Şimdi Ara

Milli muharip uçak KAAN ilk uçuşunu yaptı (23. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
496
Cevap
5
Favori
12.562
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
57 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2122232425
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • comanchee kullanıcısına yanıt

    Son cümlenizdeki bilgi için bir düzeltme yapayım...


    F-35'ler (eğer alınabilseydi) F-16'lar yerine değil envanterde o zamanlar 2 filo halinde bulunan F-4-2020 Terrminatörlerin yerini alacaktı. Bu modelin hikayesi de şöyledir: Bir tarihte envanterde bulunan en genç ve sair durumları moddernizasyona en elverişli 54 adet F-4E Phantom II seçildi. Bunların 26 adedi İsrail'de ve 28 adedi Türkiye'de ciddi bir modernizasyona tabi tutuldu. Bu modifikasyon kapsamında F-4'lerin gövde altında taşıdıkları 4 adet Sparrow hava-hava füzesi kabliyeti kaldırıldı (öz müdafaları için kanat altında kısa menzilli IR vedrsiyon Sidewinder hava hava füzesi taşıyabiliyorlardı), aviyonikler ve kokpit yenilendi ve uçaklar artık çok rollü olmaktan daha çok "derin darbe" uçağı görevine dönüştürüldü. Bir filo Eskişehir'de (1. AJÜ), ikinci filo Malatya Erhaç'ta (7. AJÜ) konuşlandı, bir miktar uçak da Konya (3. AJÜ'deki) tip eğitimi ve harbe hazırlık filosuna aktarıldı.


    Daha sonra F-35 programı olgunlaşmaya başladığında (maalesef bu süreçte F-4-2020'lerde birkaç kaza kırım da meydana gelmişti...) Malatya Erhaç'taki filo söndürüldü ve o filonun uçakları tamamen Eskişehir'e aktarıldı. (Bu süreçte Kuvvetin elindeki -2020 olmayan F4'ler de emekli edildi...) Malatya Erhaç pasif sayılır bir üs haline dönüştü (arada Kuzey Irak'a harekat yapan F-4-2020'ler burada ikmal yapıyorlardı) ve bu üs ilk F-35 filosuna ev sahipliği yapacak şekilde alt/üst yapı yenilenmesine girdi. Özetle burası için birtakım harcamalar da yapılmış oldu...


    Şimdi denebilir ki emekli edilecek F-4-2020'ler 2 filoydu (hadi bilemediniz o tarihlerde aktif kalabilen 42-46 uçak, kaza kırımlar vs. sonrasında) ama eninde sonunda 100 F-35A alınacaktı (eğer Türkiye program dışına itilmemiş olsaydı). Herhalde Kuvvet envanterine 100 F-35A aldığında bunlardan en az 4 aktif filo oluşturmayı planlamıştı. 1. Filo'nun adresi zaten belliydi: Malatya Erhaç. Buraya çok muhtemelen bir 2. F-35 filosu daha gelecekti. Olası hedefler de belli: Ermenistan ve daha büyük çapta İran. 3. Filo Eskişehir'de ve 4. filo da bir olasılıkla Merzifon'da (5. AJÜ) konuşlandırılabilirdi diye düşünürüm. Merzifon, Rusya'ya en yakın hava üssü olduğu için. 


    Bazıların aklına "neden Diyarbakır (8. AJÜ) ve burasının yedek meydanı Batman olmasın?" diye gelebilir ama bence Kuvvet bu 2 üssü "gelecek için muhataralı" görüyordur. Yani, olması hiç arzu edilmez ama, bir Kürt Federe Devleti kurulması halinde bu iki üssün elden çıkacağı varsayımından.  


    Özetle F-35A'lar Türk Hava Kuvvetlerine katılabilmiş olsaydı bunlar da "derin darbe" görevli olacak, hava-hava ve sair hava-yer ve keşif görevleri yine F-16 filolarına kalacaktı.


    Ek Bilgi olarak: Türkiye'de geliştirilip üretilen SOM serisi hava-yer seyir füzeleri F-4-2020, hem F-16'lara hem de ABD ile yapılan bir işbirliği ile F-35'lere de sertifiye edilmiştir. Amerikan mühimmatının yanısıra F-35'lere SOM dışında (bu mühimmata paralel) bir de Norveç üretimi seyir füzesi F-35'ler için sertifiyelidir.


    Şimdi F-35'ler çok çok büyük olasılıkla gelmeyeceğine göre KAAN hem F-4-2020'lerin hem de F-16'ların görevlerini üstlenmek zorundadır. Ama öncelik F-4-2020'lerin yerini almasında olacaktır.


    KAAN için, en başlarda bugün var olan prototipin, yani 2 motorlu bir savaş uçağına alternatif olarak (o tarihlerde ne KAAN ne de MMU tanımlaması vardı... Uçak TF-X olarak tanımlanıyordu...) 2 ayrı tek motorlu versiyon da (kâğıt üzerinde) teklif edilmekteydi. Sonra 2015'de kesin olarak 2 motorlu versiyonda karar kılındı, daha sonra da 5. Nesil konseptine uyumlu olması karara bağlandı. Adım adım bugünlere gelindi.


    Gelecekte Türk Hava Kuvvetleri sadece ve tamamen KAAN'lardan oluşacak bir yapıya dönüşürse bu da ilginç bir durum olacak: İsveç Hava Kuvvetlerinde şu anda kendilerinin tasarımı ve üretimi olan tek tip bir savaş uçağının (JAS-39 Gripen) bulunmasına benzer bir durum...


    Tabi tek tip bir uçağın olması Kuvvet'e lojistik açıdan büyük bir olumluluk katacaktır: eğitim, bakım, onarım, vb. konularda.


    Ancak bilindiği gibi şu anda Kuvvet bünyesinde aslında aktif (savaşa hazır, hiç değilse %70-75 düzeyinde) 2 filoya denk F-4-2020 (çift motorlu) ve 10 filo mertebesinde (mertebesinde dedim zira son zamanlarda yapılanmalarda ve üslenmelerde biraz kargaşa var gibi...) de F-16 bulunmakta. Bu da öyle ya da böyle 240-250 savaş uçağı demektir.


    Acaba ilerleyen yıllarda (diyelim 2040'ta falan) envanterde 240-250 Kaan görebilecek miyiz yoksa Kuvvet yeni bir yapılanmaya girip aktif uçak sayısını azaltacak mı? Ya da 2040'da halen uçar vaziyette olan F-16 Blok70 (sıfırdan üretilmiş olanları) kullanılmaya devam edecek mi?


    Tabi 2 motorlu bir uçağın işletmesi, yani yakıt harcama ayrıca bakım-onarım tarzı giderleri tek motoruya göre ister istemez daha yüksek kalacaktır.


    Kişisel tahminim gelecekte (varsayım olarak) 200 KAAN Kuvvet için üretilecekse bunların yarısı tam 5. Nesil (yani Stealth özellikli) diğer yarısı da Stealth özelliği olmadan üretilebilir.





  • mafaky kullanıcısına yanıt

    Savaş silahları uçaklar gemiler tanklar ilk çıktıkları tarihten beri belirli görevler için özelleşmiş varyantları olan fazlaca çeşitleri bulunan silahlardı. Ama son 50 yılda artık bu sistem değişmeye başladı ve müşterek görevleri yerine getiren türce daha az varyantlara dönüşmeye başladılar. Mesela tanklar 2. dünya savaşında hafif orta ağır ve tank avcısı olacak şekilde nitelendirilirken şimdi bütün bunları yapabilen ana muharebe tanklarına dönüştüler. Uçakların evrimi de buna benzer şekilde hava hava çarpışmaları için üretilen uçak sınıfları ve pike ve ağır bombardıman uçakları varken artık günümüzde neredeyse 1 uçak tüm işleri yapabilecek konuma geldi. F4 lerde bu doğrultuda aslen yer hedeflerine yönelik dizayn edilmiş bir modeldir. kendisinden sonra yapılan F16 dan bile sağlam olması aslında o zamanki teknoloji çerçevesinde yerden gelecek konvansiyonel hava savunma sistemlerine karşı sağlam kalması içindi. F16 gelindiğinde ise daha kompakt bir dizayn ve aslında hava hava çarpışmalarına uygun yapıldığı görülmektedir. Ama F16 hava kara operasyonlarında da çok büyük başarılar elde etmektedir. Çünkü F4 lerin olduğu zaman gibi hedefine F4 kadar yaklaşmak zorunda değildir.


    Yani uçaklar özelinde artık üretilen tüm uçakların temek görevleri güdümlü hava füzelerini düşmana görünmeden fırlatmak yine aynı şekilde güdümlü güdümsüz füzeleri kara hedeflerine yine uygun mesafeden görünmeden atabilmeleridir. Kaanın ve diğer 5. nesil uçakların asılında temelinde bu yatmaktadır. Envanterde çoğunlukla Kaağını görmemiz daha makul bir yaklaşım olacaktır. Ama özellikle iç güvenlik harekatlarında yada hava savunma sistemleri kısıtlı veya hiç olmayan sınır ülkelerde kaağan yerine F16 kullanmak maliyet açısından çok daha uygun olacaktır. Bence olması gereken F16 kullanım ömürleri sona erene kadar envanterde kalmalı ve bu şekilde kullanılmaya devam etmelidir. Hatta çok daha düşük maliyetli Hürjet ve Hurkuşun silahlı versiyonları özellikle iç güvenlik operasyonlarında kullanılabilir.


    abd donanması bile maliyetlerinden dolayı uçak gemilerinde f35 ler yerine f18 lerin yeni versiyonlarını kullanmak istiyor. 5. nesil uçaklar daha çok caydırıcı pozisyondalar. stealth özelliği olan bir uçağı hiç bir hava savunma sistemi olmayan bir operasyonda kullanmamın bir anlamı yok. Bu gün stealth özellikleri ancak devletler arasındaki bir savaşta çok büyük rol oynayacaktır.





  • haberler
    Milli muharip uçak KAAN, dünya gündeminden düşmüyor: ABD'ye karşı kazanılmış bir zafer
    https://www.haberler.com/guncel/dunya-basininda-milli-muharip-ucagi-kaan-a-ilgi-ve-16896840-haberi/

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu vileda sapı deyip geçmeyin. İlerledikçe daha çok can yakacak. :)

  • Kaan uçağının üretilmesine, ekonomik gerekçelerle karşı olanlar vardı.


    Ekteki video'nun 5.30 dakikasından itibaren izlerseniz, ekonomimize yapacağı olumlu katkılardan bahsedilmektedir ;


    A Haberyoutube
    A Haber’de canlı yayınlanan, moderatörlüğünü Orhan Sali'nin yaptığı, Satır Arası 24.02.2024 tarihinde yayınında konuklar; Emekli Tuğgeneral Hüseyin Fazla, Emekli Albay Eray Güçlüer, Akademisyen Burak Küntay ile gündemdeki sıcak konular masaya yatırıldı. 🔔 Dünyadan ve Türkiye'den en güncel haberlere anında ulaşmak için A Haber YouTube kanalına abone olup bildirimleri açabilirsiniz. 🔔A Haber YouTube kanalına abone olmak için; ►https://bit.ly/3T6Fg9c 🔔A Haber canlı yayınını takip etmek için; ►https://l24.im/UIPozL A Haber Resmi Web Sitesi ► https://www.ahaber.com.tr Sosyal Medya Adreslerimiz ► https://facebook.com/ahaber.com.tr ► https://twitter.com/ahaber ► https://instagram.com/tvahaber ► https://tiktok.com/@ahaber ► http://t.me/ahabercomtr #AHaber #Haber #SonDakika
    https://www.youtube.com/watch?v=_dtqVm4JJdw
  • https://www.youtube.com/watch?si=A6IdIph9ldCeZ0-b&v=iXkzacVwAXc&feature=youtu.be



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi khaliferal -- 4 Mart 2024; 20:48:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Warplanesyoutube
    🚀 Explore the Skies with the F-16 Fighting Falcon! 🛩️ Welcome to Warplanes, where aviation enthusiasts and thrill-seekers unite! In this adrenaline-pumping video, we dive deep into the world of the iconic F-16 Fighting Falcon, a true marvel of modern military aviation. 🔍 What's Inside: 🌐 Versatility Unleashed: Discover why the F-16 is hailed as a multirole masterpiece, excelling in air-to-air combat, ground attacks, and reconnaissance missions. 🔥 In-Action Moments: Witness jaw-dropping footage of F-16s tearing through the skies, showcasing their unmatched agility, speed, and precision. 🌟 Combat Legacy: Explore the combat record of the F-16, witnessing its triumphs in various conflicts and understanding why it's a trusted guardian of the skies worldwide. 🛠️ Technological Marvel: Delve into the advanced avionics and cutting-edge technology that make the F-16 a force to be reckoned with. From radar systems to cockpit innovations, we've got it covered! 🌍 Global Presence: Join us as we showcase the F-16's global impact, serving in the air forces of numerous nations and fostering international collaboration. 👍 Don't Forget to Subscribe: If you're passionate about aviation, military technology, and high-flying adventures, hit that subscribe button! Join our community for more thrilling content. 🚀 Thank you for soaring with us! Buckle up and get ready for an unforgettable flight into the heart of the F-16 Fighting Falcon. Blue skies await! 🚀 #F16 #Aviation #MilitaryAircraft #AirForce #FightingFalcon #AvGeek #NoCopyrightMusic #VlogMusic #vlognocopyrightmusic https://www.youtube.com/watch?v=9K3X0k0R-X8&list=PLnWJ9xIgeEsbU0f6AGfSMHt6hizVBdAQp Music: Искры Над Пеплом Composer: ЦИФЕi https://en.wikipedia.org/wiki/General_Dynamics_F-16_Fighting_Falcon
    https://www.youtube.com/watch?v=SgrCEIJPCLIhttps://www.youtube.com/watch?v=SgrCEIJPCLI
  • javaprof kullanıcısına yanıt

    Java profesörü adamın dibisin:) Kod yazar gibi madde madde sokmuşun lafı maşallah:) sonda end yok :)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi termometre -- 2 Mart 2024; 18:11:58 >
  • khaliferal K kullanıcısına yanıt

    KAAN başlığında F-16'nın tanıtımına bir gerek var mı??? 

  • mafaky kullanıcısına yanıt
    Warplanesyoutube
    The TAI Kaan (lit. TAI Khagan) also called TF ("Turkish Fighter", formerly known as TF-X) and MMU (Milli Muharip Uçak, Turkish for 'National Combat Aircraft), is a stealthy, twin-engine, all-weather air superiority fighter in development by Turkish Aerospace Industries (TAI) and sub-contractor BAE Systems. The jet is to replace the Turkish Air Force's F-16 Fighting Falcon aircraft and to be sold to foreign governments. https://en.wikipedia.org/wiki/TAI_TF_Kaan "Makai Symphony - Dragon Castle" is under a Creative Commons license (CC BY-SA 3.0). / makai-symphony Music promoted by BreakingCopyright: https://bit.ly/bc-dragon-castle-song
    https://www.youtube.com/watch?si=2eQ9UNI5F0JQfQTC&v=uAi13xh7gxA&feature=youtu.be

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bugün Hürriyet'te köşe yazarı Fatih Çekirge'nin Temel Kotil ile yaptığı bir söyleşi yayınlandı.

    Tamamı için link burada: KAAN’ın yapıldığı TUSAŞ’ın Genel Müdürü Temel Kotil ‘Kaan Devrimi’nin sırrını açıkladı... | Fatih ÇEKİRGE Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler (hurriyet.com.tr)


    Şimdi burada Temel kotil'in epeyce bir "yorumları" var; katılırsınız ya da tamamına katılmazsınız. İşin orasını tartışmıyorum...


    Ama konuşması arasında, sorulan bir soruya cevaben söylediği şu cümleler var:


    Alıntı:


    - KAAN’ın bundan sonraki gelişimi nasıl olacak?


    Uçmaya devam edecek. Testlere devam edecek. Biz de prototip yapmaya devam edeceğiz. 6 tane daha yapıp uçuracağız. Sonra Cumhurbaşkanımız bize söyledi. 2028’de Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edeceğiz. Bütün konsantrasyonumuz şu anda bu teslimatı gerçekleştirmek. Final 2030’da. KAAN’ı Hava Kuvvetleri’ne verdiğimiz gün devrim gerçekleşmiş olacak. İnanın en büyük devrim budur. Siz meseleye yalnızca bir uçak olarak bakmayın. Gençlerin teknolojiyle buluşmasıdır.


    Alıntı Sonu




    Hoppala; şimdi bu prototip uçak sayısının artması ne oluyor? 1. Prototip zaten geçenlerde ilk uçuşunu yapmış olan. 2. ve 3. prototiplerin üretim bandında olduğu söylendi. Ama Kotil'in bu beyanıyla protip sayısı yapılacağı söylenen 4 adetten 7 adede çıkmış olmakta? (Bu 4 adet prototip lâfuı zaten en baştan beri vardı...)


    Bu kadar çok sayıda prototipe gerçekten gereksinim var mı?


    Yoksa bu prototiplerden 2-3 adedi, 2028'de Kuvvet'e peyderpey teslim edilecek 10 (ya da daha sonra yine Kotil'in beyanıyla 20 adede yükselen) resmi teslimatın bir parçası mı olacaktır? 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mafaky -- 3 Mart 2024; 10:56:5 >




  • Prototip sayısının artırılmasının sebebi; Kaan'ın farklı tiplerde imalinin planlanması sebebiyledir.


    F35'in A - B - C tipi modellerinde olduğu gibi, Kaan'ın da kendi konseptine uygun tipte modelleri olacak. Model tipleri ve özelliklerinin neler olduğunu şu aşamada belirtemem. Ancak modellerden birinin dikey iniş - kalkış yapması planlanmaktadır.


    Yani ilk uçan prototipin dışında, her bir modelden 2'şer adet imal edilecek.


    TEI'nin parça üretim aşamasında olan, TF-35000 motorunun modellerinden biri, arka nozul parçası, F35B modelinde olduğu gibi hareketli imal edilecek.


    Kaan'ın uçak gemisine dikey inebilen modeli de yapılacak. Malum uçak gemisi yapımı için proje çalışmalarına başlandı.


    Konu içi bağlamda, F35B tipi hakkında belirtmem gerekirse;


    F35B modeli, uçak gemisine dikey iniş yaparken, inişte deniz suyunu "pülverize" etmesinden kaynaklı, gövde ve diğer aksamlarında yıpranma, beklenen daha çabuk gerçekleşmektedir. Bu durum da; B sürümü uçağı sık sık bakım - onarıma mecbur bırakmakta olup, uçağın harbe hazırlık seviyesini aşağıya çekmektedir. Abd Türkiye'yi ikna edebilirse, F35 programına geri döndürmek istiyor. Tabi karşılığında ; B sürümü uçağın deniz şartlarını dayanımı artıracak ortak geliştirme çalışmaları yapmak istiyor. Bu gibi geliştirme çalışmaları, kazancı yüksek katma değerli çalışmalar olduğu için, arge giderleri çok yüksektir. Yani üretici firma, bu alandaki çalışmaları Türkiye'ye yaptırarak, arge maliyetlerini düşürmek istiyor.


    Hülasası; Kaan'ın ilk teslimatının 2028 yılında yapılacağı belirtilmiştir.


    Uçak gemisine inebilen modelinin ise, 2032 - 2035 yıllarında ürün haline getirilerek teslimatlarının başlayacağını tahmin etmekteyim.





  • Ben yukarıda yapılan açıklamayı, şu ana kadarki bilgilerimin çerçevesinde, tamamen hayali görüyorum.


    Ha bu durum sadece Serkan Güzel'in hayalperestliği olmayabilir, Kuvvet'in başındakilerin (planlamacılarının) ve dolayısıyla TAI'nin de hayalidir.


    KAAN, bana göre, Türk Hava Kuvvetlerinde çok çift motorlu, rollü (multi-role) bir savaş uçağı olarak kalacak. Hem F-35A'ların yerini alacağı F-4-2020 Terminatörlerin, hem de F-16'ların yerini alacak bir uçak olacak.


    Hatta Türk Hava Kuvvetleri ddeğişşik tüm operasyonlara göre uyumlu (F-16'lar önemli ölçüde böyledir) ve tek tip bir savaş uçağına geçebildiğinde bu lojistik kolaylığı ve maliyeti açısından da büyük bir başarı olacaktır. Kendi savaş uçağı üretimini yapşabilen İsveç jet savaş uçakları döneminin başından beri bunu başarıyla uyguladı... Şimdi umarım, NATO'ya katılabilmenin heyecanıyla ABD oyunu/baskısına gelip şöyle 2 filo F-35A falan almayı da düşünmezler! 


    ABD'nin Türkiye'yi F-35 programına geri döndürmek istemesinin ardında tabi ki ciddi bir çakallık var. F-35 birim üretim maliyeti yüksek, işletme malliyeti yüksek (buna bakım maliyeti de dahil) hem de uçağın temel kontrolunun Sam Amca'nın elinde olması nedeniyle son derece astarı yüzünden pahalı ve riskli bir uçaktır. Türk Hava Kuvvetlerinde olmaması, olmasından çok daha evladır; hele ki elde geliştirilebilecek KAAN gibi bir başlangıç yapma fırsatı varsa! Bugün F-35 kullanan/kullanacak ülkelerin tamamı bu uçakları ABD'nin aba altından sopa gösterip dayatması nedeniyle almışlardır/alacaklardır!


    Kimse farkında değil ama: eğer Türkiye F-35 programı dışına itilmeseydi planlandığı halde 116 adet F-35A/B alımını yapacaktı. Bu sayı kimseye "küçük" gözükmesin. Böyle bir envanterle Türkiye Avrupa'da İngiltere ardından ikinci, global olarak da ABD ve İngiltere ardından dünyada 3. büyük F-35 filosuna sahip olacaktı... Neyimize gerek, sütlü börek??? 


    Ha, madalyonun 2 yüzüne de bakmak gerekir. KAAN özellikle Stedalth KAAN birim maliyeti (*) kesinlikle F-35'in altında kalacaksa da bir F-16'nın üzerinde olacaktır. Keza çift motorlu bir uçak olması açısından, TEI'nin TF-35000 motoru ne kadar ekonomik yakıt harcamalı bir motor yapılırsa yapılsın, yerini alacağı F-16'lara göre yakıt harcaması daha yüksek (dolayısıyla işletme maliyeti de daha yüksek) bir uçak olacaktır.


    Ancak bu haliyle (stealth olsun hatta olmasın, TF-35000 motorlu olsun hatta olmasın) KAAN'ın çok büyük bir artısı olacaktır: O da KAAN'da her türlü operasyona (hava-hava, hava-yer, keşif, vb.) uygun tamamen yerli tasarım ve mühimmat kullanılacak. Yani bu konuda başta Sam Amca olmak üzere dışarıya bağımlılık tamamen bitecektir.


    Bakın yalvar yakar ABD'den 40 adet F-16 Blok70 (ve de ek olarak 79 uçak için Blok70'e yükseltme kiti) alınacak (hoş ona da "inşallah" demekte fayda var!) ama alışvedriş sadece bu kadar mı? Bunların yanında çok ciddi sayıda ve tipte mühimmat da alınacak, alınmak zorunda. Zira Blok70 uçaklarına biz teknik nedenlerle (kaynak kodları ABD'den verilmediğinden) yerli mühimmatlarımızın çoğunu sertifiye (adapte) edemeyeceğiz. (Daha eski Blok30 ve Blok40 F-16'larında bu kısıt emen hemen kalkmış durumda...).


    KAAN'da bu sakınca yok. Tam aksine KAAN alabilecek ülkelere biz de KAAN'ın kaynak kodlarını vermeyeceğimizden, onlar da bizden sadece KAAN'ı (yani uçak olarak) değil yanında tonla mühimmatlarını da mecburen alacaklar!


    (*) Özellikle savaş uçaklarında "flyaway cost" (uçuşa çıkış maliyeti) ve "procurement cost" (tedarik maliyeti) olarak iki farklı tanımlı (farklı faktörlere bağlı) maliyet kıstasları tanımlanır. İlgilenenler, detayları araştırıp bulsunlar!





  • Hayali olan nedir ?


    1_ Kaan'ın farklı tiplerde üretilecek olması mıdır ?


    2_ TF-35000 motorunun dikey kalkış yeteneğine imkan sağlayacak modelinden de üretilecek olması mıdır ?


    3_ Türkiye F35 programına geri döndüğü takdirde, deniz şartlarından korunma konusunda arge çalışmalarının Türkiye'de yapılacak olması mıdır ?


    1nci madde ise; yakın zamanda resmi açıklamaları duyarsınız zaten...


    2nci madde ise; onun da resmi duyurusu yakın tarihlerde yapılacaktır.


    3nci madde ise; Türkiye, Eti madenin arge'sinden ayrı bir birim olarak, Savunma Sanayi bünyesinde, bor madeninden bazı ürün geliştirmeleri yapılmaktadır. Yapılan bu geliştirme çalışmalarından biri de, hava araçlarının çeşitli metal parçaların deniz şartlarına dayanımlı hale getirilmesi konusunda yapılan arge faaliyetleridir. Türkiye'nin bu faaliyetleri, abd de teknoloji yoğun çalışan firmalarca yakından takip edilmektedir. Yani kim - kimin hangi çalışmaları yaptığını ve hangi aşamada olduğunu az - çok bilmektedir.


    Son yıllarda Türkiye, bor madenini kullanarak çeşitli metal alaşımları geliştirdi. Bu alaşımlar henüz kamuoyuna duyurulmasa da, yurtdışı yabancı rakip firmalar tarafından yakından takip edildiği için, Türkiye'nin F35 programına katılımını sağlamak suretiyle, arge çalışmaları ile deniz şartlarına dayanımlı parçaların Türkiye'de üretilmesi teklifi gelebilir. Bu konu tamamen Türkiye'nin F35 programına dönüp - dönmemesine göre şekillenecek bir konudur. Abd'li bakan yardımcısı vekilinin yaptığı teklife karşılık, Türkiye pozisyonumuzda şimdilik değişiklik söz konusu değildir diye yanıt vermiştir.


    Son olarak da; emekli hava kuvvetleri mensubu biri olarak, yazdıklarım hayali değildir. Yazdıklarımla ilgili kaynak sunamam. Çünkü, ilgililer açıklama yapmadan açık kaynak sunulamaz. Ama eski sektör çalışanlarından biri olduğum için, beni takip edenler boşa yazmadığımı bilir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serkanguzel_ -- 3 Mart 2024; 16:16:47 >




  • Türkiye'nin F-35 Programına tedarikçi/yan sanayi olarak katılmasına kesinlikle karşı olamam.


    Sam Amja'nın reaper'larıyla koordineli uçav-Ancak programa yeniden alınma ve bunun karşılığında F-35A/B alınması konusunda T.C vatandaşı olarak buna kanımın son kadar muhalifim. Bu uçak her bakımdan kullanıcısı için bela bir uçak. Alınması halinde işletilmesi içn harcanacak tonla para bizim bütçemize anormal ve gereksiz bir yük getirecektir! Eminim ki 1 (bir) Filo F-35A karşısında 2 (iki) filo KAAN işletilebilir ve KAAN'ın idamesi, havadaki güvenilirliği (çift motorlu olmasından) F-35'e göre çok daha olumludur! Türkiye'nin bu uçağa kesinlikle bir ihtiyacı yok!... Hele ki KAAN artık bu aşamadaysa ve eninde sonunda yeterince stealth bir hale getirilebilecekse! Özellikle de yerli IHA/SİHA/TİHA'lar ile koordineli uçabilecekse bizim artık Sam Amca'nın Reaper'larıyla vs. koordineli uçabilsin diye bir başka uçağa ihtiyacımız yoktur. Onlara çok gerekliyse onlar F-35'lerini bizim insansız hava savaş araçlarımızla koordineli hale getirsinler! F-35 sürecine gelene kadar NATO'nun güçlü ve teknolojik olarak ileri düzeyindeki Fransa, Almanya ve İngiltere hava kuvvetleri kaç zamandır Amerikan savaş uçaklarını (F-16, F-15, F-18 gibi 4. nesil olanlarını) kullandılar mı?  


    Başta hiç kimseyle eyvallahı ve de husumeti olmayan/olacak İsviçre olmak üzere alan "enayiler ve sokağa dökecek parası olanlar" buyrun alsın tepe tepe kullansınlar! 





  • Çok kısa ifade etmem gerekirse; nato müttefikleri arasında askeri silah, araç, gereç alımları/temini, her zaman ihtiyaçtan kaynaklanmaz.


    Bazen müttefik bir ülkenin geliştirdiği cihazın "eko-sistem" inden yararlanmak için, bu tür gelişmiş silahlar müttefiklerden temin edilir.


    Böylece Türkiye, bu silahları kullanıp deneyimleyerek, kendi savunma ihtiyaçlarına uygun özgün silah-araç-gereçleri geliştirir.


    Mesela; F16 anlaşmasını yapmamıza rağmen, eurofighter typhon uçaklarını bu nedenle temin etmek istiyoruz.

  • Hava Kuvvetleri'nin Eurofighter Typhoon alma isteği (projesi) KAAN'lar tam olarak söz konusu görev için olgunlaştırılana ve yeterli sayıda envantere katılabilene kadar, artık kullanım ömürlerinin sonuna gelmiş hatta geçmiş F4-2020 Terminatörlerin yerini bir süreliğine boşluk doldurucu ("gap filler") olmaları içindir. Başkaca hiçbir neden ya gereksinimi yok; süslü laflarla milletin aklını karıştırmayınız!


    Neden 40 adet Typhoon alımı söz konusu? 40 uçak ortalama 2 filo eder? Emekli edilecek (edilmesi zorunlu olan) F4-2020 Terminatörler de yaklaşık bu adettedir. Bunlar yakın geçmişe kadar 2 filo halinde biri Malatya'da diğeri de Eskişehir'de üslenmişti. Ancak Türkiye program dışına itilmeden, F-35A'lar için birinci üs olarak Malatya seçildi ve burasının altyapı revizyonu başlatıldığından Malatya'daki F4-2020 filosu söndürülüp uçakların tamamı Eskişhir'deki filoya aktarıldı. Eskişehir'de şu an 35 civarı F4-2020 barındıran amorf bir f4 filosu bulunmakta!  


    Böyle bir alım gerçekleşse bile bunun altyapı ve idame konusunda Kuvvet'e fazladan bir yük getireceğini neden hesaba katmıyorsunuz? 


    F4-2020 ve Typhoon'lar için (F-35A'ların artık hiç gelmeyeceği varsayımıyla) saptanmış görev "derin darbe uçağı" olmalarıdır.


    KAAN gelişim süreci içinde tabi ki bu görevi yapabilecek bir savaş uçağı olacak ama bu hemen yarın olmayacak, en azından 2030-32'lerde (bahsettiğim görev için) hazır olabilecektir.


    Ancak Kuvvet'in talep ettiği Tranche4 Typhoonların temini de öyle pek kolay ve kısa vadede olamayacağa benziyor; bu da işin başka bir falso tarafı! 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mafaky -- 3 Mart 2024; 20:31:13 >




  • Typhon uçakları, F4'leri gibi ağır bomba taşıyamaz. Yani Typhon'lar F4'lerin görevini devralmak için alınmıyor.


    F4'lerin görevini yapabilecek uçaklar, F18'lerdir !


    Ancak değişen ihtiyaç ve savaş konsepti çerçevesinde Türkiye'nin F4 uçaklarının yerini alacak uçaklara ihtiyacı kalmıyor. Çünkü yeni konseptte F4'ün taşıdığı bombalara ihtiyacımız kalmadı. Sebebi; yerine kendi milli bomba ve mühimmatlarımızı devreye aldık.


    Her neyse... Bu detaylara hakim olmanız için, sektörün içinde olmanız lazım. Yazdıklarım süslü laflar olmadığı gibi, akılları karıştırma gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.

  • Önce şu Eurofighter'ın ismini doğru yazalım: Typhon değil Typhoon.


    Typhoon Tranche1'lerden değil ama Tranche4'lerden bahsediyorum. Biraz daha araştırın.


    Ha, tabi kadim dostumuz(!!!) İngilizler'in aklında da ellerinde bulunan ve erken emekliliğine karar verilmiş 30+ adet Tranche1 Typhoon'ları bize kakalamak var. Bunlar esasen hava-hava görevi olan uçaklardır. Tranche4 seviyesine yükseltilebilir mi? Büyük olasılıkla evet ama nasıl bir maliyetle ve de kadarlık bir süreçte. Hiç ama hiç akıl kârı değil.


    Tranche3'ledr ise sadece Almanya ve İspanya için üretimde/üretilecek ama üretim kapasitesi de oldukça sınırlı olduğundan anlaşma sağlansa bile bunlar en erken 2028-2029 gibi gelmeye başlayabilecek! O güne kadar sırf bir konsept uğruna F4-2020'leri serviste tutmak ne kadar akıl kârı olacak?


    Keşke KAAN projesine başladığı tarihe göre 4-5 yıl öncesinde aktif olarak başlanabilseymiş! 


    Günümüzde artık uçaklar düşmanın tepesine kadar gidip hedeflerini bombalamıyorlar. O dönem geçti, hem de çoktaaaan! Artık hedefe olabildiğince (ve tercihan olabildiğince görünmeden) yaklaşıp 200-250 km. öteden hassas vuruşlu seyir füzeleri ile hucum ediliyor. F4-2020 Terminatör'ler de bu konseptle zamanında ciddi bir yenileştirmeye tabi tutuldu. İlk etapta İsrail yapımı Popeye 2 seyir füzelerini, daha sonra da yerli ve milli SOM seyir füzeleri ailesini taşımak için.


    Şimdi Typhoon alınırsa başımıza ya bunlarda kullanılmak üzere sertifiye edilmiş Storm Shadow füzeleri de alınacak, ya da yerli SOM'lar için uzun sürebilecek ve maliyetli de olacak SOM sertifikasyonuyapılacak. Sair mühimmat adaptasyonu da cabası!...


    F/A-18E/F'lere gelene kadar Amerika'nın taze ürünü F-15E Strike Eagle'lar da var ama alabilene! 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mafaky -- 3 Mart 2024; 22:21:0 >




  • 
Sayfa: önceki 2122232425
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.