Türk Alman Üniversitesine neden girilmemeli ?

Öncelikle bu yazıyı okuyacak arkadaşlara belirtmeliyim ki, Türk Alman Üniversitesi kötü bir proje değildir; mantıklı iyi bir eğitim veren bir kurumdur. Fakat ben beğenmediğim veya eksik bulduğum yanlarını anlatacağım.

Neden girilmemesi ve zayıf olduğu konulara değinirsek ;

Almanca olayı. Okuldaki en büyük sıkıntı bu. Bakın arkadaşlar, mantıklı düşündüğünüz zaman evet Almanca bilen mühendis rağbet görür maaşı iyi olur Alman şirketlerinde çalışır ama kaçırdığınız olay Almanca cidden çok zor. TAU sizi sıfırdan C1 seviyesine çıkarmaya çalışıyor ve Almanların Testdaf sınavı yapılıyor. Korona senesinde 1000 kişiden 15 kişi geçti Almanca hazırlığı, normal bir senede de 200-300 kişi geçmiş 1000 kişiden. TAU Mekatronik ve Makine Mühendisliklerinin YKS tercih zamanları konferansları oldu. Ben ikisinide de katıldım. Bölüm başkanları çok saygı değer insanlardı ve sorularımızı cevapladı. Sınıfların kaç kişi olduğunu sorduğum 20-30 kişiyi geçmiyor cevabı aldım. Bölümlere 60 kişi giriyor yarısı hatta daha fazlası Almancayı 1 senede bitiremiyor kalıyor. Ha geçen arkadaşlarım da var ama hayatınız olmayacak o sene. Günde 10 saat Almanca çalışacaksınız bir günde. Yaparım diyen girsin ama çoğunluk zorlanıp kalıyor maalesef. Marmara Üniversitesinde bile Almanca hazırlık okuyan arkadaşımdan eğer sene sonundaki sınavı veremezsen Testdaftan B1 al biz seni muaf sayarız diyor Marmara. Marmara dediğiniz okulda Hazırlık Okullarında İngilizce Öğretmenliği gibi bölümlere çok değerli hocalar kazandıran bir okul. Dil eğitimi iyidir Marmarada. Marmara B1 Almanca istiyor Türk Alman C1 Almanca istiyor...

Konumu kötü ve yurt bulma sıkıntılı. Tamam İstanbul'da çoğu yer doldu ama gene bile Beykoza da okul açmazsın... Arkadaşlar en yakın KYK 2-2.5 saat arası mesafede okula giderken.

Adı hala tam bilinmiyor. Büyük firmalardaki yönetici tanıdıklarıma soruyorum biliyor musun diye, bilmiyoruz diyorlar. Anlatıyorum iyi projeymiş diyorlar.

Hoca bulma sıkıntıları var. Kendileri itiraf ediyorlar. Çünkü Almanca bilen hoca bulmak zorundalar. Ama İngilizce bir bölüme hoca bulmak isteğinizde hoca bulma sıkıntısı daha az olur, ingilizce yaygın biliniyor çünkü. Mesela Türk Alman Makine Mühendisliğinde öyle her dersi alamazsınız hatta her alana da yönelemezsiniz. Çünkü hoca sayıları da az ve çoğaltmaya çalışıyorlar ama vakit alacak...

Öğrenci Kulüpleri çok az arkadaşlarımdan biliyorum hala tam oturmadı sanırım. TAU de de hala öğrenci kulüpleri sıkıntısı var veya belki yeni çözüldü...

Basliga muhendislik diye belirtmek faydali olabilir. Soyledigin okullardaki avantajlar sirf muhendislik ustune. Farkli alanlardan tercih etmek isteyip avantajli oldugu yerler olabilir.

Alman hocalarla sikeli bundesliga3 kuponu yapmak  

geçen arkadaşla konuşuyoruz

10k yaparsam taü gidicem diyodu

değmez dedim

Kusura bakmayın ama ne markasından bahsediyorsunuz? TAU yazanların çoğu Almanya'ya gitmek istiyor. Türkiye'deki okulların yurt dışında marka değeri 0. Almanya'da yaşamak isteyen insana ne güzel bedava ve ağır Almanca hazırlık, üzerine Almanca eğitim veriyor okul, zaten bunu yapan başka bir üniversite daha yok Türkiye'de.

Hedeflerini ve amaçlarını bilen biri için doğru tercih olabilir, yoksa puanım ona yetmedi buna yetti diye yazan hazırlıkta kalıp bıraksın zaten daha iyi.

O zaman size göre İngilizce eğitim görmek de anlamsızdır sanırım. Keşke dediğiniz gibi olsa da herkes "ucuz bir dil kursu"na gidip, 1 sene hazırlık + 4 sene yabancı dilde eğitim görmeye kıyasla açığını hemen kapatabilse. Bu teoride ve kağıt üzerinde gayet mümkün görünse de pratikte pek karşılaşılan bir durum olmuyor, ki ben İngilizce üzerinden konuşuyorum, hem dil daha kolay hem de her yerde İngilizce içerik bulunabiliyor. Almanca hazırlık ve 4 ya da 5 sene üniversitede Almanca eğitim görmüş birine kıyasla ucuz dil kursuna giderek ancak YDS gibi ölçücü niteliği olmayan, göz boyama sınavlarında puan alırsınız, aradaki açığı kapatmanız çok zor olur, hatta çok büyük ihtimalle gözünüzde büyür uğraşmazsınız bile.

Aynı şeyleri daha kolay ve daha mümkün olmasına rağmen İngilizce eğitim için de söylüyorum. Profesyonel ve günlük anlamda, 5 sene boyunca hazırlık okumuş ve üniversite eğitimini yabancı dilde almış birine kıyasla İngilizce veya Almanca eksiğini o kadar kolay kapatamazsınız, ama zaten dili biliyorsanız o zaman durum değişir. Ayrıca Almanca yanında bu dilde kaliteli bir mühendislik eğitimi aldıkları varsayımıyla bunları söyledim, yoksa sadece dil eğitimi almak için tabii ki üniversiteye 5 sene gitmek saçma olurdu.

Boğaziçi Odtü İtü Ytüden yurtdışına çalışmaya giden pek çok insan var çevremde.

Bu okullar Münih Teknik Üniversitesi kadar bilindik olmadığı için haliyle Avrupada her şirket bu okulları bilmez normal. Ortalamanı iyi tutacan, çevreni genişletecen, proje geliştirip kendini kanıtlayacan...

Türk Alman'a kötü diyen yok. Ama pek çok da olumsuz yanı var. Tekrar söylüyorum ben Almancayı 1 senede C1 seviyesinde öğreneceğim diyen gitsin.

Ama oranlar da ortada, korona senesi dışında %20-%30 oranında 1 senede Almanca hazırlığı geçme oranı.

Senin şu marka okullara bakış açına gelirsek, sen benim bir sorumda daha marka okullar o kadar da önemli değil muhabbeti yaptın; muhtemelen liseli falansın ya da marka okula giremeyip kendini avutanlardansın; sert yorumum için özür dilerim ama bence bu ikisinden birisin şuan.

Ama ben YTÜ öğrencisi olarak bile şunları görebiliyorum :

1. Herhangi bir iş fuarına gittiğimde hangi standa gidersem gideyim son derece ilgili davranıyorlar, müdürler yöneticiler masalarına oturtup staj için açık kapı bırakıyorlar. Daha hazırlık öğrencisi olduğum esnada bana bir şirket; biz sana Mekatronik işini yaptırırız hem Makineye hem Elektroniğe bakarsın, ayrıca bizim Türkiye şubelerinde rekabet fazla olduğu için seni yurtdışı şubelerimize gönderebiliriz dediler. Hazırlık bir YTÜ Mekatronik Mühendisliği öğrencisine söylendi bu...
2. Bizim Teknoparklarda yazılım şirketleri var ağırlıklı olarak. İyi bir alım da yapılıyor her sene o şirketlere. Bir arkadaşım YTÜ Makineyi bu sene bitirdi. Yazılım konusunda bilgisi sıfırdı. Onu sıfırdan alıp 3 ay yazılımcı olarak yetiştirdiler, 2-3 sene de sözleşme imzaladılar gitmesin diye. 2 gün ofiste 2 gün uzaktan çalışıyor şuan o arkadaş. Bugün marka olan bir YTÜde bile yazılımla alakası olmayan bir bölüm mezunu yazılımcı olabiliyor YTÜ Teknopark şirketlerinde, marka olmayan okullardaki Bilgisayar Mühendisliği mezunları arkadaşlar da çok güzel projeler üretmelerine rağmen YAZILIM PİYASASINDAKİ ACIMASIZ REKABETTEN dolayı işsiz kalabiliyorlar...

Şu iki durum bile marka okul olmanın avantajlarından. Bugün beğenmediğimiz burun kıvırdığımız şirketlere milletin dünden razı olduğunu saymıyorum bile. Ortalamamızı iyi tutup kendimizi geliştirdiğimiz an büyük şirketlerde çalışma şansımız var çünkü.

Yurtdışında kimse ODTÜ İTÜ bilmez evet. Amma velakin emin ol Türkiyede hala marka okulları sever şirketler...

Sen sen ol, marka bir okula veya TAU'ya gir.

YTÜ yerine belki tercih edilebilir fakat İTÜ ODTÜ geliyorsa da TAU yazma ama orası da ayrı...

Liseli değilim, bilgisayar mühendisliği okuyorum ve okul bittiği gibi yurt dışına gitmeyi düşündüğüm için markalı okulların çok önemli olmadığını düşünüyorum, ODTU, Boun bilgisayar tutmuş olsa onlara gidiyor olurdum şu an bu konuda tartışmaya gerek yok. Markalı dediğiniz okulların eğitimi, öğrencileri ve hocaları daha kaliteli oluyor bu açıdan benim için farkları var, marka değerlerini pek önemsemiyorum. YTU Bilgisayar mezunu şu anda Amerika'da akademisyen olan bir tanıdığımız da üstüne basarak defalarca Türkiye'de hangi okula gidildiğinin önemli olmadığını söyledi, hiçbirini tanımıyorlar yurt dışında. Bu arada İngilizcem iyi, üniversitenin bana İngilizce öğretmesi gibi bir beklenti içinde değilim. YTU'nün Beşiktaş kampüsünde okuduğunuz için çok şanslısınız, bence diğer bölümleri de Beşiktaş'ta olsa YTU 2 kat daha değerli olurdu, bu elbette kişisel görüşüm evimin konumuyla da alakalı oluyor, ama objektif olarak da Beşiktaş Davutpaşa'ya göre çok daha güzel bir yer.

Ayrıca, bence Beykoz'a şehir dışı muamelesi yapıp da gerçek anlamda dağın başında olan IYTE'yi önermeniz biraz abes olmuş. TAU'ye giden kişi zaten Almanca eğitim almak istediği için oraya gidiyor olmalı, bunun üzerine en kötü yanı Almanca olması demek çok anlamlı olmuyor. Almanya'ya gidince çekeceğiniz zorluğu burada konfor alanınızdayken çekmek çok da kötü bir fikir değil aslında, ama insanlar hep zoru sonraya bırakma eğilimindedir.

İYTE örneğindeki maksat TAUyu geçebilecek bir okul çok geri planda kalıyor fakat TAU ise Almanca sayesinde bu kadar hızlı sıralamaları arttı eleştirimdi.

Yoksa İYTE'nin de konumu kötü ona bende katılıyorum.

Sizin ingilizcenizin çok iyi olmasına da sevindim fakat Türkiye'de genellikle herkesin ingilizcesi çok iyi değil hatta zayıf; bu yüzden %100 İngilizce bölümlerin öğrencileri geliştirdiğini düşünüyorum.

TAU'nun tek kötü yanı Almanca değil, düzeltmek gerekirse Almanca öğrenme zorluğu değil...

Ama cidden kolay iş değil, sıfırdan C1'e çıkmak çok iddialı 1 yılda...

Ha bide yurtdışında çalışmayı düşünen biri olarak ekleme yapayım, herkesin gönlünden geçen o ama her geçen gün daha da zorlaşıyor bu işler...

Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan dolayı...

Yani hedef evet yurtdışı ama ben Türkiye'de kalmak zorunda olursam ne yaparım sorusunu da cevaplandırabilmemiz lazım.

Kalbur üstü okullar bu aşamada iş yaparlar Türkiyede.

Ha Bilgisayar Mühendisliğinde biraz daha geliştirilen projelere bakılır fakat verdiğim teknopark örneğindeki gibi marka okullar gene başka imkan sunarlar...

Böyle işte, ama yurtdışında da gerçekten hiçbir üniversitemiz bilinmiyor

Mesajları yeniden okuyun isterseniz, bu dediğiniz şey yazmıyor hiçbir mesajda. "Yurt dışında marka değeri 0, hiçbirini tanımıyorlar." demek; yurt dışında okulları tanımıyorlar, Türkiye'de abc bölümü okumuş olarak bakacaklar, bir üniversitenin diğerine göre pek bir üstünlüğü olmayacak, bırakın üniversite sınavı derecenizi, üniversite giriş sınavı nedir onu bile bilmeyecek çoğu kurum ve kişi.

Örnek vermek gerekirse; Boğaziçi'nde bilgisayar okumuş olmanız Türkiye'de size torpil etkisi yapıp direkt işe veya okula alınmanızı sağlıyor olabilir, yurt dışında Anadolu Üniversitesi veya Boğaziçi ayrımı yapmayacaklar, Türkiye'de o bölümü okumuş, İngilizce eğitim almış, denkliği var, not ortalaması şu gibi temel şeylere bakacaklar.

Mühendislikler hakkında konuşmayayım sosyal bilimlerde dediğinizin geçerliliği yok. Boğaziçi, Bilkent, Odtü gibi okulların network gücünden doğan bilinirliği hiç de yazdığınız seviyede değil. Boğaziçi demişsiniz oradan gidelim. Boğaziçi Siyaset Bilimi bitirmiş bir kişi ile Anadolu Siyaset Bilimi bitirmiş birinin and ve avrupanın orta-üst kademe akademisinde Türkiye’de Siyaset Bilimi okumuş işte muamelesi göreceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Argümanımı sosyal bilimlerle sınırladığımı tekrar ederek, üst üste, yıllarca, çok sayıda öğrenciyi bu seviye akademiye kabul ettiren okulların indirgemeci tavrınızla bağdaşmayacak bilinirliği var. Bu okullar o çok ‘saygın’ listelerde ilk 100’ü zorluyordu 10 sene öncesinde. Kendi alanım hakkında daha da detaylandırabilirim argümanımı ancak burada kalsın. Akademi özelinde konuştuğumu da belirteyim elbette.