Şimdi Ara

Türkçemiz yitip gidiyor, farklı bir yaklaşım

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
0
Favori
753
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet Türkçe yavaş yavaş yok oluyor, dilimize sahip çıkalım millet.

    Ne kadar klişe değilmi? Neyseki klişelikten uzak, orjinal ve yaratıcı bir kişiyle muhatapsınız, daralmanıza gerek yok, Türkçemizle ilgili farklı bir konuyu inceleyeceğiz.

    TDK'nın kelime önermeleri ve bu önermelerle (kafa bulan), önermeleri espri konusu yapan kişiliklerle ilgili konumuz.

    Hatırlatma: Orjinal ve yaratıcı olduğumuz kadar saygılı ve edepliyiz fakat birazdan okumaya başlayacağınız yazı küfre kaçmadan, hedef alınan insan müsveddelerine hakaret ve aşağılama içermektedir. Yukarda bu insan müsveddelerinin tarifini yaptık, uzaklaşabilirsiniz ya da size sign out yapmak yakışır you fucking assholes.

    TDK'nın birkaç önermesiyle başlayalım;

    fotokopi : tıpkıçekim
    üniversite : evrenkent
    astronot : gökmen
    jakuzi : sağlık havuzu
    vantilatör : yelveren
    bungeejumping : zıpzıp atlama
    self servis : seç al
    standupçı : sözçatar

    ve bunun gibi yüzlercesi. Nekadar komik ve kulağa hoş gelmeyen sözcükler değilmi bunlar? Arkadaş ortamında söylendiğinde "pohahahaha olm yelveren demişler yuhhh" şeklinde tepkilerle karşılanan ezik, hayata küsmüş, şamar oğlanına dönmüş, duvar köşesine sinmiş zırlayan sözcükler bunlar.



    Şimdi biraz ekşına girelim, lan (kardeşlerim) bunlar gibi komik ve aşağılanmayı hakeden binlerce sözcük var zaten dilimizde. Outlet centerda kaşar sevgilinle dolaşırken o yellozun camekanda görüp " uyhhh nekadar cool bir ayakkabı" demesiyle (poponla) ossura ossura gülüyormusun sen acaba? Ama eminim yıllardır ayakkabı yerine şuz (shoe) deseydik ve TDK bu götlek kelime yerine ayak-kabı (ayağa giyilen kap) önermesiyle karşına dikilseydi altına sıçardın kahkaha atmaktan. Kendini bildin bileli gökkuşağı yerine rainbov deseydin ve TDK bu kelime yerine gök-kuşağı (gökteki kuşak) kelimesini önerseydi 45 sene boyunca geyiğini yapabilirdin değilmi 45 kromozomlu yaratık! Kompüter yerine bilgi sayan bilgisayar, sofa yerine çek-yat önermeleriyle karşılaştığında neler yapardın acaba? Aklıma gelen onlarca örnek var fakat konuyu uzatmayalım, verilmek istenen mesaj ortada.

    Peki sizden ne istiyorum? Bu kelimeleri kullanın demiyorum, Türkçemize sahip çıkın demiyorum, kaşar sevgilinizin kıçına tekmeyi basın demiyorum, eksik kromozomlarınızı tamamlayın demiyorum. Ben bu kelimeleri kullandığımda anlayış ve saygı göstermenizi bekliyorum.

    Abi tamam ben bu kelimeleri bağrıma basıcam, kullanmaya çalışacağım diyen embesil geçmişe sahip ve uzun yıllar bu embesillikten kurtulamayacak ve kurtulma yolunda birçok zorlukla karşılaşacak adaylara basit öneriler;

    -Microsoft Word, Excel gibi programlarda yazım denetiminde size önerilen Türkçe kelimeleri 2 tıkla değiştirin, evet bunu Microsoft yapmış. Benim gibi hakarette etmiyor, bu kelimenin yerine Türkçe kökenli şu kelimeyi kullanabilirsin diyor.

    -TDK'nın Dağarcığınıza Hergün İki Söz kampanyasına katılın. bilgi@tdk.gov.tr adresine "Bende istiyorum" konu başlıklı bir mail göndermeniz yeterli. Mail adresinize hergün iki kelime geliyor. Bu kelimelerden biri anlamı pek bilinmeyen eski bir kelimenin açıklaması ve diğeri ise artık dilimize yerleşmiş İngilizce veya başka bir dilden araklanan kelimenin Türkçe önermesi.

    Buarada bu yazıdan haberi olmayıp, " abi şunun 3 tane tıpkıçekimi lazım" dediğimde sırıtıp kafayı gömdüğüm kırtasiyeci arkadaşa yazık olacak.



    Dipnot: Bilinçli şekilde kullanılmış yanlış Türkçe sözcüklere, İngilizce kelimelere atlayıp laf edecek olanlar, geri basın ulan!


    blog sayfamdan kopyalanmıştır, sansür uygulanan kelimeler parantez içine alınmıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karakoyunn -- 9 Şubat 2010; 5:32:40 >







  • bilgi@tdk.gov.tr adresine " bende istiyorum " adlı mail gönderdim.

    Bilgilendirme için teşekkür ederim
  • üniversite : evrenkent medrese ne güne duruyor aa tabi medrese olunca irtica oluyor pardon
  • Terim olmayan kelimelere Türkçe karşılık bulmaya itirazım yok, Türkçe çok zengin bir dildir ve gereksiz yabancı kelimelerle kirlenmesine göz yumulamaz; ancak bilim veya teknoloji alanlarındaki yeniliklere ille de Türkçe karşılık bulalım sevdasının eziklik hissinden kaynaklandığını düşünüyorum.

    Bu alanlarda dünyaya zerre kadar katkın olmasın, ama A'dan Z'ye dış ülkelerden aldığın bu teknoloji ürünlerinin ismini diline uyarlama konusunda yılmaz bir savaşçı kesiliver hemen! Neymiş fotokopinin adı tıpkıçekim olsaymış iyi olacakmış; farzet ki öyle oldu, ne geçecek elimize? Ayıbımızı mı örtecek? Türkçeye çevirince böyle faydalı icatlarımız olmadığı gerçeğini hasır altı mı edeceğiz?

    Neyse ki computer demiyoruz da bilgisayar diyoruz; yoksa yazılım ve donanım dallarında bir dünya devi olamazdık(!) Astronot yerine Gökmen demeye başladığımız zaman da uzay çağını yakalamış oluruz!




  • TDK'nın her önerdiği kelime günlük konuşmaya giremiyor bunun başlıca sebepleri de ülkenin sosyo-ekonomik durumu ve tabi ki internet...
    bildiğim kadarıyla günaydın ve tünaydın kelimeleri birlikte önerilmiş. Günaydını herkes kullanır ama tünaydını sadece okulda öğretmen sınıfa girerken söyler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karakoyunn
    Outlet centerda kaşar sevgilinle dolaşırken


    beni mi takip ediyon la sen?
  • Türkçe dünyanın en harika dili..bilim dili olabilecek özellikle matematiksel yapısı ile bilgisayara dil olabilecek harika bir şey...

    ama gel gör ki aşağılık kompleksi altında karaktersizleştirildiğimizden bu dilden utanır haldeyiz...

    her bokun ingilizcesini kullanma aptallığı herkesi sarmış...doktorundan avukatına mühendisinden yöneticisine kadar.

    Türkçe ile anlatım ve ifade imkanları o kadar geniş ki kısır ingilizce ile kıyas bile edilemez...sen dar ve kıt olan kelime dağarcığın yüzünden kullandığın devşirme kelimelerin Türkçesini bilmiyorsan Türkçe'ye niye laf edersin be cahillllllllll !!!!!!!!!! (genel konuşuyorum)

    bak delirdim yine yarama tuz bastınız
  • @darkness

    kişisel olarak amacım Türkçenin yok olmasını 5dk dahi olsa geciktirebilmek veya engelleyebilmek. Türkçe şuanki haliyle kalsa dahi göbek atıp oynarız fakat bu durumun sonu yok, bugün bilimsel ve teknolojik kelimelerin yabancılaşması yarın coğrafi veya politik kelimelerin yabancılaşması gerçekleşiyor olacak. bu durum ne yazıkki "aaa biz sadece teknolojik kelimelere eyvallah demiştik yeter ulan artık harekete geçelim" şeklinde olmuyor bana göre.

    @feylosof

    ciddi değilim kafa gömme konusunda, sadece herkese sıkıcı gelen bir konuyu daha akılda kalıcı ve okunabilir yapmaktı amacım.
  • gökmen ismi hep hoşuma gitmişti
    söylemeside astronottan daha kolay
    yani bazı kelimeleri kullanmak için bende can atıyorum ama bazılarını kullanmakta mümkün değil
    kopya çekmek,kopyalamak,kopyala yapıştır diye bir deyim günlük hayattayken tıpkı çekim dilimize oturmaz bunu beklemekte hayal olur
    çıkın sokağa sorun kopya lafını %98 imiz türkçe sanırız
    bu değişmez artık
  • Üniversitelerdeki(pardon evrenkent:)) prof.lar zamanında siyasetle uğraşacağına tutup bunlarla uğraşsaydı En azından ibranice kadar eski olan dilimiz ibranice kullanan yüzölçümü belli ülkeden 3kat daha az kelime kapasiteli olmazdı.

    Lokantaya otlangaç veya yedilgeç dersen tabiki gülerim dalgamıda geçerim.Bu çalışmalar bu şekilde devam ederse nafile artık medya bu kadar girmişken insan hayatına bu kadar dil yozlaşmaşmışken bu yazımda bile bu kadar yabancı kökenli kelime kullanmışken biraz zor artık



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LE10 -- 10 Şubat 2010; 0:43:58 >
  • Türkçe zengin olmasına zengin de, sürekli İngilizce ile karşılaştırmak pek doğru değil. İngilizcedeki bağlaçlar ve zamirler, Türkçedekilerden çok daha fazla ve kullanışlı.

    Türkçede üçüncü şahıs için kullanbileceğimiz sadece "O, onu, onun" zamirleri varken,
    İngilizcede "he, she, it... him, her... his, her, its" zamirleri var, ve anlam karmaşasına yer bırakmaksızın, kullanıldıklarında kimi veya neyi kastettikleri açıkça belirtilebiliyor. Bunun yanında bizim bağlaçlar da çok yavan. İngilizcede "whom, whose, which, that, where, when" gibi bir dünya bağlaç var, hiçbirinin bu görevde kullanılabilecek bir Türkçe karşılığı yok.

    Şimdi örnek olmaksızın tam olarak derdimi anlatamıyorum. Geçenlerde Lost dizisi ile ilgili bir çeviri yapıyordum, öyle bir cümleyle karşılaştım ki, bu bağlaç konusu için muazzam bir örnek; "where, whom" gibi sözcüklerle cümle o kadar güzel bağlanmıştı ki hayran kaldım, ve Türkçe'ye yapısını değiştirmeden çevirmenin mümkünatı yoktu.

    Kelime zenginliği açısından müthiş bir dilimiz var, ancak yapısal anlamda eksiklikleri yok değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darkness

    Türkçe zengin olmasına zengin de, sürekli İngilizce ile karşılaştırmak pek doğru değil. İngilizcedeki bağlaçlar ve zamirler, Türkçedekilerden çok daha fazla ve kullanışlı.

    Türkçede üçüncü şahıs için kullanbileceğimiz sadece "O, onu, onun" zamirleri varken,
    İngilizcede "he, she, it... him, her... his, her, its" zamirleri var, ve anlam karmaşasına yer bırakmaksızın, kullanıldıklarında kimi veya neyi kastettikleri açıkça belirtilebiliyor. Bunun yanında bizim bağlaçlar da çok yavan. İngilizcede "whom, whose, which, that, where, when" gibi bir dünya bağlaç var, hiçbirinin bu görevde kullanılabilecek bir Türkçe karşılığı yok.

    Şimdi örnek olmaksızın tam olarak derdimi anlatamıyorum. Geçenlerde Lost dizisi ile ilgili bir çeviri yapıyordum, öyle bir cümleyle karşılaştım ki, bu bağlaç konusu için muazzam bir örnek; "where, whom" gibi sözcüklerle cümle o kadar güzel bağlanmıştı ki hayran kaldım, ve Türkçe'ye yapısını değiştirmeden çevirmenin mümkünatı yoktu.

    Kelime zenginliği açısından müthiş bir dilimiz var, ancak yapısal anlamda eksiklikleri yok değil.


    Örnek bulursanız gerçektende faydalı olur. Elbetteki iki dilinde birbirine göre üstünlüğü ve zayıflığı vardır. Fakat bağlaç yönünden yetersizlik nasıl oluyor çok merak ettim.




  • Türkçe konusunda hassasımdır ama TDK-yı sevmiyorum.
  • türkçeden söz ederken,anadolu türkçesinin evrimlerini incelemek gerekir...1000'li yıllardaki oğuz türkçesi 1940'lardan sonra ülkemizde arılaştırılmış ve o zamanki tdk'nın önderliğinde okullarımızda,radyoda ve gazetelerde dikkatlice ve etkin kullanılarak ,özellikle osmanlı döneminin son dönemlerinde adeta farsça ,arapça ve fransızcayla özdeşleşen ve türkçe demeye bin şahit gerektiren ucube osmanlıcanın başarılı bir şekilde ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkan özgün,türk dil bilimine uygun ve başarıyla kullanılan bir şekil almıştı.


    1980'li yıllardan sonra hızla bozulan,tdk etkinliğinin kalmadığı,kültür emperyalizmi ve halkın da sahip çıkmamasıyla bugünkü endişe verici hale geldi.

    şu anda türkçeyi doğru bilip ,kullananların dirayetli çalışmaları ve ısrarıyla belki bozulmaktan kurtulabilir diye düşünüyorum.




  • Türkçe'nin yapısı korunsada haince ve sinsice işleyen planlarla kelime haznesi gittikçe devşirme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir..

    mesela örnek:

    basında/ görsel basında(medya demeyin şuna allah aşkına) haber bültenlerine konuşan ezik ruhlu insanlar şu kelimeyi kullanmaya başladı..

    pik yaptı...şu oldu böyle oldu pik yaptı...yağmur yağdı sebze fiyatları pik yaptı

    eziğin pik dediği de peak kelimesinin okunuşunu devşirme...

    yav bre cahil , mis gibi tepe zirve tavan gibi onlarca kelime varken pik ne ulan

    bundan önce de çek etmek vardır (check) teyit etmek doğrulamak emin olmak...

    bu kadar manyak bi zihniyet görmedim yaaa....sinirlerim zıplıyor yeminle böyle devşirme kelime kullanan görünce...

    farklı olacam farklı konuşacam diye ingilizce kelimeyi alıp türkçesinin yerine kullanmak en büyük karaktersizliktir kardeşim...

    tdk niye kuruldu bu yüzden kuruldu...

    Atatürk bugün üçgen dikdörtgen gibi birçok terimi kendi türkçeleştirmeseydi...bugün emin olun matematik 2 kat daha zor olacaktı...

    hala devşirme kelimeler mevcut fonksiyon (function) yerine işlev demeyince noluyor eğitimin kalitesimi yüksek oluyor???

    işte beni delirten bu...

    bu zihniyetle hiç bi zaman adam olamayacak bu ülke...

    kalemizin cepheleirni tabiki koruyalım ama adam içerden fethetmek üzereler...

    özellikle bu ezik ruh üniversite hocalarında bolca bulunmaktadır..
    dikkat edin teknik olacam diye herşeyin ingilizcesi ile konuşurlar.....onlar için Türkçe halk dilidir..halk dili demek alt sınıf düzeyin konuştuğu bir dildir eğer o dili konuşursa mazalllllllllllllllllah kendisi de o sınıftanmışşşşşşş !! gibi (!) anlaşılabilir.....

    en iyisi terimleri olguları ifade ederken ya devşirmesi ya da doğrudan (direcccct) ingilizcesi ile ifade etmektir...

    doktorlara da ayrıca uyuz oluyorum....ay bi yeni moda ingilizce kelimeleri çıkmış gelde delirme...latinceleri yetmiyordu...bi de bunlar çıktı.....
    ....
    primer tedavi
    sekonder tedavi....

    lan işte ana tedavi, yan/destek tedavi....de işte de....yok derse dilini eşek arısı sokacak sanırsam.. .d

    şimdi bu türkçe terim konusuna dikkat eden bi yer gösterebilir misiniz bana??
    bildiğim kadarı ile yok ... :D ya da aklıma gelmiyor şu an

    elin gevuru bizden daha çok dikkat ediyor dilimize bişey çeviriken
    bkz: microsoft, tomshardwareguide

    ayıp....

    TDK zaten psikolojik savaş anlamında ilk hedeflerden biriydi...

    bir milleti yok etmenin en etkili yolu dilinden geçtiğini gevurlar iyi bilir.

    iktidarlardaki adamlarına talimat vererek tdk nın içini boşalttılar...

    bugün elinize bi tdk sözlük alın
    sözde sözlük....sözüm ona kelimenin karşılığını araştırmış yayınlamış bi kitap..

    açıp bakıyorsun kelimenin türkçe karşılığını vermemiş, o devşirmeyi kabullenip bunu uzun uzun cümlelerle açıklamış ..yani bu budur öğrenin..yutun...(oysa karşılığı var.örn. veremicem aklıma gelmiyor şu an)

    böyle aptalca bi iş olur mu ? normalde olmaz da burda oluyor işte ...her zaman ki gibi (classic)


    he birde şöyle zavallı bi durum var.

    bi kelime geliyor yapışıyor türkçeye... boş boş oturan tdk bu kelime iyice yerleştikten sonra ,sürekli boş oturmaktan (hayret !) sıkılmış olacak ki , la şunun bi türkçesi ne bakalım bişey uyduralım..can sıkıntımız geçsin derken...bi kelime öneriyor (aslında güzelde olabiliyor) ama artık çok geç yapışmış dile....e gelde bunu tutundur...hele ki böyle dış güçlere uşaklık eden milli değerlere düşman satılık bir basın varken...

    türk bilişm derneğinin kurucusu var..ismini unuttum..o bilgisayar ilk girerken ülkemize bu kelimeye bulmasaydı biz hala sömürge gibi kompütür diyip duracaktık dilimiz pütür pütür olurcasına.........
    ki gerçi hala kompüter diyebilen manyak doçentler bu ülkenin üniversitelerinde mevcut !!!!!! onu da belirteyim


    kısacası hangi değerimize sahip çıkıyoruz ki !!!!! ??

    buna sahip çıkalım.....

    birilerinin elinde bu millet yoyo olmuş.....bi aşağı bi yukarı...o nereye isterse...şuursuz bi toplum......yazık.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 12 Şubat 2010; 16:02:14 >




  • TDK kelimelerin türkçelerini bulurken cümle içindeki kullanımlarınada dikkat etse daha iyi kelimeler çıkar.Mesela fotokopi çekicem yerine, tıpkıçekim çekicem demek saçma.Yani yeni bulunan kelimenin de eskisi gibi cümleye oturması lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nihonjin

    TDK kelimelerin türkçelerini bulurken cümle içindeki kullanımlarınada dikkat etse daha iyi kelimeler çıkar.Mesela fotokopi çekicem yerine, tıpkıçekim çekicem demek saçma.Yani yeni bulunan kelimenin de eskisi gibi cümleye oturması lazım.

    Tıpkıçekim çektirecektim demezsin de tıpkıçekim yaptıracaktım dersin,olmaz mı?
  • Üniversitelerde derslerle ilgili türkçeleştirme sorun olabiliyor. Herkes kafasına göre cevirince teknik bi konuda arkadaşınla konusurken o ne diyebiliyorsun cunkü onun hocası baska cevirmis ingilizceden senin hocan başka.

    Konu zaten güzel bi noktaya değinmiş. Ekliycek örnek olarak mouse/fare yi ekleyebilirim. Tamam genel olarak fare kullanılıyor ama mouse wheel den bahsederken fare tekerleği dersem bön bön bakabiliyor insanlar. Tamamen piskolojik alişma mevzusu. Tarayicisini yada işletim sistemini sırf eskisine alıştığı için değiştirmeyenler vardir ya buda onun gibi.

    Benim asıl merak ettiğim şey neden tamamen uydurmuyoruz. Örnek olarak yabanci bir kelime/terim oluşmuş olsun.
    ÖRn:
    Bungge jumping
    Şimdi bunu zıp zıp atlama hop hop şıçrama diye cevirmeye ugraşmak yerine yada illa bişeylerden türetcem diye kasmak yerine (sıçra,sıçra-ma-li götürgeç) yada eger mantikli bir kelime grubuysa aynen cevirmeye (elastik ip le yüksek yerden zıplama) çalişmak yerine direk sanki uzaydan yepyeni bir nesne yada eylem bulmuş gibi uyduymuyoruz.
    Yani bunu her zaman yapalım demiyorum.
    teleport,ışınlanma mesela gayet güzel alışmışız benimsenmiş.
    Böyle halkin begeneceği bişey bulunduysa tamam ama yazanın bile benimsemediği bi kelimeyi halkın benimsemesini beklemek biraz abest kaçıyo.

    Bu gibi durumlarda yoktan var etmeyi neden hiç yapmıyolar?
    Renklerden anlatirsam çok güzel anlarsınız ne demek istediğimi.
    Sariyla ,kırmızı rengini bilelim birtek. Elin oglu gitti bu 2 rengi kariştirdi bi renk buldu adınada orange dedi.
    Şimdi
    kelime işlevi-yaratılışı kelimenin türkçesi
    Orange kırmızıyla- sarinin karişimi portakal

    şimdi biz bu renge
    sarkırı,kırısar,portakal,mandalina,sarıyla kırmızıyı kariştirgaç,sarkırgaç gibi keliem türeteçez diye bi tarafımızı yırtmak yerine
    Turuncu diyip geçsek.

    Niye yapmıyoruz bunu?




  • bende bu tam bu konuya değinecektim
    bende bir örnekle destek vermek istiyorum; örneğin kelimemiz "USB" olsun (universal serial bus) yani Evrensel Seri Yolu gibi bir anlamı var şimdi biz TDK'nın mantığıyla buna "ESV" mi diyelim ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeçhoSubasa


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nihonjin

    TDK kelimelerin türkçelerini bulurken cümle içindeki kullanımlarınada dikkat etse daha iyi kelimeler çıkar.Mesela fotokopi çekicem yerine, tıpkıçekim çekicem demek saçma.Yani yeni bulunan kelimenin de eskisi gibi cümleye oturması lazım.

    Tıpkıçekim çektirecektim demezsin de tıpkıçekim yaptıracaktım dersin,olmaz mı?


    Herhalükarda eski alışkanlıkları değiştirmek zorunda kalıyoruz.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.