Bir Atatürk Düşmanı Mürteci Daha Eksildi - Y. Bahadıroğlu Öldü (18. sayfa)

İşte sorununuzda bu anlamıyorsunuz bile okuduğunuzu. Atatürk ü sürekli birşeylerle karşılaştırmaktan bıkmadınızmı? karşındaki Atatürk düşmanı bile olsa bu kin nefret nereye kadar. Her sabah forumun ilk sayfasında bu tür mesajlar. Rahatsız olan ben değilim sizler hayata karşı rahatsızsınız.

Atatürk'ün yaptıklarını karşısına konan safsatalarla tabii ki karşılaştıracağız, bunda abes bir şey yok.

Forumun anasayfasının halinden olan memnuniyetsizliğiniz bizi bağlamıyor. Teknik olarak çözülebilecek bir şikayetiniz varsa yönetime başvurun bence.

"Hayata karşı rahatsız" olanlardan biriyim evet. 5 yaşındaki çocuğumu yolladığımız devlet okulunda geçen sene Irak'taki şehitlerden ötürü mevlüt okutulacağı, başörtüsüyle okula yollanması istendi çünkü. Üzgünüm sizin gibi gevşek olamıyorum bu gidişata karşı.

Atatürkü sevmeyen TERÖRİST dir hiç boşuna gizlemeyin.. açık açık söylüyorum !

Mürteci sizlersiniz dünya gelişiyor ilerliyor halen kafanız bir yerde takılı kalmış ,100yildir aynı yerde saymaktasiniz .Bize bilim getirin bağnazlık değil

Belki bir Türk olarak bahsi geçen kişinin atası olmadığını düşünüyordur, olamaz mı, bir saniye olamaz çünkü atatürk geldi düşmanı yendi son padişahlar zevü sefaya dalmışlardı, bir de Vahdettin İstanbul'un anahtarını İngilizlere verdi. Aynen.

şimdi kardeş mesela Hitler'in, Stalin'in, Moussolini'nin, Mao'nun, ne bileyim Kim İl Sung'un isimleri de hiçbir zaman unutulmayacak, nasıl bir argümandır bu seninki?

Kardeş Kuzey Kore'de var aynı kanundan. Bir tek orada ve burada var zaten bu kanundan.

Yalan mı? Sakarya Savaşı sırasında beşinci kez evlenen Vahdettin değil miydi?

Şimdi damlar buraya "atatürk şöyle müslümandı böyle müslümandı" tayfası. Aynı kişiler erdoğan'a dini siyasete alet ediyor diye kızıyorlar ya, resmen onlar adına utanç hissediyorum.

Dediğin şeyin doğru olup olmadığını bilmiyorum da bir an bile "yok yav o kadar da değildir" diye düşünmedin mi o inkılap tarihi dersinde? "Yav sanki yeni devletin gücünü ve otoritesini konsolide etmek için önceki yapıya bok atıyor gibiler" diye gelmedi mi aklına cidden?

Araştırdığım için gelmedi. Sizin gibi komplo teorisi manyağı değilim. Okuyup araştırdım pek çok şeyi. İnkılap tarihi dersinde böyle bir şey anlatılmıyor bu arada. Daha yeni öğrendim bunu.

Al buyur:

https://www.dogrulukpayi.com/dogrulama/sakarya-meydan-savasi-devam-ederken-sultan-vahdettin-in-dugun-yaptigi-iddiasi

Darısı Canan Kaftancıoğlu'nun başına :)

Ben zaten spesifik olarak bahsettiğin şeyi demiyorum. Hayat bilgisi dersi sırasında hepimiz çok küçüktük, zaten beynimizi orada yıkadılar. Ama lisede sorgulayabilecek olgunlukta oluyor insanlar. Bu memleketteki kemalist kesim çocuklarını resmen atatürke tapar şekilde yetiştirdiği için böyle şeyleri sorgulamaları zor oluyor gerçi.

Benim için mesela çok sancılıydı bu beyin yıkamasından kurtulma süreci. Gerçekten kolay değil. Ama inşallah daha çok kişi kurtuldukça ezberletilenlerin değil gerçeklerin peşinde koşan bir topluma dönüşeceğiz.

Vahdettin de Abdülhamit de babamın oğlu değildir bu arada. Bu kişiler de insandır, doğru şeyler yaparlar, yanlış şeyler yaparlar, ne bileyim zaafları vardır falan, siz ama bunları atatürk için söyleyemiyorsunuz. Yani bu cümleyi kurarsınız çok rahat da "yav şurada yanlış yapmış" diyebilecek kontrole sahip değilsiniz fikir dünyanızda.

Burada 'Yav sanki yeni devletin gücünü ve otoritesini konsolide etmek için önceki yapıya bok atıyor gibiler" diye gelmedi mi aklına cidden?' diyorsun ancak Atatürk ve Cumhuriyetin ilk yılları hakkında söylenen anti tezlerin çoğunu 'gerçek' diye kabul ediyorsun.Bu nasıl bir çelişkidir böyle?Hiç mi aklına acaba dinciler Cumhuriyet dönemine bok atarak kendilerini aklamaya çalışıyorlar sorusu gelmiyor aklına?Bu ülkede tarihini yok sayan ve tarihine bok atan bir kesim varsa o da dincilerdir.Başkası değil.

'Yalan yazan tarih utansın' diyerek yalan tarih yazmanın üstadlarını takip etmek nasıl bir düşüncedir?

Mesela bu ülkede dinci tarihçiler ve onların yönetiminde ki hazırlanan lise kitaplarında insanlar şu saçma sapan argümanlarla kandırılır;

1-'İslamla Göktanrı inancı birbirine benziyordu.O nedenle Türkler islamı kabul edip akın akın islama geçtiler' şeklinde saçma sapan bir söylenceyi yıllardır liselerde tarih derslerinde bizlere okuttular.Bir kere bile olsun lise tarih kitaplarında 'Talkan ve Curcan' katliamlarından bahsedildiğini göremedik.Türklerin müslüman araplar tarafından nasıl kesildikleri,Türk kızlarının 'islam adına' nasıl tecavüze uğradıkları,Türk kızlarının arap müslüman köle pazarlarında araplara nasıl 'cariye' olarak satıldıkları,Türgiş hükümdarı Sulu Kağanın yıllarca müslüman araplara karşı Orta Asya'yı savunduğunu öğretmediler.Bunun yerine 'İşte Gök tanrı inancında tek tanrı var.İslamda da tek Allah var.Türkler bunu görünce 'Aaa ne kadarda bizim dinimize benziyor.Hadi topluca islama geçelim' diyerek islama geçtiler' şeklinde bir zırvalığı okuttular.Bugün hala daha lise tarih kitaplarında Türklerin müslümanlığı kabulü böyle anlatılır.

2-Osmanlı 600 sene Dünya'ya hükmetti zırvalığı mesela.Bu zırvalık henüz lise tarih kitaplarında açık açık söylenmesede konuların işleniş tarzıyla ima edilir.Açıkça bu zırvalık lise kitaplarında söylenemediği için bunu söylemek dinci çakma tarihçiler tarafından üstlenilmiştir.Bu çakma dinci tarihçiler sanki Osmanlı 1 Kasım 1922'ye kadar Dünya'ya hükmediyordu da TBMM saltanatı kaldırarak bu koca imparatorluğu tasfiye etmiş havası estirirler.Halbuki Osmanlı 17.yüzyıldan itibaren gerilemeye başladığını,1699 Karlofça anlaşması ile çöküş dönemine girdiğini ve daha sonra sürekli Avrupalılarca şamar oğlanına döndüğünü,Osmanlının ömrünün Avrupalı devletlerin çıkar çatışmalarından dolayı uzadığını,adli ve mali kapitülasyonlarla elinin kolunun bağlandığını,İmparatorluğun son yüz yılında sırtını önce İngilizlere ardından Almanlara dayayarak varlığını sürdürmeye çalıştığını,19.yüzyıl boyunca sürekli Rusya tarafından dövüldüğünü vs hiç bahsetmezler.Onlar için Osmanlı 600 sene boyunca Dünya'ya 'şeriat' ile yön vermiş ve 1 Kasım 1922'de bu koca dev imparatorluk Ankara'da toplanan bir avuç dolusu insanın kararıyla tarihe gönderilmiş.Yahu sadece şu anlatımları bile kimin yalan söylediğini ispatlamaya yeter.Böyle bir masal,böyle bir uydurmayı kimse yapamaz.Bu nedenle gerçekten masalların üstadı olmak gerekir sanırım.

Bu örnekler daha da uzatılır.Bu ülkede tarihin içini boşaltan ve ideolojik tarih yazmaya çalışan,geçmişe bok atarak yeni bir uyduruk tarih yazmaya çalışan kesim dincilerdir başkası değil.Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan yoğun Türk tarihi üzerine çalışmalar başka hangi dönemde yapıldı?Bu ülke Cumhuriyet rejimi ile 'Türkiye' adına kavuştu.'Reaya' olmaktan yine Cumhuriyet sayesiyle kurtulup gerçek adına 'Türk milleti' adına kavuştu.Tarihinin bir hanedan tarihi olmadığını,köklerinin Orta Asya'ya kadar uzandığını yine Cumhuriyetle öğrendi.Mete Handan,Teoman Handan,Atilladan yine Cumhuriyetle haberdar oldu.İlk kez Cumhuriyet döneminde okullarda Türk çocuğuna Osmanlıdan daha büyük ve köklü tarihleri olduğu öğretildi.Türk çocuğu Göktürklerden,Hunlardan,Akhunlardan, Avrupa Hunlarından,Uygurlardan,Avarlardan,Kıpçaklardan,Peçeneklerden,Oğuzlardan,Karahanlılardan,Gaznelilerden,Büyük Selçuklulardan,Anadolu Selçuklularından,I.ve II.Türk beyliklerinden,Timurlulardan ve daha nice Türk devletinden,Türk kültüründen ve Türk dilinden Cumhuriyetle haberdar oldu.Dahası üstünde oturduğu Anadolu topraklarının tarihini de yine Cumhuriyetle öğrendi.Cumhuriyetten önce Türk çocuğu Anadoluda; Hattilerin, Hititlerin, Friglerin, Lidyalıların,İyonyalıların,Urartuların,Bergamalıların,Bitinyalıların,Selevkosların vs yaşadığını bilmezdi.Yine Türk çocuğu Osmanlı hakkında en çok bilgiyede Cumhuriyetle kavuştu.Osmanlı tarihi bir bütün olarak ilk kez Cumhuriyetle anlatıldı.Osmanlı'nın sosyo ekonomik yapısı,siyasi yapısı,ekonomik yapısı,kültürel yapısı,sanatsal yapısı hep Cumhuriyet sayesiyle Türk çocuğu öğrendi.Osmanlıda Osmanlıyı bu kadar geniş açıdan ele alan bir dönem,bir tarih anlatımı hiçbir zaman olmamıştı.Osmanlıda tarih sadece saraylarda şehzadelere öğretilen başarılı padişahların sübjektif şekilde yazmış hayatlarıydı.Medreselerde bile tarih dersi denilince akla sadece islam tarihi gelirdi.İslam tarihide peygamberlerin ve halifelerin hayatlarıyla sınırlı olurdu.Osmanlının tarihten anladığı kişilerin hayatlarıydı.Genel olarak bir tarih anlatımı bile yoktu.

Kısacası tarihi çarpıtan ve tarihi silerek yeni uyduruk tarih yazmaya çalışan dahası bunları gerçek diye millete yutturmaya çalışanlar dincilerdir.Sürekli olarak 'Ya inkılap tarihi bize yanlış anlatılıyorsa?' diye sorgulayan bir insanın 'Ya inkılap tarihine alternatif anlatılanlar yanlışsa?' dememesi nasıl bir akıldır?

Elbette şimdi İnkılap tarihine hala daha 'Ya onlar gerçek değilse' deyip konuşmaya devam edebilirsin.Üzgünüm ama İnkılap tarihi salt 'gerçek'lerdir.Gerçeklerdir zira anlatılanlar döneminde çıkarılan kanunlarla,arşiv belgeleriyle doğrulanabilmektedir.Dahası yalnızca Türkiye'deki kanunlar ve arşiv belgeleriyle değil İngiliz,Fransız,İtalyan ve Rus arşiv kayıtlarıyla da İnkılap tarihinde anlatılanlar doğrulanabilmektedir.İnkılap tarihine alternatif 'gerçek' diye yazılan zırvalıkların ise 'Dedemden duydum',''Teyze oğlundan dinlendim'','Bir rivayete' şeklinde kaynaklarından başka doğrulanabilir 'kayanakları' yoktur.Dahası inkılap tarihine alternatif sözde gerçek tarih yazanlar bu bilim dışı kaynaklar dışında o dönem yaşamış fakat Cumhuriyet rejiminde iktidardan uzaklaştırılmış kişilerin öfkeyle yazmış oldukları anlatım ve üsluplarıyla belli olan kişilerin anılarını (Karabekir,Rıza Nur vs) gerçek diye kabul ederken buna karşılık onları yalanlayan anıları (Nutuk,İnönü'nün hatıraları,Falih Rıfkı Atay'ın hatıraları vs) yanlı kabul etmeleri aslında kimin gerçeği anlatıp kimin gerçekleri çarpıtıp uyduruk bir tarih inşa ettiğini kanıtlamaya yeter.

Yanlış yaptığını düşündüğüm şeyler var.

Sen kendini kurtarılmış mı sanıyorsun? 100 yıllık prangaları çıkardın diye kurtulmuş olmuyorsun. 1400 yıllık olanlar hâlâ bileğinde duruyorlar. Sen kendi dinin, peygamberin, ilahın için "bunlar bunlar yanlış" diyebiliyor musun peki?

Umarım insanlar gerçeklerin peşlerinden koşmaya devam ederler ve dinlerin gerçek olmadığını anlarlar.

Hocam boşuna nefesinizi yormayın bu ve bunun gibiler osmanlıyı o kadar gözlerinde büyütmüşler ki, osmanlı torunuyuz diye dolaşıyorlar ortalıkta halbuki padişah soyları bile karışık, rus, ukrayna, makedon, sırp annelerden gelen adamlar ile övünürken vatanı için hayatını adamış savaştan savaşa koşmuş bir lider için " yeaag Türk'n atası olarak görmüyorum" diyorlar.

Halbu ki o çok övündükleri osmanlıda Türklere hak ettiği değeri zerre kadar vermemiş bir yönetim sergilindiğinden bir haberler, ne kadar günümüzle benzer demi ?

Sorsan "islam hoşgörü dini" diyen bu tipler, islamiyeti yaymak adı altında Türklere yapılan zülümleri tabikide görmezler, 10 bin Türk'ün ağaçlara asılarak ibret olsun, müslüman olmazsanız başınıza gelecek budur diye asimile edilmesini elbette bilmezler.

Sen bu isimlerle anabiliyorsan, sana da geçmiş olsun kardeş.  

Öncelikle fesli manyak ve türevlerinden en az memleketimizdeki putperestlerden tiksindiğim kadar tiksindiğimi belirteyim.

1. Pek ala farkındayım islamiyete o şekilde geçmediğimizin. Gerizekalı olmayan herkesin de aynı şekilde bunun farkında olduğu kanaatindeyim.
2. Osmanlı'nın yükseliş devrinin de farkındayım çöküşünün de. Devletler de insanlar gibi doğar büyür ölürler, bunun kadar doğal bir şey yok. Osmanlı şöyle süperdi böyle muhteşemdi dediğimi gördün mü sen benim bir yerde?

Senin o "dinciler" dediğin kesim şapka takmadığı için asılanları (nasıl şapka İslamiyete karşı batılılığın bir simgesiyse takmamak da batılılığa karşı İslamiyetin bir simgesidir, yani o kişiler kafalarına şapka adı verilen bir ürünü giymedikleri için asılmadıla farkındayım bunun, emin ol herkes de farkında), Kur'an okuduğu için asılanları (Kur'an'ın çevirisi Kur'an değildir), "demokrasiye geçme denemelerinin" neden başarısız olduğunu falan yazdığında yalan mı söylüyor? Kurulan partilerin tamamı şeriat isteyen ÇOĞUNLUĞU temsil edip o zamanın devletlüsünün koltuğunu tehdit ettiği için kapatılmadı mı mesela?

Mesela Kazım Karabekir'in hatıratında bulunan "arap oğlunun (ha şa) yaveleri" sözünün atatürk'ün söylediğini destekler başka sözleri, yazıları, konuşmaları yok mudur? Hadi mesela o yalan, ha şa "gökten indiği sanılan kitaplar" konuşması da mı yalan? Allah'a şükür videosu var inkar edemiyorsunuz. Mesela M. Kemal Atatürk: “Ikre, Bismi, Rabbi safsatası” (haşa) – Belgelerle Gerçek Tarih (belgelerlegercektarih.com) linkteki yalan mıdır? O el yazısını tanıyamayacak bir insan var mı bu memlekette? Ben ve benim gibi düşünen insanlar, yani bizler, "İnönü yalancı Karabekir doğrucu" demiyoruz. Başka başka delillere bakıyoruz bu söylenen doğru olabilir mi diye. Atatürk'ün İslam konusundaki fikirlerini doğrulamak da hiç zor değil. Sürüyle belge var.

Anlamanız gereken bir şey var: bir insan müslümansa önce müslümandır. İslam'da milliyetçilik caiz değildir. Acem'in Arap'a, Arap'ın Acem'e üstünlüğü yoktur, üstünlük takvadadır. Hiçbir insan elinde olmayan bir şeyden dolayı üstün veya aşağılık olamaz. Milliyetçilik tam olarak budur. Milliyetçilik zaten toplumdan islamı çıkardıktan sonra yerine konmaya çalışılan bir bağlayıcı unsur olarak ortaya atılmıştır fransız ihtilalini yaşamamış milletimiz alıp benimsesin diye. Herhangi bir şekilde Ziya Gökalp gibi kanaat önderlerinin varlığını inkar etmiyorum, sadece halka yayılmasının cuymhuriyetin ilanından sonra olduğunu söylüyorum. Güneş dil teorisi falan gibi nice saçmalıklara gebe olmuş bir 15 senemiz var bizim 1923'den sonra.

Yani hayır, görmeye alışık olduğun ilkokul mezunu hüloğculardan değilim. Benim gibi insanlar da az değil.

Bu ölen adamın adını şu an bile hatırlamıyorum ve bunun hiçbir önemi yok. Mevzu kimin ne kadar hatırlandığı değil. Mevzu burada kimsenin ne kadar uğraşırsa uğraşsın İslamı öldüremeyeceği.