Şimdi Ara

06/02/2018 Tarihinde Uğradığımız Saldırı (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
156
Cevap
3
Favori
18.153
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
263 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • hocam polisleri savunuyorum gibi algılanmasın ama bilmediğiniz çok sey var çok uzun yazamam buraya . ayrıca narlıdere balçova olayında da bilgisizlik var zincirleme suç var otobüsten indiğiniz yer mıntıkası yetkilidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Valla güzel kardeşim, 26 yaşındayım. Belli bir yaşıma kadar insanların benim gibi iyi niyetli ve tatlı dilli olduğunu sanardım. Devlet dairesinde bir işim olduğunda, özel şirketlerle ilgili işim olduğunda ve özellikle bankaların müşteri hizmetleri gibi yerlerde işim olduğunda hep bir sallamasyon ile hakkımı hiç bir şekilde alamadım. Ben de belli bir yaştan sonra taktik değiştirdim. İlk önce efendi gibi konuşuyorum işe yaramazsa bağıra çağıra hanzolar gibi söke söke hakkımı alıyorum. Meğerse olaylar Türkiye'de böyle imiş.

    Şimdi senin konuna gelirsek; eski ben olsam olayı anlattığın gibi BİMER ve CİMER kullanarak yazardım. Yeni ben ise; polis memurlarının adamı çok yakından tanıdığı, seni ve kız arkadaşını "OHAL var göz altına alırım" diye tehdit ederek şikayetini geri çektirmeye yönelik hareketlerinin olup görevi kötüye kullanmak istediğini de ilave ederdim. Ayrıca memurların ismini biliyorsam açık bir şekilde yazardım. Çünkü ülkede işler böyle yürüyor. Zamanında bir milletvekili çocuğu kendisi ile tartışan polis memurunu teşhis için bir çok polis memurunu hizaya dizmişti. Acımıştım. Şu anda ise tam tersini düşünerek ve iyi polisleri bir kenara ayırarak diğerlerinin ve onların üstlerinin de sonuna kadar ekmeğinin elinden alınmasından yanayım. Bir işi hakkı ile yapmıyorsan, yapmayacaksın.

    Düzenleme: yazım yanlışı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProsesMuhendisi -- 9 Şubat 2018; 0:21:58 >




  • Şimdi inşallah birisi “Otobüste yaşadığım olay liseliler saldırdı, falçatam sayesinde kurtuldum” diye konu açmaz

    Bu arada büyük geçmiş olsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Adalet kadın ismi olarak kalmış bizim memlekette. Malesef bu böyle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir polis memuru olarak size önerim acilen bimer ve cimer ile şikayet etmeniz. Yoksa o aşağılık polisler yarın bir başkasına da aynı şeyi yapar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok geçmiş olsun diyicek hiçbir şey bulamıyorum, bulamıyoruz artık..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Geçenlerde benim başıma böyle bir olay geldi.

    30M beşiktaş otobüsünü bilen bilir bir dolu bir dolu her zamanki gibi :)

    Cocugun biri yara yara geriye gelmeye çalışıyor bende her zamanki gibi en arkada kapı kenarında beklerim yani herneyse.

    İlgili şahıs geldi yol versene falan bende tabi sabah sabah yeni kalkmışım azıcık yüksek ses tonuyla nereye gidiceksin falan söyledim.

    Herneyse bu diğer insanlara sardı otobüsten inişte bunu bir dövdüler anlatamam size :) Böyle nişantaşı durağında indi adamı önce otobüsteki bir kaç kişi sonrada ufak hasar verdiği araba sahibi böyle değiştire değiştire dövdüler :)

    Kısaca bu itlere fırsat vermeyin dayaksa aradığı vurun hocam zaten otobüs en fazla 2 yumruk atan genelde kazanır.
  • biber gazı taşı cebinde çakı taşı
  • CR7_35 kullanıcısına yanıt
    İzmir'de polis adamına göre muamele yapıyor.

    Polis Bakıyor ve eğer olayın taraflarından birisi okumuş etmiş, mantıklı, kanun, yasa tüzük biliyor, hemen prosedür, bürokrasi, süreçle ilgili konuşup, seni vazgeçirmeye çalışıyor. Çünkü o prosedürle kendisi de uğraşacak.

    Polisler sanki adli bir vaka da gasp, hırsızlık, darp, silahlı ve yaralısı olan kavga, tombala veya organize kumar, kaçakçılık, uyuşturucu madde kullanımı veya satışı gibi olaylara önem verip, toplum içerisinde ki sözlü tartışmadan büyüyen arbede, sataşma, itiş kakış vs. durumlarla da meşgul olmak istemediği için arabuluculuk yapıp olay kapatmaya çalışıyor.

    Bunu şuna dayanarak söylüyorum, ben 6222 (Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair yasa) 1 sene maçlardan men cezası aldım. Yasa gereği, ceza aldığım kulübün oynadığı her maçta hem ilk yarı, hemde 2. yarı için karakola gidip imza vermem gerekti. İzmir'in çeşitli ilçelerinde ki karakollarda bu işimi hallederken, orada pek çok olaya denk geldim, gözlemleme yapma şansına eriştim. Zira bu 6222 den ceza alanlar için orada özel bir birim yok. Karakolun bilgisayar başında ki 'Yazıcı memur' sıfatında ki memurlar, 'POLNET' üzerinden spor olayları sekmesinden online olarak seni sisteme karakola geldi diye düşüm yapıyor.

    Ancak aynı memur, aynı sistem üzerinden ifade alıyor, tutanak tutuyor, ve eğer karakol mesela senin yaşadığın bir olay gibi teyakkuz haline geçip, ifade işlemi olduğunda beni bekletiyor, işte o uzun süreli beklemelerde çok olay gördüm.

    Mesela bir baba, oğlunu uyuşturucu kullanmaktan ve yetiştirmekten şikayet etmiş (yetişrirme dediğim de odasında ki saksıya 2 tohum ekmiş) İşin içinde 1 kök esrar ve kullanıcı var diye ifadeler, narkotik şube, nöbetçi savcı bir sürü detay var. İfadeler alınıyor, kullanan kişi adli tıpa kan vermeye gidiyor vs.

    Ama başka bir olayda da oğlu annesinin cüzdanından banka kartını alıp, hesabından parayı çekmiş, anne şikayetçi, polis kadına ' bundan bir şey çıkmaz ana, oğlan kartı annem verdi, şifreyi söyledi dese ne olacak, sen git evine bu ailevi durum biz bir şey yapamayız diyor' Kadın 'Ben parasında değilim, oğlan bu parayla uyuşturucu alacak oğlum müptezel diyor' Memur ' Tamam bizim devriyeler var, Yunuslar var sokaklar boş değil, eğer kullanırken veya üzerindeyken yakalanırsa o zaman gerekeni yaparız, sen oğlanın İsmi TC. sini ver biz ekiplere anons geçelim, yakalanırsa haber veririz diyor' Anne ben kendi TC mi bilmiyorum oğlumunkini nasıl ezberleyeyim, bakın şu bilgisayardan diyor, 'Memur ' Sorgulama öyle kafamıza göre olmuyor, adli olay lazım tutanakta adı geçmesi lazım diyor' Kadın, E o zaman alın şikayetimi tutun tutanağı alın ifademi almıyorsunuz' deyince de memur 'Hadi anacım sen evine git, eğer oğlunu bulursak biz sana haber veririz, eve gelip, şüpheli durumu var ise sen bize bildir' deyip gönderdirler.

    Sonra benim ilk yarı için imza işimi hallederiken, kadın hakkında, konuşup, 'Kadına bak, ya hem cüzdanına hem oğluna sahip çıkamıyor, sonra bize geliyor, dünya kadar işimiz var bir de müptezel oğlunun bekçiliğini yapacağız' diye konuştular.

    2. yarı için imzaya gittiğimde kadın yine oradaydı, bu sefer yüzü mosmor, hüngür hüngür ağlıyordu, oğlan nezarethane de öküz gibi böğürüyordu, sanırım, eve gelmiş, annesini dövmüş. Ortalıkta karışık, bir kaos vardı, beni başka karakola gönderdiler, burada işler karışık, seninle ilgilenemeyiz, ceza alma sen en yakın şu karakola git dediler.

    Yani özetle başına bir şey gelip, polisten yardım istediğinde olayın unsuru önemli, ya dayak yiyeceksin, ya yaralanacaksın, ya bir şeyin çalınacak, gasp edilecek anca öyle iş yapıyorlar.

    2. bir durumda İzmir ve senin yaşadığın gibi yaşadığın toplum içinde insanların birbirine tahammülsüzlüğünden ve saygısızlığından dolayı yaşadıkları tartışma ve atışmalara.

    Burada parti kurumlarına siyasi bir eleştiri getirirken tamamen tarafsızlık ve objektif bir bakış açısıyla yaklaşıyorum, zira Ne İktidar partili, Nede Ana muhalefet partiliyim.

    İktidar partisi, yaptığı uygulamalar, çifte standartlar, toplumu bölmesi, halk önünde kullandığı dil, takındığı üslup, bir devlet liderinin, mafya lideri gibi 'Reis' lakabı alması vs. bunlar hep toplumu kutuplaştıran, 2 ye bölen, unsurlar oldu.

    Ancak bu durum sanılmasın ki toplumda ki bu gerginlik, toplum içinde (trafikte, toplu taşımada, sokakta, cafelerde vs.) bu 2 zıt tarafın birbirine olan tahamülsüzlüğünden dolayı kaynaklanıyor.

    İzmir, Türkiye'nin 81 ilinden birisi, ne bir özerkliği var, ne de bir ayrıcalığı. Ancak kültür ve ideoloji olarak belli bir çizgiye sahip olduğu da bir gerçek, tabi son dönemde aldığı yoğun göç, şehirde bir çeşitlilikte katmakta.

    Ancak Nasıl ki iktidar partisi az önce belirttiğim, hal tavır, dil hususlarında bir bölünmeye, asabiyete sebep veriyorsa (ideoloji, siyaset, inançlar vs. bunlardan bahsetmiyorum bakın)

    İzmir'de de Belediye; vatandaşlarına aynı şekilde, tahammülsüzlük, yorgunluk, bıkkınlık, stres ve buna bağlı sinir ve asabiyet getirdi.

    Yine parti, ideoloji kavramlarınının hiç bir etkisi veya sebebi ile alakası olmayan bir durumdan ötürü; Mantıksız saçma belediye uygulamaları.

    Uygulamalar ve hizmetlerin halkın, belli bir standartta pratik, kolay, sürekli, kesintisiz, sistemli, mantıklı ve daimi bir şekilde olması gerekirken,


    Belli bir standartı olmayan, günlük, Mantık dışı, erişimi zor, bir olan bir olmayan, sistemsiz bir şekilde olmasından ötürü kaynaklanan stres ve bunun insanda ki dışa vurumu asabiyet, sinir ve bununda doğal reaksiyonu olan sözlü sataşmalar, tartışmalar, kavgalara varıyor.

    Özellikle de Toplu taşıma da yaptığı mantıksız uygulamalar, plansız seferler, pratikle bağdaşmayan teoriye bağlı planlamalar, yoğunluğa çözüm olmuyor, insanlar gün içerisinde iş, okul, vs. gibi hayatlarında yaşadığı sorunlar sonrasında eve ulaşırken ki mücadelelerinde de belediyenin uygulamalarından ötürü zorlanıyor ve insan patlama noktasına geliyor.

    Haa bunu sizin yaşadığınız tatsız sorunda karşı tarafı korumak, aklamak veya algıyı değiştirmek için söylemiyorum. Sadece bir durum tespitinde bulunuyorum. Size tavsiyem özellikle toplu taşımada dikkat edin, mümkün olduğunca az kullanmaya bakın, çünkü gerçekten birer sorun yumakları. Mesela Benim ailem Balçova'da oturur, Ben ise Alsancak'ta. inanın ulaşımı şu şekilde sağlıyorum:

    Alsancak'tan Çankaya metroya kadar yürüyor, Çankaya'dan son durak F.Altay'a kadar metro ile gidiyor, sonrasında da Balçova'ya gitmek için (ailem Ekonomi Üni'nin orada oturuyor) Çevre yolu köprülerinin oraya kadar yürüdükten sonra taksiye binip, taksiciye tarif ettiğim ara sokaklardan giderek ulaşıyorum. Arabam olmasına rağmen. Çünkü yolları daraltan, toplu taşımayı planlayamayan, alt yapıya önem vermeyen, günü kurtaran uygulamalarla çalışan bir belediye var.

    bakın 2 haber paylaşyorum bunlar 9. Gününde olduğumuz Şubat ayında Olayın büyüklüğü itibariyle basına yansıyanlar. Ama sizin gibi kavga, münakaşa şeklinde en az 1 olaya şahit oluyorum, İzban'da, Otobüs duraklarında, Karşıyaka tramvayında. ya vatandaş, otobüs şoförü ile kavga ediyor, Ya otobüs şoförü, trafikte ki bir araç sürücüsü ile tartışıyor, Ya bir vatandaş gelmeyen İzban'ın hesabını görevliye sorarken tansiyon yükseliyor, Yada trafiğe çözüm olsun diye yapılan tramvay, ray üzerinde trafik sıkışıklığından gidemediği için tıklım tıkış olan tramvayda birileri fenalaşıyor.

    http://www.haberturk.com/izmir-de-yol-verme-tartismasi-1827825

    http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/izmirde-yol-verme-kavgasi-3-agir-yarali-2198378/

    O yüzden mümkün olduğunca sakin kalmanızı, kimseyle münakaşaya girmemenizi, bütçeniz, fiziksel durmunuz (yorgunluğunuz, sağlığınız, evden çıktığınızda yanınızda çanta vs. gibi ağırlık yapan eşyanız) yoksa yoğun saatlerde potansiyel sorun yaşama unsurları olan toplu taşımadan uzak durun, veya kimseyle diyaloğa girmeyin.

    Toplu taşımada inişi ve binişi engellemeyecek, kuytu sote bir yere, kimseden yol, yer istemeden atabiliyorsanız kendinizi atın, baktınız mümkün değil, bir sonrakini bekleyin, HİM hattına sosyal medya üzerinden görüntüler (video, fotoğraf vs.) üzerinden ulaşın veya dediğim gibi bütçeniz el veriyorsa taksi, fiziksel durumunuz el veriyorsa tabanvay ile ulaşımınızı sağlayın.

    Tekrar geçmiş olsun, umarım bir daha böyle şeylerle tekrar karşılaşmazsınız.




  • Yok mu ya koskoca forumda savcı, hakim vs?



    Sırf bu tip olaylar yüzünden bu yaştan sonra tekrar üniversite yollarını aşındaracağım. Şu ülkede polise de güvenmeyeceksek ne bok yiyeceğiz anlamadım ki. Yeter yav iyice çukurun dibine doğru iniyoruz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi YasinCC -- 9 Şubat 2018; 12:10:35 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okumayın csb.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar kesinlikle yakın dövüş eğitimi almanızda fayda var artık. Çünkü insanlar çok vicdansız hale geldi.

    Ötekinin hayatına müdahale edebilecek düşünceyi kendinde görebiliyor insanlar artık. Hayvanlar ve insanlara yapılan bir çok şey var ülkede. Bu olaylar her gün katlanarak artıyor.

    Sevgilimizle adam gibi gezemiyoruz. Yakın zamana kadar ben "o kadar da değil bak otuz küsür yıldır yaşıyorum başıma gelmedi" derdim. Ama başıma gelince ciddi bir şey olduğunu kavradım.

    Ne yazık ki polis ve savcılarımız iktidara koruma kollama sağlıyor artık. Genç kıza taciz eden adamı saldılar, genç kıza sokakta nedensizce vuran adamı saldılar. (saldılar tepki üzerine tekrar aldılar ve tekrar bıraktılar) Nasıl bir hak hukuk bu? Sözüm ona hukuk ve özgürlük devleti olduğumuzu söylüyordu malum kişiler.

    Seni anlıyorum kardeşim ve çok üzülüyorum. İzmir civarında olsaydım elimden geleni inan yapardım sana.




  • polis arkadaşlar maaşlarını helalinden yiyebiliyorlar mı lan!
  • Sivil olabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • olayda geçen bölgede yaşıyorum polislerin davranışları kesinlikle böyle olduğu doğrudur. saldıran tipi merak ettim kim bu acaba. sık sık bindiğim bir otobüs 82 denk gelme ihtimalim olabilir. hikayeyi tam okumadım da otobüslerde kamera kaydı var. kim ne yaptıysa hepsi gözükür. ancak eleman 5 yıldan fazla yemez. size sadece garezi olup takipler sonuçta.
  • Hocam bu düzenin böyle gitmemesini istiyorsanız BİMER'e yazın. Yazın ki hiç birşey olmasa bile Ankara'dan valiliğe , valilikten emniyete , emniyettende karakola ulaşılıp izahat istendiğinde o işgüzar polislerin birazcıkta olsa bu memleketin babalarının ahırı olmadığını anlamalarına yardımcı olun. Kesinlikle BİMER' e yazın.
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.