Şimdi Ara

Audi Premium marka falan değil (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
161
Cevap
4
Favori
7.585
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemilkoc

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: cemilkoc

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk
    .


    .

    .

    Eskiden bilgisayarlarda dos sistemi kullanırdık, bir iş yapacaksak, bilgisayar açılır programa girer dosayı açar işimizi görür
    kapatırdık, müzik dinleyeceksek iş yaptığımız programı kapatır müzik açardık, ikisi aynı anda olmazdı, windows geldi
    problemler başladı, hem çalışıp hem müzik dinleyebilir olduk, bir kaç program açabilir olduk, çok keyifliydi fakat
    kitlenmeler, mavi ekranlar başladı, internet geldi işler dahada karıştı, cd ve disketten gelen virüsler artık internetten gelmeye
    başladı, antivirüs programları yükledik bu seferde sistemi yavaşlattık, her geçen gün bilgisayarlar bir önceki modelin bir kaç kat
    daha güçlü olmasına rağmen yetmemeye başladı, 1992 de ilk kullandığım bilgisayar ile şu anda kullandığım arasında dağlar kadar
    fark var, fakat 1992 deki bilgisayarım kadar sorunsuz hiç biri olamadı :)

    [simage]x[/simage]

    Hocam Mac kullanın yazdıklarınız tamamen Windows sorunu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tsipura -- 27 Ekim 2011; 1:32:45 >




  • http://www.audi.com.tr/tr/brand/tr/experience/audi_history/companies_and_brands/rebirth_of_the_brand.html#source=http://www.audi.com.tr/tr/brand/tr/experience/audi_history/motor_sport_retrospect/audi_in_rallying.html&container=page

    Audi markasının 1965'deki yeniden doğuşu ve Auto Union'un NSU ile birleşmesi motor sporlarının önemini daha da arttırdı. 1973'de yarış sürücülerine oldukça iddialı bir model olan Audi 80 GT veriliyordu.

    Fakat Audi'nin ilerici ve zorlu üretici kimliğini kazanması sürekli dört tekerden çekişli bir yolcu aracı üretme fikriyle birlikte gerçekleşti.

    quattro konsepti
    Mühendisler otomobile son şeklini vermeye başladıklarında ve bir isim de bulduklarında - quattro - sonraki hedef motor sporlarına dahil olmaktı. Sadece spor tutkusu nedeniyle değil: eğer quattro konsepti bu kadar devrimci ve üstünse, bilindik stratejiler ürünün tanıtımı için yetersiz kalacaklardı. Temel sürüş ilkeleri mümkün olduğu kadar çabuk deşifre edilmeliydi: quattro geleneksel sürüşe karşı. Dünya Şampiyonası seviyesindeki ralliler dışında hangi alanlarda uygulanabilir?

    Yeni motor sporları departmanı
    Audi quattro'yu rekabet yoluna hazırlamak için 1978'de Audi Spor Departmanı kuruldu ve aynı yıl Audi 80 Alman ralli şampiyonası etkinliklerindeki ilk rolünü aldı. 1979'da dört halka amblemini taşıyan otomobil ilk ralli zaferini kazandı: Audi 80 Trifels Rallisini kazandı. Buna paralel olarak ilk defa uluslararası etkinliklere katıldı. Harald Demuth ve test sürücüsü Freddy Kottulinsky önden çekili bir araçla dikkate değer başarılar kazandılar.

    Yeni bir çağın başlangıcı
    İlk quatto ekibindeki sürücüler Finn Hannu Mikkola ve Fransız Bayan Michèle Mouton'du. 1981 Monte Carlo Rallisindeki başlangıçları son derece etkileyiciydi. Motor sporlarının tarihine geçen anlardan birinde, ilk özel seviyeye 10 kilometre kala karla kaplı bir yüzeyde Mikkola kendisinden bir dakika önce yarışa başlayan bir Lancia Stratos'un önüne geçti. Yeni bir çağ başlamıştı.

    Teknik üstünlük
    Ralli otomobili asıl quattro'nun özel dikkatle geliştirilmiş bir versiyonuydu. 2144cc'lik beş silindirli turbo beslemeli motor 340hp güç üretiyordu (standart motor 200hp üretiyordu). 1981 Monte Carlo versiyonu 0'dan 100km/saate kuru zeminde 5.9 saniyede hızlandı. Daha da önemlisi: M + S kış lastikleri ve ralli sürüşü için izin verilen ufak çiviler ile taze kar üzerinde aynı hıza ulaşmak için sadece 8.3 saniye gerekiyordu.

    Michèle Mouton: bayan sürücünün ilk başarısı
    Başka bir inanılmaz ilk 1981 sonbaharında gerçekleşti: Michèle Mouton San Remo'da Dünya Ralli Şampiyonasını kazanan ilk bayan pilot unvanını aldı. İnsanların tepkileri kendinden geçenlerle hayalleri yıkılanlar arasında değişiyordu.
    Bir kaç gelenekçi maço böyle bir teknik konsept ile "bir kadının bile" yarışı kazanabileceğini söylercesine bunun "sadece quattro sayesinde mümkün olabileceğine inanıyordu", diğer birçok kişi bu yeni "modern" durumdan doğal olarak etkilenmişti.

    Ralli dönemi
    1980'ler ralli dönemiydi. Ralli sporu teknik ilerlemeler için bundan önce hiç bu kadar etkin bir tanıtım yöntemi olarak kullanılmamıştı. Bu sadece bir fikri gerçeğe dönüştürmeyle ilgili değil, aynı zamanda bunu herkese duyurmakla ilgiliydi. Teknik olarak, Audi rakiplerinin en az iki sene ilerisindeydi ve tüm rakipleri 1982 sezonuna geleneksel iki tekerlekten çekişli araçlarla katıldı. Audi Michèle Mouton'un en son etapta sürücülüğü bırakmasına rağmen, Dünya Şampiyonasını kazandı. 1983'ten itibaren üst seviye ralli yarışlarında sadece tek bir kategori vardı: hatırı sayılır teknik özgürlüğe sahip olan B Grubu. Her şey sürekli dört tekerden çekişli otomobilin mucitleri ve onun hırslı taklitçileri arasındaki şova işaret ediyordu.

    Walter Röhrl transfer edildi
    1984'de Dünya Şampiyonasının Bavyeralı şampiyonları nihayet uluslararası seviyede Bavyeralı bir sürücüyü transfer ettiler: bu Walter Röhrl'ün Audi ekibine katıldığı seneydi. Mikkola, Mouton ve İsveçli Stig Blomqvist ekibi tamamladı. Doğrudan, sezgisel yöntemiyle Röhrl ralli'nin itibarını medyayı doğru kontrol ediş biçimiyle yükseltti: popülizm yaratmaktansa kendisini yetenekli bir spor elçisi olarak tanıttı ve toplumun duyduğu heyecanı daha da keskinleştirdi. Röhrl aracı fiziksel sınırlarında kullanmasındaki dengeleyici tutumlarının tek olası açıklaması olan duygusallığını ifade edebilmekteydi.

    quattro fikri yeni standartlar belirliyor
    quattro fikri artık kabul edilmişti ve dünya çapında kopyalanıyordu. Tüm rakipler yeni tasarımlarıyla bir adım ileriye gitmeye teşebbüs ettiler. Bunun tek yolu bütün bir yarış otomobili imal etmek ve üzerine tanıdık bir kaporta eklemekti. Bu tabii ki Grup B kuralları çerçevesinde tamamen yasaldı. Audi'de ralli dünyasında yer almanın sadece seri araçlarının temel özellikleri korunduğu sürece mantıklı olduğuna inanılıyordu.

    Frankfurt Otomobil Fuarındaki "kısa" quattro
    Orijinalinden 24cm daha kısa olan yol versiyonu bir quattro 1983'teki Frankfurt Otomobil Fuarında sergilendi. Ürettiği 306hp güçle Alman şirketin o güne kadar ürettiği en güçlü yol aracıydı. Bu aracın silindir başına dört valfe sahip ralli versiyonu 450hp güç üretiyordu ve sürekli gelişen teknoloji ortamında yerini koruyabiliyordu. Bu dönemin doruk noktası Walter Röhrl/Christian Geistdörfer'in 1985 San Remo rallisindeki zaferleriydi.

    Gittikçe büyüyen izleyici sorunu
    Ralli sporu güvenlikle ilgili korkuları arttıracak kadar yoğun ilgi görüyordu. Birkaç yüz bin izleyicinin onlarca kilometrelik yol üzerinde dağılmasına rağmen bu etkinlikleri izleyenler oldukça tehlikeli yerlerde bulunuyorlardı. Finlandiya'daki Thousand Lakes Rallisi ve İngiliz RAC Rallisindeki izleyicilerin kendini kontrol etmesine rağmen Latin ülkelerde durumu kontrol etmek gittikçe zorlaşıyordu.

    Ralliden çekilme
    Audi ekibi 1986 Portekiz Rallisindeki ciddi kazalara karışmadılar, fakat profesyonel sürücüleri tek doğru sonuca vararak ralliden çekildiler. Ingolstadt'da da bu karar genel şirket politikası olarak uygulandı ve Audi hemen rallilerden çekildi.

    Başarı listesi
    Bu ilk altı "quattro yılını" noktaladı. Michèle Mouton, Hannu Mikkola, Stig Blomqvist ve Walter Röhrl 23 Dünya şampiyonluk adaylığı ve dört şampiyonluk ünvanını Ingolstadt'a getirdiler. Bu dönem gerçek teknik üstünlüğün motor sporları yardımıyla topluma tanıtımının nadir örneklerindendi: quattro, bir fikrin zaferi.




  • Geçmişte motor sporları Touring yarışı ve Le Mans'da dört halka

    Rallilerden çekildikten sonra Audi pist yarışlarına döndü. 1988'de Audi 200 ile Amerikan TransAm yarışlarına girdi. On yarış sonra, şampiyonluk kolayca Audi'nin oldu.

    Touring araçları

    Audi araçlarını 1989'daki IMSA-GTO yarışlarına soktu. IMSA Audi 90 quattro etkileyici bir güce sahipti: 720 hp. Beşi ilk iki sırada olmak üzere yedi galibiyetle Audi serilerin sonunda şampiyona galibiydi. Stuck ve Audi bu unvanı Sebring ve Daytona uzun mesafe yarışlarına girmeme kararı nedeniyle koruyamadı.

    DTM'deki hızlı başarı
    1990'da Audi quattro V8'i DTM etkinliklerine soktu. Spor otomobil olarak algılanmaması nedeniyle "şoför otomobili" olarak alay edildi. Heyecanlı geçen yarış serilerinden sonra gelen finalle birlikte Hans-Joachim Stuck, Hockenheimring'de DTM unvanını aldı. Sonraki sezonun başlangıcında direksiyonlarında Stuck, Biela, Jelinski ve Haupt'un oturduğu dört Audi V8 start çizgisindeydi. Biela final etkinliğinin iki ayağını da kazandı ve Audi'nin şampiyonluğunu garantiledi; böylece Audi DTM tarihinde unvanını koruyabilen ilk marka oldu.

    Audi 'Supertourisme'i kazanıyor
    1993 sezonunda Audi en önemli ihracat merkezlerinden biri olan Fransa'ya yarışmaya gitti. Frank Biela Fransız 'Supertourisme' Touring Aracı Şampiyonasına 272 beygirlik Audi 80 quattro ile girdi ve sezonun sonunda şampiyonluğu elde etti. İlk kez 1994'de yapolan D1 ADAC Touring Araçları Kupasında audi tekrar Alman tutkunların önünde Audi 80 'Competition' ile yarıştı.

    Yedi ulusal şampiyonluk unvanı
    1996 yarış sezonunda Audi Alman, İtalyan ve İngiliz Touring şampiyonalarına katıldı. Yerel ithalatçıların yardımıyla Audi A4 Supertouring, Belçika, İspanya, Avusturya ve Güney Afrikadaki ulusal touring şampiyonalarında da yer aldı. Üstün başarıyla, Audi yedi ülkede ulusal unvanlar kazandı.

    Audi TT-R DTM'de
    ITR organizasyonu ABT-Sportsline ekibine 2000'de değiştirilen bir seri olan Audi TT'yi DTM şampiyonası için temel otomobil olarak kullanmalarına izin verdi. 2001 senesi için kurallar bir miktar değiştirilmişti ve ABT-Sportsline ekibi sezonu liderlikle noktaladı. Laurent Aiello 2002'de şampiyonluk unvanını aldı, fakat Audi TT-R' nin yarış kariyeri sona erdi: 2003 sonbaharında Audi DTM'ye bir çalışma ekibiyle tekrar katılma kararı aldı.

    Audi fabrika ekibi DTM'yi kazandı
    Yeni üretilen Audi A4 DTM ile Audi ekip ödülünü ve üretici şampiyonluk ödülünü aldı. Mattias Ekström 2005 sürücü sıralamalarında liderdi. Tom Christensen 2006'da üçüncü sırayla kazananlar arasına girdi. Sonraki sezonda Mattias Ekström Martin Tomczyk ile birlikte sürücü sıralamalarına başı çekti. Audi Sport ABT-Sportsline ekibi hatırı sayılır bir farkla takım sıralamalarında ilk sırayı aldı. Unvanı 2008'de Timo Scheider'in birinciliği ve Mattias Ekström'ün derecesiyle başarıyla korudular. Sezonun takım sıralamalarında Audi ikinci, üçüncü, beşinci ve yedinci geldi. Daha sonra DTM şampiyonluk tarihindeki ilk şapka numarası geldi: 2009'da Timo Scheider önceki seneki unvanını korudu.
    Le Mans

    Le Mans 24-saat yarışı.
    24 saatlik Le Mans yarışlarına katılması için Audi 1996/97'de tamamen yeni bir yarış otomobili geliştirdi. Otomobil 6300rpm'de 450kW (610hp) güç üreten 3600cc'lik çift türbolu bir benzinli V8 motora sahipti. Motor tasarımı Neckarsulm'daki Ulrich Baretzky yönetiminde yapılmıştı; kasa Ingolstadt'da geliştirildi ve yekpare karbon fiber gövde İtalya'dan gelmişti. 13 Haziran 1999'daki yarışta Audi ilk kez yer aldı ve üçüncü ve dördüncü sırada yarışı bitirdi.

    Sebring ve Le Mans zaferleri
    2000 yılında Sebring, ABD'de yapılan uzun mesafe yarışlarında Audi R8'ler birinci ve ikinci sırayı aldılar. Sonra tekrar Le Mans zamanı geldi: 18 Haziran 2000'de 24 saatlik yarış Audi için zaferle sonuçlandı. Sonraki sezonda sekiz silindirli turbo beslemeli motorlar direkt benzin enjeksiyonlu motorlara dönüştürüldü (FSI, her benzin damlasından daha fazla faydalanma. ). Audi R8'in bu versiyonu Sebring'de ilk dört sırayı aldı; Le Mans'a iki R8 katıldı ve sağanak yağmur altındaki yarışta ilk iki sırayı aldılar.

    Audi R8: sonuna kadar galip
    Bir kez daha, 2002'de Audi'nin kesin mükemmeliyetçiliği rakiplerini geride bıraktı: Sonuç Le Mans'daki kesin zaferdi. Bu numaradan sonra Le Mans katılımı Audi ekibi için kalıcı oldu. 2003 ve 2004'de fabrika katılımı olmadı, fakat Audi önceki yıllarda kullanılan R8'lerle start çizgisine giden özel takımları destekledi. 2005 R8'lerin yarışa katıldığı son seneydi: Le Mans'da birinci, ikinci ve dördüncü sırayı aldılar.

    Hiç bir üreticinin ulaşamadığı kesintisiz zafer serileri
    Audi'nin 2006 Le Mans 24 saat yarışları için hazırladığı aracı R10TDI bir dizel motora sahipti! Bu türde bir otomobilin yarışa katıldığı ilk seferdi. 18 Haziranda bitiş çizgisini birinci ve üçüncü sırada geçtiklerinde, motor yarışları tarihinde yeni bir sayfa açılıyordu. Audi 2007 yarışları için 75.si düzenlenecek olan Le Mans'a üç fabrika üretimi araç soktu - ve kazandı, tıpkı 2008'de on iki silindirli R10 TDI ile aynı başarıyı tekrar ettiği gibi. Bu otomobil 4.31 dakika farkla pistte 381 turu tamamladı ve Audi'ye sekizinci Le Mans zaferini kazandırdı. 2009 etkinlikleri Le Mans tarihindeki en heyecanlı ve hızlı yarışlardan biriydi. 10 silindirli R15 TDI Audi'ye üçüncü sırayı kazandırdı. Markanın 2000 yılından beri kazandığı sekiz 24 saat yarışı dâhil olmak üzere otomobilleri podyumda en az on bir kere boy gösterdi.


    http://www.audi.com.tr/tr/brand/tr/experience/audi_history/companies_and_brands/rebirth_of_the_brand.html#source=http://www.audi.com.tr/tr/brand/tr/experience/audi_history/motor_sport_retrospect/touring_car_and_le_mans.html&container=page




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ffurkanakpinar

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: ffurkanakpinar

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: ffurkanakpinar

    Akadasim her marka araba ariza yapabilir bu markayi premiumluktan da cikarmaz amele bir marka da yapmaz. Sebebi kullanici hatasi olabilir(oyledir demiyorum) benzinde olan bir problem olabilir(yine oyledir demiyorum) arabanin kendi problemi de olabilir ama bu da gayet normal bir cozum. Ayni problemi tekrar tekrar yasamanin sorumlusu da cok buyuk bir ihtimalle servistir. Soyle bir durum da soz konusu problem cikaran bir parcayi ekstra masraf cikarmasin diye surekli degistirmek yerini tamir etmeye calismak da ayni problemi surekli yasamaniza sebep olabilir...

    parcayı degistiler o parcada ve baska parcada sorun cıktı bakın tek birşeye bakarak soylemıyorum bunu gordugum yasadıgım olaylardan bılıyorum. Ayrıca servis konusuna gelirsek dogus oto servis kadar aç gozlu servis gormedım ben

    Degistirilen parca 1 yil garaantilidir arkadasim eger degistirilen parcada bir sorun olustuysa bu parcayi ucretsiz degistirmek zorundalar. Bu arada arkadasimda da 2007 Full+Full A3 var 1.6 DSG hayatinizda gordugunuz gorebileceginiz en kotu araba kullanan insanlardan bir tanesidir ve en ufak bir sorunla karsilasmadi bu gune kadar...

    ordada cakalallık yapıyor servis bu baska birseyden olmustur diye işte

    iste ona diyebilecegim hic bir sey yok Turkiye deki servisler bahane bulma konusunda cok gelismis yontemlere sahipler simdiye kadar hangi marka arabayi kullandiysam servisi benzeri cakalliklara mutlaka kalkisti.

    ben audi de karsılastım soyle birsey anlatıyım babamla antalya ya gidiyoruz ben yanlıslıkla kumandada 2 tusa aynı anda bastım kapı otomatıgı attı arabanın tek kapısı acılıyordu 1 saat sonra antalya ya vardık bmw servisi vardı Allah'tan hemen gittik çektik onune hemen bir adam geldi durumu anlattık hemen gitti içerden küçük bir sigiorta alıp arabaya taktı ve halloldu adam ne giriş yaptı servise ne de ücret talep etti bu yüzden bmw benim gozumde cok onemli yere gelmıstır ancak dogus oto da yasadıgım olay tam ibretlik ben aracımın bakımlarını dısarda yaptırıyodum bir gün kapı otomatıgı attı radyo kapanıp acılıyordu gittim servise arabayı aldılar arabamında 1 sene daha garantisi devam ediyordu neyse aldılar arabayı benı bekleme salonuna aldılar 2 saat boyunca bekledım bir adam gelip dedıgı su arabanın bakımlarını burda yaptırmadıgınız ıcın garantı kapsamına alamıyoruz dedi bende cıldırdım o ara madem oyle beni ne diye 2 saat bekletıyosunuz dedım neyse hemen babamı aradım dedım boyle boyle kendısı avukattır ve bana dedıgı tehdıt et dedı tuketıcı hakları mahkeme falan dıye bende babamın dedıklerını ılettım. Servis elamını sonra pekı biz almanyayla goruselım sıze donus yapcaz dedı bende tamam dedım cıktım 45 dk sonra yaklasık eve girdim ve telefon geldi audi sizi mahcup etmemek için karsılıcak gibi laflar etti bende oyle olması gerekirdi dedim falan filan gittim yaptırdım yanı lafın kısası bunlara dıs gostermeyınce hemen yolmaya çalısıyorlar insanı




  • birde o kucucuk bmw nin para bile almadıgı sigortaya benden 250 tl para istediler
  • Bakimlarini serviste yaptirmadiginiz zaman araciniz garanti kapsamindan cikar sozunu sarfetmeyen bir servisle bu gune kadar karsilasmadim ben. Bunlar markalarin sucu degil Turkiyedeki servislerin serefsizligidir. Garanti kapsamina girmez parasini vermeniz gerekiyor sozunu kulak asmayip saga sola sikayet etmekle tehdit etmezseniz nerdeyse hic bir servis hic bir seyi degistirmeye yanasmiyor. Defalarca karsilastim ve simdiye kadar para verdigim hic olmadi. Olay tehdit etmeyi bilmekte bitiyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemilkoc

    quote:

    Orijinalden alıntı: tolbert

    quote:

    Orijinalden alıntı: power97

    valla audi gözümde her zaman premiyumdur vw gözümde nasıl çöpse audide o kadar araçtır gözümde
    1-mercedes
    2-bmw
    3-audi
    bu 3 ü araba dünyasında ağababadır gerisi kaporta ve tekerlektir benim için

    Mercedes ve BMW'ye katılıyorum.

    Bunun haricinde bişey sormak istiyorum.Polemik diye değil bilmediğim için soruyorum;

    Audi'nin otomotiv dünyasına kazandırdığı bir inovasyonu var mı?

    Yani Audi şu konuda çok özgün,şu yeniliği Audi buldu ve bu endüstrideki tüm firmalar kullanıyor dediğimiz bişeyden bahsediyorum.


    http://tr.wikipedia.org/wiki/Audi

    Audi, Alman bir otomobil şirketidir; Volkswagen grubunun bir markasıdır. Şirketin merkezi Ingolstadt, Bavyera'da bulunmaktadır.

    Şirketin geçmişi 1899 yılına ve August Horch'a dayanmaktadır. İlk Horch otomobili kendisi tarafından 1901 yılında tasarlanmıştı. 1910 yılında Horsche şirket dışarısına atılmış ve kendi adını eski ortaklarıyla olan anlaşmazlıklar nedeniyle artık yaptığı tasarımlarda kullanamayacak hale gelmişti. Eski Almancada anlamı "Dinle!" olan "horch", Latincede aynı anlama gelen Audi'yi markası olarak kullanmaya başladı.

    1932 yılında Audi, Auto Union'u oluşturmak üzere Horch, DKW ve Wanderer şirketleri ile birleşti. Auto Union kullandığı birbirine bağlı dört halka da bugün Audi'nin logosu olarak kullanılmaktadır.

    II. Dünya Savaşı sonrasında, şirket DKW etrafında ürünlerini sunmaya çalıştı. Ancak iki çekişli motoru o kadar ünlü olamadı. Eylül 1965'de Audi tekrar bir çıkış yaparak 72 beygirlik 4 kapılı sedanını piyasaya sundu, dünyanın en modern motorlarından biriyle.

    1970'lerde Audi 1950 yıllarında dünyanın en büyük motorsikletlerini üreten şirket olan NSU ile birleşti. Bu şirket Neckarsulm, Stuttgart yakında bulunmaktaydı. NSU daha küçük arabalar yapmayı öngörüyordu; daha sonrasında yeni bir rotasyon motorlarında Felix Wankel'in fikirleriyle kullanılmaya başladı. 1967'de çıkartılan yeni NSU Ro 80 bir uzay çağı arabasıydı ve o gün itibariyle sundukları aerodinamik, ağırlık, güvenlik açısından kusursuzdu, ancak motorlardaki rotasyon hatası NSu için pahalıya patlamıştı. Yine de günümüzde hala Audi'nin bazı modelleri Neckarsulm'da üretilmektedir.

    Geçen 30 yıl içerisinde Audi yüksek güce sahip birçok model sundu. 1980'de piyasaya sunulan ünlü "Quattro" modeli ; İngiliz üretici Jensen'in 1966 yılında ürettiği FF modeliden beri dünyada ilk kez üretilen 4 çekerli binek bir araçtır.Adı Audi Quattro olarak lanse edilen Bu model 5 silindirli turbo motorlu, coupe karoserli bir spor otomobildi. Ayrıca bu modelle birlikte Audi rallilere katılarak yarışlarda 4 çeker sistemini kullanarak ralli tarihinde yeni bir çığır açtı. Üst üstte yarışlarda kazandığı başarılar yüzünden Audi yarışlardan çıkarıldı.Audi bu atılımla teknolojide zirveye oturdu. (Bu teknoloji daha sonrasında dünya'nın hemen hemen tüm otomobil şirketleri tarafından kullanılmıştır.)

    Audi 80 modeli ile beraber, tüm modeller "Quattro" özelliğini kazaldı. Audi 80 her ne kadar 1986 yılında "dede arabası" imajına sahip olsa da 1991 yılında yapılan makyaj çalışmasıyla unutulmaz tasarım piyasaya sunuldu. Bu model piyasaya bomba gibi düştü ve oldukça iyi satış rakamlarına ulaştı.

    Gelişen teknoloji ile, Audi dünyanın en gelişmiş motorunu kullanmaya başladı. 1995'de S4 modelinde kullanılan dört çekerli motoru bu döneme damgasını vurdu.

    1994'de de dünyanın tamamen alüminyumdan yapılmış ilk seri üretim otomobili olan A8 modelini sunan Audi, bu modeli ile ASF diye adlandırlılan (alüminyum uzay kafesi)teknolojisini kullanmaya başladığı ilk araç olmaktadır.Şu anda bu teknoloji sahim bir diğer aracı R8 tamamen ASF teknolojisi ile üretilmektedir.Ayrıca ortadan konumlu motou ile otomobil tarihinde binek araçlarda çığır açmıştır. 90'ların ortasında yeni serilerini piyasaya süren Audi dünyanın en kaliteli otomobilleri arasında yerini aldı.

    2000 yılı itibariyle yarış dünyasının en zorlu ve prestijli yarışlarından olan 24 saatlik Le Mans yarışını 4 kez ard arda kazanan Audi, 2003'te de VW grubunun başka bir markası olan Bentley ile ancak tamamen Audi kadrosu altında bu başarıya imza attı.



    Quatro olarak Audi ye lanse edilmiş olsada yazınızda ilk 4 çekeri jensenin kullandığından bahsediyor.Aluminyum malzeme kullanmakta bir teknoloji geliştirme meselesi değil firmanın malzeme tercihi meselesi.Bu kadar kritik bir hamle olsa en azından lüks otomobil üreticileri gunümüzde yaygın olarak kullanırdı.Bu kadar büyük kitleyi arkasında barındıran Audinin uzun tarihinde 2 tane inovasyonu(ikna edici olmayan) olması şaşırtıcıymış.Teşekkür
    ederim bilgilendirmeniz icin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    2009 model a3 vardı bugun verdım yenı sahıbıne ama son bir ay cıleden cıkardı benı yok epc hatası yok egzos hatası servise gotuyrorm yaptırıyorum ertesi gun yine aynı hata cidden artık audi gozumden cok dustu eskiden olsa evet iyi araba derdim ama sımdıkı fikrim tamamen degişti Audi'nin BMW ve Mercedes gibi premium marka olabılmesı için bir 50 yıl daha gerek herhalde. Dogus otomotivin de servisine ceki düzen vermesi lazım bir an once para almak için yapmadıkları şey kalmadı

    hocam araba işi aynı beyaz eşya gibi şans işidir

    kusura bakma ama bir audi a3 arza yaptı diye premium markalıktan falan düşmez o sizin görüşünüz olur sadece


    http://www.sikayetvar.com/sikayet/no/949170/g/MERCEDES++Sifir+Aldigim+Arac+1+Sene+Icinde+4+Kere+Yolda+Kaldi!

    her markanın mutlaka iyi yönüde var kötü yönüde

    sans ısı tamam ona lafım yok ama bır araba aynı hatayı verip verip duruyosa ve baska araclarındada ben bu problemı goruyosam kimse audiyi premium demesin bende oyle diyerek aldım ama pısman oldum son 1 ay dan dolayı

    bence senin şansızlığın

    buna bir bak istersen


    http://haber.mynet.com/porschesine-10-bin-mermi-siktirdi-578360-dunya/

    ızlemestim zaten ben sansısız olabılırım ama audi si olan her zaman daha sanssızdır diyede genelleme yapabılırım.

    bizde var daha tık demedi diyceğini zannetmiyorum bence audi gerçek bir premium marka


    fazlası var eksiği yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihanair

    quote:

    Orijinalden alıntı: mahmutkk

    2009 model a3 vardı bugun verdım yenı sahıbıne ama son bir ay cıleden cıkardı benı yok epc hatası yok egzos hatası servise gotuyrorm yaptırıyorum ertesi gun yine aynı hata cidden artık audi gozumden cok dustu eskiden olsa evet iyi araba derdim ama sımdıkı fikrim tamamen degişti Audi'nin BMW ve Mercedes gibi premium marka olabılmesı için bir 50 yıl daha gerek herhalde. Dogus otomotivin de servisine ceki düzen vermesi lazım bir an once para almak için yapmadıkları şey kalmadı

    hocam araba işi aynı beyaz eşya gibi şans işidir

    kusura bakma ama bir audi a3 arza yaptı diye premium markalıktan falan düşmez o sizin görüşünüz olur sadece


    http://www.sikayetvar.com/sikayet/no/949170/g/MERCEDES++Sifir+Aldigim+Arac+1+Sene+Icinde+4+Kere+Yolda+Kaldi!

    her markanın mutlaka iyi yönüde var kötü yönüde

    sans ısı tamam ona lafım yok ama bır araba aynı hatayı verip verip duruyosa ve baska araclarındada ben bu problemı goruyosam kimse audiyi premium demesin bende oyle diyerek aldım ama pısman oldum son 1 ay dan dolayı

    bence senin şansızlığın

    buna bir bak istersen


    http://haber.mynet.com/porschesine-10-bin-mermi-siktirdi-578360-dunya/

    ızlemestim zaten ben sansısız olabılırım ama audi si olan her zaman daha sanssızdır diyede genelleme yapabılırım.

    bizde var daha tık demedi diyceğini zannetmiyorum bence audi gerçek bir premium marka


    fazlası var eksiği yok

    sızın gorusunuzdur saygı duyarım ınsallah bir problemle karsılazmazsınız ama bana gore eksıgı cok var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: over and under


    sıfır e 350 cdi ilk 1000km'si olmadan yolda kaldı çekici götürdü gözlerimin önünde ..... en adi premium mercedes mi o zaman

    böyle mantık olmaz sonuçta kul yapımı hepsi bozulabilir


    başka marka olunca tu kaka teneke audi vw olunca kul yapısı güzel yaklaşım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under


    sıfır e 350 cdi ilk 1000km'si olmadan yolda kaldı çekici götürdü gözlerimin önünde ..... en adi premium mercedes mi o zaman

    böyle mantık olmaz sonuçta kul yapımı hepsi bozulabilir


    başka marka olunca tu kaka teneke audi vw olunca kul yapısı güzel yaklaşım


    aynen öyle zaten kendini sorunlarıyla kanıtlamış fransız arabası için bu yorumu yapmazdım




  • DH Otomobil Genel Bölümü'nde VW veya Audi arıza konulu başlık açmak için gerekli belgeler;


    • Nüfus Cüzdanı ve Ehliyet Fotokopisi (En az 5 yıllık ehliyete sahip olmanız gerekmektedir)
    • Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği
    • İkametgah ilmuhaberesi
    • Araç ruhsatı fotokopisi
    • Yetkili servis kayıt örnekleri (en az 2 farklı servisten alınmış olması gerekmektedir.)
    • 8 adet vesikalık fotoğraf
    • Aracın önden arkadan 2 yandan olmak üzere hem dıştan hem içten fotoğrafları, ayrıca motor bloğu fotoğrafları
    • Aracın sizinle ve kullanıyorken farklı zamanlarda, mekanlarda, mevsimlerde çekilmiş 12 adet fotoğrafı






  • quote:

    Orijinalden alıntı: tolbert


    quote:

    Orijinalden alıntı: cemilkoc

    quote:

    Orijinalden alıntı: tolbert

    quote:

    Orijinalden alıntı: power97

    valla audi gözümde her zaman premiyumdur vw gözümde nasıl çöpse audide o kadar araçtır gözümde
    1-mercedes
    2-bmw
    3-audi
    bu 3 ü araba dünyasında ağababadır gerisi kaporta ve tekerlektir benim için

    Mercedes ve BMW'ye katılıyorum.

    Bunun haricinde bişey sormak istiyorum.Polemik diye değil bilmediğim için soruyorum;

    Audi'nin otomotiv dünyasına kazandırdığı bir inovasyonu var mı?

    Yani Audi şu konuda çok özgün,şu yeniliği Audi buldu ve bu endüstrideki tüm firmalar kullanıyor dediğimiz bişeyden bahsediyorum.


    http://tr.wikipedia.org/wiki/Audi

    Audi, Alman bir otomobil şirketidir; Volkswagen grubunun bir markasıdır. Şirketin merkezi Ingolstadt, Bavyera'da bulunmaktadır.

    Şirketin geçmişi 1899 yılına ve August Horch'a dayanmaktadır. İlk Horch otomobili kendisi tarafından 1901 yılında tasarlanmıştı. 1910 yılında Horsche şirket dışarısına atılmış ve kendi adını eski ortaklarıyla olan anlaşmazlıklar nedeniyle artık yaptığı tasarımlarda kullanamayacak hale gelmişti. Eski Almancada anlamı "Dinle!" olan "horch", Latincede aynı anlama gelen Audi'yi markası olarak kullanmaya başladı.

    1932 yılında Audi, Auto Union'u oluşturmak üzere Horch, DKW ve Wanderer şirketleri ile birleşti. Auto Union kullandığı birbirine bağlı dört halka da bugün Audi'nin logosu olarak kullanılmaktadır.

    II. Dünya Savaşı sonrasında, şirket DKW etrafında ürünlerini sunmaya çalıştı. Ancak iki çekişli motoru o kadar ünlü olamadı. Eylül 1965'de Audi tekrar bir çıkış yaparak 72 beygirlik 4 kapılı sedanını piyasaya sundu, dünyanın en modern motorlarından biriyle.

    1970'lerde Audi 1950 yıllarında dünyanın en büyük motorsikletlerini üreten şirket olan NSU ile birleşti. Bu şirket Neckarsulm, Stuttgart yakında bulunmaktaydı. NSU daha küçük arabalar yapmayı öngörüyordu; daha sonrasında yeni bir rotasyon motorlarında Felix Wankel'in fikirleriyle kullanılmaya başladı. 1967'de çıkartılan yeni NSU Ro 80 bir uzay çağı arabasıydı ve o gün itibariyle sundukları aerodinamik, ağırlık, güvenlik açısından kusursuzdu, ancak motorlardaki rotasyon hatası NSu için pahalıya patlamıştı. Yine de günümüzde hala Audi'nin bazı modelleri Neckarsulm'da üretilmektedir.

    Geçen 30 yıl içerisinde Audi yüksek güce sahip birçok model sundu. 1980'de piyasaya sunulan ünlü "Quattro" modeli ; İngiliz üretici Jensen'in 1966 yılında ürettiği FF modeliden beri dünyada ilk kez üretilen 4 çekerli binek bir araçtır.Adı Audi Quattro olarak lanse edilen Bu model 5 silindirli turbo motorlu, coupe karoserli bir spor otomobildi. Ayrıca bu modelle birlikte Audi rallilere katılarak yarışlarda 4 çeker sistemini kullanarak ralli tarihinde yeni bir çığır açtı. Üst üstte yarışlarda kazandığı başarılar yüzünden Audi yarışlardan çıkarıldı.Audi bu atılımla teknolojide zirveye oturdu. (Bu teknoloji daha sonrasında dünya'nın hemen hemen tüm otomobil şirketleri tarafından kullanılmıştır.)

    Audi 80 modeli ile beraber, tüm modeller "Quattro" özelliğini kazaldı. Audi 80 her ne kadar 1986 yılında "dede arabası" imajına sahip olsa da 1991 yılında yapılan makyaj çalışmasıyla unutulmaz tasarım piyasaya sunuldu. Bu model piyasaya bomba gibi düştü ve oldukça iyi satış rakamlarına ulaştı.

    Gelişen teknoloji ile, Audi dünyanın en gelişmiş motorunu kullanmaya başladı. 1995'de S4 modelinde kullanılan dört çekerli motoru bu döneme damgasını vurdu.

    1994'de de dünyanın tamamen alüminyumdan yapılmış ilk seri üretim otomobili olan A8 modelini sunan Audi, bu modeli ile ASF diye adlandırlılan (alüminyum uzay kafesi)teknolojisini kullanmaya başladığı ilk araç olmaktadır.Şu anda bu teknoloji sahim bir diğer aracı R8 tamamen ASF teknolojisi ile üretilmektedir.Ayrıca ortadan konumlu motou ile otomobil tarihinde binek araçlarda çığır açmıştır. 90'ların ortasında yeni serilerini piyasaya süren Audi dünyanın en kaliteli otomobilleri arasında yerini aldı.

    2000 yılı itibariyle yarış dünyasının en zorlu ve prestijli yarışlarından olan 24 saatlik Le Mans yarışını 4 kez ard arda kazanan Audi, 2003'te de VW grubunun başka bir markası olan Bentley ile ancak tamamen Audi kadrosu altında bu başarıya imza attı.



    Quatro olarak Audi ye lanse edilmiş olsada yazınızda ilk 4 çekeri jensenin kullandığından bahsediyor.Aluminyum malzeme kullanmakta bir teknoloji geliştirme meselesi değil firmanın malzeme tercihi meselesi.Bu kadar kritik bir hamle olsa en azından lüks otomobil üreticileri gunümüzde yaygın olarak kullanırdı.Bu kadar büyük kitleyi arkasında barındıran Audinin uzun tarihinde 2 tane inovasyonu(ikna edici olmayan) olması şaşırtıcıymış.Teşekkür
    ederim bilgilendirmeniz icin.

    Aluminyum super spor otomobiller basta olmak uzere otomobillerde kullaniliyor ve her gecen gun de kullanim orani artiyor. Bildiginiz uzere super spor dedigimiz performans amacli uretilen otomobillerde hafiflik esastir ve aluminyum bu araclarda karbonfiberle birlikte bolca kullanilan bir malzemedir. Genel olarak Porsche Ferrari gibi markalarin ozellikle daha hafif hale getirmeye calistiklari(Porsche 911 GT3 RS Ferrari 360 CS gibi) super spor otomobillerin iskeleti aluminyumdan yapilir. Dis yuzeyinde mumkun mertebe karbonfiber kullanilir. Hatta karbonfiber malzemeler bu araclarda kullanilmaya baslayana kadar aracin agirligini azaltmak icin dis yuzuyde aluminyumdan uretilirdi. Ayrica super spor disindaki otomobillerde de aluminyum kullanimi her gecen gun artmaktadir. Bu konuyla ilgili yazabilecegim daha sayfalarca sey var ama hem ben yazmaktan yoruldum hem de siz okumaktan yorulmayin diye meseleyi uzatmiyorum. Detayli bilgiye ulasmak isteyen arkadaslar Google a sadece (aluminyum otomobil) yazmaniz yeterli.

    Ayrica sunu da belirtmek isterim ki AUDI bu seviyede araba uretmeye VW grupa dahil olduktan sonra basladi ve teknolojilerini de kendi basina gelistirmiyor. AUDI bu gune kadar ne yapmis sorusu pek mantikli bir soru degil. Cunku AUDI yuksek teknoloji kullanmak icin birsey yapmak zorunda degil Porsche Lamborghini Bentley gibi cok ust duzey markalarin gelistirdigi teknoloji emrine amade. VW grup teknolojiyi bir kez gelistirir ve ihtiyaci olan butun markalarinda kullanir...




  • Konuyu baslatan arkadasa cevaben, mantikli ve oturakli bir sonuc uretebilmek icin yeterli sayida ornegi esit sartlarda gozlemlemeniz gerekir.
    Sadece tek bir arabada cikan sorunlarla butun bir marka icin yorum yapmissiniz.

    Bir AUDI A3 sahibi sorunlar yasamakta (belki fabrika hatasi), sizin yorumunuz AUDI klass bir marka degil.
  • Tamamen şansızlık olmuş bence. Tamam bu forumda genelde tartışıyoruz audi yi bmw ve mersedese yaklaştırmıyoruz ama sonuçta audi buda boru değil.

    En sorunsuz markalar bile basınıza öle belalar açarki inanamazsınız bumuymuş sorunsuz marka dersiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: over and under

    quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under


    sıfır e 350 cdi ilk 1000km'si olmadan yolda kaldı çekici götürdü gözlerimin önünde ..... en adi premium mercedes mi o zaman

    böyle mantık olmaz sonuçta kul yapımı hepsi bozulabilir


    başka marka olunca tu kaka teneke audi vw olunca kul yapısı güzel yaklaşım


    aynen öyle zaten kendini sorunlarıyla kanıtlamış fransız arabası için bu yorumu yapmazdım

    en azından taraflı olduğunuzu kabul ediyorsunuz ,açık sözlüsünüz




  • nasıl premium marka degil anlamadım. dün gece sanayiye arkadasların yanına gittim beyaz audi a5 vardı kapısı boyanmıs bende içine baktım oturdum falan adamlar gercekten cok güzel bir işcilik cıkartmışlar hiç birseyden kaçmamışlar bende alman dedigin zaman her zaman mercedes-bmw-audi dir. gerisi hep ikinci planda kalır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under

    quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under


    sıfır e 350 cdi ilk 1000km'si olmadan yolda kaldı çekici götürdü gözlerimin önünde ..... en adi premium mercedes mi o zaman

    böyle mantık olmaz sonuçta kul yapımı hepsi bozulabilir


    başka marka olunca tu kaka teneke audi vw olunca kul yapısı güzel yaklaşım


    aynen öyle zaten kendini sorunlarıyla kanıtlamış fransız arabası için bu yorumu yapmazdım

    en azından taraflı olduğunuzu kabul ediyorsunuz ,açık sözlüsünüz


    taraflı değil objektifim yıllarca fransız arabaları elektrik-elektronik-mekanik arızalarından dolayı hep sorunsuzluk indekslerinde son sırada yer almıştır

    sevmiyorum bu nedenle hala da tam olarak sorunlarından kurtulduklarına inanmıyorum

    neyse bu konu farklı uzatmaya gerek yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: skunk2.

    nasıl premium marka degil anlamadım. dün gece sanayiye arkadasların yanına gittim beyaz audi a5 vardı kapısı boyanmıs bende içine baktım oturdum falan adamlar gercekten cok güzel bir işcilik cıkartmışlar hiç birseyden kaçmamışlar bende alman dedigin zaman her zaman mercedes-bmw-audi dir. gerisi hep ikinci planda kalır

    keşke herkes yorum yapmadan önce senin yaptığını yapıp araçları bir incelese.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under

    quote:

    Orijinalden alıntı: baybars_

    quote:

    Orijinalden alıntı: over and under


    sıfır e 350 cdi ilk 1000km'si olmadan yolda kaldı çekici götürdü gözlerimin önünde ..... en adi premium mercedes mi o zaman

    böyle mantık olmaz sonuçta kul yapımı hepsi bozulabilir


    başka marka olunca tu kaka teneke audi vw olunca kul yapısı güzel yaklaşım


    aynen öyle zaten kendini sorunlarıyla kanıtlamış fransız arabası için bu yorumu yapmazdım

    en azından taraflı olduğunuzu kabul ediyorsunuz ,açık sözlüsünüz

    Fransiz arabalariyla ilgili tek bir sey soylemek istiyorum polemige falan girmek niyetinde degilim Top Gear Sezon 12 Bolum 4 (Anyone here got a Peugeot ?) eger news kismini izleme firsatiniz olursa kac yildir piyasaya cikan butun araclari test edip inceleyen 3 kisinin Peugeot ile ilgili dusuncelerini de duymus olursunuz. Neticede hic birimizin bu konuda onlar kadar tecrubeli olma sansimiz yok..




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.