Şimdi Ara

Atina Bildirgesi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
1
Favori
2.295
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Kültürel ve tarihsel mirası ve yaşı uyarınca HİÇBİR İBADETHANE MÜZE YAPILMAMALI. Bir ibadethaneyi müze yapmak, "o ibadethanenin ait olduğu inancı yer yüzünden sildik, burada ibadet yapılmasını yasakladık, tarihi miras olarak gelip turist gibi gezebilirsiniz" manasına gelir. O inancın temsilcileri yaşamaya devam ediyorsa bu kimsenin haddine değildir. Bunu bir Müslüman olarak sadece camiler için değil, müzeye dönüştürülmesi düşünülecek kilise ve sinagoglar için de söylüyorum. Bu inançların inananları yani cemaatleri istemediği sürece, inanmayan insanlar böyle şeyler talep edemez, hakları yok. Adı üstünde "ibadethane", tarihi yapılar da olsa güncel olarak ibadethanedir. Gezmek isteyen ibadethane kimliğiyle de gezip görebilir.



    Atina Bildirgesiyoutube
    Yunan Rahip Evangelos Papanikolaou, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in açılmasının ardından Atina yönetimine karşı çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Rahip Pap...
    https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=Pq7PP479ZS8



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sonic.Storm -- 15 Aralık 2023; 3:19:47 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Müzede de dua edebilirsin. Kaldı ki, camii yapıldılar. Orijinal halleri kilise, orijinal cemaatleri Hıristiyan. Müze yapılması için bir sebep daha. Böylece her dine eşit mesafe koyuyorsun. Seküler profile sahip çağdaş bir ülkeye yakışacak biçimde. Dua etmek isteyen inanç ayrımı olmaksızın da duasını eder. Müze hallerinde zaten insanlar içlerinde dua ediyorlardı. Çok gördüm.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • VirgilSollozzo kullanıcısına yanıt
    Sen bir de Yunanistan’ın “insanca” yok ettiği, üstüne nefret yazıları yazdığı; camilerimizi, mezarlıklarımızı, tarihi eserlerimizi görebilsen keşke.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt

    Trump dönemi Abd'nin kurduğu uluslarası düzene bizzat kendisinin ihanet etmesi ve artık bütün cephelerde olmak yerine belli bir noktaya ağırlığını koymak istediğini göstermesi açısından bir dönüm noktasıdır.


    Aslında ABD'nin gerilemesi 11 Eylül saldırıları ile başlar. Bu saldırıların ardından ortaya çıkan kışkırtmaya karşı koyamayan ABD yönetimi aşırı derecede pahalı ve yıpratıcı 2 büyük savaşa girmek zorunda kaldı. Bu savaşların sonuçları kendisi için iyi olmadığı gibi bu savaşlara giren ABD ile çıkan ABD arasında ciddi bir güç farkı vardı.


    Her ne kadar ABD zayıflasa da Trump dönemine kadar güvenilirliğini koruyan bir ülkeydi. Ancak Trump'ın önce Amerika diyerek ve hatta bazı çıkarlar için uluslarası hukuku ayaklar altına alması ABD'nin güvenilirliğini zedelendi. Nitekim ABD büyükrlçiliğinin Kudüs'e taşınması, Golan teprlerinin işgalini tanımadı, Fas'ın İsrail'i tanımadı üzerine Batı Sahra işgalini tanımadı. Dünyadaki mevcut statkodan hoşnut olmayan revizyonist hareketlere büyük cesaret verdi.


    Her ne kadar Biden yönetimi Trump sonrası durumu toparlamaya çalışsa da hasar bir kez oluşmuştu. Şu an içerisinde yasadığımız dönem uluslarası düzenin zayıflaması ile şu ana kadar yukarıdan sürekli baskı ile dondurulmuş tüm konuların su üstüne çıktığı bir dönem.


    Türkiye ile Yunanistan arasında birinin kışkırtması sonucu oluşan bir problem yok. Tam tersi sürekli uluslarası baskı sonucu iki ülke arasındaki sorunların baskılandığı bir ortam vardı. Uluslarası düzenin zayıflıyor oluşu pekçok farklı sorun gibi bu sorununda gün yüzüne çıkmaya başlamasına yol açtı.


    Venexuella'nın Guyana'yı, Etiyopya'nın Eritre'yi işgal etmek istediğine dair sözler söylemesi. Macaristan'ın kendi Sevr anlaşmasını yırtıp atmak isteyen revizyonist liderinin hersey rağmen koltukta kalması, Erdoğan'ın Osmanlı mirasının peşine düşmesi, Rusların Ukrayna işgali, Tayvan meselesi. Artık ABD'nin zayıflaması ile ve zayıdlamaktan da öte bu konularda tarafsız olmayı bırakması, sözlerinin güvenilirliğini zedelenmesi sonucu dünya kartların yeniden dağıtılacağı bşr döneme doğru sürükleniyor gibi görünmekte.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Birincisi dua ile ibadet aynı şey değil, keşke bağımız olmayan konularda fetva vermesek. İkincisi tarihte işleyiş öyleydi. Bu sadece Ayasofya için geçerli değil. Üstelik müslümanlar fethin sembolü olarak bunu belirli yerlerde yaparken, diğer ibadethanelere dokunmadığı gibi, hürriyetlerini her zaman teminat altına aldı. Sadece yönetim el değiştirdi, diğer inanç gruplarını oradan kovmadı, onları kovmak için Elhamra kararnamesi (Müslüman ve Yahudilere yönelik) gibi şeyler yapmadı. Ama Hristiyan monarşiler, devletler tam tersi. Mesela Endülüs'ü yani İspanya topraklarını aldıklarında 1 tane cami bırakmadılar. Daha güncele dönersek Yunanlar'ın yaptıkları sayısız icraat ortada. Genelev ve meyhane yapılan camiler var. Direk cami olarak yapıldığı halde müzeye çevrilen yapılar var.


    Sekülerlik, laiklik adı altında x bir ibadethaneyi müzeye çevirmenin amacını önceki mesajımda yazdım. Kimisi bunu iyi niyetle yaptığını, yapıldığını düşünebilir ama sonuç aynı yere çıkıyor. İbadethaneleri müzeye çevirerek işlevsiz kılmak, barışın ve güncel işbirliklerinin kriteri olmamalı. Son yüzyıl içinde bunlar yapılınca hava yumuşamadı, hatta ilgili inanç gruplarını daha da rahatsız etti. Ayasofya özelinde düşünmek yersiz.


    Ayrıca İstanbul'da asırlardır hristiyanlar azınlık konumunda. Türk-Yunan mübadelesini imzalayan, çoğu Hristiyanın Yunanistan'a gitmesini sağlayan da Atatürk.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İbadet ile dua ayrı (?) ise o zaman orijinal ibadethane haline dönsün: Kilise. Ki gerek yok buna. Ayasofya kadar dünyaya mal olmuş, bu kadar eski ve tarihsel, pek çok dinin elinden geçmiş bir yapının müze olması en iyi opsiyon. İbadethane olduktan sonra yapı devamlı tahrip olayları yaşadı. İmparator kapısı ve su haznesi zarar gördü. Yapı müze statüsünü yitirip spesifik bir ibadethane yapılınca üniversalliğini yitirip tekrardan belirli bir insan grubuna hizmet eder hale geldi.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sonic.Storm kullanıcısına yanıt

    Aydınlanma ile beraber dünyanın pekçok yerinde laik devrimler yasanmıştır. Bu devrimlerin ataları laik olmamakla beraber yerleşik dini otoriteye ve Tanrının arkasına saklanıp her türlü haltın yenilmesine bir tepki olarak gerçekleşmiştir.


    Doğuda hangi devrimler oldu bu konuda derin bilgim yok ancak batıda Hussite devrimi, Protestanlık, Fransız - Rus - Türk devrimleri bunlar laik devrimlerdir.


    Türkiye yeni rejimin Doğasını dünyaya ilan etmek için Ayasofya'yı müzeye çevirerek Hristiyan veya Müslüman önemli değil Yeni modern devletin dininin ol aldığını tüm dünyaya ilan etmiştir. 100 yıllık Cumhuriyet döneminde Türkiye'de açılan ilk kiliseyi Recep Tayyip Erdoğan açmıştır nitekim kendisinin dünya görüşü insanları dinlerine göre kategorize ettiği için özgürlüğünde onlara dini ayrıcalık vermek olarak görmüştür.


    Türkiye uzun süredir Erdoğan önderliğinde bşr karşı devrim sürecinin içinden geçiyor ancak bu bir saman alevinden öteye gitmeyecektir. Atatürk devrimleri Türkiye'de yeni bir yol açtı ve dini dogmaların akıl ve mantığa olan tersliği her yıl daha da fazla farkediliyor dünyada dolayısıyla bugün Dincilik akımları ne kadar dönmeye çalışırsa çalışsın aynı bir sesin yankıları gibi her defasında daha az ses olarak geri gelmesi gibi yavaş yavaş bu toplumda İslamiyet ortadan kalkacaktır aynı Avrupa ülkelerinde hristyanlığın yaşadığı gibi.


    Nitekim Ayasofya'yı tekrar cami yapmak kaybedilen bir savaşta kazanılmış bir Muharebe den öte değil. Akıl eninde sonunda galip gelecek. Yobazlık, bağnazlık, dogmatik düşünce ise evrim geçirip farklı bir kılıkta geri gelecektir ancak İslam elbisesi artık bu fikirler için yeterince uygun bir kalkan vazifesi görmüyor nitekim bilim dine büyük zarar verdi son 500 yılda.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 15 Aralık 2023; 12:24:31 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    Protestan akımların gelişimi ve devrimleri aslında sekülerizm maksatlı değildi ama Hıristiyanlık yorumlarıyla farkına varmadan sekülerizmin önünü açtılar. Sonradan tüm dünyaya yayılan ve bilimle beraber modern medeniyetin temelini teşkil eden Avrupa sekülerizminin kalbi esas olarak Rönesans'ta yatıyor. Bizde Fransız ekolü uyarınca laiklik olarak bilinen sekülerizmin geldiği kelime olan Latince saeculum mana olarak "jenerasyon, asır, başından sonuna bir neslin hayatı, dünyevi yaşam" demek. Araştırmaların ortaya koyduğu üzere dünya modernitenin sonucu olarak sekülerleşiyor, bilim ise yapılabilecek ortam olarak sekülerizmin hakim olduğu modern bir toplum talep ediyor. Modern standartları tam sağlayamayan toplumların bilimi veya teknolojisi genelde bir yerde tıkanıyor, geri kalıyorlar (bknz: Sovyetler Birliği, Kuzey Kore, İran İslam Cumhuriyeti, liste uzuyor). Zihin yapın müsait değilse ve teşvikler de bulunmuyorsa bir teknoloji üretir, sonra orada bırakırsın. Batılı ve Uzakasya'daki Japonya, Güney Kore gibi Batılı tarz seküler toplumların diğerlerinden farkı bu işte. Ondan dolayı dünyanın en büyük teknolojik ve bilimsel katma değeri ve en fazla inovasyonu bu toplumlardan çıkıyor, dünya politikasını ve dünyada mevcut sistemleri ağırlıklı bu toplumlar yönlendiriyor. Atatürk'ün fark ettiği gibi Türkiye bu aileye kendisini dahil edemezse oradan oraya savrulan 2.sınıf veya 3.sınıf bir ülke olarak kalacak.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Yalniz Amerikalilarin Kizilderili Soykirimi tanimasi gülünctür. Amerikali diye tabir edilen Avrupadan göcen Ingilizler Kizilderili sayisini minimuma indirdikten sonra bunu tanisa ne? Geriye kalan birkac Kizilderiliyi maasa baglayip, timsah gözyaslari dökmesi Kizildierili soykirimiyla yüzlestirmis olmuyor. Amerika suclulardan olusan Avrupalilardan olusan bir koloniyle kurulmustur. Yüzlesmek istiyorsa firsat ellerinde ve gitsinler Irakta yaptiklari soykirimla yüzlessinler!


    Almanlarin Yahudi Soykirimiyla yüzlesmelerininde altinda uzun vaadeli baska hesaplarin oldugu ortadadir. Keske yapilan yüzlesmelerin temelinde vicdan sizlamasi yatsaydi ama öyle degil. Öyle olsa zaten diger yaptiklari tüm Soykirimlarlada yüzlesirlerdi.


    Yunanistan olayinda unuttugunuz birsey var oda Bati Trakya gercegi. Ordaki insanlar acikhava hapishanesinde yasadilar hemde bir Avrupa ülkesinde.


    Ibadethanelere gelince, siyasi malzemeye dönen ibadethaneler zaten amacindan uzaklasmistir bana göre. Ister Kilise olsun ister Cami olsun istersede Müze olsun.





  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    Bush Yönetiminin Irak İşgali gayet de eleştirilen ve daha yapılmaya kalkışıldığı zamanda bile Amerika dahil dünya çapında gösterilere neden olan bir olay. ABD'de bu operasyonu eleştiren çoktur ama işte özgürce eleştirebiliyorlar. Amerikan tarihçileri Kızılderili katliamlarını rahatça eleştirip Andrew Jackson gibi zamanında kahraman addedilmiş başkanlarını bu konuda rahatça yerden yere vurabiliyorlar. Olay burada.


    Almanya örneği için bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Bu sadece basit bir uzun vadeli politik hesapla açıklanamaz. Bu bir kültür ve zihniyet meselesidir:



    Atina BildirgesiFeli from Germanyyoutube
    Do Germans talk about the Holocaust? What do they teach about World War II in school? And is it okay to make a Hitler joke around a German? These are questions I get asked all the time and in this video, you'll find out how Germany has dealt with this topic publicly since the end of WWII [00:01:52], what German students learn about it in school [00:09:22] (I asked my German viewers for their experiences!) [00:14:40], and whether or not it's okay to confront a German with the topic [00:29:37]. Anni's (@AmericasGotGermans) full response video▸https://youtu.be/ks6sgMGb6B0 When you ask a German something about WW2 by @RadicalLiving ▸https://youtu.be/urgO8B5tnlU How Hitler Ruined the Reputation of the German Language▸https://youtu.be/tenkDWUfo58 Get your Bavarian beer mug or Servus t-shirt ▸https://felifromgermany.com/ Check out my PODCAST (with Josh)▸ https://www.youtube.com/understandingtrainstation or https://linktr.ee/Understandingtrainstation FOLLOW ME ON SOCIAL MEDIA: Facebook▸https://www.facebook.com/felifromgermany (Feli from Germany) Support me on Patreon▸ https://www.patreon.com/felifromgermany Instagram▸@felifromgermany▸https://www.instagram.com/felifromgermany Buy me a coffee▸https://www.ko-fi.com/felifromgermany ▸Mailing address: PO Box 19521 Cincinnati, OH 45219 USA ------------------------- 00:00 Intro 1:52 Germany's Vergangenheitsbewältigung (coping with the past) 9:22 Learning About WWII - My experience 14:40 Learning About WWII - Other experiences 29:37 Confronting Germans ------------------------- ABOUT ME: Hallo, Servus, and welcome to my channel! My name is Felicia (Feli), I'm 29, and I'm a German living in the USA! I was born and raised in Munich, Germany but have been living in Cincinnati, Ohio off and on since 2016. I first came here for an exchange semester during my undergrad at LMU Munich, then I returned for an internship, and then I got my master's degree in Cincinnati. I was lucky enough to win the Green Card lottery and have been a permanent resident since 2019! In my videos, I talk about cultural differences between America and Germany, things I like and dislike about living here, and other topics I come across in my everyday life in the States. Let me know what YOU would like to hear about in the comments below. DANKE :) ------------------------- MY FILMING EQUIPMENT Camera: https://amzn.to/3mSp0Lf* MAIN LENS (Sigma 18-35mm F1.8): https://amzn.to/31IjdgU* Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 Lens: https://amzn.to/2AT9R3J* Tripod: https://amzn.to/2LXpb5t* Remote: https://amzn.to/2oe3Hsd* Lighting: https://amzn.to/3EWV86O* Back Light: https://amzn.to/3gJD8QL H1 Zoom Recorder (audio): https://amzn.to/33gKWDf* Lav Microphone: https://amzn.to/2VobCPP* GoPro Vlogging Setup: GoPro: https://amzn.to/2OycAav* Case: https://amzn.to/2IzIzmY* Tripod: https://amzn.to/2os3DoB* Microphone: https://amzn.to/31ZR6Y5* Mic Adapter: https://amzn.to/2AUq1K3* Mount: https://amzn.to/33oDciL* *These links are Affiliate links. If you buy the product through that link, I'll receive a small provision while the price for you stays the same! Thanks for your support! :) ------------------------- Music by ARTMAN MUSIC http://www.artman-music.de/ based on a theme by http://www.twinmusicom.org/ (CC BY 4.0)
    https://www.youtube.com/watch?si=4tdQymUhaploVUoQ&v=DMNJk1LNV0w&feature=youtu.be



    Batı Trakya Türk azınlığı hakkında dedikleriniz doğru ama açıkça suçlarsanız onlar da size bilhassa Kıbrıs krizinden itibaren Boğazönü adalarındaki ve İstanbul'daki Rum azınlıktan bahsetmeye başlarlar. 1955 6-7 Eylül Olayları ve 1964 Sürgünü gibi hadiselerden dem vururlar. Kısaca suçlarsanız onlar da hemen sizi suçlar. Suçlama diliyle değil; düzgün bir biçimde diplomasi yoluyla Türk azınlıkların ve diasporanın koşullarının iyileşmesi için çalışmak lazım.


    Böylesi tek taraflı bir suçlama anlayışının herhangi bir sonu yok; anlamsız bir nefret ekmek ve sizi kendi toplumuzdaki fertlerin ve kendi hükümetlerimizin kabahatleri ve yanlış fiilleri konusunda umursamaz göstermek haricinde herhangi bir yere varamıyor, anlamadığınız kısım burası. Batı Trakya Türklerinin durumu önemli ve konu başlığıyla da zaten doğrudan ilişkili ama buradaki esas ana mesele değiller. Yoksa her şeyin bir bütüne bağlandığı bahsetmediğiniz sayısız alt başlık var: Kıbrıs Türklerinin durumu misal.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    55 Milyon insanin oldugu 2. Dunya savasinda sadece Yahudi katliamina odaklanilmasi ve Almanyanin Afrikada yaptigi soykirimla yuzlesmemesi, Yahudi soykiriminda bir Ajandaya bagli olusu izlenimi veriyor. Ornegin Fransaninda soykirimdan oldukca sabikalidir ama tarihiyke yuzlesmek istemedigi gibi bunlari kabulde etmez.

    Amerikada insanlarin Bushu elestirmesi Bush sonrasi isledigi soykirimlari engellememistir. Insanlar Bushu elestirseler ne olacak? Bush sonrasida benzer soykirimlar devam etmistir, ozellikle Obama donemi oldukca hareketlidir.

    Kagit uzerinde kavramlarin durusu, istila ve soykirima ugrayan insanlarin yasadiklarini engellemiyor. Amerikalilar Vietnam isgalinide elestirdiler yinede Afganistan ve Iraki isgal etmesini engellemedi. Amerikalilar Israile yapilan silah yardimlarinida elestiruyorlar ama Gazzedeki soykirima katkida bulunmasinida engellemiyor. Asil olan fillerdir, sozler havada kalir.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.