Şimdi Ara

Cinsiyet ayrımcılığı yapanlar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
0
Favori
1.653
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, günümüzde kadının beyin ağırlığını konu edip maşizm yapan birçok kişi var. Kadınların doğurmaktan veya cinsel ilişkiye girmekten başka bir işe yaramadıklarını söyleyip duruyorlar. Kadınların insanlık tarihi boyunca hiçbir işe yaramadıklarını iddia ediyorlar.

    Bu tür kişilere karşı elbette cevaplarım oluyor fakat aralarında bu fikri o kadar benimsemiş olanlar var ki bir türlü ikna yoluna varamıyorum. Eğer bu konuda herkes maçoluk eleştirisi yaparsa veya yararlı kaynaklar belirtirse hepimize faydalı bir başlık olabilir diye düşünüyorum. Bir satır yazı yazsanız dahi yeterlidir.

    Ciddiye alıp yorum yapacak arkadaşlara teşekkür ederim.



  • Şimdi 1-2 kelam etmek istiyorum kendimce.
    Genelde bakıldığında cidden kadınlar cinsel obje olarak görülüyor. Ben kendi gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki ne kadar yabancı dizi izleyen varsa çoğu olmasa da birçoğunun aklında bir yere sahip oluyor dizidekiler. Örneğin yabancı dizilerde herkes birbiriyle sevişiyor, komşu olsun tanıdık olsun akraba olsun. İnsanların kafasında da yer ediniyor haliyle. Adamlar dul komşularına veya gördüğü her kadına cinsel obje olarak bakmaya başlıyorlar. Belki diğer ülkelerde böyle değil ama Türkiye'de böyle. Çünkü diğer bir nedeni Türkiye'de cinselliğe başka gözle bakılması. Cinsellikte yemek içmek gibi bir ihtiyaçtır ama ülkemizde çok değişik karşılanıyor.Ayrıyetten dinin de önemi var tabii. İslam dinine göre masturbasyon günah, evlilik dışı ilişki günah.Tamam da ergenlik çağından evlenene kadar bu insanlar ne yapıcak? Sonra tabii tecavüzler vs artar millet akrabasına bile göz diker olur. Kadınlara direk cinsel obje olarak bakılır olur böyle olduğu zaman.Malesef Türkiye'de kadın - erkek ayrımı olmaksızın hiçbir insana bence önem verilmiyor. Biraz karmaşık oldu yazılar kusuruma bakmayın gece olduğundandır.




  • Ne kusuru! Yazdıklarınız için teşekkür ederim.

    Forumdan bir üye, annesinin doğumunu başka bir canlının doğumuyla eş görmüştü. Kendisini doğurmak için katlandığı sancıları, boğulurcasına kusmalarını, rahat hareket edememesini, 9 ay boyunca sanki kırılacak bir yumurta taşırmışçasına davranmasını resmen yok saymıştı!

    Bu tür vakaları önlemek için fikirler üretelim arkadaşlar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Historia Calamitatum -- 28 Ocak 2010; 5:42:20 >
  • Ben %51 oranda suçlu olan grubun para uğruna kendini kullandıran kadınlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkesin kullanabileceği, doğruyu bulabileceği bir aklı var, para uğruna şöhret uğruna kendilerinin sömürülmesine izin veriyorlar. %49'luk diğer kısım ise yine para uğruna veyahut başka bir amaç uğruna karşı cinsini kamuya mâl etmenin, sömürmenin peşinde.

    Kadınları cinsel obje olarak görmek, özellikle teknolojinin gelişiminden sonra görsel medyanın her türlü imkanı insanlara sunmasından sonra gerçekleşti. Serdar Ortaç'ın ya da İsmail Yk'nın kliplerine bakın, onlarca kadın sağını solunu açmaktan, kendini teşhir etmekten zevk alıyor. Ya da magazin programlarına, sanatçıların yaşamlarına bakın, hepsi de nerdeyse istisnasız hepsi de bir şey uğruna kendini pazarlamaktan çekinmiyor. Çevresel etmenlerin de etkisiyle birlikte bir erkek bir kadına ''Allahım, ne kadar güzel bir kadın, evlensek, çocuklarımız olsa ne kadar bahtiyar olurum'' diyerek bakmıyor, ''Off ne yenir lan bu'' diye bakıyor. Çünkü televizyonda, internette gördüğü aşağı yukarı bütün kadınlar sömürülmek için binbir uğraş veriyor, e haliyle bu adamın kadınlara saygısı azalıyor, insandan ziyade ''alırım, kullanırım, atarım'' dediği bir mala dönüşüyor. Daha özele inip bir örnek verirsek sürekli kendini parayla satan kadınlarla birlikte olan, bir şekilde onlarla zaman geçiren bir erkeğin diğer kadınlara bakış açısı nasıl olur ? Hepsine de aynı gözle bakar değil mi ?

    Tabii aynı şekilde kadınlar da erkekleri ''avcı, playboy'' olarak görmeye başlamalarından dolayı erkeğin kadına kadının da erkeğe bakış açısı hayli karman çorman olmuş durumda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Le petit prince -- 28 Ocak 2010; 11:22:57 >




  • kadını ikinci sınıf görme ya da cinsel obje görme o kişinin akli ve fikri yapısının gelişmemiş olmasına delalet eder.

    bazı özelliklerimizin erkek olarak bayanlara göre iyi olması (kas kuvveti vs) bizleri bayanlardan üstün yapmaz. kas kuvvetine baktığımızda hayvanlar bizlerden daha üstün olması gerekir.

    mühim olan kadın ya da erkek olmak değil, mühim olan insan olma erdemini ruhen yakalayabilmektir. bizlere verilen bazı özellikleri bayanlara karşı üstünlük olarak kullanmak ise ruhen insan olmadan uzaklaştığımızın göstergesidir.

    bir annenin evladını yetiştirirken katlandığı sıkıntıları, gerek doğumdan önce ve gerekse sonra, 30-40 yaşımıza bile gelsek bize şefkatle yaklaşmaları, bizleri her daim düşünmeleri, evladını yitiren annenin ızdırabını, hasta olduğumuzda yüreklerinin içindeki sancıyı düşündüğümüzde kadınlardan üstün olduğumuzu değil onların büyüklüklerini görürüz. onların sahip olduğu fedakarlık hissi sanırım hiçbir erkekte yoktur.

    dolayısı ile erkeklerin kadınlardan üstün olduğu düşüncesi tartışmadan bile uzak bir konudur. konuşacak konusu olmayan fikri yapısı gelişmemiş kişilerin laf olsun diye konuştukları bilgiden uzak laf salatası bir konudur.




  • Bu kadar karışık ve önemli bir konuda daha fazla açıklama yapmanız gerekir, cinsel ilişkiye girmenin nasıl görüldüğü önemli. Cinsel ilişki dünyanın en kötü şeyi de, en güzel şeyi de olabilir, nasıl ve ne şekilde yapıldığına bağlı.
  • Sevgili Küçük Prens, toplumumuzun aynası olarak bize ışık tutmaya devam ediyorsunuz.

    Bu konuda yazabileceğim en uzun cümle şu olabilir; "Peygamberler, krallar ve cumhurbaşkanları kadın olsaydı silahlar ve sınırlar olmayabilirdi. Annelerin çocuk sevgisi ve her çocuğun da bir annesinin olması savaşlara engel olabilirdi."
  • Kadinlarin umrunda olmayan bi eşitliği vermek için çabalamak biraz sacma kacıyo. hatta hayvan haklari savunanlar gibi davranmış olup aşağılamaya kadar gidiyor diyebiliriz.

    Cinsel ayrımcılıgı yapanlar zaten her şeyin ayrimciliğini yapıyolar olaya direk ayrımcılık yapan insan grubu olarak bakmak lazım. Kendinden olmayana küfreden , bir bireyi yaratılışıyla gelmiş olan, hiç bir seçme yada değiştirme hakkı olmadıgı özelliklerden dolayi iteleyen dalga gecen kişilikler sorun burda. Daha vahim olansa bu kişilerin sayisi. Hicte azımsanacak bi sayi yok ortada aslında. Elimde bununla ilgili resmi bi rakam yok ama forumda gördüğüm kadariyla yunanlıya,amerikalıya,israilliye küfreden, kürt yazısını gördüğünde dişlerini bileyenlerin sayis ibaya fazla.

    Bunun üstüne altan yetişme , değiştirilebilir,seçilebilir özellikler üzerine ayrımcılık yapan çok çok büyük bi kitle varki şu kısaltmalardan bilmektesiniz emo,apachi,kro,gay vs.. gitmekte. Bu tip şeylerin experti değilim ama hadi kro ,apachi dediğin kişilikler neysede bir emonun sana ne zarari varki gidip sırf hoşuna gitmediği için(ekşidekilere göre kıskanma meseleside var ) ana avrat sövmeye, rusyada yedikleri dayaği övmeye başlıyosun onu anlamış değilim. işte bir gün bu kitle bir üst seviyeye atlarsa vay halimize...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum

    Ne kusuru! Yazdıklarınız için teşekkür ederim.

    Forumdan bir üye, annesinin doğumunu başka bir canlının doğumuyla eş görmüştü. Kendisini doğurmak için katlandığı sancıları, boğulurcasına kusmalarını, rahat hareket edememesini, 9 ay boyunca sanki kırılacak bir yumurta taşırmışçasına davranmasını resmen yok saymıştı!

    Bu tür vakaları önlemek için fikirler üretelim arkadaşlar...



    Ha ha. Evet bu kadar kutsal birşey değildir ve bana göre cinsiyet ayrımcılığını şu laflarla siz yapıyorsunuz.
  • İnsan toplumda yaşar. Yeni doğan bir bebekte dişi erkek ayrımını ne kadar gözlersiniz hareket ya da davranışlarında? Ancak büyüdükçe toplumsal dayatmalar ve genlerin bencilliğinden kaynaklanan bir ayrıma doğru sürüklenir kişi. Hal böyle iken ve insan kendini toplumdan soyutlayamazken cinsiyet farklılığı ve bununla birlikte gelen ayrımcılık tabiki ortaya çıkar.

    Dayatmalar nedir? Kız cocuğunun büyürken annesini ve etrafındaki diğer kadınları örnek alması toplum içinde kadın nasıl olunur onu başkalarından öğrenmesidir. Dinin etkisi çok büyüktür, çünkü din insanlara nasıl yaşanması gerektiğini öğretir ve zorunlu kılar. Erkek çocuğu içinde aynı şeyler geçerlidir. Eğer ıssız bir adaya bir erkek bir kız bebek bırakılıp kendi kendilerini yetiştirseler farkın nasıl azaldığını görürsünüz. Ancak yine de fark olacaktır çünkü erkek yapısı gereği daha güçlü bir vücuda sahipken kadın daha duygusaldır.

    Geçmişten günümüze bu süreci incelerseniz aradaki farkın gittikçe kapandığını görürsünüz. Bunun nedenleri arasında erkekler arasında yeterince ilgi göremeyen ve daha çok destek almak isteyen ideolojik sürüklenmelerin kadınlara önem vermesidir.

    Tarih boyunca eşitsizliklerin, sınıf ayrımcılıkların üstü kapatılmıştır. Bunun üstünü kapatanlar eşitsizlik terazisinde hep ağır tarafta olanlardır. Her türlü materyali kullanırlar kullanmaya hazırdırlar ve bu genellikle din olmuştur.




  • Adam cinsiyet ayrımcılığından, kadınların cinsel obje olarak görülmesinden bahsetmiş. Siz işi kürde, emoya, cinsel ilişkiye getirmişsiniz, tebrikler. Asıl ilişkinin (evlilik öncesi) gayet doğal gözüktüğü yerlerde kadınlar cinsel obje gibi gözüküyor, ''batıda bu işler çok doğal abi ya, bizim tabularımız var'' diyenler, kadın teşhirciliğinin batıdan çıkma olduğunu görmüyorlar sanırım. Kaldı ki bu tarz cümeleler sarfeden kişiler açıkca ''Biz de kadınları yiyecek mal olarak göreceğiz ama Türkiyede izin verilmiyor'' demek istiyor, tabii anlayabilmek gerek. Kadınlara bu tarz yaklaşımın özellikle ülkemizde olduğunu zannedenler, çok samimi söylüyorum, ya dünya dışında bir yerde yaşıyorlar ya da beyin loblarında bazı sorunlarla birlikte hayatlarını sürdürüyorlar. Amerikada kadınlar 50 Cent'in kliplerinde kadınları aşağılayıcı görüntüler olduğu için protestolar düzenliyorlardı, Serdar ortaç'ın ve türevlerinin kliplerine de bakarsanız biz de bu yolda emin adımlarla yürümekteyiz.

    Gelelim işin islami boyutuna, humanist, dünyanın çok ilerisinde görülen filozoflar kadınların ''insan'' olup olmadığını tartışıyorlardı. Eski çağda, orta çağda 200 yıl öncesine kadar avrupada kadınlara ''insan'' gözüyle bakılmıyordu. İnsanın ulaşabileceği son mertebeyi ''annelerin'' doğal olarak kadınların altında olarak tasvir eden İslam'a ise batının kadına olan bakış açısından daha kötü bir gözle bakıyorsunuz. Hayır yani keşke herkes ağzındaki baklayı çıkarsa, lafı gevelemeyip değil mi ? Mesela işi islama getirenlerden biri çıkıp ''Kardeşim, ben sevgilimle ilişkiye gireceğim, ama islam buna engel oluyor o yüzden islama karşı önyargılıyım'' dese, bence laf salatası yapan kişilerden çok daha samimi bir yaklaşım göstermiş olur. İslam ne kadının eve hapsolmasını istiyor ne de karalara bürünmesini, nasıl bir terörist yüzünden tüm müslümanlar zan altında kalıyor, bu hapis hayatını kadınına reva gören müslüman yüzünden de dine karşı önyargı oluşuyor.

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Sevgili Küçük Prens, toplumumuzun aynası olarak bize ışık tutmaya devam ediyorsunuz.

    Bu konuda yazabileceğim en uzun cümle şu olabilir; "Peygamberler, krallar ve cumhurbaşkanları kadın olsaydı silahlar ve sınırlar olmayabilirdi. Annelerin çocuk sevgisi ve her çocuğun da bir annesinin olması savaşlara engel olabilirdi."


    İltifatlarınız beni yüceltiyor.

    Dünyayı kadınlar yönetseydi çok daha huzurlu olurdu sanrısı da oldukça gerçek dışı. Her insanın kadın olsun erkek olsun kişisel hırsları vardır, çıkarları vardır, kadınlar da erkeklerden sıra geldiği zamanlarda dünyada söz sahibi oluyorlar. Ne kadın firavun varken Mısır huzur buldu, ne Tansu Çiller varken Türkiye huzur buldu, Angela Merkel şu an dünyaya huzur mu vaad ediyor ? Çevrende gördüğün ya da televizyonda görüp ''Ne şirret kadın'' dediğin kişiye Türkiye'yi ya da Dünyayı yönetme hakkı verilse barış içerisinde mi yaşayacağız ? Son cümlene gelirsek, nasıl günümüzde yöneticilerin oğulları askerlikten bir şekilde yırtıyor, senin dediğin olsa yine yönetici kadınımızın oğlu hariç diğer annelerin oğulları da savaşacak ve ölecekti.




  • böyle bir ayrimcilik artik eskisi kadar yok. Hatta kadinlar erkeklerin isini bile ellerinden aldi o kadar ilerleme gösterdiler yani.
  • Ben başka bir konudan bahsedeceğim. Bizim kadınlarımız bence artık bizim kadınlarımız değil. Başka kadınların kopyası ya doğunun ya batının. Anadolu kadını pek az. Bugün kadınların bir kısmı tokalaşmak içini elini dahi uzatmıyor. Elini öpmek istediğiniz nineler kendini kadın karşısındaki delikanlıyı erkek görüp elini bile öptürmüyor. Bugün bir eğlence mekanından bir kadınla çıkmak dünyanın en basit işlerinden biri. Bugün bir erkek için kadın hiç birşey. Çalışması, ev işlerine yetişmesi, çocuğa bakması, çok konuşmaması ve gece kendisini memnun etmesi yetiyor. Eğitim seviyesi farketmeksizin ve diplomalı kesimde daha çok olmak üzere bir kadın şiddeti var. Dinin rolü eğitimsiz kısımda ters teptirilmiş. Erkek hegemonyasının bariz bir şekilde hakim olduğu dünyada bir cinsiyet ayrımcılığı olduğu çok net ortada. Fakat bunun asli sebepleri arasında sadece erkeklerin kabahatleri bulunmuyor. Kadının da kadınlığını bilmemesi, gücünün farkında olmaması gibi bir durum var. Dost sohbetlerinizde Osmanlı Tarihine girin. Kılıbık padişahlarımızın çoğu zaman kadın eline baktıklarını ve kadınlarından çok büyük destek aldıklarını göreceksiniz. Sultan diye başlı aşına bir unvan vardı. Devletin kuruluşunda yer eden ilk kurumlardan biri mesela "Anadolu Bacıları" isimli bir kadın kurumu. Örgütlü ne istediğini bilen kadınların bir arada olduğu, haklarının korunduğu bir kurum. Sosyal faaliyetlerini düzenleyen yaşamdan geri kalmayan Anadolu kadınları. Cumhuriyetin devrimlerinden en az yarar gören de kadınlarımız olmuş. Aslında bir çok devrim onlara yönelik fakat toplumsal yapı gereği pek de işe yaradığı söylenemez. Elde haklar olsa da bu devrimleri reddeden, gerek batı takıntılı , gerek doğu takıntılı bir sürü kadın var. Türkiye'deki sorun bence toplumsal bir değişim sorunu. En çok değişen ve değiştirilen ise kadınlar. Bu değişim sonucu ya modernlik adı altında edepsiz kadınları ya da dindarlık adı altında insaniyetten uzak kadınları doğurdu. Günümüz Türkiye'sindeki kutuplaşma bu yönde. Kılığı kıyafeti ruhu değişmiş kadınlar. Kendini kullandıran kendi değerini gücünü bilmeyen kadınlar. Böyle oldukları sürece erkek hegemonyası daha çok baskınlık kurar. Bence ortada fiziki değil düşünsel de bir üstünlük var. Kadın kendini hakir görmeyecek. Benim diyecek, benim varlığım diyecek.




  • Kadınlar derken birçoğunuz -deyim yerinde- ağzının doldurulmasından hoşlanan tipleri kastetmiş. Kendini pazarlayan, alçak gören ve cinsel fonksiyonlarıyla öne çıkmaya çalışan tipler elbette böyle görülmeye mahkumdur. Buna kimse itiraz edemez ve bu hareket cinsiyet ayrımcılığı olarak değerlendirilemez. Ayrıca mevzubahis tür kadınların hak ettiği sıfat da bellidir. Fakat benim kastettiğim kadınlar bunlar değildi. Çünkü cinsel özellikleriyle öne çıkmak istemeyen kadınlar da var ve bu kadınlar kötü sıfatlar almayı hak etmiyorlar. Olgun bir zihniyete sahip kadınların çoğu erkekten üstün olduklarına inanıyorum. Günün dörtte üçünü kahvede geçiren, at yarışları oynayan, netten vajina dilenciliği yapan tiplerin kadınlardan üstün olduğunu savunacak olanınız var mı? Bir de bunların kadın versiyonu var, onlar da kadın programları izleyip bütün zamanını altın günlerinde geçiren tipler. Her iki cinsiyetten de iş görmez tabakalar var, kadınların bu tabakada daha fazla yer kaplaması onların hepsinin düşük seviyeli insanlar olduklarını kanıtlamaz. Güçlülük konusunda ise fizikselliği atlayıp duygusallığa geçiyorum. Bu konuda erkeğin güçlü olduğu barizdir. İnsanlık tarihi boyunca duygularını yok edip sadece düşüncesiyle var olmayı seçmiş birçok erkek vardır. Kadınlar için aynı şeyi söyleyemem. Bunun ayrımcılık olmadığını düşünüyorum.

    girmiyor,

    Bahsettiğiniz kesim şu anda iş gören nüfusa tabi değil. Hele bir 15 sene sonra görün bu ülkenin halini.


    köle,


    Ergenleri ve ergen zihniyeti savunduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu tür kadınlara karşı kullanılması gereken kelime 6 harften oluşur ve hepsini tabir etmeye yeterlidir. Bunun, kişiliğim hakkında biraz aydınlanmanıza yarayacak bir bilgi olduğunu umuyorum.

    Ayrıca hiçbir şey kutsal değildir. Sadece hak verilmesi gereken kavramlar ve şahıslar vardır, kadın da bunlardan biridir.

    Cinsel ilişkinin kötülüğü ve iyiliği nasıl yapıldığına bağlı olarak karar görmez. Bu sizin fikrinizdir. Bir kadın aynı anda iki kişiyle yatmayı normal görebilir. Sizin bu hareketi kötü olarak tanımlamanız ancak subjektif bir ideadır. Bu konularda karar görmenin dayandığı kavramlar ancak kişilere özeldir.

    Cinsiyet ayrımcılığı yaptığımı iddia etmeniz eğer hiçbir şeyle desteklenmiyorsa zırvalamadan başka bir şey olamaz. Bu fikrinizi destekleyici yazılar yazmanız gerekir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Historia Calamitatum -- 28 Ocak 2010; 16:58:39 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum

    Kadınların doğurmaktan veya cinsel ilişkiye girmekten başka bir işe yaramadıklarını söyleyip duruyorlar. Kadınların insanlık tarihi boyunca hiçbir işe yaramadıklarını iddia ediyorlar.



    Sen bunları yazarak açılışı yaptın, şimdi sadece cinsel ilişkiye girmek ne demektir onu açıklamanı istiyorum. Ya da cinsel obje olmayı. Cinsellik önemlidir falan dedim, ama sana beğendiremedim, anlatmanı istiyorum.

    Kısacası burda toplu halde tartışmak keyifli de olsa, ağır da ilerlese, yine de konuyu açan kişinin kafasında bizlere sormak istediği birşeyler var. Ben tam olarak onu duymak istiyorum, ki tam o noktaya cevap verebileyim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle

    Sen bunları yazarak açılışı yaptın, şimdi sadece cinsel ilişkiye girmek ne demektir onu açıklamanı istiyorum. Ya da cinsel obje olmayı. Cinsellik önemlidir falan dedim, ama sana beğendiremedim, anlatmanı istiyorum.

    Kısacası burda toplu halde tartışmak keyifli de olsa, ağır da ilerlese, yine de konuyu açan kişinin kafasında bizlere sormak istediği birşeyler var. Ben tam olarak onu duymak istiyorum, ki tam o noktaya cevap verebileyim.


    Cinsel ilişkinin tanımı tektir ve nesneldir.

    Cinsel obje olmayı ise şöyle örnekleyebilirim; bir kadının, sizin tüm özelliklerinizi soyutlayıp sizi sadece cinsel organınızla ve cinsel performansınızla değerlendirmesi durumunda cinsel obje olursunuz. Cinsel obje olmayı istemeyen kişilere cinsel obje demek liseli zihniyetinin bir belirtisidir.

    Kadınların -ergen zihniyetli olanlar değil- alçak görülmesinin eleştirisinin yapılmasını rica ettim. Ortada sorulan bir soru yok.

    Ayrıca cinsiyet ayrımcılığı yaptığımı söylediniz fakat ardını getirmediniz. Hala zırvalamak durumundasınız.




  • Ben de dedimki, kadınların alçak görülmesinin eleştirisini yapıyorsun, ama kadınları sen de çok yukarda görmüyosun.

    Kadınlar acılara katlanıyorlarmış, vah onların halineymiş, sokaktaki hayvan gibi bakmamak lazımmış. Erkekler duygusal olarak kadınlardan güçlülermiş. Cinsiyet ayrımcılığını yapan sensin.

    Ben sürekli hatırlatmıyorum ama, bence sen de zırvalıyorsun. Ama bu şekilde konuşabiliriz.
  • "Hem erkek hem de kız çocuğa sahip olan ebeveynler, her iki çocuklarına da aynı şekilde davrandıkları halde çoğu zaman onların arasında davranış ve tutum farklılıkları olduğunu görürler. Araştırmalara göre daha bebek anne karnındayken beyinde oluşan biyokimyasalların etkisiyle farklılıklar oluşmaya başlar.

    Kız çocukları genelde yumuşak oyuncaklar ve bebeklere, erkekler ise araba, tren, uçak gibi hareket eden ve ses çıkaran oyuncaklara, legolara ilgi duyarlar. Kız çocukları genelde konuşmayı, şarkı söylemeyi, arkadaşlarıyla ve bebekleriyle oynamayı; erkekler ise koşmayı, atlayıp zıplamayı, boğuşmayı severler. Kızlar genelde oyuncak bebeklerine sarılır ve onları severler. Erkekler ise arabaların nasıl çalıştığını merak eder ve onları sökerler. Kızlar erkeklere göre konuşmaya daha erken başlar ve akıcı konuşurlar.

    Kızlar genelde okuma yazmayı daha erken sökerler. Kompozisyon, anlatıma dayalı dersler ve yabancı dil öğrenmeye daha ilgili olurlar. Öğretmenlik, halkla ilişkiler, eğitmenlik, iletişim gibi konuşma yeteneğine dayalı sosyal alanlara duydukları ilgi erkeklerden daha fazladır.

    Erkeklerin ise matematik, üç boyutlu düşünme, uzaysal algılama ve yön bulmaya daha yatkın oldukları görülür. Beden eğitimi dersi de en favori derslerin başındadır. Mühendislik, mimarlık, kaptanlık, rehberlik, dağcılık, pilotluk, profesyonel sporculuk gibi alanlara kızlara oranla daha çok ilgi duyarlar.

    Kadınların konuşurken sağ ve sol beyin yarıkürelerinin ikisini birlikte kullanma, erkeklerin ise genelde tek yarıküreyi daha baskın kullanma eğilimi gösterdikleri söylenir. Dolayısıyla kadınlar bir durum hakkında konuşurken genellikle durum ile ilgili duygularını katarak konuşmaya yatkındırlar. Örneğin bir işe geç kalan erkek “Yolda kaza vardı. O nedenle geciktim” diyorsa, kadın “ Yolda çok feci bir kaza vardı. O nedenle geciktim. Çok üzgünüm.” diyebilir. Ayrıca kadınlar genellikle beden dili ve ses tonunu konuşmaya eşlik edici biçimde daha çok kullanırlar.

    Kadınlar genelde bir karar vermeden önce daha fazla bilgi toplamayı tercih ederler. Alışveriş merkezlerinde vitrinleri dolaşanların çoğunun bayan olması dikkat çekicidir. Erkekler ise daha çabuk karar verirler. Dolayısıyla erkekler kadınlara oranla daha kısa sürede alışveriş yapabilirler. Örneğin alışverişe çıkan bir erkek genellikle fazla gezmeden gözüne kestirdiği bir mağazadan alışveriş etmeyi tercih ederken, kadın satın almaya karar vermek için önce fiyatı, modeli hakkında bilgi toplama amacıyla daha çok gezer. Sonra nereden alacağına karar verir. "


    Yukarıdaki alıntıdaki genellemede olduğu gibi ilgi ve başarı ilişkisini ele almak gerekir. Erkekleri kadınlara kıyasla üst model insan olarak algılayan bireyler aslında erkeklerin "ilgilerini" yüceltmekten başka bir şey yapmıyor. Haksız değiller. Genellemeye "henüz gözlemlediklerim doğrultusunda" katılıyorum. Fakat, erkek ilgilerinin yüceltilmesi gerekildiği noktada hemfikir değilim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: köle

    Ben de dedimki, kadınların alçak görülmesinin eleştirisini yapıyorsun, ama kadınları sen de çok yukarda görmüyosun.

    Kadınlar acılara katlanıyorlarmış, vah onların halineymiş, sokaktaki hayvan gibi bakmamak lazımmış. Erkekler duygusal olarak kadınlardan güçlülermiş. Cinsiyet ayrımcılığını yapan sensin.

    Ben sürekli hatırlatmıyorum ama, bence sen de zırvalıyorsun. Ama bu şekilde konuşabiliriz.


    Yazılarıma ithafen hiçbir şey yazmamışsın. Çünkü savunduğumu iddia ettiğin hiçbir şey yazılarımda yer almıyor. Yazdıklarımın ne anlama geldiğini benim değil senin bulman gerek. Bulamıyorsan, ortaya saçma iddialar atacağına yazıların ne anlama geldiklerini sor; olayları çarpıtma.

    Ben dedim ki; dudak büküp foto çektiren ergen zihniyete karşı son derece sertimdir ve bunlara gereken ünvanları takmaktan hiç çekinmem. Bir kadın masaya domalıp sadece kıçını göstermek için arkadan foto çektiriyorsa ben ona saygı duymam, gerekeni söylerim. Kadın dediklerin bunlarsa evet, bunları yukarıda görmüyorum. Sen görüyor musun da bana laf ediyorsun?

    Fakat gelelim benim kastettiğim kadına! Benim hususundan söz ettiğim kadınlar ise cinsellikleriyle değil akıllarıyla öne çıkmaya çalışan kadınlardır. Hiçbir türlü ergen davranışı göstermezler yani olgun davranırlar. Erkekte olan cinsel arzulara karşı kendilerinin cinsel özelliklerini ön planda tutmazlar. Tutmazlar ki aklın işine şehvet karışmasın. Bu yazımdan çıkaracağını düşündüğüm saçma çözümlemelere karşı belirtmek istiyorum, yukarıdaki cinsellik konusu İslam ilkelerine göre belirlenmiyor.

    Kadının doğum süreci esnasında neler çektiğini sanırım sen de küçümsüyorsun. Bu konuda yorum yapmayacağım.

    Kadınlar eziliyor diye bağırmıyorum. Kadınları akıllarınca ezip kendini üstün gören yarım akıllılar var, gelin bunları ikna edelim diyorum. Tartışmamız boyunca her yazdığımı yorumlamam gerekecek sanırım!

    Erkekler duygusal açıdan kadınlardan daha dayanıklıdır. Bilimsel bir makale bulamadım fakat genelin gözlemi böyle. Eğer değillerse de duygularını yansıtmakta erkeklerden çok daha çekinmez tavır sergiliyorlar. Bu da duygusallıktır. Ayrıca ben bunu kadınları aşağılamak için söylemedim. Kadınlardan da erkeklerden de ezilmesi gereken herkesi ezerim. Fakat genel olarak ezilen bir kitlede ezilmeyi hak etmeyen kişileri ezmeye çalışanlara tavrım mutlaktır.


    Kendini kadınlardan üstün görmeden önce bir Halide Edip Adıvar'ın kaçta kaçı olabilirsin onu düşün, sonra bir kavramı savunmaya geç.




  • Hak verilmez ALINIR.
    Bu bütün dünyada herkes ve herşey için geçerlidir.
    Ülkemizde eşitsizlik vardır ama bunun sorumlusu asla tek taraf değildir.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.