Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi köle -- 28 Ocak 2010; 20:06:20 > |
Hızlı 
Bildirim
Cinsiyet ayrımcılığı yapanlar (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Siz ikiniz, tek ayak üzerinde bekleme cezası veriyorum size.
Arkadaşlar, kişilikleriniz yerine fikirlerinizi tartışsanız daha iyi olabilir. Lütfen biraz sakin olun. -
Ben de sana bir gün tartışabileceğin bir kişilik edinmeni diliyorum. -
quote:
Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum
Arkadaşlar, günümüzde kadının beyin ağırlığını konu edip maşizm yapan birçok kişi var. Kadınların doğurmaktan veya cinsel ilişkiye girmekten başka bir işe yaramadıklarını söyleyip duruyorlar. Kadınların insanlık tarihi boyunca hiçbir işe yaramadıklarını iddia ediyorlar.
Bu tür kişilere karşı elbette cevaplarım oluyor fakat aralarında bu fikri o kadar benimsemiş olanlar var ki bir türlü ikna yoluna varamıyorum. Eğer bu konuda herkes maçoluk eleştirisi yaparsa veya yararlı kaynaklar belirtirse hepimize faydalı bir başlık olabilir diye düşünüyorum. Bir satır yazı yazsanız dahi yeterlidir.
Ciddiye alıp yorum yapacak arkadaşlara teşekkür ederim.
haksızda sayılmazlar hani...
üç tane isim ezberleyip, çıkış noktası olarak Halide Edip yazarsanız olmaz ama! Zira Atatürk olmasaydı, Halide Edip'in varlığından haberiniz olmazdı.
Kadınlarla bu konuyu tartışmak anlamsız, örnekler saymakta komik olur... tek tutunacak dalınız, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır palavrası...
aslında tam tersidir, her başarısız erkeğin arkasında bir kadın vardır...
İşin özü ''kadınlarda feci olan şey , ne onlarla ne de onlarsız yaşanabilmesidir.'' (byron)
-
quote:
Orijinalden alıntı: köle
Dengim değilsin. Cinselliğin ön planda tutulacak bişey olduğunu sanman. Akılla şehveti ayırman. Ve en önemlisi bu başlığa ilk yazdığım soruya derin bir yanıt vermek yerine kestirip atman.
Kadınlardan üstün olduğumu falan iddia etmedim. Halide ye selamımı söyle aradan çekilsin. Ben kadınlarla eşit konumdayım. Ama sen bu başlıkta karşı olduğun şeyi kendin yapıyorsun. Sen kadınlarla eşit konumda görmüyosun kendini, görseydin olay bitmişti. Ama cümlelerinin altında yatan ve burda herkesin göremeyeceği noktalarda, sen kendini kadından üstün görmektesin. Duygusal olarak üstünüz falan filan demen de bunların kanıtı.
Umarım güzel zırvalayabilmişimdir sevgili arkadaşım.
"Tartışmamız boyunca her yazdığımı yorumlamam gerekecek sanırım!"
Ne güzel demişim.
"Erkekte olan cinsel arzulara karşı kendilerinin cinsel özelliklerini ön planda tutmazlar."
Burada cinsel özelliklerin ön planda tutulmaması gerektiğini vurgulayıp varlığından bahsettiğim kadınların da bu gibi bir davranışta bulunmadıklarını belirttim, yani onlara iltifat ettim. Erkekler doğaları gereği kadınların cinsel özelliklerine karşı zaaflar bulundururlar. Bahsini ettiğim kadınların da bu durumu suistimal etmeyip cinselliklerini arka plana atmalarını takdir ettim. Anla artık be dostum!
"Tutmazlar ki aklın işine şehvet karışmasın."
Hayatını belirleyecek bir sınav esnasında yanında çırıl çıplak bir kadının oturmasını ister miydin? Eğer istemez isen kendi söylediklerinle çelişeceksin. Soruma cevap istiyorum! Günümüzde hangi bilimsel platformda aşırı dekolteli giysi ve bir karış eteğe izin veriliyor? Cinsellik insanların en büyük zaafıdır. Bu kavramın etkilerini en aza indirerek yani çok açık giyinmeyerek şahıslar arası iletişimde cinsel arzulara verilen yer son derece kısıtlanmış olur. İnsan ilgili olduğu konuya mı yoğunlaşsın, yoksa karşısındaki bayanın göğüslerine mi? Benim derdim bu arkadaşım, başka bir şey değil.
Sorunu cevaplamıştım, cevabım yeterli olmadıysa istediğin ayrıntılarla beraber sorunu bir daha sorabilirsin.
Kendini kadınlara karşı üstün değerlendirmediğine sevindim. Ben arkadaşlardan maşizm eleştirisi yapmama yardım etmelerini istiyorum, sen bana maşist diyorsun.
Herkesin göremeyeceği noktaları bir açıklasan da biz de görsek. Kadınların hormonal özelliklerini belirtmem cinsiyetçilik yaptığıma bir delil değildir. Senin derdin biyologlarla, benimle değil.
castorpollux,
Erekklerin, bu fikirlerini belirttikleri zaman haksız sayılamayacaklarını karar gördüğüm kitleyi oluşturan kadınlar çoğunluktadır, haklısınız. Sürekli kadın programları izleyen, günlere giden, mağaza mağaza gezen, kendini standartların altında görüp görevlerini kısıtlayan yani kendini evinin hanımı olarak gören kadınların durumu hiçbir iyi sözü hak etmez. Kadın, ne geçmişte ne de günümüzde gücünün farkına varamamıştır. Bu da günümüzdeki durumlarının en önemli sebeplerindendir. Fakat benim amacım genelleme yapılmasını önlemek ve bunun yanlış olduğunu göstermek. Örneklersek; Türklerin bilgin ve gelişmiş bir ırk olduğunu söyleyebilir miyiz? Asla! Yabancı bir şahıs gelip "Türkler kıçındakini silemiyor, hepsi aptal!" derse haklı olur mu? Eğer bu şahsa sözünde doğru dersek, Prof. Oktay Sinanoğlu'na, Prof. Mehmet Haberal'a, Prof. İlhan Arsel'e haksızlık etmiş olmaz mıyız?
Arkadaşın kadın ayrımcılığı yaptığını düşündüğüm için o örneği verdim. Ayrıca, Atatürk'e bir suçlamada bulunmuşum gibi konuştunuz. Benim bahsini ettiğim ayrımcılık doğuştan itibaren varsayılandı. İnsanı yükselten veya alçaltan fikirleri ve icraatlarıdır. Bu konuda Atatürk dünyanın en büyükleri arasındadır.
Fikirlerimi yanlış anlamışsınız. Kadınların erkeklere lazım olduğunu düşünmüyorum. Her insan karşı cinsi olmadan yaşayabilir.
Byron'ın sözüne katılmıyorum. Kadınlarla yaşanılabilir, erkek kendi dengi bir dostla hayat sürdürülebilir. Duyguların ve cinsel arzuların buna ihtiyacı vardır. Fakat asıl iş, erkeğin duygulara ve cinsel arzulara olan ihtiyacıdır.
Ayrıca kadınlar olmadan da kusursuz bir hayat sürdürülebilir. Kadınlar olmazsa cinsel isteklerimizi tetikleyecek faktörler de olmaz. Kadınlar olursa fakat cinsellik olmazsa, o zaman sorun yaşayabiliriz fakat böyle bir durum ütopyadan ibarettir.
-
Hayat bi güç savaşıdır, eteğinden etkilendiğin oranda o kadın o eteği giyecektir. Senin bahsettiğin gibi bir hayat yok, gerçekleri görmen lazım. Kadının eteğinden etkilenip etkilenmemek de, senin cinselliğe bakışına ve kendi hayatını nasıl yaşadığına göre değişir.
Ben sınavdayken yanımda çıplak oturan kadına bakmazdım, çünkü benim için sınav önemli.
Ama senin hayatında yaptığın kadın harici diğer işler yeteri kadar önemli değilse, kadınlar tabi ki odak noktan olacak. Ki böyle olması da gerekiyor. Çünkü bir eteği, kalçayı, ya da çıplaklığı fazla gözünde büyütüyosun. Sana demek istediğim insan bunu kontrol edebilir. Böyle bir imkan vardır sevgili arkadaşım. -
Yapma...
"Fikirlerimi yanlış anlamışsınız. Kadınların erkeklere lazım olduğunu düşünmüyorum. Her insan karşı cinsi olmadan yaşayabilir. "
Bu ifademden nasıl cinselliği büyüttüğüm ve şehvete düşkün olduğum anlamını çıkarabildin?
Herkes güçlü olamaz. Şehvete yenik düşenlerin güçsüzlüğü, kadınlara avantaj olarak yansır. Etkilenen kısım yani güçsüzler büyük çoğunluktadır, zaten bu yüzden artık eğilmeden cinsel organlarını görebildiğimiz kadınlar var.
Benim sınav örneklemem günlük yaşantıyla ilişkiliydi. Resmen soyunuk gezenlerden hoşnut olmamam onların kölesi olduğum anlamına gelmez. Ayrıca hoşnutluk kavramını da biraz açmak istiyorum. Hoşnut olmuyorum fakat fikirsel olarak olmuyorum. Bu yapılanları boş ve aptalca bir uğraş olarak görüyorum. Fiziksel olarak etkilenmiyor yani senin sandığın gibi "azmıyorum".
Yazımda yanlış anlamadığın bir noktanın bile olmadığına da değinmek isterim.
Sana göre cinselliğe çok önem veren biriyim. İfadelerimde ise kendi fikirlerimi şöyle belirtiyorum;
"Ayrıca kadınlar olmadan da kusursuz bir hayat sürdürülebilir."
"Kadınların erkeklere lazım olduğunu düşünmüyorum."
Yine yanlış anlamışsın...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Historia Calamitatum -- 29 Ocak 2010; 6:43:50 >
-
Kadın ve erkek birbirleri için ya da kendi aralarında(!) cinsel objedir. Tatminkarlık vardır, olmadığını söylememiz değiştirmiyor bu durumu. Tabi bu cinsellik bazen araç(öncesi sonrası ve bu kavrama yüklenen anlamlar), bazen amaç(çeşitli sebepler) oluyor.
Ekleme :
(En az)Bir kadın forumdaşımızın yorumlarını görmek isterim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metete -- 29 Ocak 2010; 3:38:09 > -
Ben bir kadın olup cevap yazıyorum. Vücudumu açıyorum çünkü bakıyorsunuz. Senin hayatının kontrolünü elinden alıyorum. Akıl nedir? Ben bu noktaya aklımla geldim, senin bana bakmanı sağladım, bunu aklımla yaptım. Düşünerek yaptım. Sana her istediğimi yaptırabiliyorum, madalyalarının önemi yok, yaptığın bilimsel buluşun da yok. Kas gücünün de yok. Çünkü güç bende ve ben buraya akılla geldim.
Eğer kalçalarımdan ve göğsümden önce gözlerime bakıp beni utandırabileceksen ve benim gücümden daha büyük bir güç sunacaksan bana, işte o zaman akıllı olan da güçlü olan da sensin. Sen benim cinsel objemsin, çünkü senden cinsel manada etkileniyorum. -
İşte değerli köle, sırf bu zihniyete karşı bir gün Taksim'de transparan donla dolaşmayı düşünüyorum. Bu hareketin, gücün ne olduğu konusundaki fikirlerin büyük bir kaosa sürüklenmesine vesile olacağına adım gibi eminim. Çünkü erekte bir penisle okun kantininde gezince tüm gözlerin nerede toplandığını bizzat gördüm, biliyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Historia Calamitatum -- 29 Ocak 2010; 4:05:10 > -
Sevgili köle
Aramızdaki güç farkını ve üstünlüğü bu kadar basit bir şekilde ele alışından ötürü ve kendinin güçsüz olma kozunu bu denli benim ellerime verdiğin için zaten seni çoktan net ve açık güçsüz ilan ederdim. -
quote:
Orijinalden alıntı: metete
Sevgili köle
Aramızdaki güç farkını ve üstünlüğü bu kadar basit bir şekilde ele alışından ötürü ve kendinin güçsüz olma kozunu bu denli benim ellerime verdiğin için zaten seni çoktan net ve açık güçsüz ilan ederdim.
Tam anlamadım. Güçsüz olma kozunu senin eline vermek ne demektir? Kadının kendini erkeğe teslim etmesi gibi bişey mi?
Beni güçsüz ilan ederdin, bunu bana da açıklayabilir miydin, ya da o an cinsel isteklerin üzerinde tam bir kontrol sağlar mıydın? Ve bunları 1-2 saniye içinde yapabilir miydin? -
quote:
Orijinalden alıntı: köle
quote:
Orijinalden alıntı: metete
Sevgili köle
Aramızdaki güç farkını ve üstünlüğü bu kadar basit bir şekilde ele alışından ötürü ve kendinin güçsüz olma kozunu bu denli benim ellerime verdiğin için zaten seni çoktan net ve açık güçsüz ilan ederdim.
Tam anlamadım. Güçsüz olma kozunu senin eline vermek ne demektir? Kadının kendini erkeğe teslim etmesi gibi bişey mi?
Beni güçsüz ilan ederdin, bunu bana da açıklayabilir miydin, ya da o an cinsel isteklerin üzerinde tam bir kontrol sağlar mıydın? Ve bunları 1-2 saniye içinde yapabilir miydin?
Daha güçlü ve akıllı olmayı seni o anki durumda utandırabilme olduğunu söyledin. Sen belli birşey yapıyorsun(güçlü ya da akıllı olma uğruna) ve karşındakinden bir tepki bekliyorsun, bu tepkiye göre de güç ve akıl kıyaslaması yapma durumuna giriyorsun. Bu tepki fiilini -yani seni güçsüz ve daha akılsız kılabilme yetisi- karşıya verdiğin için seni zaten güçsüz ve akılsız ilan ederdim diyorum. Daha açık olduğumu umuyorum.
Düşüneceğim şey emin ol "senin benden daha basit olmandır". Sana açıklamaya kalkmazdım güç ve akıl kişisel, kendi başına keşfedilmesi gereken şeyler olduğunu düşündüğüm için.
"o an cinsel isteklerin üzerinde tam bir kontrol sağlar mıydın? Ve bunları 1-2 saniye içinde yapabilir miydin?"
Buna verceğim cevapla ne seni ne kendimi tatmin edebileceğimi düşünmüyorum. Pas.
-
Söylediklerimin arkasındayım, çünkü hayat bir utanç ve güç oyunudur. Utanç denilen şey o kadar önemlidir ki, onu ayrı bi başlıkta tartışmak lazım.
Beni bir başkası yargılamalı, neden bunun önünü kapatıyorsunuz? Ancak beni utandırabilen biri benim hayatımı değiştirebilir. Göğüs,kalça vücut bunlar sadece et parçasıdır, ama buna yüklenen anlam üstünden bir oyun dönüyor hayatta. Ben o anahtarı elimde tutup senin kontrolünü elinden alıyorsam, bir adım öndeyim ya da olabilirim, eğer sen o anahtardan etkilenmeyip başka bir anahtar sunacaksan bana, işte o zaman seni merak ederim. (Herşeyin cevabı ya da gücün tamamı öteki kişide değildir, ama bazı değişimler için dışardan gelecek o yabancı kişiye ihtiyaç duymak zorundasınız)
Cinsel çekim gibi konular bunlarla alakalı. Utanç üstüne konuşmak isterseniz bir başlıkta tartışabiliriz, iyi de olur.
-
Basit düşündüğümüzün farkına varmamızı diliyorum.
Tartışmaya devam etmek istesem de burda kesiyorum. -
Anneler kutsaldır.Tüm anneler kadındır.Cinsiyet ayrımcılığı yapanlarda analarından çıkmışdır.Onlara saygı duymaları gerekir.. -
yazılanları okuyamadığım için özür diliyorum
prof nevzat tarhan ın kadın psikolojisi diye bir kitabını okudum tavsiye ederim
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=89789
kitap hem kadın ve erkek arasındaki farklardan nasıl iletişim kurulması gerektiğinden, tarihi süreçte kadının rolünden, bugünkü durumdan sorumlu olan anlayıştan(erken modernizm anlayışı)
kısaca herşeyden bahseden faydalı bilgilerle dolu bir kitap -
Kadının Durumu :
-Çalışma yaşamı 15+ için 26 milyon.1/4'ü(6 Milyon), bu sektörde, yarısı tarım, %15 sanayi,%35'i hizmet sektöründe.
-Kadınların %20 si okuma-yazma bilmiyor.Kadınların %4'ü üniversite eğitimi alıyor.Üniversite eğitimi alanların %70'aktif, sağlık-eğitim-finans gibi sektörlerde yarıya yakını çalışıyor.Kadın akademisyen sayımız çok yüksek (%30) Avrupa'da ise %5-6 arasında.
-Kadın tarımda çalışırken kayıtlı görünüyor, göç edince kadının kayıt dışı çalışması ve çalışmaması durumu sözkonusu oluyor.Kadının işgücüne katılma oranı düşüyor.
-Gelir bakımından kayıtdışı, çocukta ve kadında yüksek.Çalışanlar, düşük gelir getiren işlerde çalışıyor.Bazıları doktor-bankacı vs. olup iyi gelirler alabiliyor.
-CIGE(Cinsiyet bazlı insani gelişmişlik endeksi) :
*Yönetimde, universite eğitimi alan %4'ün %2'si mecvut.
*İşveren olma oranı, universite eğitimi alan %4'ün %7 si mecvut.
*Parlamento temsil oranı, 550 vekil içinde 48 yani %9 civarı iken dünya ortalaması %16.6.Gelişmiş ülkelerde parlamento için kotalar var bu yüzden katılma oranı yüksek
-3 kadından 1'i dayak ile karşı karşıya.Dayak yiyen kadınların 4'te 1'i haklı sebeplere dayandırıp dayağı meşrulaştırıyor.Dayak+Töre cinayetleri hala devam ediyor.
2009 Türkiye IGE'si 182 ülke arasında 79.'yuz
2009 Türkiye CIGE'si 182 ülke arasından 101.'yiz
-->CIGE sıralaması olarak önümüzdeki ülkeler ; Azerbaycan, Pakistan, Sri-Lanka, Zambiya, Etiyopya, Montenegro, Brezilya, Bolivya, Nikaragua, Uruguay, Kore, Meksika, Küba, Sırbistan, Bulgaristan, Barbados, Kıbrıs, Kırgızistan.
Çözüm İçin :
-Eğitim düzeyini artırmamız gerek-->Çalışma yaşamı, ekonomik bağımsızllık, yönetimde rol alma.
-Yasal değişiklikler-->Zorunlu eğitim, kreş, kota vs.
-Zihniyet değişikliği-->CIGE sıralaması fazla ise, aile fertlerine bakım sorumluluğu veriliyor.Kadın evinin süsüdür, elinin hamuruyla erkek işine karışmaz.
3 çocuk yapılmalıdır.Sabah çocuğu, öğlen evi, akşam kocayı mutlu eder.Çalışan kadın kocasını aldatırmış dedikodusunun yaygınlığı.
-KADER-->Kadın Adayları Destekleme ve Eğitime Katılma Derneği(Siyasetçi yetiştiriyor) etkinliğini artırmalı.
-KAGİDER-->Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği(Girişimci Yetiştiriyor) etkinliğini artırmalı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gaea -- 2 Şubat 2010; 23:24:58 >
-
Nedense kadınla ilgili her tartışma kadının vücuduna odaklanıyor... 
-
quote:
Orijinalden alıntı: TuVNeRa
Nedense kadınla ilgili her tartışma kadının vücuduna odaklanıyor...
İtiraf et bunu saptayıp kayıt altına almak için kadın vücuduna odaklandın mı, odaklanmadın mı?
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
