.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 21 Mart 2024; 3:28:41 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X