< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ptNB -- 21 Temmuz 2017; 22:26:39 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ptNB -- 21 Temmuz 2017; 22:26:39 > |
İşin içinde olsaydın böyle boş bi yorum yapmazdın. Ben tıp okuyorum. Rakip eleme amacım yok. Ki zaten buradaki 3-5 kişiyi elemeye çalışacak kadar amele değilim. Ablam ftr mezunu. 2 yıldır işsiz. Psikolojisi bozuldu. 4-5 yerden iş kovalıyor. Yok. İş yok.
|
Bir fizyoterapist olarak meslektaşımın yazdığı her cümleye katılıyorum. Son atamada 87 puanla zabıtalık tercih edip atanan fizyoterapist arkadaşlar oldu. Durumun vehametini siz de burdan anlayın.
|
Merhaba. Keşke forumda 2 sene önce böyle bir konu açılsaydı da tercih dönemimde bu bölümü tercih etmeseydim belki de şu an bu kadar pişman olmazdım.
Dediklerinize tamamen katılıyorum. Şu an 2. sınıfı bitirdim ve staj görüyorum. Dikey Geçiş Sınavı ile 2 senelik bölümlerden çok düşük puanlarla gelenler ve Uzaktan Eğitim'in gelmesi FTR'nin değerini iyice yitirmesine sebep oldu. Bunlar; dediğiniz gibi okulların ve kontenjanların artması da mezun sayısının çok fazla artmasına sebep oldu. Şu an üniversitede ders veren hocalarımız bile mezun olan öğrencilerinin iş bulamadıklarını, özel sektörde ise koşulların çok ağır olduğunu ve bizlere gereken değerin verilmediğini söylüyor. Bölümde onlarca ağır dersi en ince ayrıntısına kadar öğrenmemize rağmen sahada sadece söyleneni uygulamamız ise apayrı bir saçmalık. Atama oranlarına, özel sektördeki durumumuza ve çalışma şartlarımıza baktığımda neden üniversitedeki ders saatimizin ve derslerimizin bu kadar yoğun olduğunu anlamış değilim. Ayrıca ülkemizde Fizyoterapistlik mesleği hakkında kimsenin bir bildiği yok. Karşındaki insan nerede okuyorsun dediğinde ve cevap verdiğimde önce bir duraksıyor. Doktor desen doktor değilsin, hemşire desen hemşire değilsin. Çok arada kalmış bir meslek. Ve sahada sorumluluğumuzun bunca gördüğümüz derse rağmen olmayışı, yaptıklarımızın bir Tekniker'den farklı olmayışı beni bu meslekten oldukça soğuttu. Zamanında tercih döneminde danıştığım hocalar ve insanların çoğu ezbere bir şekilde beni bu bölüme yönlendirdi. 20 bin sıralamalarla bu bölüme yerleştim ve dönüp baktığımda gerçekten çok pişmanım. Mezun kalmamış ve 2 sene okumamış olsam kesinlikle insanların değer verdiği, meslek sorumluluğunun fazla olduğu, çalışma alanlarının daha geniş olduğu ve KPSS'de atama oranlarının bir nebze daha rahat olduğu bölümleri seçerdim. Şu an 2 sene kaldıktan sonra başka bölüme geçmek ya da yeniden hazırlanmak saçma geliyor. Gelecek sene KPSS sınavı var ve ona hazırlanacağım. İnşallah her şey umduğumdan çok daha iyi gider. Şu an tercih yapıyor olan arkadaşlar da bu dediğimi dikkate alırlarsa ve başkalarının yönlendirmesiyle bölüm seçmezlerse kendileri sonradan benim gibi pişman olmazlar. Umarım her şey gönlünüzce olur. |
Bu alıntı görselinde KPSS minimum atama puanları ve açılan kontenjanlar mevcut. https://www.basarisiralamalari.com/fizyoterapi-ve-rehabilitasyon-2016-2017-basari-siralamasi-taban-puanlari/ Bu linkte de kontenjanlar ile FTR bölümleri sıralanmış. Basit bir matematik hesabıyla devlette yapılan alımlar ile mezun olacak FTR öğrencilerinin sayılarını kıyaslayabilirsin. Piyasada işten çıkarılmış ve şu an işsiz olan fizyoterapistlerden bahsetmiyorum bile. Biraz matematik ile mesleğin halini görebilirsin. |
Doktorluk haricinde söyledikleriniz artık tüm meslekler için geçerli bence. :)
Mühendislik yazan için de durum aynı mesela. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Infinitum -- 22 Temmuz 2017; 10:58:29 > |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Multimetre -- 21 Temmuz 2017; 21:55:33 > |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|