|
Bildirim
|
Hocam insaat sektorunun bu durumla ilişkisi nedir? Müteahitler ile normal vatandas ayni araca binince bu adamlar insaati mi durduracak?
|
Sıfır araba bizim neyimize. Çökerse çoksun cari açık azalır biraz. Adamlarda 1000 €’ya satılan ikinci el araba bizde 130-150bin TL . Türkiye’ye %100 vergiyle gelsin + nakliyat 2500€ olsun
Tabi cari açık devletin umrunda değil. Çünkü vergi geliride beraberinde düşecektir. Üste o yüzden izin vermezler. |
Öyle bir şey yaparsan sıfır araba fiyatları da çöker, inşaat da çöker.
Bunu kısa vadede yapabilecek hiçbir parti yok bu ülkede. Bunu teklif eden parti, bir sonraki seçimde Doğu Perinçek'ten bile az oy alır. Bulgaristan'dan X6 alıp gelen adam burada sıfır Golf'ü mü düşünür 200 bin TL'ye? |
Yazıklarımdan benim hükümeti bitim kadar sevmediğimi okuyanlar bilirler. Ancak burada çuvaldızı batırmadan önce bir iğneyi kendinize batırmanızı tavsiye ederim.
Türkiye, neden bilmiyorum, otomobile aslında olduğundan çok daha fazla önem veriyor. Bu konumda olan birkaç ülkeden biri. Özbekistan, Türkmenistan gibi ülkelerden sonra Türkiye geliyor. Şöyle birkaç örnek vereyim: Üniversitede öğretim görevlisi profesör bir amcamızda 12 yaşında bir araç var. Adam Ankara'da bu araçla işine gidip geliyor. Yar.Doç olmuş öğrencileri kadro alıdığı gibi altlarına Honda Civic falan gibi standart C sınıfı araçlar çekmişler altlarına. Bizim amcaya şöyle derler: "Hocam bu araba size yakışıyor mu? Satalım bunu, yenileyelim." Amca soruyor: "Neden? Amaç ne? Ben bununla işe gidip eve geliyorum. Uzun yola çıkmıyorum, uçağa biniyorum. Arabayı niye yenileyeyim?" Sonuçta adam öğretim görevlisi. İş için 4 teker gezen biri değil. Diğer öğretim görevlileri de değil. Maksimum 2 kere uzun yola giderler. Tatil için. Bu kadar. Bu amca Ankara'nın zengin muhitinde villada yaşıyor. Villanın sahibi. Doçentler kirada yaşıyor. O zaman bunlar salak mı abi, niye cücük kadar gelirlerini arabaya gömüyorlar? Evet salaklar. Araba 140.000TL. Adamın maaş 6000TL. Aileden bir zenginliği de yok. Benim kafa almıyor bunu. Ben 6 aylık gelirimden ve/veya 1 yıllık birikimimden fazlasını bir arabaya vermem. SALAKLIK OLUR. Vermem için tek bir şart var: 4 teker yaşam formuyumdur. Hayatımın önemli bir kısmı arabada geçiyordur. Uzun yola gidiyorumdur veya yüksek hıza çıkmak zorunda olduğum bir günlük rotam vardır. Ancak o zaman. İstanbul'da yaşasam, 1 saat git, 1 saat gel, bu yolun da bir kısmını TEM veya E5'e çıkıp 100-130 yardırarak yapsam o zaman günümüz standardında güvenliğe sahip, ispeten iyi bir araba düşünürüm. Veya bütçem vardır. Gelirim vardır. O zaman düşünürüm. Yoksa düşünmem. Fabrika açmış, 10 yıl boyunca zarar etmiş, milyonlar batırmış bir ailenin çocuğuyum. Tüm bu sürecin ardından hayatımıza kaldığımız yerden, hayat standardımızdan zerre geri kalmadan devam ediyoruz. 23 lüks daire yedi o fabrika. Öyle düşünün. Gözümü açtım. İlk hatırladığım arabamız Buick Regal. Sonra Alfa 75. Sonra da Saab. Bir Saab 900'ün arka koltuğunda geçti çocukluğum. Büyüdüm. Ehliyet aldım. Aynı Saab 900 benim arabam oldu. Sonra BMW Z4'e de bindim. Cabrio A3'e de bindim (babamın kendi keyfine aldığı arabalar). Özetle iyi aletlere bindim, biniyorum. Şu an eşim Kalos'a biniyor. Ben 10 yaşında, 320.000km'de Ford Fusion'a biniyorum. Üstelik iki tane klasik Amerikan arabam var. Babam da ben de meraklı idik. İkisinin toplamı rahat 350.000TL vardır. Gündelik bindiğim araç 2010 Fusion. Niye? Çünkü evim ile bürom arası yürüyerek 5 dakika. Ankara'da yaşıyorum. Uzun yola gitmem gerekse annemin kullandığı Mini'ye çökerim. Uzun yola giderim. Bitti. -------------------- Bu kafalara erişmediğiniz sürece, NAH alırsınız ucuza araba. Siz arabaya çok değer verdiğiniz sürece, araba pahalılaşır. Vergisi artar. Hadi ben tüketim karşıtıyım. Benim kadar da olmayın. Anlıyorum. Bir de herkes benim kadar esnek de değil. "Anamın arabasına çökerim" imkanı herkeste yok. Eyvallah. Bizim yaptığımız gibi ortak araba kullanımı yapamayabilirsiniz. Buna da lafım yok. Ama otur düşün arkadaş. Araba seni özgürleştirmek için. 7000TL maaşın var. 180.000TL araban. Yazık be. Yaşa arkadaş. Ye-iç, gez-toz. Yapamadığın neler neler var. Yapabildiğini yap. Arabada diye aldığın kalas lan kalas. Bilerek söylüyorum. HEPİMİZ KEYFİ KAÇIRILMIŞ KALASLARA BİNİYORUZ. İşini gören en ucuzu neyse sapla geç. Bagajı 300.000 litre olsun? Niye abi? Bagajı dolduracak kadar eşya alırsın, biraz sıkışırsın, gidersin yola. Yılda ailecek yaptığın iki uzun yol. Yılda ailecek 20 uzun yola mı gidiyonuz? Gözünüzü seveyim, dürüst olun, dandik arabalara 130.000TL vermeye alıştınız. Bugün vergiyi çekseler aşağı ne yaparsınız? "Ooooo! 130.000TL'lik araç 70.000TL! Alayım hemen" mi dersiniz? Yoksa 130.000TL baymaya kafaya koymuştunuz zaten, "Honda alacağıma BMW alırım lan!" mı dersiniz? İkincisini diyenler ağır çoğunlukta olduğu için, o arabalar NAH ucuzlar. Bu içinde bulunduğunuz pisliğin ana müsebbibi gene sizsiniz özetle. İkinci el araç ithalatı da imkansız. Sıfırının satışını dibe çeker. Devletin vergiye ihtiyacı var. Senin paranla sana hizmet götürdüm diye hava atacak, geçiş garantili 4'üncü köprü, müşteri garantili 5'inci havaalanı, hasta garantili dev ölçek hastane falan. Milyonlarca memur maaş alacak. Ne sandın oğlum? Sen yolunacak kazsın. Kazdan fazla beynin olmadığı da zaten arabaya biçtiğin değerden belli. O yüzden ben Fusion'a binerim. Canım keyif isterse 5 dakika yürüme mesafesinde, anamın evinin garajına girerim. Kontağı çeviririm. V8'in köpürtmesini duyarım. Anlayamazsınız... "Dalgaların köpürtmesi" yani... -------------------- Türkiye'de insanları gerçekten anlayamıyorum. Doğalgaz faturasına takar kafayı. Zam geldikçe "kombi"yi kısar (kombi de nasıl bir mallıksa, bina dediğin komple bir bütün olarak ısınır ve soğur). Battaniye ile oturur. Ama arabası 160.000TL. Ömründe yurtdışına tatile gitmeyen adamda 180 kağıtlık araba var. 309494 taksit yaptırmış, ödüyor hıyar. Keyfine para harcamıyor. Gezmeye para harcamıyor. Yeni tatlar öğrenmeye para harcamıyor. Peynire bile para harcamıyor. Peynir zengini ülkede adam her hafta gidiyor, aynı peyniri alıyor, eve getirip simitle yiyor. Sucuğa verdiği, ete verdiği paranın hesabını yapıyor. Arabaya 180 kağıt gömüyor. Devlet de iyi niyetli değil tabii ki. Ama siz de çok bilinçli misiniz de devletten iyi niyet bekliyorsunuz? Hak ediyor musunuz iyi niyeti? Bir düşünün. Böyle mabada böyle tarak, tencere kapak misalisiniz siz bu hayatta yani. |
Hocam bu baglamda ev fiyatlarida dusmeli zaten herkes maliyetlerin farkinda. Duzenlemler getirip kar oranlarinin sabitlenmesi gerekiyor. Arsa dahil 150bine maal olurken evi 300 bine satmaya çalışıyorlar hala.
|
Araba yatırım aracı haline geldiği için bu durum oluyor.
Kredi ile araba almak karlı bir yatırım, sebebi de paranın değeri düşük olmasına rağmen faizlerin ısrarla indirilmesi. Ben Aralık’ta sıfır araba aldım. Değerini hesaplayınca kredinin faizi daha 3. ayda yok oldu. Bundan sonrası bankaya zarar olarak yazıyor. Ki bazı yabancı bankalar buna benzer sebeplerden dolayı ülkeden çekilme kararı aldılar. |
Akasha_Ether demiş ki; Mesajı Yerinde Gör
Yani Jenga oyununu biliyor musunuz bilmem ama ona benzetebiliriz veya en basit örnek domino. Bir sektör çökünce sadece otomotiv bitmiyor. Isıl işlem yapanından tutun da boyacısına, tamircisine kadar hepsi bitiyor. O insanlar işsiz kaldığı zaman bundan berberi, kasabı vs etkiler. Şu koronada bile 1 ay üretimi durduramayan bir ekonomi sizce otomotiv sektörünü çökertirse ne olur? |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 3 Mayıs 2020; 15:9:18 > |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 3 Mayıs 2020; 17:28:27 > |
|
|
|