Şimdi Ara

(Ss’li) Türkler olarak tembel olduğumuz gerçeği! SURVIVOR-OYUN bağımlılığı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
145
Cevap
1
Favori
6.442
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
27 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ekonomik, siyasi, kültürel olarak dünya ülkelerine göre diplerde olmamızın yegane gerçeğidir. 


    Diyarbakır gibi bir yere Norveç’ten tüm Avrupa’yı bisikletle dolaşarak gelen iki mühendis dün evimde misafirdi. 


    Biz soğuk diye evden dışarı çıkmazken, dağları tepeleri kışın ortasında aşarak gelen, maddi durumları iyi olduğu halde onları buna iten ne acaba? 


    Akşam gün içinde ne yaptıklarını yaklaşık üç saat konuşup durum analizi yapıyorlar, neler görüp neler öğrendiler, neler kazandılar bilgi olarak. Çünkü gezmek, harekete geçmek, farklı diyarlar görmek, yeni şeyleri tecrübe etmek ve bunu emek vererek yapmak kalıcı bilgi kazandırır. Bunun farkındalar. 


    Ülkelerine dönüp yol boyu edindikleri bilgi, tecrübe, sabır, azim ve kararlılığı günlük hayatlarında başarıya ulaşmak için kullanacaklar. 


    Hep geldiler, hep görüyorum onları yollarda. Neler yaptıklarını, nasıl yaşadıklarını, rahat ve üst seviye bir hayata kavuşmak için buldukları çözümleri inceliyorum hem burada hem onların arasında yaşadığımda. 


    Ve bu bisikletle veya bisikletsiz gezmek bizim millete saçmalık, hamallık olarak geliyor. Dalga geçiyorlar elin Avrupalısı, Amerikalısıyla… oysa onlar o gelişmiş ekonomi ve hayat düzeyine sürekli okuyarak, araştırarak, çalışarak, dünyayı turlayarak, diğer Ülkelerin zayıflıklarının farkına vararak, onları kendi lehlerine kullanarak, insanların nelere ihtiyacı olduğunu çözümleyip kendi ülkelerine dönüp üreterek gelişiyorlar.



    Şimdi tekrar bisikletle geri dönüyorlar…


    Biz de toplum 


    Matematikte dünyada 103. Sırada


    PISA başarı sınavlarında en dipte


    AR-GE’de %0.5 ile dünyada en gerilerde 


    Kitap okumada dünyada 86. Sırada 


    Sigara içmede 1. Sırada 


    En az spor yapan ülke olarak 1. Sırada 


    En fazla televizyon izleyen ülkelerin başında


    %56’sı tembel olarak ispatlanmış ülke olarak en geri ülkelerdeniz.


    Not: Kaynaklar önceki konular ve ayrıca konu içinde 


    Nasılsak öyle yönetiliriz, böyle olduğumuz için başımızdakiler kötü yönetiyor çünkü onları biz seçiyoruz.

    (Ss’li) Türkler olarak tembel olduğumuz gerçeği! SURVIVOR-OYUN bağımlılığı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 19 Mart 2022; 15:6:22 >







  • Tembel diye direkt bir sonuca varmak bu kadar kolay olmamali. Bahsettigin insanlar Norvecli, sozde tuzu kuru insanlar, hayatlari boyunca muhtemelen hic ekonomik sikinti cekmemis ve cekmeyecek insanlar. O yuzden yasamda hoslandigi seyleri yapmaya zamani da var parasi da var. Bu insanlar ozelinde bisiklet onlarin tutkusudur, bisikletle geziyolardir. Baska Norvecliler bisiklet sevmez, her gittigi ulkede araba kiralarlar.
    Simdi gelelim bahsettigin Turklerin kotu ozelliklerine:
    Sigarada 1. siradaymis. Bence hic sasirtici degil cunku gencinden yaslisina kadar insanlar hicbir sosyal aktivitede bulunamiyor. Cogu insan degil yurtdisina cikmak, ulke icinde bile gezemiyor. Bu insanlarin tek eglencesi ya da dertlerini azalticak sey gunde birkac dal sigara.
    Ulkede egitim sisteminin kotu oldugu yadsinamaz. Ulkenin derslerde basarili cogu genci kucuk yaslardan itibaren calismak zorunda. Yok SBS si TEOG u, yok YGS si LYS si. Bu sinavlar ulkenin verdigi egitim kalitesine gore oldukca zor sinavlar. Bu nedenle basarili gencler ulkemizde pek cok sosyal aktiviteden mahrum.
    Kitap okumada seksen altinciymisiz. Ben kitap okumayi seven biri olarak bile kitap almadan once iki kere dusunuyorsam bir kitap icin bile indirim kovaliyorsam kucuk yastan beri kitap okumayan insanlar ,sonrasinda da pek de ucuz olmayan bir etkinlige para harcamak istemeyebilirler.
    Kisacasi Turk insani tembel diyip konuyu kapamak kolay. Bu sozumona tembel insanlar icin ortalama bir bisiklet, bir asgari ucretten fazlaysa bu insanlar ne yapabilir?
    Ümitsizlik ve korkaklık, ben ve bu forum dahil, potansiyel ve farkındalığı yüksek olan insanların katili. Haklısınız.

    Bu kadar bencil ve rekabet içinde yaşayan bir toplumun insanlarında farkındalığın yüksek olması bir işe yaramıyor. Korkaklık ise ancak dayanışma ile yenilebilir. İnsan çevresindeki başka insanların enerjisinden destek almadıkça bunu beceremez. Ama gel gör ki o insanlar diğer insanları yenmenin peşinde.

    Şu konuda size katılmıyorum. Bu coğrafyada değişim olacaksa Avrupadaki insanlara benzemek yoluyla olmayacak. Bu coğrafyanın insanı sistemdeki bazı işleyişin değişimiyle değişebilir. Teknikteki değişim ruha, toplum yaşamına tesir eder. Tembellik o zaman yerini azime bırakır.

    Ama o bugün değil. Bugün kahvehanedeki dayıya bisiklet sürdürmekle onu tembellikten kurtarabileceğinizi düşünmüyorum.

    Benden, bu forumdaki insanlardan, ya da bu coğrafyadan bir şey bekleniyorsa bu, toplumun frekansını değiştirmekle olacak. Toplumun hayat algısını değiştirmekle olacak. Toplumun hayatı yorumlayış biçimini değiştirmekle olacak. Önce fikir değişecek, sonra teknik değişecek, en sonunda da ruh değişecek.

    Değişmek istemeyen hiçbir insan yoktur. En konforlu yaşamı süren insanda bile konforsuz ama daha inanç dolu bir yaşamın isteği vardır. Bu topluma da yansır. Kahvehanedeki dayı ya da dedikodu yapan teyzede de bu istek vardır. Sadece doğru fikirle yaklaşmak onları cezbeder. Bu da insanı inanç temellerinden yakalamakla mümkün olur.

    Temelde sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Kendimi Türkiye'nin özeti olarak değerlendirdim hep. Yarım yamalak inanıyor, yarım yamalak biliyor, yarım yamalak uyguluyor, boşvermişliğe sığınıyor, bahane üretiyor...

    Beni yani Türkiye'yi bu sıcak yataktan ancak ciddi bir inanç sistemi kurtarabilir.

    Böyle saçma sapan karşılaştırmalar yapmayı huy edinmişsin ama yine de yazayım.

    Gelecek kaygısı olan insanlarla, olmayan insanları karşılaştıramazsın.

    Ben sabah kalkıp kendi işlerime bakıyorum, kahvaltı yapıp öğlen iş yerine geçiyorum. Akşam 7 de eve geliyorum bitmiş halde ama yemek yedikten sonra yine gecelere kadar çalışıyorum. Hafta sonları da yine farksız.

    Bunların hepsi gelecek kaygısından dolayı, şu an çalışabilirken çalış diyorum, ileride ne olacağın belirsiz.

    Merak ediyorum, bu kadar ağır şartlarda çalışan çabalayan var mı oralarda? Hafta içi çalıştıktan sonra, hafta sonu da çalışan bulabilir miyim? Ya da mesai saatinden sonra?

    Ben alsam bisikletimi 3 ay ara veriyorum desem geri de ne iş kalır ne başka bir şey. Ben 1 haftalık bir otele gittiğimde bile çalışmaya devam etmek zorunda kalıyorum.


    Gel gör ki benim bu çalışmayla kenara koyduğum şeyin sayısı çok az, ama onlar benim çalışmamın ve tecrübemin binde biriyle hem en lüks arabanın hem de mortgage ile müstakil bir evin sahibi olabiliyorlar. O yüzden konunun her yerinden cahillik akıyor, sosyal medyanın anadan doğma zenginlerinin yazdığı saçma şeylerden ibaret. Avrupa da bizden daha çok çalışan ama karşılığında daha az kazanan yoktur herhalde. Resmi saatlerde bile durum böyleyken gerçek çalışma zamanlarını ve şartlarını görseler ağızları açık kalır.

    Altlarındaki bisikletler muhtemelen babamın 1-2 maaşı değerinde. Küçüklükten beri sağlıklı beslenebilmiş ve düzenli olarak fiziksel aktivite yapabilmişler. Ekonomik refahtan dolayı belli bir birikimleri var ve rutinlerini bırakıp bu tarz aktivitelere zaman ayırabiliyorlar. Yine ekonomik sebeplerle türkiyede bizden çok daha iyi şartlarsa yaşayabiliyorlar. Ben ise en basitinden kendi semtinde yürüyüş-koşu yapacak yer bulamıyorum. Etraf zaten köpek dolu hafif koşmaya kalksam arkamdan 20 tanesi gelecek. Bisiklet desen en son 10 yıl kadar önce ortaokulda almıştık o da küçük artık yenisini alamıyoruz. Kirap okuyayım desem ateş pahası oldu kitaplar. Her şeyi geçtim hiçbir şeyi yapacak motivasyon bulamıyorum kendimde. Yaşam enerjimizi çaldılar. Bizde de hata olsa da tembelsiniz bir şey yapmıyorsunuz gibi bir suçlamayı kabul edemem. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama şartlar çok kısıtlayıcı.
    Türk halkı tembel falan değildir avrupada en yüksek calisma saatleri bizde

    Bizde para mi var omg da kalkalim bisikletle el alemin ülkesine gidelim ben haftada 45 saat calisip 1500tl maas alıyorum aylık staj mtaj ayagina emegimi sömürüyor devletin kurdugu düzen

    Aha da kaynak Türk halki tembel değildir fakirdir benim cevremdeki çoğu kisi benden de cok çalışıyor hangi ulkede yasiyorsunuz anlamiyorum ki omg herkes seve seve çalışıyor ac karnini doyurmak için

    https://tr.euronews.com/2021/10/08/avrupa-da-haftalik-ortalama-calisma-saatinin-en-uzun-oldugu-ulke-turkiye
  • Hocam sabah 6 da uyandım, şimdiye kadar elimde telefonla vakit geçirdim. Pişmanım ama dışarı çıksaydım, yürüseydim ya da kitap okusaydım benim için bir şey değişmeyecekti.

    Saatlerce yürüyordum eskiden sonra bakıyordum hiç bi mok olmamış, sadece vakit kaybetmişim. Okuduğum kitapların hiçbir anlamı yok. Sadece bir şekilde vakit geçti.

    Vakit mütemadiyen kaybedilen bir şey benim için, nasıl kaybttiğinin bir önemi yok.

    Çünkü hayatıma katacağım her değer işe yaramaz birer süs gibi kalacak üzerimde. Kültürel faaliyetler paylaşıldıkça değerlidir ama benim hayatımda paylaşmaya yer yok.

    Bunu uzuvları eksik olan insanlar gibi değerlendirebilirsiniz. İki kolu olmayan bir insanın el becerisi gerektiren bir iş yapmaya zorlanmasıyla yalnız yaşamaya mecbur birinin hayatı yaşamaya çalışması aynı şey.

    Edit: Düzeltiyorum, ...konuşamayan birinin hayatı yaşamaya çalışması aynı şey.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi deliratio -- 19 Mart 2022; 9:3:13 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • deliratio kullanıcısına yanıt

    Sizin durum bence tamamen ümitsizlik. Potansiyel ve farkındalık oldukça yüksek, ancak elde edeceğiniz sonuçlar geleceğinizi tamamen şekillendirebilir, kelebek etkisi... Bir cümle tüm hayat felsefesini, bir adam tüm bir milletin makus tarihini değiştirebilir.


    Ümitsizlik sorununun üstesinden gelmek lazım, aman ne olacak boşver demek tüm birikimleri boşa çıkarır, maalesef en büyük hastalıklarımızdan biri bu.


    Eldeki en büyük imkanımız ve zenginliğimiz zamanımız, bunu değerlendiremediğimiz için bu haldeyiz.



    En büyük eksikliğimiz de ümitsizliğimiz.


    Bardağın dolu tarafını doldurmaya çalışmakla dolabiliriz ancak, boş tarafına bakıp boş boş konuşmak ve eleştirmek bişeye yaramıyor maalesef.

  • Bu konuyu açmıştın sanki

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • adnansetek kullanıcısına yanıt

    Yok, olay daha dün yaşandı. Yarın da başkaları geliyor ancak sorun belli, bu sorunu ara ara dile getiriyorum. Sorunu dile getirmek ve çözümler aramaya çalışmak benim hayatımı değiştirdi, umarım daha fazla insanın hayatını değiştirir.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    Sizin durum bence tamamen ümitsizlik. Potansiyel ve farkındalık oldukça yüksek, ancak elde edeceğiniz sonuçlar geleceğinizi tamamen şekillendirebilir, kelebek etkisi... Bir cümle tüm hayat felsefesini, bir adam tüm bir milletin makus tarihini değiştirebilir.


    Ümitsizlik sorununun üstesinden gelmek lazım, aman ne olacak boşver demek tüm birikimleri boşa çıkarır, maalesef en büyük hastalıklarımızdan biri bu.


    Eldeki en büyük imkanımız ve zenginliğimiz zamanımız, bunu değerlendiremediğimiz için bu haldeyiz.



    En büyük eksikliğimiz de ümitsizliğimiz.


    Bardağın dolu tarafını doldurmaya çalışmakla dolabiliriz ancak, boş tarafına bakıp boş boş konuşmak ve eleştirmek bişeye yaramıyor maalesef.

    Ümitsizlik ve korkaklık, ben ve bu forum dahil, potansiyel ve farkındalığı yüksek olan insanların katili. Haklısınız.

    Bu kadar bencil ve rekabet içinde yaşayan bir toplumun insanlarında farkındalığın yüksek olması bir işe yaramıyor. Korkaklık ise ancak dayanışma ile yenilebilir. İnsan çevresindeki başka insanların enerjisinden destek almadıkça bunu beceremez. Ama gel gör ki o insanlar diğer insanları yenmenin peşinde.

    Şu konuda size katılmıyorum. Bu coğrafyada değişim olacaksa Avrupadaki insanlara benzemek yoluyla olmayacak. Bu coğrafyanın insanı sistemdeki bazı işleyişin değişimiyle değişebilir. Teknikteki değişim ruha, toplum yaşamına tesir eder. Tembellik o zaman yerini azime bırakır.

    Ama o bugün değil. Bugün kahvehanedeki dayıya bisiklet sürdürmekle onu tembellikten kurtarabileceğinizi düşünmüyorum.

    Benden, bu forumdaki insanlardan, ya da bu coğrafyadan bir şey bekleniyorsa bu, toplumun frekansını değiştirmekle olacak. Toplumun hayat algısını değiştirmekle olacak. Toplumun hayatı yorumlayış biçimini değiştirmekle olacak. Önce fikir değişecek, sonra teknik değişecek, en sonunda da ruh değişecek.

    Değişmek istemeyen hiçbir insan yoktur. En konforlu yaşamı süren insanda bile konforsuz ama daha inanç dolu bir yaşamın isteği vardır. Bu topluma da yansır. Kahvehanedeki dayı ya da dedikodu yapan teyzede de bu istek vardır. Sadece doğru fikirle yaklaşmak onları cezbeder. Bu da insanı inanç temellerinden yakalamakla mümkün olur.

    Temelde sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Kendimi Türkiye'nin özeti olarak değerlendirdim hep. Yarım yamalak inanıyor, yarım yamalak biliyor, yarım yamalak uyguluyor, boşvermişliğe sığınıyor, bahane üretiyor...

    Beni yani Türkiye'yi bu sıcak yataktan ancak ciddi bir inanç sistemi kurtarabilir.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Türkiye’de hayat şartları zor. Ekonomi kötü, işsizlik var bunlar önemli sıkıntılar ama halkın tembelliği gerçekten apaçık ortada. Bir işin ucundan tutup çabalayan çok nadir insanlar var. Herkes üniversite okuyum, memur olayım, yata yata taşıyayım derdinde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam ben de zorlanıp bir şeyler öğrenmeyi seviyorum. Zorluklarımdan ders çıkarmayı seviyorum ama bazen gerçekten başarısızlıktan korktuğum için bir kabullenmişlik gibi bir iey oluyor ve elimden geleni denemiyorum bile. Forumdaki hemen her gençte bu sorun var bence. Bright filmindeki Ork gibi hissediyorum. We’re broken people now :( umutsuz değilim ama başarısız insanlara ya da başarısız olursan toplum gözünde aşağılık bir yaratık gibi bakılması çok korkunç

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Araçla gezme imkanı olduğu halde bu soğukta bisiklet ile ülke gezmeye kalkan benim gözümde net delidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: muaz1984

    Araçla gezme imkanı olduğu halde bu soğukta bisiklet ile ülke gezmeye kalkan benim gözümde net delidir.
    İşte biz bu yüzden geriyiz…

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Theologist kullanıcısına yanıt

    Alakası yok hocam kesinlikle. Ben soğuğa mukavemeti zayıf bir insanım ve olaya kendi penceremden baktım. İmkanlar var ise meşru olanı sonuna kadar kullanırım araç ise araç ,uçak ,jeep , tank ,zeplin ne gerekirse kullanırım.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: muaz1984

    Alakası yok hocam kesinlikle. Ben soğuğa mukavemeti zayıf bir insanım ve olaya kendi penceremden baktım. İmkanlar var ise meşru olanı sonuna kadar kullanırım araç ise araç ,uçak ,jeep , tank ,zeplin ne gerekirse kullanırım.

    Burada amaç ulaşım değil zaten, amaç kazanım… olaya kazanım olarak değil ulaşım olarak baktığımız için ekmek almaya bile iki ton araçla ithal yakıt, ithal araç, ithal yol ile gidiyoruz… ve hep kaybediyoruz… farkında değiliz.

    Burada amaç yoldayken maddi manevi, bilgi ve deneyim olarak kazanç sağlamak.

    Vücut hareket ettikçe ısınır, soğukta üşümezsiniz…

    Yattıkça zayıflar, beyin ve vücut olarak geride kalırız.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Tembel diye direkt bir sonuca varmak bu kadar kolay olmamali. Bahsettigin insanlar Norvecli, sozde tuzu kuru insanlar, hayatlari boyunca muhtemelen hic ekonomik sikinti cekmemis ve cekmeyecek insanlar. O yuzden yasamda hoslandigi seyleri yapmaya zamani da var parasi da var. Bu insanlar ozelinde bisiklet onlarin tutkusudur, bisikletle geziyolardir. Baska Norvecliler bisiklet sevmez, her gittigi ulkede araba kiralarlar.
    Simdi gelelim bahsettigin Turklerin kotu ozelliklerine:
    Sigarada 1. siradaymis. Bence hic sasirtici degil cunku gencinden yaslisina kadar insanlar hicbir sosyal aktivitede bulunamiyor. Cogu insan degil yurtdisina cikmak, ulke icinde bile gezemiyor. Bu insanlarin tek eglencesi ya da dertlerini azalticak sey gunde birkac dal sigara.
    Ulkede egitim sisteminin kotu oldugu yadsinamaz. Ulkenin derslerde basarili cogu genci kucuk yaslardan itibaren calismak zorunda. Yok SBS si TEOG u, yok YGS si LYS si. Bu sinavlar ulkenin verdigi egitim kalitesine gore oldukca zor sinavlar. Bu nedenle basarili gencler ulkemizde pek cok sosyal aktiviteden mahrum.
    Kitap okumada seksen altinciymisiz. Ben kitap okumayi seven biri olarak bile kitap almadan once iki kere dusunuyorsam bir kitap icin bile indirim kovaliyorsam kucuk yastan beri kitap okumayan insanlar ,sonrasinda da pek de ucuz olmayan bir etkinlige para harcamak istemeyebilirler.
    Kisacasi Turk insani tembel diyip konuyu kapamak kolay. Bu sozumona tembel insanlar icin ortalama bir bisiklet, bir asgari ucretten fazlaysa bu insanlar ne yapabilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Theologist kullanıcısına yanıt

    Haklılık payiniz yüksek fakat kendi penceremden bakınca ben yinede ulaşım noktasında teknolojinin nimetlerinden imkanım nispetince faydalanırim.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Para yok nasıl gezek

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Reputed

    Tembel diye direkt bir sonuca varmak bu kadar kolay olmamali. Bahsettigin insanlar Norvecli, sozde tuzu kuru insanlar, hayatlari boyunca muhtemelen hic ekonomik sikinti cekmemis ve cekmeyecek insanlar. O yuzden yasamda hoslandigi seyleri yapmaya zamani da var parasi da var. Bu insanlar ozelinde bisiklet onlarin tutkusudur, bisikletle geziyolardir. Baska Norvecliler bisiklet sevmez, her gittigi ulkede araba kiralarlar.
    Simdi gelelim bahsettigin Turklerin kotu ozelliklerine:
    Sigarada 1. siradaymis. Bence hic sasirtici degil cunku gencinden yaslisina kadar insanlar hicbir sosyal aktivitede bulunamiyor. Cogu insan degil yurtdisina cikmak, ulke icinde bile gezemiyor. Bu insanlarin tek eglencesi ya da dertlerini azalticak sey gunde birkac dal sigara.
    Ulkede egitim sisteminin kotu oldugu yadsinamaz. Ulkenin derslerde basarili cogu genci kucuk yaslardan itibaren calismak zorunda. Yok SBS si TEOG u, yok YGS si LYS si. Bu sinavlar ulkenin verdigi egitim kalitesine gore oldukca zor sinavlar. Bu nedenle basarili gencler ulkemizde pek cok sosyal aktiviteden mahrum.
    Kitap okumada seksen altinciymisiz. Ben kitap okumayi seven biri olarak bile kitap almadan once iki kere dusunuyorsam bir kitap icin bile indirim kovaliyorsam kucuk yastan beri kitap okumayan insanlar ,sonrasinda da pek de ucuz olmayan bir etkinlige para harcamak istemeyebilirler.
    Kisacasi Turk insani tembel diyip konuyu kapamak kolay. Bu sozumona tembel insanlar icin ortalama bir bisiklet, bir asgari ucretten fazlaysa bu insanlar ne yapabilir?
    Bir paket sigara ve bir kitap… fiyatları karşılaştırdınız mı?

    Tuzu kuru diyorsunuz onlar için, bisikletle günlük masrafınız evde yediğiniz yemek kadar, fatura veya kira derdi de yok.

    Sosyal aktivitede bulunamamasının nedeni ne bizim insanımızın?

    Zaman mı? TV izlemede dünyada lider ülkeyiz demek ki zaman değil.

    Para mı? Yürümek, kamp yapmak, bisiklet sürmek, birlikte spor yapmak parayla değil çünkü günde 1 paket sigara içmese 1 ayda bisiklet alacak paraya sahip olur.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • Theologist kullanıcısına yanıt

    Surekli kendimi tekrar etmemek icin TV yi eklememistim. Tabii ki TV de kolayca ekonomiyle bagdastirilabilir.

    Zaman konusuna gelince de Turkiye de haftalik calisma limiti 45 saat olmasina ragmen, cogu insan bu sureyi asiyor. Norvec e baktigimizda ise goruyoruz ki haftalik calisma limiti 37.5 saat ve cogu insan 30 saatin altinda calisiyor. Bu bilgilere sadece hizli bir arastirma yaparak edindim ama uc asagi bes yukari dogru oldugunu dusunuyorum. Yani kisacasi evet, sozde bu tembel insanlar icin zaman sikintisi da var. Haftanin 6 gunu sabahtan aksama kadar calisiyorlar ve eve geldiklerinde ellerinde ne bir etkinlik icin enerji ne de para kaliyor. Ancak televizyonun karsisinda her hafta belirledigi dizileri sevdikleriyle izliyebiliyorlar.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Reputed -- 19 Mart 2022; 11:48:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Reputed

    Surekli kendimi tekrar etmemek icin TV yi eklememistim. Tabii ki TV de kolayca ekonomiyle bagdastirilabilir.

    Zaman konusuna gelince de Turkiye de haftalik calisma limiti 45 saat olmasina ragmen, cogu insan bu sureyi asiyor. Norvec e baktigimizda ise goruyoruz ki haftalik calisma limiti 37.5 saat ve cogu insan 30 saatin altinda calisiyor. Bu bilgilere sadece hizli bir arastirma yaparak edindim ama uc asagi bes yukari dogru oldugunu dusunuyorum. Yani kisacasi evet, sozde bu tembel insanlar icin zaman sikintisi da var. Haftanin 6 gunu sabahtan aksama kadar calisiyorlar ve eve geldiklerinde ellerinde ne bir etkinlik icin enerji ne de para kaliyor. Ancak televizyonun karsisinda her hafta belirledigi dizileri sevdikleriyle izliyebiliyorlar.

    Araştırmak güzel ama iyi araştırmak daha güzel.

    15 yaş üstü nüfusumuz 63.6 Milyon
    Çalışan nüfusumuz 27.844 Milyon

    35,6 Milyon insan çalışmıyor

    Ve 20-30 yaş arası çalışan oranı 4:1 yani her dört gençten 3’ü işsiz.

    Çalışan çok az olduğu için çok çalışıyor, geriye kalan tamamen işsiz ve boş vakit geçiriyor.

    O nedenle dünya ortalamasının üstündeyiz tembellikte. Peki çalışmayanlar ne yapıyor? Televizyon ve oyun.

    https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/4-yilda-nufus-38-milyon-artti-istihdam-234-bin-azaldi-6534994/amp/

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • Ona bakarsan Türkler en çok çalışan milletler arasında üst sıralarda geliyor. Senin bu dediklerin başka şeylerin konusu


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.