Şimdi Ara

Volvo V40: Ve O Sensin (71. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8.801
Cevap
113
Favori
649.589
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 6970717273
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unusuall

    Yarin dener haber veririm


    Selamlar

    bakabildiniz mi merak ettim doğrusu ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avanazgul

    quote:

    Orijinalden alıntı: unusuall

    Yarin dener haber veririm


    Selamlar

    bakabildiniz mi merak ettim doğrusu ?

    Mesajinizdan sonra unutmustum ama dayanamadim gittim aracin basina.

    Sol tarafi LO, sag tarafi HI konuma alip fani da orta seviyeye aldim. Arka taraftaki havanin sicakligina gore kumandasi da nerede anlayayim diye. Fakat arka tarafta fan cikisi yok. Bulmadim. Fan devri de orta konumda oldugu icin duragan aracta ciddi bir hava sirkulasyonu oluyor, on taraftan bunu hissedebiliyorsunuz ama arka tarafta hava sirkulasyonu da yok.

    Resimde arka tarafta 4 hava cikisi oldugu yaziyor. Ama elle kontrolde dahi bu noktalarda ne fan izgarasi buldum ne de hava sirkulasyonu hissettim. Ama on taraftaki hava kisa surede arkaya geldi, sicakligi etkiledi.

    Umarim yardimci olmusumdur.




  • Çok teşekkürler

    Zahmet oldu size de , keşke araçları kit' li yapsalar

    mesela kol dayamanın oraya kanal çektirebilsek ve kol dayamanın arkasında klima kontrolü takılabilse

    Teşekkürler tekrar
  • V40 cılar Nerelerdesiniz ya forum ölü biraz hareket

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: smtkgz

    V40 cılar Nerelerdesiniz ya forum ölü biraz hareket

    Aracın keyfini surmeye devam :)

     Volvo V40: Ve O Sensin  Volvo V40: Ve O Sensin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aşkın0345
    Mercedes size; dışarıdan hoş gözüken, keşfedilmeye ihtiyaç duymayan, hep bildiğiniz güzel lezzete sahip, her çeşit yemekleri olan, hangisini seçerseniz seçin, seçtiğiniz yemekte size sürpriz yapmayacak, midenizi bozmayacak, içeriye girdiğinizde arzu ettiğiniz ve beklediğiniz hizmeti alabileceğiniz, kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir restorana benzer. Sizi her zaman memnun edecektir bilirsiniz, içiniz rahattır, ne ile karşılaşacağınızı bilirsiniz. Çok nettir herşey, seçtiğiniz yemekte ne istemişseniz, ne beklerseniz o gelir ve konur önünüze. Pahalı bir yemek, parasına yakışan bir ihtişam ile gelir.

    Ben de bu Mercedes Restoran'a girdim. Daha önce de gitmiştim. Yine de girmeden şöyle dışarıdan bir baktım. Yıldızlı tabelası ve Mercedes yazısı gerçekten sanat eseri kıvamında aydınlatılmıştı. Birinci sınıf bir restorana giriyorum hissine hemen kapıldım. İçerisi tıklım tıklımdı, epey de bir ünlü vardı içeride. Rezervasyonumuz olduğu için masamızın ayırılmış olduğunu gördüm. İsmimi verir vermez masa numaram söylendi.

    Her zamanki menüyü ısmarladım. Velhasıl yemeklerin tadından bir gariplik vardı. Sızma zeytin yağı yerine riviera kullanır olmuşlar, salatadaki sebzeler de mevsimi olmasına rağmen tarladan değil, seradandı. Garson deniz levreğimiz çok iyi dedi, ısmarladım ama yetiştirme çıktı. Suflenin de pişirilme süresi epey bir düşmüş. Önceden gururla en az yarım saat sürer diyorlardı, şimdi her nedense 15dk'da pişti geldi. Önceden toprak kapta pişerdi, şimdi beyaz porselene geçilmiş!

    Bunlara rağmen masa örtüleri her zamanki gibi bembeyazdı. Tabak çanak da parlıyordu. Garsonlar eskisinden daha da profesyoneller. Eskisinden daha da lüks bir restoranda hizmet alıyormuşsunuz hissini veriyorlar, sürekli güler yüzlüler. Son olarak hesap: eskisinden %30 daha fazla ödedim!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aşkın0345
    Ama Volvo biraz daha yöresel bir mutfağa sahip, yine dışarıdan son derece zarif gözüken, hep kalitesini ve lezzetini hissettiğiniz-bildiğiniz, ama bir fırsat yaratıp hiç gitmediğiniz, bir şekilde içeri girince de öncelikle biraz alışmakta zorluk çektiğiniz, içeride vakit geçirdikçe, farklı lezzetlerin güzel olduğunu hissedeceğiniz bir restorandır. Farklıdır ama midenizi bozmaz. Farklıdır ama mekanı sahiplenirsiniz. Farklıdır ama sürpriz yaşamazsınız. Farklıdır çünkü çok fazla çeşit yoktur ama hepsi özenle ve alıştığınızdan farklı, güzel lezzetlere sahiptir. Artık bilirsiniz ki içeride size keyif veren, güzel vakit geçirmenizi sağlayan farklı bir dünya vardır. Seçtiğiniz yemek ne olursa olsun, ihtişamdan uzak, restoranın geleneksel kendi sunumu ve tarzı ile gelir.

    Haksızlık olmasın Volvo Restoran'ı da yazayım.

    Iphone’uma işaretlediğim yere yaklaştığımızı hissedince gazdan ayağımı kestim. Beş saattir yoldayız, yorgunluk hiç yok ama acıktık. Volvo Dayı’nın Yeri tabelasını görünce hemen sağa kırdım. Pat diye stabilizeye girmeme rağmen araç bana mısın demedi. Otoparkı boş. Üzüm asmasının altından ahşap masa ve sandalyelerin olduğu restorana girdik. İçerisi boş. Selam verdik, aldılar. “Restoranınız çok meşhurmuş, burada yiyelim dedik” dedim. Topak yüzlü genç güleryüzüyle “Hoşgeldiniz” dedi. “Buyurun nereye isterseniz oraya oturun” diye ekledi. 15 dk geçti yanımıza gelen giden yok. Eşim lavaboları sordu. Yan taraftaymış. Döndüğünde memnundu, demek salaş değil içerisi. El kol işareti yaparak genci çağırdım. Nazlanarak da olsa geldi.
    “Ne yiyebiliriz?”.
    “Ne isterseniz”
    “Volvo Dayının kuzu çevirmesi meşhurmuş. Eski bir müşteriniz tavsiye etti. Türker Karamanoğlu, tanır mısın?”
    “Ha evet, üniversitede hoca”
    “Doğru, hani S70’i olan”
    “Evet, bordo renkli. Türker hoca çok sık gelir buraya. Çevirmeyi de çok sever. Siz öğrencisi filan mısınız?”
    “Yok, aynı sitede oturuyoruz. Hep onun S70’in yanına park ediyordum. Park ettiğimde de hep onun araca dönüp bakıyordum. Bunu fark etmiş ki bir gün “hayırdır, V40’ından memnun değil misin” diye sordu, öyle tanıştık”
    “Neyse sen bize Türker hocanın çevirmeden birer porsiyon kes”
    “Olur ama biraz beklersiniz”
    “Ne kadar sürer?”
    “Onu sadece Volvo Dayı yapabiliyor”
    “Biliyoruz, biz de onun elinden yemek istedik zaten”
    “Ama şu an çarşıda, bir, iki saate gelir, gelir gelmez başlar hemen”
    “Ne! İki saat sonra mı gelir!”
    “Alış, verişe çıktı. Arada size yayık ayranı verebiliriz, çok güzeldir”

    Eşim bana bakıyor, ben Ona. Bakışlarından "kalkmaya niyetlenme, buraya gelip çevirmeyi yemediğimizi Türker hocaya anlatamayız" dediğini anlıyorum. Sesimi çıkarmıyorum. Ayranlar geliyor, gerçekten lezizler. Sıkılınca bahçedeki hamağa geçiyor, sallanıyoruz. Etraftan kekik kokusu geliyor. Uykuya dalmışım. Derken etrafı ateş ve duman kokusu almaya başlıyor ve uyanıyorum. Volvo Dayı gelmiş, ateş yanmış, genç de kuzuyu taşıyor. Kurt gibi acıkmışım. Bahçedeki soğuk su ile yüzümü yıkıyorum.
    “Hoşgeldiniz” diyor bize Volvo Dayı.
    Hoşbulduk vs.
    “Kusura bakmayın, beklettik sizi. Etrafına süreceğim sosunu yapmak için malzeme almaya gittim çarşıya. Herkesin ürününü kullanmıyoruz, organik olsun istiyoruz”
    “Anladım”
    “Türker hocayı tanıyormuşsunuz”
    “Evet, onun tavsiyesiyle geldik. Ama hoca emekli artık, hayatını yaşıyor. O İst-Kaş arasını 10 günde de gidebilir. Bizim toplam gidiş-dönüş dört günümüz var, ptesiye işte olmamız lazım. Daha gidiş yolunun yarısındayız”
    “Merak etmeyin, iki saate hazır olur :)”

    En iyisi yedikten sonra geri dönmek diye geçiriyorum içimden :) Kuzu dönerken Volvo dayı bize arkadaki tarlasını gezdiriyor, birlikte marul, maydanoz topluyoruz. Salatayı yapıyor, dev bir küpten kepçeyle zeytin yağı çıkartıp üzerine boca edip, karıştırıyor. Gerçekten lezzetli. Hava kararmaya başlayınca ateşin başına geçiyoruz hep birlikte, Volvo dayı tabaklarımıza kesiyor, biz yiyoruz. Hayatımda bu kadar lezzetli et tatmamıştım. Bir ara şaka değil parmağımı da ısırıyorum. Eşi kabak tatlısı sunuyor bize, Volvo dayı da kalan közde bakır cezvede kahve pişiriyor. Artık kalkma zamanı. Hesap istiyoruz, geliyor. Düşük görünce bahşişi yüksek tutuyorum.

    Yeniden aracımıza biniyoruz. Volvo dayı, eşi ve genç arabanın etrafına geliyorlar, “Türker hocaya selam söyleyin, yine bekleriz” diyor. “Başüstüne” diyorum. El sallıyorlar bize, karşılık veriyoruz. Asfalta girmeden eşime bakıyorum. Çok mutlu gözüküyor. Öpüyorum onu. Fakülteden arkadaşız, hep aynı şeylerden keyif aldık, ne güzel diye geçiriyorum içimden. Özlem’i değil, babasının çorap fabrikası olan “sarışın” Aylini’i seçseydim, imkanı yok burada onu dört saat tutamazdım diye geçiriyorum içimden :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hesheit

    quote:

    Orijinalden alıntı: Aşkın0345
    Ama Volvo biraz daha yöresel bir mutfağa sahip, yine dışarıdan son derece zarif gözüken, hep kalitesini ve lezzetini hissettiğiniz-bildiğiniz, ama bir fırsat yaratıp hiç gitmediğiniz, bir şekilde içeri girince de öncelikle biraz alışmakta zorluk çektiğiniz, içeride vakit geçirdikçe, farklı lezzetlerin güzel olduğunu hissedeceğiniz bir restorandır. Farklıdır ama midenizi bozmaz. Farklıdır ama mekanı sahiplenirsiniz. Farklıdır ama sürpriz yaşamazsınız. Farklıdır çünkü çok fazla çeşit yoktur ama hepsi özenle ve alıştığınızdan farklı, güzel lezzetlere sahiptir. Artık bilirsiniz ki içeride size keyif veren, güzel vakit geçirmenizi sağlayan farklı bir dünya vardır. Seçtiğiniz yemek ne olursa olsun, ihtişamdan uzak, restoranın geleneksel kendi sunumu ve tarzı ile gelir.

    Haksızlık olmasın Volvo Restoran'ı da yazayım.

    Iphone’uma işaretlediğim yere yaklaştığımızı hissedince gazdan ayağımı kestim. Beş saattir yoldayız, yorgunluk hiç yok ama acıktık. Volvo Dayı’nın Yeri tabelasını görünce hemen sağa kırdım. Pat diye stabilizeye girmeme rağmen araç bana mısın demedi. Otoparkı boş. Üzüm asmasının altından ahşap masa ve sandalyelerin olduğu restorana girdik. İçerisi boş. Selam verdik, aldılar. “Restoranınız çok meşhurmuş, burada yiyelim dedik” dedim. Topak yüzlü genç güleryüzüyle “Hoşgeldiniz” dedi. “Buyurun nereye isterseniz oraya oturun” diye ekledi. 15 dk geçti yanımıza gelen giden yok. Eşim lavaboları sordu. Yan taraftaymış. Döndüğünde memnundu, demek salaş değil içerisi. El kol işareti yaparak genci çağırdım. Nazlanarak da olsa geldi.
    “Ne yiyebiliriz?”.
    “Ne isterseniz”
    “Volvo Dayının kuzu çevirmesi meşhurmuş. Eski bir müşteriniz tavsiye etti. Türker Karamanoğlu, tanır mısın?”
    “Ha evet, üniversitede hoca”
    “Doğru, hani S70’i olan”
    “Evet, bordo renkli. Türker hoca çok sık gelir buraya. Çevirmeyi de çok sever. Siz öğrencisi filan mısınız?”
    “Yok, aynı sitede oturuyoruz. Hep onun S70’in yanına park ediyordum. Park ettiğimde de hep onun araca dönüp bakıyordum. Bunu fark etmiş ki bir gün “hayırdır, V40’ından memnun değil misin” diye sordu, öyle tanıştık”
    “Neyse sen bize Türker hocanın çevirmeden birer porsiyon kes”
    “Olur ama biraz beklersiniz”
    “Ne kadar sürer?”
    “Onu sadece Volvo Dayı yapabiliyor”
    “Biliyoruz, biz de onun elinden yemek istedik zaten”
    “Ama şu an çarşıda, bir, iki saate gelir, gelir gelmez başlar hemen”
    “Ne! İki saat sonra mı gelir!”
    “Alış, verişe çıktı. Arada size yayık ayranı verebiliriz, çok güzeldir”

    Eşim bana bakıyor, ben Ona. Bakışlarından "kalkmaya niyetlenme, buraya gelip çevirmeyi yemediğimizi Türker hocaya anlatamayız" dediğini anlıyorum. Sesimi çıkarmıyorum. Ayranlar geliyor, gerçekten lezizler. Sıkılınca bahçedeki hamağa geçiyor, sallanıyoruz. Etraftan kekik kokusu geliyor. Uykuya dalmışım. Derken etrafı ateş ve duman kokusu almaya başlıyor ve uyanıyorum. Volvo Dayı gelmiş, ateş yanmış, genç de kuzuyu taşıyor. Kurt gibi acıkmışım. Bahçedeki soğuk su ile yüzümü yıkıyorum.
    “Hoşgeldiniz” diyor bize Volvo Dayı.
    Hoşbulduk vs.
    “Kusura bakmayın, beklettik sizi. Etrafına süreceğim sosunu yapmak için malzeme almaya gittim çarşıya. Herkesin ürününü kullanmıyoruz, organik olsun istiyoruz”
    “Anladım”
    “Türker hocayı tanıyormuşsunuz”
    “Evet, onun tavsiyesiyle geldik. Ama hoca emekli artık, hayatını yaşıyor. O İst-Kaş arasını 10 günde de gidebilir. Bizim toplam gidiş-dönüş dört günümüz var, ptesiye işte olmamız lazım. Daha gidiş yolunun yarısındayız”
    “Merak etmeyin, iki saate hazır olur :)”

    En iyisi yedikten sonra geri dönmek diye geçiriyorum içimden :) Kuzu dönerken Volvo dayı bize arkadaki tarlasını gezdiriyor, birlikte marul, maydanoz topluyoruz. Salatayı yapıyor, dev bir küpten kepçeyle zeytin yağı çıkartıp üzerine boca edip, karıştırıyor. Gerçekten lezzetli. Hava kararmaya başlayınca ateşin başına geçiyoruz hep birlikte, Volvo dayı tabaklarımıza kesiyor, biz yiyoruz. Hayatımda bu kadar lezzetli et tatmamıştım. Bir ara şaka değil parmağımı da ısırıyorum. Eşi kabak tatlısı sunuyor bize, Volvo dayı da kalan közde bakır cezvede kahve pişiriyor. Artık kalkma zamanı. Hesap istiyoruz, geliyor. Düşük görünce bahşişi yüksek tutuyorum.

    Yeniden aracımıza biniyoruz. Volvo dayı, eşi ve genç arabanın etrafına geliyorlar, “Türker hocaya selam söyleyin, yine bekleriz” diyor. “Başüstüne” diyorum. El sallıyorlar bize, karşılık veriyoruz. Asfalta girmeden eşime bakıyorum. Çok mutlu gözüküyor. Öpüyorum onu. Fakülteden arkadaşız, hep aynı şeylerden keyif aldık, ne güzel diye geçiriyorum içimden. Özlem’i değil, babasının çorap fabrikası olan “sarışın” Aylini’i seçseydim, imkanı yok burada onu dört saat tutamazdım diye geçiriyorum içimden :)


    çok güldüm sen en iyisi roman yaz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hesheit

    quote:

    Orijinalden alıntı: Aşkın0345
    Ama Volvo biraz daha yöresel bir mutfağa sahip, yine dışarıdan son derece zarif gözüken, hep kalitesini ve lezzetini hissettiğiniz-bildiğiniz, ama bir fırsat yaratıp hiç gitmediğiniz, bir şekilde içeri girince de öncelikle biraz alışmakta zorluk çektiğiniz, içeride vakit geçirdikçe, farklı lezzetlerin güzel olduğunu hissedeceğiniz bir restorandır. Farklıdır ama midenizi bozmaz. Farklıdır ama mekanı sahiplenirsiniz. Farklıdır ama sürpriz yaşamazsınız. Farklıdır çünkü çok fazla çeşit yoktur ama hepsi özenle ve alıştığınızdan farklı, güzel lezzetlere sahiptir. Artık bilirsiniz ki içeride size keyif veren, güzel vakit geçirmenizi sağlayan farklı bir dünya vardır. Seçtiğiniz yemek ne olursa olsun, ihtişamdan uzak, restoranın geleneksel kendi sunumu ve tarzı ile gelir.

    Haksızlık olmasın Volvo Restoran'ı da yazayım.

    Iphone’uma işaretlediğim yere yaklaştığımızı hissedince gazdan ayağımı kestim. Beş saattir yoldayız, yorgunluk hiç yok ama acıktık. Volvo Dayı’nın Yeri tabelasını görünce hemen sağa kırdım. Pat diye stabilizeye girmeme rağmen araç bana mısın demedi. Otoparkı boş. Üzüm asmasının altından ahşap masa ve sandalyelerin olduğu restorana girdik. İçerisi boş. Selam verdik, aldılar. “Restoranınız çok meşhurmuş, burada yiyelim dedik” dedim. Topak yüzlü genç güleryüzüyle “Hoşgeldiniz” dedi. “Buyurun nereye isterseniz oraya oturun” diye ekledi. 15 dk geçti yanımıza gelen giden yok. Eşim lavaboları sordu. Yan taraftaymış. Döndüğünde memnundu, demek salaş değil içerisi. El kol işareti yaparak genci çağırdım. Nazlanarak da olsa geldi.
    “Ne yiyebiliriz?”.
    “Ne isterseniz”
    “Volvo Dayının kuzu çevirmesi meşhurmuş. Eski bir müşteriniz tavsiye etti. Türker Karamanoğlu, tanır mısın?”
    “Ha evet, üniversitede hoca”
    “Doğru, hani S70’i olan”
    “Evet, bordo renkli. Türker hoca çok sık gelir buraya. Çevirmeyi de çok sever. Siz öğrencisi filan mısınız?”
    “Yok, aynı sitede oturuyoruz. Hep onun S70’in yanına park ediyordum. Park ettiğimde de hep onun araca dönüp bakıyordum. Bunu fark etmiş ki bir gün “hayırdır, V40’ından memnun değil misin” diye sordu, öyle tanıştık”
    “Neyse sen bize Türker hocanın çevirmeden birer porsiyon kes”
    “Olur ama biraz beklersiniz”
    “Ne kadar sürer?”
    “Onu sadece Volvo Dayı yapabiliyor”
    “Biliyoruz, biz de onun elinden yemek istedik zaten”
    “Ama şu an çarşıda, bir, iki saate gelir, gelir gelmez başlar hemen”
    “Ne! İki saat sonra mı gelir!”
    “Alış, verişe çıktı. Arada size yayık ayranı verebiliriz, çok güzeldir”

    Eşim bana bakıyor, ben Ona. Bakışlarından "kalkmaya niyetlenme, buraya gelip çevirmeyi yemediğimizi Türker hocaya anlatamayız" dediğini anlıyorum. Sesimi çıkarmıyorum. Ayranlar geliyor, gerçekten lezizler. Sıkılınca bahçedeki hamağa geçiyor, sallanıyoruz. Etraftan kekik kokusu geliyor. Uykuya dalmışım. Derken etrafı ateş ve duman kokusu almaya başlıyor ve uyanıyorum. Volvo Dayı gelmiş, ateş yanmış, genç de kuzuyu taşıyor. Kurt gibi acıkmışım. Bahçedeki soğuk su ile yüzümü yıkıyorum.
    “Hoşgeldiniz” diyor bize Volvo Dayı.
    Hoşbulduk vs.
    “Kusura bakmayın, beklettik sizi. Etrafına süreceğim sosunu yapmak için malzeme almaya gittim çarşıya. Herkesin ürününü kullanmıyoruz, organik olsun istiyoruz”
    “Anladım”
    “Türker hocayı tanıyormuşsunuz”
    “Evet, onun tavsiyesiyle geldik. Ama hoca emekli artık, hayatını yaşıyor. O İst-Kaş arasını 10 günde de gidebilir. Bizim toplam gidiş-dönüş dört günümüz var, ptesiye işte olmamız lazım. Daha gidiş yolunun yarısındayız”
    “Merak etmeyin, iki saate hazır olur :)”

    En iyisi yedikten sonra geri dönmek diye geçiriyorum içimden :) Kuzu dönerken Volvo dayı bize arkadaki tarlasını gezdiriyor, birlikte marul, maydanoz topluyoruz. Salatayı yapıyor, dev bir küpten kepçeyle zeytin yağı çıkartıp üzerine boca edip, karıştırıyor. Gerçekten lezzetli. Hava kararmaya başlayınca ateşin başına geçiyoruz hep birlikte, Volvo dayı tabaklarımıza kesiyor, biz yiyoruz. Hayatımda bu kadar lezzetli et tatmamıştım. Bir ara şaka değil parmağımı da ısırıyorum. Eşi kabak tatlısı sunuyor bize, Volvo dayı da kalan közde bakır cezvede kahve pişiriyor. Artık kalkma zamanı. Hesap istiyoruz, geliyor. Düşük görünce bahşişi yüksek tutuyorum.

    Yeniden aracımıza biniyoruz. Volvo dayı, eşi ve genç arabanın etrafına geliyorlar, “Türker hocaya selam söyleyin, yine bekleriz” diyor. “Başüstüne” diyorum. El sallıyorlar bize, karşılık veriyoruz. Asfalta girmeden eşime bakıyorum. Çok mutlu gözüküyor. Öpüyorum onu. Fakülteden arkadaşız, hep aynı şeylerden keyif aldık, ne güzel diye geçiriyorum içimden. Özlem’i değil, babasının çorap fabrikası olan “sarışın” Aylini’i seçseydim, imkanı yok burada onu dört saat tutamazdım diye geçiriyorum içimden :)


    Çok başarılı buldum, elinize sağlık :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: unusuall

    quote:

    Orijinalden alıntı: smtkgz

    V40 cılar Nerelerdesiniz ya forum ölü biraz hareket

    Aracın keyfini surmeye devam :)

     Volvo V40: Ve O Sensin  Volvo V40: Ve O Sensin

    ya bu ara görüşelim abi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • selam.5bin km ye geldim. ort tuketim 9litre ama hiz ort 36km. arac v40 t4.uzun yolda da sehir icinde memnumum ancak ayarladigim oturma duzeninde kol dayamaya kolumu yasladigimda direksiyonu tam tutamiyorum uzun yolda yoruyor. performans tatminlar, deri doseme guzel duruyor ama guneste durmus araca binince yakici, 17" sebebiyle olabilir ancak kasislerde vb biraz sarsintili. lastik basinc degerlerini kac yapmaliyim? optimum oranlar konusunda yardimci olabilecek varsa sevinirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • selam.5bin km ye geldim. ort tuketim 9litre ama hiz ort 36km. arac v40 t4.uzun yolda da sehir icinde memnumum ancak ayarladigim oturma duzeninde kol dayamaya kolumu yasladigimda direksiyonu tam tutamiyorum uzun yolda yoruyor. performans tatminlar, deri doseme guzel duruyor ama guneste durmus araca binince yakici, 17" sebebiyle olabilir ancak kasislerde vb biraz sarsintili. lastik basinc degerlerini kac yapmaliyim? optimum oranlar konusunda yardimci olabilecek varsa sevinirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bugun Eskişehir'de rebel mavi R-desing v4o gördüm araba bakacağım diye az daha camdan çıkacaktım ;)
    Hakîkaten cok etkıleyıcı bır rengı var arabanın bu arada araç 34 plakaydı mısafır olduğu bellıydı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Klasse

    selam.5bin km ye geldim. ort tuketim 9litre ama hiz ort 36km. arac v40 t4.uzun yolda da sehir icinde memnumum ancak ayarladigim oturma duzeninde kol dayamaya kolumu yasladigimda direksiyonu tam tutamiyorum uzun yolda yoruyor. performans tatminlar, deri doseme guzel duruyor ama guneste durmus araca binince yakici, 17" sebebiyle olabilir ancak kasislerde vb biraz sarsintili. lastik basinc degerlerini kac yapmaliyim? optimum oranlar konusunda yardimci olabilecek varsa sevinirim.

    kendi c30 umda şöfor kapısını açında iç tarafta yazıyor optimum lastik basınç değerleri (boşta ve yükte olmak üzere)
    hayırlı olsun kazasız sürüşler dilerim
  • Ankarada bir buluşma yapalım isterseniz volvo sahipleri olarak bir gün ayarlayalım katılım olursa eğer. Ne dersiniz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sevgili dostlar v40 r designi cok cok begendim.ancak 0-100 8.5 saniye beni cok dusunduruyor,zira gecmiste hep daha performansli araclar kullandim...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • hesheit kullanıcısına yanıt
    İki yorumda harika olmuş. Özellikle "Volvo Dayı" olayı çok hoş olmuş.

    Hatta mercedesin şu anki piyasa uygulaması (özellikle alt segmentler) ile, Volvo nun piyasada ulaşmak ve yapmak istedikleri birebir örtüşüyor.

    Selamlar
  • V 40 larda arkada hava üfleme menfezi yok. Belki donanımsal olarak paket bazında siparişi vardır bilemiyorum. Arka taraf için sadece ön koltuk altlarında , arka yolcuların ayaklarına hava üfleyen kanallar var.

    Orta kolçak sıkıntılı. Preniumlarda bir miktar öne gelebilen bir kolçak var.
  • Dostlar selam,
    V40 cc lerde gündüz farlari ile normal farları aynı anda kullanabilme şansımız varmıdır? (Normal far, led olmayan gündüz farı)

    Ayrıca fabrikasyon far ayarı, özellikle kısa far durumunda mesafe olarak biraz kısa gibi duruyor. Hızınız artınca far mesafesi sizi zorluyor, mecburen uzunlara geçiyorum. Bizdeki 3 adet v40 ta da aynı bu durum.

    Bizdeki araçlardan bir tanesi, seyehat sırasında hafif bir yokuş inişinde, ayağı gazdan çekince motor bir kez durdu. Serviste herhangi bir arıza kodu alamadık. Bir güncelleme yaptılar. Sıkıntı yok şimdilik.

    Bendeki sabit kafalı orta kolçağı, premiumlardaki öne kayar kafalı olanla değiştirmek mümkünmüdür?
    Selamlar
  • Far ile ilgili sikintiniz bende de olmustu, serviste ayarlattim, yukselttiler ve su an hic bir sikinti yok, sellektor disinda uzunlara hic ihtiyac duymuyorum, ayar oncesi yol bos oldukca uzunlari acmak durumunda kaliyordum. (Xenon far mevcut arabamda).

    Saygilar..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 6970717273
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.